Arama

Dua Ufku - Sayfa 14

Güncelleme: 21 Aralık 2017 Gösterim: 162.924 Cevap: 212
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Haziran 2006       Mesaj #131
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
اَللّٰهُمَّ فَتَمِّمْ إِحْسَانَكَ إِلَيَّ فِيمَا بَقِيَ مِنْ عُمْرِي، كَمَا أَحْسَنْتَ إِلَيَّ فِيمَا مَضَى مِنْهُ ‏*‏ اَللّٰهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ وَأَتَوسَّلُ إِلَيْكَ بِتَوْحِيدِكَ وَتَمْجِيدِكَ وَتَحْمِيدِكَ وَتَهْلِيلِكَ وَكِبْرِيَائِكَ وَكَمَالِكَ وَتَكْبِيرِكَ وَتَعْظِيمِكَ وَنُورِكَ وَرَأْفَتِكَ وَرَحْمَتِكَ وَعُلُوِّكَ وَوَقَارِكَ وَمَنِّكَ وَبَهَائِكَ وَجَمَالِكَ وَجَلاَلِكَ وَسُلْطَانِكَ وَقُدْرَتِكَ وَإِحْسَانِكَ وَامْتِنَانِكَ وَنَبِيِّكَ وَعِتْرَتِهِ الطَّاهِرِينَ، أَنْ لاَ تَحْرِمَنِي رِفْدَكَ وَفَضْلَكَ وَجَمَالَكَ وَفَوَائِدَ كَرَامَاتِكَ، فَإِنَّهُ لاَ يَعْتَرِيكَ لِكَثْرَةِ مَا قَدْ نَشَرْتَ بِهِ مِنَ الْعَطَايَا عَوَائِقُ الْبُخْلِ، وَلاَ يَنْقُصُ جُودَكَ التَّقْصِيرُ فِي شُكْرِ نِعْمَتِكَ، وَلاَ تُنْفِدُ خَزَائِنَكَ مَوَاهِبُكَ الْمُتَّسِعَةُ، وَلاَ تُؤَثِّرُ فِي جُودِكَ الْعَظِيمِ مِنَحُكَ الْفَائِقَةُ الْجَمِيلَةُ الْجَلِيلَةُ، وَلاَ تَخَافُ ضَيْمَ إِمْلاَقٍ فَتُكْدِيَ، وَلاَ يَلْحَقُكَ خَوْفُ عَدَمٍ فَيَنْقُصَ مِنْ جُودِكَ فَيْضُ فَضْلِكَ ‏*‏
اَللّٰهُمَّ ارْزُقْنِي قَلْباً خَاشِعاً خَاضِعاً ضَارِعاً، وَبَدَناً صَابِراً، وَيَقِيناً صَادِقاً، وَلِسَاناً ذَاكِراً وَحَامِداً، وَرِزْقاً وَاسِعاً، وَعِلْماً نَافِعاً، وَوَلَداً صَالِحاً، وَسِنّاً طَوِيلًا، وَعَمَلًا صَالِحاً، وَأَسْأَلُكَ رِزْقاً حَلاَلًا طَيِّباً، وَلاَ تُؤَمِّنِّي مَكْرَكَ، وَلاَ تُنْسِنِي ذِكْرَكَ، وَلاَ تَكْشِفْ عَنِّي سِتْرَكَ، وَلاَ تُقَنِّطْنِي مِنْ رَحْمَتِكَ، وَلاَ تُبْعِدْنِي مِنْ كَنَفِكَ وَجِوَارِكَ، وَأَعِذْنِي مِنْ سَخَطِكَ وَغَضَبِكَ، وَلاَ تُؤَيِّسْنِي مِنْ رَحْمَتِكَ وَرَوْحِكَ، وَكُنْ أَنِيساً مِنْ كُلِّ رَوْعَةٍ وَوَحْشَةٍ، وَاعْصِمْنِي مِنْ كُلِّ هَلَكَةٍ، وَنَجِّنِي مِنْ كُلِّ بَلِيَّةٍ وَأٰفَةٍ، وَغُصَّةٍ وَمِحْنَةٍ وَشِدَّةٍ فِي الدَّارَيْنِ، إِنَّكَ لاَ تُخْلِفُ الْمِيعَادَ ‏ ‏*‏ ‏
Sponsorlu Bağlantılar
اَللّٰهُمَّ ارْفَعْنِي وَلاَ تَضَعْنِي، وَادْفَعْ عَنِّي وَلاَ تَدْفَعْنِي، وَأَعْطِنِي وَلاَ تَحْرِمْنِي، وَأَكْرِمْنِي وَلاَ تُهِنِّي، وَزِدْنِي وَلاَ تَنْقُصْنِي، وَارْحَمْنِي وَلاَ تُعَذِّبْنِي، وَانْصُرْنِي وَلاَ تَخْذُلْنِي، وَأٰثِرْنِي وَلاَ تُؤْثِرْ عَلَيَّ، وَاسْتُرْنِي وَلاَ تَفْضَحْنِي، وَاحْفَظْنِي وَلاَ تُضَيِّعْنِي، فَإِنَّكَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ، وَصَلَّى اللّٰهُ عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَأٰلِهِ أَجْمَعِين، يَا ذَا الْجَلاَلِ وَالْإِكْرَامِ ‏ ‏*
‏اَللّٰهُمَّ مَا قَدَّرْتَ لِي مِنْ أَمْرٍ وَشَرَعْتُ فِيهِ بِتَوْفِيقِكَ وَتَيْسِيرِكَ، فَتَمِّمْهُ لِي بِأَحْسَنِ الْوُجُوهِ كُلِّهَا وَأَصْلَحِهَا وَأَصْوَبِهَا، فَإِنَّكَ عَلَى مَا تَشَاءُ قَدِيرٌ وَبِالْإِجَابَةِ جَدِيرٌ، يَا مَنْ قَامَتِ السَّمٰوَاتُ وَالْأَرَضُونَ بِأَمْرِهِ، يَا مَنْ ﴿يُمْسِكُ السَّمَاءَ أَنْ تَقَعَ عَلَى الْأَرْضِ إِلاَ بِإِذْنِهِ﴾، يَا مَنْ ﴿أَمْرُهُ إِذَا أَرَادَ شَيْئاً أَنْ يَقُولَ لَهُ كُنْ فَيَكُونُ ‏ ‏*‏ ‏
فَسُبْحَانَ الَّذِي بِيَدِهِ مَلَكُوتُ كُلِّ شَيْءٍ وَإِلَيْهِ تُرْجَعُونَ﴾ ‏ ‏*‏ ‏

* ‏* ‏*‏
Allahım! Sen'den, ömrümün geçen kısmında beni değişik ihsanlarınla sevindirdiğin gibi, kalan kısmında da o ihsanlarını tamamlamak sûretiyle daha da sevindirmeni diliyorum. Allahım! Tekliğin, yüceliğin, büyüklüğün, kemâlin, azametin, nurun, re'fet ve rahmetin, ululuğun, eşsiz güzelliğin, cemâlin, celâlin, saltanatın, kudretin, ihsanların, lütufların, nebîn ve habîbin Hazreti Muhammed ve tertemiz yakınları yüzü suyu hürmetine beni nimetlerinden, fazlından, cemâl ve kerem tecellîlerinden mahrum bırakma! Sen kullarına hep cömertçe muamele eder ve hep engin lütuflarda bulunursun. Onun için de Sen'in şanına başka değil sadece cömertlik yaraşır. Bahşettiğin nimetlere karşı yapılan şükür tembelliğinden, noksanlığından dolayı da ihsan musluklarını asla kısmazsın. Haddizatında ne kadar çok lütufta bulunursan bulun, Sen'in hazinelerinden hiçbir şey eksilecek değildir. Sen Mâlikü'l-Mülk'sün. Mülkün için hiçbir sûrette herhangi bir azalma ya da bitip tükenme sözkonusu olamaz ki, Sen de kullarına verdiğin nimetleri azaltasın.
Allahım! Sen'den mehâbet ve mehâfetin karşısında her zaman huşû ve hudû ile çarpan, hep tazarru ve yakarış halinde olan bir kalb, her uzvuyla sabrı yaşayan bir beden, yakîn-i tamm, zikir ve hamd mütemadî hali olan bir lisan, güzel, helal ve bol rızık, faydalı ilim, amel-i sâlihle dolu, hayırlı, uzun bir ömür diliyorum.
Ya Rab! Hiçbir zaman berat fermanını almış biri gibi kendimi bütün bütün emniyet duygusuna salmama müsaade etme! Gönlüme ve dilime zikrini unutturma.. sıyanet örtünü üzerimden kaldırma.. rahmetinin gelip beni de sarıp sarmalayacağı hususunda ümitsizliğe düşürme.. görüp gözetmenden ve yakınlığından mahrum etme.. ansızın bastıran azabından, gelip çatan gazabından Sana sığınıyorum; beni onlara maruz bırakma.. hayatımın hiçbir zaman diliminde, rahmetin ve şefkatin hususunda ye's gibi bir çıkmaza düşmemem için de hep elimden tut!
Yüce Allahım! Enîsim Sen ol ve beni, yalnızlık hissi de dahil olmak üzere her türlü korkudan emin kıl! Belalardan, afetlerden, helak olmaya itebilecek yollardan, dünyada ve ukbada gam, keder, hüzün ve tasa sebebi olabilecek hususlardan muhafaza buyur! Rabbim, Sen asla sözünden dönmez, vaadettiklerine muhalif bir iş işlemezsin; ne olur, bize olan vaadlerini de gerçekleştir!
Rahmeti, merhameti, re'feti ve şefkati sonsuz Allah'ım! Nezdindeki yerimi yücelt, derecelerimi artır ve beni alt seviyenin insanları gibi olmaktan koru! Mahrum bırakmayıp lütufta bulunduğun; alçalmasına izin vermeyip yüksek mertebelere ulaştırdığın; güzelliklerini artırdığın; azabınla değil de merhametinle muamele ettiğin; hep nusretinle te'yîd buyurduğun; işlerinde fiyaskoya uğratmadığın; koruyup kolladığın ve yalnızlığa terketmediğin; hata, kusur ve günahlarını örttüğün; utanç sebebi olabilecek hallere düşürmediğin; hıfz u inayetinle desteklediğin ve kayıplar yaşamasına müsaade etmediğin bahtiyar ve tali'li kullarından eyle! Yüce Mevlam! Bütün bunları Sen'den ve sadece Sen'den diliyor ve dileniyorum; zira Sen gücü her şeye yeten Kâdir-i Mutlaksın!
Ey gökleri ve arzı kabza-ı tasarrufunda bulunduran, yerin üstüne düşmesin diye göğü tutan, “Ol!” demekle dilediği her şey oluveren, her şeye sadece Kendisi hükmeden, Sübhan ve münezzeh Allah'ım! Hakkımda takdir buyurduğun ve inayetinle başlama imkanı bulduğum hayırlı işleri en güzel, en uygun ve en doğru şekilde tamamla! Sen buna kâdirsin ve recam odur ki, dualarıma icabet edersin.

* Bu dua el-Kulûbü'd-Dâria'nın 9-11. sayfalarında geçmektedir.
* ‏* ‏*‏
Hazreti Ali (radıyallahü anh)'ın Haftalık Virdinden Perşembe Günleri Okuduğu Dua *

بِِِسْمِِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ * اَللّٰهُمَّ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ كُلُّهُ، وَلَكَ الْمُلْكُ كُلُّهُ، وَبِيَدِكَ الْخَيْرُ كُلُّهُ، وَإِلَيْكَ يُرْجَعُ الْأَمْرُ كُلُّهُ، عَلاَنِيَتُهُ وَسِرُّهُ، وَأَنْتَ مُنْتَهَى الشَّأْنِ كُلِّهِ * سُبْحَانَ ذِي الْمُلْكِ وَالْمَلَكُوتِ، سُبْحَانَ ذِي الْعِزَّةِ وَالْجَبَرُوتِ، سُبْحَانَ الْحَيِّ الَّذِي لاَ يَمُوتُ، سُبْحَانَ الْمَلِكِ الْحَلِيمِ، سُبْحَانَ اللّٰهِ الْوَاحِدِ الْعَظِيمِ تَبَارَكَ اللّٰهُ أَحْسَنُ الْخَالِقِينَ * اَللّٰهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْكُفْرِ بَعْدَ الْإِيمَانِ، وَمِنَ الضَّلاَلَةِ بَعْدَ الْهُدَى، وَمِنَ الْهَوَانِ بَعْدَ الْكَرَامَةِ، وَمِنَ الذُّلِّ بَعْدَ الْعِزِّ، وَمِنَ الْخِلاَفِ بَعْدَ الْقَبُولِ * اَللّٰهُمَّ أَنْتَ الْأَوَّلُ فَلَيْسَ قَبْلَكَ شَيْءٌ، وَأَنْتَ الْأٰخِرُ فَلَيْسَ بَعْدَكَ شَيْءٌ، وَأَنْتَ الظَّاهِرُ فَلَيْسَ فَوْقَكَ شَيْءٌ، وَأَنْتَ الْبَاطِنُ فَلَيْسَ دُونَكَ شَيْءٌ، وَأَنْتَ الْقَاهِرُ فَوْقَ عِبَادِكَ، وَالْبَاقِي بَعْدَ فَنَاءِ خَلْقِكَ، وَأَنْتَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ، سُبْحَانَكَ تَبَارَكْتَ وَتَعَالَيْتَ عَمَّا يَقُولُ الظَّالِمُونَ عُلُوًّا كَبِيراً، وَالْحَمْدُ لِلّٰهِ حَمْداً كَثِيراً، بِرَحْمَتِكَ يَا أَرْحَمَ الرَّاحِمِينَ، وَلاَ حَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ إِلاَّ بِاللّٰهِ الْعَلِيِّ الْعَظِيمِ، وَصَلَّى اللّٰهُ عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَأٰلِهِ وَصَحْبِهِ أَجْمَعِينَ الطَّيِّبِينَ الطَّاهِرِينَ ‏*
* * *
Rahman ve Rahîm Allah'ım! Duama Sen'in Nâm-ı Celîlini zikrederek başlıyorum. Mülk bütünüyle Sen'indir; bütün iyilik ve güzelliklerin, hayırların yegane kaynağı da Sen'sin! Gizlisiyle, aşikârıyla her iş neticede dönüp Sana gelir; her şeyin müntehasında yalnız Sen varsın. Onun için de evvel-âhir bütün hamd ü senâlar Sana'dır. Sübhansın ya Rab; bütün noksanlıklardan Sen'i tenzîh ü takdîs ve topyekün güzel sıfatlarla mevsûf bulunduğunu bir kere daha ikrar ediyorum. Mülk ve melekût âlemlerinin, görünür dünyaların ve onların ötesinin tek sahibi Sen'sin. Azîzsin, gücün her şeye yeter. Hayat ezelî sıfatındır ve Sen'in için fena asla söz konusu olamaz. Melikler Melîki'sin; hep hilimle davranır, günahlarla kirlenmiş kimseleri hemen cezalandırmaz, haddini bilmezlerin ayıplarını görmezlikten gelerek onlara manevî kirlerinden arınma fırsatları verirsin. Ne ulûhiyetinde ne de rubûbiyetinde şerîkin yoktur ve Sen yarattıklarını en güzel şekilde yaratansın.
Allahım! İmanın tadına erdikten sonra yeniden küfre saplanmaktan; Sen'in inayetinle hidayeti bulduktan sonra dalâlet çukurlarına yuvarlanmaktan; İslam'a intisapla şeref kazandıktan sonra onun dışında başka yollara düşüp alçalmaktan; izzetten sonra zillete dûçar kalmaktan ve hak ve hakîkati kabul ettikten sonra muradına muhalif tavır ve davranışlara girmekten Sana sığınıyorum.
Ey Ezel ve Ebed Sultanı Allahım! Evvel Sen'sin; Sen'den önce hiçbir şey yoktu. Âhir Sen'sin; fena ve ademden münezzehsin; nihayette bütün varlık fenâ bulacak ve yine bir tek Sen kalacaksın. Zâhir Sen'sin; Sen'den daha vâzıh, ayan-beyan bir hakikat yoktur. Her şeyin ötesinde, ötelerin de ötesinde kainat ve hadiselerin biricik mercii Bâtın da yine Sen'sin. Mahlûkatın üzerinde hüküm süren güç, Sen'in karşı konulamaz gücündür. Bütün yaratılmışlar zevâle kaydıktan sonra varlığını devam ettirecek Bakî-i Hakikî de yalnız Sen'sin!
Ulu Allahım! Azîzsin, güç ve kuvvet Sen'indir; Hakîm'sin, işlerini hep hikmet edalı icra edersin. Mukaddessin, münezzehsin, haddini bilmeyen bir kısım densizlerin yakışıksız isnadlarından nihayetsiz derecede uzaksın. Allahım! Sana yeryüzündeki kum taneleri adedince şükrediyor ve salih kullarına olduğu gibi bana da rahmetinle muamelede bulunmanı diliyorum. Peygamber Efendimiz hürmetine, ehl-i beyti ve ashabı hürmetine ne olur, bizden evvel, binlercesinin bu kabil dileklerine icabet ettiğin gibi bize de lûtfundan kapılar arala ve başımıza sağanak sağanak ihsanlar yağdır!..

* Bu dua el-Kulûbü'd-Dâria'nın 16. sayfasında geçmektedir.
* * *
Hazreti Ali (radıyallahü anh)'a Ait Başka Bir Dua *

إِلٰهِي طُمُوحُ الْأٰمَالِ قَدْ خَابَتْ إِلاَّ لَدَيْكَ، وَعُكُوفُ الْهُمُومِ قَدْ تَعَطَّلَتْ إِلاَّ عَلَيْكَ، وَمَذَاهِبُ النُّفُوسِ قَدْ ضَلَّتْ إِلاّ إِلَيْكَ، فَأَنْتَ الْمَلْجَأُ وَإِلَيْكَ الْمُلْتَجَا * يَا أَكْرَمَ مَقْصُودٍ وَأَجْوَدَ مَسْؤُولٍ، هَرَبْتُ إِلَيْكَ بِنَفْسِي، أَتَيْتُ بِأَحْمَالِ الذُّنُوبِ، فَاحْمِلْهَا عَنْ ظَهْرِي * يَا مَلْجَأَ الْهَادِينَ لاَ أَجِدُ شَافِعًا إِلَيْكَ إِلاَّ مَعْرِفَتِي بِأَنَّكَ أَكْرَمُ مَنْ قَصَدَ إِلَيْهِ الْمُضْطَرُّونَ، وَأَمَلَ مَا لَدَيْهِ الرَّاغِبُونَ * يَا مَنْ فَتَقَ الْعُيُونَ بِمَعْرِفَتِهِ، وَأَنْطَقَ الْأَلْسُنَ بِحَمْدِهِ، لاَ تَجْعَلْ لِلْهُمُومَ إِلَى قَلْبِي سَبِيلاً، وَلاَ لِلْبَاطِلِ عَلَى أَمَلِي دَلِيلاً، وَاخْتِمْ لِي بِخَيْرٍ يَا أَرْحَمَ الرَّاحِمِينَ *

* * *
Ey Rab! Sen'in icabet etmediğin bütün arzu ve hayaller boştur; Sen'in neticeye ulaştırmadığın gayretler de hep boşa çıkar. Yolcusunu Sana ulaştırmayan yollar dalâletten başka bir şey değildir ve onlara bir kere düşen –şayet Sen'in inayetin olmazsa- bir çıkmaza düşmüş olur. Melce-i Hakiki Sen'sin ve iltica da yalnız Sana'dır.
Ey maksut ittihaz edilenlerin en kerîmi ve kapısında el açılanların en cömerdi olan Allahım! Yüce dergahına iltica ediyorum; omuzlarımı çökertecek, sırtımı bükecek kadar günah yüküyle huzuruna geldim. “El-eman, el-eman” diyor, o yığın yığın günahların hacâletinden beni kurtarmanı diliyorum.
Rahmet ve şefkati doğru yolda yürüyenlerin sığınağı olan Yüce Rabbim! Sen, çaresizlik ve ızdırar içerisinde kapısına varılanların en kerîmisin; kereminden öte kerem yoktur. Doğru yolu bulmuş kullar da başkalarının kapılarını aşındırmaz, sadece Sen'in yüce nezdindeki kıymetler üstü armağanları arzularlar. İşte bu mülahazaları şefaatçi yaparak ben de huzuruna geldim ve huzurunda dileniyorum.
Ey kullarının gözlerini marifete açan.. lisanlarını hamd ile coşturan merhametliler merhametlisi Allahım! Keder ve tasaların gelip kalbimi yıpratmasına müsaade etme.. arzularımın gerçekleşmesi için gayret gösterirken batıl yollara düşmekten beni koru ve işlerimi de, ömrümü de hayırla neticelendir! Amin!..

* Bu dua el-Kulûbü'd-Dâria'nın 17. sayfasında geçmektedir.
* * *
Hazreti Ali (Radiyallahü Anh)'a Ait, Tasa ve Kederden Emîn Olmak İçin Okunabilecek Bir Dua *

اَللّٰهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ يَا عَالِمَ الْأُمُورِ الْخَفِيَّةِ * وَيَا مَنِ الْأَرْضُ بِعِزَّتِهِ مَدْحِيَّةٌ * وَيَا مَنِ الشَّمْسُ وَالْقَمَرُ بِنُورِ جَلاَلِهِ مُشْرِقَةٌ مُضِيئَةٌ * وَيَا مُقْبِلاً عَلَى كُلِّ نَفْسٍ مُؤْمِنَةٍ زَكِيَّةٍ * يَا مُسَكِّنَ رُعْبِ الْخَائِفِينَ وَأَهْلِ التَّقِيَّةِ * يَا مَنْ حَوَائِجُ الْخَلْقِ عِنْدَهُ مَقْضِيَّةٌ * يَا مَنْ لَيْسَ لَهُ بَوَّابٌ يُنَادَى، وَلاَ صَاحِبٌ يُغْشَى، وَلاَ وَزِيرٌ يُؤْتَى، وَلاَ غَيْرُ رَبٍّ يُدْعَى، وَلاَ يَزْدَادُ عَلَى الْإِلْحَاحِ إِلاَّ كَرَماً وَجُودًا * أَنْ تُصَلِّيَ عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَأٰلِهِ، وَأَعْطِنِي سُؤْلِي، إِنَّكَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ *
* * *
Rabbim! Açık-gizli bütün işleri gören ve bilen yalnız ve yalnız Sen'sin! Yerküre Sen'in izzetinden yayılıp dürülmüştür; Güneş ve Kamer de, arzı ve gökleri aydınlattıkları ışıklarını Sen'in nurundan almışlardır.
Ey temiz gönülleri her zaman lütuflarıyla sevindiren, hayatını takva yörüngeli sürdüren gönül erlerinin korkularını izale eden ve kullarının ihtiyaçlarını gönderen Sultanlar Sultanı Allahım! Sen öyle yüce bir sultansın ki, dergahında kapıcı bulunmaz; zaten Sen'in de öyle bir kapıcıya ihtiyacın yoktur. Sen bir vezîre, bir yardımcıya da asla muhtaç değilsin. Sen'den başka bir rabb olmadığını ve Sen'in el açıp yalvarılacak yegane ma'bûd olduğunu bütün kâinat değişik lisanlarla haykırıp durmaktadır.
Ya Rab! Hiç ayrılmadan Sen'in dergahının önünde bekleyenler ve ısrarla el açıp yalvaranlar, başka değil Sen'den sadece lütuf ve ihsan görürler. Allahım! Sen ‘Lâ havle velâ kuvvete illâ billah” kenzinin tek sahibisin; Sen'in her şeye gücün yeter. Habîbin Hazreti Muhammed hürmetine, ehl-i beyti hürmetine bizi de umduklarımıza nâil eyle!..

* Bu dua el-Kulûbü'd-Dâria'nın 19. sayfasında geçmektedir.
* * *
Hazreti Ali (radıyallahü anh)'ın Kaside-i Mecdiyyesi *

لَكَ الْحَمْدُ يَا ذَا الْجَدِّ ذُو الْمَجْدِ وَالْعُلاَ تَبَارَكْتَ تُعْطِي مَنْ تَشَاءُ وَتَمْنَعُ
إِلٰهِي وَخَلاَّقِي وَحِرْزِي وَمَوْئِلِي إِلَيْكَ لِذِي الْإِعْسَارِ وَالْيُسْرِ أَفْزَعُ
إِلٰهِي لَئِنْ جَلَّتْ وَجَمَّتْ خَطِيئَتِي فَعَفْوُكَ عَنْ ذَنْبِي أَجَلُّ وَأَوْسَعُ
إِلٰهِي لَئِنْ أَعْطَيْتَ نَفْسِي سُؤْلَهَا فَهَا أَنَا فِي رَوْضِ النَّدَامَةِ أَرْتَعُ
إِلٰهِي تَرَى حَالِي وَفَقْرِي وَفَاقَتِي وَأَنْتَ مُنَاجَاتِي الْخَفِيَّةَ تَسْمَعُ
إِلٰهِي فَلاَ تَقْطَعْ رَجَائِي وَلاَ تُزِغْ فُؤَادِي فَلِي فِي سَيْبِ جُودِكَ مَطْمَعُ
إِلٰهِي لَئِنْ خَيَّبْتَنِي أَوْ طَرَدْتَنِي فَمَا حِيلَتِي يَا رَبِّ أَمْ كَيْفَ أَصْنَعُ
إِلٰهِي أَجِرْنِي مِنْ عَذَابِكَ إِنَّنِي أَسِيرٌ ذَلِيلٌ خَائِفٌ مِنْكَ أَخْضَعُ
إِلٰهِي وَأٰنِسْنِي بِتَلْقِينِ حُجَّتِي إِذَا كَانَ لِي فِي الْقَبْرِ مَثْوًى وَمَضْجَعُ
إِلٰهِي لَئِنْ عَذَّبْتَنِي أَلْفَ حِجَّةٍ فَجُلُّ رَجَائِي مِنْكَ لاَ يَتَقَطَّعُ
إِلٰهِي أَذِقْنِي طَعْمَ عَفْوِكَ يَوْمَ لاَ بَنُونَ وَلاَ مَالَ هُنَاكَ يَنْفَعُ
إِلٰهِي إِذَا لَمْ تَرْعَنِي كُنْتُ ضَائِعًا وَإِنْ كُنْتَ تَرْعَانِي فَلَسْتُ أُضَيَّعُ
إِلٰهِي لَئِنْ لَمْ تَعْفُ عَنْ غَيْرِ مُحْسِنٍ فَمَنْ لِمُسِيءٍ فِي الْهَوَى يَتَمَتَّعُ
إِلٰهِي لَئِنْ فَرَّطْتُ فِي طَلَبِ التُّقَى فَهَا أَنَا إِثْرَ الْعَفْوِ أَقْفُو وَأَتْبَعُ
إِلٰهِي ذُنُوبِي نَدَّتِ الطَّوْدَ وَاعْتَلَتْ وَصَفْحُكَ عَنْ ذَنْبِي أَجَلُّ وَأَرْفَعُ
إِلٰهِي لَئِنْ أَخْطَأْتُ جَهْلاً فَطَالَمَا رَجَوْتُكَ حَتَّى قِيلَ مَا هُوَ يَجْزَعُ
إِلٰهِي يُنَجِّي ذِكْرُ طَوْلِكَ رَوْعَتِي وَذِكْرُ الْخَطَايَا الْعَيْنَ مِنِّي يُدْمِعُ
إِلٰهِي أَقِلْنِي عَثْرَتِي وَامْحُ حَوْبَتِي فَإِنِّي مُقِرٌّ خَائِفٌ مُتَضَرِّعُ
إِلٰهِي أَنِلْنِي مِنْكَ رَوْحًا وَرَاحَةً فَلَسْتُ سِوَى أَبْوَابِ فَضْلِكَ أَقْرَعُ
إِلٰهِي لَئِنْ أَقْصَيْتَنِي أَوْ أَهَنْتَنِي فَمَنْ ذَا الَّذِي أَرْجُو وَمَنْ ذَا يَشْفَعُ
إِلٰهِي حَلِيفُ الْحُبِّ بِاللَّيْلِ سَاهِرٌ يُنَاجِي وَيَدْعُو وَالْمُغَفَّلُ يَهْجَعُ
وَكُلُّهُمْ يَرْجُو نَوَالَكَ رَاجِيًا بِرَحْمَتِكَ الْعُظْمَى وَفِي الْخُلْدِ يَطْمَعُ
إِلٰهِي يُمَنِّينِي رَجَائِي سَلاَمَةً وَقُبْحُ خَطِيئَاتِي عَلَيَّ يُشَنَّعُ
إِلٰهِي فَإِنْ تَغْفِرْ فَعَفْوُكَ مُنْقِذِي وَإِلَّا فَبِالذَّنْبِ الْمُدَمِّرِ أُصْرَعُ
إِلٰهِي بِحَقِّ الْهَاشِمِيِّ مُحَمَّدٍ وَحُرْمَةِ أَبْرَارِهِمْ لَكَ خُشَّعُ
إِلٰهِي فَأَنْشِدْنِي عَلَى دِينِ أَحْمَدَا مُنِيباً تَقِيًّا قَانِتًا لَكَ أَخْضَعُ
فَلاَ تَحْرِمْنِي يَا إِلٰهِي وَسَيِّدِي شَفَاعَتَهُ الْكُبْرَى فَذَاكَ الْمُشَفَّعُ
وَصَلِّ عَلَيْهِ مَا دَعَاكَ مُوَحِّدٌ وَنَاجَاكَ أَخْيَارٌ بِبَابِكَ رُكَّعُ

* * *

Allahım! Hamd Sanadır, ululuk tahtının Sultanı Sen’sin


Bereketi dilediğine verir, dilediğine de vermezsin.


Allahım! Beni Sen yarattın; sığınağımdır rahmetin


Bollukta da, darlıkta da en büyük ümidimdir şefkatin.


Allahım! Hatalarım pek büyük ve çok olsalar da


Hiç şüphesiz Sen’in affın onlardan daha büyüktür.


Allahım! Dileğimi yerine getireceğin ümidindeyim


Şu perişan halime bak; yaptıklarımdan bin pişmanım.


Allahım! Hâl-i pürmelâlimi, aczimi görür ve bilirsin


Gizli gizli yakarışlarımı da sadece Sen işitirsin.


Allahım! Ümitsizlik vadilerine düşmeme izin verme


Lütfuna ihtiyacım sonsuzdur, kalbimi de kaydırma!


Allahım! Şayet kovarsan beni ya da haybete uğrarsam


O zaman ne yaparım, hangi kapıya gidebilirim!?


Allahım! Azabından, gazabından, ikabından, Sen koru!


Huzurunda kulluk tasmasıyla duran bu boynu bükük kulu!


Allahım! Orada ne diyeceğimi lisanıma Sen yerleştir


Acı mıdır kabirdeki halim, bilemem nedir?


Allahım! Azabınla cezalandırsan da beni bin sene


Rahmetinden ümidim kesilmeyecek bir an bile.


Allahım! Bağışlayıcılığının lezzetini duyur gönlüme


Evlâd ü iyalin, malın-mülkün fayda vermediği günde.


Allahım! Tutmazsan elimden, zayi olur giderim ben


Fakat koruyup kollarsan, kaymaz ayaklarım yerinden.


Allahım! Sadece muhsinleri affedersen eğer Sen


Hevasına yenik düşmüş mücrimleri bulunur mu affeden!?


Allahım! Takva talebinde ifrata girmişsem şayet


İşte huzurundayım, tevbe ediyorum, günahımı affet!


Allahım! Dağlar cesametinde olsa da günahlarım


Affın ondan da büyüktür, bağışlanma umarım.


Allahım! Cahillik edip günahlara dalmış olsam da


“Kulumun korkmasına gerek yok”, nidası kulağımda.


Allahım! Lütfunu hatırlayınca bütün korkularım diniyor


Günahlarım zihnime hücum edince, gözlerim yaş akıtıyor.


Allahım! Sürçmelerimi görmezden gel, günahlarımı sil


Bin pişmanım yaptıklarımdan, kalbimdeki yangındır delil.


Allahım! Bir bîçareyim, rahmetini ve fazlını gözlüyorum


Sen’in ihsan kapından başka bir kapıyı çalacak da değilim.


Allahım! Dergahından uzaklaştırılır ya da iltifat görmezsem


Kimin affını umabilir ve kimden şefaat bekleyebilirim!?


Allahım! Seven gönül gecelerde uyumaz, dua eder, yalvarır


Gafillerin yaptığı tek şeyse, kulağı üzerine yatıp uyumaktır.


Allahım! Kulların hep Sen’in bol rahmetini ümid ederler


Ve Cennet bahçelerinde ebediyyen kalmayı dilerler.


Allahım! Reca hislerim coşunca kurtulacağım zannediyorum


Günahlarımı düşündüğümde de kendimi çok levmediyorum.


Allahım! Kulunu affedersen eğer, affınla kurtuluşu bulur


Yok eğer affetmezsen, sayısız günahlarıyla helak olur.


Allahım! Habibin Hazreti Muhammed Mustafa hürmetine


Ve O Nebiler Serveri’ne ittiba eden salih kulların hürmetine.


Allahım! Hazreti Ahmed ü Mahmud’un dini üzere sabit kıl,


Gönlüme de, inabe, takva, taat ve hudû hisleri sal.


Allahım! Rahmeti Sonsuz Allahım! Kulunu mahrum etme


Etme de, O mahlukatın en hayırlısının şefaatine nail eyle.


Allahım! Kulların ellerini açıp Sana dua ettiği müddetçe


Sen de Kainatın İftihar Tablosu Efendimiz’e salât eyle!




* Bu dua el-Kulûbü'd-Dâria'nın 19-22. sayfasında geçmektedir.

NihLe - avatarı
NihLe
Ziyaretçi
26 Haziran 2006       Mesaj #132
NihLe - avatarı
Ziyaretçi

Allayım!
Sponsorlu Bağlantılar

"Kimsesiz kime yok,herkesin var kimsesi,
Kimsesiz kaldım medet ey, kimsesizler kimsesi"

Güç ve kuvvet ancak kendisine has olan yüce ve büyük Allahım! Mahlukatın adedince, Zatının rızası, arşının ağırlığı ve kelimelerinin mürekkebince Hz. Muhammet (sas) ve O'nun ehli ve ashabı üzerine salat eyle.

Ey Merhametlilerin en merhametlisi! Bela ve musibetlerin sağanak sağanak üzerimize yağdığı, ardı arkası kesilmeyen depremlerle inim inim inleyip çaresiz kaldığımız şu günlerde, çaresizlerin yegane çaresi Sensin deyip Sana yalvarıyor, halimizi Sana arz ediyoruz. Celalinden cemaline, kahrından lütfuna sığınıyoruz. Bizim Rabbimiz Sensin. Sen, bizleri semavi ve arzi musibetlerin eline teslim etmeyecek kadar merhametlisin. Bizleri her türlü kötülüklerden muhafaza buyur!

Allahım! Senin af ve mağfiretinin dairesi, bizi bela ve musibetlerden uzak tutacak kadar geniştir. Bize rahmetinle muamele buyur Allahım! Gazabından bizi emin kıl Rabbim.

Allahım! Sen'den dünya ve ahirette af ve afiyet diliyoruz. Her türlü semavi ve arzi afet ve belaları üzerimizden uzaklaştırmanı istiyoruz.

Allahım! Bilerek veya bilmeyerek işlediğimiz hatalarımızı, günahlarımızı bağışla. Bizlere merhamet buyur. Şüphesiz Sen merhametlilerin en merhametlisisin.

Allahım! Kalb katılığından, gafletten, dalaletten, zilletten, miskinlikten, küfürden, fısktan, nankörlükten, riyadan, sadece Sana sığınırız. Sen bizleri koru. Güç yetiremeyeceğimiz bela, fitne ve musibetlerle bizi imtihan eyleme Allahım!

Allahım! Fayda vermeyen ilimden, ürpermeyen kalpten, doyma bilmeyen nefisten, yaşarmayan gözden ve icabet edilmeyen duadan sana sığınırız. Bildiğimiz ve bilmediğimiz şeylerin şerrinden Sen bizleri koru Allahım!

Allahım! İhsan buyurduğun nimetlerini geri almandan, azabının ansızın gelip çatmasından, gazabına sebep olacak şeylerden Sana sığınırız.Bizlere yol göster Allahım!

Allahım! Sana itaat edilir, Sen karşılığını verirsin; Sana isyan edilir, Sen bağışlar ve af edersin, darda kalanlara icabet eder, zararı, sıkıntıyı ortadan kaldırıp, hastalara şifa, dertlilere deva verir, günahları bağışlar, tövbeleri kabul edersin. Sen bizlerin dualarını kabul buyur Allahım!

Allahım! Enkaz altında kalarak, yukarıdan aşağıya yuvarlanarak, suda boğularak ve yanarak ölmekten Sana sığınırız. Sen ölümlerin en güzeli ile bizi huzuruna al Allahım! Ölümümüzü her türlü şerden kurtulup rahata erme vesilesi yap Ya Rabbi! Allahım! Bizleri Sen'i çok zikreden, Sana çok şükreden, Sen'den çok korkan, Sana çok itaat eden, Sana karşı saygı ile dopdolu olan, ahu efgan edip dua dua yalvaran ve durmadan Sana teveccüh eden kullarından eyle.

Allahım! Acizlikten, üzüntüden, tasa ve kederden, korkaklıktan, başımıza gelenlerden dolayı başkalarının sevinmesinden, kabir azabından, cehennem ateşinden Sana sığınırız. Bizleri kötülüklerin ve kötülerin şerrinden emin eyle.

Allahım! Bizleri verdiğin nimetlerin bereketinden mahrum etme, vermediğin şeylerle de imtihan etme.

Allahım! Sen'den Senin bizi sevmeni, Senin sevdiklerinin sevgisini, bizi Senin sevgine yaklaştıracak amellerin sevgisini, tertemiz bir hayatı, dosdoğru bir ölümü, huzurunda bizi rezil etmeyen, ayıpların sayılıp dökülmediği bir haşr ü neşr istiyoruz.

Allahım! Nimetlerini artır, eksiltme; bizi yücelt, hor ve hakir eyleme, bize lütuflarda bulun, mahrum etme, bizden razı ol. Ey merhametlilerin en Merhametlisi!

Ya Rabbi. Bizleri yaşadığımız müddetçe dinin üzerine sabit kadem kıl, mizanımızı ağır tut, imanımızı tahkiki iman eyle, katındaki derecemizi yücelt, amellerimizi kabul et Allahım!

Allahım! Senin her şeye gücün yeter. Yegane güç ve kuvvet Senin elindedir. Bize acı, bize merhamet ve yardım et Allahım!

Allahım! Depremde ölenlerimizi şehit eyle, şefaat ehlinin şefaatine nail olan kullarından eyle, zayi olan maddi varlıklarımızı sadaka olarak kabul et. Ülkemize birlik ve dirlik ver. Bizleri bir daha böylesi külli ve büyük felaketlerle imtihan etme.

Amin! Amin! Sümme Amin!

AHMED KURUCAN

(alıntıdır)
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Temmuz 2006       Mesaj #133
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Gavs-ı Azam Abdülkâdir-i Geylânî Hazretlerinin Füyuzât-ı Rabbâniye fî Evrâd-ı Kâdiriyye İsimli Duasından Bir Bölüm *


اَللّٰهُمَّ اهْدِنَا بِنُورِكَ إِلَيْكَ، وَأَقِمْنَا بِصِدْقِ الْعُبُودِيَّةِ بَيْنَ يَدَيْكَ ‏*‏ اَللّٰهُمَّ اجْعَلْ أَلْسِنَتَنَا رَطْبَةً بِذِكْرِكَ، وَنُفُوسَنَا مُطِيعَةً لِأَمْرِكَ، وَقُلُوبَنَا مَمْلُوءَةً بِمَعْرِفَتِكَ، وَأَرْوَاحَنَا مُكَرَّمَةً بِمُشَاهَدَتِكَ، وَأَسْرَارَنَا مُنَعَّمَةً بِقُرْبِكَ، وَارْزُقْنَا زُهْداً فِي دُنْيَاكَ، وَمَزِيداً لَدَيْكَ، إِنَّكَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ، يَا مَنْ لاَ يَسْكُنُ قَلْبٌ إِلَّا بِقُرْبِهِ وَقَرَارِهِ، وَلاَ يَحْيَى عَبْدٌ إِلَّا بِلُطْفِهِ وَإِبْرَارِهِ، وَلاَ يَبْقَى وُجُودٌ إِلَّا بِإِمْدَادِهِ وَإِظْهَارِهِ، يَا مَنْ أٰنَسَ عِبَادَهُ الْأَبْرَارَ، وَأَوْلِيَاءَهُ الْمُقَرَّبِينَ الْأَخْيَارَ، بِمُنَاجَاتِهِ وَأَسْرَارِهِ، يَا مَنْ أَمَاتَ وَأَحْيَا وَأَقْصَى وَأَدْنَى وَأَسْعَدَ وَأَشْقَى وَأَضَلَّ وَأَهْدَى وَأَفْقَرَ وَأَغْنَى وَأَبْلَى وَعَافَى وَقَدَّرَ وَقَضَى، كُلٌّ بِعَظِيمِ لُطْفِ تَدْبِيرِهِ وَسَابِقِ إِقْدَارِهِ، رَبِّ أَيَّ بَابٍ أَقْصِدُ غَيْرَ بَابِكَ، وَأَيَّ جَنَابٍ أَتَوجَّهُ إِلَيْهِ غَيْرَ جَنَابِكَ، أَنْتَ الْعَلِيِّ الْعَظِيمُ، وَلاَ حَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ إِلاَ بِكَ، رَبِّ إِلَى مَنْ أَقْصِدُ وَأَنْتَ الرَّبُّ الْمَقْصُودُ، وَإِلَى مَنْ أَتَوَجَّهُ وَأَنْتَ الْحَقُّ الْمَعْبُودُ، وَمَنْ ذَا الَّذِي يُعْطِينِي وَأَنْتَ صَاحِبُ الْكَرَمِ وَالْجُودِ، رَبِّ حَقِيقٌ عَلَيَّ أَنْ لاَ أَشْتَكِيَ إِلَّا إِلَيْكَ، وَلاَزِمٌ عَلَيَّ أَنْ لاَ أَتَوَكَّلَ إِلَّا عَلَيْكَ، يَا مَنْ عَلَيْهِ يَتَوَكَّلُ الْمُتَوَكِّلُونَ، يَا مَنْ إِلَيْهِ يَلْجَأُ الْخَائِفُونَ، يَا مَنْ بِكَرَمِهِ وَجَمِيلِ عَوَائِدِهِ يَتَعَلَّقُ الرَّاجُونَ، يَا مَنْ بِسُلْطَانِ قَهْرِهِ وَعَظِيمِ رَحْمَتِهِ وَبِرِّهِ يَسْتَغِيثُ الْمُضْطَرُّونَ، يَا مَنْ لِوُسْعِ عَطَائِهِ وَجَمِيلِ فَضْلِهِ وَنَعْمَائِهِ تُبْسَطُ الْأَيْدِي وَيَسْأَلُهُ السَّائِلُونَ، رَبِّ اجْعَلْنِي مِمَّنْ تَوَكَّلَ عَلَيْكَ، وَأٰمِنْ خَوْفِي إِذَا وَصَلْتُ إِلَيْكَ، وَلاَ تُخَيِّبْ رَجَائِي إِذَا صِرْتُ بَيْنَ يَدَيْكَ، يَا قَرِيبُ يَا مُجِيبُ يَا سَمِيعُ ‏*‏
اَللّٰهُمَّ إِنَّا ضَالُّونَ فَاهْدِنَا، وَإِنَّا فُقَرَاءُ فَأَغْنِنَا، وَإِنَّا ضُعَفَاءُ فَقَوِّنَا، وَإِنَّا مُذْنِبُونَ فَاغْفِرْ لَنَا، يَا نُورُ يَا هَادِي يَا غَنِيُّ يَا قَوِيُّ يَا غَفُورُ يَا رَحِيمُ ‏*‏ اَللّٰهُمَّ بِرُوحٍ مِنْ عِنْدِكَ أَيِّدْنَا، وَمِنْ عِلْمِكَ الْمَكْنُونِ عَلِّمْنَا، وَعَلَى دِينِكَ الَّذِي ارْتَضَيْتَهُ ثَبِّتْنَا، وَاجْعَلْنَا مِمَّنْ سَبَقَتْ لَهُ مِنْكَ الْحُسْنَى وَزِيَادَةٌ ‏*‏ اَللّٰهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ فِي الدُّنْيَا طَاعَتَكَ وَالْفِرَارَ عَنْ مَعْصِيَتِكَ، وَفِي الْأٰخِرَةِ جَنَّتَكَ وَرُؤْيَتَكَ وَالسَّلاَمَةَ مِنْ عُقُوبَتِكَ ‏*‏ اَللّٰهُمَّ أَحْيِنَا مُؤْمِنِينَ طَائِعِينَ وَتَوَفَّنَا مُسْلِمِينَ تَائِبِينَ، وَاجْعَلْنَا عِنْدَ السُّؤَالِ ثَابِتِينَ، وَاجْعَلْنَا مِمَّنْ يَأْخُذُ الْكِتَابَ بِالْيَمِينِ، وَاجْعَلْنَا يَوْمَ الْفَزَعِ الْأَكْبَرِ أٰمِنِينَ، وَثَبِّتْ أَقْدَامَنَا عَلَى الصِّرَاطِ الْمُسْتَقِيمِ، وَأَدْخِلْنَا بِرَحْمَتِكَ وَكَرَمِكَ فِي جَنَّاتِ النَّعِيمِ، وَنَجِّنَا بِعَفْوِكَ وَحِلْمِكَ مِنَ الْعَذَابِ الْأَلِيمِ، يَا بَرُّ يَا رَحِيمُ يَا حَلِيمُ يَا كَرِيمُ ‏*‏ اَللّٰهُمَّ إِنَّا أَصْبَحْنَا لاَ نَمْلِكُ لِأَنْفُسِنَا دَفْعاً وَلاَ رَفْعاً وَلاَ ضَرّاً وَلاَ نَفْعاً، فُقَرَاءُ لاَ شَيْءَ لَنَا، ضُعَفَاءُ لاَ قُوَّةَ لَنَا، وَأَصْبَحَ الْخَيْرُ كُلُّهُ بِيَدَيْكَ وَأَمْرُ كُلِّ شَيْءٍ رَاجِعٌ إِلَيْكَ ‏*‏ اَللّٰهُمَّ وَفِّقْنَا لِمَا بِهِ أَمَرْتَنَا، وَأَعِنَّا عَلَى مَا بِهِ كَلَّفْتَنَا، وَأَغْنِنَا عَنْ كُلِّ شَيْءٍ بِفَضْلِكَ وَرَحْمَتِكَ، وَاجْبُرْ كَسْرَنَا وَمَا فَاتَ مِنَّا بِعِنَايَتِكَ وَكَرَمِكَ، وَأَيِّدْنَا بِالتَّوَجُّهِ إِلَيْكَ بِحَوْلِكَ وَقُوَّتِكَ، يَا مَلِكُ يَا قَدِيرُ يَا سَمِيعُ يَا بَصِيرُ ‏*‏
اَللّٰهُمَّ مَا قَصُرَ عَنْهُ رَأْيُنَا وَلَمْ تَبْلُغْهُ مَسْأَلَتُنَا مِنْ خَيْرٍ وَعَدْتَهُ أَحَداً مِنْ خَلْقِكَ، أَوْ خَيْرٍ أَنْتَ مُعْطِيهِ أَحَداً مِنْ عِبَادِكَ، فَإِنَّا نَرْغَبُ إِلَيْكَ فِيهِ، وَنَسْأَلُكَهُ بِرَحْمَتِكَ يَا أَرْحَمَ الرَّاحِمِينَ ‏*‏ اَللّٰهُمَّ إِنِّي أَشْكُو إِلَيْكَ ضَعْفَ قُوَّتِي وَقِلَّةَ حِيلَتِي وَهَوَانِي عَلَى الْمَخْلُوقِينَ وَأَنْتَ أَرْحَمُ الرَّاحِمِينَ، أَنْتَ رَبُّ الْمُسْتَضْعَفِينَ وَأَنْتَ رَبِّي، إِلَى مَنْ تَكِلُنِي إِلَى بَعِيدٍ يَتَجَهَّمُنِي أَمْ إِلَى عَدُوٍّ مَلَّكْتَهُ أَمْرِي، إِنْ لَمْ يَكُنْ عَلَيَّ غَضَبٌ مِنْكَ فَلاَ أُبَالِي وَلٰكِنْ عَفْوُكَ أَوْسَعُ لِي، أَعُوذُ بِنُورِ وَجْهِكَ الَّذِي أَشْرَقَتْ بِهِ الظُّلُمَاتُ وَصَلَحَ عَلَيْهِ أَمْرُ الدُّنْيَا وَالْأٰخِرَةِ مِنْ أَنْ يَنْزِلَ عَلَيَّ غَضَبُكَ، أَوْ يَحُلَّ عَلَيَّ سَخَطُكَ، لَكَ الْحَمْدُ حَتَّى تَرْضَى وَلاَ حَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ لَنَا إِلَّا بِكَ ‏*‏
رَبِّ إِنِّي أَشْكُو إِلَيْكَ تَلَوُّنَ أَحْوَالِي، وَتَوقُّفَ سُؤَالِي، يَا مَنْ تَعَلَّقَتْ بِلُطْفِ كَرَمِهِ وَجَمِيلِ عَوَائِدِهِ أٰمَالِي، يَا مَنْ لاَ يَخْفَى عَلَيْهِ خَفِيُّ حَالِي، يَا مَنْ يَعْلَمُ عَاقِبَةَ أَمْرِي وَمَأٰلِي ‏*‏ رَبِّ إِنَّ نَاصِيَتِي بِيَدَيْكَ، وَأُمُورِي كُلَّهَا رَاجِعَةٌ إِلَيْكَ، وَأَحْوَالِي لاَ تَخْفَى عَلَيْكَ، وَهُمُومِي وَأَحْزَانِي مَعْلُومَةٌ لَدَيْكَ، قَدْ جَلَّ مُصَابِي، وَعَظُمَ اكْتِئَابِي، وَانْصَرَمَ شَبَابِي، وَتَكَدَّرَ عَلَيَّ صَفْوُ شَرَابِي، وَاجْتَمَعَتْ عَلَيَّ هُمُومِي وَأَوْصَابِي، وَتَأَخَّرَ عَنِّي تَعْجِيلُ مَطْلَبِي وَتَنْجِيزُ إِعْتَابِي وَعِتَابِي، يَا مَنْ إِلَيْهِ مَرْجِعِي وَمَأٰبِي، يَا مَنْ يَسْمَعُ وَيَعْلَمُ هَوَاجِسَ سِرِّي وَعَلاَنِيَةَ خِطَابِي، وَيَعْلَمُ مَاهِيَّةَ أَمَلِي وَحَقِيقَةَ مَأٰبِي ‏*‏
إِلٰهِي قَدْ عَجَزَتْ قُدْرَتِي، وَقَلَّتْ حِيلَتِي، وَضَعُفَتْ قُوَّتِي، وَتَاهَتْ فِكْرَتِي، وَأَشْكَلَتْ قَضِيَّتِي، وَسَاءَتْ حَالَتِي، وَبَعُدَتْ أُمْنِيَّتِي، وَعَظُمَتْ حَسْرَتِي، وَتَصَاعَدَتْ زَفْرَتِي، وَاتَّضَحَ مَكْنُونُ سَرِيرَتِي، وَسَالَتْ عَبْرَتِي، وَأَنْتَ مَلْجَإِي وَوَسِيلَتِي، وَإِلَيْكَ أَرْفَعُ بَثِّي وَحُزْنِي وَشِكَايَتِي، وَأَرْجُوكَ لِدَفْعِ مُلِمَّتِي، يَا مَنْ يَعْلَمُ سِرِّي وَعَلاَنِيَتِي ‏*‏ إِلٰهِي بَابُكَ مَفْتُوحٌ لِلسَّائِلِ، وَفَضْلُكَ مَبْذُولٌ لِلنَّائِلِ، وَإِلَيْكَ مُنْتَهَى الشَّكْوَى وَغَايَةُ الْمَسَائِلِ ‏*‏ إِلٰهِي ارْحَمْ دَمْعِيَ السَّائِلَ، وَجِسْمِيَ النَّاحِلَ، وَحَالِيَ الْحَائِلَ، وَشَبَابِيَ الْمَائِلَ، يَا مَنْ إِلَيْهِ رَفْعُ الشَّكْوَى، يَا عَالِمَ السِّرِّ وَالنَّجْوَى، يَا مَنْ يَسْمَعُ وَيَرَى وَيَا مَنْ هُوَ بِالْمَنْظَرِ الْأَعْلَى، يَا رَبَّ الْأَرْضِ وَالسَّمَاءِ، يَا مَنْ لَهُ الْأَسْمَاءُ الْحُسْنَى، يَا صَاحِبَ الدَّوَامِ وَالْبَقَاءِ ‏*‏
يَا رَبِّ، عَبْدُكَ قَدْ ضَاقَتْ بِهِ الْأَسْبَابُ، وَغُلِّقَتْ دُونَهُ الْأَبْوَابُ، وَتَعَذَّرَ عَلَيْهِ سُلُوكُ طَرِيقِ أَهْلِ الصَّوَابِ، وَزَادَ بِهِ الْهَمُّ وَالْغَمُّ وَالْاِكْتِئَابُ، وَانْقَضَى عُمْرُهُ وَلَمْ يُفْتَحْ لَهُ إِلَى فَسِيحِ تِلْكَ الْحَضَرَاتِ وَمَنَاهِلِ الصَّفْوِ وَالرَّاحَاتِ بَابٌ، وَانْصَرَمَتْ أَيَّامُهُ وَالنَّفْسُ رَاتِعَةٌ فِي مَيَادِينِ الْغَفْلَةِ وَدَنِيِّ الْاِكْتِسَابِ، وَأَنْتَ الْمَرْجُوُّ لِكَشْفِ هٰذَا الْمُصَابِ، يَا مَنْ إِذَا دُعِيَ أَجَابَ، يَا سَرِيعَ الْحِسَابِ، يَا رَبَّ الْأَرْبَابِ، يَا عَظِيمَ الْجَنَابِ، يَا كَرِيمُ يَا وَهَّابُ ‏*‏
رَبِّ لاَ تَحْجُبْ دَعْوَتِي، وَلاَ تَرُدَّ مَسْأَلَتِي، وَلاَ تَدَعْنِي بِحَسْرَتِي، وَلاَ تَكِلْنِي إِلَى حَوْلِي وَقُوَّتِي، وَارْحَمْ عَجْزِي وَفَاقَتِي، فَقَدْ ضَاقَ صَدْرِي وَتَاهَ فِكْرِي وَتَحَيَّرْتُ فِي أَمْرِي، وَأَنْتَ الْعَالِمُ بِسِرِّي وَجَهْرِي، اَلْمَالِكُ لِنَفْعِي وَضُرِّي، اَلْقَادِرُ عَلَى تَفْرِيجِ كَرْبِي وَتَيْسِيرِ عُسْرِي ‏*‏ رَبِّ ارْحَمْ مَنْ عَظُمَ مَرَضُهُ وَعَزَّ شِفَاؤُهُ، وَكَثُرَ دَاؤُهُ وَقَلَّ دَوَاؤُهُ، وَضَعُفَتْ حِيلَتُهُ وَقَوِيَ بَلاَؤُهُ، وَأَنْتَ مَلْجَأُهُ وَرَجَاؤُهُ وَعَوْنُهُ وَشِفَاؤُهُ، يَا مَنْ عَمَّرَ الْعِبَادَ فَضْلُهُ وَعَطَاؤُهُ، وَوَسِعَ الْبَرِيَّةَ جُودُهُ وَنَعْمَاؤُهُ، هَا أَنَا عَبْدُكَ مُحْتَاجٌ إِلَى مَا عِنْدَكَ، فَقِيرٌ أَنْتَظِرُ جُودَكَ وَرِفْدَكَ، مُذْنِبٌ أَسْأَلُ مِنْكَ الْعَفْوَ وَالْغُفْرَانَ، خَائِفٌ أَطْلُبُ مِنْكَ الصَّفْحَ وَالْأَمَانَ، مُسِيءٌ عَاصٍ فَعَسَى تَوْبَةٌ تَمْحُو ظُلَمَ الْإِسَاءَةِ وَالْعِصْيَانِ، سَائِلٌ بَاسِطٌ يَدَيِ الْفَاقَةِ الْكُلِّيَّةِ يَطْلُبُ مِنْكَ الْجُودَ وَالْإِحْسَانَ، مَسْجُونٌ مُقَيَّدٌ فَعَسَى يُفَكُّ قَيْدُهُ، وَيُطْلَقُ مِنْ سِجْنِ حِجَابِهِ إِلَى فَسِيحِ حَضَرَاتِ الشُّهُودِ وَالْعَيَانِ، جَائِعٌ عَارٍ فَعَسَى يُطْعَمُ مِنْ شَرَابِ التَّقْرِيبِ وَيُكْسَى مِنْ حُلَلِ الْإِيمَانِ، ظَمْأٰنُ ظَمْأٰنُ ظَمْأٰنُ وَأَيُّ ظَمْأٰنَ يَتَأَجَّجُ فِي أَحْشَائِهِ لَهِيبُ النِّيرَانِ، فَعَسَى تَبْرُدُ عَنْهُ نِيرَانُ الْكَرْبِ، وَيُسْقَى مِنْ شَرَابِ الْحُبِّ، وَيَكْرَعُ مِنْ كَاسَاتِ الْقُرْبِ، وَيَذْهَبُ عَنْهُ الْبُؤْسُ وَالْأٰلاَمُ وَالْأَسْقَامُ وَالْأَحْزَانُ، وَيُنَعَّمُ مِنْ بَعْدِ بُؤْسِهِ وَأَلَمِهِ، وَيُشْفَى مِنْ مَرَضِهِ وَسَقَمِهِ، حَتَّى يَزُولَ مَا بِهِ كَانَ مَا كَانَ، هَا أَنَا عَبْدٌ نَاءٍ غَرِيبٌ، مُصَابٌ قَدْ بَعُدَ عَنِ الْأَهْلِ وَالْأَوْطَانِ، فَعَسَى يَزُولُ عَنْهُ هٰذَا التَّعَبُ وَالشَّقَا، وَيَعُودُ لَهُ الْقُرْبُ وَاللِّقَا، وَيَتَرَاءَى لَهُ سَلْعٌ وَالنُّقَا، وَيَلُوحُ لَهُ الْأَثْلُ وَالْبَانُ، وَيَنَالُهُ اللُّطْفُ وَالْإِحْسَانُ، وَتَحُلُّ عَلَيْهِ الرَّحْمَةُ وَالرِّضْوَانُ، يَا عَظِيمُ يَا مَنَّانُ يَا كَرِيمُ يَا رَحْمٰنُ، يَا صَاحِبَ الْجُودِ وَالْإِحْسَانِ، وَالرَّحْمَةِ وَالْغُفْرَانِ، يَا اَللّٰهُ يَا رَبُّ يَا اَللّٰهُ يَا رَبُّ يَا اَللّٰهُ يَا رَبِّ، اِرْحَمْ مَنْ ضَاقَتْ عَلَيْهِ الْأَكْوَانُ، وَلَمْ تُؤْنِسْهُ الثَّقَلاَنِ، وَقَدْ أَصْبَحَ وَأَمْسَى مُوَلَّهاً حَيْرَانَ، وَأَضْحَى غَرِيباً وَلَوْ كَانَ بَيْنَ الْأَهْلِ وَالْأَوْطَانِ، مُنْزَعِجاً لاَ يُؤْوِيهِ مَكَانٌ، قَلِقاً لاَ يُلْهِيهِ عَنْ بَثِّهِ وَحُزْنِهِ تَغَيُّرُ الْأَزْمَانِ، مُسْتَوْحِشاً لاَ يَأْنَسُ قَلْبُهُ بِإِنْسٍ وَلاَ جَانٍّ ‏*‏
رَبِّ هَلْ فِي الْوُجوُدِ رَبٌّ سِوَاكَ فَيُدْعَى، أَمْ فِي الْمَمْلَكَةِ إِلٰهٌ غَيْرُكَ فيُرْجَى، أَمْ هَلْ كَرِيمٌ غَيْرُكَ فيُطْلَبَ مِنْهُ الْعَطَا، أَمْ هَلْ ثَمَّ جَوَادٌ سِوَاكَ فَيُسْأَلَ مِنْهُ الْفَضْلُ وَالنَّعْمَا، أَمْ هَلْ حَاكِمٌ غَيْرُكَ فَتُرْفَعَ إِلَيْهِ الشَّكْوَى، أَثَمَّ مَنْ يُحَالُ الْعَبْدُ الْفَقِيرُ عَلَيْهِ، أَمْ هَلْ ثَمَّ مَنْ تُبْسَطُ الْأَكُفُّ وَتُرْفَعُ الْحَاجَاتُ إِلَيْهِ، فَلَيْسَ إِلَّا كَرَمُكَ وَجُودُكَ، يَا مَنْ لاَ مَلْجَأَ مِنْهُ إِلَّا إِلَيْهِ، يَا مَنْ يُجِيرُ وَلاَ يُجَارُ عَلَيْهِ، أَهٰهُنَا كَرِيمٌ غَيْرُكَ فَيُرْجَى، أَمْ مَنْ سِوَاكَ جَوَادٌ فَيُسْأَلُ مِنْهُ الْعَطَا ‏*‏ رَبِّ قَدْ جَفَانِي الْحَبِيبُ، وَمَلَّنِيَ الطَّبِيبُ، وَشَمِتَ بِيَ الْعَدُوُّ وَالْقَرِيبُ، وَاشْتَدَّ بِيَ الْكَرْبُ وَالنَّحِيبُ، وَأَنْتَ الْوَدُودُ الْقَرِيبُ، اَلرَّؤُوفُ الْمُجِيبُ ‏*‏
رَبِّ إِلَى مَنْ أَشْكُو حَالَتِي وَأَنْتَ الْعَلِيمُ الْقَادِرُ، أَمْ بِمَنْ أَسْتَنْصِرُ وَأَنْتَ الْوَلِيُّ النَّاصِرُ، أَمْ بِمَنْ أَسْتَغِيثُ وَأَنْتَ الْوَلِيُّ النَّاظِرُ، أَمْ إِلَى مَنْ أَلْتَجِئُ وَأَنْتَ الْكَرِيمُ السَّائِرُ، أَمْ مَنْ ذَا الَّذِي يَجْبُرُ كَسْرِي وَأَنْتَ لِلْقُلُوبِ جَابِرٌ، أَمْ مَنْ ذَا الَّذِي يَغْفِرُ عَظِيمَ ذَنْبِي وَأَنْتَ الرَّحِيمُ الْغَافِرُ، يَا عَالِماً بِمَا فِي السَّرَائِرِ، يَا مَنْ هُوَ الْمُطَّلِعُ عَلَى مَكْنُونِ الضَّمَائِرِ، يَا مَنْ هُوَ فَوْقَ عِبَادِهِ قَاهِرٌ، يَا مَنْ هُوَ الْأَوَّلُ قَبْلَ كُلِّ شَيْءٍ وَالْأٰخِرُ بَعْدَ كُلِّ شَيْءٍ، أَسْأَلُكَ يَا رَبَّ كُلِّ شَيْءٍ، بِقُدْرَتِكَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ، اِغْفِرْ لِي كُلَّ شَيْءٍ، حَتَّى لاَ تَسْأَلَنِي عَنْ شَيْءٍ، يَا مَنْ بِيَدِهِ مَلَكُوتُ كُلِّ شَيْءٍ، يَا مَنْ لاَ يَضُرُّهُ شَيْءٌ، وَلاَ يَنْفَعُهُ شَيْءٌ، وَلاَ يَغْلِبُهُ شَيْءٌ، وَلاَ يَعْزُبُ عَنْهُ شَيْءٌ، وَلاَ يَؤُودُهُ شَيْءٌ، وَلاَ يَسْتَعِينُ بِشَيْءٍ، وَلاَ يَشْغَلُهُ شَيْءٌ عَنْ شَيْءٍ، وَلاَ يُشْبِهُهُ شَيْءٌ، وَلاَ يُعْجِزُهُ شَيْءٌ، يَا مَنْ هُوَ أٰخِذٌ بِنَاصِيَةِ كُلِّ شَيْءٍ، وَبِيَدِهِ مَقَالِيدُ كُلِّ شَيْءٍ، اِصْرِفْ عَنِّي ضُرَّ كُلِّ شَيْءٍ، وَسَهِّلْ لِي كُلَّ شَيْءٍ، وَبَارِكْ لِي بِكُلِّ شَيْءٍ، وَلاَ تُحَاسِبْنِي بِكُلِّ شَيْءٍ، وَلاَ تُؤَاخِذْنِي بِكُلِّ شَيْءٍ، وَيَسِّرْ لِي كُلَّ شَيْءٍ، وَهَبْ لِي كُلَّ شَيْءٍ، وَأَعْطِنِي خَيْرَ كُلِّ شَيْءٍ، وَاكْفِنِي شَرَّ كُلِّ شَيْءٍ، يَا أَوَّلَ كُلِّ شَيْءٍ، وَيَا أٰخِرَ كُلِّ شَيْءٍ، وَيَا ظَاهِرَ كُلِّ شَيْءٍ، وَيَا بَاطِنَ كُلِّ شَيْءٍ، وَفَوْقَ كُلِّ شَيْءٍ، وَمُحْصِيَ كُلِّ شَيْءٍ، وَمُبْدِئَ كُلِّ شَيْءٍ، وَمُعِيدَ كُلِّ شَيْءٍ، وَعَلِيمٌ بِكُلِّ شَيْءٍ، وَمُحِيطٌ بِكُلِّ شَيْءٍ، وَبَصِيرٌ بِكُلِّ شَيْءٍ، وَشَهِيدٌ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ، وَرَقِيبٌ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ، وَلَطِيفٌ بِكُلِّ شَيْءٍ، وَخَبِيرٌ بِكُلِّ شَيْءٍ، وَوَارِثَ كُلِّ شَيْءٍ، وَقَائِمٌ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ، يَا مَنْ بِيَدِهِ مَلَكُوتُ كُلِّ شَيْءٍ، اِغْفِرْ لِي كُلَّ شَيْءٍ ﴿إِنَّكَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ﴾ ‏*‏
اَللّٰهُمَّ إِنَّكَ أٰمِنٌ مِنْ كُلِّ شَيْءٍ وَكُلُّ شَيْءٍ خَائِفٌ مِنْكَ، فَبِأَمْنِكَ مِنْ كُلِّ شَيْءٍ وَخَوْفِ كُلِّ شَيْءٍ مِنْكَ، اِغْفِرْ لِي كُلَّ شَيْءٍ، حَتَّى لاَ تَسْأَلَنِي عَنْ شَيْءٍ، يَا مَنْ بِيَدِهِ مَلَكُوتُ كُلِّ شَيْءٍ، إِنَّكَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ ‏*‏ اَللّٰهُمَّ يَا رَجَاءَ الْمُؤْمِنِينَ لاَ تُخَيِّبْ رَجَاءَنَا، وَيَا غِيَاثَ الْمُسْتَغِيثِينَ أَغِثْنَا، وَيَا عَوْنَ الْمُؤْمِنِينَ أَعِنَّا، وَيَا حَبِيبَ التَّوَّابِينَ تُبْ عَلَيْنَا وَعَلَى عِبَادِكَ الْمُسْلِمِينَ أَجْمَعِينَ، بِجَاهِ سَيِّدِ الْمُرْسَلِينَ وَخَاتَمِ النَّبِيِّينَ الْمُصْطَفَى الْأَمِينِ، حَبِيبِ رَبِّ الْعَالَمِينَ، أٰمِينَ اللّٰهُمَّ أٰمِينَ، يَا رَبَّ الْعَالَمِينَ ‏*‏
﴿إِنَّ اللّٰهَ وَمَلٰئِكَتَهُ يُصَلُّونَ عَلَى النَّبِيِّ يَا أَيُّهَا الَّذِينَ اٰمَنُوا صَلُّوا عَلَيْهِ وَسَلِّمُوا تَسْلِيماً﴾ اَللّٰهُمَّ صَلِّ وَسَلِّمْ وَبَارِكْ عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلَى أٰلِهِ وَصَحْبِهِ أَجْمَعِينَ ‏*‏ ﴿سُبْحَانَ رَبِّكَ رَبِّ الْعِزَّةِ عَمَّا يَصِفُونَ ‏*‏ وَسَلاَمٌ عَلَى الْمُرْسَلِينَ ‏*‏ وَالْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ﴾ ‏*‏
‏* ‏* ‏*
Allahım! Nurunla bizi dosdoğru yola hidayet eyle ve yüce huzurunda hep sadâkatle kullukta bulunma payesini bize de lutfet!; lutfet ki Allahım, dillerimiz sürekli Sen'in zikrinle meşgul, bedenimiz bütün uzuvlarıyla Sen'in emrine mutî', kalblerimiz de yalnız Sen'in marifetinle dolu olsun. Ruhlarımızı müşâhedenle kanatlandır; kalb, sır gibi latîfelerimizi de yakınlığınla taçlandır. Sen her şeye kâdirsin. Sen'den dünya hayatında zühdümüzü ve nezdindeki derecelerimizi artırmanı diliyoruz.
Ey kalblerin ancak yakınlığıyla sükûna erdiği.. hayatın sadece lütf u ihsanıyla başladığı ve devam ettiği.. ünsüyle ve dergahının kapısını hep açık tutmakla, salih ve mukarreb kimselerin gönüllerine ferahlık salan.. ölümü ve hayatı yaratan.. uzaklaştıran ve yakınlaştıran.. saîd ve şakî kılan.. kalbî istidadını kaybetmişleri dalâlet çukurlarına atan ve temiz gönülleri sırat-ı müstakîme ulaştıran.. fakirliğe maruz bırakan ve zenginlikle serfiraz kılan.. kullarını imtihan eden.. dilerse affeden.. her şeyi takdir buyuran ve irade ettiklerini kazasıyla varlık sahasına çıkaran Yüceler Yücesi Allahımız! Biz katiyen inanıyoruz ki, olup biten her şey Sen'in ezelde takdir buyurduğun büyük planın birer parçası olarak meydana gelmektedir.
Rabbim! Sen'in kapından başka hangi kapıya yönelebilir, Sen'den başka kime teveccüh edebilirim!? Ululuk ve azamet tahtının yegane sultanı Sen'sin; güç ve kuvvet de yalnız Sana aittir. Yüce Rabbim! Sen Maksûd-u Hakikî iken, ben başka kimi maksat ittihaz edebilirim!? Sen yegane ma'bûd iken, ben başka kime ubûdiyette bulunabilirim!? Bütün hazineler Sen'in tasarrufun altındayken benim ihtiyaçlarımı başka kim karşılayabilir!?
Ey kullarının Kendisine tevekkül ettiği.. korkanların dergahına sığındığı.. darda kalmışların ümitlerini ihsanlarına bağladığı.. ızdırar içerisinde kıvranan bîçarelerin güç ve kuvvetine, rahmetinin enginliğine sığındığı.. fazl u keremine ellerin açıldığı ve dileyenlerin kapısına yöneldiği Ulu Mevlâm! Hiçbir surette ve hiçbir sebeple Sana karşı şekvada bulunma hakkım yoktur; ben de salih kulların gibi rahmetini ümid ediyor ve inayetini diliyorum; beni tevekkül gibi yüce bir hasletin özüne varmış bahtiyarlardan eyle! Ey kullarına en yakın olan, onları işiten ve isteklerine icabet eden Rab! Bu nâçar kulunun dileklerine de cevap ver; onun endişe ve korkularını da gider ve umduklarında haybet ve hüsrana uğratma!..
Yüce Allah'ım! Bizler yürüyeceğimiz yolu tam olarak bulamamış bir kısım şaşkınlarız; yolların en müstakîmine Sen bizi hidayet et! Fakirliğimize, zayıflığımıza ve aczimize derman ol; günahlarımızı yarlığa, ey Nur, ey Hâdî, ey Ganiyy, ey Kaviyy, ey Gafûr u Rahîm! Allahım, nezdinden göndereceğin bir ruhla bizi te'yîd ve takviye ve ilm-i ledünden bize de ta'lim buyur.. razı ve hoşnut olduğun yüce dinimiz üzerine ayaklarımızı sabitle ve bizi, haklarında ebedî saadet takdir buyurduğun, hoşnutluğunla sevindireceğin, cemâlinle gözlerini aydınlığa kavuşturacağın bahtiyar kullarından eyle!
Allahım! Şu muvakkat dünya hayatında sadece Sana kullukta bulunmak ve masiyetlerden kaçmak istiyorum. Bu dileklerimi gerçekleştirmeyi benim için kolay kıl; neticede de beni Cennetine al, cemâlini müşahede ile mesrûr et ve ikaba uğramaktan sıyanet buyur! Allahım! Ömrümüzü hep tâat eksenli sürdürme, ölmeden evvel de tevbe kurnalarında küçük-büyük bütün günahlarımızdan arınıp öylece huzuruna gelme hususunda bizden yardımını esirgeme! Sorgu esnasında yalpalamaktan ve kaybetmekten koru ve bizi kitabını sağından alanlardan eyle.. mahşer gününün korku ve endişelerinden emin kıl.. sırat-ı müstakîminden ayırma.. rahmetinle, kereminle bizi naîm cennetlerine al.. affınla, hilminle muamelede bulun; bulun ki dokunamasın bize o azab-ı elîm, ey Berr u Rahîm ve ey Halîm ü Kerîm!
Ya Ekreme'l-ekremîn! Bizim bir faydayı celbedecek ya da bir zararı def'edecek güç ve kuvvetimiz yoktur. Hiçbir şeye sahip olmayan bir kısım fakirler, hiçbir şeye güç yetiremeyen bir kısım zayıflarız. Hayır bütünüyle Sen'in elindedir ve her iş encamı itibarıyla Sana rücû edecektir. Allahım! Bizi emir buyurduğun hususları gerçekleştirmeye muvaffak kıl.. mükellef tuttuğun vazifelerimizi yerine getirebilmemiz için yardımcı ol.. fazl u rahmetinle bizi başka her şeyden müstağnî tut.. inâyât ü kereminle kırık döküklerimizi onar ve mâ fâtımızı (fevtettiğimiz şeyleri) telâfi imkanları sun!
Allahım, merhameti sonsuz Allahım! Bizim idrak ufkumuzun kuşatamadığı ya da istemeyi bile bilemediğimiz, hayır olarak kullarından herhangi birisine vaad ya da ihsan ettiğin ne kadar güzellik varsa onların hepsini rahmetinden biz de diliyoruz. Allahım! Zayıflığımı, çaresizliğimi, insanlar arasındaki önemsizliğimi, değersizliğimi Sana şikayet ediyorum. Sen Erhamürrâhimînsin; bütün çaresizlerin Rabbi de, bu çaresiz kulunun Rabbi de Sen'sin; beni, kötülük yapacak, düşmanlıkta bulunacak kimselerin insafsızlığına terketmezsin. Ah, keşke bu mücrim kuluna karşı gazabın olmadığını bir bilebilseydim; o zaman başka hiçbir şeyi önemsemezdim. Affına layık değilim ama onu da dört gözle beklerim. Gazabının gelip beni bulmasından, hiddetine maruz kalmaktan, bütün karanlıkları ışığa kavuşturan ve dünya ve ahiret umûrunun salâhına vesile olan nuruna sığınıyorum. Benim halimi ıslah edecek güç ve kuvvet de yalnız Sen'dedir; Sana sonsuz hamdediyor ve hoşnutluğunu diliyorum.
Ey emellerimi lütf u keremine ve ihsanlarının güzelliğine bağladığım.. gizli-açık her hâlimi gören ve âkıbetimin nasıl olacağını bilen Yüce Rabbim! İnişli-çıkışlı hallerimi ve dilimin hâcâtıma tercüman olamayışını da yine Sana şikayet ediyorum. Yegane mâlikim Sen, yaptığım her işi neticeye erdirecek olan Rabbim de Sen'sin. Hiçbir halim Sana gizli kalmaz. Gamlarımı, kederlerimi görür, işitir ve bilirsin.
Rabbim! Dûçar kaldığım musibetler büyüdü de büyüdü.. tasalarımın hadd ü hesabı yok.. gençliğim çoktan elden gitti.. duygu ve düşüncelerim duruluğunu kaybetti.. topyekün kederler üzerime çullandı. Bir mükafaata mı mazhar olacağım yoksa bir mücazaata mı maruz kalacağım, onu da kestiremiyorum, ey dönüşümün Kendisine olacağı, içimden geçenleri de, dışıma aksedenleri de, arzularımı da, sonumun nasıl olacağını da bilen Rabbim!
Allahım! Aciz ve zayıf düştüm.. çaresiz kaldım.. fikrim herc ü merce uğradı.. durumum iyice zora girdi.. halim kötüleştikçe kötüleşti.. hayallerimin gerçekleşme ihtimali iyice düştü.. hasretim büyüdükçe büyüdü.. âh u enînlerim semalara ulaştı.. sırlarım âşikâr oldu.. gözyaşlarım sel olup aktı...
Allah'ım, Sen benim yegane melceimsin. Huzuruna gelebilmek için en büyük vesilem de yine Sen'sin, Sen'in rahmetindir; açığımı ve gizlimi bilen sadece Sen olduğun için acılarımı, ızdıraplarımı Sana arzediyor, başımda dönüp duran felaketleri def'etmeni diliyorum. Ulu Allahım, Sen'in kapın talebi olanlara her zaman açıktır ve Sen'in fazlın muhtaç olanlara mutlaka ulaşır. Arz-ı hal edilebilecek ve bir talepte bulunulabilecek en son merci yalnız Sen'sin. Ey duyan, gören, olup biten her şeyi manzar-ı âlâdan temâşâ eden; arzın ve semanın, esmâ-i hüsnanın sahibi; isimleri kainatın devam ve bekasının vesilesi Yüce Rabbim! Sen'den, akan gözyaşıma, bitkin ve bîtap düşen bedenime, dermansız halime, sönüp gitmeye yüz tutmuş gençliğime merhamet etmeni diliyorum.
Ya Rab! Bu nâçar kulunun önündeki yollar daraldıkça daraldı.. bütün kapılar yüzüne kapandı.. neticeye götüren yola girmesi de iyice zorlaştı.. üzüntüsü, tasası arttıkça arttı.. ömrü tükenmeye yüz tuttu da, hâlâ huzura, rahata ve gönül duruluğuna giden kapılardan hiçbiri açılmadı.. günler geldi geçti de nefis gafletten ve aşağılık işlerden bir türlü elini eteğini çekmedi. Ey Kendisine el açıldığında cevap veren, dilediği hususu süratle gerçekleştirmeye muktedir olan, azametli, kerîm ve lütufkâr Rabbim! Benim içine düştüğüm musîbetleri de ancak Sen berteraf edebilirsin. Recâ hislerimi tamamıyla Sen'in inayetine, rahmetine, şefkatine bağladım; ne olur, bu bendeni haybet ve inkisara uğratma!
Ey benim Yüce Rabbim! Dualarıma perde koyma, dileklerimi geri çevirme ve beni hicranımla, bir hiç hükmünde olan havl ve kuvvetimle başbaşa bırakma! Acziyetime, ihtiyacıma merhamet et! Sadrım daraldı, fikrim teşvişe uğradı; ne yapacağımı, nasıl davranacağımı şaşırmış bir halim var. Gizlimi de açığımı da bilen Sen, fayda temin edecek, zararı def'edecek Sen, yüce nezdinden sürpriz bir fereç ve mahreç gönderecek Sen, bütün zorlukları kolay hale getirecek de yine Sen'sin! Rabbim! Rahatsızlığı arttıkça artan, şifa bulması zorlaştıkça zorlaşan, dertleri çoğaldıkça çoğalan, devaları iyice azalan, başındaki musibetler bütün bütün kabaran, onlardan kurtuluş çareleri hiç denilecek kadar zayıflayan bu bîçareye merhamet et, inayet elini uzat! Ey teveccühleriyle mahzun kullarının kalblerini imar buyuran, cömertliği ve nimetleriyle bütün mevcûdatı kuşatan Merhametliler Merhametlisi! Çaresiz kalanların melcei, ümidi, yardım edeni ve şifa vereni yalnız Sen'sin. Ben de Sen'in kulunum.. ben de Sen'in nezdindekilere muhtacım. Fakirim; sehavetinden fışkıran lütuflarını gözlüyorum. Günahkârım; günahlarımı silip süpürdüğün, beni de affınla sarıp sarmaladığın müjdesini bekliyorum. Çok korkuyorum; müsamaha ve emn ü eman diliyorum. İsyankârım; ettiğim tevbelerin, kötülük ve isyan kokan hatalarımı toz-duman edeceği ümidini taşıyorum. Kapında fakir ve aciz bir dilenciyim; ihsanlarının gelip beni de sürûra garkedeceği recasıyla yaşıyorum. Sayısız kayıtların mahpusu oldum; kulluğuma mani olan o bağların süratle çözüleceği ve müşahede ufkuyla sevindirileceğim ümidini besliyorum. Aç ve üryan bir vaziyette, dergahının önünde, kurb kevserlerine kanacağım, iman libasıyla donatılacağım intizarı içindeyim. Susuzluktan dilim damağım kurudu, ciğerlerim kavruldu; elemli ateşlerimin ferahlatan bir serinliğe inkılâb edeceği, muhabbet oluklarından kana kana içeceğim, kurb kâselerinden yudumlar alacağım, sıkıntılarımın, elemlerimin, rahatsızlıklarımın ve hüzünlerimin bir bir dağılıp gideceği ve sürpriz sevinçlere dönüşeceği, bütün hastalıklarımdan şifa bulacağım anları gözlüyorum. İniltiler içinde huzuruna gelmiş garip bir yolcuyum. Vatanından, tanıdıklarından cüdâ düşmüş bir zavallıyım; dilerim ki bu gurbet, bu şekâvet ve bu talî'sizlik daha fazla sürüp gitmesin, gitmesin de bir an evvel gurbetim sıla olsun.. ruhum ve bedenim, ağaçların altında ılgıt ılgıt esen meltem rüzgarlarının serinliğiyle huzura doysun.. gönlüm lütf u ihsanla dolsun.. kalbim rahmet ve rıdvan esintileriyle ferahlık bulsun, ya Azîm ü ya Mennân, ya Kerîm ü ya Rahman, ya Sâhibe'l-cûdi ve'l-ihsan ve'rrahmeti ve'l-gufran, ya Allah, ya Rab, ya Allah, ya Rab, ya Allah, ya Rab! Kevn ü mekanın artık dar geldiği, varlığın bütünüyle kendisinden uzak durduğu, ünsiyete yanaşmadığı, gece-gündüz şaşkın şaşkın, hafakanlar içinde dolaşan, sılada bile gurbet yaşayan, hiçbir yere sığmayan, zaman geçse de dertleri, tasaları azalmayan, vahşîler gibi mahlukatla bir türlü ünsiyet edemeyen bu kuluna merhamet et!
Rabbim, Yüce Rabbim! Sen'den başka bir rab var mı ki, ona yalvarayım.. başka bir ilah mı var ki, ümitlerimi onun vereceklerine bağlayayım.. Sen'den gayrı bir kerem sahibi mi var ki, ondan atâ ve ihsan talebinde bulunayım.. cömertliğiyle maruf başka birisi mi var ki, onun fazlına bel bağlayayım.. Sen'den gayrı bir hâkim-i mutlak, el açılan, ihtiyaç arzedilen bir başkası mı var ki, şikayetlerimi ona ileteyim ya da işlerimi ona havale edeyim!? Hayır ya Rabbi, hayır, Sen'den öte kerem ve cömertlik sahibi yoktur. Ey gazabından rahmetine sığındığımız, kullarını koruyup kollayan fakat Kendisi asla bir himayeye ihtiyaç duymayan Rabbim! Sen'den başka keremi ve ihsanı bol kerîm bir rab var mı ki, gidip ona el açayım!? Allahım! Dost bildiklerim bana hep cefa ettiler.. tabîp zannettiklerim canımdan usandırdılar.. yakın-uzak herkes hep şamataya aldılar; dertlerim de büyüdükçe büyüdü. Vedûd ü Karîb, Raûf u Mücîb bir tek Sen'sin; ne olur, merhametini esirgeme ve gidecek başka kapısı olmayan bu kulunun yalvarışlarına da icabet buyur!
Rahmeti, şefkati, re'feti ve merhameti, zayıfların ve güçsüzlerin sığınağı olan Yüceler Yücesi Rab! Her şeyi bilen ve dilediği her şeyi gerçekleştirmeye muktedir olan yalnız Sen iken, kime gidip halimi arz edebilirim ben!? Her halimi görüp bilen, dost ve yardımcı Sen olduğun halde, başka kimden yardım dilenebilirim!? Kerem Sen'in şanın iken başka hangi kapıya iltica edebilirim!? Hem, Sen'den başka benim yaralarımı kim tedavi edebilir, kırıklarımı kim sarabilir; dağlar cesametindeki günahlarımı kim affedebilir!?
Ey bütün sırlara nigehbân, sadırlarda saklanan her şeye muttali olan.. gücü, kuvveti elinde bulunduran ve varlığa hükmeden.. her şeyin evveli ve her şeyin âhiri olan Rabbim! Sen'den, beni sorgusuz, sualsiz, meccanen affetmeni diliyorum.
Ey herşeyin dizginlerini elinde tutan.. hiçbir şeyin Kendisine zarar ve fayda veremediği, galebe edemediği.. hiçbir şeyin ilminden ve nazarından kaçamadığı, Kendisine ağır gelmediği.. hiçbir yardıma ihtiyacı olmayan.. hiçbir şeyin meşgul edemediği.. aciz bırakamadığı.. Kendisine benzemediği.. her şeyin yegane mâliki olan ve anahtarlarını elinde bulunduran Yüce Rabbim! Üzerimde dönüp dolaşan bütün zararları uzaklaştır.. işlerimi kolaylaştır ve bereketlendir.. beni altından kalkamayacağım şekilde muhasebe ve muahazeye tâbî tutma.. mevhibelerini sağanak sağanak başımdan aşağıya yağdır.. her şeyin hayırlısını nasip et ve bütün muzır ve şerîr şeylerden sıyanet buyur!
Ey her şeyin evveli, âhiri, zâhiri, bâtını olan.. her şeye hükmeden.. her şeyi sayıp ortaya döken.. başta yaratan, ölümden sonra tekrar hayat veren.. bilen.. kuşatan.. gören.. müşahede eden.. kim ne işlerse hepsini kaydeden.. küçük-büyük yapılan her şeyi gören, haberdar olan.. Kayyûm ismiyle varlığı ayakta tutan.. görünür âlemin verasında, verâların da verasında tasarruf sahibi bir zat olan Yüce Rabbim! Sen her şeye kâdirsin, ne olur, benden bilerek ya da bilmeyerek sâdır olmuş ne kadar hata, günah ve isyan varsa onları da mağfiret buyur!.
Allahım, Ulu Allahım! Zerrelerden seyyarelere kadar bütün varlık, Sen'in mehâbet ve mehâfetin karşısında hep iki büklümdür. Sen ise bütün korkulardan münezzeh ve müberrâsın. Sen'den bir daha sorgu-suale maruz kalmayacağım şekilde beni affetmeni istirham ediyorum, ey kat kat perdeler ötesinden, verâların verâsından bütün varlığı evirip çeviren Allah'ım! Ey inanan kulların reca kaynağı, ümit ettiğim hususlarda beni hayal kırıklığına uğratma! Ey rahmet dileyenlere merhamet tecellîlerinde bulunan, bana da rahmetinle muamele eyle! Ey inanmış gönülleri inayetiyle koruyup kollayan, yardımınla beni de te'yîd buyur! Ey tevbe edip yeni bir teveccühle dergahına dönenleri muhabbet tecellileriyle karşılayan Rab, Kainatın Medar-ı İftiharı, Sen'in habîbin Muhammedü'l-Emîn hürmetine, benim ve topyekün müslümanların tevbelerimizi kabul et! Amin, Amin ya Rabbe'l-âlemîn!
Sen'in Kitab-ı Mübîn'indeki, “Ey müminler! Nebîler Serveri Hazreti Ahmed ü Mahmûd u Muhammed Mustafa'ya çok salât ve selam edin!” emrine ittibâen, o İnsanlığın Efendisi'ni, âlini ve bütün ashabını salât ü selamlarla anıyor, el açışlarımızın, yakarışlarımızın en güzel ve en hayırlı şekilde cevaplanacağını ümit ediyoruz! Bir kısım densizlerin yakıştırmalarından doğu ve batı arasındaki mesafeden kat kat daha uzak, insanlığı aydınlatmak için her zaman değişik elçiler gönderen, âlemlerin Rabbi Allahımız! Beklediğimiz hususlarda bizi inkisara uğratma, ne olur!

* Bu dua el-Kulûbü'd-Dâria'nın 30-37. sayfalarında geçmektedir.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Temmuz 2006       Mesaj #134
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
helal olsun
YILDIZZ - avatarı
YILDIZZ
Ziyaretçi
6 Temmuz 2006       Mesaj #135
YILDIZZ - avatarı
Ziyaretçi
Allah hepinizden razı olsun arkadaşlar.
NihLe - avatarı
NihLe
Ziyaretçi
12 Temmuz 2006       Mesaj #136
NihLe - avatarı
Ziyaretçi
Ey Nurların Nûru! Ey varlıkları, nazik ve lâtif güzelliklerle yaratıp onlara lütufta bulunan ve ilmi bütün varlıkların inceliklerine nüfuz eden Lâtîf! Ey ayıp ve kusurları örten ve çirkinlikleri perdeler altında saklayan Settâr! Peygamberlerin kandili, evliyâların yıldızı, hâlis ve seçkin kullarının ay ve güneşi, cin ve insanların aydınlatıcısı, doğu ve batının ışığı olan Efendimiz Muhammed'e salât ve rahmet eylemeni; vücudumuzu irfan semâsına yükseltmeni, amellerimizi ve imanımızı ihsan makamında sâbit tutmanı (daima Seni görür gibi Sana ibadet etmemizi) niyaz ediyoruz.Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim yatağında uyumak isteyince, sağ tarafının üstüne yatar, sonra da Kul hüvallahu ahad'ı yüz kere okursa, Rab Teala kıyamet günü kendisine: "Sağın üzerinde cennete gir" diyecektir.
Ravi (r.a.): Enes Tirmizi, Sevabu'l-Kur'an 10
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
12 Temmuz 2006       Mesaj #137
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Nisyanda Bırakmadın Beni,
İsyanda da Bırakma Rabbim!



Bağışla beni Rabbim, tevekkülden başkası gelmiyor elimden.
Başkası da yoktu ki elimde. Şimdi elimden gelenlerin hepsi Senin
'El'inde.
Göremedim, bağışla beni Rabbim. Göremedim, nice ananın karnında nice
karanlıklar içinden gün yüzüne çıkardığın bebelerin yüzünü. Unuttum,
yüzümdeki tebessümü nice belirsizliklerden alıp da hayat verdiğini.
Bilemedim, yüreğimizi yokluğun dehlizlerinden aşırıp aşkın vadisine
eriştirdiğini. Göremedim, her sabah yerin sükûnetini odamda bir ekmek
gibi
sımsıcak hazır ettiğini. Her akşam yastıkta unuttuğum bedenimi sabah
yeniden
yanıma verdiğini göremedim. Beni her sabah ihya ettiğini, bedenimi her
an
yarattığını, varlığımı her an yokluktan geri getirdiğini
göremedim.




Göremedim
Rabbim bugünü ödünç verdiğini.
Göremedim, bağışla beni...
Varlığa kör oldum, bağışla beni.

Fakat, şimdi gördüklerim körlüğümü gösterdi bana. Geç kaldım görmekte
ama
gördüm. Körlüğümü gördüm. Tebessümü beton yığınları arasında sönen
bebeler
gördümse de, biliyorum Senin El'inde şimdi hepsi ve sonsuz tebessümler
verdin her birine. Sevinci soğuk topraklarda boğulmuş çocuklar gördümse
de,
biliyorum Senin Rahmetinin kucağında hepsi ve bitmez sevinçler
bağışladın
her birine. Ümitleri bir amansız sarsıntıyla yıkılan insanlar gördümse
de,
biliyorum Senin Şefkatinin ikliminde asude ve mutlu her biri..

Bağışla beni Rabbim, unuttum, nisyanda kaldım. Hatırlamadım verdiğini
ve var kıldığını.


Elimden alınca verdiğini ve yokluğa yuvarlayınca varlığımı hatırladım, ama geç hatırladım.Gördüm ama güç gördüm, acıyla gördüm.
Varlıkta kör oldum, yoklukta gördüm. Bollukta unuttum, darlıkta
hatırladım.

Affet beni Rabbim, bari, yoklukta Sana vardım. Hiç olmazsa, hiçlikte
Seni
andım. Şimdi, bir tevekkül var elimde. Başka her şey düştü avucumdan,
varlığım yokluğa döküldü. Hatırladım, elimdekiler de, ellerim de Senin
Elinde. Şimdi, dua sığıyor sadece avuçlarıma. Sadece yakarış yakışıyor
yakama. Gözlerim müjdeni gözlüyor uzaktan. Gönlüm hiç bitmez tesellini
özlüyor.

Sen ki, unutmaktan alıkoydun, nisyandan kurtardın beni Rabbim. Şimdi
isyandan koru beni. İsyandan koru beni, isyandan koru beni, isyandan
koru
beni...

Ve affet zira, elimde duadan başkası yok.

Ve anladım ki, Senden başka sığınağım yok.
lionhead - avatarı
lionhead
Kayıtlı Üye
16 Temmuz 2006       Mesaj #138
lionhead - avatarı
Kayıtlı Üye
DUA MÜ'MİN İN KURTARICISI...

De ki , duanız olmasa Rabbim sizi ne yapsın?
Ey inkarcılar , siz Rasul'un bildirdiklerini yalanladınız!
Bu yüzden azab yakanızı bırakmayacaktır.(Furkan Suresi 77.ayet)
-----------------------------------------------------------------------------------------------
Cahillerden olmaktan Allah'a sığınırım. 2/67
"""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""
Ey Rabbimiz! Bizi sana boyun eğenlerden kıl, neslimizden de sana itaat eden bir ümmet çıkar, bize ibadet usullerimizi göster, tevbemizi kabul et; zira, tevbeleri çokça kabul eden, çok merhametli olan ancak sensin. 2/128.
"""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""
Ey Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru! derler. 2/201
"""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""
Ey Rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır bir yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği işler de yükleme! Bizi affet! Bizi bağışla! Bize acı! Sen bizim mevlâmızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et! 2/286
""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""
Rabbimiz! Bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi eğriltme. Bize tarafından rahmet bağışla. Lütfu en bol olan sensin. 3/8
""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""
Rabbimiz! Gelmesinde şüphe edilmeyen bir günde, insanları mutlaka toplayacak olan sensin. Allah asla sözünden dönmez. 3/9
"""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""
Rabbimiz! İndirdiğine inandık ve Peygamber'e uyduk. Şimdi bizi (birliğini ve peygamberlerini tasdik eden) şahitlerden yaz. 3/53
"""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""
Ey Rabbimiz! Günahlarımızı ve işimizdeki taşkınlığımızı bağışla; ayaklarımızı (yolunda) sabit kıl; kâfirler topluluğuna karşı bizi muzaffer kıl! 3/147.
"""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""
Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın. Seni tesbih ederiz. Bizi cehennem azabından koru ! 3/191.
"""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""
Ey Rabbimiz! Doğrusu sen, kimi cehenneme koyarsan, artık onu rüsvay etmişsindir. Zalimlerin hiç yardımcıları yoktur. 3/192.
"""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""
Ey Rabbimiz! Gerçek şu ki biz, "Rabbinize inanın!" diye imana çağıran bir davetçiyi (Peygamberi, Kur'an'ı) işittik, hemen iman ettik. Artık bizim günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört, ruhumuzu iyilerle beraber al, ey Rabbimiz! 3/193.
"""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""
Rabbimiz! Bize, peygamberlerin vasıtasıyla vâdettiklerini de ikram et ve kıyamet gününde bizi rezil-rüsvay etme; şüphesiz sen vâdinden caymazsın! 3/194.
"""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""
"Rabbim! Ben kendimden ve kardeşimden başkasına hakim olamıyorum; bizimle, bu yoldan çıkmış toplumun arasını ayır" 5/25
"""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""
Rabbimiz! İman ettik, bizi (hakka) şahit olanlarla beraber yaz." 5/83
"""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""
Ey Rabbimiz! Bizi zalimler topluluğu ile beraber bulundurma! derler. 7/ 47.
"""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""
Musa tayin ettiğimiz vakitte (Tûr'a) gelip de Rabbi onunla konuşunca "Rabbim! Bana (kendini) göster; seni göreyim!" dedi. (Rabbi): "Sen beni asla göremezsin. Fakat şu dağa bak, eğer o yerinde durabilirse sen de beni göreceksin!" buyurdu. Rabbi o dağa tecelli edince onu paramparça etti, Musa da baygın düştü. Ayılınca dedi ki: Seni noksan sıfatlardan tenzih ederim, sana tevbe ettim. Ben inananların ilkiyim. 7/143
"""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""
Musa tayin ettiğimiz vakitte kavminden yetmiş adam seçti. Onları o müthiş deprem yakalayınca Musa dedi ki: "Ey Rabbim! Dileseydin onları da beni de daha önce helâk ederdin. İçimizden birtakım beyinsizlerin işlediği (günah) yüzünden hepimizi helâk edecek misin? Bu iş, senin imtihanından başka bir şey değildir. Onunla dilediğini saptırırsın, dilediğini de doğru yola iletirsin. Sen bizim sahibimizsin, bizi bağışla ve bize acı! Sen bağışlayanların en iyisisin! (Hz. Musa'nın, kavmini temsilen seçip Allah'ın huzuruna getirdiği kimseler, Allah ile kendi arasındaki konuşmayı işitince, onunla yetinmediler ve: ""Ey Musa, Allah'ı açıkca görmedikçe sana asla inanmayacağız"" dediler. Bunun üzerine orada şiddetli bir deprem oldu ve bayılıp düştüler. Hz. Musa, Allah'a yalvardı da bu afet kaldırıldı.) 7/155
"""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""
Bize, bu dünyada da iyilik yaz ahirette de. Şüphesiz biz sana döndük." Allah buyurdu ki: Kimi dilersem onu azabıma uğratırım; rahmetim ise her şeyi kuşatır. Onu, sakınanlara, zekâtı verenlere ve âyetlerimize inananlara yazacağım. 7/156
"""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""
Bismillahirrahmanirrahim. Asr'a yamin olsun ki; insanlar husrandadir. Ancak, iman edenler, salih amel isleyenler ve birbirlerine Hakki ve sabri tavsiye edenler mustesna! (Asr Suresi)
"""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""
Ey Rabbimiz bize eslerimizden ve çocuklarimizdan yüzümüzü agartacak nesiller ver. Bizi muttakilere önder olanlardan eyle!
"""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""
Rabbimiz gücümüzün yetmeyecegi seyleri bize yükleme, bizi affet, bizi bagisla, bize merhamet et, sen mevlamizsin, kafirlere karsi bize yardim et!
"""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""
Rabbimiz nurumuzu tamamla ve bizi bagisla, sen her seye kadirsin!
"""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""
Rabbimiz bizi ve imanda bizden önce olan kardeslerimizi bagisla, iman edenlere karsi kalbimizde en ufak bir kin birakma, Rabbimiz sen raufsun rahimsin!
"""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""
Rabbimiz onlari ve babalarindan eslerinden ve çocuklarindan salih olanlara vadettigin Adn cennetine koy, muhakkak sen aziz ve hakimsin!
"""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""
Rabbimiz sen rahmetinle ve ilminle herseyi kusattin, tevbe ederek senin yoluna uyanlari bagisla ve onlari cehennem azabindan koru!
"""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""
Rabbimiz sen gizlediklerimizi de açikladiklarimizida bilirsin. Yeryüzünde ve gökyüzünde Allah'a gizli olan birsey yoktur!
"""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""
Rabbimiz bizi zalimlerin fitnesine düsürme ve rahmetinle kafirlerin elinden kurtar!
"""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""
Rabbimiz bizi zalimlerden eyleme!
"""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""
Rabbimiz günahlarimizi bagisla, unuttuklarimizi ört ve bize iyilerle beraber ölmeyi nasib et!
"""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""
Rabbimiz bize dünyada ve ahirette iyilik ver ve bizi atesin azabindan koru!
"""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""
AMİN, AMİN, AMİN..
yasamak kucuk bir umut we insana duyulan sewgiden ibarettir..
evo - avatarı
evo
VIP kirlenmek güseldir : )
1 Ağustos 2006       Mesaj #139
evo - avatarı
VIP kirlenmek güseldir : )
... Allahım! Kalbimi Bolca Şükreden..Dilimi Bolca Zikreden Kıl. (Hadis-i Şerif)...AMİN..
ByEmre - avatarı
ByEmre
Ziyaretçi
7 Ağustos 2006       Mesaj #140
ByEmre - avatarı
Ziyaretçi
''(Resûlüm!) De ki: Duanız olmasa, Rabbim katında ne ehemmiyetiniz var?" (Furkan Sûresi)
YANİ, "EY İNSANLAR! Duanız olmazsa ne ehemmiyetiniz var?"

arkadaşlar sizi dua etmeye davet ediyorum.inşallah bu vesileyle birbirimize dua etmiş olacağız.dualarınız isterseniz aklınızdan, isterseniz Kur'an-ı Kerim'den, isterseniz Risale-i Nur'dan, isterseniz Cevşen'den... nasıl isterseniz...

"Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik, eğer bizi bağışlamaz ve bize rahmetinle muamele etmezsen muhakkak ziyana uğrayacaklardan oluruz!" (ARAF SURESİ 23)

Allah'ım Irak, Filistin ve Lübnan'daki müslüman kardeşlerimize yardım eyle.
bizler biliyoruz ki onlar bizim yerimizde olsalar bizde onların yerinde olsak
onlarda bizlere dua ederlerdi.Sen onlara sabır ver ve hayatını kaybedenleride şehit tahtına çıkar.
Amin...
UCm kirik gulUCm kirik gulUCm kirik gul

Benzer Konular

18 Kasım 2013 / ceyda Soru-Cevap
23 Eylül 2009 / spykoman Soru-Cevap
13 Aralık 2016 / nötrino Uzay Bilimleri
16 Aralık 2009 / _KleopatrA_ X-Sözlük
16 Aralık 2009 / _KleopatrA_ X-Sözlük