Arama

Akhisar - Manisa - Sayfa 3

Güncelleme: 12 Temmuz 2015 Gösterim: 10.344 Cevap: 25
_EKSELANS_ - avatarı
_EKSELANS_
Kayıtlı Üye
5 Mayıs 2014       Mesaj #21
_EKSELANS_ - avatarı
Kayıtlı Üye
Akhisar Mezarlıkları

Sponsorlu Bağlantılar
REŞAT BEY MEZARLIĞI
Reşat Bey Mahallesinde, kentin önemli mezarlık alanlarındandır. XVIII. ve XIX. Yüzyıla ait mezar taşları yönüyle dikkati çeken mezarlık günümüzde kullanılmaktadır.

MUSEVİ MEZARLIĞI

Reşat Bey mezarlığı yakınındadır. Yahudi vatandaşlarımıza ait oluşu ile dikkati çekmektedir. Mezar taşlarının en azından büyük kısmı olasılıkla çevreden toplanarak buraya sonradan yerleştirilmiştir.

SEYİTAHMET MEZARLIĞI

Kentin önemli zaviye ve mezarlık alanlarındandır. Saruhanoğulları döneminde yaşadığı düşünülen Seyit Ahmet’in kabri ilçenin batısında yer almaktadır. Bu alan ve çevresindeki mezarlık sahasında Hellenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait mimari ve mimari plastik parçalar bulunmaktadır. Bu parçalar, farklı dönemlerde bu mevkiinin kutsal bir alan olarak kullanıldığını düşündürmektedir.
_EKSELANS_ - avatarı
_EKSELANS_
Kayıtlı Üye
10 Haziran 2014       Mesaj #22
_EKSELANS_ - avatarı
Kayıtlı Üye
Akhisar
MsXLabs.org
Sponsorlu Bağlantılar

Gerçi Akhisarımızı Akhisar Belediye Gençlik ve Spor ziyadesiyle tanıttı tüm Türkiyeye ama dilimin döndüğünce birezde ben tanıtem...
Akhisar. İzmir-İstanbul karayolu üzerinde ilçenin adım taşıyan Ovanın hemen ortasında kurulmuş, Manisa'ya 52. İzmir'e 90. Balıkesir'e 86 km uzaklıktadır. Doğusunda Gördes güneyinde Gölmarmara. Güneybatısında Saruhanlı,Batısında Sındırgı,ilçeleri ile çevrili olup ilçe yüz ölçümü 1750 km2'dir.
Geçim gaynağı ağırlıklı olarag çiftçilik olan şehrimizde son zamanlada sanayileşmede hızla ardmagdadır. Önceki yıllarda Türkiyenin Tütüncülügde başkenti olan şehrimiz şimdilerde Zeytincilikte bahşehir olma gonumundadır

İşte festivalin düzenleneceği göletin bi genel görünümü

akhisar golet

Çağlak Festivali Akhisar'a özgü geleneksel bir bahar bayramıdır. 15. yüzyılda yaşamış bir Akhisar'lı olan Şeyh İsa'nın Çağlak Mesiresinin halk tarafından benimsenmesinde önemli rol oynadığı düşünülmekle birlikte, kültürümüzde önemli yeri olan Hıdrellez, Nevruz vb. gelenekleriyle büyük benzerlik gösteren yerel bir bayramdır.
Geleneksel Çağlak Mesiresi son zamanlarda Akhisar Belediyesinin girişimleriyle bölgesel bir festival haline dönüştürülmüştür. Festival etkinliklerinde yer alan çeşitli oyun ve spor karşılaşmalarına ek olarak, kültür sanat etkinliklerine de yer verilmektedir. Festival boyunca Akhisar ve yöre halkı etkinliklere büyük ilgi gösterir.
Çağlak Mesiresinin başladığı gün Akhisar halkı geleneksel olarak sabahın erken saatlerinde hazırladıkları yiyecekleri de alarak, mesire alanlarına akın ederler. Akşama kadar yiyip, içilir. Genç kız ve delikanlılar en yeni ve güzel elbiselerini giyerler. Çeşitli etkinlikler, güreş ve cirit yarışmaları düzenlenir. Tüccar ve çiftçiler mal ve ürünlerini açtıkları sergilerde satışa çıkarırlar. Gençler tanışma fırsatı bulurlar.
Şehrimizde yüzyıllardır kutlanan, önemli kültür miraslarımızdan Çağlak Festivalini canlı tutmak ve geliştirmek için elele verilmiş, bu konuda sanatçı, esnaf, imalatçı ve diğer tüm hemşehriler üzerlerine düşen görevleri yapmaktadırlar. Akhisar'ı daha iyi tanıtmak ve binlerce yıldan beri süren bölgesel merkez kimliğini daha da canlandırmak için ilerideki yıllarda Çağlak Festivalinin bölgesel Sanayi ve Ticaret etkinliklerini de içermesi yolunda adımlar atılmaktadır.

Buda akhisarın bi genel görüntüsü


Son düzenleyen _EKSELANS_; 11 Şubat 2015 11:36
_EKSELANS_ - avatarı
_EKSELANS_
Kayıtlı Üye
10 Haziran 2014       Mesaj #23
_EKSELANS_ - avatarı
Kayıtlı Üye
iptal

555. ÇAĞLAK FESTİVALİ İPTAL EDİLMİŞTİR

Her yıl geleneksel olarak kutlanan Çağlak Festivali, Soma'da meydana gelen facia nedeniyle bu yıl iptal edilmiştir.
Sadece festival açılışı için Şeyh İsa camisinde 26 Mayıs Pazartesi günü Saat 15.00'da Şeyh İsa Hazretlerine ve Soma'daki şehit kardeşlerimize ithafen dua edilecektir.
Ayrıca bu festival için oluşturulan bütçe Başbakanlık tarafından Soma için başlatılan yardım kampanyasına aktarılacaktır.

siluet

Stand 02

Stand 03

Stand 01


Son düzenleyen _EKSELANS_; 11 Şubat 2015 11:37
_EKSELANS_ - avatarı
_EKSELANS_
Kayıtlı Üye
11 Şubat 2015       Mesaj #24
_EKSELANS_ - avatarı
Kayıtlı Üye
Tütünden, zeytin kentine dönüş

Eskiden tütünüyle meşhur olan Akhisar'da şimdi yaklaşık 200.000 ton zeytin çıkmakta olup, kişi başı 100 kg. zeytin toplandığı hesap edildiğinde 3 ay boyunca 22 bin kişiye istihdam sağlanıyor.

Akhisar - Manisa

Eskiden tütün kenti olan Akhisar artık zeytin kenti oldu.
Akhisar Ticaret Borsası, Akhisar Belediyesi, Akhisar Ticaret ve Sanayi Odası, Akhisar Ziraat Odası, Zeytinliova Belediyesi, AK-SEK Vakfı, Akhisar Aktif İşadamları Derneği, Dış Ticaret Müsteşarlığı, Türkiye İhracatçılar Birliği, Zeytin ve Zeytinyağı Tanıtım Komitesi ve Zeytindostu Derneği'nin ortaklaşa düzenlediği, 30-31 Ekim, 1 Kasım'a kadar süren "Akhisar Zeytin Hasat Şenliği"ne ben de davetliydim.
Şenlik çok bereketli ve eğlenceli geçti.
Eğlencenin birinci günü akşamı Akhisar Ticaret Borsası Lokali'nde, basın mensupları ve Akhisar şenliğine emeği geçen tüm Akhisarlılarla yemeğimizi yedik. Daha sonra otelimize geçip dinlendik. Sabah erkenden kalkıp, kahvaltıdan sonra Zeytin hasadı için Zeytinliova'ya hareket ettik.
Burada Zeytinliova Belediye Başkanı bize hasat ile ilgili bilgiler verdi. Çiftçinin zeytin yetiştiriciliği ve hasadı konusunda bilinçli ve duyarlı olduğunu söyledi. Ayrıca Akhisar'da yaklaşık 200.000 ton zeytin çıkmakta olup, kişi başı 100 kg. zeytin toplandığı hesap edildiğinde 3 ay boyunca 22 bin kişiye istihdam sağlandığını dile getirdi.
Daha sonra tüm basın, "Basın Zeytinliği"ne zeytin fidanı diktik. Artık benim de Akhisar'da, üzerine ismim yazılı bir zeytin ağacım oldu.
Küreği elime aldığım gibi başladım toprağı atmaya. Söylediklerine göre 4-5 sene içerisinde zeytin vermeye başlarmış. Ben de her sene gelip zeytin ağacıma bakacağım.

YAĞ OLUP ÇIKIYOR

Zeytinyağı fabrikasında önce yeşil zeytinler ham halde dışarıda bulunan büyük bir kazan içerisine atıldı. Oradan sıra ile önce yapraklar, çekirdekler temizlendikten sonra, zeytinler ezilerek posalarından ayrılıp yağ olarak kazandan akıyor. Ben bunları tek tek görünce şok geçirdim. Zeytinyağı elde etmek için birçok safhadan geçiriliyormuş. Burada da zeytinyağlarının tadına baktıktan sonra, otobüslere binip doğru yola koyulduk.
Akşam otelimize döndük. Daha sonra hazırlanıp Akhisar Belediye Gölet'te akşam yemeği için yola koyulduk. Göleti gördüğüm zaman gözlerime inanamadım. Gerçekten harika bir yerdi. Belediye Başkanı Salih Hızlı Bey'in ellerine sağlık diyerek, yemeğimize başladık. İzmir sanatlarının şarkıları ile samimi bir ortamda gecemizi bitirdik.
Ertesi gün öğlen olmuş bizim de karnımız acıkmıştı. Zeytinliova Gölet'te, Ramiz Köfte tarafından hazırlanan köfteleri ördeklerle birlikte yemeye çalıştık. Bir yandan da onları beslemeyi ihmal etmedik. Daha sonra, "Zeytin'de dünya ikinciliğini hedefleyen Türkiye'nin hedefinde Akhisar'ın rolü ve önemi" konulu panelin yapıldığı bir sinemaya gittik. Sabah tekrar erkenden büyük bir heyecanla yola koyulduk. Akhisar'ın tarihi ve turistik yerlerini gezdikten sonra, helikopter ile zeytin ağaçlarını tepeden seyrettik.
Şimdiye kadar hiç helikopterle gezmemiştim. Büyük bir fırtına ve soğuk eşliğinde sallana sallana helikopterle gezdik. Tepeden zeytin ağaçlarını görünce herhalde Akhisar'da ev yok diye düşündüm. Düzenli ve simetrik bir şekilde heryeri irili ufaklı ağaçlar dolmuştu.

Gözler atmaca gibi benekli zeytin arıyorlar
Öğle üzeri Ece Zeytin işleme tesisini gezdik. Uzun bir masanın üzerinde çeşitli zeytinlerle birlikte, zeytinyağları ve küçük ekmek parçalarına sürülmüş siyah, yeşil zeytin ezmeleriyle karşılaştık. Kahvaltı yaptığımız halde sanki acıkmış gibi güzelim zeytinlere saldırdık. Tatmamak elde değildi, hepsi birbirinden güzel ve lezzetli, nasıl durabilirdik. Fabrikanın içine girmek için, naylonlarından çıkarılmış sterilize edilmiş beyaz önlük ile beyaz bone, ayaklarımıza da galoşlarımızı geçirip başladık gezmeye. Çalışan hanımların üzeri tertemiz, elleri devamlı suyun içinde olduğundan kırış kırıştı. Gözleri atmaca gibi bir tane bile benekli zeytinin kavanoza girmelerine izin vermiyorlardı. Burada bol bol çayımızı içtikten sonra, Gürkay Zeytinyağı fabrikasına doğru yola çıktık.

Zeytin hakkında çok şey öğrendim
Panelde önce Akhisar Ticaret Borsası Başkanı Emin Demirci, 10 milyon 250 bin zeytin ağacının bulunduğu Akhisar'da 15 bin ailenin geçimini zeytincilikle sağladığını söyledi. Türkiye'de sofralık siyah zeytinin yüzde 35'i yemeklik yeşil zeytinin ise yüzde 70'ini Akhisar'da karşılandığını belirtti. Daha sonra Akhisar Belediye Başkanı Salih Hızlı, Akhisar'ın tarım ve turizm hakkında bilgi verdi. Daha sonra, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanvekili ve Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Nedim Güreli, Türk zeytinyağı pazarı, ihracat potansiyeli ve Akhisar'ın yerini anlattı. Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Derneği Başkanı Mustafa Tan ise zeytin ve zeytinyağında kalite sorunları üzerinde bilgi verdi. Adnan Menderes Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Tarım Uzmanı Yardımcı Doç.Dr. Renan Tunalıoğlu da, tarımın gelecekte alacağı önemi hakkında sunum yaptı. Ece Zeytinleri Yönetim Kurulu Başkanı ve Ece Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mustafa Gökalp ise, sofralık zeytinde Akhisar'ın konumunu dile getirdi.

_EKSELANS_ - avatarı
_EKSELANS_
Kayıtlı Üye
11 Şubat 2015       Mesaj #25
_EKSELANS_ - avatarı
Kayıtlı Üye
Atatürk'ün Akhisar'a Gelişinin 92. Yıldönümünü Kutladık

spacer boyutasp?resim20150205 ataturk akhisar&ampboyut300


Atatürk'ün Akhisar'a gelişinin 92. yıl dönümü ile ilgili kutlama programı saat 10:30'da Milli Egemenlik Meydanında Atatürk Anıtına Çelenk Konulmasıyla başladı. Akhisar Bekir Pehlivanoğlu ilköğretim okulu Beden Eğitim Öğretmeni Deniz Sarı ve Nazif Aydın'ın tören komutanlığını yaptığı program, Kaymakamlık, Garnizon Komutanlığı, Akhisar Belediye Başkanlığı ve Cumhuriyet Başsavcılığı, Baro Temsilciliği, Siyasi Parti, Odalar ve Derneklerin çelenk koyması Saygı duruşundan sonra tören sona erdi.
Belediye önünde Akhisar Belediyesi Halk Oyunları ekibinin gösterilerinden sonra resimlerle "Atatürk" konulu resim sergisi Belediye Fuaye Salonunda ziyarete açıldı.
Saat 11:00'de Belediye Meclis salonunda yapılan ikinci törende İstiklal Marşını Akhisar Ticaret Borsası 6 Eylül İlk öğretim okulu Müzik Öğretmeni Rengül Yazgan Altay yönetti.
Akhisar Bekir Pehlivanoğlu ilköğretim okulu sınıf öğretmeni Türker Uzun'un sunuculuğunu yaptığı program, Belediye başkanı Salih Hızlı'nın günün anlam ve önemini anlatan konuşma ile tören başladı.
Akhisar Belediye Başkanı Salih Hızlı yaptığı konuşmada; " Bugün atalarımızın yokluklar içerisinde savaşarak eşine az rastlanır bir kahramanlık destanı yazdığı ve bu destanın var oluşunu hürriyetine adamış bir milletin ve onun aziz kahramanlarının başarısının 92. yıldönümünü kutluyoruz.Ulusumuz için bir varoluş kavgası olan Kurtuluş Savaşında ordularımız Anadolu’dan İzmir’e ilerlerken Akhisarlılar Redd-i işgal Cemiyetini kurarak ön safhada yer aldılar. İzmir’in kuzey cephesinde sergiledikleri başarılı direnişler sayesinde cephe gerisinde düzenli orduların kurulmasını sağladılar. Tüm Anadolu halkı gibi Akhisarlılarında tüm yokluklara rağmen Kurtuluş mücadelesinde kahramanca katkılarının ardından, yeni Türkiye’nin kuruluş sürecinde Akhisar’ımız Mustafa Kemal Atatürk’ün önemli uğrak yerlerinden biri olmuştur. Ve 92 yıl önce 5 Şubat günü Akhisar’ımızı ziyaret eden Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk “Akhisar’da Geçirdiğim Birkaç Saatlik Zaman Çok Kuvvetli, Çok Kıymetli Hatıra Yaratmaya Kafi Gelmiştir” sözler ile bizleri onurlandırmış kadim şehrimizin ve sevgili Akhisarlıların değerine işaret etmiştir.
Bizler de 92 yıldır aynı heyecanla burada bir araya gelerek bu övgüye layık olmaya çalışıyoruz, yaptığımız görev her ne olursa olsun bu vatana, bu vatan uğruna ölümü göze alan gazi ve şehitlerimize borcumuz olduğunu unutmayarak çalışmak, asil görevimizdir.
Bu borcun verdiği sorumluluk ve onur duygusuyla, Akhisar’ımız için bu anlamlı günde Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını, şehit ve gazilerimizi bir kez daha minnet ve şükranla anıyor hepinize saygılar sunuyorum" dedi.
Tarih Araştırmacısı ve Öğretmen Mustafa Kuzucuk; “Osmanlı Devleti, 2 Ağustos 1914'te Almanya ile imzaladığı Türk-Alman ittifak antlaşmasıyla 30 Ekim 1914'te Almanya ile birlikte, ittifak devletlerinin yanında l. Dünya Savaşı'na girmiştir. İttifak devletlerinin savaşı kaybetmeleri neticesinde de Osmanlı Devleti yenik sayılmış ve maalesef ittifak ettiği diğer devletler tarafından yalnız bırakılarak zor durumlara düşürülmüştür. Almanya’nın 11 Kasım 1918 tarihinde Retondes antlaşmasını imzalayarak 1. Dünya Savaşı'ndan çekilmesiyle Osmanlı Devleti kaderiyle baş başa kalmıştır. Bundan sonra tüm oklar Osmanlı’ya çevrilmiştir. 30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması'nın 7. Maddesine göre de vatanımızın toprakları düşman kuvvetleri tarafından işgal edilmeye başlanmıştır. Bu maddeye istinaden 15 Mayıs 1919'da İzmir işgal edilmiştir. İzmir metropoliti Hirosistomos, Yunan evzon alayını karşılayıp kutsarken “Helen'in evlatları, hoş geldiniz! Bu gün İzmir'i işgal ederek İsa'nın ruhunu şad ettiniz. Ne mutlu sizlere...” sözleri, Yunan işgal komutanı Zafiriu’yu oldukça şımartmıştır.
Tarih Araştırmacısı ve Öğretmen Mustafa Kuzucuk; konuşmasında Metin yazarlığını kendisinin yaptığı, yönetmen Kadir Boz, seslendirmeler Kadir Boz, Av. Yazar bahadır Yenişehirlioğlu ve Aytaç şahin'in seslendirdiği 13 dakikalık Sinevizyon gösterimi çok beğenildi.
Tekrar I. Dünya Savaşı başlarına gidecek olursak; yukarıda bahsettiğimiz devletler başta olmak üzere Osmanlı mirasını paylaşmak için çok defa bir araya gelmişler fakat anlaşamadan dağılmışlardır. Mondros’tan önce Paris ve Sykes Picot gibi pek çok toplantılar düzenlenmiş, Sanremo’da Sevr’in planı yapılmış, gizli olarak yapılan bütün bu görüşmeler akametle sonuçlanmıştır. İngilizler tarafından 1918’de İstanbul, 1919’da İzmir ve kısa süre içinde de bütün Ege şehirleri Yunanlılar tarafından işgal edilmiştir. İngiliz, Yunan, Fransız, İtalyan ve Ermeniler tarafından öz vatanında üvey evlat muamelesine layık görülen Türk halkı, yaşlısı-genci, kadını-erkeği ile vatan ve namuslarını kurtarmak adına ne gerekiyorsa yapmışlar ve aziz vatanımız 9 Eylül 1922 tarihinde düşman işgalinden kurtarılmıştır. Düşman geride yakılıp yıkılmış bir vatan bıraksa da burası bizim öz vatanımızdı. Yunanlılar başta olmak üzere diğer milletlere bağlı askerlerinin unuttuğu bir şey vardı: Gazi Mustafa Kemal'in - Ben bu millete her şeyi öğrettim, ama bir türlü hizmetçilik yapmayı öğretemedim dediği bu necip millet, ölmeyi seve seve kabul eder, düşmanlara uşaklık yapmayı ve esaret altında yaşamayı asla kabul edemezdi. Akhisar’ı işgal eden Yunan komutanı Panayopulos, Akhisar halkını bugünkü İş Bankası’nın önündeki Şükran Ayaz parkında toplayıp Belediye Binası balkonundan Akhisar halkına hitap ederek kendilerine zorluk çıkarmamalarını ve teslim olmalarını istemiştir.
26 Eylül 1919 yılında Seyyid Ahmed Efendi lakabıyla Akhisar’a gelen ve yaklaşık 9 ay görev yapan Celal BAYAR, hemen hemen bütün köyleri dolaşmış ve halkı bilinçlendirerek birlik olmaya çağırmıştır. Akhisarlılar Yüzbaşı Küçük Ethem Bey'in başkanlığında Reddi-i İşgal Cemiyeti'ni kurmuşlardır. Türk milletinin dünya tarihinden silinmesi için, San Remo'da bir araya gelen İngiltere, Fransa ve İtalya, Sevr Anlaşması'nda Akhisar'ı da ilgilendiren: ”Tire, Ödemiş, Akhisar ve Bergama’yı içine alan İzmir arazisi Osmanlı sınırları içersinde kalmak şartıyla, Osmanlı Devleti buradaki hukukunu, kayıtsız şartsız Yunanistan hükümetine devredecektir” hükmü yer aldı. Bunun üzerine Akhisar’daki Yunanlılar, halk üzerindeki baskılarını arttırmışlar, köylere baskınlar düzenleyerek, mal ve paralarını gasp etmişler, topladıkları hayvanları Bergama ve Dikili üzerinden Yunanistan'a kaçırmışlardır. İzmir ve civarını içine alan bağımsız bir devlet kurulması için halkı imzaya zorlamışlar, imza vermek istemeyenler de öldürülmüştür.
29 Ocak 1923 tarihinde İzmir Karşıyaka’da Latife Hanım ile evlenen Mustafa Kemal, hem balayına çıkmak ve hem de yurt gezisi yapmak istiyor, ayrıca, Samsun'da başlayan hürriyet ve bağımsızlık meşalesinin şavkını Akhisar'da da görmeyi ve Akhisarlılarla tanışmayı arzu ediyordu. En önemlisi de ordusu dağıtılmış, silahları alınmış ve hasta adam muamelesi görerek toprakları paylaşılmak istenen memleketimizin ölmediğini, tam aksine daha da dinçleştiğini tüm dünyaya ilan etmek üzere, 9 Eylül 1922 tarihinden sonra Harbiye Nezareti’nce bir karar alınmış, Osmanlı topraklarını paylaşmaya çalışan medeni (!) Avrupa’ya karşı “Biz ölmedik, hâlâ ayaktayız” mesajını vermek için, 4-5 Şubat 1923 tarihlerinde Ege Manevrası düzenlenmiştir. Bu manevranın bir bölümü Akhisar’da yapılacaktı. Mustafa Kemal ve silah arkadaşları bu manevrayı da izlemek istiyorlardı. Fevzi Çakmak, Fahrettin Altay, İsmet İnönü ve Salih Omurtak manevrayı yönetecek olan komutanlardı. 14. Seyyar Kolorduya bağlı yiğitlerimizin mavi elbiselileri Hamidiye Köyü’nde, kırmızı elbiselileri de Kayışlar istasyonunda yerlerini alarak Mustafa Kemal’i beklemeye başlamışlardı.
Mustafa Kemal, Latife Hanım ve arkadaşları 4 Şubat 1923 Pazar günü saat 10:00 sularında Çiftlik istasyonunda askeri erkan tarafından karşılanmıştır. Tatbikat için her şey hazırdır. Tatbikat başlar. Yapılan bu tatbikat, Karahüyük Dağı eteklerine kurulan merkezden izlenmiştir. Mavi elbiseli askerlerin merkezi Hamidiye Köyü, kırmızı elbiseli askerlerin üssü de Kayışlar İstasyonu civarı seçilmiştir. O gün, kırmızı ve mavi elbiseli askerlerimizin konuşlandığı üsler ve askeri birlikler ziyaret edilerek seyyar kolordu komutanlığına dönülmüştür. 5 Şubat 1923 Pazartesi günü, yine seyyar kolordu merkezinde askeri geçit töreni düzenlenmiş, Akhisar mülki amirleri ve halk ile görüşmeler yapmak için trenle Akhisar’a hareket edilmiştir. Yine böyle bir 5 Şubat günü, Akhisarlılar tren istasyonuna akın ettiler Gazi’yi görme sevdasıyla. Sabırsızlıkla bekleyen halk, bundan 92 sene önce 5 Şubat 1923’ün Pazartesi günü saat 10.30'unda beklenen misafirle karşı karşıyaydılar.
Bu gün Akhisar Askeri Gazinosunun bulunduğu yer, o tarihlerde mühendislik binasıydı. Orada kısa bir karşılama programı yapıldı. Asıl program akşama yapılacaktı. O günü yaşayan ve istasyonda Atatürk'ü öğrencileriyle birlikte karşılama programı düzenleyen öğretmen Leman Aytun hanımefendi günlüklerinde şu satırlara yer verir: O zaman Akhisar'da iki okul vardı. Gazi Okulu kız mektebi, Misak-ı Milli ise erkek mektebi idi. Başka okul yoktu. Öğrencilerimden Sacide, Mustafa Kemal'e çiçek verecek, Vecibe de şiir okuyacaktı. Diğer öğrencilerimiz ve halk İstasyon Caddesi'ni iki taraflı doldurmuşlardı. Tren sesinin duyulmasıyla kalplerimiz neredeyse yerinden fırlayacak durumdaydı. Paşamız, Latife Hanım ile birlikte görünmüştü. Önümüze gelince “Nasılsınız muallime hanımlar!” deyince, var gücümle ”Sağ ol paşam!” diye hıçkırıklarla bağırmıştım. Sacide çiçeği Atamıza sundu, Necibe de şiirini okudu.
Akşam için Zafer Sinemasında sunulmak üzere Misak-ı Milli öğrencileriyle birlikte bir müsamere hazırlamıştık. Atamız bu müsamereyi çok beğenmiş, öğrenci ve öğretmenleri locasında kabul ederek bizleri tebrik etmişti.

Atatürk, alkışlar arasında Tahir Ün caddesinden Belediyeye giderek ilçenin ileri gelenlerini, çiftçilerini ve sanatkârlarını kabul etmiştir. Akşam saat 19.30’da, Kız Meslek Lisesi’nin eski binasının yakınında olan Türk Ocağı’nda Akhisar Belediyesi tarafından onuruna bir yemek verilmiştir. Yemekte şehrin ileri gelenleri, mülki ve askerî personel de bulunmuştur. Mustafa Kemal burada da bir konuşma yapmıştır.
Yemeğin sonunda Türk Ocağı başkanı Dr. Şemsettin Bey Gazi Mustafa Kemal’e hitaben bir konuşma yapmıştır. Bu konuşmadan sonra yanında eşi Latife Hanım ve Kazım Karabekir Paşa ile birlikte Zafer sinemasına giderek, burada Gazi ve Misak-ı Milli Mektebi öğretmen ve öğrencilerinin onuruna düzenledikleri geceyi izlemişlerdir. Sinemada Akhisarlı kız ve erkek öğrenciler tarafından şiirler okunmuştur. Sacide “Anadolu Gazileri” adlı şiiri okumuş, Kız Mektebi müdiresi Zeynep Ayhan tarafından “Kurtuluş Savaşı” adlı bir piyes hazırlanmış ve piyeste Sacide, Şadiye, Necibe ve Melahat isimli öğrenciler görev almışlardır.
Mustafa Kemal ve Kazım Karabekir o gece Selman Bey Konağı'nın, Latife Hanım ise Selman Bey Köşkü'nün misafiri olmuşlardır. Gazi Mustafa Kemal, Latife Hanım ve arkadaşları 6 Şubat 1923 günü, Balıkesir’e gitmek üzere Akhisar'dan ayrılmışlardır. Mustafa Kemal 5 Şubat 1923 tarihinden sonra 10 Ekim 1925, 6 Haziran 1926 ve 24 Haziran 1934tarihlerinde Akhisar’a uğramış fakat kalmamıştır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün şahsında bütün şehitlerimizi bir kez daha minnetle yâd ederken, bize emanet edilen bu cennet vatanımıza düşman ayakları bastırtmamak için tüm benliğimizle söz veriyoruz. Ruhlarınız şad olsun” dedi.
Bekir Pehlivanoğlu ilköğretim okulu 8. sınıf öğrencisi Fatma demir (Görmek Atatürk'ü), adlı şiiri okudu.
Atatürk'ün Akhisar'a gelişinin 92.Yıl dönümü törenlerine, Akhisar Kaymakamı Kaan Peker, Akhisar Hava Meydan ve Garnizon Komutanı Hava İstihkam Albay Coşkun Bumin, Belediye Başkanı Salih Hızlı, Akhisar Cumhuriyet Başsavcı vekili Mehmet Fatih Kırbaş, İlçe Siyasi Parti Başkanları, Oda ve Dernek Başkanları, Daire Müdürleri, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.

Hera - avatarı
Hera
VIP A'mour
12 Temmuz 2015       Mesaj #26
Hera - avatarı
VIP A'mour
AKHİSAR, Ege bölgesi'nde Manisa iline bağlı ilçe; 152 397 nüf. (1990); 1 980 km2; 1 bucak, 91 köy. Merkezi Akhisar, 73 944 nüf. (1990).
Tarih; Antik dönemdeki adı Thyateria' dır. XIV.yy. sonlarında osmanlı egemenliğine girdi. 15 haziran 1919-6 eylül 1922 arasında yunan işgalinde kaldı.
Arkeoloji ve Mimarlık; ilçe merkezinde Tepe mezarlığı kesiminde Prof. Yusuf Boysal (1962) ve Rüstem Duyuran (1968 1971 parafından kazı yapıldı. Roma imparatorluğu döneminden sütunlu cadde açığa çıkarıldı, ilçedeki türk yapıları, daha çok osmanlı dönemindendir ve bunlar da onarım ve eklemelerle özgünlüklerini yitirmiştir. Yapım tarihi bilinmeyen Ulu cami (Fethiye camisi) erken osmanlı mimarlığı özellikleri gösterir. Gülruhsultan camisi (1508), tek kubbeli Emetli camisi, Paşa camisi, imareti ve hamamı, Yeni hamam, Zeynelzade kütüphanesi anılabilecek öteki yapılardır.
Akhisar Pamukova; Aksaray ilinde merkez ilçeye bağlı köy; 815 nüf. (1990). Köyün yakınında, yüksek bir tepeye yapılmış Çanlı kilise, ikiz bir kilise ile bunları batıdan çevreleyen narteks bölümlerinden oluşur; süslemeleri ve mimarisiyle Kappa- dokia üslubundan ayrılır.
Akhisar; Rumca Mosfiloti, Kıbrıs’ın Larnaka ilçesinde köy, Larnaka’nın Kuzey B.’sında.
Akhisar cephesi, Kuvayı milliye cephelerinden biri. Ulusal Kurtuluş savaşı başında Batı Anadolu'da genişleyen yunan işgali karşısında düzenli ordu birlikleri kurulmadan, çoğunlukla milislerle oluşturulan cephelerden biri de Akhisar'da kuruldu. Cephe komutanlığını Çerkez Ethem üstlenmişti.
Kaynak: Büyük Larousse

Benzer Konular

 Manisa
29 Mayıs 2015 / Misafir Türkiye Coğrafyası
25 Şubat 2013 / Kral_Aslan Arşive Kaldırılan Konular
29 Mayıs 2014 / _EKSELANS_ Mimarlık