Arama

Sanat Akımları - Rokoko

Güncelleme: 5 Ağustos 2012 Gösterim: 37.817 Cevap: 2
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Ekim 2008       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Rokoko
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sponsorlu Bağlantılar

rokoko4kh2

Barok stilinden sonra sanat akımlarına verilen addır. 17.nci yüzyılın ortalarına doğru Barok stilinde kullanılan doğru çizgilerden meydana getirilen süslemeye karşı tepki olarak doğmuş olan barok stilin hatları gibi eğri büğrü çizgili motiflerden ibaret olup Barok'tan daha ince ve şekillerin kıvrımları daha zarif bir stildir.
Barok stiline karşı tepki olarak klastik stilin yeniden ortaya çıkmasından sonra Rokoko deyimi modası geçmiş şey anlamına kullanılmıştır.
13.cü yüzyılda kalın malzeme inceltilmek suretiyle levhalar haline gelmiştir. İnceltilmiş olan demir malzeme Rokoko stilinde yapılmış süslü işlerde kullanılmıştır. Bu stilde malzemeyi şekillendirmede kullanılan takım izleri açık olarak bellidir. Uç kısımları boncuk baskı ile izlenerek sonradan kısaçla içe veya dışa doğru bükülmüştür. Yarmalar dövülerek, bitki yapraklarını stilize edecek şekilde yapılmıştır. Dövülerek inceltilen kesit değişmeleri bazı yerlerde geometrik şekiller meydana gelecek şekilde delinmiştir. İnceltilmiş olan kesit kurşun üzerinde bombe başlı çekiç ile çukurlaştırılarak diğer yüzde kabarıklar elde edilir.
Bel (gövde) genellikle kare veya lama (dikdörtgen) gereçten yapılır. Rokoko stilinde yapılmış işlerde, sanatçı motifin her yerini en iyi işleme gayretini göstermiştir. Rokoko stilinde çerçeve kullanılmaz. Serbestlik esası konuya hakimse de simetrik konumdan çıkılmamıştır.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Ekim 2008       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Rokoko

Sponsorlu Bağlantılar
Rokoko bir üslup değildir. Çünkü mimariyi kapsamaz. Yalnız bir dekorasyon anlayışı olarak kalmıştır. 1720-1760 yıllarında yaygınlaşmış olan bu süs anlayışı, Avrupa’nın merkezi idare olarak en zengin ve müsrif olduğu bir dönemi kapsar. Bu çağda Avrupa’da birçok karşıt görüşler çarpışıyordu. Rokoko sanatını tutan merkezi yönetimin asilleri, neşeli bir zarafeti, aşk hayatının heyecanını konu edinen biçimlendirmeyi seviyorlardı. Asiller yanında gittikçe gelişmeğe başlayan ve çalışma iradesini herşeyden üstün tutan bir burjuva vardı. Burjuva titiz bir disipline, akla ve keşfe önem veriyordu. Bunlarla birlikte akla önem veren Deist’ler (Deisme—yaradancılık) ve ateistler de vardı. Ayrıca mistik bir dindarlık da gittikçe yayılıyordu. Çağ bu fikirlere paralel olarak, Voltaire’in hür düşüncesini, Bach’ın dini müziğini, Watteau’nun aşk bayramlarıyla ilgili resimlerini, Magnascos’un insana korku veren keşiş resimlerini, porselenden çıplak kadın heykellerini, Gainsborough’un tablolarındaki İngiliz leydilerinin kibar ve zarif hareketlerini benimsiyor, paylaşıyordu.

Ad:  rokoko_6.jpg
Gösterim: 1732
Boyut:  43.4 KB

Her ne kadar Rokoko, bir süsleme anlayışını anlatıyorsa da, özellikle Fransa’da başka adlar altında tanınmakta ve Louis üslup olarak gösterilmektedir. Hatta bundan önceki sanatı da, XIV. Louis üslubu adı altında sanat tarihine geçmiştir. Bunun gibi “Régence” devri denilen döneme, XV. Louis Üslubu (1723-1774) denir. Sonra XVI. Louis Üslubu (1774-1 792) ve Napolyon döneminin “Empire” sanatı gelir.
XIV. Louis zamanındaki süslemede, özellikle tavan dekorasyonunda bir akantus yaprağı kompozisyonu hüküm sürer. Bu, Yüksek-barok’a paralel dalgalı bir hareketin heyecanını yansıtır. Regence döneminde kalabalık, dalgalı süsleme zayıflar, ve soyut şeritler bunların yerlerini alırlar. XV. Louis döneminde ise, bütün bu unsurlar yerine “rocaille” denilen yeni bir öğe ortaya çıkar. Bu öğe, palmiye’den çıkmış ve sonra üç boyutlu biçimde midye kabuğuna dönüşmüştür.

Ad:  rokoko_5.jpg
Gösterim: 1221
Boyut:  22.7 KB

Rocai sözcüğünün (Fransızca “roc” kaya) bahçelerde yapılan sun’i mağaralara atfen türetilmiş olduğu sanılmaktadır. Bu anlamda XVI. LOUİS üslubunda kullanılmıştır. Alman Rokoko’su da, bu rocaille motifini benimsemiştir Ancak buna çiçekler, hayvanlar, Çinvart unsurlar katarak, bütün duvarları kaplamışlardır. Böylece bütün düzenler, sistemler dağılmış ve mantıksız bir süs ihtirası, bütün aklı ölçüleri ve mimari espriyi yıkmıştır.
Rokoko’nun resimle ilgili olan özellikleri ise, Barok’un ağır, kitleli, dev resimlerine karşılık, zarif, dalgalı, neşeli ve küçük figürlerle ilgilidir.
Zarif hareketli danslara uygun menuett ve gawotte’lar’a katılan çiftler, aşıkane kadınca bir havayı yaratıyorlardı. Artık Barok’un muhteşem salonlarındaki büyük balolar değil, özel hayatın, kırlardaki başbaşa, aşkla ilgili anlar, tercih ediliyordu. Kırların yalnızlığı seviliyordu.
Barok’un saray ihtişamından, kırın yalnızlığına dönüşte, XIV. Louis’nin ölümü ile devleti idare eden Regent Philipp d’Orleans’ın saraya aşk hayatını sokmasının büyük rolü vardı. Rokoko döneminde, sosyete hayatında kimi ilginç değişiklikler de görülür. Buna, sanat tarihçisi Hildebrandt da değiniyor. Şöyle ki, XIV. Louis döneminde çağ, erkekçe ve kahramanca idi. Rokoko’da ise kadınca bir ifade dikkati çekiyor. Fransız ihtilalinden sonra Napolyon döneminde ise, gene erkekçe ve kahramanca bir ifade önem kazanıyor. 1720-1750 yılları arası kadınlar her şeye hakimdirler. XV. Louis’nin sarayında, asiller arasında metres tutmak moda halinde idi ve bu metresler her şeye hakim durumdaydılar. XV. Louis’nin metresi de ünlü Marquise de Pompadour idi. Zarafet, bayramlar ve serüven, resim sanatının başlıca konularıdır. Watteau, Boucher ve Fragonard Rokoko ressamlarıdır. Bütün bu sanatçılar aşık çiftlerin kırlarda, kuş sesleri arasında, gizli köşelerdeki aşklarını resimlemişlerdir. Bu çağın ahlaki çöküntüyü, çapkınlıkları şiddetle yermişlerdir. Herhalde her çağda insanlar birbirlerini sevmişler, aşık olmuşlardır. Ancak bu dönemde aşk, ilk kez sanatın konusu olmuştur. Ünlü Fransız politikacısı ve din adamı Tayllerand,
“Yalnız 1789’dan önce yaşayan insan, hayatın ne olduğunu bilir”
diyordu. Bu hayatın bir diğer anlamı, “Apres nous le déluge” “bizden sonra tufan” idi. Zevk ve hayatın tadını çıkarma, esas idi ve hiçbir dönemde böyle bir şey görülmemişti. İşte bu hayatın gerekli süsünü Rokoko sanatçıları yapıyordu. Duvarlar, tavanlar, bahçeler, eğlenceyi, sevişmeyi, zevki, kışkırtan bir renkliliğe bürünüyordu.

Adnan Turani
Alıntı

  • «Barok devrin bir devamı olan ‘Rokoko’ (1710-1760) mimari ve dekorasyonda daha incelik ve teknik ustalık gösterir fakat daha az canlı ve kuvvetlidir.»
  • «Rokoko başlıbaşına yeni bir mimari üslup değildir. Barok süsleme şekillerinin çok fantastik bir gelişmesidir. Fransızca ‘Rocaille’ kelimesinden gelmektedir. Deniz kabuklarının kıvrık şekilleriyle duvar ve tavanları süslemiştir. Ağır İtalyan plastik süslemelerinin yerini bunlar almıştır. Tavan sıvasında narin dallar, zarif çiçek şekilleri, deniz kabukları arasından çıkan seyrek girlandlar halinde neşeli, hareketli bir süs şekli meydana getirirler. İç hacimler, insanın aklını şaşırtacak bir süsleme sanatının ihtişamı içinde parıldar ve kıvılcımlanır. . .»
  • «Rokoko mimarisi: Rokoko Barok gibi kendi başına bir üslup değil Barok’un bir sa . .»
  • «. . . Rokoko diye adlandırdığımız, Barok’un geç devresine girer. Rokoko ayrı bir stil değildir. Barok ile Rokoko arasındaki fark yalnızca bir arınmışlık farkıdır. Önceki devrenin karanlık, gösterişli, güçlü, oyunlu ve tutkulu oluşuna karşılık sonraki devre hafif ve aydınlık bir devredir. Fakat yine de Barok kadar mouvement canlı ve istek uyandırıcıdır. . .»
  • «1730-1780 arasında Avrupa’da bir sanat tarzı. Aslında bir dekorasyon üslubu. Ağır ve zorlayıcı Barok formların renkli satıhlara ve oynak süslemelere dönüşmesi.. .»
  • «.. .Barok’un geç devirleri Rokoko adı ile anılıyor...»
  • «Rokoko (Fransızca ‘rocaille’ = rock work) », kayaya benzer şekillerin, hayali kıvrımların ve dalgalı istridye kabuğu şekillerinin birarada kullanıldığı bir süsleme tarzı; Barok’un gelişmesinin son safhası.»

Nurhan Atasoy


Mira - avatarı
Mira
VIP VIP Üye
5 Ağustos 2012       Mesaj #3
Mira - avatarı
VIP VIP Üye
Rokoko
MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi

18. yüzyıl başlarında Paris'te ortaya çıkan, barok ile klasisizm arasında yer alan sanat üslubu (yaklaşık olarak 1720-1780). Daha sonra tüm Fransa'ya yayıldı; Fransa dışında özellikle Almanya ve Avusturya'da benimsendi. Mimarlığın yanı sıra dekorasyon, mobilyacılık ve ev eşyasında kendini gösterdi. Rokoko üslubu, barokun aşırı çoşkusuna ve anıtsallığına karşı bir tepkiydi. Fransız aristokratları ve zengin burjuvaları, Paris'i ülkenin kültürel merkezi hâline getirmek istediler ve bu amaçla yeni konaklar yaptırdılar; bunları daha hafif, kavisli çizgileri bol bir üslupla dekore ettirdiler. Süslemede ağırlık dış yapıdan iç yapıya kaydı. Rokoko sanatçıları uçuk pastel renklere, fildişi beyazı ve altın rengine öncelik tanıdılar, ayrıca dekorasyonda sık sık ayna kullandılar. Fransız rokokosunun en güzel örnekleri Chantilly'de Küçük Şato'daki "Salon de M. le Prince" (1722) ve Paris'teki Soubise Oteli'nin salonlarıdır. Rokoko üslubu mobilya, duvar kâğıdı, porselen, altın ve gümüş eşyalarda da kullanıldı. Resimde Antoine Watteau, Jean-Honore Fragonard ve François Boucher tipik rokoko tabloları yarattılar. Rokoko yapılarının Fransa dışındaki en güzel örnekleri Münih'te görülebilir: Nymphenburg Şatosu parkında yer alan Amalienburg (1734-1739), Rezidenztheater (1750-1753) ve Wieskirche (1745).

Benzer Konular

10 Kasım 2012 / Misafir Sanat
9 Mayıs 2012 / ThinkerBeLL Sanat
15 Eylül 2007 / Misafir Sanat
28 Ekim 2009 / ThinkerBeLL Sanat
29 Ağustos 2009 / ThinkerBeLL Sanat