Arama

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve ABD Tarihi - Sayfa 2

Güncelleme: 12 Ekim 2016 Gösterim: 58.251 Cevap: 20
virtuecat - avatarı
virtuecat
Ziyaretçi
27 Ekim 2006       Mesaj #11
virtuecat - avatarı
Ziyaretçi
Ad:  Amerika'nın Coğrafi Haritası.jpg
Gösterim: 1113
Boyut:  49.0 KB

Coğrafi Verileri


  • Konum: Kuzey Amerika'da, Kuzey Atlas Okyanusu ve Kuzey Pasifik Okyanusu kıyısında, Kanada ile Meksika arasında yer alır.
  • Coğrafi konumu: 38 00 Kuzey enlemi, 97 00 Batı boylamı
  • Haritadaki konumu: Kuzey Amerika
  • Yüzölçümü: 9,629,091 km²
  • Sınırları toplam: 12,248 km
  • Sınır komşuları: Kanada 8,893 km (2,477 km Alaska dahil), Küba 29 km, Meksika 3,326 km
  • Sahil şeridi: 19,924 km
  • İklimi: Çoğunlukla ılıman, Hawaii ve Florida'da tropikal, Alaska'da arktik, Mississippi Nehri kıyısında yarı bozkır, güneybatıda çorak iklim görülür.
  • Arazi yapısı: Geniş merkez ovası, batıda dağlar, doğuda tepelikler ve alçak dağlar, Alaska'da engebeli dağlar ve geniş nehir vadileri, Hawaii'de engebeli, volkanik arazi
  • Deniz seviyesinden yüksekliği: en alçak noktası: Death Valley 86 m
  • En yüksek noktası: McKinley Dağı 6,194 m
  • Doğal kaynakları: Kömür, bakır, kurşun, molibden, fosfat, uranyum, boksit, altın, demir, cıva, nikel, potas, gümüş, tungsten, çinko, petrol, doğal gaz, kereste
  • Arazi kullanımı: tarıma uygun topraklar: %19
  • daimi ekinler: %0
  • otlaklar: %25
  • ormanlık arazi: %30
  • Sulanan arazi: 207,000 km² (1993 verileri)
  • Doğal afetler: Volkanlar, depremler, kasırgalar, toprak kaymaları
Ad:  Amerika'nın Nüfusu.jpg
Gösterim: 637
Boyut:  77.8 KB

Nüfus Bilgileri


Sponsorlu Bağlantılar
  • Nüfus: 278,058,881 (Temmuz 2001 verileri)
  • Nüfus artış oranı: %0.9 (2001 verileri)
  • Mülteci oranı: 3.5 mülteci/1,000 nüfus (2001 tahmini)
  • Bebek ölüm oranı: 6.76 ölüm/1,000 doğan bebek (2001 tahmini)
  • Ortalama hayat süresi: Toplam nüfus: 77.26 yıl
  • erkeklerde: 74.37 yıl
  • kadınlarda: 80.05 yıl (2001 verileri)
  • Ortalama çocuk sayısı: 2.06 çocuk/1 kadın (2001 tahmini)
  • HIV/AIDS - hastalıklarına yakalanan yetişkin sayısı: %0.61 (1999 verileri)
  • HIV/AIDS - hastalığı olan insan sayısı: 850,000 (1999 verileri)
  • HIV/AIDS - hastalıklarından ölenlerin sayısı: 20,000 (1999 verileri)
  • Ulus: Amerikalı
  • Nüfusun etnik dağılımı: beyaz %83.5, zenci %12.4, Asyalı %3.3, Kızılderili %0.8 (1992)
  • Din: Protestan %56, Roma Katolikleri %28, Musevi %2, diğer %4, inançsız %10 (1989)
  • Diller: İngilizce, İspanyolca
  • Okur yazar oranı: 15 yaş ve üzeri için veriler
  • toplam nüfusta: %97
  • erkekler: %97
  • kadınlar: %97 (1979 verileri)
Ad:  Amerika'nın Yönetimi.jpg
Gösterim: 503
Boyut:  63.4 KB

Yönetimi


  • Ülke adı: Resmi adı: Amerika Birleşik Devletleri
  • kısaltma: US yada USA (ing.), ABD (tr)
  • ingilizce: United States
  • Yönetim biçimi: Federal Cumhuriyet
  • Başkent: Washington, DC
  • İdari bölümler: 50 eyalet ve 1 bölge; Alabama, Alaska, Arizona, Arkansas, California, Colorado, Connecticut, Delaware, Kolombiya, Florida, Georgia, Hawaii, Idaho, Illinois, Indiana, Iowa, Kansas, Kentucky, Louisiana, Maine, Maryland, Massachusetts, Michigan, Minnesota, Mississippi, Missouri, Montana, Nebraska, Nevada, New Hampshire, New Jersey, New Mexico, New York, Kuzey Carolina, Kuzey Dakota, Ohio, Oklahoma, Oregon, Pennsylvania, Rhode Adası, Güney Carolina, Güney Dakota, Tennessee, Texas, Utah, Vermont, Virginia, Washington, Batı Virginia, Wisconsin, Wyoming
  • Bağımlı toprakları: Amerikan Samoa, Baker Adaları, Guam, Howland Adası, Jarvis Adası, Johnston Atol, Kingman Rsifi, Midway Adaları, Navassa Adası, Kuzey Mariana Adaları, Palmyra Atolu, Porto Riko, Virgin Adaları, Wake Adası
  • Bağımsızlık günü: 4 Temmuz 1776 (Büyük Britanya'dan)
  • Milli bayram: Bağımsızlık günü, 4 Haziran (1776)
  • Anayasa: 17 Eylül 1787, 4 Mart 1789 tarihinde yeniden düzenlenmiştir.
Üye olduğu uluslararası örgüt ve kuruluşlar: APEC (Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği Forumu), ARF, AsDB (Asya Kalkınma Bankası), ASEAN (Güneydoğu Asya Ülkeleri Örgütü), AG (Avustralya Grubu), BIS (Uluslararası İmar Bankası), CCC (Gümrük İşbirliği Konseyi), CE (Avrupa Konseyi), CERN (Avrupa Nükleer Araştırma Teşkilatı), CP, EAPC (Avrupa - Atlantik Ortaklık Konseyi), EBRD (Avrupa Yatırım ve Kalkınma Bankası), ECE (Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu), ECLAC (Birleşmiş Milletler Latin Amerika ve Karayipler Komisyonu), ESCAP (Asya ve Pasifikler Ekonomik ve Sosyal Komisyonu), FAO (Tarım ve Gıda Örgütü), G-5, G-7, G-10, IADB (Amerika Bölgesi Kalkınma Bankası), IAEA (Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı), IBRD (Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası), ICAO (Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü), ICC (Milletlerarası Ticaret Odası), ICFTU (Uluslararası Serbest Ticaret Birlikleri Konfederastonu), ICRM (Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Hareketi), IDA (Uluslararası Kalkınma Birliği), IEA (Uluslararası Enerji Ajansı), IFAD (Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu), IFC (Uluslararası Finansman Kurumu), IFRCS (Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Toplulukları Federasyonu), IHO (Uluslararası Hidrografi Örgütü), ILO (Uluslarası Çalışma Örgütü), IMF (Uluslararası Para Fonu), IMO (Uluslararası Denizcilik Örgütü), Inmarsat (Uluslararası Denizcilik Uydu Teşkilatı), Intelsat (Uluslararası Telekomünikasyon ve Uydu Örgütü), Interpol (Uluslararası Polis Teşkilatı), IOC (Uluslararası Olimpiyat Komitesi), IOM (Uluslararası Göçmen Teşkilatı), ISO (Uluslararası Standartlar Örgütü), ITU (Uluslararası Haberleşme Birliği), MINURSO (BM Bati Sahra Referandum Misyonu), MIPONUH, NAM, NATO (Kuzey Atlantik Asemblesi), NEA (Nükleer Enerji Kurulu), NSG, OAS (Amerika Devletleri Teşkilatı), OECD (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü),OPCW, OSCE (Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Örgütü), PCA (Daimi Hakemlik Mahkemesi), SPC (Güney Pasifik Komisyonu), UN (Birleşmiş Milletler), UN Güvenlik Konseyi, UNCTAD (Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı), UNHCR (BM Mülteciler Yüksek Komiserliği), UNIKOM (BM Irak-Kuveyt Gözlem Misyonu), UNITAR (BM Eğitim Araştırma Enstitüsü), UNMEE (BM Etyopya-Eritre Misyonu), UNMIBH (BM Bosna Hersek Misyonu), UNMIK (BM Kosova Geçici Yönetimi), UNOMIG (BM Gürcistan Gözlem Misyonu), UNRWA (BM Filistin Mültecileri Yardım Komisyonu), UNTAET (BM Doğu Timor Geçiş Yönetimi), UNTSO (BM Mütareke Gözlem Örgütü), UNU, UPU (Dünya Posta Birliği), WCL (Dünya Emek Konfederasyonu), WHO (Dünya Sağlık Örgütü), WIPO (Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı), WMO (Dünya Meteoroloji Örgütü), WTrO (Dünya Ticaret Örgütü), ZC
Ad:  Amerika'nın Ekonomisi.jpg
Gösterim: 504
Boyut:  45.6 KB

Ekonomik Göstergeler


  • GSYİH: Satınalma Gücü paritesi - 9.963 trilyon $ (2000 verileri)
  • GSYİH - reel büyüme: %5 (2000 verileri)
  • GSYİH - sektörel bileşim: tarım: %2
  • endüstri: %18
  • hizmet: %80 (1999)
  • Enflasyon oranı (tüketici fiyatlarında): %3.4 (2000)
  • İş gücü: 140.9 milyon (2000)
  • İşsizlik oranı: %4 (2000)
  • Endüstri: Petrol, çelik, motorlu araçlar, telekomünikasyon, kimyasallar, elektronik, gıda maddeleri, madencilik
  • Endüstrinin büyüme oranı: %5.6 (2000 verileri)
  • Elektrik üretimi: 3.678 trilyon kWh (1999)
  • Elektrik tüketimi: 3.45 trilyon kWh (1999)
  • Elektrik ihracatı: 14 milyar kWh (1999)
  • Elektrik ithalatı: 43 milyar kWh (1999)
  • Tarım ürünleri: Buğday, diğer tahıllar, mısır, meyve, sebze, pamuk, et, kümes hayvanı, süt ürünleri, orman ürünleri, balık
  • İhracat: 776 milyar $ (2000 verileri)
  • İhracat ürünleri: Yatırım malları, otomobiller, endüstriyel mallar ve hammaddeler, tüketim malları, tarım ürünleri
  • İhracat ortakları: Kanada %23, Meksika %14, Japonya %8, İngiltere %5, Almanya %4, Fransa, Hollanda (2000)
  • İthalat: 1.223 trilyon $ (2000 verileri)
  • İthalat ürünleri: Ham petrol ve arıtılmış petrol ürünleri, otomobiller, tüketim malları, endüstriyel hammaddeler, yiyecek - içecek
  • İthalat ortakları: Kanada %19, Japonya %11, Meksika %11, Çin %8, Almanya %5, İngiltere, Tayvan (2000)
  • Dış borç tutarı: 862 milyar $ (1995 verileri)
  • Para birimi: ABD Doları (USD)
  • Para birimi kodu: USD
  • Mali yıl: 1 Ekim - 30 Eylül
Ad:  Amerika'nın İletişim Bilgileri.jpg
Gösterim: 486
Boyut:  54.7 KB

İletişim Bilgileri


  • Kullanılan telefon hatları: 194 milyon (1997)
  • Telefon kodu: 1
  • Radyo yayın istasyonları: AM 4,762, FM 5,542, kısa dalga 18 (1998)
  • Radyolar: 575 milyon (1997)
  • Televizyon yayını yapan istasyonlar: 1,500 den fazla (1997)
  • Televizyonlar: 219 milyon (1997)
  • Internet kısaltması: .us
  • Internet servis sağlayıcıları: 7,800 (2000 verileri)
  • Internet kullanıcıları: 148 milyon (2000)
Ad:  Amerika Ulaşım.jpg
Gösterim: 520
Boyut:  50.1 KB

Ulaşım ve Taşımacılık


  • Demiryolları: 225,750 km (1999)
  • Karayolları: 6,370,031 km (1997)
  • Su yolları: 41,009 km
  • Boru hatları: petrol ürünleri 276,000 km; doğal gaz 331,000 km (1991)
  • Limanları: Anchorage, Baltimore, Boston, Charleston, Chicago, Duluth, Hampton Roads, Honolulu, Houston, Jacksonville, Los Angeles, New Orleans, New York, Philadelphia, Canaveral Limanı, Portland (Oregon), Prudhoe Bay, San Francisco, Savannah, Seattle, Tampa, Toledo
  • Hava alanları: 14,720 (2000 verileri)
  • Helikopter alanları: 131 (2000 verileri)


Kaynak: ulkeler.net

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 19 Haziran 2016 04:26
sedat sencan - avatarı
sedat sencan
VIP VIP Üye
22 Nisan 2007       Mesaj #12
sedat sencan - avatarı
VIP VIP Üye
Ad:  Amerika Sivil Savaş.jpg
Gösterim: 492
Boyut:  19.6 KB

A.B.D.’ DE İÇ SAVAŞ


19.yüzyılın ortalarında A.B.D.’nin sosyo ekonomik yapısı özetle şöyle idi:
Sponsorlu Bağlantılar
Kuzey eyeletleri hızla sanayileşmektedir.
Buna bağlı olarak ticaret hızlanmış,bankalar çoğalmıştır.
Güney eyaletlerinin ana ekonomik faaliyeti ise tarımdı.
Bu sektörün üretim gücü köle olan zencilerden oluşuyordu.
Kısacası güney eyaletleri köle gücüne dayalı feodal bir alt yapıya sahipti.
Kuzeyin kapitalist ilişkileri geliştikçe pazarı tıkanmaya başlamıştı.
Ad:  Amerika Sivil Savaş 2.jpg
Gösterim: 424
Boyut:  15.3 KB
Zira pazara arz edilen malları satın alacak halk büyük çoğunlukla gene kuzey eyaletleri idi.
Güney eyaletlerinde bu mallara talep önemli seviyede olamıyordu.
Zenciler köle oldukları için zaten gelirleri yoktu
Dolayısı ile pazardan mal talep etmeleri söz konusu değildi.
Toprak sahipleri ile diğer hür kesimler tarımsal ilişkilerini devam ettiriyorlardı.
Dolayısı ile kapitalist mallara talep en alt düzeyde idi.
Ekonomik gelişme 19.yüzyılın ortasında bir tıkanma ile karşıkarşıya kaldı.
Kuzeyin gelişmesini güney engelliyordu.
Ad:  Amerika Sivil Savaş 3.jpg
Gösterim: 500
Boyut:  21.6 KB
Kuzeydeki fabrika ve diğer iş yerlerinin ayrıca insan emeğine de ihtiyaçları vardı.
Zenciler köle oldukları için fabrikalarda çalışamazlardı.
Kısacası hem mallarını üretecek insanlar için,hem de üretilen mallarını satmak için zenci köleliği büyük bir engeldi.
Böylece kölelik kurumuna karşı bir mücadele başladı.
Başta başkan Abraham Lincoln olmak üzere bir çok politikacı harekete geçti. Köleliğin insanlık dışı olduğunu,her insanın hür olma hakkına sahip bulunduğunu söylüyorlardı.
Güney eyaletleri,statükolarını korumak için direndiler,sonra birlikten ayrıldılar.
Beklenen iç savaş 1861 yılında başladı,1865 yılında kuzeyin galibiyeti ile bitti.

BAKINIZ Amerikan İç Savaşı
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 19 Haziran 2016 05:02
asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
14 Eylül 2008       Mesaj #13
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın

Appalaş Dağları

Ad:  appalaşlar dağları.jpg
Gösterim: 683
Boyut:  65.6 KB

ABD'nin Atlas Okya­nusu kıyılarındaki ovaları, iç bölgelerdeki düzlüklerden ayıran geniş dağ kuşağına Appalaş Dağlan denir. Appalaş Dağları, Alaba­ma'nın orta kesimlerinden başlayarak, Kanada'nın doğusundaki St. Lavvrence Körfezi'ne kadar, kuzeydoğuya doğru 1.900 km boyunca uzanır. Bununla birlikte Appalaş Dağları ya da Appalaşlar adı yaygın olarak Hudson ve Mohavvk ırmaklarının güneybatısındaki bölge için kullanılır. Appalaşlar 17. yüzyılda Ameri­ka'ya gelen göçmenlerin batıya doğru göçü önünde bir engel oluşturmuştur. Örneğin, Virginia kıyısındaki yerleşim yerlerinin 1607'de kurulmaya başlamasına karşın Yerliler'in yaşadığı Appalaş Dağları'ndaki sık or­manları geçip, bugünkü Kentucky'ye gelme­leri için 100 yıldan fazla bir zaman gerek­miştir.

Appalaşlar, uzun ve birbirine paralel vadi­lerle ayrılmış dağ sıralarından oluşan bir kuşak görünümündedir. Doğuda, Pennsylvania'dan Georgia'ya kadar uzanan Blue Ridge (Mavi Dağlar) kuşağı çok yaşlı bir dağ sırasıdır. Kuzey Carolina'da Black Mounta-ins'daki (Kara Dağlar) Mitchell Dağı, Appalaşlar'ın bu bölgesindedir. Yüksekliği 2.000 metreyi aşan Mitchell Dağı, Kuzey Amerika' mn doğusundaki en yüksek doruktur. Mil­yonlarca yıldır su, rüzgâr ve hava koşullannın aşındırdığı Blue Ridge kuşağı, artık yüksek ve sarp değil, alçak ve yuvarlaktır. Great Smoky Dağları (Büyük Dumanlı Dağlar) Ulusal Par­kı ünlü bir eğlence ve dinlenme yöresidir.
Blue Ridge'in devamı olan New Jersey Dağları, Pennsylvania'dan Hudson Irmağı vadisine kadar uzanır ve orada Hudson Dağlan adını alır. Bu dağlar yaşlı ve aşınmış ol­makla birlikte çok çekici bir görünüme sa­hiptir.

Blue Ridge'in batısı, Alabama ortalarından başlayıp kuzeydoğuya doğru, Ne w York eya­letinin içlerine kadar uzanan bir dağlar ve vadiler kuşağıdır. Uzunluğu 1.600 km olan bu kuşağın eni 22 ile 95 km arasında değişir. Bu kuşağın doğusu, bölgede Shenandoah Vadisi diye bilinen Büyük Appalaş Vadisi'dir. İlk göçmenler bu verimli düzlükte yerleşmiş ve çiftçiliğe başlamışlardır.

Bu dağ ve vadi kuşağının batısı ise, Alaba­ma'dan, New York'taki Mohavvk Irmağı'na kadar uzanan ve genelde Appalaş Yaylası diye adlandırılan geniş ve engebeli bir alan­dır. Bu bölgenin doğusunda New York'un güneyindeki Catskill Dağlan, Orta Pennsylvania'daki Allegheny Dağları, Doğu Kentucky, Tennessee ve Batı Virginia'yı kaplayan Cumberland Yaylası yer alır.

Appalaşlar, akçaağaç, meşe, laleağacı, huşağacı ve kışın yaprak dökmeyen bazı ağaçlann oluşturduğu sık ormanlarla kaplıy­dı. Bu orman örtüsünün büyük bölümü günü­müzde de varlığını korumakla birlikte Büyük Appalaş Vadisi gibi daha alçak ve düz olan yerler tarım alanlarına dönüşmüştür. Bu alan­ların dışındaki bölgelerde hindi, ayı, tilki, geyik ve yabankedisi gibi hayvanlara sıkça rastlanır.

Bölgenin başlıca doğal kaynağı Pennsylvania'dan Alabama'ya kadar uzanan yayla bölgesinin büyük Appalaş kömür yatakların-daki taşkömürüdür. Öteki önemli maden kaynakları, New Jersey'de antrasit (sert ma­den kömürü) ve çinko, Tennessee'de bakır ve Alabama'daki geniş demir yataklarıdır. Pennsylvania'da Pittsburgh ve Alabama'da Bir­mingham gibi büyük sanayi kentleri, bu ma­dencilik bölgelerinin yakınında kurulmuştur.

Kaynak: MsXLabs.org & Temel Britannica
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen NeutralizeR; 19 Haziran 2016 04:37
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....
asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
15 Eylül 2008       Mesaj #14
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın

AMERİKA


adı İtalyan kâşif Amerigo Vespucci'nin onuruna verilmiştir. Kristof Kolomb'un 1492'de Yenidünya'yı keşfinden bir süre son­ra Amerigo Vespucci, Güney Amerika'da yeni bulduğu yerler ile ilgili bir kitap yayımla­dı. 1507'de bir harita uzmanı yeni keşfedilen bu toprakların bağımsız bir kıta olduğunu kanıtlayan Amerigo Vespucci'nin adını Yeni-dünya için kullandı. Panama Kıstağı ile birbi­rine bağlanan Kuzey ve Güney Amerika anakaraları tek bir kıta sayıldığında Asya'dan sonra dünyanın ikinci büyük kıtasıdır. Bu iki kara parçası iki ayrı kıta olarak kabul edildi­ğinde, sıralamada ikinciliği Afrika kıtası alır. Amerika dendiğinde Kuzey ve Güney Ameri­ka kıtaları, Orta Amerika, Karayib Denizi'ndeki Büyük ve Küçük Antiller anlaşılır

AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ (ABD)
Kuzey Amerika kıtasında yer alan ve 50 eyaletten oluşan federal bir cumhuriyettir. Doğuda Atlas Okyanusu'ndan batıda Büyük Okyanus'a kadar uzanır. Eyaletlerden 48'i, kuzeyde Kanada ile güneyde Meksika ve Meksika Körfezi arasındadır. 1959'da katılan son iki eyaletten biri olan Alaska Kanada'nın kuzeybatısındadır; Havvaii ise Büyük Okya-nus'ta bir adalar grubudur.

ABD yüzölçümü bakımından SSCB, Kana­da ve Çin Halk Cumhuriyeti'nin ardından dünyanın dördüncü büyük ülkesidir. Nüfus açısından da Çin Halk Cumhuriyeti, Hindis­tan ve SSCB'den sonra gene dördüncü sırayı alır. Verimli toprakları, büyük ormanlık alan­ları ve geniş yeraltı kaynaklarıyla dünyanın en zengin ülkesidir.

Doğal Yapı

Ad:  abd.jpg
Gösterim: 350
Boyut:  26.8 KB
Kıyı Ovası kuzeyde Atlas Okyanusu kıyısın­daki Cod Burnu'ndan güneyde Florida'ya ka­dar uzanır; orada batıya kıvrılarak Körfez Kıyı Ovası adıyla Meksika'ya ulaşır. Bu bölge genellikle alçaktır, denizden yüksek­liği ender olarak 150 metrenin üstüne
çıkar. Virginia, Kuzey Carolina, Florida ve Louisiana kıyılan boyunca bataklıklar, tuzlu kıyı gölleri, kum tepeleri ve kıyıya yakın adacıklar vardır. Appalaş Dağlan kuzeydoğu eyaletlerinden Alabama'nın güneybatısına doğru uzanan alçak dağlardan ve yaylalardan oluşan geniş bir kuşaktır. Hudson Irmağı vadisinin doğusunda aşınmış alçak dağ dizileri yer alır. Nevv Hamp-shire'ın Beyaz Dağları ile Vermont'un Yeşil Dağları bu yörededir.

Kuzey Amerika kıtasının kuzeyi eskiden buzullarla kaplıydı. Buzullar eriyince verimli topraklar, yu­varlak tepeler, alçak bayırlar, irili ufaklı .göller ve kayalıklar ortaya çıktı. Hudson Irmağı'nın batısında Nevv York'ta Mohavvk Irmağı vadisiyle birbirinden ayrılan Adiron-dack ve Catskill dağları uzanır.

Güneydoğuya doğru Appalaşlar birbirin­den ayrı birçok dağ sırası, bayır ve yayladan oluşur. Bu yörenin dağlık olmayan kesimin­de, Kuzeybatı Virginia'daki ırmaklann suladığı verimli tanm alanları vardır. Allegheny Yaylası Appalaşlar'ın batısında, Körfez Kıyı Ovası'na doğru alçalır. Bu yörelerin yaylaları mağaralarıyla ünlüdür. Bunlardan Kentucky' deki Mamut Mağarası dünyanın en büyük mağaralarındandır.

Appalaşlar'dan Kayalık Dağlar'a uzanan ge­niş düzlükler batıdaki Büyük Ovalar'ı da kapsar. Büyük Ovalar kuzeyde Kanada'dan güneyde Meksika'ya kadar göz alabildiğine dümdüz uzanan geniş topraklardır ve Missis-sippi Irmağı'nın batısında Kayalık Dağlar'a doğru hafifçe yükselir. Minnesota, Wisconsin ve Michigan'ın kuzeyinde, Büyük Göller'in kuzey kıyısında alçak tepelerden oluşan Supe-rior Yaylası yer alır. Zengin bir demir yatağı olan Minnesota'nın Mesabi Sıradağları ve Michigan'ın Porcupine ve Huron dağlan da bu yörededir. Ormanlarla kaplı bu alan de­mir, bakır ve başka maden yataklan yönün­den zengindir.
Kayalık Dağlar Kanada sınırından Meksi­ka'ya kadar ABD sınırları içinde 1.900 km

ABD'YE İLİŞKİN BİLGİLER

YÜZÖLÇÜMÜ: 9.529.063 km2.
NÜFUS: 243.785.000 (1987 tahmini).
YÖNETİM: 50 eyaletten oluşan bağımsız federal cum­huriyet.
BAŞKENT: Washington (District of Columbia).
DOĞAL YAPI: Ülkenin üçte birini Sierra Nevada ve Kayalık Dağlar'ı içine alan batıdaki dağlık yöreler kaplar. Doğuda ise engebeler daha alçaktır. Appalaşlar başlıca sıradağlardır. Doğuya ve güneye doğru uzanan ortadaki geniş ovalar Mississippi-Missouri ırmaklarınca akaçlanır. Atlas Okyanusu kıyıları ve Meksika Körfezi dolayları ovalıktır. En yüksek tepe Alaska Dağları'ndaki McKinley'dir (6.194 metre). En uzun akarsu 6.212 km olan Mississippi-Missouri'dir. En büyük göl 58.016 km2 olan Michigan Gölü'dür.
BAŞLICA ÜRÜNLER: Mısır, buğday, arpa, soyafasulyesi, yerfıstığı, tütün, turunçgiller, pamuk, çiftlik hay­vanları, kereste, petrol, kömür, doğal gaz, demir, bakır, kurşun, çinko, boksit, altın, gümüş, uranyum.
SANAYİ: Demir-çelik, makine, motorlu taşıtlar, havacı­lık, elektronik aletler, bilgisayar, besin, kimya ürünle­ri, plastik, dokuma, basım ve yayım, kâğıt, orman ürünleri.
ÖNEMLİ KENTLER: (Nüfusu 500.000'in üstünde olanlar) Baltimore, Boston, Chicago, Cleveland, Columbus, Dallas, Denver, Detroit, Honolulu, Houston, Los Angeles, Memphis, Milvvaukee, New Orleans, New York, Philadelphia, Phoenix, San Antonio, San Die-go, San Francisco, San Jose, Washington.
EĞİTİM: Eyaletlerin çoğunda zorunlu eğitim yaşı 7-16'dır.

California'dan Washington'a kadar uzanan Kaskad Dağları birçok volkanik doruğuyla ABD'deki olağandışı dağlardandır. 1914'ten 1921'e kadar volkanik etkinlik gösteren Las-sen Dağı ile en son 1980'de şiddetli bir patla­manın olduğu St. Helens Yanardağı bura­da yer alır. Kaskad Dağları'ndaki en yüksek doruk, Washington'da 4.392 metre yüksekli­ğindeki Mount Rainier'dır. Oregon'daki Ma-zama Dağı'nın tepesinde de 10 km genişliğin­de bir krater gölü vardır.
Kıyı Dağları Washington, Oregon ve Cali-fornia kıyıları boyunca uzanır. ABD'nin do­ğal limanlarından Puget Koyu ve San Francis­co Körfezi bu sıradağların kesintiye uğradığı yerlerde oluşmuştur.

Ad:  abd2.JPG
Gösterim: 726
Boyut:  59.3 KB

İklim


ABD'nin iklimi yüzey biçimlerine bağlı ola­rak çeşitlilik gösterir. Ülke, ortalama sıcaklık ve yağış gibi iklim özellikleri benzerlik göste­ren sekiz iklim bölgesine ayrılabilir.
Nemli kara iklimi ABD'nin bütün kuzeydo­ğu kesimini etkiler. Doğuya doğru gittikçe yağmur miktarı artar. Mevsimler arasında büyük sıcaklık farkları vardır. Ocak ayı sıcak­lığı genellikle 0°C'nin altındadır; -18°C'nin altına bile düşebilir. Yazlar genellikle sıcak ve nemlidir; sıcaklık ara sıra 38°C'nin üzerine çıkar.
Nemli astropikal iklim güneydoğuda ege­mendir. En soğuk ayda bile genellikle don olmaz. Yazlar uzun ve ılıktır. En çok yağış bölgenin doğusundadır. Dağlık yerler dışında kar yağışı enderdir.
Yarı kıraç iklim Büyük Ovalar'ın çoğu bölümünde, Colorado ve Columbia yaylaları ile Wyoming havzasında etkisini gösterir. Yıllık yağış 250 ile 500 mm arasında değişir. Kışlar çok soğuk, yazlar ise çok sıcaktır; 38°C sıcaklık olağan sayılır.
Çöl iklimi Nevada'da, Büyük Havza ve çevre eyaletlerde görülür. Yıllık yağmur 250 milimetrenin altındadır. Yazlar çok sıcak, kışlar ılık, ama kış geceleri serindir.
Ilıman deniz iklimi California'nın kuzeyin­den, neredeyse Alaska Yarımadası'na kadar bütün Büyük Okyanus kıyılarında görülür. Yazlar serin, kışlar ise ılıktır. Don pek görül­mez. Sisli ve bulutlu günler çoktur. Özellikle kışlar çok yağmurludur. Yıllık yağış 750 mm ile 3.800 mm arasında değişir.
Kuru astropikal iklim ya da Akdeniz iklimi California'nın büyük bölümünde görülür. Yazlar kuru ve sıcak, kışlar serin ve yağışlıdır. Mayıstan ekime kadar hemen hemen hiç yağış olmaz; yıllık yağış 500 mm kadardır. Kar Sierra Nevada dışında çok görülmez.
Arktik ve yarı arktik iklim Alaska'nın bü­yük bölümünde görülür. Kutup soğuğu Kuzey Buz Denizi'nin etkisiyle biraz yumuşar. Ku­tup Dairesi'ne yakın bölgelerde yazlar kısa ve sıcak, kışlar uzun ve son derece soğuk olur. Yıllık yağış 500 mm kadardır. Kutup bölge­sinde yazın bile sıcaklık 10°C'nin üstüne seyrek çıkar. Yılın 10 ayında ortalama sıcak­lık donma noktasının altındadır.
Tropikal iklim'in egemen olduğu Hawaii'de yağmur miktarı adalar arasında farklılık gös­terir. Alçak yörelerde sıcaklık yıl boyu 24°C dolayındadır, dağlık bölgelerde — 6°C'ye ka­dar düşebilir.
ABD'de Büyük Ovalar'ın yayıldığı eyalet­lerde ve Atlas Okyanusu kıyılarında her yıl 600 kadar kasırga ya da hortum adı verilen şiddetli fırtınalar olur.

Bitki Örtüsü ve Hayvan Varlığı


ABD bitki örtüsü ve hayvan varlığı yönünden orman, çayır, çöl ve tundra olmak üzere dört ana bölgeye ayrılır. En çok yağmur alan yörelerde ormanlar, daha az yağmur alan yerlerde çayırlar, yıllık yağış miktarı 250 milimetrenin altında olan yerlerde ise çöller oluşmuştur. Tundralar yüksek yerlerde, ku­tup ve yarı kutup bölgelerindedir. Ormancılık güney eyaletlerinde önem kazanmıştır. Bu bölgedeki çam, meşe ve ceviz ağaçları kâğıt ve mobilya sanayilerinde kullanılır.
Doğudaki ormanlarda ayı, kunduz, susamuru, geyik ve sincap, kuzeydoğuda vaşak, sığın ve sansar yaşar. Güneyde ise tavşan, til­ki, opossum, rakun, timsah, çıngıraklıyılan ve engerek gibi hayvanlara rastlanır.
Kayalık Dağlar'da, California, Oregon ve Washington'un bazı yerlerinde iğneyapraklı or­manlar yaygındır. Ayrıca huşağacı, kavak, me­şe ve akçaağaç gibi ağaçlar da vardır. Boylan 100 metreyi aşan kıyı sekoyası gibi uluağaçlar California'da yetişir. Kuzeybatı kıyı­sındaki ormanlar başlıca kereste kaynağıdır. Bu ormanlarda kara ve boz ayı, geyik, tilki, rakun ve misk sıçanları yaşar. Büyük Okya­nus kıyılarında foklar ve denizaslanları var­dır.

Büyük Okyanus kıyısında ve İç Yaylalar'da ladin, sedir ve huşağaçları arasında rengeyiği, sığın, ayı, tilki, kurt gibi hayvanlar yaşar. Kuzey Amerika'nın içlerinde eskiden insan boyu olan çayırlar bugün yerini ekili tarlalara bırakmıştır. Eskiden bu yörelerde sürüler halinde bizonlar dolaşırdı.

Nevada'nın büyük bölümünü, Utah, Arizona, California ve New Mexico'nun bazı bö­lümlerini kaplayan çöllerde avizeağacı ve çeşitli kaktüsler yetişir. Arizona'daki bir kak­tüs türü olan saguaro 15 metre boyundadır. Çöllerde iguana, çeşitli kurbağa, keler ve yılan türleri yaşar.
Alaska'nın kutup bölgesinde yosun, liken ve fundalıklar vardır. Alaska ormanları ren­geyiği başta olmak üzere birçok geyik türünü, kutup ayılarını, tilki, kurt, misk öküzü ve çe­şitli küçük hayvanları barındırır. Kıyılarda ise foklar yaşar.
Havvaii'deki tropikal ağaçlar arasında hin­distancevizi, mango ve kavunağacı başta ge­lir. Hayvan türleri azdır.

Akarsu ve Göller
Dünyanın en büyük ve yararlı ırmaklarına sahip olan ABD'de, Mississippi-Missouri akarsu sistemi 6.212 km uzunluğundadır. Ohio, Illinois, Arkansas ve Platte gibi kolla­rıyla birlikte iç ovaların büyük bir bölümünü akaçlar. Öteki önemli ırmaklar arasında Hud­son, Tennessee, Colorado, Columbia ve Rio Grande sayılabilir.
ABD'deki Büyük Göller dünyanın en önemli iç suyollarıdır. Demir, kömür, buğday gibi ürünler batıda Superior ve Michigan göllerinden doğuda Huron, Erie ve Ontario göllerine, oradan da St. Lawrence suyoluyla Atlas Okyanusu'na taşınır.

Halk

ABD halkını çeşitli uluslardan ve ırklardan insanlar oluşturur. Bu insanlar bir yandan kendi gelenek ve yaşam biçimlerini korumaya çalışırken, öte yandan birbirlerinden etkile­nirler. ABD'ye göçenlerin çoğu Avrupa'dan gelmiştir. Son yıllarda Asya ve Güney Ameri­ka'dan göç edenlerin sayıları da artmaktadır.
Ad:  abd1.jpg
Gösterim: 368
Boyut:  54.9 KB

Avrupalılar Amerika'yı 15. yüzyılda keşfet­tiler. İspanyollar Florida'yı, güneybatı ve batı kıyılarını işgal ettiler. İngilizler, İskoçlar, İrlandalılar ve Hollandalılar ise Atlas Okya­nusu kıyılarına yerleştiler. Göçmenler yeni yerleşim yerleri (koloniler) kurarken ve ülke­nin sınırlan batıya doğru genişlerken, oralar­da eskiden beri yaşayan yerli kabilelerin direnişiyle karşılaştılar. Uzun mücadelelerin sonunda Amerika Yerlileri topraklanm koru-yamadılar .
1619'da ilk Siyah Afrikalı kafilesi köle olarak pamuk, tütün ve pirinç tarlalarında çalıştırılmak üzere gemilerle Amerika'ya geti­rildi.

1840-90 arasında İngiltere, İrlanda, Al­manya ve İskandinav ülkelerinden büyük bir göçmen dalgası daha geldi. Bunlar Ortabatı Amerika'da, Çinliler ve Asyalı göçmenler ise batı topraklarında ve California'da yerleşti­ler. Göçmen akını karşısında 1882'de Kongre, Çin'den göçmen alınmamasına karar verdi; öbür ülkelerden gelenler için de bazı sınırla­malar getiren bir yasa çıkardı. 1900'den sonra her yıl ortalama 1 milyon göçmen gelmeyi sürdürdü. 1907'de Japon işçilerinin ABD'ye göçü engellendi; 1921'de çıkanlan yeni göç­men yasasıyla her ülke için göçmen sayısını belirleyen kotalar kondu.

ABD'deki azınlıklar içinde en renkli grup­lardan biri İspanyol Amerikalılar'dır. Ana dillerinin İspanyolca olmasından ötürü bu adla anılırlar. Bunlar Meksikalılar (7 milyon), Porto Rikolular (yaklaşık 1,6 milyon) ve Kübahlar'dan (600.000) oluşur. Özellikle Meksikalılar giyimlerinde, mutfaklannda ve sanatlannda göze çarpan zengin kültür biri­kimleriyle çevrelerinde çok etkili olmuşlardır. Ne var ki, Kübalılar'ın dışında, İspanyol Amerikalılar'ın yüzde 20'si çok yoksuldur.
1790'dan beri her 10 yılda bir yapılan nüfus sayımlannın sonuncusu olan 1980 sayımına göre, ABD'nin nüfusu 226.504.825'tir. Yıllık ortalama nüfus artışı 2,3 milyon kişidir.
ABD'de nüfusu 1 milyonun üstünde altı kent vardır. 7 milyon nüfuslu New York ken­tini Los Angeles (3,3 milyon), Chicago (3 mil­yon), Houston (1,7 milyon), Philadelphia (1,6 milyon) ve Detroit (1,1 milyon) izler.

ABD'de yaşlı insanların nüfus içindeki oranı giderek yükselmektedir. Bugün bir ·Amerikalı'nın ortalama ömrü 74 yıldır. Er­kekler ortalama 23, kadınlar ise 21 yaşında evlenirler. Gene 1980 sayımına göre nüfusun yüzde 83'ü beyaz, yüzde 12'si Siyah'tır. Geri­ye kalan yüzde 5'i Kuzey Amerika Yerlileri ve Asyalılar oluşturur.

Din ve Dil

Amerika'ya ilk yerleşenler arasında ülkelerini dinsel baskılardan ötürü terk etmek zorunda kalanlar önemli bir grup olduğu için, Ameri­kan Anayasası yurttaşlarına inanç özgürlüğü tanımıştır. Amerikalılar çeşitli Hıristiyan kili­selerine bağlıdırlar. Bunlardan yüzde 54'ü Protestan, yüzde 37'si Katolik'tir. En büyük dinsel gruplardan biri de Museviler'dir. Öbür önemli dinsel toplulukları Budacılar, Müslü­manlar ve Hindular oluşturur.
Amerika'nın keşfedilmesinden sonra İngi­lizce konuşulan yerleşim yerlerinin kalabalık-laşarak hızla yayılması İngilizce'nin benim­senmesine ve yeni ulusun resmi dili olmasına yol açtı. Bununla birlikte ABD'de konuşulan İngilizce, çeşitli uluslardan göçmenlerin dille­rinin de etkisiyle başkalaşmış ve çok sayıda yeni sözcük kazanmıştır. Dilin yapısı ve kural­ları ise aynıdır. Bölgeler arasında lehçe farklı­lıkları vardır.
1960'larda ABD'deki azınlık gruplar ve Meksikalı Amerikalılar anadillerinde eğitim görmek için mücadele etmişlerdir. 1968'de iki dilde eğitim yasası (İngilizce ve İspanyolca) Kongre'den geçmiştir.

Eğitim

ABD'de eğitim devletin ve yerel yönetimlerin sorumluluğundadır. Eyalet yönetimleri çeşitli yollardan eğitim kuruluşlarına destek olur. Anayasaya göre devlet işle'ri ile din işleri ayrı olduğundan, devlet okullarında din eğitimi yapılmaz. İlköğrenim sekiz yıldır. Daha sonra dört yıl süreli ortaöğrenim gelir. Her iki öğrenim aşaması da genellikle parasızdır. Okula gitmek 7-16 yaş arasında zorunludur. İlk ve ortaöğrenim kuruluşlarındaki öğrenci­ler ülke nüfusunun dörtte birini oluşturur. İlk ve ortaöğrenimdeki öğrencilerin yüzde 90'ı devlet okullarında okumaktadır. Geri kalan­lar ise çoğunlukla Katolik okullarına devam eder.
ABD'de 3.000'in üzerinde kolej ve üniver­site gençlere daha ileri düzeyde eğitim olanağı sağlar. Bu okullardaki öğrencilerin üçte biri devlet burslarıyla öğrenimlerini sürdürürler. ABD'de ulusal savunmadan sonra en büyük devlet harcaması eğitim için yapılır.

Tarih

15. ve 16. yüzyıllarda Portekiz ve İspanya coğrafi keşiflerin öncüleriydi. İspanya Krallı-ğı'nın gemileriyle yola çıkarak 1492'de Ame­rika'ya ayak basan Kristof Kolomb burasını Hindistan'ın doğusu sanarak, yerli halka Hintli anlamında "los Indos" demişti. Amerika'nın yerli halkı dağınık kabileler halinde yaşamak­taydı. İspanya kralı ile kraliçesi Kolomb'un yeni bir ülke keşfettiğini öğrenir öğrenmez ona sahip çıkmakta gecikmediler. Karayib Denizi'ndeki adaları, Meksika'yı, Orta Ame­rika'yı ve Brezilya dışında bütün Güney Amerika'yı ele geçirdiler. Böylece neredeyse Kuzey ve Güney Amerika kıtalarının tamamı İspanya'nın oldu.

İngilizler, Hollandalılar ve Fransızlar da bu yeni kara parçasına ilgi göstermeye başlamış­lardı. İngilizler ilk kez 1607'de altın bulmak amacıyla Virginia'ya ayak bastılar, ama altın bulamadılar. Zorlu yıllardan sonra tütün ye­tiştirmeyi başararak durumlarını düzelttiler. 1619'da ilk kez kadınlar ve gene aynı yılda lonisi için, yasalarını halkın yapacağı bir hükümet önerdi ve Philadelphia'yı "Kardeşlik Kenti" ilan etti.

İngiliz kolonilerinde yönetim biçimi İngilte­re'ye benziyordu. Bazı kolonilerin valileri İngiltere kralınca atanıyordu. Bazılarında da İngiltere kralının koloni topraklarını bağışla­dığı toprak sahibi vali oluyordu. Yalnızca iki kolonide (Connecticut ve Rhode Island) vali halk tarafından seçiliyordu. Her koloninin mülk sahiplerince seçilen bir meclisi vardı. İngiltere kolonilerini kendi imparatorluğunun bir parçası olarak kabul ettiğinden, savaş açılması, ticaret kurallarının saptanması, ver­gi alınması gibi konularda son sözün kendisin­de olması gerektiğini düşünüyordu.

İnsanlar yeni yerleştikleri bu ülkede birçok güçlükle karşı karşıyaydılar. Yiyecek ve yer­leşim sorunları, Yerliler ile mücadele hiç bitmiyordu. Güneyde doğa koşulları daha elverişliydi. Bazı tarlalarda köle emeğiyle çok fazla ürün kaldırılabiliyordu. Koloniler hem birbirleriyle, hem de İngiltere ile ticaret yapıyordu.

Göçmenler ilk yerleşme sorunlarını çöz­dükten sonra çocuklarının eğitimi konusunu ele aldılar. 1647'de Massachusetts'de çıkarı­lan bir yasa ile en az 50 ailenin bulunduğu her yerleşim yerine bir okul açılması kabul edildi. 1636'da Harvard ve 1701'de Yale kolejleri kuruldu. 1638'de Massachusetts'de ilk basım­evi çalışmaya başladı.

1750 yılına gelindiğinde kolonilerde 1 mil­yon 200 bin insan yaşıyordu. Bu rakam Fransız yerleşmelerinde yaşayanlardan 15 kat fazlaydı. İngiliz kolonilerinde yaşayanlar da­ha batıya doğru yayılabilmek için Fransız bölgelerine sürekli akınlar düzenlemeye baş­ladılar. 1763'te Avrupa'daki Yedi Yıl Savaşı İngiltere'nin zaferiyle sonuçlandıktan sonra Fransız Kanadası ile Mississippi Irmağı'nın doğusundaki topraklar İngiltere'nin denetimi­ne geçti .

Bağımsızlık Savaşı

Amerikan Devrimi olarak da bilinen bağım­sızlık savaşıyla 13 Amerikan kolonisi, Ameri­ka Birleşik Devletleri adında bağımsız bir ül­ke oldu. Bağımsızlık Savaşı 1775'te başladı, 1783'te Paris Antlaşması'yla son buldu.

Bu savaşın öncesinde İngiltere çok yüksek olan savaş borçlarını ödemek ve kolonilerdeki askerlerinin giderlerini karşılamak için kolo­niler ile arasındaki ticareti daha sıkı denet­leyip daha yüksek vergiler almak istedi. Bu­nun için 1765'te Damga Yasası adı altında yeni bir vergi koyunca halk buna tepki göster­di ve damga pullarını almadı. Tüccarlar da İngiltere'den gelen malları boykot ettiler. İngiltere hükümeti Damga Yasası'nı yürür­lükten kaldırmak zorunda kaldı. Ama bu kez de Amerikan limanlarına giren çay, kurşun, kâğıt, cam gibi mallara gümrük vergisi koydu. Kolonilerde yaşayanlar, temsilcilerinin bulun­madığı İngiliz yönetimince alınan bu kararları tanımayacaklarını açıklayarak İngiltere'den gelen mallan gene boykot ettiler. 1770'te İngilizler Boston'a iki alay asker göndererek halka gözdağı vermek istediler; ne var ki, silahlar patladı ve kanlı olaylar çıktı. Bunun üzerine İngiltere çaydan alınan vergi dışında-kileri kaldırdı. Çay çok ucuz olduğu halde vergisi çok yüksekti; bu nedenle halka çok pahalıya geliyordu. Buna karşı çıkan koloni halkları 1773'te İngiltere'den gelen çay yüklü gemilere Yerli kılığında girip çayları denize döktüler. Amerikan tarihinde Boston Çay Partisi olarak adlandırılan bu olaydan sonra İngiltere, dökülen çayın bedeli ödeninceye kadar Boston limanını gemilere kapattı ve Massachusetts'de sıkıyönetim ilan etti.

Bu tutum kolonilerin özgürlüklerini koru­mak için bir araya gelmelerine yol açtı. 1774'te Philadelphia'da 13 koloninin temsilci­leriyle Birinci Kıta Kongresi toplandı. İngilte­re ile ilişkilerin düzeltilmesinin yollarının arandığı bu kongre başarısızlıkla sonuçlandı. İngiliz birlikleri ile koloni gönüllüleri arasında başlayan çarpışmalar Amerikan Bağımsızlık Savaşı'nın başlangıcı oldu.
1775'te İkinci Kıta Kongresi toplandı. George Washington kongre tarafından başko­mutanlığa atandı. Kolonilerde yaşayan halkın bir bölümü İngiltere'ye karşı savaşmak iste­miyordu. Buna karşılık Benjamin Franklin, Thomas Jefferson, Samuel Adams gibi önder­ler kolonilerin haklarını savunmalarını isti­yorlardı Thomas; Washington, George). Jefferson 4 Temmuz 1776'da Bağımsızlık Bildirgesi'ni ka­leme aldı. Bildirgeye göre, Tanrı tüm insanları eşit yaratmış ve onlara vazgeçilmez haklar tanımıştı. Bu haklar arasında yaşam, özgürlük ve mutlu olma hakkı vardı. Hükümetlerin varlığı bu hakların elde edilmesine yardımcı olmak içindi. Bu hakları sağlayamayan hükü­metleri devirmek ve yeni bir hükümet kur­mak halkın hakkıydı. Bildirge, 13 Amerikan kolonisinin bağımsızlığını ilan ediyordu.

Başlangıçta iyi gitmeyen savaş, daha sonra Fransızlar'ın yardımıyla seyrini değiştirdi. 1781'de İngilizler teslim olduktan sonra, 1783'te imzalanan Paris Antlaşması'yla, Amerikan kolonilerinin bağımsızlığı tanınmış oldu

BAKINIZ Amerikan Devrimi ve Bağımsızlık Savaşı


Kaynak: MsXLabs.org & Temel Britannica

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 20 Haziran 2016 00:15
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....
asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
15 Eylül 2008       Mesaj #15
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın

Anayasa

Amerikan Bağımsızlık Savaşı sırasında, 1781'de yürürlüğe giren Konfederasyon Söz­leşmesi eyaletler arasında oldukça gevşek bir birliği öngörüyordu. Ulusal meclis halktan doğrudan vergi almaya yetkili değildi. Yaptı­rımcı güce sahip merkezi bir yönetim öngörül­memişti. Çok geçmeden eyaletlerden oluşan bu birliğin güçlü olmadığı anlaşıldı. Konfede­rasyon Sözleşmesi 'nden hoşnut olmayan George Washington, Alexander Hamilton ve öteki önderler, 1787'de Philadelphia'da yeni­den bir kongre toplayarak yeni bir anayasa hazırladılar. Bu anayasayla federal bir hükü­met biçimi benimsendi. Eyalet yönetimleri merkezi hükümeti denetleyebiliyordu. Mer­kezi yönetim de bütün ulusu ilgilendiren konularda daha geniş yetkilere kavuştu. Kongre, Temsilciler Meclisi ve Senato'dan oluşuyordu. Yasama organı Kongre, yürüt­menin başı olan ABD başkanı ve mahkeme­lerden oluşan yargı sistemi arasında karşılıklı denetleme ilkeleri getirildi. Her eyaletin Se-nato'da iki oyu olmasına karşılık, Temsilciler Meclisi'nde eyaletler nüfuslarına göre temsil edildiler. Anayasayı yapanlar tem­sili olmakla birlikte bütünüyle demokra­tik olmayan merkezi bir yönetimi öngördüler. Halk, başkanın ve yardımcısının seçimine dolaylı olarak katılabiliyordu; yürütmenin ve yargının görevlileri ise atanıyordu. Temsilci­ler Meclisi üyelerini ise halk seçebiliyordu. Anayasada değişiklik yapmak oldukça zordu. Bunun için Senato ve Temsilciler Meclisi üyelerinin üçte ikisi gibi bir çoğunluk gereki­yordu. Bu nedenle 3.000'den fazla değişiklik önerisinin ancak 26'sı gerçekleşti. Bu değişik­liklerin ilk 10'u kişi özgürlüklerinin dokunul­mazlığını kapsayan Haklar Bildirgesi (1791) olarak bilinir.

Hükümet yeni anayasaya uygun olarak 1789'da New York'ta kuruldu ve George Washington ilk ABD başkanı oldu.
Ülke bağımsızlığına kavuştuktan sonra sı­nırlarını genişletmeye başladı. Kurulacak yeni ler yüzünden 1812'de İngiltere'ye savaş açtı. 1814'te sona eren savaş ABD'ye zafer kazan­dırmadı; ama halk bu savaşı ABD'nin kazan­dığına inandığı için milliyetçilik duygularının yoğunlaşmasına neden oldu. ABD ulusal marşı da bu sırada yazıldı.
19. yüzyılın başlarında bağımsızlığını kaza­nan Orta ve Güney Amerika'daki eski İs­panyol sömürgeleri üzerinde İspanya yeniden egemenlik kurmak istedi. Bunun üzerine ABD Başkanı James Monroe 1823'te, günü­müzde de "Monroe Doktrini" adıyla geçerlili­ğini koruyan ve Amerika kıtasındaki bağımsız ülkelere dışardan saldırıyı engelleyen bir bil­diri yayımladı

Ad:  Yeni Buluşlar ve Gelişmeler.jpg
Gösterim: 348
Boyut:  33.7 KB

Yeni Buluşlar ve Gelişmeler


ABD'de ticaret, sanayi ve tarım alanlarında gözlenen hızlı gelişmenin, yeni keşifler ve buluşlarla doğrudan ilişkisi vardır. 1793'te Eli Whitney'in bulduğu çırçır makinesi, çiğiti pamuktan ayırmaya yarıyordu. 1846'da Elias Hovve'un dikiş makinesini bulmasıyla pamuk­lu ve yünlü kumaşlardan yapılan giysiler fabrikalarda üretilmeye başlandı.
Tarım alanındaki yeni buluşlar da çiftçilerin daha az emekle daha çok ürün elde etmelerini sağladı. Ürünlerin bir yerden başka yerlere taşınması yeni kara ve suyollarının açılmasını gündeme getirdi. 19. yüzyılın başlarında çok sayıda kanal açıldı. 1825'te açılan Erie Kana­lı, New York eyaletini aşarak Erie Gölü'nü

Hudson Irmağı'na bağladı. Buhar makinesi­nin bulunması ve geliştirilmesi ise ticaretin ve taşımacılığın yolunu iyice açtı. Robert Fulton' un yaptığı ilk buharlı gemi 1807'de başarıyla suya indirildi .

1830'ların ilk yıllarında demiryolları yapı­mına başlandı. 20 yıl içinde 14.500 kilometre­den fazla ray döşendi; buharlı lokomotifler yaygınlaştı. Ulaşımdaki bu gelişmeler maden­cilik, sanayi ve ticareti olumlu yönde etkiledi. 1840'ta ülkenin nüfusu 17 milyonu aşmış, batıda birçok yeni eyalet kurulmuştu. 1845'te Texas, Meksika'dan ayrılarak ABD'ye katıl­dı. 1848'de ülkenin sınırları Büyük Okyanus'a ulaştı.

Reformlar, Uyuşmazlıklar ve Kölelik Sorunu


Anayasanın amaçlarından biri de toplumda fırsat eşitliğini, eğitim, sağlık, güvenlik gibi gereksinimleri karşılamaktı. 1820-60 yılları arasında ABD yasalarında yeni düzenlemeler yapılması için çok sayıda öneri geldi. Bunlar­dan bazıları kabul gördü. Toprak sahibi olma zorunluluğu kaldırılarak bütün erkeklere eşit oy hakkı tanındı. Oysa kadınların bu konuda çok daha uzun bir süre savaş vermesi gereke­cekti. Okullar yalnızca yükseköğrenim yapa­caklara değil bütün çocuklara açık olmalıydı. Massachusetts'de ve New York'ta Siyahlar dışındaki bütün çocuklar için açık, parasız ilköğretim başlatıldı.

Fabrika işçileri güvenli iş koşullan, daha kısa işgünü, daha çok ücret ve çocuklanna eğitim olanağı sağlanması için sendikalarda bir araya geldiler. 1840'ta yeni bir yasayla işgünü 10 saate indirildi.

Bu dönemde ülkedeki en büyük uyuşmaz­lık kölelik sorunundan kaynaklanıyordu. Kö­lelerin çoğu güneyde, pamuk ve tütün tarlala-nnda çalıştınlmaktaydı. Özellikle ABD'nin kuzey eyaletlerinde, köleliğin insanlığa aykırı olduğu ve kaldınlması gerektiği yolunda eği­limler vardı. 1787'de Ohio Irmağı'nın kuze­yindeki bölgede köleliğe son verildi. 1804'te bütün kuzey eyaletlerinde kölelik kaldırıldı, 1808'de de köle ticareti yasaklandı.

1830-40 yıllarında kölelik tartışması hâlâ sürüyordu. ABD'ye yeni katılan eyaletlerin köleci eyaletler olması sorun yaratıyordu. Harriet Beecher Stowe'un Tom Amcanın Ku­lübesi (Uncle Tom's Cabin; 1852) adındaki romanı, kölelik konusundaki duyarlığı doruk noktasına çıkardı. Kölelik tartışması 1860 seçim kampanyasının başlıca odağı haline geldi. Köleliğe karşı olan Abraham Lincoln Cumhuriyetçi Parti'den başkan adayı oldu.

İç Savaş ve Sonrası


Abraham Lincoln'un başkan seçilmesinden kısa bir süre sonra, Güney eyaletleri "Ameri­ka Konfederasyonu" adı altında ayrı bir federasyon oluşturdular ve Jefferson Davis'i başkanlığa getirdiler. Lincoln ise başkanlık görevini üstlenirken yaptığı konuşmada, ülke­nin birliğini sağlamakta kararlı olduğunu açıklamıştı.

İlk atışın Güney'den gelmesiyle 1861'de başlayan İç Savaş dört yıl sürdü. 600 bin Amerikalı'nın can kaybına ve büyük toplum­sal çalkantılara neden oldu. Başlangıçta her iki taraf da böyle bir savaşa hazır değildi. Ne var ki Kuzey, sanayisi daha gelişmiş olduğu için savaşı Güney topraklarında da sürdüre-bildi. 1863'te Lincoln, savaştığı Güney eyalet-lerindeki kölelere özgürlük verildiğini açıkla­dı. Savaş Kuzey'in kesin zaferiyle sonuçlandı . İç Savaş ABD sınırlan içinde bireylerin özgürlüğünün güvence altına alınmasını sağladı ve 4 mil­yon köle özgürlüğüne kavuştu. Ayrıca, özel­likle Kuzey'in ekonomisinin hızla gelişmesine yardımcı oldu. Lincoln savaşın sonunda ülke­nin yaralannın sanlması için bir program ha­zırlamıştı, ama bansın sağlanmasından birkaç gün sonra öldürüldü.

Güney, savaştan büyük bir yıkıntıyla çıktı. Özgürleşen eski köleler iş aramak için başvur­madık yer bırakmıyor, ama pek azı başanlı olabiliyordu. Savaştan sonraki 10 yıl içinde Güney'de kölelerin yerini ortakçı çiftçiler aldı. 1862'de çıkarılan bir yasayla batıya yerleşmek isteyenlere parasız toprak edinme olanağı sağlandı. Aynı yıllarda posta arabala-nyla batı ile doğu arasında ulaşım sağlandı.

BAKINIZ Amerikan İç Savaşı

1861'de Nevv York ile San Francisco arasında ilk telefon hattı kuruldu.
1864'te ABD imalat sanayisi ürünlerinde dünya dördüncüsü iken 30 yıl sonra, 1894'te dünya birincisiydi. Alabama'daki zengin de­mir yatakları, çelik üretiminin artırılmasında etkili oldu. 1859'da Pennsylvania'da petrol bulunması, gelecekteki otomobil ve uçak motoru sanayileri için çok önemliydi. 1879'da Thomas Edison elektriği buldu. 1893'te Duryea Kardeşler'in yaptığı ilk başarılı Amerikan arabasından sonra aynı yıl Henri Ford benzin­le çalışan ilk otomobili yapmayı başardı. 1903'te Wright Kardeşler uçakla ilk başarılı uçuşu gerçekleştirdiler. 1914'te I. Dünya Sa­vaşı başladığı sırada uçak yapımcılığı henüz ilk aşamasmdaydı.

Yeni Topraklar


1867'de Rusya, Alaska'yı 7 milyon 200 bin dolara ABD'ye sattı . Büyük Okyanus'ta gemilerin uğrak yeri olan Havvaii Adaları da 1898'de Kongre kararıyla ABD' ye bağlandı. Aynı yıl Küba üzerindeki anlaş­mazlık yüzünden İspanya ile ABD arasında savaş çıktı. Savaşın sonunda Porto Riko, Filipinler ve Guam Adası ABD'nin denetimi­ne girdi. İspanya'ya ödenen 20 milyon dolarla Küba bağımsızlığını elde etti. Panama'dan toprak satın alan ABD 1914'te Panama Kana-h'nı açtı.

Sanayici ve Emekçilerin Örgütlenmesi


19. yüzyılın sonlarına doğru bazı büyük şir­ketler tröst adı verilen sanayi tekellerini oluşturdular. Tröstler üretimi ve satışı dene­tim altında tutuyor ve mallarına diledikleri fi­yatı koyuyorlardı. Küçük üretici, tüccar ve halk bundan zarar görüyordu. Büyüyen şir­ketler demir-çelik tesislerine, petrol kuyuları­na, zengin maden yataklarına, demiryollarına ve göllere sahip oldular. Andrevv Carnegie ve John D. Rockefeller ABD'deki büyük tekelci işletmelerin ilk girişimcileridir.

İşletmelerin büyümesiyle birlikte büyük işyerlerinde topluca çalışmaya başlayan emekçiler, haklarını aramak için sendikalarda örgütlenmeye başladılar. 19. yüzyıla gelindi­ğinde bazı kentlerde marangozlar, ayakkabı­cılar gibi gruplar meslek birlikleri kurmuşlar­dı. Ne var ki işçilerin ve öteki emekçilerin ulusal çapta örgütlenmeleri I. Dünya Sava­şı'ndan sonra başladı. 1886'da kurulan Emek Federasyonu marangoz, tesisatçı gibi nitelikli işçileri kapsıyordu. Bu federasyon sekiz saatlik işgünü, altı günlük çalışma haftası ve çocuk­ların çalıştırılmaması için uğraş verdi. 1930'larda belirli işkollarına göre örgütlenme­nin yanı sıra demir-çelik, madencilik, motorlu taşıt gibi temel sanayi dallarında örgütlenmek için komiteler oluşturuldu. 1939'da Sanayi Örgütlenme Kongresi adı altında bir örgüt kuruldu ve hızla gelişti . Çiftçi­ler de tarım alanında örgütlenmeye başla­dılar.

I. Dünya Savaşı


I. Dünya Savaşı bir yanda Almanya, Avus-turya-Macaristan, Osmanlı İmparatorluğu ve Bulgaristan (İttifak Devletleri), öbür yanda İngiltere, Fransa ve Rusya (İtilaf Devletleri) olmak üzere Avrupa ülkelerini ikiye böldü. 1917'ye kadar tarafsızlığını sürdüren ABD, İtilaf Devletleri ile olan ticaretini Almanlar'ın engellemesi yüzünden Nisan 1917'de savaşa girdi; ama topraklarının çok ötesinde çarpışıl-dığı için ülke hiç yıkıma uğramadı. İtilaf Devletleri'nin savaşı kazanmasında ABD'nin büyük payı oldu. 1918 Kasım'ında Almanlar' ın teslim olmasıyla I. Dünya Savaşı sona erdi
Ad:  abd 1 dünya savaşı.jpg
Gösterim: 450
Boyut:  56.0 KB


Bolluk Yıllarından Büyük Bunalıma
I. Dünya Savaşı sırasında savaşan ülkelerin Francisco'da toplanarak Birleşmiş Milletler örgütünü kurdular. Birleşmiş Milletler'in amacı ülkeler arasında barışçıl ilişkilerin ku­rulmasına ve dünyadaki tüm halkların ekono­mik, siyasal ve toplumsal gelişmesine yardım­cı olmaktı

1947'de ABD, dış siyasetine iki yenilik getirdi. Roosevelt'in ölümünden sonra baş­kan olan Harry S. Truman'ın adını taşıyan "Truman Doktrini"nîn amacı, komünizmden etkilenebilecek ülkelere caydırıcı nitelikte, ekonomik ve askeri yardımda bulunmaktı. ABD Dışişleri Bakanı George C. Marshall'ın adını taşıyan "Marshall Planı" ise savaşta yıkıma uğramış Avrupa ülkelerine, toparlan­maları için yardım amacını güdüyordu. 1949'da ABD, Kanada ve 10 Avrupa ülkesi herhangi bir saldırıya karşı Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü'nü (NATO) kurdular.

1950'de Kuzey ve Güney Kore arasında savaş çıktı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Kon­seyi Güney Kore'ye yardım göndermeye ka­rar verdi. Başkan Truman Japonya'da bulu­nan Amerikan birliklerinin Güney Kore'ye gönderilmesi için emir verdi. Kore Savaşı 1953'te sona erdi. Kuzey ve Güney Kore arasında tarafsız bir bölge oluşturulmasına karar verildi.

1952'de başkanlığa seçilen Dwight D. Eisenhower, 1928'den beri ilk Cumhuriyetçi başkan olma özelliği taşıyordu. 1954'te ABD Yüksek Mahkemesi, Siyah ve beyaz çocukla­rın ayrım gözetilmeksizin aynı okulda okuma­larına karar verdi. Güney eyaletlerinin çoğun­da hâlâ ayrımcılık vardı. Yüksek Mahkeme' nin bu kararı büyük tepkilere neden oldu. 1950-60 yıllarında Siyahlar ayrımcılığa karşı çıkarak eşit haklar isteminde bulundular

4 Ekim 1957'de SSCB dünyanın ilk yapma uydusu olan Sputnik I'i uzaya fırlattı. Bunu 31 Ocak 1958'de ABD'nin uzaya fırlattığı Explorer I izledi. Bu olaylar uzay çağının başlangıcı olarak tüm dünyada büyük coşkuyla karşılan­dı. 10 yıl sonra ABD ilk kez Ay'a insan gönderdi

1960'ta gelmiş geçmiş başkanların en genci olan John F. Kennedy başkan seçildi. 1963'te ABD, İngiltere ve SSCB yeraltında yapılanlar dışındaki tüm nükleer denemeleri yasaklayan bir anlaşma imzaladılar. 1962'de çıkan Küba bunalımında SSCB, ABD'nin baskısıyla Kü-ba'daki füzeleri sökmeye razı oldu. Kennedy 22 Kasım 1963'te Dallas'ta vurularak öldürül­dü. Yardımcısı olan Lyndon B. Johnson ABD'nin 36. başkanı oldu.

Johnson Kuzey Vietnam'a karşı Güney Vietnam'a yardım politikasını sürdürdü. 1960'larda ABD'de toplumsal huzursuzluğun arttığı gözleniyordu. Siyah Amerikalılar, bazı azınlık grupları ve öğrenciler çeşitli protesto gösterileri düzenliyorlardı. Johnson yönetimi sırasında başlıca sorun Vietnam Savaşı'ndan kaynaklanıyordu. 1965'te savaşa doğrudan katılan ABD'nin 1967'nin sonunda Vietnam' da 500 bin askeri bulunuyordu. Savaşın sona erdirilmesi için gerek dünya kamuoyu, gerek ABD gençliği baskı yapıyordu. 1968'de Paris' te barış görüşmelerine başlandı.

Aynı yıl başkanlık görevini alan Richard M. Nixon zamanında ABD, Vietnam'dan askerlerini geri çekmeye başladı. Ama hava saldırılarının sürmesi tepkilere yol açıyordu. 1972'de ikinci kez başkanlığa seçilen Nixon seçimden kısa bir süre sonra, seçim kampan­yası sırasında yasadışı yollara başvurmuş ol­duğu ortaya çıkınca istifa etmek zorunda kaldı.

38. Başkan Gerald Ford zamanında enf­lasyon ve çeşitli ülke sorunları eskiden olduğu gibi sürdü. 1976'da başkan olan Jimmy Carter döneminde ise enflasyon ve işsizliğin yanı sıra konut sorunu büyüdü ve otomobil sana­yisinde durgunluk baş gösterdi. 1979'da Çin Halk Cumhuriyeti ile bir ticaret anlaşması imzalayan ABD hem yeni bir pazara kavuştu, hem de uzun süredir Çin ile gergin olan ilişkilerini düzeltti.

1980'de Cumhuriyetçi Ronald Reagan, Carter'ı büyük bir oy farkıyla geride bıraktı ve ABD'nin 40. başkanı oldu. Reagan da ekonomik durumun düzeltilmesi için çaba gösterdi. 1984'te yeniden başkanlığa seçilen Reagan, Aralık 1987'de SSCB önderi Mihail Gorbaçov ile bir nükleer silahsızlanma antlaş­ması imzaladı. Bu, nükleer savaşları önleme ve barış yolunda çok önemli bir adım oldu .

Ekonomi


ABD tarım ve sanayi üretiminde dünyanın en önde gelen ülkelerindendir. Dünyadaki top­lam mal ve hizmet üretiminin beşte birini ABD sağlar.Amerika'ya ilk göçler sırasında insanlar toprağı işleyerek geçiniyorlardı. Ayrıca kürk­çülük, balıkçılık, kerestecilik, gemi yapımcılı­ğı, ticaret gibi işlerle de uğraşıyorlardı.

Giyim ve yiyecek türünden gereksinimler aile içinde karşılanıyordu.1850'den sonra demiryollarının en uzak yerlere ulaşmasıyla Amerikan ekonomisi ta­rımdan sanayi alanına yöneldi. 19. yüzyılın sonunda sanayinin üretimi ilk kez tarımsal üretimi aştı. Motorlu taşıtların yaygın kullanı­mının ABD ekonomisinin gelişmesine büyük katkısı oldu. Motorlu taşıt üretimi petrol gereksinimini artırdı.

Petrol üretimine hız verildi. Gene buna bağlı olarak kimya sanayi­si gelişti; naylon, dakron türünden yapay dokumaların üretimine başlandı.I. ve II. Dünya savaşlarında hava taşımacı­lığının önem kazanması sonucu havacılık sa­nayisi de gelişti. Yakın dönemde ise yüksek teknoloji gerektiren bilgisayar gibi sanayiler ötekilerin önüne geçti.

Sanayi


ABD'nin başlıca sanayi bölgeleri kuzeydoğu ve ortabatıdadır. Nevv York, Chicago, Det-roit, Philadelphia ve Cleveland bu yörelerde­ki önemli sanayi kentlerindendir. Çok iyi işleyen bir ulaşım ağına, bol hammaddeye ve zengin güç kaynaklarına sahip olan bu bölge­lerde büyük besin, maden, makine, ulaşım araç ve gereçleri ile giyim sanayileri bulun­maktadır.
Chicago yıllardır et sanayisinin merkeziy­ken bugün çiftlik hayvanlarının yetiştirilme­sinde batının önemi artmaktadır. Tüketilen şekerin yarısı, ülkede üretilen şekerpancarı ve şekerkamışının işlenmesiyle elde edilir. Gene de üretim yeterli olmadığından, Antil Adala-n'ndan ve Filipinler'den şeker satın alınır.

Metal işleme sanayisi iki aşamalıdır. Maden cevherinin işlenmesi birinci aşamayı, bunların motorlu araçlar, uçaklar, çeşitli makineler türünden işlenmiş ürünler biçiminde piyasaya sunulması ise ikinci aşamayı oluşturur. En önemli metaller alüminyum, bakır, kurşun ve çinkodur. 1986'da ABD çelik üretiminde dünya üçüncüsüydü. Havacılık sanayisinde kullanılan bakırda ise Şili'den sonra gelir. Kıyı eyaletlerinin pek çoğunda deniz taşıtları, Pennsylvania ve Illinois'da ise demiryolları için gerekli malzeme üretilir.

Dokuma ve giyim sanayisinde pamuk, yün, deri ve yapay elyaf kullanılır. Pamuklu doku­ma sanayisi 18. yüzyılın sonunda kuzeydoğu eyaletlerinde başlamış, doğa koşullarının el­verişliliği ve ucuz işgücü sayesinde kısa za­manda gelişmiştir. Yünlü dokuma sanayisi ise yeni yapay dokuma sanayisinin gelişiminden olumsuz yönde etkilenmiştir. Bugün giyim eşyası üretiminde, dokuma sanayisinden daha çok insan çalışır. New York, Chicago, Phila-delphia ve Los Angeles belli başlı giyim sanayisi merkezleridir.
ABD'de basım ve yayımcılık da çok geliş­miştir. Çok sayıda günlük gazete, haftalık ve aylık dergiler ve çeşitli konularda kitaplar yayımlanır.
Bunların dışında elektronik eşya, mobilya, cam, çimento, kâğıt, kauçuk, tütün, alkollü ve alkolsüz içki üretimi de son derece geliş­miştir.

Tarım, Hayvancılık, Orman Ürünleri ve Balıkçılık


ABD'deki tarım alanlarından ülkenin gerek­siniminden çok daha fazla ürün elde edilir. Ürün fazlası ya satılır ya da silolarda saklanır. Tarımla uğraşanların ve çiftliklerin sayısı aza­lirken, gübre kullanımının yaygınlaşması, ta­rımın makineleşmesi ve küçük çiftliklerin bir araya getirilerek büyük çiftliklere dönüşmesi sonucu tarımda üretim artmıştır. Ülkenin en başta gelen tarım ürünü mısırdır. ABD'nin mısır üretimi öbür ülkelerin toplam mısır üretimine eşittir. İkinci önemli ürün buğday­dır. Kansas ABD'nin buğday ambarıdır. Yu­laf kuzeyde Göller Bölgesi'nde, arpa Dakota ve Montana'da, pirinç Texas, Louisiana ve California'da yetiştirilir.
Soyafasulyesi, pamuk ve tütün sanayi üre­timinde kullanılır. Soyafasulyesinden yemek yağı üretilir, hayvan yemi elde edilir, ayrıca boya ve plastik sanayisinde de yararlanılır. Texas, Mississippi, California ve Arkansas pamuk eyaletleridir. Tütün ise Kuzey Caroli­na, Kentucky, Tennessee, Virginia ve Geor-gia'da yetiştirilir.
Yerfıstığı, şekerpancarı, şekerkamışı, sebze ve meyve üretimi de çok yaygındır. Başlıca sebzeler beyaz patates, domates, marul, tatlı mısır ve fasulyedir. California'da bol üzüm yetişir. Meyvelerden turunçgiller, şeftali, erik, armut, kavun, karpuz, ağaç ürünlerin­den ceviz, badem, hurma çok boldur.

Çiftlik hayvanları çağdaş yöntemlerle yetiş­tirilir. ABD süt üretiminde dünyada birinci­dir. İnek soyları geliştirilmiş, iyi beslenen ineklerden elde edilen günlük süt miktarı artmıştır.
ABD ormanları ülkenin en değerli kaynak-larındandır. Ormanlardan kâğıt üretimi ve mobilyacılık alanlarında yararlanılır. Kereste­nin yüzde 80'i yumuşak odunlu iğneyapraklı ağaçlardan elde edilir. Ormanların zenginliği­ne karşın, gazete ve dergiler için gerekli kâğıt büyük ölçüde Kanada'dan satın alınır.

Balıkçılık ilk yerleşim yıllarından beri önemli bir uğraş olmuştur. Bütün kıyılarda balık avlanır ve deniz ürünleri sanayisi geliş­miştir. Karides, sombalığı, alabalık, ton, isti­ridye ve ıstakoz bolca çıkar. Ringa en çok avlanan balıklardandır; yağından yararlanıldı­ğı gibi hayvan yemi ve gübre olarak da kullanılır.

Kaynak: MsXLabs.org & Temel Britannica
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 20 Haziran 2016 04:32
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....
asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
15 Eylül 2008       Mesaj #16
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın

Enerji ve Madencilik

Ad:  amerika Enerji ve Madencilik.jpg
Gösterim: 346
Boyut:  27.7 KB
ABD sanayisinde, konutların aydınlatılması ve ısıtılmasında büyük miktarlarda enerji tüketilir. Üretimde kullanılan enerji çoğun­lukla petrol, doğal gaz ve kömürden elde edilir

Petrol sanayisi Albay E. L. Drake'in 1859'da Pennsylvania'da ilk kuyuyu açmasıyla başladı. Önceleri aydınlatmada yararlanılan bu değerli madde, otomobil sanayisinde seri üretime geçilmesiyle yaşamsal bir önem ka­zandı. Petrol üretiminde Texas eyaleti başta gelir. 1968'de Alaska'da da zengin petrol kaynaklan bulunmuştur. ABD dünya kömür üretiminde önde gelen ülkeler arasındadır. 1940'larda kömür toplam enerjinin yüzde 50'sini sağlayan başlıca güç kaynağıydı. 1973'e gelindiğinde petrol ve doğal gaz kömü­rün yerini aldı.

Su enerjisinden yararlanma oranı yalnızca yüzde 4'tür. Washington eyaletindeki Büyük Coulee Barajı dünyanın en büyük hidroelek­trik santrallarından biridir.

İlk nükleer santral 1954'te işletmeye açıldı ve 1978'e kadar 71 nükleer santral yapıldı. Ne var ki Pennsylvania'daki Three Mile Adası'nda yaşanan bir kazadan sonra, can güvenliği açısından nükleer santral yapımı yavaşlatıldı.

Madencilikte üretim artışına karşın maden ocaklarının sayısı azalmaktadır. Maden kay­naklarının hızla tükenmesi bu alanda ithalata bağımlılığı artırmaktadır. ABD'nin zengin maden yataklan arasında demir, bakır, kur­şun, çinko, boksit ve uranyum sayılabilir. Al­tın ve gümüş madenleri batı eyaletlerinin bir çoğunda uzun yıllardan beri işletilmektedir. Ayrıca bol miktarlarda elde edilen fosfat, po­tas, nitrat da kimya ve inşaat sanayilerinde kullanılır.

Ulaşım ve İletişim


19. yüzyılın ilk yansında ulaşımın temeli akar-sulara ve kanallara dayanıyordu. Daha sonra ülkenin dört bir yanına demiryollannın dö-şenmesiyle ulaşımın ağırlığı trenlere geçti. Günümüzde trenler yolcu taşımacılığının an­cak küçük bir bölümünü karşılamaktadır. Trenle yük taşımacılığı da önemini yitirmek­tedir.

Özel motorlu taşıtlar kentler arası yolcu ta­şımacılığının yüzde 87'sini, uçaklar ise yüzde 10'unu sağlar. ABD dünyada en çok motorlu taşıta sahip olduğu gibi karayollarının uzunlu­ğu bakımından da başta gelir.

Güneybatıdaki petrol alanlarından ülkenin en uzak köşelerine kadar 354.000 kilometre­lik boru hattıyla akaryakıt ve doğal gaz ulaştı-nlır. Toplam yük taşımacılığının altıda biri su-yollanyla yapılır. Başlıca suyollan Büyük Göller, Mississippi-Missouri ırmakları ve Nevv York'taki Barge Kanalı'dır.

ABD'de iletişim araçlan radyo, televizyon, telefon ve süreli yayınlardır. Her aileye günde birden fazla gazete düşer. Ayrıca her ailenin en az bir radyosu ve bir televizyonu vardır. Her yıl 1 milyar kitap satılır. Dünyadaki telefonlann yüzde 40'ı ABD'dedir.
Dış ticarette tüm ülkelerden önde olan ABD en çok makine, buğday, tütün, öteki tarım ürünleri ve kömür satar. Başka ülkeler­den aldığı ürünler arasında petrol, tropikal ürünler, maden cevherleri, kauçuk, gazete kâğıdı ve motorlu taşıtlar sayılabilir. ABD' nin ticaret ilişkisi içinde bulunduğu başlıca ülkeler Kanada, Güney Amerika ile Batı Avrupa ülkeleri ve Japonya'dır. En önemli limanlan Nevv York, Baltimore, Miami, Los Angeles, San Francisco, Seattle, Chicago ve Detroit'tir.

Yönetim


ABD'de hükümet, 1787'de hazırlanan ve 1789'da 13 eyaletçe onaylanan ABD Anaya­sasının öngördüğü biçimde örgütlenir ve ku­rulur. Yönetim, siyasal iktidarın merkezi fe­deral hükümet ile tek tek eyalet hükümetleri arasında paylaşıldığı federal bir sistemi içerir. Anayasa, eyalet yönetimleri ile merkezi yöne­timin hak ve sorumluluklannı tanımlar; yöne­timin hiçbir dalında yetkinin kötüye kullanıl­maması amacıyla, federal hükümetin gücünü bir denetleme ve dengeleme sistemiyle sınır­landım. Anayasanın önemli özelliklerinden biri federal bir yönetimi kabul etmiş olması­dır. Böylelikle, eyalet yönetimlerinin kendi sınırlan içindeki olaylan denetim altına ala­bilmeleri sağlanmıştır.

Merkezi yönetim ise bütün ulusu ilgilendiren durumlarda geniş yetkeye sahiptir. Anayasaya göre yönetim yasama, yürütme ve yargı olmak üzere üçe aynlır.
Yasama, yani yasa yapma yetkisi ABD Kongresi'nindir. Kongre seçimle işbaşına ge­len iki meclisten oluşur. Bütün eyaletlerin temsil edildiği bu meclislerden biri Senato, öbürü Temsilciler Meclisi'dir. Senato üyeleri altı, Temsilciler Meclisi üyeleri ise iki yıllık dönemler için seçilir. Kongre bütün ülke için geçerli olan yasaları çıkarır. ABD başkanı Kongre'den çıkan yasaları veto hakkına sa­hiptir.

Yürütme, Kongre'den geçen yasalar uyarın­ca ülkenin yönetilmesidir. ABD başkanının başkanlığında 13 bölümden oluşur. Her bölü­mün başkanı ABD başkanınca atanır ve tümü birden kabineyi (Bakanlar Kurulu) oluşturur. Kabine Kongre'yi etkileyerek yasamada deği­şiklik yapabilir.

ABD başkanı dört yıl için seçilir. Anayasa aynı başkanın yalnızca iki kez seçilmesine izin verir. Başkan ülkenin yasalanna ya da anaya­saya aykırı hareket ederse Kongre'ce soruş­turma açılır; suçu kanıtlanırsa görevden uzak­laştırılır.

Yargı kurullan Kongre'nin yaptığı yasalann gerektiği gibi uygulanıp uygulanmadığını de­netler. ABD Yüksek Mahkemesi ülkenin en üst yargı kuruludur. Bir başyargıç ve se­kiz yardımcıdan oluşan bu kurulun üyele­rinin tümü ABD başkanınca seçilir; adaylar Senato'nun onayına sunulur. Bu mahke­me genellikle yasalar ile anayasa arasında çelişki söz konusu olduğunda ya da mahke­melerde uyuşmazlığa düşüldüğünde devreye girer.

AMERİKAN EDEBİYATI


ABD yazarlarının düzyazı ve şiir alanındaki yapıtlarını kapsar.
17. yüzyılın başlangıcında Amerika'ya ilk göçler sırasında yazılanlar gerçek Amerikan edebiyatı sayılmamakla birlikte, Amerikan edebiyat tarihi genellikle bu dönemi başlangıç alır. Bir İngiliz kolonisi (İngiltere'ye bağlı yerleşim yeri) olarak varlığını sürdüren bu toplum, daha sonraki yıllarda Avrupa'nın başka ülkelerinden gelen yeni göçmenler ve Afrika'dan köle olarak getirilen Siyahlar ile oldukça karmaşık bir nitelik kazandı .

Amerikan toplumunun İngiliz kültürünün etkilerinden kurtulup kendi ulusal ve yerel değerlerini yaratması için belli bir sürenin geçmesi gerekiyordu. Yeni ve durmadan de­ğişen koşullara uymak, herkesin anlayabilece­ği yaygın bir edebiyat dilini geliştirmek kolay değildi. İlk aşamada, İngiliz egemenliğinden kurtulmak için 18. yüzyılın sonuna doğru başlatılan Bağımsızlık Savaşı, daha sonra 19. yüzyılın ikinci yarısında Siyah kölelerin öz­gürlüğe kavuşmaları için başlatılan İç Savaş, Amerikan toplumunun kendine özgü değer­lerinin belirginleşmesini de kolaylaştırdı. Bu değerlerin kaynağında demokrasi dü­şüncesinin ve eşitlik ilkesinin yattığı söylene­bilir.

Ulusal kişiliğine kavuşmak isteyen Ameri­kan edebiyatı bir yandan geçmişi simgeleyen Avrupa değerlerinden yararlanıyor, bir yan­dan da bolluğu, zenginliği ve özgürlüğü sim­geleyen geleceğin Amerikan toplumundan esinleniyordu.

İlk dönemde Kuzey Amerika'da yaşayan İngilizler Yenidünya'nın olanaklarını İngilte­re'ye tanıtmak için çok sayıda ayrıntılı rapor yazdılar. Ayrıca kolonilerin yöneticileri bu kuruluş döneminin tarihini yansıtan günlükler tuttular.
1776'da bağımsızlığın ilanıyla Amerikan edebiyatında yeni bir dönem başladı. Bu dönemin başlıca ürünleri, edebi değer taşıma­makla birlikte Amerikan edebiyatına yön verme açısından önemli olan bağımsızlık bil­dirileridir. Bağımsızlık Savaşı'nın sözcüle­rinden Thomas Paine 1776'da Common Sense'i ("Sağduyu") yayımladı

AMERİKAN FUTBOLU

Ad:  abd futbolu.jpg
Gösterim: 354
Boyut:  51.5 KB

beyzbolun yanı sıra ABD'deki en yaygın spordur. Ragbi ve fut­boldan kaynaklanan, ama onlardan farklı ku­ralları olan Amerikan futbolu 1980'lerde ABD dışında da ilgi çekmeye başlamıştır . 17. yüzyıldan beri oyna­nan bu oyun, zamanla değişerek ve gelişerek bugünkü biçimini almıştır.

91 metre uzunluğunda ve 49 metre genişli­ğinde dikdörtgen bir sahada, oval bir meşin topla ve ll'er oyuncusu olan iki takımla oyna­nır. Amaç topu elden düşürmeden rakip ta­kımın kale çizgisinin ötesine götürmektir. Kale çizgisinin ötesinde 9 metre uzunluğun­da, son bölge denen bir alan ve bu alanın bi­tiş çizgisi üzerinde H biçiminde bir kale direği vardır.

Oyun serbest vuruşla başlar. Topu yakala­yan takım dört hakta topu en az 9 metre ileri götürmek zorundadır. Bunu başarırsa dört hak daha kazanır ve bu böylece sürer. Eğer bunu yapamazsa top karşı takıma geçer.

Hücumdaki takım topu rakip takımın kale çizgisinin ötesine götürmeyi başarırsa hem altı sayı hem de kale önünde bir ayak vuruşu hak­kı kazanır. Bu ayak vuruşuyla top kale di­reklerinin üst boşluğundan geçirilebilirse bir sayı daha kazanılır.
Sayı kazanmanın başka bir yolu da saha go­lüdür. Top sahanın herhangi bir yerindeyken, ayak vuruşuyla gol atılırsa üç sayı kazanılır.

Savunmada da sayı yapılabilir. Savunmada­ki takım eğer topu taşıyan oyuncuyu kendi kale çizgisinin gerisine geçmeye zorlar ve onu orada yakalarsa iki sayı kazanır.

Amerikan futbolu 15'er dakikalık dört dev­rede oynanır. Oyunu beş ya da altı hakem yönetir. Oyuncular düşme ve çarpışmalara karşı koruyucu özel başlıklar ve formalar gi­yerler, çünkü oyun sırasında şiddetle birbirle­rine çarpabilirler.

İlk profesyonel Amerikan futbolu karşılaş­ması 1895'te Pennsylvania eyaletinin Latrobe kentinde oynandı. 1922'de de Amerikan Ulu­sal Futbol Ligi kuruldu.

Top taşıyıcı rakiplerine yakalanmaktan kurtulmak için keskin dönüşler yaparken topu sıkıca tutar. Takım arkadaşları onun yakalanmaması için rakiplerini
engellemeye çalışır. Ama bu engellemenin başarılı olmaması durumunda oyuncu kendi hızına ve çevikliğine güvenmek

AMERİKA YERLİLERİ


Ad:  Amerika Yerlileri 1.jpg
Gösterim: 538
Boyut:  48.4 KB
Avrupalılar batı ya­rıküresine ya da Yenidünya'ya ayak bastıkları zaman orada yüzyıllardan beri yaşamakta olan Yerli kabilelerle karşılaştılar. Kristof Kolomb onlara los Indos ya da Hintli demişti, çünkü 1492'de ulaştığı o toprakların Hindis­tan'ın doğusu olduğunu sanıyordu. Daha son­ra, İsveçli biyoloji bilgini Linnaeus dünyadaki insanları ırklarına göre sınıflandırırken, deri­lerinin kızılımsı renginden ötürü onları "kızıl ırk" ya da "Amerikan ırkı" olarak niteledi. Bu yüzden Amerika'nın Yerli halkı uzun süre "Kızılderili" olarak anıldı. Ama insan ırkları­nı derilerinin rengine göre ayırmak bilimsel olmadığından bu ad bugün kullanılmıyor. Üs­telik Amerika Yerlileri'nin hepsi, örneğin Es-kimolar ve Aleutlar Kızılderili değildir.

Amerika Yerlileri ilk kez sınıflandırılırken, değişik diller konuşan, kültürleri birbirlerin­den farklı, fiziksel özellikleri bile birbirine benzemeyen 2.000'den çok grup tek bir halk sayılmıştı. Oysa Kuzey Kutup Dairesi'nden Güney Amerika'nın en güney ucuna kadar dağılmış olan Amerika Yerlileri gerçekte Asya'da ya da Avrupa'da yaşayan halklar ka­dar birbirlerinden farklıdır.
Amerika Yerlileri'nin atalarının bugün Amerika olarak bilinen kıtaya 20 bin ile 40 bin yıl önce geldikleri sanılıyor. Asya'dan ge­len Amerika Yerlileri ile Asya halkları arasın­da belirli kültürel ve fiziksel benzerlikler var­dır. O zamanlar belki de bir deniz geçidi ol­mayan Bering Boğazı'ndan Amerika'ya geçe­rek zamanla güneye doğru inen Amerika Yer­lileri 17 bin yıl önce Kuzey Amerika'nın her yanına yayılmış, 12 bin yıl önce de Güney Amerika'nın güneydeki en uç noktasına var­mışlardır.

Amerika Yerlileri'nin Yaşamı
İlk Amerika Yerlileri avcılıkla, kök ve yemiş toplayıcılığıyla yaşamlarını sürdürüyorlardı. Yaklaşık 9.000 yıl önce toprağı işlemeye başladılar ve barınaklar yaptılar. Orta Ameri­ka'nın bazı yörelerinde tarım teknikleri çok geliştiği için büyük kentler kurabildiler; bura­larda yaşayanları besleyebildiler. Orta Ame­rika'nın bu ilk büyük uygarlıklarıyla ilgili bilgileri aztekler, inkalar ve mayalar mad­delerinde bulabilirsiniz.

Arkeolojik bulgulara göre Amerika Yerli­leri 2.000 yıl önce mısır, fasulye, kabak ve benzeri tarım ürünleri yetiştiriyorlardı. Bazı gruplar akarsuları yönlendirerek ekinlerini sulamayı öğrendiler. Taş ve çamurdan ev yapma tekniğini geliştirdiler; kumaş doku­dukları pamuk ve benzeri ürünleri yetiştirme­ye başladılar.

Kuzey Amerika Yerlileri arasında konuşu­lan dillerin sayısı tüm Eskidünya'da konuşu­lan dillerden daha fazladır. Bazı araştırmacı­lara göre Avrupalılar, Amerika'ya ayak bas­tıkları zaman orada 2.000'den fazla dil konu­şuluyordu, ama bunların çoğu sonradan yok oldu. Günümüzde o dillerden yaklaşık 500'ü konuşulur.

Din, sanat, evlilik töreleri ve giyimde de Yerliler arasında büyük farklar vardı. Örne­ğin Amerika Yerlileri'nin simgesi sayılan kuy­ruklu tüylü başlık ortabatıdaki Büyük Ovalar' da giyilirdi. Başa sarılan türban ise daha yaygındı. Günümüzde Pimeler, Papagolar, güneyde yaşayan kabileler ve Apaşlar türban kullanırlar.

Avrupa uygarlığı ile Yerliler'in uygarlığı arasındaki öteki farklar kullanılan teknoloji­den kaynaklanıyordu. Avrupa uygarlığı te­kerlek, saban ve ata dayanıyordu. Bunları, Avrupalılar Yenidünya'ya getirdi. Yenidün-ya'nın aletleri ve kap kaçakları ise taş, kemik, kil ve tahtadan yapılırdı. Süs eşyası olarak kullanılan altın ve gümüşten başka madenler çok az biliniyordu. Teleskoplar, pusulalar, saatler, makaralar ve makineler onlara ya­bancıydı.

Ne var ki, Yenidünya, Eskidünya'ya kinin gibi çok önemli ilaç hammaddelerinin yanı sı­ra, kauçuk, mısır, beyaz patates, çikolata, yerfıstığı, kabak, sakız, tütün, hindi, akça-ağaç şekeri, yeni bir pamuk türü, domates di­ye uzayıp giden koca bir listedeki tarım ürün­lerini kazandırdı. Çağdaş dünyada kullanılan ürünlerin yarıdan fazlası Amerika Yerlileri'n-ce tanıtılmıştır.

Ad:  Amerika Yerlileri 2.jpg
Gösterim: 368
Boyut:  35.8 KB
Amerika Yerlileri'nin Bölgesel Özellikleri

Soğuk ve yaşamaya elverişsiz Kuzey Kutup Bölgesi'nde Eskimolar, Aleut Adaları'nda Aleutlar yaşardı . Doğuda Grönland'a kadar uzanan geniş alanda tek dil, tek kültür egemendi. Eskimolar'ın Kuzey Amerika'ya en son göçen grup olduğu sanıl­maktadır. Bu yöre Yerliler'inin yaşamı tü­müyle avcılık ve balıkçılığa bağlıydı.

Kuzey Kutbu'na yakın yörelerde iki ayrı dil grubuna bağlı kabileler yaşardı. Atabask dil­lerini konuşanlar Kanada'nın batısı ve Alas­ka'nın içlerine yerleşmişti. Aralarında Mik-mekler ve Ocibualar'ın da bulunduğu Algon-kin dillerini konuşanlar ise Kanada'nın doğu­su ve Amerika'nın kuzeydoğusuna yerleşmiş­ti. Nüfus yoğunluğunun sık olduğu bu bölge­de savaşlar hiç bitmezdi. Ocibualar sonunda pirine yetişen göllere ve bataklıklara egemen lular. Avrupalılar'dan elde ettikleri silah-'a Büyük Ovalar'a ve güneye inmeyi başarizon avladıkları bu bölgelerde başka ile sürekli çatıştılar. 16.-17. yüzyıllar­daki kürk ticareti ise bölgedeki bazı Yerli grupların dağılmasına neden oldu.
Bugünkü Kanada'nın Büyük Okyanus kıyı­larında, Alaska'nın bir bölümünde ve ABD' nin Washington eyaletini içine alan yörelerde yaşayan Kuzeybatı Kıyısı Yerlileri'nin yaşamı Avrupalılar'ın ve Amerikalı tüccarların getir­diği alet ve eşyalarla yeni bir biçim kazandı. Ama 19. yüzyılın sonuna doğru gene Avrupa­lılar'ın getirdiği yeni hastalıklar, alkollü içki­ler ve savaşlar sonucu Yerliler'in sayısı azaldı.

Kuzeybatı Kıyısı halkı çok güzel sanat ürünleri yarattı. Amerika Yerlileri'nin ortak mülkiyet geleneğinin tersine, Kuzeybatı Yer­lileri kişi olarak mal-mülk edinmeyi severler­di. Kabile üyelerinin kilimleri, kanoları ve köleleri vardı. Bunlara, öbür kabile üyelerine gösteriş yapmak için önem verirlerdi. Örne­ğin Kuvakiyutlar arasında zengin kişilerin saygınlığını göstermek amacıyla düzenlenen bir törende, ya sahip olunan özel eşyalar başkalarına verilir ya da yok edilirdi. 19. yüzyılın sonunda geleneksel kuzeybatı kültü­ründen geriye çok az iz kalmıştı.

California'da ve Büyük Havza'da Koman-çiler, Kılamatlar ve Payuteler yaşarlardı. 1680'de bölgeye atların gelmesiyle bunların birçoğu bizon avlamak için doğuya, Büyük Ovalar'a akın ettiler. Geride kalanlar ise en sonunda topraklarını Avrupalılar'a kaptır­dılar.
California yöresinde, aralarında Modoklar, Pomolar ve Çumaşlar'ın da bulunduğu yakla­şık 200 bin insan yaşıyor ve 200 ayrı dil konuşuluyordu. İspanyollar bölgeye ilk ola­rak 1542'de geldiler. Bölge halkının gelenek­sel yaşam biçimi son darbeyi altına hücum döneminde yedi. 1900 yılına gelindiğinde acımasızca katledilen yerli halktan geriye 15 bin kişi bile kalmamıştı

Batıdaki Büyük Ovalar'da yaşayan Yerli­ler, Avrupalılar'ın gelişinden, özellikle de 17. yüzyılda atların yaşamlarına girmesinden çok etkilendiler. Atların kullanılmasından önce yük taşımak için köpeklerden yararlanılırdı.

Atlar hem daha uzaklarda avlanmalarını, hem de uzak kabilelerin birbiriyle alışveriş yapmasını sağladı. 18. yüzyıldaki Amerikan Bağımsızlık Savaşı sırasında bu yöredeki hal­kın çoğu artık "Atlı Yerliler"di.

Ova Yerlileri'nin 18. yüzyıldaki yaşam dü­zeni 19. yüzyılın başlarında yıkıldı. Tüfeğin ve hastalıkların doğurduğu karışıklık, büyük av hayvanı sürülerinin yok edilmesiyle büsbütün kötüleşti. Topraklarını Avrupalılar'a satarak kamplara (Yerliler için ayrılmış topraklar ya da koruma bölgeleri) yerleşmek zorunda kal­dılar.

Kuzey Amerika'nın doğusundaki orman­larda yaşayan İrokua ve Algonkin dillerini konuşan Yerliler, Avrupalı göçmenlerin kıyı­mına ilk uğrayanlar arasındaydı.

Batı Amerika'da, Yerli kültürünün doruğu­nu, günümüzde Pueblolar olarak adlandırılan halk oluşturdu. Bugünkü New Mexico'nun kuzeyinde ve Arizona'da yaşayan Pueblolar tek bir grup değildi; değişik diller konuşan çeşitli gruplardan oluşmuştu. Hopiler ve Zu-niler'in de aralarında olduğu bu halklar uzun süre aynı çevrede yaşadıkları ve birbirlerini etkiledikleri için benzer özellikler gösteriyor­lardı. Uygarlıklarının en gelişkin dönemi yak­laşık 700 yıl öncedir. Pueblolar bazı kabileler gibi krallar ve şeflerle yönetilmezdi; her za­man demokratik bir yönetimleri oldu. Daha­sı, Pueblolar ve Pimeler barışçıydılar; kene lerini savunma dışında savaşmazlardı.

Pueblolar'ın yerleşim biçimi, mağa larında ya da büyük kaya çıkıntıları yaptıkları barınaklardan, yan yana sıralanmış kerpıc ve taş evlerden oluşan kasabalara doğ­ru gelişti. Kimi zaman bu barınaklar birleşe­rek birçok katlı büyük bir "apartman" biçimi­ni alırdı. Bu yapıların tahıl depoları, dinsel toplantıların yapıldığı yeraltı odaları ve yüz­lerce insanı barındıracak bölümleri vardı.
1590 dolaylarında İspanyollar Meksika'dan kalkarak Pueblolar'm ülkesine girdiler. Ku­şaklar boyu süren İspanyol egemenliği I690'da Pueblolar'm ayaklanarak yabancıları bölgelerinden çıkarmalarıyla son buldu. Bir­kaç yıl sonra İspanyollar bölgeyi yeniden işgal ettiler. Sonunda barış sağlandı, ama Pueblo-lar hiçbir zaman İspanyollar'a tam anlamıyla boyun eğmediler. Günümüzde gerek Pueb' lar'm, gerek bölgedeki öteki halkların k! lerinin izleri görülebilir.

Kaynak: MsXLabs.org & Temel Britannica
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen NeutralizeR; 20 Haziran 2016 21:05
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....
asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
31 Ekim 2008       Mesaj #17
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
Ad:  Houston.jpg
Gösterim: 339
Boyut:  55.5 KB
ABD'de Texas eyaletinde, Meksika Körfezi'nden 80 km içeride önemli bir iç limandır. Houston Gemi Kanalı ile körfeze ve Galveston'da Kıyı Suyolu'na bağ­lanır. Ormanlar, büyük petrol alanları ve güneydoğu Texas'ın :pamuk yetiştirilen top-raklarıyla çevrilidir.Houston Texas'ın en kalabalık kentidir; sanayi ve ticarette de ilk sırada yer alır. Petrol rafinerileri, tersaneleri, pamuk balyalama,çeltik işleme, kimyasal maddeler, sentetik lastik, kâğıt ve çelik sanayileri vardır.

Houston kenti 1836'da, Texas Meksika' dan bağımsızlığını kazanınca kuruldu ve ken­te Texas kahramanı Sam Houston'ın adı verildi. Kentin birçok yerinde manolya ağaç­larıyla bezeli parklar ve bulvarlar görülür. Kent yakınında ünlü San Jacinto anıtı vardır. Anıt 1836'da General Houston'ın, esir alınan General Antonio Lopez de Santa Anna'yı kabul ettiği noktadadır.
Houston'ın çevresinde birçok tarihi yer vardır. Batıya doğru 65 km gidildiğinde, Austin yöresindeki San Felipe köyü görülebi­lir. Bu köy, Stephen Austin liderliğinde Texas'a gelen ilk göçmenler tarafından kurul­muştur. ABD astronotlarının uzay uçuşları için komuta merkezi olarak 1961'de kurulan Lyndon B. Johnson Uzay Merkezi de kent yakınındadır. 66 bin kişi alabilen, plastik kub­beli ve soğutma sistemli bir stadyum olan As-trodome 1966'da bitmiştir. Kent ayrıca bir eğitim ve araştırma merkezidir.
Nüfusu 1.728.910'dur (1986).

MsxLabs & TemelBritannica
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen NeutralizeR; 20 Haziran 2016 21:07
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....
_KleopatrA_ - avatarı
_KleopatrA_
Ziyaretçi
31 Mart 2010       Mesaj #18
_KleopatrA_ - avatarı
Ziyaretçi
Ad:  Amerika Konumu.jpg
Gösterim: 392
Boyut:  28.7 KB

AMERİKA KONUMU

Amerika Birleşik Devletleri; doğuda Atlas Okyanusundan batıda Büyük Okyanus a kadar 4.500 km genişliğindedir. Kuzey sınırını Kanada, güneyini ise Meksika körfezi çevirmektedir. ABD Amerika kıtasında yer alır. Dünyanın en büyük ülkelerinden biridir.

Amerika Birleşik Devletleri ormanları, çölleri, dağları, yüksek düzlükleri ve verimli ovaları ile çeşitli özellikleri bulunan dünyanın en büyük ülkelerinden biri. Kıta üzerinde bulunan Amerika Birleşik Devletleri; doğuda Atlas Okyanusundan batıda Büyük Okyanus a kadar 4.500 km genişliğindedir. Kuzey sınırını Kanada, güneyini ise Meksika körfezi çevirmektedir. Saatte 96 km hızla giden bir tren, ülkenin bir ucundan öbür ucuna 48 saatten fazla bir zamanda varabilir.

Alaska ve Hawai yi de içine alan ABD nin 9 milyon kilometrekareden fazla yüzölçümü vardır. Alaska, Kanada nın kuzeybatısındadır. Hawai ise, Büyük Okyanusda olup, kıta üzerindeki ABD nden 3.200 kilometre uzaklıktadır. Alaska 50 eyaletin içinde yüzölçümü en fazla olanıdır. Ülkenin güney tarafında bulunan Teksas ikinci gelmektedir. Teksas başlı başına Fransa dan büyüktür. Alaska ise Teksas tan iki kat daha geniştir.

AMERİKA TARİHİ

12 Ekim 1492 de Kristof Kolomb Amerika kıtasını keşfettikten sonra ilk olarak İngilizler 1607 de Virgina da Jamestown a yerleştiler.Büyük ekonomik fırsatlar, dini ve siyasi özgürlük haberlerinin çekiciliği ile bir çok ülkeden göçmenler giderek Birleşik Amerika ya akın ettiler. Göçler en çok 1880- 1914 yılları arasında oldu. 1820 ile 1973 yılları arasında ABD 46 milyondan fazla göçmen kabul etmiştir. Bunların çoğu Avrupa dan olmakla beraber, Latin Amerika, Asya, Afrika, Avustralya ve Kanada dan da fazla mikdarda gelenler oldu. Bugün Kuzey Amerika nın ilk yerlileri olan Kızılderililerden 1.360.000 e yakın bir nüfus kalmıştır ( 1987). Bunların çoğu batıda yaşamakla beraber, güney, kuzey, orta bölgelerde de Kızılderili vardır. 300 den fazla birbirinden ayrı Kızılderili kabilesinden en büyüğü, güneybatıdaki Navaho kabilesidir. On yedinci asır başında kızılderili nüfusu Avrupa nın o tarihteki nüfusundan fazla idi. Ancak bu millet soy kırımına tabi tutuldu. Zenciler Amerika ya önce Afrika dan köle olarak getirilmiştir.

Abraham Lincoln'un 1863'teki Kölelerin Azad Edilmesi Bildirisi ile bunların hür oldukları, 1865'te Amerikan Anayasası ndaki on üçüncü değişikliğin onaylanması ile kabul edildi. Bunların torunları şimdi nüfusun yaklaşık % 12 sini meydana getirirler. Zenciler ülkenin her tarafına dağılmışlardır. Chicago şehrinde zenci nüfusu bugün 1940 takinin üç katı yaklaşık olarak iki milyondur. Zenci nüfusun en fazla olduğu yer New York eyaletidir. 20 yılda bir milyona yakın bir artışla 2.402.000 olmuştur.

Avrupalıların göçleri sonunda Amerika da çeşitli koloniler kuruldu. 4 Temmuz 1776 da 13 Amerikan kolonisi İstiklal Beyannamesini imzaladılar. İngilizlerle yapılan bağımsızlık savaşlarını kazanarak istiklallerini kazandılar. Böylece ABD kurulmuş oldu. 1787 de ilk Anayasası hazırlandı ve George Washington ilk Cumhurbaşkanı seçildi. Önceleri Philadelphia da bulunan federal başkent 1801 de Washington a nakledildi.

1803 de Leousinia Fransa dan, 1801 de Florida İspanya dan satın alınarak ABD topraklarına katıldı. 1860 da kölelik konusundaki anlaşmazlıklar neticesinde Güney Carolina ve altı güney eyaleti birlikten ayrıldı ve bunlar Amerika Konfedere Eyaletlerini kurdular. 1861 de başlayan güney-kuzey içsavaşı (Amerikan İç Savaşı) 1 Ocak 1863 te güney eyaletlerdeki köleleri hürriyete kavuşturan bir beyannamenin yayınlanması ve buna bağlı olarak 9 Nisan 1865 te Konfedere Eyaletlerin teslim olması ile sona erdi.

Bu savaş ABD ye Guam ve Porto Riko yu kazandırdı. 1867 de Alaska Rusya dan 20 milyon dolara satın alındı. ABD, 6 Nisan 1917 de Almanya ya savaş ilan edilerek Birinci Dünya Savaşı'na katıldı. 7 Aralık 1941 de Japonların Hawai deki Pearl Harbour üssüne saldırması üzerine ABD İkinci Dünya Savaşına da katıldı ve galip devlet olarak çıktı.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen NeutralizeR; 20 Haziran 2016 21:11
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
6 Mayıs 2011       Mesaj #19
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi

Amerika Birleşik Devletleri (ABD)


Kuzey Amerika kıtasının orta kısmını, Atlas Okyanusu'ndan Pasifik'e, Kanada sınırından Meksika Körfezi'ne kadar kaplayan geniş ülke.

Nüfusunun %80'den fazlası beyazlardan, %12'si siyahlardan oluşur. İspanyol asıllıların oranı % 6,4, Asya ve Büyük Okyanus adalarından gelmiş olanların oranı %1,5, Yerlilerin ve Eskimoların oranı ise %0,6 dolayındadır.

Geniş toprakları, kalabalık, fakat yoğun olmayan nüfusu, çok güçlü sınai ve tarımsal üretimi ve tekniğiyle dünyanın en büyük devletidir. Bununla birlikte, ABD yeni, oldukça genç bir devlettir. Kıtanın doğusunda, Atlas Okyanusu'na komşu kesimlerde yer alan İngiliz kolonilerinden 13'ü federal bir anayasayla 1787'de bağımsız bir devlet olarak örgütlendiler. 13 federal "state"den oluşan yeni devletin alanı 2,3. milyon km2, nüfusu da 3,5 milyon kadardı. Yeni devlet bu tarihten beri, bir yandan kıtada Fransa, İspanya ve Meksika'ya ait bazı toprakları ya savaşlarla ya da satın alarak büyüdü, öte yandan da, özellikle demiryollarının keşfinden sonra, batıya doğru yayılarak Pasifik kıyılarına ulaştı. 1848'de Kaliforniya'da altının bulunması, bu kıyılarda nüfusun artmasını hızlandırdı. 1861'de Birleşik Devletler tarihinin en önemli olayı olan İç Savaş (Ayrılık Savaşı) başladı. Bu savaş, köleliğin kaldırılmasını isteyen kuzey eyaletleriyle (o tarihte kuzeyde 23 eyalette 22 milyon insan yaşıyordu), bunu istemeyen güney eyaletleri (11 eyalet, 3,5 milyonu zenci olmak üzere 9 milyon nüfus) arasında çıktı. 1865'e kadar süren ve 600.000'den fazla insanın ölümüne neden olan bu kanlı savaş kuzeylilerin zaferiyle son buldu.

1867'de ABD, yaklaşık 1.5 milyon km2 alanı olan Alaska'yı Rusya'dan satın aldı. 1898'de Hawaii, 1899'da da Samoa Adaları'nın bir bölümü Amerika Birleşik Devletleri'nin malı oldu. I. ve II. dünya savaşlarına katılması sonunda, Pasifik'te ve Antiller'de bazı adalar Birleşik Devletler'e bağlandı (başlıcaları Marian, Karolin, Marshall, Wake, Guam, Midway, Puerto Rico, Virginia). Uzak Doğu'da, İspanya'dan Birleşik Devletler'e geçmiş olan Filipinler ise, 1946'da bağımsızlık kazandı.

Ad:  Amerika Birleşik Devletleri.jpg
Gösterim: 440
Boyut:  37.2 KB
Böylece arazi bakımından genişleyen Amerika Birleşik Devletleri, II. Dünya Savaşı'nın sonuna değin geçen 150 yıldan az bir süre içinde iki büyük işi başarıyla gerçekleştirmiş oldu: a) Başta Büyük Britanya olmak üzere, Batı Avrupa'da 19. yüzyıl içinde kurulup gelişen büyük sanayi devriminin yarattığı yeni teknolojilerden yararlanarak, bu yeni kıtanın gerçekten çok yüksek olan ekonomik potansiyelini ustaca değerlendirdi; b) Buraya çeşitli ülkelerden göç eden ve etnik, din ve ırk bakımlarından farklı insanları "Amerikalılık" potasında yoğurdu.

Bugün Birleşik Devletler'i oluşturan 50 eyalet şunlardır: Alabama, Alaska, Arizona, Arkansas, California, Colorado, Connecticut, Delaware, Florida, Georgia, Hawaii, İdaho, İllinois, İndiana, İowa, Kansas, Kentucky, Louisiana, Maine, Maryland, Massachusetts, Michigan, Minnesota, Mississippi, Missouri, Montana, Nebraska, Nevada, New Hampshire, New Jersey, New Mexico, New York, North Carolina, North Dakota, Ohio, Oklahoma, Oregon, Pennsylvania, Rhode Island, South Carolina, South Dakota, Tennessee, Texas, Utah, Vermont, Virginia, Washington, West Virginia, Wisconsin, Wyoming.

Kuzey Amerika'nın büyük kısmını kaplayan Birleşik Devletler'in yer şekilleri bakımından ana özelliği "sadelik"tir: Ortada düzlükler, bu düzlükleri doğu ve batıdan kenarlayan dağlar ve yüksek platolar. Bu duruma göre yer şekilleriyle üç büyük doğal bölgeden oluşur: a) Doğuda Appalaşlar, kuzeyden güneye 1.500 km. uzunluk ve 200-300 km genişliktedir. Oluşumlarıyla yaşlı ve bu nedenle fazla yüksek değildirler (en çok 2000 m.). Batıdan doğuya Cumberland Platosu, derin Appalaş Vadisi, Mavi Dağlar, Appalaş, Piemont ovaları ve en doğuda derin, fakat dar körfezlerle parçalanmış kıyı ovaları, bu bölgenin başlıca bölümlerini meydana getirir. Hudson, Delaware ve Chesapeake, başlıca ırmaklarıdır. Bölgede özellikle demir cevheri ve taşkömürü yataklarıyla dikkati çeker. b) Appalaşlar'dan Kayalık Dağlar'a, Büyük Göller'den Meksika Körfezi'ne kadar yayılan düzlükler yaklaşık olarak 3 milyon km2 yer kaplar. "Düzlük" genel bir nitelik olmakla beraber, bu derece geniş bir alanın farklı bölümlerden oluşacağı doğaldır: Kuzeyde, Kanada sınırında doğudan batıya 1.500 km. boyunca uzanan Büyük Göller, kökenleri dördüncü zaman buzullarına dayanan çanaklarda meydana gelmişlerdir. Birbirine boğaz ve kanallarla bağlı olarak doğudan batıya uzanan Superior, Michigan, Huron, Erie ve Ontario 250.000 km2'lik bir "iç su" örtüsü oluşturur (yalnız Superior 82.700 km2). Yılda birkaç ay buz tutmasına karşın, üzerinde çok yoğun bir ticarî ulaşım vardır. Ana ırmak Mississippi ve onun başlıca iki kolu olan Missouri ile Ohio'dur. Düzlüklerin orta kesiminde yükseklikler 250-350 m.'yi geçmez. Fakat batıya doğru yer yer dağlık kitlelerle (Ozarks Dağları, 830 m., Ouachita Dağları 854 m.) ve yüksekliği 1.000-2.000 m. arasında değişen düzlüklere geçilir. c) Batıdaki sıradağlarla bunlar arasında kalan plato ve yüksek havzalar, Birleşik Devletler'in üçte biri kadar yer kaplar. Bu geniş ve yüksek bölge şu bölümlerden meydana gelir: Doğuda "Kayalık Dağlar", ortada kuzeyden güneye Columbia Platosu, Büyük Havza ve Colorado Platosu. Bu platolar çok derin vadilerle parçalanmıştır. Bunlardan Colorado Irmağı vadisindeki "Büyük Kanyon" 1.800 metreyi bulan derinliğiyle ünlüdür. Bu yüksek platoların batısında da Sierra Nevada ve Cascades dağları, Büyük Kaliforniya Vadisi, en batıda da "Kıyı Dağları" yer alır.

Batıdaki dağların denize bakan yüzleri ve Pasifik kıyılarının orta ve kuzey kesimleri ılık kışları, bol ve düzenli yağışlarıyla Batı Avrupa kıyılarındaki iklim koşullarını taşır. Pasifik'in güney kıyılarında (Kaliforniya) ise, sıcak ve kurak yazları, ılık ve çok yağışlı kışlarıyla tipik Akdeniz iklimi yayılır. Bu iklim koşulları doğal olarak bitkisel örtüye de yansımıştır (kuzeyde ormanlar, ünlü dev sekoya ağaçları, güneyde maki örtüsü, zeytin ve turunçgiller). Dağların içe bakan yüzleri ve özellikle kapalı havzalar kurak ve oldukça karasal bir iklim altındadır; yer yer step ya da çölümsü formasyonlarla kaplıdır. Ortadaki düzlüklerde yazlar genellikle yağışlıdır ve kuzeye, Kanada sınırına yaklaştıkça kuvvetlenen karasal bir iklime sahiptir. Egemen bitkisel örtü, yağış miktarı ve rejimine bağlı olarak step, preri ya da ormandır. Doğu kıyıların kuzey kesiminde, Pasifik kıyılarının tersine olarak, kışlar çok sert ve yağışlı, özellikle karlıdır. Fakat bu iklim güneye doğru değişerek ülkenin güneydoğusunda (Florida) astropikal bir nitelik kazanır.

20. yüzyılın başlarına kadar, ABD, daha çok denizaşırı göçlerle kalabalıklaşmıştır (1790'da 3.9, 1850'de 23, 1900'de 76 milyon). Yüzyılın başlarından, özellikle de I. Dünya Savaşı sonundan beri göçlerle gelen nüfus azalmış, doğal nüfus artışı daha etkili olmaya başlamıştır. Beşerî coğrafyanın en ilginç yanı, nüfusun yapısıdır: ABD gerek ırk ve gerekse etnik kökenleriyle çok karışık insanlardan oluşan bir toplumdur. ABD ekonomisinin başlıca özelliği şudur: Tarım sektörü bugün de ekonomide çok önemli bir rol oynarsa da sanayi, özellikle 50 yıldan beri büyük bir gelişme göstermiştir. Bunun doğal bir sonucu olarak kentsel nüfus oranı hızla büyümüştür. Örneğin 1940'ta % 56.5 olan kentsel nüfus, 1960'ta % 69,9'a, 1985'te % 75'e yükselmiş, böylece kırsal nüfus aynı tarihlerde % 43,5'ten % 30,1'e ve daha sonra % 25'e kadar inmiştir. Aşağıdaki kentlerin her birinin nüfusu, yakın çevreleriyle birlikte 1-10 milyon arasında değişmektedir: Anaheim, Atlanta, Baltimore, Boston, Buffalo, Chicago, Cincinnati, Cleveland, Dallas, Denver, Detroit, Houston, Indianapolis, Kansas City, Los Angeles, Miami, Milwaukee, Minneapolis, Saint Paul, Newark, New Orleans, New York, Peterson Clifton, Philadelphia, Pittsburgh, Saint Louis, San Bernandio, San Diego, San Francisco, San José, Seattle, Washington.

Ad:  Amerika Birleşik Devletleri 2.jpg
Gösterim: 417
Boyut:  48.8 KB
ABD dünyanın en önemli tarım, madencilik, sanayi ve ticaret ülkesidir. Aşağıdaki bazı istatistik verileri, ülkede tarımın ne denli önem taşıdığını göstermeye yeter. Yararlanılan toprakların milyon hektar olarak alanı: Ekilebilir arazi 191, sürekli çayırlar 244, mera hâline konulmuş eski ormanlar 80, orman 212, parklar, doğal rezervler 33; kentler, havaalanları ve yolların kapladığı alan 26. Beş milyar traktörün kullanıldığı Birleşik Devletler'in başlıca tarımsal üretimleri şöyledir: Mısır (100-160 milyon ton), pamuk (2.3 milyon ton), buğday (40-60 milyon ton), soya (30-35 milyon ton), turunçgiller (10-15 milyon ton), şekerpancarı (23-27 milyon ton), elma 2.9, şeftali 1.4, çeşitli sebzeler 21, patates 16 milyon, tütün 970 bin ton. Sanayiye gelince: Birçok maden ve her tür imalat sanayii üretiminde dünyada çok kez birinci ya da ikinci sırayı alır. Bazı örnekler: Taşkömürü 540, petrol 485 milyon ton, doğal gaz 620 milyar m3, çelik 127, demir 80 milyon ton, bakır 1.5 milyon ton, alüminyum 3.5 milyon ton; ayrıca kurşun, çinko, molibden, uranyum, kükürt, fosfat, potas, tuz. Besin maddeleri, odun, kâğıt, dokuma sanayileri (1.8 milyon ton pamuk, 330 bin ton yün, 1.6 milyon ton sentetik iplik), yılda 10 milyon otomobil, 200 milyon oto lastiği (2.2 milyon ton sentetik kauçuk tüketimi), çimento (67 milyon ton). Bütün bu üretimler 1978, 1979 yıllarına aittir. 1983'te 2.367.634 milyon kws olan elektrik üretiminin dörtte üçü termik, geri kalan bölümü ise hidrolik ve nükleer santrallerden sağlanmıştır.

ABD hava, deniz, kara ve demiryollarının uzunluğu ve bütün bu yollar üzerinde yapılan trafik, taşınan yük ve yolcu bakımlarından da dünyada rakipsiz olarak birinci gelir. Bütün bunlardan başka, ülke içinde petrol taşıması için 300.000 km. petrol borusuyla 5 milyon km. gaz borusu döşenmiştir. Yukarda verilen örnekler, ABD'nin ekonomik gücü hakkında bir fikir vermektedir. Örneğin Birleşik Devletler'in dış ticareti 341.2 milyar doları dışalım ve 217.8 milyar doları da dışsatım olmak üzere 396.1 milyar dolardı ki, bu sayıyla dünyada rakipsiz olarak başta gelmektedir. ABD yalnızca ekonomik alanda değil, politik alanda da dünya çapında belirleyici bir rol oynamaktadır. Bu alanda etkin duruma gelmesi, ekonomik gelişmesine paralel olarak I. Dünya Savaşı dönemine rastlar. ABD'nin kuruluşundan I. Dünya Savaşı'na dek sürdürdüğü izolasyonizm (Avrupa ile ilgili sorunlara karışmama) ve tarafsızlık politikası, savaşa girilmesiyle son buldu. Savaş sonrasında yeniden kendi içine kapanan ABD yalnızca Güney Amerika'daki olaylarla ilgilendi. Ekonomiyi altüst eden 1929 ekonomik bunalımından sonra başkanlığa seçilen F. D. Roosevelt uygulamaya koyduğu New Deal politikasıyla durumu düzeltti. II. Dünya Savaşı'na dek görünürde bir izolasyonizm uygulayan ABD, Japonların Pearl Harbour saldırısı sonucunda savaşa girdi ve savaştan sonra dünya politikasında belirleyici bir rol oynamaya başladı. Birleşmiş Milletler Örgütü'nün kurulmasına öncülük etti. Savaş sonrasında Sovyetler Birliği ile arası açılınca "soğuk savaş"ı başlattı. 1961'e kadar süren "soğuk savaş" döneminde, kurulmasını sağladığı çeşitli paktlarla sosyalist ülkelerin çevresinde bir bağlaşıklar kuşağı oluşturdu.

1961'de başkan seçilen J. F. Kennedy ve onun 1963'te öldürülmesinden sonra başkan olan L. B. Johnson zamanında, Küba krizine ve Vietnam Savaşı'nın sürmesine karşın, uluslararası ilişkilerde belli bir yumuşama oldu ve "soğuk savaş" terk edildi. 1968'de başkanlığa seçilen R. Nixon zamanında ABD ordusu Vietnam'dan çekildi. Çin Halk Cumhuriyeti ile ilişki kuruldu ve geliştirildi. "Watergate Olayı" olarak adlandırılan skandal nedeniyle 1974'te başkanlıktan ayrılan Nixon'un yerine sırasıyla Gerald Ford ve Jimmy Carter geçti. Oldukça sönük geçen bu dönemin en önemli olayı, Carter'ın başkanlığının son günlerinde meydana gelen Tahran ABD büyükelçiliği baskını oldu. 1981 yılında, sertlik yanlısı Reagan başkan seçildi. İki dönem başkanlığı sürdüren Reagan, yerini Ocak 1989 seçimlerinde George Bush'a bıraktı. Özellikle dış politika alanında birçok yeni girişimde bulunan Bush yönetimi döneminde Irak'ın Kuveyt'i işgal etmesiyle başlayan Körfez Savaşı (17 Ocak 1991) önemli bir dönemeç oldu. 2Kasım 1992'de yapılan seçimler sonucu Demokrat Parti adayı Bill Clinton, ABD başkanlığına getirildi. Bill Clinton, 1996'daki seçimde ikinci kez ABD başkanı seçildi.

MsXLabs & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen NeutralizeR; 20 Haziran 2016 21:19
asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
6 Mayıs 2011       Mesaj #20
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın

Amerikan Devrimi


13 İngiliz sömürgesinin bağımsızlıklarına kavuşmaları ve Birleşik Devletler'in kurulmasıyla sonuçlanan mücadele.

Amerika kıtasındaki İngiliz sömürgecileri zenginleşip bağımsızlaşırken, İngiltere, sömürgelerin yalnızca kendi çıkarları doğrultusunda davranmalarını, kral ve İngiliz Parlamentosu tarafından yönetilmelerini istiyordu. 1763 yılına kadar oldukça gevşek olan İngiliz denetimi, Fransa'nın "Yenidünya" topraklarında aldığı yenilgiden sonra yeniden kurulmak istendi; sömürgelere yeni vergiler konuldu. Appalaş Dağları'nın ötesine yerleşilmesi yasaklandı. Başkaldırmaya her an hazır olan koloniler, İngiltere ve Avrupa'daki demokrasi fikirlerinden de etkilenerek, İngiliz Parlamentosu'nda temsil edilmedikçe, vergi ödemeyeceklerini ilân ettiler. Direniş, Boston ve yöresinde yoğunlaştı. 1774 yılında ilk kıta konferansı toplandı. Savaş 1775'te Boston'da patlak verdi. Aynı yıl, George Washington, Kıta Ordusu'nun başına geçti. 1776'da İngilizler Boston'u boşaltmak zorunda kaldılar. Bu arada toplanan ikinci kıta kongresi, Thomas Paine'in fikirlerine dayanan "Bağımsızlık Bildirgesi"ni kabul etti. 1781 yılına değin süren savaş, İngilizlerin teslim olmasıyla sonuçlandı. Sonucu kesinleştiren Paris Antlaşması ise ancak 1783'te imzalandı. 1787'de kabul edilen anayasayla, Birleşik Devletler resmen kurulmuş oldu.

ABD'de Maryland eyaletinin ortakuzey kesiminde, Washington'nun 65 km kuzeydoğusunda büyük liman kenti. Chesapeake Körfezi'nin kuzeyinde, Patapsco Halicinde kurulmuş olan Baltimore limanı, yılda ortalama 30-35 milyon tonluk ticarî eşya trafiğiyle Amerika Birleşik Devletleri'nin üçüncü büyük limanıdır. Çevresinde birçok sanayi kurulmuş olduğu gibi, bilim ve kültür kuruluşlarına da sahiptir (John Hopkins Üniversitesi gibi). Nüfusu 702.975 (1997).

Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi & MsXLabs
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 20 Haziran 2016 00:17
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....

Benzer Konular

13 Kasım 2009 / KisukE UraharA Mimarlık
5 Haziran 2013 / The Unique X-Sözlük
16 Mayıs 2011 / ThinkerBeLL Taslak Konular
12 Mart 2013 / Jumong Mimarlık
19 Nisan 2011 / Daisy-BT Taslak Konular