Arama

Fenerbahçe Cumhuriyeti / 34 FB 1907 - Sayfa 6

Güncelleme: 10 Nisan 2020 Gösterim: 390.847 Cevap: 451
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Nisan 2006       Mesaj #51
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
spor Cumartesi günü Avni Aker'deki Trabzonspor-Fenerbahçe karşılaşması zirveye şekil verecek. Bu sezon hiç derbi kaybetme- yen Vahid Halilhodziç ile Christoph Daum arasındaki taktik düellosu da merakla bekleniyor.
F.Bahçe'nin G.Saray'ı yenmesiyle liderlik koltuğu el değiştirse de şampiyonun belirleneceği kritik bir üç hafta bizi bekliyor. Özellikle haftasonu Avni Aker Stadı'nda oynanacak Trabzonspor-F.Bahçe maçı zirvenin rengini ortaya çıkaracak. Bu önemli karşılaşmada dikkat çeken bir başka unsur ise Vahid Halilhodziç ile Christoph Daum'un mücadelesi olacak. Zira bu sezon Süper Lig'de iki teknik adamın da derbilerde bilekleri bükülmedi. Boşnak ve Alman çalıştırıcıların Karadeniz'deki taktik düellosunda testilerden biri kırılacak.
Sponsorlu Bağlantılar
UEFA Kupası'na katılma hesapları yapan Trabzonspor, aynı zamanda Fenerbahçe'den 1996'dan kalma rövanşı da almak istiyor. Şampiyonluk için mutlak kazanmak zorunda olan F.Bahçe ise liderliği sürdürmenin peşinde. F.Bahçe ve Trabzon'u yakından takip eden yazarlar Ömer Üründül ve Zeki Çol, her iki taraf için büyük önem taşıyan 90 dakikada galibiyeti ‘teknik adamların' getireceğini düşünüyor. Üründül, sahaya doğru 11'i çıkarması durumunda Daum'un son üç yıldır olduğu gibi Trabzon'dan yine galip ayrılacağını iddia ediyor. Halilhodziç'in kafasında Trabzon'u bitirdiğine inanan Zeki Çol ise, Boşnak çalıştırıcının istemesi halinde maçı kazanacağını söylüyor.
Daum, Trabzon karşısında 100. kez takımının başında Süper Lig maçına çıkmış olacak. Alman teknik adam, bu sezon Beşiktaş'ı 2-1, Galatasaray'ı 1-0 yenerken; Trabzonspor ile Kadıköy'de 2-2 berabere kalmıştı. Rövanşta Beşiktaş'la 2-2 sonuçlanan karşılaşma sonrası G.Saray'ı 4-0 mağlup etti.
Trabzonspor'un Galatasaray'a 4-1 yenildiği maçı tribünlerden izleyen Vahid Halilhodziç, takımın başında sahaya indiği Fenerbahçe maçında rakibini 2-2'lik skorla elinden kaçırmış, Beşiktaş'ı 1-0 yenmiş ve Galatasaray'la 1-1 berabere kalmıştı. Sezon sonu Bordo-Mavili takımda kalıp kalmayacağı konusunda henüz karar veremeyen Halilhodziç, ‘büyük maçların çalıştırıcısı' unvanını sürdürmek için Fenerbahçe'ye yenilmek istemiyor.
Trabzon avantajlı
F.Bahçe, 4-4-1-1 oynuyor. Bu dizilişte Nobre veya Semih tek adam oynar. Ama Nobre sakat. Şimdi Daum'un yapması gereken Semih'i oynatmak. Ancak Daum, tepkilerden çekindiği için orta sahadan birini kenara çekip Anelka’ya şans verecek. Dolayısıyla avantaj Trabzon’a geçecek.
ÖMER ÜRÜNDÜL
Spor yazarı

Fener bir adım önde Bireysel yetenekleri fazla olan F.Bahçe favori. UEFA'yı kovalayan Trabzonspor da çabuk pes etmeyecek. Her iki savunmanın da işi zor. Bol gollü maç bekliyorum. Beraberlik olacağını düşünmüyorum. F.Bahçe, oyunun kontrolünü deplasmanda olsa bile tutmayı başarırsa, maçı kazanır.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
29 Nisan 2006       Mesaj #52
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
fener F.Bahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, tribünde aleyhine bağıranları ve küfür edenleri Futbol Federasyonu’nun beslediğini iddia etti.
Yıldırım, “Olayları organize eden o yöneticiyi biliyorum. Her şeyden haberim var. Bunlar çirkin şeyler. Başkan Haluk Ulusoy bana haber gönderdi, bu ismi açıklamamam için araya ricacılar koydu. Onun isteği üzerine bu şahsın adını deşifre etmedim, sustum; ama İl Spor Güvenlik Kurulu'nda konuyu anlattım.” dedi.
Sponsorlu Bağlantılar
Futbol Federasyonu'ndan Süper Lig'deki rakipleri Galatasaray ve Beşiktaş'a kadar herkese meydan okuyan Yıldırım, “Bizi yıkmaya çalışsalar da başaramayacaklar. İki yıl içinde tamamlanarak Fenerbahçe'yi Avrupa'nın bir numaralı kulübü yapacak projem hazır.” dedi. Bugün piyasaya çıkan Futbol Extra Dergisi'ne çarpıcı açıklamalarda bulunan Yıldırım, Sarı-Lacivertlilerin geleceğiyle ilgili önemli planlarını da anlattı. “Hayata geçirmeye hazırlandığım projeyle birlikte kasamıza her yıl 400 milyon dolar girecek.” diyen Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti: “Şimdiden söylüyorum, 2010'da rakipsiz kalacağız. Avrupa'nın bir numaralı takımı Fenerbahçe olacak.” Verdikleri sözlerin maketlerde veya kağıtlarda kalmadığını kaydeden Yıldırım, Galatasaray'a taş atarak; “Biz ‘yaparız' dedik mi yaparız. Bu yıl 215 bin forma sattık. Seneye bu en az 500 bin olacak. 2010'da Fenerbahçe'nin üye sayısı inşallah 1 milyon.” dedi. Aziz Yıldırım, ayrıca Futbol Federasyonu'nun yabancı futbolcu kontenjanı konusundaki kararının Türk futboluna ihanet olduğunu savundu. Yıldırım, dünyada Arnavutluk ve Küba'nın dışında kapısını yabancılara kapatan ülke kalmadığını belirterek, “18 takımın 9 tanesi ‘serbest kalsın' görüşünde birleşirken, sen bunu uygulamazsan o zaman keyfi davranıyorsun demektir. Yabancıda sınırlama kalksaydı Kore veya Japonya'dan bir tane iyi bir futbolcu getirecektim. Kafayı kumdan çıkaralım. İngiltere, Fransa, Almanya gibi ülkelerin federasyon yöneticileri aptal, biz çok bilgiliyiz, öyle mi?” diye ağır konuştu.
‘Aksu olmasa, Beşiktaş bir gün bile ayakta duramaz’ F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Beşiktaş Kulübü’nün Murat Aksu sayesinde ayakta durduğunu söyledi. Yıldırım, "G.Saray ve Beşiktaş başkanlarıyla muhatap değilim. Bir şey gerektiğinde arkadaşlar görüşüyor. Bazen Murat Aksu'yla konuşuyorum. Murat iyi çocuktur. Zaten o olmazsa Beşiktaş yönetimi bir gün bile ayakta duramaz, yıkılır." şeklinde konuştu.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Nisan 2006       Mesaj #53
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
spor 4-0'lık Galatasaray galibiyetinden sonra Fenerbahçe, Hüseyin Avni Aker Stadı'nda ecel terleri döktü.
Bir ara yenik duruma düşen Sarı-Lacivertliler, liderliği kaybetti; aldı. Luciano ve Nobre'nin yokluğunda özellikle gol yollarında sıkıntılar yaşayan Kanarya, savunmada da rakibine birçok pozisyon verdi.
Oysa karşılaşmaya daha atak ve etkili başlayan Fenerbahçe, neredeyse 11 kişiyle savunma yapan Trabzonspor'un katı defans anlayışı karşısında oldukça zorlandı; ancak mücadelesinin mükafatını 90 dakika sonunda aldı. Bulduğu birçok gol pozisyonunu Anelka'nın olması gereken yerde bulunmamasından dolayı değerlendiremeyen Sarı-Lacivertliler'in imdadına orta sahada görev yapan Tuncay ve ikinci yarıda oyuna giren Semih yetişti. Önce gol yememeyi, bulduğu kontrataklarla da gol atmayı planlayan Bordo-Mavililer, amacına 35’te ulaştı. Bu dakikada Fatih Tekke'nin sağ kanattan ortaladığı topta Kanarya savunmasının bir anlık hatasını Polonyalı futbolcu Szymkowiak affetmedi. Kale önüne sızan Szymkowiak, adeta saçının uçlarıyla Rüştü'yü geçmeyi başardı: 1-0.
Alex'in gölgede kaldığı karşılaşmada Appiah ve Aurelio'yla ataklar geliştiren Fenerbahçe'yi durduran Stepanov'du.
Son devrede atılan goller ve zoraki kurtarılan üç puan bir ara 1996'daki galibiyet ve sonrasında gelen şampiyonluğu anımsattı. Yağmurun şiddetini artırmasıyla goller de birbiri ardına ağlara akmaya başladı.
55'te Tuncay Şanlı, sağ kanattan Deniz'in ortaladığı topu jeneriklik bir vuruşla Jefferson'un uzanmasının güç olduğu noktaya bıraktı: 1-1. 66'da ise ‘kurtarıcı veya altın yedek' denebilecek Semih, sahneye çıkarak Trabzon'daki bir avuç Fenerbahçe taraftarını yumak haline getirdi: 1-2. Genç futbolcunun gösterisi devam ediyordu; 79'da ise Alex'in pasörlüğünde kariyerinin en rahat gollerinden birine imza attı: 1-3.
80'de Fatih Tekke, akıl dolu bir vuruşla ve biraz da Rüştü'nün ikramıyla takımını hırslandırdı; 2-3. Ve Fenerbahçe, Teknik Direktör Christoph Daum'un 100. maçında galibiyete Semih'le uzanırken; üç puanı cebinde İstanbul'a liderliğini koruyarak döndü.
İlk maçtaki gibi sonucu yine hakem belirledi
Trabzonspor Teknik Direktörü Vahid Halilhodziç, maçtan sonra hakem Selçuk Dereli’ye yüklendi. Maçın sonucunda hakemin ve şansın etkili olduğunu belirten Boşnak çalıştırıcı, “Sonuçtan memnun değilim. Mağlubiyeti hak etmedik. Şanslı olan takım maçı kazandı. F.Bahçe yine hakem yardımı gördü. İlk maçta da hakem yardımı almışlardı. İki maçı da hakem tayin etti. Bence ikinci gol ofsayttı.” dedi. Bu arada Halilhodziç, Trabzonspor başında çıktığı dördüncü derbi maçta ilk kez yenilgi ile tanıştı. Öte yandan Fatih Tekke, Yattara’yı yedek bırakan Halilhodziç’i eleştirerek “Yattara bence oynamalıydı. Her maç 2-3 kişiyle hücum ediyoruz.” dedi.

‘Şansla birlikte galip gelmeyi başardık’,
Fenerbahçe Teknik Direktörü Daum, Trabzonspor karşısında alınan galibiyetle henüz birşey kazanmadıklarını, belirterek 3 puanı şansın yardımıyla aldıklarını söyledi. Maçın kırılma noktasının Trabzonspor'un art arda iki şutunun direkten döndüğü an olduğunu ifade eden Daum, “Şayet orada geriye düşmüş olsaydık, maçı kazanmak çok daha zor olurdu. Çünkü beraberlik bize yetmiyordu. İkinci yarıdaki performanstan memnunum. Şansla birlikte galip gelmeyi bildik.” dedi. Hakemin hatasız bir maç yönettiğini savunan Daum, “Bazen 'hakemle birlikte kazanıldı' görüşü ortaya atılabiliyor. Hakemin performansı da gayet iyiydi.” diye konuştu.

Maçtan sonra tatsız olaylar yaşandı
Fenerbahçeli taraftarlar maç çıkışında taş yağmuruna tutuldu. F.Bahçe taraftarlarını taşıyan otobüslerin camları taşlarla kırıldı. Polis ekipleri, olayları gaz bombası kullanarak yatıştırmaya çalışırken, her iki takımın taraftarları atılan taşlar ve kırılan camlarla yaralandı. Bu arada maç öncesi 3 otobüsle İstanbul’dan Trabzon’a gelen F.Bahçe taraftarları, yanlarında kesici alet, sopa ve taş bulundurduğu için emniyet güçleri tarafından Beşikdüzü ilçesinde bekletildi ve aynı otobüslerle geri gönderildi. Öte yandan, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ve yöneticiler, Avni Aker Stadı'ndan polis minibüsüne bindirilerek havaalanına ulaştırıldı.

Kanarya, Avni Aker’de geleneği bozmadı
1995-96 sezonunda Trabzonspor’u Avni Aker’de 2-1 yenerek şampiyonluk için büyük bir adım atan F.Bahçe, güçlü rakibini yine devirmeyi başardı. Sarı-Lacivertliler aynı zamanda ligde Trabzonspor ile oynadığı son 9 maçı kaybetmemiş oldu. Sarı-Kanaryalar, bu maçtan önceki son 9 karşılaşmada Trabzonspor’a karşı 7 galibiyet 2 beraberlik alırken 19 gol atıp 8 gol yedi. Fenerbahçe en son 2001/2002 sezonunda deplasmanda Trabzonspor’a 2-1 yenilmişti. Bu arada Fenerbahçe’nin başında dün gece 100. lig maçına çıkan Alman Teknik Direktör Christoph Daum, bu sezon hiçbir derbi maçta sahadan boynu bükük ayrılmamış oldu.

Semih Şentürk çifte sevinç yaşadı
Karşılaşmanın 56. dakikasında Selçuk’un yerine oyuna giren Semih, maça damgasını vurdu. Aynı zamanda 24. yaş gününü kutlayan genç futbolcu, attığı 2 golle takımını galibiyete taşıdı.
TRABZON: 2 - F.BAHÇE: 3

TRABZONSPOR: Jefferson 4, Fatih Akyel 5, Stepanov 7 (Dk. 68 Ferhat 3), Erdinç 4, Lee Young 5, Hüseyin 6, Szymkowiak 7, Adem 4 (Dk. 72 Yattara 5), Hasan 4 (Dk. 83 Ömer Rıza ?), Gökdeniz 5, Fatih Tekke 7.

FENERBAHÇE: Rüştü 4, Önder 6, Deniz 7, Servet 6, Ümit 7, Aurelio 7, Selçuk 4 (Dk. 56 Semih 8), Alex 6, Appiah 7, Tuncay 7 (Dk. 85 Serkan ?), Anelka 5, (Dk. 90+3 M. Yozgatlı ?)
GOLLER: Dk. 35 Szymkowiak, Dk. 80 Fatih Tekke / Dk. 55 Tuncay, Dk. 66 ve 79 Semih.

SARI KARTLAR: Deniz, Önder, Rüştü.

HAKEMLER: Selçuk Dereli, Adil Sinem, Ekrem Kan.

STAT: HÜSEYİN AVNİ AKER
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Nisan 2006       Mesaj #54
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yaklaşık bir yıllık ayrılıktan sonra sabahın erken saatlerinde Trabzon’dayım. Puslu bir hava karşılıyor beni. Hafif irkiliyorum ve derhal bir taksiye atıyorum kendimi.

Malum; Trabzon futbolla yaşayan bir şehir. Taksiciler ise apayrı bir birikim. Biraz polemik fena olmaz diye düşünüyorum. Futbolu sevmekten bahsediyorum. Aşırılıkların, husumetin, kavganın günah ilmiğini yöneticilerin ve medyanın boynuna doluyorum ve soruyorum: F.Bahçeli bir müşteri arabana binmek istese almayacak mısın? ‘Alırım tabii’ diyor ve ekliyor: “İlk müşterim F.Bahçeliydi.” Öyleyse diyorum, ‘Bizim hayatlarımız, işimizle, ailemizle, değerlerimizle yoğurulmuyor mu?’ Futbolu tiyatro gibi, sinema gibi farklı bir uğraş olarak yerli yerine oturtsak, onu bir hobiye taşısak Fenerbahçe-Galatasaray düşmanlığı veya Trabzonspor-Fenerbahçe düşmanlığı diye bir şey olur mu? Ve sen kazandığın halde alkışlayarak gönderemez misin Fenerbahçe’yi Avni Aker’den.”
Samimi bir tebessüm açıyor taksicinin yüzünde. ‘Haklısın abi. Ben de senin gibi düşünüyorum.’ İçim ferahlıyor. Anlaşılmış olmanın huzuruyla arabasından iniyorum. Ve şehrin, henüz sükunete teslim sokaklarının arasına karışıyorum.
***
Yağmura göz kırpan, gel de demeyen fazlaca serin, bahar akşamında başlayan Trabzon-F.Bahçe oyununun ilk dikkat çekici tarafı aşırı temkinlilikti. Sarı-Lacivertli takımda, Luciano ve Nobre’nin yokluğu Daum için ciddi handikaptı. Çünkü, Luciano aklı ve becerisiyle sahaya hükmeden bir savunma oyuncusu. Ve Nobre’nin rakip defans üzerindeki yıpratıcılığı bu maç için çok aranacak bir özellikti.
Bana göre Trabzonspor’un en büyük kozu ne Fatih ne de Gökteniz’di. Teknik Direktör Vahid Halilhodziç’ti. Maç kadrolarına göz attığımda bu gerçeği daha iyi gördüm. Boşnak hoca, Yattara’yı yedeğe çekmiş, onun yerine daha dirençli ve dinamik bir orta sahayı hedefleyerek Hasan’ı ilk on bire almıştı.
Karşılaşmanın ilk 45 dakikasında orta sahayı daraltarak rakibin yıldızlarını alan savunmasıyla etkisiz hale getirmeyi hedefleyen Vahid hoca, bu stratejisinde büyük ölçüde başarılı oldu. Alex, topla çok az buluşabildi. Aurelio, becerisini ve oyunu sürükleme özelliğini konuşturacak genişlikten mahrum kaldı. Keza Appiah da öyle. Anelka’nın pas ağı kesildi, Tuncay topa hasret kaldı. Daum, 20. dakikadan sonra Tuncay’ı sola, Anelka’yı sağa yolladı, yine olmadı. Sadece Gökdeniz’in savunma zaafını kullanarak zaman zaman soldan bindirmeler yapan Ümit Özat’ın isabetli ortaları, Daum’un erişebildiği taktik hedef olarak dikkat çekti.
Bu oyun anlayışı, tabii ki, Trabzonspor’un da hücum gücünü törpüledi. Bordo-Mavililer, geride çoğalamadılar, pozisyon bulmakta çok zorlandılar. Ancak, bazen bu tür kötü oyunlar, sürpriz gollere gebedir. Fatih’in ayağından çıkan orta Szymkowiak’ın kafa vuruşuyla gole dönüştüğünde ben bunu düşünüyordum. Trabzonspor’un adeta inadına atamadığı ikinci golden sonra, Tuncay’ın Manchester’a attığının benzerini andıran golü oyunun kaderini değiştirdi. F.Bahçe, psikolojik üstünlükle birlikte oyun hakimiyetini de ele geçirdi ve Daum’un Semih’i sahaya sürmesi, semeresini verdi. Sarı-Lacivertli takım Avni Aker’de 2-1 öne geçti. Trabzonspor’un yaşadığı şok süreciyle birlikte skor 3-1’e geldi. Sonrasında Fatih’in yaptığı klas vuruş Bordo-Mavilileri bir nebze olsun umutlandırdı; ancak Fenerbahçe gibi bir tecrübe ve kalitenin bundan sonra maçı bırakması düşünülemezdi. Sarı-Lacivertliler, Avni Aker’den altın değerinde üç puan çıkardılar.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Mayıs 2006       Mesaj #55
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
spor Trabzon engelini aşarak şampiyonluğa bir adım daha yaklaşan F.Bahçe, K.Erciyes ve Denizli’yi de yenerse tarihinde ilk kez üst üste 3 kez mutlu sona ulaşacak. Kanarya, Türkiye Kupası’nı da Beşiktaş’ın elinden alır- sa 23 yıl sonra çifte kupa için umutlanacak.

Bundan 23 yıl öncesiydi... Şimdi aramızda olmayan Branko Stankoviç'in yönettiği Fenerbahçe, Türkiye Ligi ve Türkiye Kupası'nı zirvede tamamlayarak büyük bir başarıya imza atmıştı. Selçuk Yula'nın Gol Kralı olduğu o sezon Sarı-Lacivertliler, fırtına gibi esmişti.
23 yıl sonra şimdi... Christoph Daum'un Fenerbahçe'si, Süper Lig’i ve Türkiye Kupası'nı zirvede tamamlanın eşiğinde. Daum ve futbolcularının bu büyük başarıyı egale etmesi için 3 maç yani 270 dakika kaldı. Sarı-Kanaryalar, çarşamba günü Beşiktaş'ı İzmir'de mağlup etmesi durumunda Türkiye Kupası'na uzanacak. Fenerbahçe, Süper Lig'de ise kalan iki maçını kazandığı takdirde, tam 23 yıl aradan sonra sezonu çifte kupayla kapatacak.
Bu büyük başarının önemini bilen Teknik Direktör Christoph Daum'un, izinleri iptal ederek; futbolcularına "Fenerbahçe tarihine geçmek istiyorsanız işte size fırsat. Elinizden geleni yaparak, önce Türkiye Kupası; sonra Süper Lig şampiyonluğunu yaşatın. Gücünüzü ispatladınız. Bunu başarabilirsiniz." gibi yüreklendirici ifadeler kullandığı bildirildi. Ayrıca 1973-74 ve 1974-75'i şampiyonlukla kapatan Waldir Didi, Fenerbahçe'yi üst üste iki kez mutlu sona ulaştırmıştı. Sarı-Lacivertli ekibi ilk şampiyon yapan Alman hoca olarak tarihe geçen Daum, Didi'nin bu rekoruna geçen yıl ortak olurken; sezon sonunda Sarı-Lacivertli takımı bir kez daha şampiyon yapıp bir başka rekora daha imza atacak.
Daum: En başarılı yılım
F.Bahçe Teknik Direktörü Christoph Daum, ‘Hiçbir takımda Fenerbahçe'deki kadar başarılı olmadığını' söyledi. Deneyimli çalıştırıcı, Trabzonspor galibiyetinden sonra kariyerinin en üstün performansını sergilediği itiraf etti. Bir dönem Alman Milli Takımı'nın başına getirilmesi gündeme gelen Daum, sezonu iki kupayla kapatması halinde kendini aşacağını açıkladı. Daha başarılı olacaklarını iddia eden Daum, "Mayıs'ı iki kupayla kapatalım. Seneye Avrupa'da daha üstün oynayacağız." şeklinde konuştu. Bu arada F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım, son dönemde Sarı-Lacivertli kulübe yönelik yapılan eleştiriler karşısında bugüne kadar gösterdikleri bilinçli duruşa devam edeceklerini belirterek, “Çünkü susmak da bazen bir erdemdir.'' dedi. Yıldırım, kulübün aylık dergisinin mayıs sayısındaki yazısında, F.Bahçe ile ilgili medyada yer alan bir dizi eleştirinin altında kulübe istediklerini yaptıramayanların ezikliği bulunduğunu ifade etti.
23 yıldır çifte kupaya hasret
Teknik Direktör Branko Stankoviç yönetiminde 1982-83 sezonunu şampiyon olarak bitiren F.Bahçe, finalde M. İdmanyurdu'nu eleyerek Türkiye Kupası'nı da müzesine götürmeyi başarmıştı. Sarı-Kanaryalar, 23 yıldan beri hem Türkiye Kupası'na hem de bir sezonu çifte kupayla kapatmaya hasret kaldı.
Kurtarıcı değilim; görevimi yaptım
Ç.Rize deplasmanıyla, Kadıköy’deki V.Manisaspor maçından sonra Trabzon karşısında da F.Bahçe'yi ipten alan Semih Şentürk, mütevazılığı elden bırakmıyor. Trabzon maçında 56. dakikada oyuna girmesine rağmen 2 kritik gole imza atan genç futbolcu, "Ben kurtarıcı değilim. Sadece görevimi yaptım." dedi. Çok uzun süreler şans bulamadığını hatırlatan Semih, "Yine de üzerime düşeni başardığım için sevinçliyim. Daum, ısınmaya gönderdiğinde oynayacağımı biliyordum. Gol atacağımı hissetmiştim. Oyuna girerken, beraberliği yakaladık. Ben de bir şeyler yapmalıydım. Galibiyeti getirebilecek miydim? Gol atacağımı hissetmiştim; ama ya oyunu kurtaramazsak. Allah'a şükür ikisini de başardım." diye konuştu. Sarı-Lacivertli takımın Brezilyalı yıldız futbolcusu Alex de Souza ise, Trabzonspor maçını unuttuklarını belirterek Türkiye Kupası'na kilitlendiklerini söyledi. Beşiktaş’la çarşamba günü zorlu bir final maçına çıkacaklarını kaydeden Sambacı futbolcu şöyle konuştu: "Maalesef geçtiğimiz sezon finalde Galatasaray'a yenilmiştik. Ama bu sefer gülen taraf biz olacağız. Beşiktaş'ı yenerek önce Türkiye Ku-pası'nı müzemize getireceğiz.” Spor Servisi
Kanarya, şampiyon gibi karşılandı
Süper Lig'de deplasmanda Trabzonspor'u 3-2 yenerek şampiyonluk yarışında önemli bir galibiyet alan F.Bahçe'yi, taraftarları İstanbul'da büyük bir coşkuyla karşıladı. Sarı-Lacivertli taraftarlar, maçın ardından Trabzon'dan özel bir uçakla İstanbul'a dönen sarı-lacivertli kafileye, Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı'nda karşılama organizasyonu düzenledi. Önceki gece havalimanına akın eden taraftarlar, oyuncular ve teknik heyet ile yöneticilere sevgi gösterisinde bulundu. Futbolcuların havalimanından çıktığı kapı önünde oluşan kalabalık, kafileyi görünce çılgına döndü. Taraftarların, sarılmak ve yakından görmek için futbolcuların üzerlerine akın etmesi nedeniyle izdiham oldu. Bu sırada güvenlik güçlerinin futbolcuların yolunu açmaya çalışmasına rağmen Sarı-Lacivertli kafile güçlükle otobüse binebildi. “İki kupayı getirin bize, canımızı verelim size” şeklinde uzun süre tempo tutan taraftarlar, futbolculardan Türkiye Kupası finalinde de başarılı bir sonuç istediler. Bu arada F.Bahçe, Beşiktaş ile İzmir’de yapacağı kupa final maçının hazırlıklarına başladı. İdmana Alex, Anelka ve Rüştü katılmazken yedek oyuncular çift kale maç yaptı.
asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
6 Mayıs 2006       Mesaj #56
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
Fenerbahçe bir sezonda hiç gol yemeden şampiyon olup bir DÜNYA REKOR'u kırdı. (1922-1923)
- Fenerbahçe tarihinde 83 kez resmi lig ve kupa şampiyonu olup en çok şampiyon olan takım olmuştur. Fenerbahçe'yi 75 şampiyonlukla Galatasaray izliyor.
- Fenerbahçe Resmi ve Resmi olmayan Kupalarla Türkiye'de en fazla Kupaya sahip olan takımdır. (Futbol: 124 kupa) Fenerbahçe Ayrıca Tüm Sporların toplam kupalarında da Türkiye'de en fazla kupaya sahip olan kulüptür.
- Fenerbahçe ayrıca tüm sporların toplam kupalarında da Türkiye'de en fazla kupaya sahip olan kulüptür.
- Fenerbahçe Türkiye Profesyonel 1. Futbol liginde ilk şampiyonluğu yaşayan takımdır.
- Fenerbahçe 1967 yılında Balkan Kupasını ilk kazanan Türk takımı oldu.
- Fenerbahçe 1967-1968 yılında tam 5 kupa birden kazanarak bir rekora imza attı. (Lig şampiyonluğu, Türkiye kupası, Cumhurbaşkanlığı, Spor-Toto ve Balkan kupası)
- Fenerbahçe ayrıca 1969-1970 sezonunda kalesinde sadece 6 gol görerek, çok büyük bir rekora daha imza attı.
- Fenerbahçe 1988-1989 Sezonunda Rakip Kalelere 36 maçta tam 103 gol göndererek Türkiye Liglerinde bir sezonda en fazla gol atan takım unvanına sahip oldu.
- En iyi performansa sahip olan takım. (1988-1989 sezonu 36 maçta, 29 galibiyet, 6 beraberlik, 1 mağlubiyet - Başarı ortalaması: %88.8)
- Futbolcusu bir maçta en çok gol atan takım. (Tanju Çolak, 6 gol, Fenerbahçe - Karşıyaka: 7-1, 1992-1993 sezonu, 14.hafta)
- Fenerbahçe 1996-1997 yıllarında ilk kez katıldığı şampiyonlar liginde, Kendi sahasında 40 Yıl (56 maç) hiç yenilmeyen İngiliz takımı Manchester United'i deplasmanda Boliç'in 78. dakikada attığı golle yenerek, AVRUPA REKOR'u kırdı.
- Türkiye'nin internette sayfaları bulunan ilk spor kulübümüzdür.
- Atatürk'ün, stadına büstünün konmasına izin verdiği tek kulübümüzdür.
- Aynı sezon A, B ve Genç Takımı yenilgisiz 3 İstanbul Şampiyonluğu birden kazanan tek kulübümüzdür. (1932-1933 Sezonu)
- Bir futbolcusu için jübile düzenleyen ilk kulübümüzdür. (Lefter Küçükandonyadis - 1964)
- Bir futbolcusu Dünya Karmasında oynayan ilk kulübümüzdür. (İsa Ertürk)
- Bir futbolcusu, yabancı bir milli takımı çalıştıran tek kulübümüzdür. (Koço Negroponti, Yunanistan)
- Atletizm'de uluslararası yarışmalar düzenleyen tek kulübümüzdür.
- Atletizm'de takım halinde yurtdışına çıkan tek kulübümüzdür. (Atina, 1951)
- Atletizm'de Avrupa Şampiyonu olan tek kulübümüzdür. (1993)
- Olimpiyat Oyunları'nd madalya kazanan tek Türk atletinin mensup olduğu kulüptür. (Ruhi Sarıalp)
- Bir spor dalında ülkemizi ilk kez takım halinde temsil eden kulubümüzdür. (1930 Balkan Tenis Şampiyonası)
- Uluslararası yarışmalarda birinci gelen ilk Türk kürekçisinin mensup olduğu kulüptür. (Tonguç Türsan, 1954) Msn Tongue
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....
virtuecat - avatarı
virtuecat
Ziyaretçi
6 Mayıs 2006       Mesaj #57
virtuecat - avatarı
Ziyaretçi
Bahiste "Derbi" Skandalı !
Almanya'nın resmi bahis şirketi ODDSET, bu haftasonu oynanacak olan Beşiktaş-Galatasaray derbi maçını listesine almadı! Bahis sitesi ODDSET, bu haftaya kadar oynanan maçlarda hem Fenerbahçemizin, hemde Galatasaray'ın maçlarına listesinde yer vermesine rağmen, bu haftasonu oynanacak olan derbi maçı bahis listesine almaması dikkat çekti. Yaşanan bu talihsiz olayı ülkemiz adına bir skandal olarak değerlendiriyor, bu skandala sebep olanları ayıpları ile başbaşa bırakıyoruz!

Böylesine önemli bir maçın liste dışı kalmasının akıllara gelen tek sebebi, sonucunun manüpülasyona açık olması, ilgili takımların etik değerler açısından güven vermemesidir!

Yediğini sadece bir yemekten ibaret sayıp, etik değerleri ayaklar altına alanlara bu ayıp ilelebet yeter!

05.05.2006 18:41

________________________________________________

İkinci Yemek Skandalı
Yer; İzmir’in Üçkuyular semti... Mekan; Derya restoran... Beşiktaşlı yöneticiler, Çarşı Grubu üyeleri hep birlikte yemekteler. Aynı mekanda biri daha var: Bülent Demirlek. Yani saatler sonra finali yönetecek hakem.

FANATİK ortaya çıkardı
Beşiktaş’ın 3-2’lik sonuçla şampiyonluğa ulaştığı Fortis Türkiye Kupası Finali öncesi şok bir gelişme yaşandığı ortaya çıktı. Merkez Hakem Kurulu’nun bu kritik sınava atadığı hakem Bülent Demirlek, karşılaşmadan bir gece önce Siyah-Beyazlı yöneticiler ve Çarşı Grubu Üyeleri ile aynı mekandaydı. İzmir’in Üçkuyular semtindeki Derya restoranda, Kara Kartallar’la aynı ortamda yemek yiyen Demirlek, çarşamba gecesi ise Atatürk Stadı’nda düdük çalıyordu.

Yıldırım zehir zemberek
Verdiği kararlarla eleştiri alan Demirlek konusunda, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın rahatsızlığı büyüktü. Yıldırım’ın, maç bittikten sonra soyunma odası koridorlarında hakemlere, “Başkanınızın verdiği işi çok iyi yaptınız. Tebrik ederim. Bunu unutmayacağım, bir kenara yazacağım ve hesabını bir gün mutlaka soracağım” dediği iddia edildi. Ancak Yıldırım'ın bu sözlerinin ne hakem, ne de gözlemci raporlarında olmaması dikkat çekti.

Kaynak: FANATİK GAZETESİ (5 Mayıs 2006)

05.05.2006 14:30
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
6 Mayıs 2006       Mesaj #58
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
TEK REİS FENERBAHÇE BAŞKANIDIR
Gerçek Fenerbahçe taraftarına buradan teşekkür ediyorum. Kombine alıyorlar, FENERIUM’dan bütün akrabalarına arkadaşlarına ürünler alıyorlar. Fenerbahçe Kulübü’ne maddi katkı sağlıyorlar. 5 senelik kombine alıyorlar. Ben istiyorum ki, oraya herkes aileleriyle gelsin, eşiyle dostuyla çocuğuya gelsin, orada FENERBAHÇE AİLESİ olsun.Fenerbahçe kimliği ve ailesi dışında bir topluluk olmasın. Tek olay Fenerbahçe ailesi olsun.Herkes pankartlarını assın, ama altına ismini yazmasın, reklamını yapmasın.Orada da Fenerbahçe ismi olsun. Ama bazıları var böyle değiller. Kendileri için varlar.
5 yıl evvel ben göreve geldiğimde de vardı. Açıklıyorum, ben hatta bunlara destek de oldum. Ama devlet bir yasa çıkardı. Bu yasaya uymak zorundayız. Bu yasadan sonra biz kulüpte bedava bileti kaldırdık. Geçmişte verdiğimiz bazı devlet kuruluşlarına bile bilet vermiyoruz artık. Hatta ve hatta engelli vatandaşlarımıza bile bedava veremiyoruz, bir yol uydurmaya çalışıyoruz.Tabii bunları yaparken, 22 bine yakın kombine aldı taraftarımız. Bunlar kendi içlerinde gruplar kurmuş. Bir sürü grup adı var, bunların hemen hemen hepsi arkadaş olarak bir araya gelmişler, Fenerbahçe’yi destekliyorlar.
Bedava bilet kesilince, otobüsler kaldırılınca bir ara tribunden kesildiler. Sonra ne oldu ?
Tam bunlar kesilirken, kendilerine sponsor buldular. Tekrar geliyorlar o sponsor yardımıyla. Pankart açıyorlar bana "sen kendini bil diyorlar, seni sev diyorlar", kendi kendilerine "bilmem ne reis" diye tezahürat yapıyorlar, maç öncesi dışarda ona buna turnikede numaralar yapıyorlar, biletlerini alıp maça giriyorlar.
virtuecat - avatarı
virtuecat
Ziyaretçi
8 Mayıs 2006       Mesaj #59
virtuecat - avatarı
Ziyaretçi
Takım Böyle Tutulur...!
Cezası sebebiyle bu akşam K.Erciyesspor karşısında seyircisiz oynamaya mahkum edilen takımımızı, taraftarlarımız yalnız bırakmadı! Gönülleri yasak dinlemeyen binlerce Sarı-Lacivert sevdalısı öğlen saatlerinden itibaren Kadıköy'e akın etmeye başladı. Ellerinde bayrakları, üstlerinde formaları ile sevdalarını yalnız bırakmayan taraftarlarımız, takımımız stada geldiğinde meşaleler ve tezahüratlar eşliğinde sevgi gösterilerinde bulundu. Maçın başlaması ile birlikte desteklerini stad dışından sürdüren binlerce taraftarımızın sesleri ekranlara kadar ulaştı! Attığımız gollere sevinen taraftarlarımız, tezahüratlarıyla maç boyunca takımımıza destek verdi!

Daha önce Salı pazarına kurulacak dev ekranda maçı izlemeyi düşünen taraftarlarımıza Valilikten engel çıktı. Çıkan söylentilere göre bu engelin arkasında İçişleri Bakanı'nın oğlu olduğu söyleniyor!

İşte muhteşem taraftarımızın muhteşem görüntüleri...!


fb kerciyesmaconcesi 001

fb kerciyesmaconcesi 002


fb kerciyesmaconcesi 003

fb kerciyesmaconcesi 004

fb kerciyesmaconcesi 005

fb kerciyesmaconcesi 006

fb kerciyesmaconcesi 007

fb kerciyesmaconcesi 008

fb kerciyesmaconcesi 009

fb kerciyesmaconcesi 010


NOT: artık federasyon seyircisiz mac oynatma cezasını deıstırır (statlara seyirci alınmayacak+ÇEVRESİNEDE)
Banana Banana Banana Banana Banana Banana
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
8 Mayıs 2006       Mesaj #60
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
fb


F.Bahçe, cezası sebebiyle seyircisiz oynadığı maçta K.Erciyes’i 4-2 mağlup etti. G.Saray’ın da kazanması sebebiyle Kadıköy’de şampiyonluk turu atamayan Sarı-Lacivertliler, önümüzdeki hafta Denizli deplasmanında kazanırsa üst üste 3. kez mutlu sona ulaşacak.
function galeri() { window.open('http://www.zaman.com.tr/extentions/haberinfotografi/2006-05-07-galatasaray-besiktas-fenerbahce-kayseri/index.php','10x10','toolbar=no,status=no,scrollbars=no,location=no,menubar= no,directories=no,width=545,height=425')}

Kadıköy’de boş koltuklara oynayan Fenerbahçe şampiyonluk getirebilecek mahiyetteki maça adapte olmakta bir hayli zorlandı. Taraftarından yoksun Sarı-Lacivertliler birçok pozisyonda bocalarken 90 dakika sonunda üç puanı kurtarmayı bildi. Erciyesspor karşısında bolca pas ve kademe hatası yapan Kanarya 90 dakika içinde bir ara Avrupa yakasından gelen müjdeli haberle de şampiyonluğu tattı. Alışkanlıklar kötü bir şey, bazen gülünç olabiliyor. Mesela dünkü karşılaşmada futbolcuların polis kalkanlarıyla kimlerden korunduğu, ‘merdivenler boş bırakılmazsa kulübümüz yüklü miktarda para cezası alabilecektir’ anonsunun kimin için yapıldığı ve futbolcuların seremonide şeref tribününden sonra tam arkadaki maraton koltuklarında kimi selamladıkları soru işaretiydi. Karşılaşma boyunca Şükrü Saracoğlu’nu çevreleyen taraftarların futbolcuları görmemesine rağmen hiç bitmeyen tezahüratları görmeyen bir insanın yaşama sevinci gibiydi. Buruk ama azimli fotoğraftı. Yeşil zemine dönersek 15’te Alex ağları erken tartarak ‘her şey çok kolay olacak dese de ilerleyen dakikalar stresli geçecekti. Mehmet’in iki karşı karşıya harcadığı gol fırsatı, tepkisizliği ile bilinen pasör Alex’i dahi çıldırttı. 20’de Devran, Rüştü, Önder, Luciano’yu aynı anda geçerek oyuna eşitliği getirirken ‘Sarı-Lacivert’ ayaklarda da gerginlik baş gösterdi. Alex’in ikazıyla 11’e alınan Semih, rakip savunmayı bir hayli tahrip etti. Ancak arkadaşları oyunda değildi. İlk yarıda genç futbolcunun yanı sıra sadece Appiah, hareketliydi. 37’de Alex’in ortasını çıkaran savunma Appiah’a asist yaptı. Son devrenin başında dakikalar 51’i gösterdiğinde Appiah yine sahne aldı. 55’te Selçuk, Alex’in yardımıyla golle tanıştı. Bir dakika sonra Cenk kendisi için teselli golünü attı. Bu skorla karşılaşma sona ererken Dolmabahçe’de oyun Fenerbahçe’nin istemediği şekilde gerçekleşirken kutlamalar ertelendi.
Daum: Kalan 3 puanı Denizli’den alacağız
F.Bahçe Teknik Direktörü Daum, kalan son üç puanı Denizli'den alarak şampiyon olacaklarını söyledi. Alman çalıştırıcı, maçtan sonra oyuncularını tebrik ederek, “Taraftarsız oynanan bu tip maçlar çok zorlu maçlardır. Şimdi galibiyet hedefiyle Denizlispor deplasmanına gideceğiz.'' dedi. Bu arada G.Saray ile sezon içinde oynadığı 2 lig maçını da kazanan F.Bahçe, ikili averajda üstün. Son hafta puan eşitliği halinde Sarı-Lacivertli ekip ligdeki 17. şampiyonluğuna ulaşacak. Ligin geride kalan 47 sezonunda şampiyonlar 3 kez averajla belli olurken, “3 Büyükler'' 1'er kez averajla mutlu sona ulaştı. 1984-85'te F.Bahçe, 1985-86'da Beşiktaş, 1992-93 sezonunda ise G.Saray averajla şampiyonluğu kucaklamıştı.
F.BAHÇE: 4 - K.ERCİYES: 2
FENERBAHÇE: Rüştü 4, Deniz 5 (Dk. 46 Serkan 4), Önder 5, Luciano 5, Ümit 6, Mehmet 5, Selçuk 6, Appiah 8, Anelka 5 (Dk. 90 Servet ?), Alex 8, Semih 6 (Dk. 56 Tuncay 5)
KAYSERİ ERCİYESSPOR: Fadhel 4, Gökhan 3, Bouazizi 4, Şenol 3 (Dk. 60 Murat 4), İlkem 4, İlhan 3, Devran 5 (Dk. 60 Ömer Közen 3), Emre 4, Timuçin 6, Agali 5, Cenk 6, (Dk. 80 Güven ?)
GOLLER: Dk. 15 Alex, Dk. 37 ve 51 Appiah, Dk. 55 Selçuk / Dk. 20 Devran, Dk. 56 Cenk HAKEMLER: Yunus Yıldırım, Mustafa Emre Eyisoy, Serkan Akarca STAT: Şükrü Saracoğlu

Benzer Konular

31 Temmuz 2013 / PiSiK0PATR Tarih
19 Mayıs 2011 / Kral_Aslan Tarih
30 Nisan 2011 / thedoctor_611 Tarih
25 Haziran 2011 / Misafir Tarih
2 Ocak 2013 / _Yağmur_ Taslak Konular