Arama

Ordu Nedir?

Güncelleme: 21 Aralık 2015 Gösterim: 7.432 Cevap: 1
asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
13 Kasım 2008       Mesaj #1
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
Ordu
özel, isim (o'rdu)

Sponsorlu Bağlantılar

Türkiye'nin Karadeniz Bölgesi'nde yer alan illerinden biri.

ordu (II)
isim


1 . Bir devletin silahlı kuvvetlerinin tümü:
"Şu kopan fırtına Türk ordusudur ya Rabbi / Senin uğrunda ölen ordu budur ya Rabbi."- Y. K. Beyatlı.
2 . Bu topluluğun başlıca bölümlerinden her biri:
"Dördüncü Ordu Karargâhına gidiş, artık bir mabede çıkılıyor gibi baş döndürür."- F. R. Atay.
3 . Amaç, nitelik vb. yönlerden benzeyen insanların bütünü.
4 . Çok sayıda insan, kalabalık.

Birleşik Sözler

ordubozan ordu donatım orduevi ordu komutanı
ordu merkezi düzenli ordu


Devletlerin kara, deniz ve hava kuvvetlerinden oluşan silahlı gücünü nitele­mek için sıklıkla ordu sözcüğü kullanılır. Eskiden yalnızca sefere çıkan askeri birlikle­rin oluşturduğu güce ordu denirdi. Günümüz­de deniz ordusu, hava ordusu gibi bölümlen-meler de olmakla birlikte, ordu daha çok kara kuvvetlerinin örgütlenmesindeki bir birimi de ifade eder. Buna göre ordu, iki ya da daha fazla sayıdaki kolordudan meydana gelen askeri birliğin adıdır.


MsxLabs & TemelBritannica & TDK

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
21 Aralık 2015       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
ORDU a.
1. Bir devletin askeri güçlerinin tümü: Türk ordusu. Fransız ordusu.
Sponsorlu Bağlantılar
2. Bir sefere, bir harekât bölgesine, bir göreve gönderilen ya da büyük bir komutanın emrine verilen askeri güçlerin tümü: Harekât ordusu. Friedrich ll'nin ordusu.
3. Birçok kolordudan, tümenden oluşan ve cephe savaşıyla, geri hizmetlerin örgütlenmesini birlikte yürüten büyük askeri güç birimi. (Bk. ansikl. böl.)
4. Kara ordusu, deniz ordusu, hava ordusu; Türkiye'de askeri kara, deniz ve hava kuvvetlerine verilen ad.
5. Bir grup oluşturan az ya da çok düzenli düşman ya da saldırgan kalabalık: Çekirge ordusu.
6. Aynı amacı paylaşan, benzeri işler yapan insan topluluğu: Fikir ordusu. Eğitim ordusu.
7. Ordu bozan - ORDUBOZAN.

—Ask. Ordu evi - ORDUEVİ. || Ordu emri, taktik ve idari işlerin yürütülmesini sağlamak amacıyla ordu komutanları tarafından yayınlanan emir. || Ordu hizmet birlikleri, bir harekât alanında ordunun idari hizmetlerini yürütmek amacıyla kurulmuş bulunan yardımcı hizmet ve destek birliklerine verilen ad. || Ordu komutanı, bir orduya komuta eden ve genellikle orgeneral rütbesinde olan asker. || Ordu malı, askeri hizmet için sağlanan ve dağıtılan taşınır mallarla askeri hizmet için ayrılmış taşınmaz mallar.

—Milli savunma bakanlığı ile Silahlı kuvvetler'in elindeki her türlü devlet malı. || Ordu merkezi, ordu karargâhının bulunduğu yer. || Ordu üssü, harekâtın yürütülmesi sırasında, ordu ikmal ve bakım bölgesinin kurulup çalışmasını sağlayan üst düzey lojistik komutanlık. || Ordular grubu, stratejik bir hedefin ele geçirilmesi amacıyla ordu ya da büyük birliklerden birkaçının geçici olarak tek bir komuta altında toplanmasıyla oluşturulan kuvvet.

—Ask. tar. Ordu hâzinesi, OsmanlI döneminde sefere çıkan ordu ile birlikte götürülen, çeşitli maliye defterleri ile paranın korunduğu çadır. || Ordu kadısı, osmanlı ordusunda, sefer sırasında ortaya çıkan hukuki ve şeri sorunların çözümlenmesiyle görevli olanlara verilen ad. (Bu görev önceleri kazaskerlerce yürütülürdü. Onların sefere katılmamaya başlamasıyla ulemadan atananlarca yürütülmeye başlandı. Yeniçeri ocağı'nın 1826'da kaldırılmasına kadar varlığını sürdüren ordu kadıları Mekke payesi gibi yüksek bir rütbe sayılırdı.).! Ordu kaimesi, Kırım^avaşı sırasında giderlerin karşılanması için piyasaya sürülen 10 ve 20 kuruşluk tahviller.

— Tanzimat’tan önce sefere çıkan sadrazamların ülkedeki çeşitli bölgelerin yöneticilerine yazdıkları emirlere verilen ad. (Bu tür emirler ince, uzun boydaki özel kâğıtlara yazılarak gönderilirdi.) || Ordu mühimmesi, Osmanlılar'da, savaş sırasındaki gelişmelerin divanda görüşülmesi sırasında tutulan zabıtların işlendiği bir tür karar defteri. || Ordu şeyhi, osmanlı ordusunda askeri coşturmakla görevli din adamı. (Tanzimat’tan sonra yapılan düzenlemeler sırasında bu görev ve bu görevin ait olduğu makam kaldırıldı.) || Ordu şikâyet defteri, osmanlı ordusunda sefer sırasında, ordu içerisinde oluşan çeşitli türden şikâyetlerin kaydedilerek işlendiği defter. || Ordu tepesi, ordunun yürüyüş kolu üzerinde, arkadan gelen birliklerin izleyecekleri yönü belirtmek için sipahiler tarafından iki fersah arayla yapılan tepe biçiminde işaret. || Orduyı hümayun, osmanlı ordularına verilen ad.

—Fels. Yedek sanayi ordusu, marxçılara göre, işsiz bırakılmış emekçi kitlesi. (Kari Marx'a göre, yedek sanayi ordusu, kapitalist üretim tarzının varlık şartıdır, çünkü emekçileri bağımlı bir halde tutar ve ücret haddinin asgari bir düzeyde saptanmasına hizmet eder.)

—ANSİKL. Ordu, bir devlet, ya da devlete özgü bazı niteliklere sahip bir örgüt tarafından, doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak devşirilmiş ve bu devletin, ya da örgütün temel çıkarlarına saygı gösterilmesini sağlamak ve bu amaçla savunma ve saldırı harekâtları düzenlemek üzere donatılmış, silahlandırılmış ve askerce eğitilmiş insanlardan meydana gelen hiyerarşik bir topluluktur. Ordu, en genel anlamıyla, bir devletin ya da bir topluluğun, askeri olanaklarının bütünüdür (türk ordusu, amerikan ordusu). Daha dar bir anlamda, ordu deyimi özel bir alanda savaşmak amacını taşıyan savaş araçlarının bölümleri için de kullanılır (kara ordusu, deniz ya da hava ordusu). Nihayet, ordu, mevcudu birkaç bin kişiden, yüz binlerce kişiye kadar değişebilen büyük bir kara ya da hava birimidir. Ordular, komutanlarının adıyla (Fatih'in ordusu), görevlendirildikleri harekât sahasıyla (Ege ordusu), ya da bir rakamla (VIII. ordu) anılabilirler.

—Ask. tar. Yüzyıllar boyunca orduların yapıları ve önemi, coğrafi duruma, ekonomik ve siyasi koşullara, kurucularının iradesine ve tekniklerin gelişimine bağlı olarak değişti. Bir arada varlığını sürdürmüş birçok ordu türü ayırt edilebilir.

Ulusal ordu. Ancak her vatandaşın fiilen asker olduğu durumda ulusal ordudan söz edilebilir. Savaş boyunca, eli silah tutan erkeklerin tümü silah altına alınır; siyasi yetkililerse ordu komutanı olurlar. Ama, taktik ve teknik alandaki ilerlemeler kısa sürede bu sistemi etkisiz duruma getirince bu zayıflığı ortadan kaldırmak için aktif askerlik hizmeti uygulamaya kondu. Antikçağ siteleri ile ortaçağ komün cumhuriyetlerinde askerlik süresi en aza indirilmişti: sıkça yapılan eğitimler birliğin iyi durumda kalmasını sağlıyordu. Bunlar milis denilen halk ordularıydı. Günümüzde İsviçre konfederasyon ordusu bu ilkeye göre düzenlenmiştir. Silahlann ve uygulanan tekniklerin karmaşıklaşması yanında güçlü bir orduya sahip olma isteği de, devletleri askerlik süresini uzatmaya yöneltti. Bugün askerlik hizmeti, ülkelere göre 1 ile 5 yıl arasında (Türkiye’de 2 ay ile 18 ay arası) değişmektedir. Bu sürenin bitiminde vatandaş, yasaların belirttiği koşullar çerçevesinde, her an silah altına alınabilecek biçimde ihtiyatta bekler.
Askerlik hizmeti bakımından vatandaşlar arasında eşitlik gözetilerek oluşturulan orduların yanı sıra, kişilerin özel kategorilere göre silah altına alındığı ordular da vardır.

Derebeylik ordular. Derebeylerin buyruğu altındaki vasallerin geçici olarak bir araya gelmesiyle oluşmuşlardı. Bu orduların çekirdeğini atlı ve zırhlı soylular meydana getiriyor bunların çevresinde donanımı daha zayıf olan ve ocuların ve topçu sınıfının ortaya çıkışına kadar savaşlarda ikinci derecede rol oynayan, yaya birlikler bulunuyordu.

Muvazzaf ordular, sürekli olarak eğitimli bir silahlı kuvvet bulundurma gereksiniminden doğdu (Yeniçeri ordusu, Türk ordusu).

Paralı asker orduları, askerliği bildikleri için silah altına alınan yabancılardan oluşuyordu. (Antikçağ'da sapancılar, moderrıçağda macar süvariler). Devlet ya da hükümdar, bir ödenek karşılığında, asker toplama, donanım ve askerlere komuta etmekten sorumlu olan condottiero ile anlaşma (condotta) yapıyordu.
Milliyetçiliğin gelişmesi, paralı asker ordularının kalkmasına yol açtı. Gene de bu ordular varlıklannı sürdürdüler: sömürgeleştirme hareketleri (özellikle XIX. yy.’da), bazı devletlerin güçsüzlüğü (savaşçı senyörler döneminde Çin) ya da usta savaşçı gereksinimi (Biafra ya da Katanga çatışmaları) paralı asker toplamayı gerekli kıldı.

Ondu ve toplum. Ordunun toplumdaki rolü askeri harekâtların hazırlık ve yürütülmesinden ibaret değildir. Milis ordusu, paralı asker ordusu, ulusal ordu, bazı toplum biçimlerinin göstergesidir. Ortaçağ milis ordusu, yürütülmesi büyük bir teknik ustalık gerektirmeyen bir siyasal örgütlenme ve silahlanma tarzının karşılığıdır. XX. yy.’ın ilk yansında, silahlandıkmış kitleler, yüksek bir tanmsal üretkenlik, gelişmiş bir sanayi, çok miktarda üretilebilen gereçler ve çok sayıda insan gerektiriyordu. Buna karşılık paralı askerlerin tutulması, onlan silah altına alan devlette sık sık sayısal açıdan yetersizlik ve uzman personel eksikliği sorunlarını ortaya çıkarıyordu.
Ordunun ulusların siyasi yaşamına müdahale etmesini önlemek amacıyla askeri yetkililerin sivil iktidara bağlılığı ilkesi Antikçağ’dan beri dile getirilmiştir. Bu ilkenin uygulanması, Devlet başkanının ordu komutanlığını üstlendiği anda bile hassas bir durum yaratır. Ordu sık sık kaba kuvvet olarak siyasi bir rol oynamıştır. Gelişmekte olan ülkelerde, ordunun düzenli ve eğitimli başlıca örgüt oluşu askeri müdahaleyi kolaylaştırır. Ordu, halka okuma yazma öğretme ve bazı kamu kuruluşlarının yönetimi gibi askerlik dışında görevler de üstlenir. Buna karşılık, gelişmiş ülkelerde, uzmanlaşma, askerlerin savunma görevlerine dönmelerini kolaylaştırır (Büyük ulusal orduların tarihi ve kuruluşları için ilgili ülkelerin tarihlerine bakınız.)

Kaynak: Büyük Larousse


Benzer Konular

22 Aralık 2012 / Misafir Cevaplanmış
11 Eylül 2008 / Bia Taslak Konular
13 Eylül 2008 / GÜLGECELER Taslak Konular
11 Nisan 2017 / Misafir Cevaplanmış
9 Mart 2010 / _KleopatrA_ X-Sözlük