Arama

Dostluk Üzerine - Sayfa 13

Güncelleme: 13 Eylül 2016 Gösterim: 113.362 Cevap: 300
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Temmuz 2006       Mesaj #121
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
DOSTLAR ARASINA HASRET UCURUMU GIRDIGINDE, YILDIZLARLA VUSLAT KOPRUSU KURDUK YUREKTEN YUREGE. GONLUMUZUN HASRET GUNLUGUGNE UNUTMAYI VE UNUTULMAYI HIC YAZMADIK
Sponsorlu Bağlantılar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
8 Temmuz 2006       Mesaj #122
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
aklimdasinls6ez

Sponsorlu Bağlantılar
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
8 Temmuz 2006       Mesaj #123
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
♥ Kimsesiz zamanların yalnızlığında,aydınlık diyarların masalsı görüntülerinde,küçük bir çocuk yüreğinin annesine olan sevgisi değerinde bir merhaba dostum nasılsın.

♥ Dost vurulunca değil unutulunca kahrından ölürmüş.Biz dostlarımızı kır çiçekleri gibi avucumuzda değil kurşun yarası gibi yüreğimizde saklarız.

♥ Gönüller birdir dünyalar ayrı olsa da. Arkadaşlıklar,sevgiler,aşklar yalan olsa da umrumda değil dünya yansada biz dostu unutmayız dost uzakta olsada.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Ağustos 2006       Mesaj #124
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Dost
Genç adamin biri, dermis babasina her gün;
'Benim de dostlarim var, sendeki dost gibi'
Baba, itiraz eder;
'Olmaz öyle çok dost, hakikisi belki bir, belki iki.. Fazlasını bulamazsin gerçek, hakiki.. Devam eder durur konusma..
Aralarinda baslar bir tartisma, karar verirler bir sinava, dostun hakikisini anlamaya..

Bir aksam bir koyun keserler, Ve koyarlar çuvala. Baba der ki ogluna;
'Hadi al bu çuvali, simdi götür dostuna'.
Çuvaldan kanlar damlamakta, sanki öldürmüsler de bir adami, koymuslar çuvala,
dıştan böyle sanilmakta. Delikanli sirtlar çuvali, gider en iyi bildigi dostuna, çalar kapiyi.

O dost, bakar ki bir çuval, hem de kanli. Kapar hizla kapıyı delikanlinin suratına, almaz içeri arkadasını. Böylece tek tek dolaşır delikanli, kendince tanıdıgı, sevdigi dostlarını. Ne çare, hepsinde de sonuç aynidir. Evlat geriye döner. Ama içten yikilir.. Babasina dönerek;
'Hakliymissin baba ' der. 'Dost yokmus bu dünyada, ne sana, ne de bana.
Baba;
'Hayir Evlat ' der, 'benim bir dostum var bildigim. Hadi, çuvali al da, bir kere de git ona.' Genç adam, çuvali sirtlar tekrar. Alnindan ter, çuvaldan kanlar damlar.. Gider, baba dostuna. Kabul görür, sevinir.
O dost, delikanliyi alir hemen içeri. Geçerler arka bahçeye. Bir çukur kazarlar birlikte. Çuvaldaki koyunu gömerler adam diye, üzerine de serpistirirler toprak. Belli olmasin diye dikerler sarmisak... Genç adam gelir babasina;

'Baba, iste dost buymus' diye konusunca, Babasi;
'Daha erken, o belli olmaz daha. Sen yarin git O'na, çikart bir kavga, atacaksin iki tokat, hiç çekinmeden ona, iste o zaman anlasilacak, dostun hakikisi. Sonra gel olanlari anlat bana..'
Genç adam, aynen yapar babasinin dedigini, maksadi anlamaktir dostun hakikisini. Babasinin dostuna istemeden basar iki tokadi !
Der ki tokadi yiyen DOST;
'Git de söyle babana, biz satmayiz sarmisak tarlasini böyle iki tokada!'
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
5 Ağustos 2006       Mesaj #125
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi

dost013
crazylady - avatarı
crazylady
Ziyaretçi
5 Ağustos 2006       Mesaj #126
crazylady - avatarı
Ziyaretçi
Şimdi şimdi anlıyorum dostluğun ne kadar önemli olduğunu herşey gelip geçiyo kalıcı olan tek şey dostluklar o yüzden bi erkek dostum olsun istiyorum beni sevmesin aşık olmasın sadece dostum olsun derdini dinliyeyim derdimi dinlesin zor gününde yanında olayım zor günümde yanımda olsun en güzel günleride birlikte paylaşalım ama olmuyo beceremedik dost kalmayı insanlarıda kırmak istemiyorum ama ben sevgili değil dost istiyorumMsn Sad
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
5 Ağustos 2006       Mesaj #127
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Şimdi nerelerdesin? Bu sefer yazdıklarımın, yüreğimin acısının adresi yok! Satırları yazmakta bile zorlanıyorum. Sen gideli kelime haznem daraldı. Tek başıma kaldım buralarda...
Ansızın dalıyorum, sürekli yollara bakıyorum ve işin acı tarafı gelmeyeceğini de çok iyi biliyorum. Ah Sevgili! Çok hayallerimiz vardı. Hayata dair, aşka dair, ikimizin kaybettiklerine dair. Yazık! Hayallerimiz yarıda bile kalmadı.. Şimdi de mi kadere atılacak suç? "Kaderde var mı?" diyerek!

Sen yoksun ama ben gene sana yazıyorum her günün ardından(!)
Gözyaşlarımı, aşkımı, özlemimi yazıyorum ve sevgili her zamanki gibi seni özlemle bekliyorum. Bensiz üzülme olduğun yerlerde; çünkü ben seni yüreğimde taşıyorum, sensizken bile...

Kimseye söylemiyorum seni sevdiğimi sana bile (!) Çünkü içimde yaşıyorum seni, sen de beni... Bizim aşkımızın kuralı da bu, baştan beri belli..

TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
5 Ağustos 2006       Mesaj #128
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi
DOST DEDİĞİN*
Sadece Sen..
Dost dediğin; radikal olmalı;
Sevilecek biri olmadığın zamanlarda bile
Seni Sevmeli...
Sarılacak biri olmadığın zamanlarda bile
Sana sarılmalı...
Dayanılmaz olduğun zamanlarda bile
Sana Dayanmalı
Dost dediğin; fanatik olmalı
Bütün dünya seni üzdüğünde
Sana moral vermeli
Güzel haberler aldığında seninle dans etmeli
Ve ağladığında, seninle ağlamalı...
Ama hepsinden daha çok;
Dost matematiksel olmalı;
Sevinci çarpmalı...
Üzüntüyü bölmeli..
Geçmişi çıkarmalı...
Yarını toplamalı...
Kalbinin derinliklerinde ihtiyacı hesaplamalı...
Ve her zaman
Bütün parçalardan daha büyük olmalı...
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
5 Ağustos 2006       Mesaj #129
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Dostlar terketmez. Ama, aşıklar terkeder. Çünkü aşk, bir sinema filmi gibidir. O filmde oynadığınız rol, film süresince vardır. Bir başka filmde farklı bir rolde olacağınız için, bir önceki rolünüzle ilginiz kalmaz. Dostluk üzerine bir aşk kurabilirsiniz. Ama aşk üzerine dostluk milyonda birdir. O tür bir aşkın temelinde az oranda bulunan başka duygularla karışmış olmakla beraber, dostluk duygusu baskın miktardadır mutlaka. Aşk, sevgi başta olmak üzere her türlü duygunun karışık bir sekilde bir araya geldiği bir manevi yoğunluk olarak çıkar karşınıza. Bu yüzden, aşkın barometresindeki ibrenin sevgiyle nefret, coskuyla öfke, iyiyle kötü, ruhla beden arasında gidip gelmesine hiç şaşmamak gerekir. Size "Bu insana neden aşıksınız?" diye sorulsa, genellikle vereceğiniz cevaba kendinizden başka kimse anlam veremeyecektir. Hatta sizin bile çoğunlukla kendi cevabınıza anlam vermekte zorluk çekme olasılığınız çok yüksektir. Çünkü böylesine karmaşık yapılı bir duygunun sizce anlamı ya da derinliği değil, sadece varolması, bir morfin gibi sizi yalnızlık denen başka bir karmaşık duygunun zindanından mümkün olduğu kadar uzun bir süre için almasıdır önemli olan. Oysa ki, çok derin bir dostlukla bağlandığınız bir insana olan sevginizi anlatmak için fazla zorlanmazsınız. Davranış ve tavırlarınızla anlatırsınız sevginizi, ona verdiğiniz değeri… Söylenecek çok şey vardır, ama sözlerin yerini bakışlar, davranışlar ve sadece sizin ikinizin konuşabildiği bir dil alır. Yıllar sonra bile, yine o kaldığınız yerden başlayabilirsiniz sohbetinize. Aşktaysa, insanlar birbiriyle bir daha o ayni dili konuşamazlar; ne kaldıkları yeri hatırlarlar ne de ne söyleyeceklerini. Çünkü aşk dinamik bir yapıdır, belli bir yoğunluk derecesinde ve etkileşim kıvamında olmak zorundadır. Duygunun olumlu ya da olumsuz olmasına bakmaksızın yoğunluk açısından üst düzeyde olması gerekir. Hangi insanoğlu nasıl bir insanüstü enerjiyle böyle bir duyguyu sürekli aynı düzeyde tutabilir ki?
TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
5 Ağustos 2006       Mesaj #130
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi
Kimileri "seviyorum" der terkeder, kimileri sever ama "şartlar gereği" istemeden terkeder; kimileri hiç sevmeden terkeder, kimileri mekan değiştirmeden terkeder, kimileri de Tanri'nın ilahi bir kararıyla terkeder. Sonucta, terkedilenler yürekten sevenlerdir, bu terkedilişin acısını hissedenlerdir. Onun için yalnızlık çekerler. Bununla beraber, aynı çatı altında yaşayıp, çocukları bile olduğu halde birbirini sevmeyen, sevmesini bilemeyen ya da tek taraflı seven insanların dramıyla doludur terkedilmiş hayatlar. Onlar kendilerini sevenleri mekan olarak terketmeksizin gönülden terkederek onlara manevi bir sürgün hayatı yaşatırlar.

Benzer Konular

9 Haziran 2008 / -MaSaL- Astroloji/Fallar
29 Mayıs 2008 / the_lily Genel Mesajlar
21 Mayıs 2008 / The Unique Taslak Konular
22 Şubat 2012 / Misafir Soru-Cevap
30 Temmuz 2014 / _AERYU_ Astroloji/Fallar