Arama

Dünyada ve Türkiye'de Ekonomi Gündemi, Güncel Haberler - Sayfa 21

Güncelleme: 15 Ağustos 2018 Gösterim: 243.859 Cevap: 685
AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
13 Kasım 2006       Mesaj #201
AreX - avatarı
Ziyaretçi
13 Kasım 2006

Sponsorlu Bağlantılar
BÜTÇE UYGULAMA SONUÇLARI (1) -MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ YILIN 10 AYLIK DÖNEMDE 3 MİLYAR 787 MİLYON YTL AÇIK VERDİ -EKİM SONUNDA BÜTÇEDE FAİZ DIŞI FAZLA RAKAMI İSE 37 MİLYAR YTL'Yİ AŞTI

(A.A) - Merkezi yönetim bütçesi, Ocak-Ekim döneminde 3 milyar 787 milyon YTL açık verdi. 10 aylık dönemde faiz dışı fazla rakamı ise 37 milyar YTL'yi aştı.

Maliye Bakanlığı, Ocak-Ekim dönemi bütçe uygulama sonuçlarını açıkladı. Buna göre, yılın 10 aylık dönemde Merkezi yönetim bütçesinden 144 milyar 336 milyon YTL harcama yapıldı. Bu dönemde bütçe gelirleri de 140 milyar 549 milyon YTL olarak gerçekleşti.

Böylece 2005 yılı Ekim ayı sonunda 7 milyar 912 milyon YTL olan bütçe açığı, bu yıl aynı dönemde 3 milyar 787 milyon YTL'ye geriledi. Ocak-Ekim dönemi bütçe açığının yıl sonu gerçekleşmesine oranı açısından da bu yıl, 1984 yılından bu yana en iyi performansa ulaşıldı.
AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
13 Kasım 2006       Mesaj #202
AreX - avatarı
Ziyaretçi
13 Kasım 2006

Sponsorlu Bağlantılar
NÜKLEER ENERJİDE REKABET KIZIŞIYOR -GE İLE HITACHI ORTAK SANTRALLER KURACAK

(A.A) - ABD'li General Electrics (GE) ile Japon Hitachi şirketleri nükleer enerji alanında işbirliğini güçlendiriyor.

İki şirket, uluslararası rekabetin sertleştiği nükleer enerji pazarında güçlerini korumak amacıyla yaptıkları anlaşmayla, Japonya ve ABD'de ortak yatırımlara gitme kararı aldı.

Büyüyen küresel enerji talebinin yeni nükleer santraller inşasını körükleyeceğini hesaplayan GE ve Hitachi, bu alanda ortak iş görmeyi hedefliyor.

Ayrıntıları henüz açıklanmayan anlaşmaya göre, iki şirket, ABD'de hisselerinin yüzde 60'ı GE'ye yüzde 40'ı Hitachi'ye, Japonya'da da hisselerinin yüzde 80'i Hitachi'ye yüzde 20'si GE'ye ait olacak ortak yatırımlar kuracak.

GE ile Hitachi arasındaki anlaşma, sektördeki rakiplerinin son hamlelerine karşılık vermek amacını taşıyor.

Dünyanın en büyük nükleer santral yapımcısı Fransız Areva'nın geçen ay Japon Mitsubishi Heavy Industries ile ittifaka girmesi, Japon Toshiba'nın da 4,2 milyar dolara İngiliz nükleer santral üreticisi Westinghouse'ın kontrol hisselerini satın alması, büyüyen nükleer enerji pazarındaki rekabeti kızıştırmıştı.
AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
13 Kasım 2006       Mesaj #203
AreX - avatarı
Ziyaretçi
13 Kasım 2006

DÜNYA EKONOMİK FORUMU AVRUPA RİSK RAPORU YAYIMLANDI... -RAPORDAN: ''TÜRKİYE, AVRUPA İÇİN RİSK KAYNAĞI OLAN BİR ÜLKE KONUMUNDAN, RİSK AZALTICI BİR ÜLKE KONUMUNA GELİYOR'' -''TÜRKİYE, AVRUPA'NIN GELECEKTE KARŞILAŞACAĞI REFAH VE GÜVENLİĞİNE İLİŞKİN KÜRESEL RİSKLERİ AZALTMADA YARDIMCI OLABİLİR''

Dünya Ekonomik Forumu, Avrupa Risk Raporu yayımlandı.
Raporda Türkiye'nin, Avrupa için ''risk kaynağı olan bir ülke konumundan, risk azaltıcı bir ülke'' konumuna geldiği bildirildi.

Raporda, Türkiye'nin artan stratejik önemi, nüfus yapısı, ekonomisindeki gelişmeler nedeniyle, Avrupa'nın gelecekte karşılaşacağı refah ve güvenliğine ilişkin küresel riskleri azaltmada yardımcı olabileceği vurgulandı.

Türkiye'nin AB sürecinin devam etmesi gerektiğinin belirtildiği raporda, bu süreçte, Türkiye'nin potansiyel olarak Avrupa'nın geleceği açısından önemli olduğu ifade edildi.

-AVRUPA'NIN RİSKLERİ...-

Avrupa'nın gelecek 10-20 yıl içinde karşılaşabileceği en önemli küresel risklerin vurgulandığı raporda, bu riskler ''enerji arzının kesintiye uğraması, uluslararası terörizm, kitle imha silahlarının önlenmesi ve iç çatışmalar'' olarak sıralandı.

Raporda, Türkiye'nin, Avrupa'nın en önemli sorunlarından birisi olan yaşlanan nüfusun yaratacağı sorunların azaltılmasından da etkin rol oynayabileceği vurgulandı.

-ÜYELİKLE İLGİLİ TÜRKİYE VE AB'NİN KAYGILARI...-

Raporda, 2004 yılından bu yana AB ülkelerinde, Türkiye ve genel olarak genişlemeye karşı olan desteğin azalmaya başladığı belirtilirken, Avusturyalıların yüzde 13'ü, Almanların yüzde 27'si, Fransızların yüzde 39'unun, AB'nin, Türkiye'yi de içine alacak şekilde genişlemesi taraftarı olduğu belirtildi.

Yunanistan'da da, Türkiye, Bulgaristan ve Romanya'nın AB üyeliğine karşı halk desteğinin, yüzde 74'ten yüzde 56'ya gerilediği kaydedildi.

Asıl sürpriz gelişmenin Türkiye'de yaşandığının belirtildiği raporda, Türkiye'de, AB'nin genişlemesine olan desteğin de azaldığı ifade edildi.


AB Kamuoyunun yüzde 52'sinin, Türkiye'nin AB üyeliğinin Türkiye'nin çıkarına olduğu görüşünde olduğu belirtilen raporda, Türkiye'de ise kamuoyunun yüzde 34'ünün, Türkiye'nin üyeliğinin AB'nin çıkarına olduğu görüşünde olduğu vurgulandı.

A.A.
AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
13 Kasım 2006       Mesaj #204
AreX - avatarı
Ziyaretçi
13 Kasım 2006

ÇİN'DEN 10 AYDA BİR YILLIK TİCARET

(A.A) - Çin'in Ocak-Ekim dönemini kapsayan 10 ayda gerçekleştirdiği dış ticaret hacmi, 1 trilyon 420 milyar dolarla geçen yılın toplamını geçti.

Çin Gümrük Genel Müdürlüğünden edinilen bilgilere göre, bu dönemde Çin'in elektronik ve makine ürünlerinin ihracatı hızla artarken, ham petrol ve işlenmiş petrol ürünlerinin ihracatı ise düşmeye devam etti.

İthal edilen ürünler arasında ise basit tüketim mallarının miktarı arttı.

Bu sürede Avrupa Birliği, ABD ve Japonya Çin'in en büyük üç ticaret ortağı haline gelirken, Çin'in AB ve ABD'ye yönelik ticaret hacmi, 200'er milyar doları geçti.

Çin'in dış ticaret hacminin bu yılın sonunda ise 1 trilyon 700 milyar dolara ulaşması bekleniyor.

Öte yandan Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonuna bağlı bir araştırma kuruluşu olan Devlet enformasyon Merkezinin yayınladığı son raporda, Çin ekonomisinin 2007 yılında yüzde 9,5 büyüyeceği ifade edildi.

13 Kasım 2006

ASYA EKONOMİLERİNİN YÜKSELİŞİNİN, AFRİKA'NIN YARARINA OLDUĞU İDDİA EDİLİYOR

(A.A) - Dünya Bankası, özellikle Çin ve Hindistan'ın ekonomik yükselişinin, bu ülkelere yüksek miktarda ham madde satan Afrika'nın yararına olduğunu öne sürdü.

Dünya Bankasının ''Afrika'nın İpek Yolu'' başlıklı raporunda, Afrika'nın şu an toplam ihracatının yüzde 27'sini Asya ülkelerine yaptığı belirtildi.

2000 yılında Afrika'nın Asya'ya ihracatının yüzde 14 olduğu ifade edilen raporda, bu rakamın 1990 yılına göre şu an 3 kat arttığına işaret edildi.

Bu süreçte, Afrika'nın önde gelen geleneksel ticari partneri Avrupa'ya olan ihracatında ise büyük bir düşüş meydana geldiğine dikkat çekilen raporda, Avrupa Birliği ülkelerinin, Afrika'nın tüm ihracatındaki payının geçen yıl 2000 yılına göre yarı yarıya azaldığı vurgulandı.

Ham madde ihracatı, halen Afrika'nın ticaretinin büyük bir bölümünü oluştururken, Çin ve Hindistan, Afrika'dan artan miktarda petrol, maden, kereste ve pamuk ithal ediyor.

Raporda, ''Bu yeni İpek Yolu, Afrika'ya kalkınması için nadir bir şans sunuyor'' denildi.

Öte yandan, Afrika, Çin ve Hindistan'ın mamul maddeleri için önemli bir pazar durumunda bulunuyor.

Asya'nın Afrika'ya ihraç ettiği mamul madde miktarı, diğer bölgelerin tümünden daha hızlı biçimde artarak, yılda yüzde 18 oranında büyüyor.
Son düzenleyen AreX; 13 Kasım 2006 20:38 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi
AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
14 Kasım 2006       Mesaj #205
AreX - avatarı
Ziyaretçi
14 Kasım 2006

EMİSYON HACMİ AZALDI...

(A.A) - Dolaşımdaki kağıt para miktarını gösteren emisyon hacmi, dün 240 milyon 976 bin YTL azalarak 22 milyar 692 milyon 632,4 bin YTL oldu.

Merkez Bankası verilerine göre emisyon hacmi, 10 Kasım Cuma günü 22 milyar 933 milyon 608,4 bin YTL düzeyinde idi.

Bu arada dün interbank işlemleriyle piyasadan 595 milyon 619,7 bin YTL, açık piyasa işlemleriyle de 1 milyar 40 milyon YTL çekildi.

14 Kasım 2006

PETROL OFİSİ AÇIKLAMASI...

A.A) - Petrol Ofisi AŞ, ''Danıştay nezdinde açılmış bulunan davaların sonuçlarına ilişkin, kendilerine bugüne kadar herhangi bir bildirimde bulunulmadığını'' bildirdi.

Petrol Ofisi AŞ'den İMKB'ye gönderilen açıklamada, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından şirket ve iştiraklerinden Erk Petrol Yatırımları AŞ aleyhinde uygulanan idari para cezalarının iptali ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin Danıştay nezdinde açılmış bulunan davaların sonuçlarına ilişkin, kendilerine bugüne kadar herhangi bir bildirimde bulunulmadığı belirtildi.


Son düzenleyen AreX; 14 Kasım 2006 10:33 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi
AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
14 Kasım 2006       Mesaj #206
AreX - avatarı
Ziyaretçi
14 Kasım 2006

JAPON EKONOMİSİ 3. ÇEYREKTE, BEKLENENİN ÜZERİNDE BÜYÜDÜ

(A.A) - Japonya ekonomisi yılın üçüncü üç aylık döneminde, yıllık yüzde 2 ile 'beklenenin üzerinde' bir büyüme gösterdi.

Konuyla ilgili hükümet açıklamasına göre, Temmuz-Eylül döneminde Gayrı Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİ), bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,5 artarak yıllık yüzde 2 büyüme hızına ulaştı.

Uzmanlar söz konusu dönem için GSYİH artışının yüzde 0,3 te, yıllık artış oranının da yüzde 1,1'de kalmasını bekliyordu.

Ekonomideki bu beklenmedik büyümenin, şirketlerin fabrika ve donanım yatırımlarının şaşırtıcı bir büyüklüğe ulaşmasından kaynaklandığı belirtildi.

Son ekonomik veriler, Japon ekonomisinin 1990'larda girdiği 10 yıllık durgunluk döneminden sonra, yeniden durgunluktan önceki durumuna göre daha ılımlı da olsa, bir büyüme dönemine girdiğine işaret ediyor.

14 Kasım 2006

ÇAYKUR, 22 ÜLKEYE ÇAY İHRAÇ EDİYOR -TÜRKİYE'DE PİYASANIN YÜZDE 65'İNİ ELİNDE BULUNDURAN ÇAYKUR, ARALARINDA İNGİLTERE VE ABD'NİN DE YER ALDIĞI 22 ÜLKEYE ÇAY İHRAÇ EDİYOR

(A.A) - ÇAYKUR Genel Müdürü Ekrem Yüce, aralarında İngiltere ve ABD'nin de bulunduğu 22 ülkeye çay ihraç ettiklerini söyledi.

Yüce, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ÇAYKUR'un 46 yaş çay ve 3 paketleme fabrikası bulunduğunu belirterek, ''Her yıl aldığımız yaş çay, buna bağlı olarak ürettiğimiz kuru çay miktarını artırıyoruz. Bu yıl 627 bin ton yaş çay alarak, son yılların en yüksek yaş çay alımını gerçekleştirdik. Ürettiğimiz kuru çay miktarı da 115 bin tona çıktı'' dedi.

Yurt içinde piyasanın yüzde 65'ini elinde bulunduran ÇAYKUR'un yurt dışında da aralarında İngiltere ve ABD'nin de bulunduğu 22 ülkeye çay ihraç ettiğine dikkat çeken Yüce, ''Çay alanlarının genişliği bakımından dünyada 6. sırada yer alan Türkiye'de ÇAYKUR, son yıllarda her yıl 5 bin tona yakın çay ihraç etmektedir. İhracat gerçekleştirdiğimiz ülkeler arasında Avrupa ülkeleri, Türk Cumhuriyetleri, ABD gibi 22 ülke bulunuyor'' diye konuştu.

Yüce, bu yıl 5 bin ton kuru çay ihraç etmeyi hedeflediklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:

''Şimdiye kadar 3 bin tona yakın kuru çay ihracatı gerçekleştirildi. Hedefimize ulaşmak için geri kalan 2 bin tonu ihraç etmek için de girişimlerimizi sürdürüyoruz. Elimizdeki pazarları koruyarak ve yeni pazarlar oluşturarak, yaptığımız ihracatı artırmak için çeşitli çalışmalar yapıyoruz.

Hem ihracat yaptığımız ülkelere hem de yapmadığımız ülkelere yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Amacımız yeni pazarlar elde ederek, ihracatımızı artırmaktır.''
Son düzenleyen AreX; 14 Kasım 2006 11:04 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi
AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
14 Kasım 2006       Mesaj #207
AreX - avatarı
Ziyaretçi
14 Kasım 2006

ELEKTRİKTE ZAM TARTIŞMASI... -ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI GÜLER: -''KONU ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ, GEREKİRSE ELEKTRİKTE TARİFE DEĞİŞİKLİĞİNE GİDECEĞİZ''

(A.A) - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, elektrikte fiyatlandırma konusu üzerinde çalıştıklarını, gerekirse tarife değişikliğine gidileceğini bildirdi.

Jeofizik mühendisleri Odası tarafından Maden Tetkik Arama (MTA) Genel Müdürlüğü'nde düzenlenen ''Türkiye 17. Uluslararası Jeofizik Kongre ve Sergisi''nin açılışına katılan Enerji Bakanı Hilmi Güler, çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Basın mensuplarının ''Elektriğe zam yapılacağı, fakat Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) ve Enerji Bakanlığı'nın zam oranı konusunda anlaşamadıkları belirtiliyor, bu doğru mu'' şeklindeki soruları üzerine Bakan Güler, ÖİB ile bu konuda henüz bir görüşme yapmadıklarını, fakat Bakanlık olarak üzerinde çalıştıklarını, enerji konusunda hesapları sürekli ''canlı'' tuttuklarını söyledi.

''Elektriğe zam olacak'' diyen kişilerin kendi adlarına konuştuklarını ifade eden Güler, özellikle medyada elektrik zammı konusunda kendilerini çok rahatsız eden uydurma haberlerin çıktığını belirtti. Bakan Güler, şöyle konuştu:

''Biz bu konuda henüz herhangi bir görüşme ve detaylı analiz henüz yapmadık ama hesaplarımızı devamlı canlı tutuyoruz. Ekonominin gereği neyse ona göre hareket ediyoruz. Bu, zam konusunda da aynı.

Biz aslında elektrik fiyatlarında indirimler yaptık. Yaptığımız indirimleri göz önüne alırsanız bu zam değil, bir fiyat düzenlemesi olabilir.''

Basın mensuplarının, ''o zaman elektrikte herhangi bir tarife değişikliğine gidecek misiniz'' sorusu üzerine Bakan Güler, ''gerekirse gideceğiz, üzerinde çalışıyoruz'' yanıtını verdi.
AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
14 Kasım 2006       Mesaj #208
AreX - avatarı
Ziyaretçi
14 Kasım 2006

DÜNYA MUHASEBE KONGRESİ... -DEVLET BAKANI ŞENER: -''MUHASEBE MESLEĞİNİN ETKİN, ETİK KURALLARA SAHİP BİR YAPILANMAYLA SİSTEMİ KAYIT ALTINA ALDIĞI BİR ÜLKEDE, KAYITLI EKONOMİ AYNI ZAMANDA SERMAYEYİ BÜYÜTMEYE ELVERİŞLİ BİR EKONOMİ ANLAMINI TAŞIMAKTADIR''

(A.A) - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, muhasebe mesleğinin etkin, etik kurallara sahip bir yapılanmayla sistemi kayıt altına aldığı ülkede, kayıtlı ekonominin aynı zamanda sermayeyi büyütmeye elverişli bir ekonomi anlamını taşıdığını kaydetti.
17'nci Dünya Muhasebe Kongresine katılan Şener, artan bilgi ihtiyacı ve açıklanan bilgilerin güvenirliğinin muhasebe mesleğinin önemini ortaya koyduğunu kaydetti.

Şener, Türkiye'de yabancı sermayenin özendirilmesi, çok uluslu şirketlerin daha fazla yatırım yapmaya başlaması, uluslararası ticaretin gelişmesi ve uluslararası finansman olanakları gibi etmenlerin, düzenlenen finansal tabloların diğer ülkelerdeki firmaların finansal tablolarıyla uyumlu olmasını zorunlu hale getirdiğini bildirdi.

Abdüllatif Şener, AB için üyelik müzakerelerine başlayan Türkiye'nin IMF'ye verilen niyet mektubuyla uluslararası finansal raporlama standartlarını uygulayacağı sözü verdiğini belirterek, bu amaçla 2003 yılında gerekli düzenlemeler yapıldığını, Türkiye'de yayınlanan finansal tabloların uluslararası standartlarla uyumunun sağlandığını kaydetti.

Kısa bir gelecekte de Basel II kriterlerinin uygulanacağını anımsatan Şener, şunları kaydetti:

''Muhasebe, doğrudan ekonomik büyümeyi, istikrarı sağlayan bir temel ekonomi midir? Yoksa ekonominin gelişmişlik düzeyine göre ortaya çıkan bir sonuç mudur? Bu farklı bakış açılarıyla yorumlanabilir, yumurta tavuk ilişkisine benzer bir biçimde muhasebe mesleği ve muhasebe standartlarının gelişimi bir anlamda neden bir anlamda sonuç olarak karşımıza çıkmaktadır.''

-KAYIT DIŞI EKONOMİ-

Yolsuzluklar ve kayıt dışı ekonominin ortadan kaldırılmasının ekonominin genel dengeleri açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Şener, şöyle devam etti:

''Bir ülke eğer sermayeyi büyütebiliyorsa, sermaye yaratma kapasitesine sahipse ekonomik büyümeyi gerçekleştirebilir. Ancak kayıt dışılığın yaygın olduğu bir ülkede ki az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin temel sorunlarından biri budur, sermaye yaratması, sermayeyi büyütme imkanları her zaman sınırlı kalmaktadır. Muhasebe mesleğinin etkin, etik kurallara sahip bir yapılanmayla sistemi kayıt altına aldığı bir ülkede ise kayıtlı ekonomi aynı zamanda sermayeyi büyütmeye elverişli bir ekonomi anlamını taşımaktadır.

Uluslararası standartlara kavuşturulmamış bir muhasebe sisteminin yürürlükte olduğu bir ülkenin küreselleşmenin risklerini daha fazla yaşayacağı, ama bu durumun, küreselleşmenin faydalarının ortaya çıkardığı fırsatlardan da yararlanmasını engelleyeceğini düşünebiliriz. Bu bakımdan muhasebe, büyüme ve istikrar arasında ilişkilerin bulunduğunu söyleyebiliriz.''
AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
14 Kasım 2006       Mesaj #209
AreX - avatarı
Ziyaretçi
14 Kasım 2006

KESK ARAŞTIRMASI: -''GSMH'DEN EN AZ PAY ALAN ALAN KAMU ÇALIŞANI TÜRKİYE'DE''

ANKARA (A.A) - Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Gayri Safi Milli Hasıla'dan (GSMH) en az payı Türkiye'deki kamu çalışanlarının aldığını bildirdi.

KESK'ten yapılan yazılı açıklamada, konfederasyon araştırma merkezinin yaptığı çalışmaya göre, Avrupa'da esas alınan 25 ülkede kamu çalışanlarının GSMH'den aldığı payın 2005 yılı için yüzde 10.84 düzeyinde olduğu belirtildi.

Açıklamada, bütçe tasarısına göre personel giderlerinin GSYH'daki tahminin payının 2007 yılında yüzde 6.97, 2008'de yüzde 6.54 ve 2009'da yüzde 6.14 olmasının tahmin edildiği ifade edildi.

KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul, hükümetin kamu hizmetini küçültme anlayışından vazgeçmediğini belirtti. Kamu çalışanlarından kesilen her bir liranın, kamu hizmetlerinden kesilmesi anlamına geldiğini savunan Tombul, ''Hükümetin, uyguladığı IMF politikalarıyla halka ve emekçilere verebileceği hiçbir şey bulunmamaktadır'' dedi.
AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
14 Kasım 2006       Mesaj #210
AreX - avatarı
Ziyaretçi
14 Kasım 2006

İNŞAATTA İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SEMPOZYUMU... -İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ GENEL MÜDÜR YARDIMCISI DR. GÜVEN: ''2004 YILINDA, 841 ÖLÜMLÜ İŞ KAZASININ 263'Ü İNŞAAT SEKTÖRÜNDE GERÇEKLEŞMİŞTİR''

(A.A) - İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdür Yardımcısı Dr. Rana Güven, 2004 yılında meydana gelen 841 ölümlü iş kazasının 263'ünün inşaat sektöründe meydana geldiğini bildirdi.

Güven, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası (İNTES) ve Türkiye Yol-İş Sendikası tarafından başlatılan ''İnşaatta İş Sağlığı ve Güvenliği Kampanyası'' etkinlikleri kapsamında Adana'da gerçekleştirilen sempozyuma katıldı.

Güven, açılış konuşmasında, SSK istatistiklerine göre 2004 yılında meydana gelen 83 bin 830 iş kazasının yüzde 9,7'sinin inşaat sektöründe meydana geldiğini, sürekli iş göremez hale gelen bin 421 işçinin 345'inin ve 841 ölümlü iş kazasının 263'ünün yine bu sektörde olduğunu kaydetti.

İnşaat iş kolunun kaza vakaları bakımından en yoğun sektörün başında geldiğini ifade eden Güven, şöyle devam etti:

''Bu kazaları ve ölümler nedeniyle yaşanan maddi ve manevi kayıpları azaltmak öncelikli hedeflerimizdendir.

Bu nedenle düzenlediğimiz kampanyada hedeflerimiz, mevzuatlar doğrultusunda sağlık ve güvenlik tedbirlerinin alınması, uygun tesis, ekipman, alet ve makinelerin temin edilmesi, iş yerinden kaynaklanan tehlikelerin önlenmesi, çalışanların maruz kalacağı potansiyel tehlikelerin belirlenip önlemlerin alınmasıdır.''

Adana Vali Vekili Mehmet Demir ise kentte 2005 yılında yaşanan bin 242 iş kazasının 42'sinin, bu yılın 9 ayında da bin 60 kazanın 13'ünde ölümle sonuçlandığını kaydederek, ''Bu tablo ürkütmeli ve gerekli tedbirler alınmalıdır. AB'ye uyum çalışmaları kapsamında iş güvenliğiyle ilgili de önemli düzenlemeler yapılmıştır. İşverenlerin bu değişikliklere uyması sağlanmalıdır'' diye konuştu.

Sempozyumda, Çukurova Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emin Öcal, İş Sağığı Daire Başkanı Mehmet Berk, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Proje Müdürü İbrahim Etral ve İNTES Proje Müdürü Süheyla Aslan da katılımcılara bilgi verdiler.

Benzer Konular

1 Haziran 2007 / virtuecat Ekonomi
27 Ekim 2015 / Misafir Soru-Cevap
18 Ağustos 2013 / Hi-LaL Meslekler
13 Haziran 2008 / Bia Turizm