Geçici vergi beyanname süresi uzatıldıMaliye Bakanlığı geçici vergi beyanname verme süresini 13 Kasım'a kadar uzattı. 09.11.2006 10:25
Maliye Bakanlığı yayımladığı bir sirkülerle, 10 Kasım olan Temmuz-Ağustos-Eylül 2006 dönemine ait üçüncü üç aylık geçici gemir ve kurumlar vergisi beyannamelerinin verilme süresini 13 Kasım Pazartesi gününe kadar uzattı. Tahakkuk eden verginin ise 17 Kasım akşamına kadar ödenmesi gerektiği hatırlatıldı. ANKA IMF: Cari açık alarm vermiyorHugh Bredenkamp: Cari açığın 30 milyar doları geçmesinin ’alarm’ göstergesi değil 09.11.2006 11:05
IMF Türkiye Temsilcisi Hugh Bredenkamp, cari açığın 30 milyar doları geçmesinin ’alarm’ göstergesi olmayacağını savunarak, "Cari açıklar her zaman yanlış olacak diye bir şey yok. Türkiye gibi ülkelerin hızlı büyüme dönemlerinde cari açık vermesi doğal sonuç olabilir. Türkiye’de cari açığın finansmanı açısından iyi bir ortam var. Doğrudan yabancı yatırımlarda artış var" dedi. ULUSLARARASI Para Fonu (IMF) Türkiye Temsilcisi Hugh Bredenkamp, bu yıl GSYH’nin yüzde 8’i civarında gerçekleşmesi beklenen cari açıktan korkulmaması gerektiği mesajını vererek, "Cari açıklar her zaman yanlış olacak diye bir şey yok. Türkiye ve benzeri ülkelerin hızlı büyüme dönemlerinde cari açık vermesi doğal sonuç olabilir. Yurt içi mevduatın da bu anlamda dikkate alınması gerekiyor" dedi. Bu yıl sonunda cari açığın 30 milyar doları geçmesinin bir alarm göstergesi olmayacağını da vurgulayan Bredenkamp, "Cari açık alarm vermiyor, çünkü cari açığın finansmanı açısından Türkiye’de iyi bir ortam bulunuyor. Doğrudan yabancı yatırımlarda artış var. Geçen yıl da kısa vadeli finansmandan uzun vadeli finansmana bir geçiş oldu. Böylelikle borç stokunda artış olmadı. Türkiye’de nefes alınabilecek bir boşluk bulunuyor. Bu da politikaların güçlendirilmesi, yapısal reformların devamı anlamında zaman tanıyor" diye konuştu. YABANCI SERMAYE BAĞIMLILIĞI: Stratejik Teknik Ekonomik Araştırmalar Merkezi’nin (STEAM) tarafından İstanbul’da düzenlenen "Uluslararası Finans Arenası: Küresel İlişkiler ve Risk Yönetimi" konferansındaa konuşan Hugh Bredenkamp, 1998-2000 arası Türkiye’de GSYH’nin yüzde 2.15 oranında büyüdüğünü, bunun yanı sıra ekonomide bazı riskler ortaya çıktığını söyledi. Cari açık gibi risklerin iyi yönetilmesi gerektiğini anlatan Bredenkamp, risk yönetiminin yolunun da makroekonomik reformların sürdürülmesinden geçtiğini kaydetti. Bredenkamp, "Cari açığın uzun vadeli çözümü için makroekonomik politikaların yanı sıra orta vadede ekonomideki rekabeti ve verimliliği artıracak yapısal reformlara devam edilmeli. İşgücü piyasasının serbestleştirilmesine yönelik önlemler olabilir. Ayrıca yabancı sermayeye bağımlılığı azaltacak olan yurtiçi tasarrufların geliştirilmesinin yanı sıra daha uygun bir tahvil sistemi de iyi olabilir" dedi. DALGALANMA TABİİ Kİ ŞOKTU: Cari açığa bakıldığında Türkiye açısından bir takım sorunlu alanlar olduğunu belirten Bredenkamp, şöyle konuştu: "Ancak mayıs-haziran döneminde dalga tüm yükselen piyasaları etkileyen bir şoktu. Bu süreçte Türkiye için iki tane burgu gördü. Özellikle piyasa, politikaların sıkıştırılması açısından kendini çabuk toparladı. Şimdiye kadar kredi kalitesiyle ilgili herhangi bir kötüleşme göstermedi. Konut sektöründeki dalgalanmalar dışında çok fazla etkisi olmadı. Bu direnç risk yönetiminin iyi bir şekilde uygulandığını gösteriyor. Ekonomi için risk yönetimi önemli, bu da olumsuz etkileri geri çekti." EN FAZLA TÜRKİYE ETKİLENDİ: Bredenkamp, dalgalanmadan Türkiye’nin diğer yükselen pazarlara göre daha fazla etkilendiğine dikkat çekerek, "Türkiye özellikle döviz piyasası açısından ciddi etkilendi. Hisse senedi piyasası, yerel iç borçlanma kağıtları piyasası da aynı etkiyi gördü. Nisan ayında Türkiye, Brezilya ile aynı değeri gösterirken, daha sonra bir açıklık meydana geldi. Bu açık, toparlanma döneminde de devam etti" diye konuştu. Dalgalanma sürecinde Merkez Bankası’nın enflasyon hedeflerinin sağlamlaştırılması gerektiğini vurguladığını, döviz kurlarının sıkı bir şekilde korunması gerektiğini ortaya koyduğunu anlatan Bredenkamp, böyle süreçlerde güvenilir bir para politikası ve bütçe politikalarının uygulanması gerektiğini kaydetti. Krizde IMF’yi suçlayanlar oldu ekonomi 5 yılda cevabını verdi GLOBAL finans sisteminin bir parçası olmak isteyen her ülkenin kendi risklerini değerlendirme ve yönetme yetkisine sahip olması gerektiğini anlatan Hugh Bredenkamp, şunları söyledi: "Türkiye ekonomisi son 5 yıl içerisinde önemli cevaplar verdi. Çok fazla kriz yaşandığında bu krizin bizim yüzümüzden olduğunu söyleyen insanlar olmuştu. Aslında ekonomide birtakım ayarlamaların yapılması ve bu politikalara devam edilmesi gerektiğini söylemiştik. Savunma mekanizmaların geliştirilmesi gerektiğini Türkiye ekonomisine söyledik. Bunlar da Türkiye’yi dünya ekonomisine entegre olmasını sağlayacaktır." Son düzenleyen Blue Blood; 9 Kasım 2006 12:37
Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi