Arama

Exlibris Sanatı

Güncelleme: 15 Mart 2013 Gösterim: 6.639 Cevap: 1
Bia - avatarı
Bia
Ziyaretçi
27 Haziran 2008       Mesaj #1
Bia - avatarı
Ziyaretçi
Exlibris Sanatı

Sponsorlu Bağlantılar
Exlibris hem dünyada hem de ülkemizde çok az tanınmasına rağmen kökeni çok eskilere giden bir çizim sanatı... Bir kitabın ön kapağının içine, bir ressam tarafından çizilen ve o kitabın sahibini gösteren çizimler, 500 yıldır kullanılıyor.

exlibrisum3

Exlibris çok bilinen bir kavram değil. Kitap düşkünleri ve plastik sanatların, resim, grafik ve desenin takipçileri exlibris sanatıyla tanışmış olabilirler; ama bunun dışında pek bilinen bir uygulama değil. Bu yüzden biz de exlibris’in ne olduğundan kısaca söz ederek başlamak istiyoruz.

Exlibris, en kısa ve anlaşılır tarifiyle bir kitabın kime, yani hangi okura ait olduğunu gösteren bir sanat eseridir. Kitapların ön kapak içine, kitabın sahibinin isteği üzerine bir çizer tarafından yaratılan bir desenin yapılması esasına dayanıyor. Exlibris denen bu kişisel damganın ilk kez nerede ve nasıl ortaya çıktığına değineceğiz. Fakat belki daha önce bunun kitaplara yansımadan önce başka objeler için geçerli olan bir uygulama olduğunu anlatmalıyız.

Çok eski çağlarda, insanların temel ihtiyaç maddelerinin ticari amaçla taşınması sırasında amforalar kullanılırdı. Zeytinyağı, şarap gibi akışkan tüketim maddeleri bu amforalarla taşınırdı ve özellikle bizim Ege kıyılarımız, o eski çağların önemli liman ticareti merkezleri olduğundan, burada yaşayan Yunan kolonileri amfora üretiminde bir tür ustalığa erişmişti. Bugün Bodrum Sualtı Arkeolojisi Müzesi’nde sergilenen çok sayıda amfora, bizim kıyılarımızdaki batıklardan gün ışığına çıkarıldı. İşte bir objeye “kalıcı imza” atma düşüncesi bu çok eski tarihlere kadar uzanıyor. Amfora dönem için çok önemli bir taşıma aracı olunca bu amforaların üretiminde ustalaşan Yunan zanaatçılar da eserlerinin diğerlerinden ayrılması için kendi imzalarını ya da atölyelerinin imzalarını amforalar üzerinde kullanmaya başladılar. Bir başka deyişle, kişilerin bir nesnenin “kendilerine ait” olduğunu vurgulama arzusu çok eskilere dayanıyor.

exb6copyam3

Bir kitabın sahiplenilmesi anlamında ise bu süreç daha çok matbaanın kullanılmaya başlanmasından sonraya dayanıyor. Matbaa öncesi elle yazılan ve çoğaltılan kitaplar, usta hattatların izini taşırdı. Kitaplara sahip olmak yaygın bir şey değildi ve gerek Avrupa’da gerekse doğu toplumlarında kitaplar genellikle saraylara, dolayısıyla kral ve prenslere ait olurdu. Ayrıca Avrupa’da kiliselerin, Müslüman toplumlarda ise medreselerin kütüphaneleri bulunurdu. İşte o dönemin “butik” üretimi sırasında hükümdarlara ve onların haleflerine ait kitaplar özel olarak kaleme alınır ve başkaca bir işarete gerek duyulmadan, kitabın kimin için çoğaltıldığı anlaşılırdı.

Ama 15. yüzyıldan başlayarak, kitapların matbaa makineleriyle çoğaltılmaya başlanması, bir yandan çok yaygın bir okuma olanağı yaratırken, diğer yandan elle yazımın getirdiği özgünlüğü bir standarda bağladı. “Özel” kişilerin kitapları, o çok sayıda baskının arasında ayırt edilemiyordu. Avrupa’da, matbaada çoğaltıldığı halde kral ve prenslere ya da önemli kiliselerin kütüphanelerine hazırlanan kitaplar için bir farklılık yaratılması düşünüldü. Başlangıçta bu farklılık küçük bir etiket gibi tasarlanmıştı ve “…’nın kütüphanesinden” anlamına gelen exlibris sözcüğü ile birlikte sahibinin adını içeriyordu. Sonra zamanla bu etiketler, kitabın sahibine dair küçük görsel çağrışımlar sağlayacak desenler de taşımaya başladı. Böylelikle exlibris sanatının ilk tohumları atılmış oldu.

Bugün bilinen en eski exlibristin, 15. yüzyılın ortalarında Güney Almanya’da ortaya çıktığı sanılıyor. Daha eskisi bulunana kadar, eldeki en eski exlibris olarak, 1450’li yıllarda “Igler” (Kirpi) lakabıyla anılan Alman papaz Johannes Knabenberg için yapılan ve çayırda bir çiçeği ısıran kirpinin betimlendiği 19 santim boyutundaki çalışma kabul edilecek.

Matbaa tekniğinin gelişimi ve kitap kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte exlibrisler, Almanya’nın yanı sıra diğer Avrupa ülkelerinde de görülüyor. Pek çok ünlü ressam, exlibrisleriyle de tanınır. Günümüze kadar pek azı gelebilmiş olsa da “Melancholia” tablosuyla ünlü ressam Albrecht Dürer’in, “Çığlık” tablosuyla ünlü Edvard Münch’ün, Paul Klee’nin exlibrisleri ustaların görsel zenginliğini yansıtıyor. Çağdaş ressamlardan Picasso ve Oscar Kokoschka da ürettikleri exlibrisleriyle tanınıyorlar.

exb12copyuw7

Bu sanatın Türkiye’deki gelişimi ise, malum, matbaanın gecikmesiyle birlikte gecikiyor. Daha önce kişisel mühür gibi işaretler kullanılan Osmanlı’da, bu mühürler kaligrafik tasarımlar olarak yapıldığından, temsil ettikleri kişilerin arması olarak da görülüyordu. Özgün anlamıyla exlibrisler ise Türk toplumuna batıdan gelen kitaplar aracılığıyla giriyor. İkinci el satışlarla ya da yurtdışındaki müzayedelerden edinilen kitaplarda exlibrislere rastlanıyor. Robert Kolej ya da bugünkü Boğaziçi Üniversitesi’nin kütüphanesindeki kitaplarda, kolej döneminden kalma ve kütüphaneyi temsil eden exlibrisler yer alıyor. Asıl gelişim ise 1980’lerde ve hatta 90’lardan sonra gerçekleşiyor. 1996 yılında İtalya’da yapılan 3. Exlibris Bienali’nde birincilik ödülü kazanan ve exlibris sanatının Türkiye’de yerleşip gelişmesini, tanınmasını sağlayan Hasip Pektaş, Ankara merkezli Exlibris Derneği’nin de kurucusu ve başkanı.

exb9copyvf1

Çukur baskı, yüksek baskı, yeniden çoğaltma, ağaç oyma, linolyum, metal, kuru kazıma, taş, lastik damga baskıları kullanılan onlarca teknikten sadece birkaçı. Son yıllarda bilgisayar tasarımları ile serigrafi, exlibris sanatçıları tarafından yoğun olarak kullanılıyor.

Exlibris sanatının en fazla tanındığı yerler Doğu Avrupa ülkeleri. Bulgaristan, Polonya ve Çek Cumhuriyeti en fazla exlibris sanatçısına sahip ülkeler arasında.

Exlibrisi resim ve diğer görsel sanatlardan ayıran, içinde tipografinin, yani yazının da olması. Kullanılan harfler ve karakterleri bir exlibrisi başarılı veya başarısız yapan en önemli etken. Çünkü asıl amaç, kitabın kime ait olduğunu yazı yolu ile anlatmak.
Yazı resmin içine yerleştirilirken kaybolmamalı.


Not:
Konuya ait görseller Hacettepe Üniversitesi ve Ankara Exlibris Derneği Tarafından Düzenlenen 1. Uluslararası Exlibris Yarışması Sergisi için Hazırlanan Katalogdan Alınmıştır.

Alıntı: Marslogistics

_EKSELANS_ - avatarı
_EKSELANS_
Kayıtlı Üye
15 Mart 2013       Mesaj #2
_EKSELANS_ - avatarı
Kayıtlı Üye
Ex libris
MsXLabs.org & Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sponsorlu Bağlantılar


Hasip Pektas ekslibrisi2C X5 28100X75mm29 1997

Ex libris (Latince: kitaplardan) genellikle kitap kapağının iç tarafında veya ilk sayfalardan birinin üstünde bulunan kitap etiketin veya iyelik yazısını tanımlamak için sıkça kullanılan Latince deyiştir. Mülkiyeti (iyeliği) belirtir ve genellikle iyelik halinde (-in hali, genitif) bir isimle devam eder. Bu şöyle bir anlam yaratır: ...'nın kitaplarından veya ...'nın kütüphanesinden. Ekslibris olarak da yazılabilir.
Ekslibris, kitapseverlerin kitaplarının iç kapağına yapıştırdıkları üzerinde adlarının ve değişik konularda resimlerin yer aldığı küçük boyutlu grafik çalışmalardır. Kitabın kartviziti ya da tapusudur. İngilizce “Bookplate” olarak da bilinen Ekslibris, kitap sahibini tanıtır, onu yüceltir ve kitabı ödünç alan kişiyi geri getirmesi konusunda uyarır. Bir mülkiyet işareti, sahiplenme göstergesi olmanın yanında kitabın hırsızlığa karşı korunmasını sağlama işlevinin de olduğu söylenebilir. Sözcük olarak ...’nın kitabı, ...’nın kitaplığına ait veya ...’nın kütüphanesinden anlamına gelir.
Ekslibris önemli bir iletişim aracıdır. Bir ihtiyaç grafiği olarak doğmasına karşın, estetik kaygılarla yapılan özgün yapıtlardır. Sanatı, insanın elleri arasına, kitapların içine kadar getirir, onun büyüleyici sıcaklığını hissettirir. Çok uzun bir geçmişe sahip bu sanat dalı, yapıldığı döneme ait kültürel, tarihsel özellikleri günümüze taşıması nedeniyle de ilgi çekmekte, sanatçılar ve koleksiyoncular arasında önemli bir değiş tokuş objesi olarak kullanılmaktadır.
Ekslibrisin ilk ve en eski örneğinin M.Ö. 1400 yıllarında açık mavi renk bir fayans üzerine yapıldığı, bunun da III. Amenofis'in kitaplığına ait oldugu ve bu levhaların papirüs rulolarını korumak için kullanılan ağaç sandıklara takıldığı tahmin edilmektedir.
Gerçek anlamda Ekslibrisler matbaanın icadıyla birlikte yapılmıştır. Önceleri sadece kilisenin ve prenslerin ellerinde bulunan çok değerli el yazması kitaplar, matbaa sayesinde alt düzeydeki soylular ve eğitim görmüş burjuva sınıfı tarafından da elde edilmiştir. Böylece tek sayı olma durumunu kaybeden bu kitapların, hırsızlıktan ve kaybolmalardan korunması için özel bir mülkiyet işareti gerekliliği doğmuştur.
İlk Ekslibrisin 15. yüzyılda Güney Almanya'da kullanıldığı bilinmektedir. Bunlardan biri, 1450 yıllarında "Igler - kirpi” takma adıyla bilinen Alman papaz Johannes Knabenberg için yapılan ve çayırda bir çiçeği ısıran kirpinin resimlendiği 19 cm. boyutundaki Ekslibristir. 16. yüzyılda, kitapların çoğalmasıyla yaygınlaşan Ekslibrisler, sadece Almanya'da değil diğer Avrupa ülkelerinde de görülmeye başlanmıştır. Albrecht Dürer (1471-1528), Lucas Cranach (1472-1553), Edvard Munch (1863-1944), Kaethe Kolwitz (1867-1945), Emil Nolde (1867-1956), Paul Klee (1879-1940), Pablo Picasso (1881-1973), Oscar Kokoschka (1888-1980) gibi ünlü sanatçılar, zamanın önemli devlet ve bilim adamlarıyla yakınlarına Ekslibris yapmışlardır.

Portada A Loning
Eski bir kitapta Ex libris etiketi

Ex libris kitapları
  • "Ex Libris", Hasip Pektaş, Yapı Kredi Yayınları, İst. 1996 (ISBN 975-363-502-8) 1000 adet basılmıştır
  • "1. Uluslaraarsı Exlibris Yarışması Sergisi" kitabı, Kolektif, Ankara Ekslibris Derneği yay. - Ankara 2003
  • "2. Uluslarası Ekslibris Yarışması" kitabı, Kolektif, Ankara Ekslibris Derneği yay. Ankara 2007.


Benzer Konular

20 Ağustos 2016 / ThinkerBeLL Sanat
18 Mart 2009 / ThinkerBeLL Edebiyat
29 Ekim 2008 / asla_asla_deme Sanat
13 Temmuz 2015 / Jumong Sanat