Arama

Sezaryen (Sezaryenle Doğum)

Güncelleme: 18 Haziran 2013 Gösterim: 5.839 Cevap: 3
HerHangiBiri - avatarı
HerHangiBiri
Ziyaretçi
18 Kasım 2008       Mesaj #1
HerHangiBiri - avatarı
Ziyaretçi
Sezaryenle Doğum

Sezaryanla doğum bebegin anne karnından uterus(rahim) açilarak çıkartılmasıdır. Annenin ve bebegin sağlığını tehdit eden her durumda veya vajinal yolla doğumun imkansız olduğu durumlarda sezaryan ile doğum yapılır.
Sponsorlu Bağlantılar

Sezaryen bir batın ameliyatıdır. Batın cildine yapılan bir kesi ile batın katları açılır, batın boşluğuna girilerek rahime yapılan bir kesi ile bebek doğurtulur. Plasenta alınır ve kesilmiş olan dokular kademe kademe onarılır. Anneye genel anestezi veya epidural anestezi (bilinç açık olarak sadece belden aşağı kısmın ağrı duyusunun yok edilmesi) ile uygulanabilir.

Sezaryan doğum ameliyatı dünyanın bilinen en eski ameliyatlardandır. Tıbbın ve teknolojinin de ilerlemesi ile sezaryan ameliyat teknikleride daha çok gelişmiştir. Ameliyatların mikropsuz koşullarda yapılması, kan verilebilmesi, kuvvetli mikrop kırıcı ilaçlar, modern cerrahi malzeme ve genel anestezi vermeden belden yapılan uyuşturma sayesinde ameliyatın tehlikesi daha aza indirilmis, nerdeyse normal doğum kadar tehlikesiz olmuştur.

Normal koşullarda sezaryan doğum ameliyati 45 dakika kadar sürer. Bebek ameliyat başladıktan 10 dakika sonra çıkarılır daha sonra kesilen katlar dikilir.

Kan kaybı, enfeksiyon riski, anesteziye bağlı komplikasyonlar, damarlarda kan pıhtısı veya amnios sıvısının oluşturacağı tıkanıklık gibi ölümcül olabilen komplikasyonlar normal vaginal doğuma göre daha sık görülür. Normal doğum eğer zor ve uzun bir sürede gerçekleşmiş ise, doğum sonrası kanama veya geç dönemde haznede bolluk ve öksürünce idrar kaçırma şikayeti gelişebilir. Genellikle doğumda dikiş bu zorlanmayı önlemek için yapılır. Sorun kalıcı olursa küçük bir operasyonla düzeltilir.

İlk bebeğin ters (poposu ile) geliyor olması, bebeğin anne karnında yan duruşu, plasentanın önde oluşu, plasentanın erken (bebeğin doğumundan önce) ayrılması, kordonun bebeğin başının önünde olması, bebeğin suyunun ileri derecede azalması (doğum sırasında bu bebekler sıkıntıya girebilirler), üçüz gebelik, ikiz gebelikte ilk bebeğin poposunun önde olması, iri bebek (bebeğin omzunun doğurtulması sırasında sorun yaşanabilir ve köprücük kemiği ve boyun sinirleri zedelenebilir) annenin kemik yapısının dar olması(bunun için değerlendirme gebeliğin son ayı ve hatta mümkünse doğum eylemi başladıktan sonra yapılmalıdır), bel fıtığı, kalp hastalığı, yüksek tansiyon gibi annenin ıkınmasının sakıncalı olduğu durumlar, annede genital bölgede herpes (uçuk) ve HPV gibi virütik enfeksiyon durumunda, anne vajinayı daraltıcı operasyon, sezaryen veya myom operasyonu geçirmiş ise sezaryen tercih edilir. Ayrıca doğum eylemi başladıktan sonra da bebeğin kordonunun vajinaya inmesi, bebeğin kalp atışlarının azalması, doğum eyleminin ilerlememesi, suyu önceden gelmiş olan gebelerde bu sürenin 24 saati aşması durumunda sezaryen tercih edilir.

Ülkemizde, özellikle son senelerde hastanelerdeki isteğe bağlı sezaryen oranları gün geçtikçe artmaktadır. Burada herhangi bir tıbbi gereklilik olmaksızın, anne-baba adaylarının tercihleriyle, bebek gününü doldurduktan sonra (38. hafta sonrası), kararlaştırılan bir günde sezaryenin uygulanmaktadır.

İsteğe bağlı sezaryenlerde en sık karşılaşılan neden anne adayının normal doğumdan korkması, uzun sürebilecek olan eylemi çekmek istememesi, bebeğini en ufak bir risk altına sokmak istememesi ile normal doğumun uzun dönem sonrası olumsuz etkilerinden (rahim ve mesane sarkmaları gibi) kaçınma isteğidir.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Ekim 2009       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
SEZERYAN NEDİR?hastane baslik sag

Sponsorlu Bağlantılar
Sezaryanla doğum bebegin anne karnından uterus açilarak çıkartılmasıdır. Annenin ve bebegin sağlığını tehdit eden her durumda veya vajinal yolla doğumun imkansız olduğu durumlarda sezaryan ile doğum yapılır.


Sezaryan doğum ameliyatı dünyanın bilinen en eski ameliyatlardandır. Tıbbın ve teknolojinin de ilerlemesi ile sezaryan ameliyat teknikleride daha çok gelişmiştir. Ameliyatların mikropsuz koşullarda yapılması, kan verilebilmesi, kuvvetli mikrop kırıcı ilaçlar, modern cerrahi malzeme ve genel anestezi vermeden belden yapılan uyuşturma sayesinde ameliyatın tehlikesi daha aza indirilmis, nerdeyse normal doğum kadar tehlikesiz olmuştur.
Normal koşullarda sezaryan doğum ameliyati 45 dakika kadar sürer. Bebek ameliyat başladıktan 10 dakika sonra çıkarılır daha sonra kesilen katlar dikilir. Bebege ulaşmak için ciltten başlayarak 8 kat tabaka kesilmekte ve daha sonra tekrar dikilmektedir.

Bu tabakalari siraliyacak olursak: sez2
  • Cilt,
  • Cilt altı yağ dokusu,
  • Kasların koruyucu kılıfı,
  • Kas tabakası,
  • Karın iç zarı,
  • Uterus zarı,
  • Uterus kası,
  • Amnion zarıdır.
Sezeryan gerektiren durumlar:

Sezaryan ile doğum kararı gebelik muayeneleri sırasında verilebileceği gibi, doğumu indüksiyon (suni sancı) ile başlatma girişimi başarısız olduğunda, veya doğum başladıktan sonra da verilebilir. Bebeğin vücudu çıkana kadar herhangi bir dönemde normal doğumdan vazgeçilerek bebeğin sezaryan ile doğması kararı verilebilir!


1- Fetal Distres: Sezaryan kararı en sık doğum başladıktan sonra doğumun ilerlememesi ve fetal distres geliştiği durumlarda verilmektedir.


2-Placenta Previa

ppPlasentanın serviksi tümüyle veya kısmen kapatmasıdır. Kısmi kapatma durumlarında doğum esnasında serviks açılırken çok kanama olabileceğinden, tümüyle kapatma durumunda ise bebek hiçbir şekilde kanala giremeyeceğinden doğum mutlaka sezaryanla gerçekleştirilir.
Tanı 36. gebelik haftasından sonra yapılan ultrason incelemesiyle konur. Bazı gebelerde gebeliğin erken dönemlerinde yapılan ultrasonlarda plasentanın servikse yakın yerleştiği, bazen de serviksi tümüyle kapattığı gözlenebilir. Bu dönemlerde sezaryan kararının hemen verilmesi doğru değildir, zira gebeliğin sonlarına doğru (36. gebelik haftasına kadar) plasenta uterusun büyümesiyle yukarı çıkarak normal yerleşimine ulaşabilir.



3-Bebeğin "ters" veya "yan" durması
sez3

Fetuslar gebeliğin erken dönemlerinde sıklıkla yan veya makat pozisyonunda (baş yukarıda) dururlar ve pozisyonlarını sık sık değiştirirler. Belli bir gebelik haftasından sonra, özellikle de 36. gebelik haftasından sonra bebek yeri daraldığından pozisyonunu değiştirmesi zorlaşır. 36. gebelik haftasından sonra bebeğin uterus içinde enlemesine durması sezaryan için mutlak bir neden teşkil eder. Makat (baş yukarı) ile gelen fetusların dikkatli bir inceleme sonrasında vajinal doğumuna izin verilebilir. Fakat önde gelen kısım (yani doğum kanalına ilk giren kısım) ayak ise doğum mutlaka sezaryan ile gerçekleştirilir. İlk doğumunu yapacak anne adaylarında makat (baş yukarı) gelişi ile doğum mümkün olmakla beraber bebeğin doğumu esnasında oluşabilecek muhtemel riskler yüzünden sezaryan ile doğum sıklıkla uygulanmaktadır.


4-İri bebek

Doğumu yakın olan bir bebeğin ultrason ve klinik incelemelerle 4500 gr'dan daha ağır olduğunun saptanması durumunda sezaryan ile doğum tercih edilir. Ortalama bir boyda ve kiloda olan bir anne adayında iri bebekte doğum birinci veya ikinci evresinde anne adayı veya bebekte istenmeyen bazı durumlar oluşabilir. Bunlar arasında en sık görülenler doğumun ilerlememesi ve ikinci evrenin sonunda omuz takılmasıdır. Bu risklerin gerçekleşmesini önlemek için sezaryanla doğum tercih edilebilir.


5-Pelvis Darlığı (çatı darlığı)

Bu duruma genellikle anne adayının çocukluk çağında geçirdiği ve kemik pelvis yapısını bozan hastalıklarda rastlanır. Tereddütlü durumlarda antenatal dönemde yapılan dikkatli bir pelvik muayene ile tanı koyulur. Pelvis yapısı uterus (rahim) içindeki bebeği doğurmaya uygun değilse sezaryan ile doğum kararı verilir.


6-Herpes Simpleks Enfeksiyonu

Herpes simpleks virüsü (HSV) enfeksiyonunun bulaştırıcılığının devam ettiği dönemde anneden bebeğe doğum esnasında virüs bulaşma riski vardır. HSV bebekte ciddi santral sinir sistemi enfeksiyonuna sebep olabileceğinden doğum sezaryan ile gerçekleştirilir. Fakat bazen sezaryan bile bulaşmayı engelleyemeyebilir.


7-Daha önce sezaryanla doğum yapmış olanlar
8-Doğum kanalını tıkayan myomlar veya kanalda yer alan diğer kitleler

Doğum kanalına yerleşmiş büyük miyomlar veya diğer kitleler, nadiren de perinede yer alan HPV enfeksiyonuna bağlı büyük kondilom lezyonları bebeğin kanaldan geçişine ve doğumuna engel teşkil edebilir.


9-Anne adayının doğumun ikinci evresinde ıkınmasının sakıncalı olduğu durumlar

Bazı kalp ve beyin hastalıkları olan anne adaylarında kafa ve karın içi basıncını artıran ıkınmalar sakınca teşkil eder. Bu durumda anne adayı hastalığın uzmanı ile konsulte edildikten sonra doğum sezaryan ile gerçekleştirilir.


10-Bebekteki bazı anomaliler

Bebekte yaşamla bağdaşan fakat doğum kanalından geçişi engelleyecek omfalosel, hidrosefali gibi fiziksel kusurlarda sezaryan tercih edilir. Doğan bebeğe ilgili uzman doktor tarafından kısa zamanda müdahale yapılır.


11-Diğer durumlar

Yukarıda sayılanlar daha doğum başlamadan önce sezaryan kararı verilen durumların tümüne yakınını kapsar. Bunun dışında bebekle veya anne adayıyla ilgili gebeliğin seyrininde sezaryan kararı verilen nadir durumlar da mevcuttur.
Vajinismus (vajina girişinin kasılarak penisin girişine izin vermemesi - Bu durum vajinal muayene ile doğumun takibi imkansız kılacağından sezaryan için bir sebep teşkil eder) bunlardan biridir. Tedaviye dirençli vajinismus olgularında son çare olarak sezaryana başvurulur. Vajinismus dışında anne adayında normal doğumu engelleyecek psikiyatrik bozukluklar, anne adayının normal doğumdan çok korkması ve ikna edilememesi sezaryan ile doğum kararı verilmesinde etkili olur.
Diğer bir grup elektif sezaryan ise, kesin ve bilimsel bir gerekçe olmamasına karşın doktorların bebek sağlığı için daha uygun olacağı hissini taşımalarıyla uygulanan sezaryanlardır. Uzun süren bir "kısırlık" döneminden sonra IVF (tüp bebek) veya diğer yöntemlerle gebe kalan, daha önceden çok sayıda düşük veya erken doğum kayıpları sebebiyle çocuk sahibi olamayan, daha önce gebelik veya doğum esnasında bir veya daha fazla sayıda bebeğini kaybeden anne adaylarına çoğunlukla sezaryan ile doğum önerilmekte ve bu öneri anne adayı tarafından da genelde olumlu karşılanmaktadır. Burada temel düşünce anestezi ve sezaryanın anne adayına getirdiği riskin normal doğumdan çok daha fazla olduğunun bilinmesi, fakat zorluklar sonunda elde edilen bebeğin canlı doğmasının garanti altına alınması için bu risklerin kabullenmesidir. Riskli olmayan bir gebelikte büyük oranda vajinal yoldan doğum anne ve bebek için en uygun olanıdır.
Sezaryan ile doğumun elbetteki çok önemli avantajları vardır: Plasenta previa olgularında vajinal yoldan doğum girişimini anne ve bebek için ölümle sonuçlanması mutlaktır ve bu durumda uygulanan sezaryan hayat kurtarıcıdır. Bu konuda kimsenin bir yorum yapması söz konusu değildir. Üzerinde durulması gereken konu vajinal yoldan doğması mümkün olan bebeğin sezaryan ile doğurtulmasında bebek sağlığını korumada olumlu etkisi olup olmadığının tam bilinmemesidir.
Böyle durumlarda da sezaryan önemli avantajlar sağlayabilir: bebek her türlü yoğun bakım şartları hazırlandıktan ve gerekli koşullar yerine getirildikten sonra sezaryan ile planlı bir şekilde doğurtulur. Vajinal doğumda ise doğum şartların tam uygun olmadığı beklenmedik bir zamanda olabilir. Sezaryanda bebek olgun olduktan hemen sonra (39. haftada) doğurtulur. Doğum başlaması beklendiğinde ise gebelik süresi 42. haftaya kadar uzayabilir. Bu ek 3 hafta içerisinde bebek beklenmedik bir şekilde ölebilir. Bu sayılan durumlar çok nadir rastlanan durumlardır. O yüzden sezaryan yalnızca kesinlikle gerekli olan durumlarda (previa gibi) uygulanmalıdır. Kesin gerekli olmayan durumlarda ise anne adayları ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanının doğum şekli konusundaki hissi ve tecrübeleri doğum şekline karar verilmesi konusunda ön plana alınmalıdır.
Sezaryan aşırı ve gereksiz yere yapıldığında normal sürecin tersine gidildiğinden kitlesel düzeyde bakıldığında anne ve bebek hayatına olumsuz etkide bulunması kaçınılmazdır.


12-Elektif sezaryan uygulanması

Doğumu sezaryanla gerçekleştirme kararı daha doğum başlamadan önce, antenatal incelemelerin herhangi birinde verilebilir. Elektif (acil olmayan) sezaryan adını alan ve randevu verilerek gerçekleştirilen bu uygulama aşağıdaki durumlarda tercih edilir.
Sezaryan ile doğumu elektif olarak gerçekleştirmek için anne adayının gebelik haftası kesin olarak belirlenmiş olmalıdır. Diabet gibi bebeğin akciğerlerinin geç olgunlaştığı durumlar hariç, 39. gebelik haftasından sonra bebek olgunlaşmış kabul edilir. Bu sebeple elektif sezaryan sıklıkla 39. gebelik haftası içinde uygulanır. Gebelik haftasının kesin olarak belli olmadığı durumlarda nadir de olsa akciğerleri olgunlaşmamış prematüre bir bebek doğurtulma riski vardır.
13-Gebeliğin seyrinde bazen doğumun başlamamasına rağmen acil sezaryan kararı verilen durumlar da vardır.
Bunlar genellikle beklenmedik durumlardır. Bebeğin kalp seslerinin bozulmuş olması ve fetal distres ortaya çıkması, ablatio gelişmesi (plasentanın erken ayrılması) veya nadiren suların gelmesi esnasında kordonun sarkması durumunda doğum başlamadan acil sezaryan uygulanır.
14-Doğumun başlatılma girişimlerinin başarısız olması (başarısız indüksiyon girişimi) durumunda sezaryan kararı verilmesi
Beklenen doğumun başlamadığı durumlarda anne adayına serviksi olgunlaştıran ilaçlar ve suni sancı verilir. Buna indüksiyon adı verilir. İndüksiyon doğumu başlatmada başarısız olursa sezaryanla doğum gerçekleştirilir. İndüksiyon en sık miad geçmesinde uygulanır. Anne hayatının veya bebek hayatının tehlikede olduğu durumlarda da (ağır preeklampsi ve fetal distres gibi) fetus miadında olmasa bile indüksiyonla doğum başlatılmaya çalışılır.


Sezeryan Nasıl Yapılır?


Sezaryen ameliyathanede yapılan cerrahi bir müdahaledir.
Önce bebeğin alınacağı bölgenin tüyleri traş edilir.
Lavman yapılır.
Üzerinizdeki herşeyi çıkarıp ameliyat önlüğü giydirilir.
Sedye ile ameliyathaneye alınırsınız.
İçeride müdahalenin yapılacağı yere yatırılırsınız ve biraz sohbet edersiniz, bu heyecanı yatıştırmak için yapılan zarif bir davranıştır.
Anestezi yapılır ve siz artık hiçbirşey duymazsınız.
Doktor karın derisini dezenfekte eder ve cerrahi müdahele ile bebeğiniz dünyaya gelir.
Toplam süre 45-60 dk sürer.


Sezeryan Neden Tercih Ediliyor ?

Sezaryen ile doğumun tarihi belirlidir, ne zaman ne yapılacağı bilinir.
Günümüzde artık teknik ve anestezi çok ilerlemiştir ve cerrahi müdaheleden korkulacak bir durum yoktur.
Estetik bir sakınca söz konusu değildir çünkü kesme işlemi pubis tüylerinin altında , aşağıda ve enlemesine yapılır.
Normal doğum sancısının anne adaylarını korkutması. Sezaryen ile doğum sancısı çekilmez.
Normal doğum sırasında apış arasında olabilen yırtılma veya hekimin gerekli gördüğü için yaptığı yarma işlemi sezaryende olmaz.


Sezeryandan Sonra


Müdahaleden birkaç saat sonra kendinize gelirsiniz.
Ve hemen görmeniz için bebek yanınıza getirilir. Daha sonra dokuz ay boyunca merak ettiğimiz minik bebeğinizi ilk kez emzirirsiniz. SEZARYEN EMZİRMEYİ ENGELLEMEZ.
Ağrılarınız varsa PCA aleti ile vücudunuza belli bir dozu aşmayacak şekilde, ağrı duyduğunuz vakit ağrı kesici verebilirsiniz. Bu yöntemle ameliyat sonrası çekilen ağrılar tamamıyla ortadan kaldırılabilir.


İlk gün bir şeyler yemek ve içmek yasaktır.
İlk günün akşamında hemşire sizi küçük bir yürüyüşe çıkarır. Odanın içinde yapılan bir yürüyüştür bu . Şunu unutmayın ki ne kadar çok hareket ederseniz o kadar çabuk iyileşirsiniz. Tabii bu ilk yürüyüş ve sonrakiler acı verecektir ama bu söylendiği kadar dayanılmaz değildir.
İkinci gün sadece sıvı yiyecekler alabilirsiniz.
Üçüncü gün istediğiniz her şeyi yiyebilirsiniz ve artık eve dönme zamanı gelmiştir...
Normal doğuma oranla iyileşme süresi biraz daha uzundur fakat 3-4 hafta sonra tamamen iyileşmiş olacaksınız.


Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
10 Ekim 2012       Mesaj #3
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Sezaryen (Sezaryenle Doğum)
MsXLabs.Org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi

Doğumun riskli olduğu durumlarda uygulanan bir tür ameliyat. Bu ameliyatta doğurmak üzere ya da doğumu gecikmiş olan gebe kadının karnının alt tarafından dikey olarak inilerek dölyatağının ön çeperi açılır. Sözcük, Lâtince "caedere" (kesmek) sözünden türetilmiştir. Romalılar ana karnından ameliyatla alınan çocuklara "caesar" derlerdi. Eskiden yalnızca doğum sırasında ölen kadınlara uygulanan sezaryen günümüzde yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu ameliyata, normal doğum yapamayan kadınlarda başvurulur. Anormal doğumun, annenin leğen bölgesinin çok dar olması, dölyatağında ya da leğende ur bulunması, dölyatağının yırtılması, dölütün aşırı derecede büyük olması gibi çok çeşitli nedenleri olabilir.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Sen sadece aynasin...
AndThe_BlackSky - avatarı
AndThe_BlackSky
VIP VIP Üye
18 Haziran 2013       Mesaj #4
AndThe_BlackSky - avatarı
VIP VIP Üye
Sezaryen Hangi Durumlarda Tercih Edilmeli?
MsXLabs.org

89c087c06c365454 400x300

Sezaryenin sadece riskli durumlarda tercih edilmesi gerektiğini belirten Dr. Senai Aksoy, hangi durumlarda normal doğumun yapılamayacağı hakkında merak edilenleri cevapladı.

Normal doğum hangi durumlarda tercih edilmemeli?


İlk bebeğin ters geliyor olması, bebeğin anne karnında yan duruşu, plasentanın önde oluşu, plasentanın erken ayrılması, kordonun bebeğin başının önünde olması, bebeğin suyunun ileri derecede azalması, üçüz gebelik, ikiz gebelikte ilk bebeğin poposunun önde olması, annenin kemik yapısının dar olması, annenin bel fıtığı, kalp hastalığı, yüksek tansiyon gibi ıkınmasının mahsurlu olduğu durumlar, annede genital bölgede herpes (uçuk) ve HPV gibi virütik enfeksiyon durumunun bulunması gibi durumlarda sezaryen tercih edilir.

Sezaryenin tehlikeleri nelerdir?


Sezaryenle doğan bebeklerde ilk günlerde soluk alıp vermede sorun yaşanabiliyor. Bebek anne karnında bir sıvının içinde. Bu sıvı bebeğin hava yollarına giriyor. Normal doğum sırasında vajinadan geçerken bebek sıvıyı atıyor. Oysa sezaryende bebeğin bu şansı yok. Bu nedenle doğum sonrası bebekte sık soluk alıp verme olabiliyor ve bazen geçici de olsa yoğun bakım takibi bile gerekebiliyor. Anne sezaryen sonrası ağrı nedeniyle bebeğini yeterince besleyemeyebiliyor. Bebek yeni doğan döneminde yeterince beslenemeyince bağırsak hareketleri yeterli olmayabiliyor ve tüm yeni doğan bebeklerde görülen sarılık daha belirgin boyutlara ulaşabiliyor.

Normal doğumdan neden korkuluyor?


Normal doğum için annenin istekli ve kararlı olması gerekiyor. Birçok anne adayı bu konuda toplumda oluşan ön yargıların olumsuz etkilerinin tesirinde kalıyor. Hamile kadınlar çevresi tarafından maalesef korkutuluyor. Doğum hikayeleri bazen abartılıyor. Anne adayları tanımadıkları kişiler tarafından bile 'Allah kurtarsın' denilerek korkuya sürükleniyor.
Anneleri ürküten ağrıya bugün tıp çözüm bulmuş durumda. Epidural analjezi (ağrısız doğum) ile anneler çok daha rahat bir normal doğum süreci yaşıyorlar. Batı ülkelerinde normal doğumun daha yaygın olmasının nedeni epidural analjezinin daha sık kullanılması.

Epidural nedir, nasıl yapılır?


Epidural analjezi, sinirlerin omurilikten çıktığı yere lokal anestezi ile ağrısız bir şekilde uygulanıyor. Epidural analjezi ile normal doğum artık ağrısız bir şekilde gerçekleştirilebiliyor. Uygulama şöyle yapılıyor: Doğumun başında bel bölgesine kateter yerleştiriliyor. Ağrı kesici ilaç verilmesi için rahim ağzı 4 cm açılıncaya kadar bekleniyor.
Epidural analjezi uygulanmış olan hastalar doğum anında ıkınma hissi duymayabilirler. Fakat doğuma yardımcı olan kişiler ağrıları elle veya monitörden gözleyerek ıkınma zamanını anneye söyleyebiliyorlar.

Normal doğumun avantajları nelerdir?

  • - Bebeğe anestezi uygulanmamış oluyor.
  • - Doğum esnasında bebek ciğerlerindeki sıvıyı atıyor.
  • - Anne bebeğini hemen emzirmeye başlıyor.
  • - Doğumdan sonra yaklaşık 24 saat içinde taburcu olunabiliyor.
  • - Anne normal hayata daha çabuk geri dönebiliyor.
  • - Normal doğum yapan kadınlar daha kolay kilo veriyor
Dr. Senai AKSOY

Kaynak: ART Tıp Merkezi
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.

Benzer Konular

12 Eylül 2018 / Misafir Cevaplanmış
20 Ağustos 2010 / _Yağmur_ Sağlıklı Yaşam
22 Kasım 2010 / Misafir Soru-Cevap