Arama

Bilim Dünyası'ndan Son Haberler, Gelişmeler - Sayfa 9

Güncelleme: 4 Aralık 2016 Gösterim: 277.125 Cevap: 269
evo - avatarı
evo
VIP kirlenmek güseldir : )
23 Mayıs 2008       Mesaj #81
evo - avatarı
VIP kirlenmek güseldir : )
"ANKA KUŞU" PAZARTESİ SABAHI MARS TOPRAĞINDA

Sponsorlu Bağlantılar
phoenix

ANKARA
- Mars'ın kuzey kutbunda yaşam izini bulmaya giden Phoenix (Anka Kuşu) uzay aracının, Kızıl Gezegen'e TSİ 26 Mayıs Pazartesi sabahı 02.53'te inmesi öngörülüyor.
Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesinde (NASA) uzay aracının Mars'a doğru kritik alçalma işlemi öncesinde nefesler tutulurken, 1976'daki Viking 2'den bu yana Mars'a ilk motorlu inişi yapacak Phoenix, Kızıl Gezegen'in kuzey kutbundaki Yeşil Vadi adı verilen geniş bir düzlüğe inecek.
İniş safhasının özellikle son 7 dakikası için büyük endişe taşıyan NASA uzmanları, Phoenix'in Mars'a inişinin son 14 dakikasında 26 kritik manevra için roketleri ateşleyeceklerini ve görevin tamamlanabilmesi için bunların her birinin başarıyla yerine getirilmesi gerektiğini belirtiyor.
NASA uzmanları, Mars'a iyice yaklaşan uzay aracının çok iyi durumda olduğunu, bununla birlikte "bunun bir kır gezintisi olmadığını" belirterek, Mars'a kazasız belasız uzay aracı indirmenin zorluğuna ve risklerine dikkati çekmişlerdi.
İniş yapacağı Mars'ın kuzey kutup bölgesinin bir zamanlar mikrobik yaşam için uygun koşullar sağlayıp sağlamadığını yerinde inceleyecek olan Phoenix, hedefine başarılı bir yumuşak iniş yaparsa, bu, 1976'da Viking 2 ve 1999'da Mars Polar Lander uzay araçlarının Kızıl Gezegen'e alçalışı sırasında parçalanmasından bu yana ilk motorlu iniş olacak.

A.A.

evo - avatarı
evo
VIP kirlenmek güseldir : )
27 Mayıs 2008       Mesaj #82
evo - avatarı
VIP kirlenmek güseldir : )
ANKA KUŞU MARS'A İNDİ

Sponsorlu Bağlantılar
phoenix 2

PASADENA
- NASA'nın, Mars'ın kuzey kutbunu keşfetmek üzere 2007'de uzaya fırlattığı Phoenix (Anka Kuşu) uzay aracı, gezegenin yüzeyine başarıyla indi.
Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi'nden (NASA) yapılan açıklamada, radyo sinyallerinin Anka Kuşu'nun kritik alçalma işlemini sorunsuz biçimde tamamladığı ve Kızıl Gezegen'in kuzey kutbundaki Yeşil Vadi adı verilen geniş düzlüğe indiğini gösterdiği bildirildi.
Phoenix (Anka Kuşu), gezegen yüzeyine inmesinden yaklaşık iki saat sonra, aracın küçük kayaların arasında Mars yüzeyine basmış bacaklarından birinin görüntüsü ile ufuk çizgisinin görüntüleri Dünya'ya ulaştı.
Mars yüzeyinde, bir zamanlar mikrobik yaşam olup olmadığını araştıracak olan uzay aracı, gezegen yüzeyinde buz halinde olduğu tahmin edilen suyu analiz edecek.

A.A.

Bia - avatarı
Bia
Ziyaretçi
30 Mayıs 2008       Mesaj #83
Bia - avatarı
Ziyaretçi
Klavye ve Farelerde Yaşayan Bakteriler

Bilim adamları topladıkları 33 bilgisayar klavyesi üzerinde yaptıkları araştırma sonucunda ortalama bir klavyede normal bir alanda bulunması gereken bakteri sayısından 150 kat daha fazla bakteri bulmuşlar. Bu bakteri miktarı, temiz olmayan bir alafranga tuvaletin oturma kısmının hijyen seviyesinden bile 5 kat daha kötüymüş. Bu değerler üzerine bir anket çalışması da yapılmış ve 4000 kişiye bilgisayalarını ne aralıkla temizledikleri sorulmuş.

Klavyesini aylık olarak temizleyenler: %22
Monitörünü aylık olarak temizleyenler: %27
Mouse’larını aylık olarak temizleyenler: %10
Hiç temizlemeyenler: %41

oranında çıkmış. Buradan da görüldüğü üzere, her gün elimizle tuttuğumuz ve yine aynı elimize yiyecek birşey alıp hiç düşünmeden yediğimizde aslında ne kadar bakteri topluyormuşuz da haberimiz yokmuş.

Msn Surprised
Alıntıdır..

evo - avatarı
evo
VIP kirlenmek güseldir : )
3 Haziran 2008       Mesaj #84
evo - avatarı
VIP kirlenmek güseldir : )
GÜNEŞ SİSTEMİ DIŞINDAKİ EN KÜÇÜK GEZEGEN BULUNDU


ANKARA -
Gökbilimciler, Güneş Sistemi dışında şimdiye kadar gözlenen en küçük gezegeni (dış gezegen) keşfettiler.
Normal bir yıldız etrafında dönen ve Dünya'nın yaklaşık üç katı büyüklüğünde olan bu dış gezegenin ortaya çıkarılması, kütlesi Dünya'ya yakın bir gezegenin Güneş Sistemi dışında keşfi araştırmaları açısından büyük önem taşıyor. Bu araştırmalar, yaşama ev sahipliği eden başka dünyalar bulmak açısından yaşamsal görülüyor.
Şimdiye dek gözlenen en küçük dış gezegen, çok düşük kütleli bir "sönük yıldız" veya kahverengi cücenin yörüngesinde dönüyor.
Astronomlar, "çekimsel mikro mercek" denilen yöntemle keşfettikleri yeni gezegene "MOA-2007-BLG-192Lb" adını verdiler.
Bazı araştırmacılar, keşfedilen gezegenin kalın bir atmosferi, hatta yüzeyinde sıvı halde okyanusları bile olabileceğini ileri sürerken, gezegenin iç ısısının yüzeyini ısıtıyor olabileceği düşünülüyor.
Yıldızı veya kahverengi cücesi etrafında Venüs'ünkine benzer açıyla dönen gezegenin yıldızının Güneş'ten 3 bin ila bir milyon kez zayıf olduğu, bu nedenle de gezegenin atmosferinin Plüton'dan daha soğuk olduğu sanılıyor.
MOA-2007-BLG-192Lb, Yeni Zelanda'nın Mount John Gözlemevindeki yeni MOA-II teleskobuyla keşfedildi.
NASA'nın 2013'te uzaya göndermeyi planladığı James Webb uzay teleskobu, Güneş yakınlığında düşük kütleli yıldızların yörüngesindeki Dünya büyüklüğündeki gezegenlerde yaşam işaretlerini araştırmada büyük kolaylık sağlayacak.
385pxdots


haberayrinti PHOENIX, MARS TOPRAĞINI KAZMAYA HAZIR

phoenix 3

ANKARA -
NASA'nın geçen Pazartesi Mars'a başarıyla indirdiği Phoenix uzay aracı, 2,5 metre uzunluğundaki robot kolunun başarıyla denenmesinin ardından kazma işlemine hazırlanıyor.
Phoenix programını yöneten Arizona Üniversitesi'nden kıdemli mühendis Pat Woida, robot kolun önceki gün başarıyla denendiğini ve toprakta buz ya da tuz olduğu tahmin edilen zerreler bulduğunu belirterek, kazmaya hazır olduklarını kaydetti.
Mars toprağının gevrek olduğunu ve kolayca ufalandığını belirten NASA uzmanları, robot kolun toprağı kazmakta herhangi bir zorlukla karşılaşmadığını, kazı yapılacak yerde zeminin çok yumuşak olduğunu söylediler.
Bilim insanları, Phoenix'in yakınındaki üç bölgeyi kazmak için belirlediler ve buralara "Baba Ayı, Anne Ayı ve Bebek Ayı" isimlerini verdiler.
Phoenix'in birkaç gün önce kısa devre yaptığı için arızalanan ve en önemli tahlil araçlarından birisi olan Termal ve Gelişkin Gaz Analiz cihazındaki (TEGA) arızayı da gideren mühendisler, TEGA'nın çalışmaya ve analiz yapmaya hazır olduğunu belirttiler.
Phoenix, aldığı her toprak numunesini 4 gün sürecek bir analiz aşamasından geçirecek. Toprak örneğini çok yüksek sıcaklıkta tutacak analiz cihazı, çıkan buhardaki bileşenleri belirleyerek, öncelikle karbon ve hidrojen gibi organik bileşenleri bulmaya çalışacak.

Anadolu Ajansı
evo - avatarı
evo
VIP kirlenmek güseldir : )
12 Haziran 2008       Mesaj #85
evo - avatarı
VIP kirlenmek güseldir : )
PLÜTON ARTIK BİR PLÜTOİD

pluton

WASHINGTON - Gezegen statüsünden 2006'da çıkarılan Plüton ile diğer benzeri cüce gezegenlere "plütoid" adı verilmesi kararlaştırıldı.
Uluslararası Astronomi Birliğinden yapılan açıklamada, kararın, birliğin idari komitesinin Oslo'da yaptığı toplantıda alındığı bildirildi.
Karara göre, Güneş'in yörüngesinde Neptün'den daha uzakta bulunan göksel cisimler "plütoid"ler olarak adlandırılacak. Bu gezegenlerin "plütoid" adını alabilmeleri için hemen hemen küresel bir biçime sahip olmaları gerekiyor.
Şimdilik bilinen iki "plütoid"in Plüton ve Eris olduğu belirtildi.

a.a.
MeLL - avatarı
MeLL
Ziyaretçi
10 Temmuz 2008       Mesaj #86
MeLL - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
gokhan404 adlı kullanıcıdan alıntı

Bilim Dünyası'ndan en son haberleri, gelişmeleri buradan paylaşalım.


Görünmezlik gerçek oldu..

Bilim Dünyası'ndan Son Haberler, Gelişmeler


Bilim insanları, deneyde mikrodalgaların bükülmesini sağlayarak bakır bir silindiri ‘görünmez’ hale getirdi.

NTV-MSNBC VE AJANSLAR
Güncelleme: 13:41 ET 20 Ekim 2006 CumaWASHINGTON / LONDRA - Araştırmacılar, bilimkurgunun sınırlarına yaklaşıyor. Henüz daha Uzay Yolu’ndaki gibi insan ışınlanması için erken olsa da, Duke Üniversitesi uzmanları bakır bir silindiri ‘yok etmeyi’ başardı. Yüksek ısıda, ışığı bükünce madde de ortadan ‘kayboluyor’. İdeal bir görünmezlik halinde, gözlemcinin görünmezliğe maruz kalan nesnenin arkasındakileri görebilmesi gerekiyor. Duke Üniversitesi’nde yapılan deneyde ise arka plandaki nesneler biraz da olsa karartı içinde görünüyordu.
Araştırmayı yürüten Duke Üniversitesi’nden David Schurig, bir maddeyi gözlemcinin gözünün görmesini engelleyemeye yetecek bir ışık bükülmesi gerçekleştirdiklerini belirtti. İlk denemede mikrodalganın nesneyle reaksiyona girmesi önlendi.

Bilim Dünyası'ndan Son Haberler, Gelişmeler
Mikrodalgaların, nesnenin etrafından dolaştırılması sağlanarak görünmezlik sağlanıyor.


Işık veya mikrodalgalar, normal şartlarda nesnelere çarparak geri dönüyor ve bu sayede nesne görünür oluyor. Ancak radar veya ışığın bir nesnenin etrafından dolaştırılması sağlanarak nesne görüntüden kaçırılabiliyor. Schurig bunu suyu derenin ortasındaki bir kayanın etrafından akmasına benzetiyor. Mikrodalgalar nesneyi geçtikten sonra yeniden birleştiriliyor. Aksi takdirde nesnenin arka planındakiler de gözükmeyebiliyor.

META MALZEMELER MÜHENDİSLİKTE ÇIĞIR AÇTI
Deneyde kullanılan nesne metamalzeme olarak nitelenen, bakır-fiberglas alaşımlı ve elektromanyetik dalgaları kaçırabilecek bir madde. Bilim insanları, metal ile seramik, teflon veya fiber gibi malzemelerin alaşımı olan metamalzeme adı verilen maddelerin mühendislikte çığır açacağını vurguluyor. Gelecekte henüz üretilmemiş metamalzemelerle birlikte gerçek anlamda görünmezlik gerçekleştirilebilecek. Bu bağlamda ölçüt, metamalzemenin deneyde kullanılan ışının dalgaboyundan daha ince yapıya sahip olması gerekiyor.

DUYULMAZLIK DA SIRADA
Görünmezlik deneyi şimdilik iki boyutlu düzlemde gerçekleştirildi ve ışığın bükülmesi sırasında küçük de olsa gölge oluştu. Gölge ışık bükülmesinde çok az ışının bükülmemesi sonucu oluşuyor. Araştırma ekibinin diğer üyesi David R. Smith, sonraki deneylerde üç boyutlu düzleme geçeceklerini ve gölgeyi ortadan kaldıracaklarını ifade etti. Görünmezlik deneylerinin benzeri ses titreşimlerini yok etmek şekilde yapıldığında da, duyulmazlık etkisi yaratıyor.


haber kaynağı: ntvmsnbc.com


Şu görünmezlik olayı ilgimi çekti yaff daha detaylı araştırmak isterim...Paylaşım için teşekkür ederiz
GÜLGECELER - avatarı
GÜLGECELER
Ziyaretçi
9 Eylül 2008       Mesaj #87
GÜLGECELER - avatarı
Ziyaretçi
BİZ KONUŞACAĞIZ BİLGİSAYAR YAZACAK

Hep bir hayalimiz vardı; biz konuşacağız, bilgisayar yazacak. Artık bu gerçek olacak. Bizim en son teknolojilerle, geliştirdiğimiz ürünlerle performans o kadar arttı ki CTD, şu anda yeni bir ürün sunuyor.

CTD, bizim en son teknolojilerimizi kullanarak artık Türkçe konuşmayı bilgisayarlara aktarabilecek. Siz Word’ü açacaksınız, konuşacaksınız, o yazacak.


SİSTEM EYLÜL VEYA EKİM'DE GELİYOR

Eylül veya Ekim aylarında Türkiye’deki tekno marketlerde bu ürünü görebileceksiniz. Türkiye’de bunu ilk defa yapan bir şirket var. Yakında bir kaç farklı dile çevirerek yapacak, Türkçe konuşacaksınız, İngilizce yazacak, onun için de çalışıyorlar. Bu şirket, diğer dilleri de buna ilave ederek, Türkiye’den Intel bünyesinde dünyaya yayılacak. Intel, bu tip iyi yazılımları bulduğu zaman dünyaya satışına destek olmaya çalışıyor, katalogunda yer vererek satılmasını sağlıyor.”



Bor Mucizesi Araçları Uçuruyor...


Nano teknoloji ile geliştirilen BorPower, yakıttan yağ değişimine maliyetleri rekor düzeyde düşürüyor. Burak Taşçı'nın haberi

Türkiye’nin en önemli madeni bor otomobillerde de mucizeye dönüşüyor. Doğada katı halde bulunan bor madeni nano teknoloji ile işlenip sıvılaştırıldıktan sonra araçların motorlarına ve şanzıman yağlarına konuluyor. Merkezi Türkiye’de bulunan NNT Ar-Ge tarafından Türkiye'de ilk kez üretilen BorPower, benzinli, dizel, LPG’li araçlarda motor aşınmalarını sıfıra yakın bir düzeye indirgiyor. Bunun yanı sıra araç motorlarında sürtünen yüzeylerde 6 atom kalınlığında bir koruma kalkanı oluşturuyor ve ısıyı mükemmel seviyelerde yalıtıyor. Sıvı karışım halinde motor yağına katılan BorPower, motor hararetinin aşırı yükselmesine engel olarak performansın düşmesini önlüyor ve motor yağının ömrünü en az iki kat uzatıyor. Bor teknolojisini uygulayan kişiler yakıt tasarrufunun % 10 civarında olduğunu, araçlarının kalkışlarda daha seri oluşunu ve motorda sürtünmenin az olmasından dolayı sessiz çalıştığını belirtiyorlar.


EGZOZ GAZINI DA AZALTIYOR


Bor mucizesinin faydaları bu kadarla kalmıyor. Küresel ısınmanın etkisini azaltmak için çevreye karşıda duyarlı bir katkı olan bor egzoz gazlarını minimum seviyeye indirerek ekolojik dengeye fayda sağlıyor. Yapılan testlerde araçların motor ömrünü %100 arttırıyor. Motor yağ değişim sürelerini 2 katına çıkararak bakım masraflarını minimum düzeye düşürüyor. Motorlarda ısıyı dengelediği için hareket ve buharlaşmadan kaynaklanan yağ kaybını ve yağ yakmayı da önlüyor. Motor performansını da % 9 arttırıyor.

İŞTE BORPOWER'IN ARACA KATKILARI

1- Dizel ve benzinli araçlarda % 7 - % 10 yakıt tasarrufu sağlıyor.
2- Motor yağ kulanım ömrünün 2 kat artırıyor.
3- Performansın ( Beygir Gücü ) % 9 yükseliyor.
4- Motor rektifiye ömrünün % 100 artırıyor.
5- Motor parçalarında sürtünme ve aşınmaların % 70 azalıyor.
6- Motor yağı ısısını sabitleyerek, hareket ve buharlaşmadan kaynaklanan yağ kaybını önlüyor.
7- İlk marşa basıldığında sürtünme ve aşınmaları en aza indiriyor.
8- Karteri delinip yağı eksilen aracın 1-3 saat süreyle yolculuk yapabiliyor.
9- Motor sesinin azalması ve egzoz gazlarını minimum seviyeye indirerek ekolojik dengeye fayda sağlıyor.
GÜLGECELER - avatarı
GÜLGECELER
Ziyaretçi
9 Eylül 2008       Mesaj #88
GÜLGECELER - avatarı
Ziyaretçi
Big Bang Deneyi


Evrenin nasıl meydana geldiğini anlamak için büyük bir atom parçalayıcıyı çalıştırmaya hazırlanan bilim adamları, dünyayı yutacak bir kara delik meydana geleceği endişelerinin yersiz olduğunu söyledi.
Bilim adamları 10 Eylül Çarşamba günkü deneyin tehlikesiz olduğunda ısrarlı...

Büyük Hadron Çarpıştırıcısı projesinin yeni güvenlik analizinde, yapılacak deneyin, dünyanın her gün yüksek enerjili kozmik ışınlarla çarpışmasından farksız olduğu vurgulanıyor.


bigbanghc1

Deneyi yapacak olan Avrupa Nükleer Araştırmalar Örgütü’nden (CERN) beş fizikçinin hazırladığı analizde “Doğa bugüne dek bu deneyi yaklaşık 100 bin kez yapmış durumda - ve gezegenimiz hala ayakta” deniyor.

Özellikle internette dolaşan bazı mesajlarda, atom parçalayıcının 10 Eylül Çarşamba günü çalıştırılmasıyla bir kara deliğe yol açacak güçlü enerji alanlarının ortaya çıkacağı ya da garip bir parçacığın oluşarak, dünyayı sıcak bir sıvıya çevireceği söylentileri yer alıyor.

Büyük Hadron Çarpıştırıcısı, Fransa-İsviçre sınırında, Cenevre yakınlarındaki 27 kilometre uzunluğundaki bir tünele yerleştirildi.


bigbang1uk6

Tünel Jura Dağları’nın altında, 50-175 metre derinlikte bulunuyor.

Alet 10 Eylül Çarşamba günü ilk kez çalıştırılacak ve birbirine zıt yönlerde hareket eden, iki paralel proton demeti yollayacak.

Protonlar ışık hızına yaklaştığında, çarpıştırıcının içindeki süperiletken mıknatıslar ışın demetlerinin yönünü değiştirerek, protonları muazzam bir hızla birbiriyle çarpıştıracak.

Amaç, 14 milyar yıl önce evrenin meydana geldiği Big Bang/Büyük Patlama’dan mikrosaniyeler sonraki ortamı yeniden yaratmak.

Çünkü bugünkü evrenin temel taşlarının o anlarda şekillendiği düşünülüyor.

Bilim adamları çarpışmadan doğacak “enkazı” inceleyerek, evrende bugüne dek sır olarak kalan bazı konulara ışık tutmayı umuyor.

Örneğin madde, karşıt maddeye nasıl galip geldi? Karanlık madde nasıl oluştu? Hatta evrende daha da fazla boyut olduğunun kanıtları bulunabilir mi?

CERN bilim adamlarının hazırladığı yeni güvenlik raporu, ortaya çıkacak kara deliklerin “mikroskopik” boyutlarda olacağını ve büyüyecek, hatta varlıklarını sürdürecek enerjiden yoksun olacakları için hemen yok olacaklarını savunuyor.

Rapora göre “Her bir proton çarpışmasından ortaya çıkacak enerji, iki sivrisineğin çarpışmasıyla ortaya çıkacak enerjiden farklı değil.”

Fransa hükümeti ise resmi bir kuruluş olan Nükleer Güvenlik Kurumu’ndan ayrı bir rapor istedi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de 29 Ağustos’ta deneyin durdurulması için yapılan başvuruyu reddetmişti. Başvuruyu Almanya’daki Tübingen Üniversitesi’nden bir biyokimyacı liderliğindeki bir grup vatandaş yapmıştı.
GÜLGECELER - avatarı
GÜLGECELER
Ziyaretçi
11 Eylül 2008       Mesaj #89
GÜLGECELER - avatarı
Ziyaretçi
Kablosuz elektriğe ne dersiniz


Üzerinde çalışılan yeni bir teknoloji sayesinde evimizdeki tüm elektirik kabloları tarih olabilir.


Intel, geleceğin iş ve internet dünyasına "yön verecek" yenilikçi teknolojileri ABD'nin San Francisco kentinde düzenlenen Intel Geliştiriciler Forumu'nda (IDF) tanıttı.Forumda, "ultra" taşınabilir dizüstü işlemciler, Yahoo ile ortaklaşa geliştirilen televizyondan internet, eylül ayında piyasaya sürülecek yeni işlemciler ve elektriğin kablolara gerek kalmadan iletilmesi üzerine geliştirilen projeler gibi birçok farklı çalışma forum katılımcılarına anlatıldı.

İnternetin, Yahoo ve Intel işbirliğiyle televizyon ekranlarına taşındığı "Widget Channel" projesinin, izleyicilerin televizyon programlarını tamamlayacak web tabanlı uygulamalarla etkileşime girmelerini ve seyretmelerini sağlayacak.

Ayrıca, Intel'in, cep telefonları, dizüstü bilgisayarlar veya şarja ihtiyaç duyan benzer tarzdaki cihazların elektrik prizine ihtiyaç duymadan şarj olabilmesine imkan tanıyan projeyi de hala geliştirme aşamasında. Bu teknoloji, aynı frekansta rezonansa giren elektrik bobinlerinin belirli bir mesafeden birbirine enerjiyi aktarabilmesi prensibini kullanıyor. Intel araştırmacılarının IDF'de sergilediği düzenekte, bir metre uzaktaki enerji kaynağından 60 watt'lık bir ampulü yakacak kadar enerjinin aktarımı başarıyla tamamlandı. İlk başta sahip olunan enerjinin yüzde 75'i de kaybedilmeden tutulabildi. Buda gelecekte kablosuz olarak elektrik aktarımı için önemli bir adım.

Ayrıca, Intel'in eğitim, sağlık, ekonomi ve çevreye ilişkin ihtiyaçları karşılamak amacıyla teknolojiyi kullanan yenilikçi fikirler için 4 adet 100 bin dolarlık ödül vereceğini de bildirdi.
GÜLGECELER - avatarı
GÜLGECELER
Ziyaretçi
11 Eylül 2008       Mesaj #90
GÜLGECELER - avatarı
Ziyaretçi
Uçak değil tren uçsun

tren765ic1pj
Ucuz iç hat uçuşlarının çevreye maliyetini tartışan Britanya, sorunu rayların 1 cm. üzerinde saatte 500 km. hızla uçan manyetik trenler sayesinde çözmeyi planlıyor.

Günlerdir ucuz iç hat uçuşlarının çevreye olan olumsuz etkisini tartışan Britanya, gözünü hızlı trenlere dikti. Guardian gazetesinin haberine göre Şanghay Havaalanı'ndaki manyetik tren hattından çok etkilenen Britanyalı bakanlar, Londra-Glasgow arasında benzer bir hat kurulması için harekete geçti. Rayların 1 santimetre üzerinde saatte 500 kilometre hızla ilerleyen manyetik trenler, 'uçan tren' olarak da anılıyor.

Londra'dan Glasgow'a uzanacak hattın maliyeti 16 milyar sterlin (40 milyar YTL) olacak. Birmingham, Manchester, Ledds, Newcastle ve Edinburgh'un da dahil olduğu hat oluşmuş olacak. Bu hattın ülkenin ekonomik omuriliği olması planlanıyor. Proje ile büyük kirlilik yaratan içhat uçuşların azalması bekleniyor. Almanya'daki Münih Havaalanı'nda, ABD'deki Pittsburgh Havalanı'nda da benzer projeler üzerine çalışılmakta.

Şaghay Havaalanı'nı çevresine bağlayan Alman yapımı tren hattında otomobille 1 saat süren yolculuklar, sekiz dakikada yapılabiliyor. Ama 18 ayda 2 milyon kişiyi taşıyan trenin teknolojik güvenliği hâlâ sorgulanıyor.

Ucuz 'pahalıdır'
Öte yandan Britanya'da her yıl onbinlerce kişinin tercih ettiği ucuş içhat uçuşları, ülkenin sera gazlarını azaltma sözü vererek altına imza attığı sözleşmelerle çelişiyor. Kraliyet Çevre Kirliliği Komisyonu rakamlarına göre Britanya'da uçaklardan yayılan karbondioksit (CO2) miktarı 1990'da 4.6 milyon tonken bu rakam 2000'de 8.8 milyon tonu buldu.

Havayolu ile yayılan zararlı maddeler doğrudan stratosfer tabakasına gittiği için, yüzeyde bulunan araba ve enerji istasyonlarına göre iki kat daha etkili.

Britanya'daki çevreci gruplara göre tek çözüm ucuz iç hat uçuşlarının sonlandırılması. Bu yaz İskoçya'da yapılacak olan G-8 toplantısında iklim değişikliklerinin önemli bir konu olması bekleniyor.

Benzer Konular

8 Ekim 2017 / Misafir Bilgisayar
28 Kasım 2016 / Hi-LaL Tıp Bilimleri
30 Aralık 2008 / Ziyaretçi Cevaplanmış
10 Kasım 2008 / Ziyaretçi Taslak Konular