Arama

Anlayana - Sayfa 58

Güncelleme: 26 Kasım 2018 Gösterim: 625.099 Cevap: 3.995
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Aralık 2006       Mesaj #571
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Çocuktum
Hep kardan adamlar süslerdi düşlerimi
Sponsorlu Bağlantılar
Büyüdüm
Hep kandan adamlar oydular yüreğimi

Çocuktum
Hep ölümsüz aşkları okurdum masallarda
Büyüdüm
Ne aşklar satıldı o körkütük masalarda

Çocuktum
Şerefti itibardı bütün kapıları açan anahtar
Büyüdüm
Hiçbir güç tanımadım para kadar

Çocuktum
Saçlarından yakalardım ümitleri
Büyüdüm
Ezberledim bütün ihanetleri

Çocuktum
Yaşam bir yağmur gibi düşerdi avuçlarıma
Büyüdüm
Şimdi hep çocukluğum geliyor aklıma

Sakın
Sen büyüme çocuk!
featherAhmet Selçuk İLKAN

gizem_mechul - avatarı
gizem_mechul
Ziyaretçi
20 Aralık 2006       Mesaj #572
gizem_mechul - avatarı
Ziyaretçi
Anla(t)mak

Sponsorlu Bağlantılar
anlatmak istediğim şeyler vardı
bilinesi
kalbimin içinde
ve en mahrem yerinde
artık zamanı gelmiş bir oğul gibi
bir nur topu gibi bekliyordu doğmayı
evlat edinmek isteyene
anlamak isteyene
ve bir ebe beklerken kendine
sen geldin
zamanın en beklenmedik en zamansız yerdinde
kalbim artık
artık gönlüm olmuştu
sen diye

işte anlatıyordum artık sen sebep
ama anlatmak mı bu
yoksa kendi anlamsızlığımı
öylesine kelimelerle
bana anlamsız bakan
anlaşılması güç insanlara karşı
yabancı bir dille konuşmak mı
ya da benim anlatamamam mı ne

çok mu zordu anlatmak istediğim
bir karınca telaşı
ya da bir kuru yaprağın hışırtısı
bir ambulansın acı siren sesiyle uçuşan
kuşların gözlerindeki
insancıl hüzündü anlatmak istediğim
basit bir elveda sözcüğünün içinde gizliydi
ve bir bozuk para sertliğindeki harcanmış şuurum

herkesin her şeyi bildiği bu yerde
herkesin bildiği bir bulmacaydı
hayat bulmacası
ki bu bulmacaya her şeyi bilen herkesin
birşeyler yazmasıydı anlatmak istediğim
fakat her seferinde
ya bir kutucuk boş ya da bir harf fazlaydı

işte anlatıyorum artık sen sebep
senin şahsında
bütün o anlatılası insansı insanlara
zaten bu bir tiyatro herkes oyuncu
insan rolünde bu dünyada
ki sormak istiyorum yine senin şahsında
acaba nasıl anlasındı
sürekli başı dönen bir dünya
ama ben anlatıyorum inadına içimden
sen sebep
ve son olarak soruyorum bu dünyadaki sana
acaba;
anlıyor musun bu sendeki benin dediği şeylerden
birşeyler anlıyor musun?..


Süleyman Salih Şahin
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
20 Aralık 2006       Mesaj #573
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
...Gittin Ya...


Gökyüzünü yine sen ve kardeşlerin kaplamıştınız pırıl pırıl ışıldayarak
Bense bir sigaramdan bir senden nefes çekmekle meşgul
Sigaramın ateşi gibi sensizliğin yanmışlığıyla kavruluyorum.

Kim bilir şimdi nerelerde, kiminle hangi gönüldesin
Bu kadar mı acıtacaktı içimi bu ani gidişin
Bu kadar mı yakacaktı bu kopuşun
Acılar denizine gömdün ayağıma taşlar bağlayarak


Ben seni ne çok sevmiştim senin için ömrümü yoluna sermiştim
Her gecenin zifiri karanlığını aydınlatan gözlerinde kaybolmaya
Güller açtıran gülüşünü mimiklerini izleyip gülmeye,
İçli o denli güzel söylediğin 'elbet bir gün buluşacağız' diye başladığın şarkına
Öyle alışmıştım öyle benimsemiştim ki hiç bunlardan kopmayacağımı zannetmiştim

Aynı acıları farklı yerlerde bize çektiren bu kader değil miydi? Bizi yan yana getiren,
Tüm umutların tükendiği, toprağımızın çatlayıp kuruduğu zaman yağan yağmur misali
Bizi kavuşturan aynı dere yatağında sürüklenmemize sebep olan.
Öyleyse neden bu ani kaçışın, sen bunu yapmazdın be gülüm söyle hadi söyle
Söyle ne olur yaratan aşkına söyle neydi seni insafsızca değiştiren.

Ben artık bittim, eski günlerime dönmek istemiyorum artık sensiz yaşamak mı asla.
Alışamıyorum anla sensizlik inan öyle zor ki tüm dünyayı yükleseler omzuma
Ne bu kadar zor gelirdi ne de bu gidiş kadar acı verirdi güçsüz şu vücuda,
Hiçbir şeyim düzgün gitmedi ki şu dünya da baksana yaradana ettiğim dualar,
Sensiz olacaksam al canımı diye ettiğim feryatlar bile tutmuyor kabul görmüyor
Ah canım ama inan bu acı bu yıkılmışlığa rağmen hala bu gözler seni bekliyor.

Khan
eLmA_$eKeR! - avatarı
eLmA_$eKeR!
Ziyaretçi
22 Aralık 2006       Mesaj #574
eLmA_$eKeR! - avatarı
Ziyaretçi
Önceleri geceydi, simsiyahtı gökyüzü
Her mevsim sonbahar
Anılarım soluk ve anlamsız
Arayışlar yerleşmişti sıcacık yüreğime
Bir susuzluk ki çağlayanlar bile dindiremez
Bir kafesteydi yüreğim sevgiye aç
Güvercinlerim vardı tutsak içimde
Kanat çırparlardı çığlıklar atarak
Nasıl titrerdim nasıl korkardım gelecek günden ve acılardan
Oysa güzelim,
Bir gün sen çıkıverdin karşıma
İşte o gün açıverdim kapılarını yüreğimin
Önce birer birer ve sonra hepsini
Bütün güvercinler havalandı gökyüzüne
Önce küçük bir boşluk sonra rahatlama
Meğer yaşam ne güzelmiş, bilmiyordum hep güzelmiş
El salladım güvercinlerime, gelmeyin artık dedim
Kimsenin yüreğini hapsetmeyin
Özgürlük bu, yaşam bu, aşk bu dedim kendi kendime
Bağırdım onlara bir daha geri dönmeyin
Kapılarım artık kapalı, sonuna kadar
İçimde bir tek sen varsın artık
Yalnızca sen ve sen
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
22 Aralık 2006       Mesaj #575
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Doğrudur
Bu hayattan
Bu dünyadan
Ezginliğim
Bezginliğim
Doğrudur!

Doğrudur
Bu üç günlük sevdalara
Sözüm ona yılın aşklarına
Böylesine yalanlara dolanlara
Önümüzde olanlara
Arkamızdan çalanlara
Bizi böyle yakanlara
O kör gözle bakanlara
Melek yüzlü yılanlara
Nefretim
Doğrudur!

Doğrudur
Vur patlasın çal oynasın gecelere
Gözyaşımıza gülenlere
Kalbini cebinde unutup gezenlere
Bu vurdum duymazlara
Bu şiirsiz şarkılara
Bu asrın hatası bestelere güftelere
Kendisinden başkasına yar olmayan şairlere
Böylesine yazanlara çizenlere
Cümle uyur gezerlere
Hayretim
Doğrudur!

Bu nasıl bir tiyatro
Bu nasıl bir komedi
Kim dedi? Ne dedi? Nasıl dedi?
Kim kimi havuza itti
Kim kimi bir çıtır için terketti
Tutturmuş gidiyor
Bir ele vole - güle vole - tele vole
Oysa kalemizde hep çile vole
Bu ne hazin bir gerçek
Bu nasıl bir ateşten gömlek
Baştan başa acı
Baştan başa yabancı
Kendi yurdumda gurbetim
Doğrudur!

Ah benim dolar yeşili gözlüm
Ah benim gece kuşum
Ah benim rüzgar gülüm
Seni de şiirlerim gibi
Parça parça kopardılar benden
Ne sana
Ne bana
Ne de uykusuz gecelerime acımadılar
İşte bu yüzden
Bu yüz karası günlere
Bu kendi ellerimizle yazdığımız kadere
Cinnetim
Doğrudur!

işte o gün-bugündür
Kadın gibi kadına
Adam gibi adama
Hasretim
Doğrudur!
featherAhmet Selçuk İLKAN
eLmA_$eKeR! - avatarı
eLmA_$eKeR!
Ziyaretçi
22 Aralık 2006       Mesaj #576
eLmA_$eKeR! - avatarı
Ziyaretçi
Söylesene ne kadar düşünüyosun beni?Ağrılar giriyo mu başına hiç?Geceleri uyumadığın , sabahlara kadar duvar yumrukladığın oldu mu sinirden?Cümlelerinde hiç düşüklük oldu mu?Ellerin titredi mi veya?
Gözlerim yuvalarından çıkacak gibi oluyo senin adını duyduğumda.Hani? Nerde? diyorum ama sen yoksun.Arkadaşlarım uyarıyor beni hep.Önüne bak düşeceksin diye.Yolumu kaybeder olmuşum..Yönümü bulamaz hale gelmişim seni düşünürken.Zihnimin tırmalandığı , ellerimin hep titrediğini farkettim.Sinirden diyorum soranlara.İçimi bilmiyorlar nede olsa..
Gözlerimin altı şişmiş sanki.Morarmış uykusuzluktan.Duvarda kan izleri , yorganda kan izleri..Elimin üstü hep yara..Kabuk bağlayamadan kopuyolar tekrar.Soğuktan diyip geçiştirsemde artık inandıramıyorum kimseye.Sorunun ne diyolar.Yok diyorum.Söylesene ne sorunun var diyolar ..Yok diyorum ..Bilmiyolar sorunumun yok olduğunu.Sen yoksun.Sorunum bu..Ama dilim varıpta sen diyemiyorum.Adını söyleyecekken dilim tutuluyo.Anlamsız kelimeler çıkıyo ağzımdan şaşırıyorum..Hergün otobüste seni görüyorum..Ben camdan bakıyorum sen dışardan bana el sallıyosun .Sanki gitmemi istiyorsunda söyleyemiyorsun..Giderken arkamdan dur bile demiyorsun..Sensizliğe o kadar kaptırdım ki kendimi..Kanepelere bakarken seni görüyorum..Mutfağa bakarken yine sen..Koridora bakıyorum sen geçiyorsun elinde tabakla..Artık sıkıntılarım artmaya başladı..Seni gördükçe bir yumruk daha atıyorum duvara..Merak ediyorum elimde vuracak hal kalmazsa ne yaparım ben diye..Düşünüyorum..Sensiz ne yapacağımı çözemiyorum..!
eLmA_$eKeR! - avatarı
eLmA_$eKeR!
Ziyaretçi
22 Aralık 2006       Mesaj #577
eLmA_$eKeR! - avatarı
Ziyaretçi
Asla sonuncusu değildir. İlk öpücüğü ikincisi izler, üçüncüsü, dördüncüsü...
Dokuz kere öptü beni. Birincisi karaca kadar çekingen bir öpücüktü. Usulca, sonuçlarını bilmeden öpüştük. Gözlerimizin buluştuğu ilk an bir ormandı, dudaklarımız çağlayan.

Dokuz kere öptü beni. İkincisi ağaçtan düşmek gibiydi. Bir an boşlukta hissettik kendimizi. Uçarken bir öpüşün en tatlı dokunuşuyla, dudaklarımız ayrıldığında yere çarptık sanki. Dalgalı yeşilden sert kahverengiye düştük.

Dokuz kere öptü beni. Üçüncüsü çölde kalmış adama verilen su gibiydi. Hayat veren, sabırsızca beklenen, ama usul, usul yaşanan bir öpüştü. Dans eder gibi yavaşça kenetlendi dudaklarımız; ne kısa ne uzun; yeteri kadar birbirine değdi. Gözlerimiz diğerinin gözündeydi
dokuz kere öptü beni, dördüncüsü tanıdık bir fotoğraftı. Gülümseyen, ışıldayan, hafifçe havalanan, yine ustaca konan bir öpüştü. Önce ellerimiz buluştu, kalplerimiz sevişti.

Dokuz kere öptü beni. Beşincisi bir battaniyeydi. Sıcacık sokuldu, ısıtmak için sardı. O an soğuktan gelmiş bir yolcuydum ben, dışarısı rüzgârdı, kardı. Bir öpücükle sığındım ona, sinemde büyük bir aşk vardı.

Dokuz kere öptü beni. Altıncısı ağaç kadar sağlamdı. Gözlerinde portakal ağaçları gördüm, ellerinde vişne bahçeleri. “en sevdiğim sendin” dedim. Güldü, “senin olsun,” dedi bana “kestanelerin açan ilk çiçekleri.”

Dokuz kere öptü beni. Yedincisi süt gibi beyazdı. En arı biçimde buluştu dudaklarımız, yalansız, hilesiz. Gökyüzüydüm ben, öpüşü bulut beyazıydı; denizdim, o beyaz köpüktü; en derin geceydim, parlayan yıldız oldu.

Dokuz kere öptü beni, sekizincisi eski bir şarap kadar tatlıydı. Sersemletici, sarhoş edici bir dünyanın öyküsünü anlattı. Sisler indi yeryüzüne bir öpücükle, melekler kanat taktı. Bir öpücükle dünya yeni bir ad kazandı.

Dokuz kere öptü beni. Dokuzuncu bu dünyanın dışındandı. Koyu gece göğünün ötesinden, gülmeyi bilen yıldızlardan geldi. İlk kez öpermiş gibi saf, coşkuluydu. İlk öpüştü bu, dokuz öpüşün ilkiydi; bir karaca kadar çekingendi. . .
the_pretty - avatarı
the_pretty
Ziyaretçi
22 Aralık 2006       Mesaj #578
the_pretty - avatarı
Ziyaretçi
reğim

Mutluluğu deren,
Bir umudu özler gibi,
Yüreğim senin sessizliğinde.

Bir yağmur iniltisi,
Yağmur; yorgun gözlerimde.
Damla damla,
Hüznün sesi.
Yüreğim senin sessizliğinde.

Gecedir;
Bekleyen hayalini
Ben,
Yapayalnız bir yerde,
Beklerim sabahı ve seni,
Yüreğim senin sessizliğinde.
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
23 Aralık 2006       Mesaj #579
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Hain Dünya

Nice padişahlar,
Nice alimler,
Nice arifler,
Nice kamiller,
Nice zalimler,
Nice iyiler,
Nice akillilar,
Nice deliler,
Geçip gittiler, gölgesizler.
Aman be dünya,yalan dünya
Derdi derde katan dünya
Beni benden eden dünya
Yar olmadin zaten,
Hiç bir kula.
Hainsin sen, zalim dünya.
Zalimsin sen, Hain dünya
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
23 Aralık 2006       Mesaj #580
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
kendine iyi bak benden sonra.
benden sonra yine sev gülleri
yine sabah rüzgarında dalgalansın saçların
yine güneş seni sarsın sarmalasın
benden sonra iyi bak kendine
hüzün caddelerinden geçme
adımlarında matem olmasın
solmasın gül yaprağı kaşların
hayat zehir olmasın
kendine iyi bak benden sonra
günleri zindan etme kendine
karanlıklarda ağlama
siyah tülbent yakışmasın sana
nilüfer kokulu saçların karalar bağlamasın
...
benden sonra iyi bak kendine!..