Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 486

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.165.244 Cevap: 8.002
Sedef 21 - avatarı
Sedef 21
Ziyaretçi
2 Eylül 2007       Mesaj #4851
Sedef 21 - avatarı
Ziyaretçi
O Yol

Sponsorlu Bağlantılar
Sevgilimin yolu
O yol öyle bi yolki mehtaba bakan
Aşıkların aşklarını pekiştirdikleri
İşte böyle bi yol
Ve ben bu yolda yürüdüm ve
Çok mutluydum
Ama şimdi halime bi bak
Darmadağın bitik durumdayım
O yoldan geçmemek için
Çektiğim acı
Ama asıl acı kalbimdeki acı
Kim bilebilirdi ki bizim ayrılacağımızı
Ferhat Şirini nasıl sevdiği ise
Mecnun Leyla’ya nasıl bağlandığı ise
Bende seni öyle seviyordum

Batuhan Altınok

recruit87 - avatarı
recruit87
Ziyaretçi
3 Eylül 2007       Mesaj #4852
recruit87 - avatarı
Ziyaretçi
Çocuktan Al Haberi

Sponsorlu Bağlantılar
Çocuktan aldım haberi
yakın, diyor
güzel, diyor
dopdolu, diyor
iştecik, şuracıkta
iştecik yolu, diyor

Çocuktan aldım haberi
iyi, diyor
açık, diyor
kurtuluş, diyor
iştecik, şuracıkta
koş birazcık koş, diyor

Çocuktan aldım haberi
oh, diyor
tatlı, diyor
sıcacık, diyor
iştecik, şuracıkta
diren azıcık, diyor

Koştuk direndik yorulduk
Düştük anılar ırmağına ey çocuk
Bak işte kan içinde yumruğumuz
Belki senin hakkındır mutluluk

Hasan Hüseyin Korkmazgil

cemkaya - avatarı
cemkaya
Ziyaretçi
3 Eylül 2007       Mesaj #4853
cemkaya - avatarı
Ziyaretçi
önce ben sevdim
Dudaklarım belki cesaretsizdi
Ama,
Tutkulu gözlerim o iki kelimeyi defalarca söyledi.
Sana önce ben söyledim
Tek ortak yanımızın yalnızlıktan korkmak olduğunu.
Yanlış yerde, yanlış insanlara sığınmak isterken,
İlk defa sevdi kalbim.
Seni önce ben sevdim...
Ömrüm boyunca gözüm senden başkasını görmeyecek,
Ömrüm boyunca gönlüm senden başkasını sevmeyecek,
Diyecek kadar gerçek sevdim.
Önce ben gördüm gözlerinde bozkırları.
Ve o bozkırlarda açan çiçekleri...
Ve o bozkırlarda akan nehirleri...
Seninle geçen her anım, tüketirken derdi,kederleri
Seni önce ben sevdim bir tanem, önce ben sevdim....

Bir durak vardı ya, İmaret Çarşısı'nın karşısında,
Seni önce ben bekledim bu sevdamın son durağında.
Gelince lokumun, kaymağın tadını
Gidince de,
Kafein gibi haşhaşın acısını bırakırdın damağımda.
Sana önce ben kızdım,
Beraberliğimizin en güzel zamanında,
Ellerimi bıraktığında.
Ağlıyorken, önce ben sildim ıslak gözlerini.
Sana önce ben okudum, o ağlatan sevda şiirlerini.
Bu şiirimi de öyle bir zamanda duyacaksın ki,
Defalarca ağlayacaksın.
Ve her okuyuşta,
Mazinde yitirdiklerini tekrar kalbinde bulacaksın
Neden sana bir gün olsun,
Seni Seviyorum diyemediğimi de anlayacaksın.
Anlamasan da,
Seni önce ben sevdim.
Ömrüm boyunca gözüm senden balkasını görmeyecek,
Ömrüm boyunca gönlüm senden başkasını sevmeyecek,
Diyecek kadar gerçek sevdim.
Önce ben gördüm gözlerinde gökyüzünü
Ve o gökyüzünde süzülen kuşları...
Ve o gökyüzünde kayan yıldızları...
Ben seni tanıdığımda unuttum,
Beni sızlatan tüm vefasızları,
Beni ağlatan bütün hayırsızları.
Seni önce ben sevdim bir tanem, önce ben sevdim...

Sokağında gezdim.
Her gün pencereni,
Her gün yollarını gözledim.
Seni önce ben özledim,
Sadece mektuplarınla yetinirken.
Önce ben gizledim,
Geldiğin gün, bütün heyecanımı.
Bundan sonra hep yanımda kalmanı istedim.
Gördün ya güzelim sevdamın kılıcını,
Her engelin damarını kestim hiç acımadan.
Ağladığımı da gördün, "Güle Güle" dediğin zaman.
Eyy hazan çağımı açan sultan !
Seni önce ben sevdim.
Ömrüm boyunca gözüm senden balkasını görmeyecek,
Ömrüm boyunca gönlüm senden başkasını sevmeyecek,
Diyecek kadar gerçek sevdim.
Önce ben gördüm gözlerinde deryaları.
Ve o deryalarda yükselen dalgaları...
Ve o deryalarda batan gemileri...
duygu41 - avatarı
duygu41
Ziyaretçi
3 Eylül 2007       Mesaj #4854
duygu41 - avatarı
Ziyaretçi
Seni, seni bi seversem görürsün o zaman… tatlı şey seni!
Hasta etme beni, o yosun gözlerini açıp açıp bakma öyle
Gözbebeklerindeki yaramaz, sevimli afacana hastayım ben senin
Yemyeşil ovaları, rengarenk çiçekleri yaşatıyorsun sanki bana,
İçimdeki çocuk yanlarıma arkadaş oluyorsun, haberin olsun.
O yeşil gözlere bir dalarsam, bakışlarımı alamazsam
Seni bi severim görürsün o zaman…

Penceremin pervazında, nerden çıktığını bilmediğim
Minik bir serçe var, öylesine sevimli ki
Ellerimi uzatıp avuçlarıma almak istiyorum seni
Okşamak, sevmek, en sıcak yürekliliğimle
Aşkı öğretmek istiyorum sana, hissettiğim kadarıyla
Sevdanın kollarına atmayı, sana sevgiyi yaşatmayı istiyorum
Nereye gidersen git, eninde sonunda döndüğün omuz ben olursam
Seni bi severim görürsün o zaman…

En son saçlarına dokunduğumda, tel tel titredi yüreğim
Sonra dayanamayıp, bir nefes çektim kokusundan ciğerlerime
Sonra, doymak bilmez açlığımla sana, bir nefes daha, bir nefes daha…
Bir gün, bir yarışmada soru olarak çıksa karşıma…
‘’cennetin kokusunu tarif edin diye’’
İşte bu derim, işte bu saçların kokusu cennettir bana.
Ve bana gönderilen meleğimde sen olursun, olurmusun…?
Eğer sen, yalnız benim olursan,
Eğer sen yalnız benim ruhumla yaşarsan,
Seni bi severim… Seni bi severim görürsün o zaman…
Refik KESTEM
user offline

Mynet VDO - Refik KESTEM
Son düzenleyen duygu41; 3 Eylül 2007 14:04 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
3 Eylül 2007       Mesaj #4855
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi


İncitir tenini
Kim olursa olsun sevişmek,
İncitir yüzleri olmayan bedenlerin
Kimsesiz hazları...
Çarmıha gerilmiş ruhlar
Döner boşluğun çarkında.
Bir elin burada, bu aşksız zamanlarda,
Bir elin yorgun kalbinde,
Döner bir gün döner diye beklersin,
Tenini incitmeden kalbinin kapısını açacak el,
Eldeki incetilmiş büyü, sabır, yangın...
Beklersin, beklersin...
Beklerken,
Kalbini bir ıssızlığa, umut dolu bir yokluğa emzirirsin...

Cezmi Ersöz
Tiglon - avatarı
Tiglon
Ziyaretçi
4 Eylül 2007       Mesaj #4856
Tiglon - avatarı
Ziyaretçi
Aydınlık

Uyan yârim, uyan, söndü yıldızlar,
Gün, karşı tepeden doğmak üzredir.
Her sabah güneşi seyreden kızlar,
Mahmur gözlerini oğmak üzredir.

Uyan yârim, sesler geldi derinden,
Karanlık oynadı, koptu yerinden;
İlk ışık, kapının eşiklerinden,
Şimdi bir gölgeyi koğmak üzredir.

Sevgilim, kapımı çaldı aydınlık,
Baygın gözlerimi aldı aydınlık,
İçimde tıkandı, kaldı aydınlık,
Bu aydınlık beni boğmak üzredir.


Necip Fazıl KISAKÜREK
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
4 Eylül 2007       Mesaj #4857
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Ben yüreğime sevmeyi öğrettimde,
Sana öğretemedim yada sen,
Sevmeyi bildinde kendince bana veremedin kalbini.
Son arzumdun her zaman yaşamımda,
Ama ölmeyi becerdimde kendimi anlatmayı beceremedim.
Yada sen beni anlamayı istemedin.

Gri bulutlar altına vurdun beni yüreğimle,
Sessizliğimi feryadımla kilitledin konuşamadım.
Ellerimi her uzattığımda kabuslarla ulaştırmadın.
Sen beni sevdin ama göstermeyi kendine yakıştıramadın.

Herşey küçük egolarının tatmini içinde,
Bir yürek ölmüş senin aldığın efes nerede?
Bittiğimde sen kaybolmayı seçip gittin ellere.
Dön dedim ama sesimi sana duyaramadım,
Yada sen duymak yerine sağır olmayı yüreğine yakıştırdın.

Bu kalbin sesini dua gibi semaya yönelttim,
Melekler dualarımı duydu yazdı defterlerine,
Sen kalbine sokupta yazmayı denemedin.
Oysa giden ben olacaktım el vermediğin sevgimde.
Sen bunu bildin ama görmezlikten gelmeyi seçtin,
Yada gurur denen iblisine boyun eğip beni terkettin.

Gözlerinde sevgi damlacıkları yüreğine inmek istiyor,
Ama sen benden yana bakmamayı seçiyorsun.
Üçbeş kuruş yalan hikayesi aşklara el veriyorsun.
Benim ölümsüz sevgimi çiğnemeyi seçiyorsun.
Ben ise senin zalimliğinde bitiyorum.
Oysa sesimi duysan neler anlatıyor ruhum sana.
Bana sen lazımsın diyen şarkılar yollarda.
Ama sen hiçbirine bakmamayı seçiyorsun.

Yolun sonuna geldim dayanmam artık daha fazlasına,
Sabır tükendi,sen yoluna ben yoluma.
Fazla naz aşık usandırır çık git hayatımdan.
Yalan aşklara yelken açmışsın devam et yoluna.
Benden bu aşka bu kadar emek.
Ruhum ve ben sana diyoruz elveda,
Güle güle sevmeyen yürek...


yasemin kurt
HayLaZ61 - avatarı
HayLaZ61
VIP BuGS_BuNNY
4 Eylül 2007       Mesaj #4858
HayLaZ61 - avatarı
VIP BuGS_BuNNY
Acaba

Nereden başlasam acaba yazmaya
Anlam veremediğim şeylerden mi
Gizli kapaklı yerlerden mi
Bu ne çıkılmaz bir yokuş
Bu nasıl bir değiş tokuş
Kapılmışım yüreğimin akışına
Bir sağa bir sola gidiyorum
Arayıp bulamadığım karanlığın çıkışına
Düşe kalka ilerliyorum...

Bilmediklerim çıkıyor karşıma
Fırtınalar fink atıyor
Kara bulutlar çıkın karşıma
İçimde bir ölü yatıyor
Son hamlenizi yapın sıra bana gelecek
Şah damarlarınızdan vuracağım sizi
Bu karamsarlığım bir gün bitecek
İşte ben burada dimdik duracağım


Kemal Baş
Pirana Kovalayan Çılgın Hamsi...
nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
4 Eylül 2007       Mesaj #4859
nünü - avatarı
Ziyaretçi
Kim Özlerdi Avuç İçlerinin Kokusunu

O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar
bırakılmasaydı eğer.

Dayanılması o kadar da zor değildir,
büyük ayrılıklar bile, en güzel yerde başlatılsaydı eğer.

Utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer.

Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,
çalınan birinin kalbiyse eğer.

Korkulacak bir yanı yoktur aşkların,
insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.

O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,
hiçbir zaman duyulmasaydı eğer.

Daha çabuk unutulurdu belki su sızdırmayan sarılmalar,
kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer.

Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine delice bakmasalardı eğer.

Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı
belki de,
kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer.

Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece
sohbetlerinin,
son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer.

Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman,
meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır
yaralamasaydı eğer.

Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman,
beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer.

Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla,
tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer.

O büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi,
yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer.

O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar,
son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer.

Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri,
her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer.

Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de,
dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer.

Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel,
namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer.

Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından,
dokunulası ipekten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer.

Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de,
sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer.

Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine,
kulağına okunacak biri olsaydı eğer.

İnanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir
ayrılık gizlendiğine
belki de, kartvizitinde "onca ayrılığın birinci
dereceden failidir"
denmeseydi eğer.

Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar,
ihanetinden onlar da payını almasaydı eğer.

Issızlığa teslim olmazdı sahiller,
kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle
avunmaya kalkmamış olsaydın eğer.

Sen gittikten sonra yalnız kalacağım.
Yalnız kalmaktan korkmuyorum da, ya canım ellerini
tutmak isterse...

Evet Sevgili,
Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu, kim
uzanmak isterdi ince parmaklarına,
mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık
etmiş olmasalardı eğer!!

can yücel
recruit87 - avatarı
recruit87
Ziyaretçi
4 Eylül 2007       Mesaj #4860
recruit87 - avatarı
Ziyaretçi
Adı Bende Saklı

Bölünür sancıyla uykular
Sığınak değil en kuytular
Gökte ay ondört ben dolunay
Son hatıramı sinene sar
Bu kadarına razıyım yar

Uzak diyarlarda evli barklı
Mutluluk en çok onun hakkı
Bu yorgun, kırık, dökük hikayenin
Adı bende saklı

Dalda muhabbette kumrular
Bana ayrılığı sordular
Dedim afet, yangın, dedim kar
Dedim adet aşkı vururlar

Sezen Aksu

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya