Aslı Farsça olan destan (dâstân, destân), Fransızca épopée ,Yunanca epos şiir karşılığıdır.
Destan; kak, Batır, Batur, Buka, Bukadır, Bahadır, Boğa, Böke, Yiğit, Cigit,Koç, Koçkar, Arslan, Kaplan, Pars, Ejder ve kahramanlık kavramlarının, epik karekterli bir yaşayışın zaman, yer ve olaylar içindeki yansımalarının olay örgüsü ile biçimlendirilmiş anlatımlarıdır.
Türkçede destan, hem legende hem epope karşılığıdır. Ayrıca Anadolu'da Türk edebiyatında sosyal, tarihi ve mizahi konularda söylenen ulusal bir nazım şeklinin ve çeşidinin de adı destandır.
Destanlar, ulusların, özellikle tarih yazımının henüz yaşam bulmadığı dönemlerine ışık tutmaları bakımından önemlidirler. Ayrıca, ulusların tarih sahnesine çıkışlarını, komşularıyla olan ilişkilerini ve kendi kültür dokularını var eden değerleri anlamak bakımından da önemli kaynaklardır.
Sözlü kültür ürünü oldukları ve yazıya geç geçirildikleri için, destanların tamamı konusunda bilgimiz sınırlıdır. Eski Türk destanlarının bugün elimizde bulunan parçaları çeşitli kaynaklardan derlenmiştir. Bunlardan bir kısmı, Türk araştırıcılar tarafından, doğrudan doğruya halk dilinde hâlâ yaşayan destanların derlenip yazılmasıyla elde edilmiş, bir kısmı ise eski Çin, Arap,İran, Bizans ve Batı kaynaklarında bulunmuştur.
Türk destanlarını İslamiyet öncesi ve İslamiyet sonrası diye iki bölümde değerlendirmek olasıdır. Böyle bir tasnifte,
İslamiyet öncesi Türk destanları arasında şunları sayabiliriz:
- Yaradılış Destanı,
- Alp Er Tunga Destanı,
- Şu Destanı,
- Oğuz Kağan Destanı,
- Bozkurt Destanı,
- Ergenekon Destanı,
- Türeyiş Destanı,
- Atilla Destanı,
- Göç Destanı.
İslamiyet sonrası Türk destanları arasında ise;
- Saltuk Buğra Han Destanı,
- Manas Destanı,
- Timur Destanı,
- Battalgazi Destanı,
- Danişment Gazi Destanı,
- Dede Korkut Destanları,
- Genç Osman Destanı,
- Köroğlu Destanı sayılabilir.
Bugüne değin yapılan çalışmalarla adları ve kimi parçaları belirlenen Türk destanlarının toplamı iki yüz dolayındadır. Türk destanlarının belli başlı niteliklerini görmeye çalıştığımızda karşımıza, çoğu kez, kadın kişiliğinde odaklanmış bir güzellik,
yiğitliğin, tarihin her döneminde başüstünde tutulmuşluğu, atın ve bozkurdun insana sadık bir yoldaş olması, kurdun ana, baba ve hatta tanrı olması, yurt kabul edilen coğrafyanın kutsallığı gibi unsurlar çıkar.
anadolu.edu.tr