Viyana kuşatması (ikinci)
Karlofça antlaşması'yla sonuçlanan 1683-1699 savaşı'nı başlatarak OsmanlI devletinin gerileme dönemine girmesine yol açan türk askeri harekâtı.
(14 temmuz - 12 eylül 1683)
Batıda en geniş sınırlarına ulaşmış olan OsmanlI imparatorluğu, Macaristan' ın Habsburglar'ın egemenliği altındaki kesiminde ayaklanan ve korumasına girdiği Mehmet IV’ten yardım isteyen macar soylusu imreTököli’yi Macaristan tahtına oturtmak için Avusturya'ya savaş açtı (1 nisan 1683). Döneminde dünyanın en büyük askeri gücü sayılan türk ordusu, Mehmet IV ve sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'nın yönetiminde, çeşitli çaplarda 400 topla donatılmış 200 bin kişiden oluşan bir kuvvetle Edirne'den Belgrad’a doğru yola çıktı. Belgrad'da Kırım hanı Murat Giray, Eflak ve Boğdan voyvodaları, Orta Macaristan kralı imre Tököli, Erdel beyi ve Budin beylerbeyi Arnavut Koca İbrahim Paşa’nın da askerleriyle birlikte türk kuvvetlerine katılmaları sonucu, toplamı 350 bin kişiyi aşan ordu, padişahın Belgrad'da kalması üzerine sadrazam ve serdanekrem Kara Mustafa Paşa komutasında buradaki Zemun (Zemlin) çayırından Avusturya seferine hareket etti (24 mayıs).
İstolni-Belgrad'da (Stuhlvveissenburg) toplanan savaş meclisinde (27 haziran) serdarıekremle reisülküttap Telhisizade Mustafa Efendi'nin doğrudan Viyana üzerine yürüme görüşüne karşı Kırım hanı Murat Giray'la Budin beylerbeyi Koca İbrahim Paşa, önce Yantkkale (Râba) ve Komran (Comorn) kalelerinin fethiyle yetinilip tatar atlılarının avusturya topraklarını yıkıma uğratarak düşman birliklerini güçten düşürmesinden sonra Viyana üzerine gidilmesini savundular. Ancak, Papalık'ın da katkısıyla Avusturya ve Lehistan'ın OsmanlI devletine karşı bir kutsal ittifak antlaşması yapmış olduklarını (31 mart 1683) önceden öğrenmiş otan Kara Mustafa Paşa'nın avrupa hıristiyanlığına daha çok hazırlık olanağı vermek istemediğini kesin olarak belirten konuşmasından sonra Viyana üzerine gidilmesine karar verildi. Böylece Bespirem (Weszprim), Buczin (Pujun), Moriczhida, Tata, Papa, Altınbardak (Altenburg) ve Yanıkkale (Râba) kalelerini fethederek ileri yürüyüşünü sürdüren türk ordusu, Güney Avusturya sınırında Leitha ırmağına dayandı.
Irmağın öte yakasında türk ordusunun ileri hareketini engellemek için mevzilenmiş olan avusturya başkomutanı Lorraine dükü Karl’ın 25 bin kişilik kuvveti yapılan savaşta (7 temmuz) yenilgiye uğratılarak geri çekilmek zorunda kalınca, bunu öğrenen imparator Leopold I, başkentinin savunmasını buyruğunda 70 bin asker bulunan kale komutanı kont Ernst Rüdiger von Starhemberg'e bırakıp tüm yakınlarıyla birlikte Viyana’dan ayrıldı. Viyana önlerine gelen türk öncüleri, savunma güçlerinin ateşe verdiği dış mahallelerdeki büyük yangınla karşılaştılar (12 temmuz). Daha sonra ana ordu da kent önlerine ulaşıp Viyana'yı hemen kuşatma altına aldı (14 temmuz).
Öte yandan, Viyana kuşatmasının türk tehlikesi kaygısına düşürdüğü avrupa hı- ristiyanlığının bu korkusunu başarıyla sömüren papa innocentius XI, imparator Leopold l’e para yardımında bulunduğu, Lehistan kralı Jan Sobieski lll'ün Fransa ve Türkiye ile yaptığı barış antlaşmasını bozup Avusturya ile bir kutsal ittifak antlaşması imzalamasını sağladığı ve Fransa kralı Louis XIV'ü bağlaşığı otan OsmanlI devletinin yanında savaşa girmekten alıkoyarak hıristiyanlık adına tarafsız kalmaya zorladığı gibi, 25 bin atlısıyla Avusturya'ya gelen Sobieski dışında Almanya'nın Saksonya ve Bavyera Seçici prenslerini de bu ittifaka katılmaya razı etmesi sonucu Tülin önlerinde 100 bin kişilik bir haçlı ordusu toplandı (7 eylül) ve bu kuvvet Sobieski'nin başkomutanlığında Viyana’yı kurtarmak amacıyla harekete geçti.
Bu arada, kent silah zoruyla fethedilirse askerin yağmasına uğrayacağı için vire ile teslimini bekleyip tüm hâzineleri eline geçirmek düşüncesiyle tamahkârlık ederek kuşatmanın ilk 20 gününü teslim konuşmaları ve koşulları gibi nedenlerle geçirerek boşuna zaman yitiren serdarıekrem Mustafa Paşa, sonunda sabrı tükenen yeniçeri ağası Bekri Mustafa Ağa'nın uyarısı üzerine şehre ateş açtırmak zorunda kaldı (4 ağustos). Böylece bu tarihten sonra 41 gün süren ikinci Viyana kuşatmasında türk ordusu 40 lağım ve savunmadakiler de buna karşı 10 lağım patlattı; 18 saldırıya karşılık 24 huruç hareketi oldu; kentin ön tahkimatı durumunda bulunan tabyaların çoğu Türkler’in eline geçti; özellikle kuşatmanın 52. günü (4 eylül) lağımlarla açılan büyük bir gedikten içeri genel bir saldırıya geçen türk askerleri, çok şiddetli bir direnişin yanında birtakım iç tahkimatla da karşılaştıkları için kente giremedikleri gibi, önemli kayıplar da vererek çekilmek zorunda kaldılar.
Öte yandan, büyük bir hıristiyan ordusunun yaklaşmakta olduğunu haber atan Kara Mustafa Paşa, Kırım hanı Murat Giray’la askerlerini Tuna üzerindeki taş köprüden düşman kuvvetlerinin geçmesini engellemekle görevlendirdi. Ancak, İstolni-Belgrad’daki savaş meclisinde kendisini azarlayan, hatta bilgisizlikle suçlayan serdarıekreme o günden bu yana kırgın olan Murat Giray, haçlı ordusu Tuna köprüsünden geçerken 50 bin atlısıyla bir tepe üstüne çekilerek onları izlemekle yetindi (10 eylül).
Böylece "Viyana ormanı" denen dağlık bölgenin son çıkıntısını oluşturan Almandağı'nın (Kahlenberg) arka yamacına ulaşan Sobieski ordusu (11 eylül), ertesi gün tepenin üstünde türk kuvvetleriyle çatışmaya girdikten bir süre sonra beri yamaçtan aşağı sarkmayı başardı, iki ordu arasında başlayan Almandağı savaşı'nın daha başlangıcında sağ kanat komutanı olan Budin beylerbeyi Koca İbrahim Paşa, herkesin önünde kendisini aşağıladığından savaş meclisinden beri sadrazama diş bilediği için buyruğundaki 40 bin askerle savaş alanından ayrılıp Yanıkkale (Râba) yönünde kaçınca, Sobieski ordusu türk kuvvetlerinin merkezini çökertmek üzere yüklendi. Bu arada, sol kanatta yer alan Kırım hanı Murat Giray da buradaki çarpışmalara yine askerleriyle birlikte seyirci kaldığından, Eflak ve Boğdan voyvodalarıyla imre Tököli ve Erdel beyinin çoğu askerleri de hıristiyan oldukları için savaş sırasında düşman tarafına geçtiklerinden, çevresinde sadece 9-10 bin asker kalan Kara Mustafa Paşa, akşama kadar kahramanca dövüştükten sonra şehit olmak amacıyla düşman içine atılmak istediyse de yanındakiler dağılan ordunun toplanabilmesi için kendisine gereksinim olduğundan söz ederek bunu yapmasını engellediler.
Otağına döndüğünde, ikinci Viyana kuşatmasını bir bozguna dönüştüren Almandağı savaşı sonunda düşman askerinin artık türk ordugâhına girmiş olduğunu gören serdarıekrem, tüm ağırlıklarını bırakmak ve metrislerdeki birliklerini toplayıp kuşatmayı kaldırarak çekilmek zorunda kaldı (12 eylül 1683). Ancak, bunu Türkler’in bir savaş hilesi sanan bağlaşık kuvvetler, 60 bin şehit vermiş olan ve bunun yaklaşık iki katı yaralısı bulunan türk ordusunu izleme cesaretini gösteremediler. Böylece OsmanlI devletinin kuruluşundan (1299) bu yana 384 yıl sürmüş otan ileri hareketler, Almandağı meydan savaşı'yla son bulurken, bundan sonra başlayan savunma döneminde osmanlı sınırları Batı'nın saldırıları karşısında gitgide gerileyerek sonuçta iyice daraldı. Bu arada AvusturyalIlar, 61 gün süren ikinci Viyana kuşatmasından kurtuldukları 12 eylülü “türk günü” ilan ederek kutlamaya başladılar.
Öte yandan, Viyana önlerinde darmadağın olan perişan türk ordusunu Yanıkkale (Râba) konağında yeniden toplamayı başaran ve hainlikle suçladığı Budin beylerbeyi İbrahim Paşa’yı burada idam ettiren (14 eylül) Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Belgrad'da bir öç seferinin hazırlıklarıyla uğraşırken, hakkında çıkan padişah fermanıyla idam edildi (15 aralık 1683)
Kaynak: Büyük Larousse