
Ziyaretçi
Allah dünyadaki herşeyde bir sınır yaratmıştır. Her işin ya da her ölçünün bir sonu vardır. Bu nedenle "sonsuz" kavramını anlayabilmek için üzerinde düşünmek ve bilinen bazı ölçülerle kıyaslamak gerekir.
Sonsuz zaman deyince genellikle insanların aklına yüz bin yıl, bir milyon yıl ya da bir milyar yıl gibi rakamlar gelir. Bu sürelerin çok uzun olduğu, asla tükenmeyeceği düşünülür. Sonsuz uzaklık deyince de yine genellikle akıllara yüz bin ışık yılı, bir milyon ışık yılı ya da bir milyar ışık yılı gibi uzaklıklar gelir.
Oysa bunlar son derece sınırlı düşünceler ve kavramlardır. Şöyle bir örnekle sonsuzluğun ne derece olağanüstü bir büyüklük olduğunu vurgulayabiliriz: Yüz katrilyon insan olsa (ki şu anda dünya nüfusu yalnızca 6 milyardır), tüm hayatları boyunca gece gündüz hiç durmadan sayı saysalar, üstelik yüz katrilyon yıl ömürleri olsa ve ömürleri boyunca başka hiçbir iş yapmadan bu işle uğraşsalar, yine de sonsuzluğa ulaşamazlar. Çünkü sonsuzluk, hiç bitmeyecek, başı ve sonu olmayan bir büyüklüğü ifade eder.
Böyle bir büyüklüğün ahiret hayatında vaadedilmesi de Yüce Allah’ın hikmetli yaratışının örneklerinden sadece biridir. İman etmeyen insanların en çok korktukları konuların başında ölüm geldiği için, genellikle dünya hayatında çok uzun yıllar hatta sonsuza kadar yaşama hırsı içinde oldukları görülür. Bu gerçek bir Kuran ayetinde şöyle bildirilmiştir:
Sponsorlu Bağlantılar
Oysa bunlar son derece sınırlı düşünceler ve kavramlardır. Şöyle bir örnekle sonsuzluğun ne derece olağanüstü bir büyüklük olduğunu vurgulayabiliriz: Yüz katrilyon insan olsa (ki şu anda dünya nüfusu yalnızca 6 milyardır), tüm hayatları boyunca gece gündüz hiç durmadan sayı saysalar, üstelik yüz katrilyon yıl ömürleri olsa ve ömürleri boyunca başka hiçbir iş yapmadan bu işle uğraşsalar, yine de sonsuzluğa ulaşamazlar. Çünkü sonsuzluk, hiç bitmeyecek, başı ve sonu olmayan bir büyüklüğü ifade eder.
Böyle bir büyüklüğün ahiret hayatında vaadedilmesi de Yüce Allah’ın hikmetli yaratışının örneklerinden sadece biridir. İman etmeyen insanların en çok korktukları konuların başında ölüm geldiği için, genellikle dünya hayatında çok uzun yıllar hatta sonsuza kadar yaşama hırsı içinde oldukları görülür. Bu gerçek bir Kuran ayetinde şöyle bildirilmiştir:
“Andolsun, onları hayata karşı (diğer) insanlardan ve şirk koşanlardan (bile) daha ihtiraslı bulursun. (Onlardan) Her biri, bin yıl yaşatılsın ister; oysa bunca yaşaması onu azaptan kurtarmaz. Allah, onların yapmakta olduklarını görendir." (Bakara Suresi, 96)Ancak Rabbimiz insanların tüm istek ve tutkularının karşılığını dünya hayatında yaratmasına rağmen yalnızca sonsuzluk isteğinin karşılığını yaratmamıştır. Acıkan insanın yemek yiyerek, uykusu gelen insanın uyuyarak ya da susayan bir insanın su içerek tatmin ettiği nefsinin dünya hayatında bir tek sonsuzluk isteği tatmin bulmayacaktır. Çünkü Allah sonsuzluk hissinin karşılığını yalnızca ahirette yaşatacaktır. Kuran’da Allah’ın bildirdiği ahlaka göre yaşayanlar sonsuz cennet hayatı ile müjdelenirken, Allah’ın ayetlerini inkar edenleri sonsuz cehennem hayatında azabın beklediği haber verilmiştir. Ayetlerde şöyle buyrulmaktadır:
“Ayetlerimizi yalanlayanlar ve onlara karşı büyüklenenler, işte onlar ateşin arkadaşlarıdır; onda sonsuzca kalacaklardır.” (Araf Suresi, 36)
“İman edenler ve salih amellerde bulunanlar -ki biz hiç kimseye güç yetireceğinden fazlasını yüklemeyiz- onlar da cennetin ashabı (halkı)dırlar. Onda sonsuz olarak kalacaklardır.” (Araf Suresi, 42)