Arama

Kekemelik nasıl düzelir? - Sayfa 5

En İyi Cevap Var Güncelleme: 11 Ekim 2015 Gösterim: 73.393 Cevap: 108
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Ocak 2011       Mesaj #41
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Slm arkadaşlar bende kekeme idim şuan 25 yaşındayım özel bir kurumda tedavi gördüm 1 yıldır çok rahatım her insan gibi bende konuşuyorum çok agırdı konuşmam ama geçti çok şükür adres (kekemelodi) googleden girin bulursunuz geçmiş olsun hayatınızı daha fazla zehir etmeyin
Sponsorlu Bağlantılar
cilgin30 - avatarı
cilgin30
Ziyaretçi
3 Mart 2011       Mesaj #42
cilgin30 - avatarı
Ziyaretçi
slm arkadaslar ben yaklasik olarak 33 seneneden beri kekeliyorum.kücük yastayken cok kekeliyordum,zaman ilerledikce kekelemede azaliyor. su anda yasim 33 oldu kekelemede tamamen gitti sayilir ama ginede bazen takildigim yerler oluyor. öncelikle kendine güvenin olmasi,tanimadigin insanlarla konusmaya calismak,hic bir zaman konusmaktan vazgecmemek(dogru veya yanlis )piskolojini kendine göre ayarliyacaksin hergün ben kekelemiyecem daha güzel ve akici konusacam takildigim yerde ufak nefes alip verip konusmama devam edecem . sizde deneyin belki sizede yardimci olur ben bu sekilde basardim.
Sponsorlu Bağlantılar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
6 Mart 2011       Mesaj #43
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
YA BEN KİTAP OKURKEN KEKELEMİYORUM KONUŞURKEN KEKELİYORUM YARDIM
ener - avatarı
ener
Ziyaretçi
6 Mart 2011       Mesaj #44
ener - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

YA BEN KİTAP OKURKEN KEKELEMİYORUM KONUŞURKEN KEKELİYORUM YARDIM

Alıntı
ener adlı kullanıcıdan alıntı

Öneriler: Bir litre suyun içine ince kıyılmış bir avuç ısırgan otu katılıp kaynatılmasının ardından, süzülerek elde edilen po­sası, bir tülbentin arasına konularak enseye kompres yapılır.
* İki avuç ince kıyılmış taze binbirdelik otu çiçeği bir şişenin boğazına kadar doldurulur ve üzerine ağzına kadar saf ispirto ek­lenerek, ağzı sıkıca kapatıldıktan sonra şişe iki hafta boyunca gü­neş görebileceği veya sıcak bir yerde bekletilir. Günde bir yemek kaşığı suyun içine 10-15 damla damlatılarak kullanılır.
* Bir havanın içine birer tatlı kaşığı kuru papatya ile nane katılıp iyice dövüldükten sonra bir çay fincanı süzme balın içine katılıp macun haline getirilir ve bir tatlı kaşığı ağzın içine alına­rak yutulmadan elden geldiğince dil ile ağız içinde çevrilir.
* İki avuç ince kıyılmış güneş altında toplanmış ve taze binbirdelik otu çiçeği bir şişenin boğazına kadar doldurulur ve üzerine ağzına kadar saf zeytinyağı eklenerek, ağzı sıkıca kapa­tıldıktan sonra şişe 2-3 hafta boyunca güneş görebileceği veya sıcak bir yerde bekletilir.
Bu müddet sonunda şişenin içindeki yağ kırmızı bir renk aldıktan sonra temiz bir şişenin içine posasıda sıkılmak şartıyla bir tülbent yardımıyla süzülür. Bu yağ ile günde bir defa dıştan gırtlak çevresine masaj yapılır.
* Bir çay fincanı kaynar suyun içine bir çay kaşığı ince kıyıl­mış kedi otu katılıp demlenmesi için kısa bir süre beklendikten sonra süzülerek günde iki kez, sabah ve akşam olmak üzere içilir.
* Bir su bardağı kaynarsuyun içine havanda dövülerek toz haline getirilmiş olan bir çay kaşığı hardal tohumu ile bir çay kaşığı kekik katılıp, ılıması beklendikten sonra gargara yapıla­rak kullanılır. Bu işlem sabah ve akşam tekrar edilerek yapılır.
Çocuklarda Kekemelik
iki tür kekemelik vardır ve çok kere ikisi birlikte görülür. Bir tür kekemelikte, bir hece tümceye başlamadan önce veya tümce içinde çırpıntılı biçimde tekrarla­nır; öteki tür bozuklukta ise sözcüklerin düzgün söylenişini geçici olarak engel­leyen kas tutukluğu görülür.
Kekemelik konuşmanın gittikçe daha karmaşık bir durum aldığı zamanda, yani üc vaşına doğru ortaya çıkabilir.
Başlangıçta bu durumdan endişe duy­maya gerek yoktur.
Kekemeler genellikle heyecanlı, ürkek kişilerdir. Çok büyük bir heyecan, ana baba veya kardeşleriyle olan bir geçim­sizlik, gergin bir aile havası, yeni bir çevreye uyma zorunluğu (örneğin, ruh­sal yönden hazır olmadığı bir devrede kreşe verilmesi) terkedilme ya da suçlu­luk duygusu yaratır.
Bu da kimi zaman kekemeliğe veya eskiden var olan hafif bir kusurun ağırlaşmasına yol açar. Kekemelik eğitimdeki bir yanlışlığın so­nucu da olabilir. Ana baba, kendiliğin­den kaybolabilecek hafif bir kusuru ıs­rarla düzeltmeye çalışarak bu konuda bir kompleks doğmasına ve kusurun yer­leşmesine sebep olabilirler.
Aile birey­lerinden biri kekeliyorsa çocuktaki ku­sur taklitle veya kalıtımla ilgilidir. Ha­reket sisteminin gelişmesindeki gecik­me, el kol hareketlerindeki uyumsuzluk ve kimi zaman solaklığın zorla gideril­meye çalışılması da kekemeliğe yol aça­bilir.
Genellikle, çocuğu etkileyen ger­ginlik, heyecan, sıkıntı nedenlerini orta­dan kaldırmak ve kusuru aşırı zorlama­larla düzeltmeye çalışmamak en iyisidir. Tedavi için en uygun yöntemi ancak, çocuğun yaşını ve kusurun derecesini göz önünde tutacak bir uzman saptaya­bilir.
Ağır durumlarda bir sinir hastalık­ları uzmanının veya ruhbilimcinin yar­dımı zorunludur.

.
CikLeT - avatarı
CikLeT
Ziyaretçi
6 Mart 2011       Mesaj #45
CikLeT - avatarı
Ziyaretçi
kekemeliğin düzelme yolu bile varmış...Msn Grin
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Nisan 2011       Mesaj #46
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
korku yoluyla kekelemeye başlama zamanı nasıl geçirilir
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
6 Nisan 2011       Mesaj #47
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
butun gun boyunca dislerinizi sikarak dislerinizin arasindan konusun. 1 hafta boyunca bunu yaparsaniz buyuk yararini goruceksiniz.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
19 Nisan 2011       Mesaj #48
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
10 ben on yaşında kekeme oldum şimdi 25 yaşındayım biraz zor ve hızlı konuşuyorun ne yapabilirim
ener - avatarı
ener
Ziyaretçi
19 Nisan 2011       Mesaj #49
ener - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

10 ben on yaşında kekeme oldum şimdi 25 yaşındayım biraz zor ve hızlı konuşuyorun ne yapabilirim

Öneriler: Bir litre suyun içine ince kıyılmış bir avuç ısırgan otu katılıp kaynatılmasının ardından, süzülerek elde edilen po­sası, bir tülbentin arasına konularak enseye kompres yapılır.
* İki avuç ince kıyılmış taze binbirdelik otu çiçeği bir şişenin boğazına kadar doldurulur ve üzerine ağzına kadar saf ispirto ek­lenerek, ağzı sıkıca kapatıldıktan sonra şişe iki hafta boyunca gü­neş görebileceği veya sıcak bir yerde bekletilir. Günde bir yemek kaşığı suyun içine 10-15 damla damlatılarak kullanılır.
* Bir havanın içine birer tatlı kaşığı kuru papatya ile nane katılıp iyice dövüldükten sonra bir çay fincanı süzme balın içine katılıp macun haline getirilir ve bir tatlı kaşığı ağzın içine alına­rak yutulmadan elden geldiğince dil ile ağız içinde çevrilir.
* İki avuç ince kıyılmış güneş altında toplanmış ve taze binbirdelik otu çiçeği bir şişenin boğazına kadar doldurulur ve üzerine ağzına kadar saf zeytinyağı eklenerek, ağzı sıkıca kapa­tıldıktan sonra şişe 2-3 hafta boyunca güneş görebileceği veya sıcak bir yerde bekletilir.
Bu müddet sonunda şişenin içindeki yağ kırmızı bir renk aldıktan sonra temiz bir şişenin içine posasıda sıkılmak şartıyla bir tülbent yardımıyla süzülür. Bu yağ ile günde bir defa dıştan gırtlak çevresine masaj yapılır.
* Bir çay fincanı kaynar suyun içine bir çay kaşığı ince kıyıl­mış kedi otu katılıp demlenmesi için kısa bir süre beklendikten sonra süzülerek günde iki kez, sabah ve akşam olmak üzere içilir.
* Bir su bardağı kaynarsuyun içine havanda dövülerek toz haline getirilmiş olan bir çay kaşığı hardal tohumu ile bir çay kaşığı kekik katılıp, ılıması beklendikten sonra gargara yapıla­rak kullanılır. Bu işlem sabah ve akşam tekrar edilerek yapılır.
Çocuklarda Kekemelik
iki tür kekemelik vardır ve çok kere ikisi birlikte görülür. Bir tür kekemelikte, bir hece tümceye başlamadan önce veya tümce içinde çırpıntılı biçimde tekrarla­nır; öteki tür bozuklukta ise sözcüklerin düzgün söylenişini geçici olarak engel­leyen kas tutukluğu görülür.
Kekemelik konuşmanın gittikçe daha karmaşık bir durum aldığı zamanda, yani üc vaşına doğru ortaya çıkabilir.
Başlangıçta bu durumdan endişe duy­maya gerek yoktur.
Kekemeler genellikle heyecanlı, ürkek kişilerdir. Çok büyük bir heyecan, ana baba veya kardeşleriyle olan bir geçim­sizlik, gergin bir aile havası, yeni bir çevreye uyma zorunluğu (örneğin, ruh­sal yönden hazır olmadığı bir devrede kreşe verilmesi) terkedilme ya da suçlu­luk duygusu yaratır.
Bu da kimi zaman kekemeliğe veya eskiden var olan hafif bir kusurun ağırlaşmasına yol açar. Kekemelik eğitimdeki bir yanlışlığın so­nucu da olabilir. Ana baba, kendiliğin­den kaybolabilecek hafif bir kusuru ıs­rarla düzeltmeye çalışarak bu konuda bir kompleks doğmasına ve kusurun yer­leşmesine sebep olabilirler.
Aile birey­lerinden biri kekeliyorsa çocuktaki ku­sur taklitle veya kalıtımla ilgilidir. Ha­reket sisteminin gelişmesindeki gecik­me, el kol hareketlerindeki uyumsuzluk ve kimi zaman solaklığın zorla gideril­meye çalışılması da kekemeliğe yol aça­bilir.
Genellikle, çocuğu etkileyen ger­ginlik, heyecan, sıkıntı nedenlerini orta­dan kaldırmak ve kusuru aşırı zorlama­larla düzeltmeye çalışmamak en iyisidir. Tedavi için en uygun yöntemi ancak, çocuğun yaşını ve kusurun derecesini göz önünde tutacak bir uzman saptaya­bilir.
Ağır durumlarda bir sinir hastalık­ları uzmanının veya ruhbilimcinin yar­dımı zorunludur.
Teusa - avatarı
Teusa
Ziyaretçi
5 Haziran 2011       Mesaj #50
Teusa - avatarı
Ziyaretçi
Tıbbi bir yardım gerekiyor düzelebilmesi için....

Benzer Konular

17 Mayıs 2013 / Ziyaretçi Soru-Cevap
11 Mayıs 2015 / sanar Soru-Cevap
12 Eylül 2009 / kazzem Soru-Cevap
31 Mayıs 2012 / Misafir Soru-Cevap