Arama

Dünyada ve Türkiye'de Ekonomi Gündemi, Güncel Haberler - Sayfa 26

Güncelleme: 15 Ağustos 2018 Gösterim: 244.065 Cevap: 685
AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
27 Kasım 2006       Mesaj #251
AreX - avatarı
Ziyaretçi
27 Kasım 2006

Sponsorlu Bağlantılar
DEVLET BAKANI BABACAN: -''NİYET MEKTUBU İMZALANARAK IMF'YE GÖNDERİLDİ''

(A.A) - Devlet Bakanı Ali Babacan, stand-by kapsamında 5. gözden geçirmeye ilişkin niyet mektubunun, imzalanarak IMF yönetimine gönderildiğini açıkladı.

Babacan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Hazine ve Avrupa Birliği Genel Sekreterliğinin 2007 mali yılı bütçesine ilişkin sunumunun ardından, gazetecilerin sorusu üzerine, niyet mektubunun imzalanarak IMF'ye gönderildiğini söyledi.

Niyet mektubu, Aralık ayında IMF İcra Direktörleri Kurulu tarafından onaylanmasının ardından, yaklaşık 900 milyon dolarlık kredi dilimi serbest bırakılacak.
AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
28 Kasım 2006       Mesaj #252
AreX - avatarı
Ziyaretçi
28 Kasım 2006

Sponsorlu Bağlantılar
DÜNYA BANKASININ YENİ TÜRKİYE DİREKTÖRÜ BELLİ OLDU... -ALMAN ASILLI YENİ DİREKTÖR ULRICH ZACHAU, YAKINDA TÜRKİYE GÖREVİNE BAŞLAYACAK -LATİN AMERİKA ÜLKELERİNDEKİ BAŞARILI UYGULAMALARIYLA TANINAN ZACHAU'NUN, BANKA'NIN PARLAK İSİMLERİNDEN BİRİSİ OLARAK BİLİNİYOR

ANKARA/WASHINGTON (A.A) -Dünya Bankasının yeni Türkiye Direktörü belli oldu.
Bankanın deneyimli isimlerinden Alman asıllı Ulrich Zachau, yeni Türkiye Direktörü olacak.
A.A muhabirinin edindiği bilgiye göre, son olarak ABD ve Alman asıllı iki adayın kaldığı seçim sürecinde, Ulrich Zachau'nun Türkiye Direktörlüğüne getirilmesi kararlaştırıldı.
Ulrich Zachau'nun yakında Türkiye görevine başlaması bekleniyor.
Türkiye eski Direktörü Andrew Vorkink ise 3 yıllık görev süresini tamamlayarak, bu ay içinde Türkiye'den ayrılmıştı.

-LATİN AMERİKA UZMANI ZACHAU...-

Brezilya Ülke Direktörlüğü başta olmak üzere, Latin Amerika ülkelerine ilişkin görevlerde yer alan Zachau'nun, Latin ülkeleri bölgesinde başarılı uygulamalarının bulunduğu belirtiliyor.
Parlak bir Dünya Bankası uzmanı olarak tanımlanan Zachau, Dünya Bankası'nın, Latin Amerika ve Karayipler Bölümü Strateji ve Operasyonlar Direktörü olarak ta görev yaptı.

-SEÇİMDE TÜRKİYE'YE DE İNİSİYATİF TANINDI...-

Bu arada Dünya Bankası direktörlüğü konusunda bir ilk gerçekleştirilerek, Dünya Bankası Türkiye Direktörlüğüne aday olan isimler ve daha sonra iki kişiye inen aday listesi konusunda, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan ile de görüşüldü.
Banka içindeki önemi nedeniyle, seçim sürecinde Türkiye'nin de inisiyatif aldığı vurgulanıyor.

-WOLFOWITZ...-

Türkiye'yi yakından tanıması nedeniyle, Dünya Bankası Direktörlüğü atamasıyla yakından ilgilenen Wolfowitz'in, Türkiye ile ilişkileri geliştirebilecek başarılı bir adayın Türkiye'ye atanmasını bizzat istediği belirtiliyor.
Wolfowitz, daha önce yaptığı açıklamada, Türkiye'nin, son yıllarda eğitimde, finans ve özel sektörde yaptığı reformlar sayesinde, Türk Halkının hayat standartlarını yükseltmeyi başardığını, bu reformların Türkiye'yi Avrupa Birliği'ne daha da yakınlaştıracağını söylemişti.
Wolfowitz, Türkiye'nin, dünya için önemli bir model oluşturduğunu belirtirken, ''Türkiye, doğuyla batıyı kucaklayabildiği için alkışlanmalıdır'' ifadesini kullanmıştı.
Paul Wolfowitz'e göre, Türkiye'nin iki önceliği olması gerekiyor. Birincisi eğitim, ikincisi de özel sektörün gelişmesi için imkan tanınması.

AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
28 Kasım 2006       Mesaj #253
AreX - avatarı
Ziyaretçi
28 Kasım 2006

KESK'İN 2007 YILI BÜTÇESİ ARAŞTIRMASI... -ARAŞTIRMADAN: -''KAMU HARCAMALARI YÜZDE 32.4'TE KALIYOR''
(A.A) - KESK Araştırma Birimi'nin 2007 yılı bütçesine ilişkin yaptığı araştırma sonucunda, OECD ülkelerinde kamu harcamalarının Gayri Safi Milli Hasıla içindeki ortalaması 41,3'ü bulurken, Türkiye'de bu oranın 32,4'te kaldığı bildirildi.

KESK'ten yapılan açıklamada, KESK Araştırma Birimi'nin 2007 yılı bütçesine ilişkin yaptığı araştırmanın sonuçlarına yer verildi.

Araştırmada, OECD ülkelerinde kamu harcamalarının Gayri Safi Milli Hasıla içindeki ortalamasının 41.3'ü bulduğu, Türkiye'de ise bu oranın 32.4'te kaldığı belirtildi.Türkiye'deki bu oranın, faiz harcamaları ayrı tutulduğunda yüzde 24'e, askeri harcamalar düşüldüğünde ise yüzde 21'e kadar gerilediği kaydedilen araştırmada, OECD ortalamasında bu oranın 34,8'ü bulduğu ifade edildi.

Kamu harcamalarının Gayri Safi Milli Hasıla'ya oranı bakımından Türkiye'nin OECD ortalamasının çok gerisinde kaldığı belirtilen araştırmada, Türkiye'nin üyesi olmayı hedeflediği AB ülkelerinde ise kamu harcamalarına OECD ortalamasının üzerinde pay ayrıldığı ifade edildi.

Araştırmada, kamu harcamalarına yeterli kaynak aktarılmamasının, okul, hastane, doktor, öğretmen, iş ve fabrika sayısının yetersiz kalmasına yol açtığı savunuldu.

KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, başta eğitim, sağlık gibi tüm yurttaşlara eşit, ücretsiz ve nitelikli olarak ulaştırılması ve sunulması gereken hizmetlerin, ticari amaçlara, kar güdüsüne teslim edilmeyecek kadar önemli olduğunu belirtti. Tombul, bu alanların bugün kademeli olarak paralılaştırıldığını ve niteliğinin düşürüldüğünü öne sürdü.
Hi-LaL - avatarı
Hi-LaL
Ziyaretçi
28 Kasım 2006       Mesaj #254
Hi-LaL - avatarı
Ziyaretçi
Vergi ve harçlara %7,8 zam

--28 KASIM 2006--

Maliye Bakanlığı, 2006 yılının yeniden değerleme oranını yüzde 7,8 olarak açıkladı.


Bugünkü Resmi Gazetede yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğine göre, yüzde 7,8'lik oran, bu yıla ait son geçici vergi dönemi için de uygulanacak.

Vergi Kanunları uyarınca, Bakanlar Kurulu'nun yetkisini kullanmaması halinde, motorlu taşıtlar vergisi, maktu damga vergisi, harçlar, işyerleriyle ilgili çevre temizlik vergisi ve vergi cezaları, 2007 başında, 2006'nın yeniden değerleme oranı kadar artacak. Böylece söz konusu vergiler, yeni yılda yüzde 7,8 oranında zamlanacak.
AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
28 Kasım 2006       Mesaj #255
AreX - avatarı
Ziyaretçi
ÖZBEKİSTAN... -BU YILIN 10 AYINDA ÜLKEDE, 40,657 MİLYAR KİLOVAT SAAT ELEKTRİK ÜRETİLDİ
28/11/2006

(A.A) - Özbekistan'daki elektrik üretimi bu yılın 10 ayında yüzde 3,9 artarak 40,657 milyar kilovat saat oldu.

Devlet İstatistik Komitesinden yapılan açıklamada, bu yılın Ocak-Ekim döneminde ülkedeki termik santrallerde üretilen elektrik üretimi yüzde 7,7 artışla 35,175 milyar kilovat saat olduğu bildirildi.

Açıklamada, bu dönem içerisinde ülkedeki hidroelektrik santrallerde üretilen elektrik enerjisi ise yüzde 15,3 düşüşle 5,482 milyar kilovat saate ulaştığı kaydedildi.

Elektrik enerjisinin yüzde 98'inin Özbekenergo'ya ait santrallerde üretildiği kaydedilirken, kalan kısmının ise Tarım ve Sulama Bakanlığına ait küçük çaplı hidroelektrik santrallerde üretildiği ifade edildi.

Özbekistan'da 11'i termik santral ve 31'i hidroelektrik santrali olmak üzere 42 elektrik santrali faaliyet gösterirken, bu santrallerinde geçen yıl toplam 47,581 milyar kilovat saat elektrik üretildi.
AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
29 Kasım 2006       Mesaj #256
AreX - avatarı
Ziyaretçi
29 Kasım 2006

SEL FELAKETİNDE ZARAR GÖREN ÇİFTÇİLERİN BORÇLARI... -SEL FELAKETİNE MARUZ KALAN İLLERDEKİ ÜRETİCİLERİN TARIMSAL KREDİ BORÇLARI, 1 YIL SÜRE İLE FAİZSİZ OLARAK ERTELENECEK

(A.A) - Sel felaketine maruz kalan illerdeki üreticilerin tarımsal kredi borçları, 1 yıl süre ile faizsiz olarak ertelenecek.

Bakanlar Kurulu'nun konuya ilişkin kararına göre, 15 Eylül 2006-20 Kasım 2006 tarihleri arasında sel felaketine maruz kalan illerde faaliyet gösteren ve tabii afet nedeniyle ekilişleri, ürünleri, hayvan varlıkları ve seraları toplam olarak en az yüzde 20 oranında zarar gören ve bu durumları il/ilçe hasar tespit komisyonlarınca belirlenen gerçek ve tüzel üreticilerin, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri tarafından kullandırılan ve 30 Kasım 2006 tarihi itibariyle vadesi henüz gelmemiş veya vadesinden itibaren 90 günlük bekleme süresi içerisinde olan tarımsal kredi borçları, 1 Aralık 2006 tarihi itibariyle faiz tahakkuk ettirilmek suretiyle, bu tarihten itibaren 1 yıl süre ile faizsiz olarak ertelenecek.

Üreticilerin, 30 Kasım 2006 tarihi itibariyle banka ve Tarım Kredi Kooperatiflerinin Tasfiye Olunacak Alacaklar hesaplarında kayıtlı veya kayıtlı olması gereken tarımsal kredi borçları bulunan üreticilerin bu borçları da (yeniden yapılandırılanlar dahil) 1 Aralık 2006 tarihinden itibaren bir yıl süre ile faizsiz olarak ertelenecek.

Faizsiz ertelenen dönem için bankanın uğrayacağı gelir kayıpları, cari tarımsal kredi faiz oranı ile tarımsal kredi cari temerrüt faiz oranları esas alınarak hesaplanacak ve bu amaçla Hazine Müsteşarlığı bütçesine konulacak ödenekten, müsteşarlıkça bankaya avans olarak erteleme süresi sonunda ödenecek.

Üreticilerin borçlu bulundukları banka ve Tarımsal Kredi Kooperatiflerine erteleme için müracaat süresi, bugünden itibaren 3 ay olacak.

Ayrıca, söz konusu tarihler arasında gerçekleşen sel afeti nedeniyle, Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca çıkarılan Tarımsal Amaçlı Kooperatiflere Kullandırılacak Kredilere İlişkin Yönetmelik hükümlerine göre kuruluşlarına izin verilen ve söz konusu illerde faaliyet gösteren tarımsal amaçlı kooperatiflerin borçları, 30 Kasım 2006 tarihinden itibaren 1 yıl süre ile faizsiz olarak ertelenecek. Erteleme için müracaat süresi bugünden itibaren 3 ay olacak.

Öte yandan, söz konusu illerdeki çiftçilerin kayıplarının telafisini teminen, en fazla 18 bin 700 ton buğday tohumluğu ve 2 bin 600 ton arpa tohumluğu ile 3 bin 700 küçükbaş damızlık hayvanı söz konusu illerde valiliklerin tespit ettiği koordinasyon merkezlerine teslim etmeye Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) görevli kılındı.
AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
29 Kasım 2006       Mesaj #257
AreX - avatarı
Ziyaretçi
29 Kasım 2006

ABD EKONOMİSİ, 3. ÇEYREKTE YÜZDE 2,2 ORANINDA BÜYÜDÜ

(A.A) - ABD ekonomisi, 2006 yılının üçüncü çeyreğinde öngörülenin üstünde yüzde 2,2 oranında büyüdü.

ABD Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, ABD'de Gayri Safi Milli Hasılanın Temmuz-Eylül döneminde yüzde 2,2 oranında büyüdüğü bildirildi.

Bir ay önce yapılan tahminlerde 3. çeyrek için yüzde 1,6 oranında büyüme öngörülmüştü.

ABD'de Gayri Safi Yurtiçi Hasıla 2006 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 2,6 oranında büyümüştü.

29 Kasım 2006

GARANTİ BANKASI'NA 700 MİLYON DOLARLIK SENDİKASYON KREDİSİ...

(A.A) - Garanti Bankası, dış ticaretin finansmanında kullanılmak üzere uluslararası piyasalardan 700 milyon dolarlık sendikasyon kredisi aldı.

Garanti Bankasından yapılan açıklamada, bankanın 2 yıl vadeli 700 milyon dolar tutarında sendikasyon kredisi aldığı, 17 ülkeden toplam 34 bankanın katıldığı işlemin ödenen faiz ve komisyonlar dahil toplam maliyetinin libor artı yüzde 0,625 olarak gerçekleştiği belirtildi.

Londra'da imzalanan kredi ile bankanın, 1995 yılından bu yana 2 yıl vadede bir Türk bankasının bugüne kadar sağladığı en düşük maliyetli ve en yüksek tutarlı sendikasyon kredisini aldığı kaydedildi.

Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen yaptığı açıklamada, uluslararası piyasaların Garanti Bankasına duyduğu güvenin vade, maliyet ve tutar açısından çıtayı daha yukarıya taşımalarını sağladığını ifade etti
Son düzenleyen AreX; 29 Kasım 2006 17:51 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi
AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
29 Kasım 2006       Mesaj #258
AreX - avatarı
Ziyaretçi
29 Kasım 2006

AFETZEDE ÇİFTÇİYE DESTEK KOLAYLAŞTIRILACAK -ÖNCEDEN DEVLET YARDIMI İÇİN, ÇİFTÇİNİN TÜM MAL VARLIĞININ YÜZDE 40'ININ ZARAR GÖRMESİ ŞARTI ARANIRKEN, BU ORANIN, TARIMSAL ÜRETİMLE İLGİLİ VARLIKLARIYLA SINIRLI OLMAK ÜZERE YÜZDE 30'A DÜŞÜRÜLMESİ VEYA ASGARİ ÜCRETE BAĞLI OLARAK ''ASGARİ GEÇİM DÜZEYİ'' BELİRLENMESİ ÖNGÖRÜLÜYOR -YABANİ HAYVAN BASKINI, SICAK VE KAR BASMASI DA DOĞAL AFET SAYILACAK -AFET ZARARLARININ ÖDENMESİ İÇİN, BÜTÇEYE, TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI BÜTÇESİNİN YÜZDE 2'SİNDEN AZ OLMAYACAK ŞEKİLDE ÖDENEK KONACAK -ZARARIN YÜZDE 70'İNİN ÖDENMESİ ÖNGÖRÜLÜYOR -DEVLETİN, HALEN, AFETZEDE ÇİFTÇİYE 290 MİLYON YTL BORCU VAR

(A.A) -Tarım sigortalarının gelişemediği Türkiye'de, mevcut mevzuatın afetlerden zarar gören çiftçilerin zararlarının karşılanmasında yetersiz kalması ve afet zararlarının karşılanması için gerekli kaynağın sağlanamaması nedeniyle, afetzede çiftçiye devlet yardımının kolaylaştırılması amacıyla yeni düzenleme yapılıyor.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, ''Doğal Afetlerden Zarar Gören Muhtaç Çiftçilere Yapılacak Yardımlar Hakkında Kanun'' başlığı ile hazırladığı taslağı, kurum içi görüşe açtı. Daha sonra ilgili bakanlıkların görüşüne açılması ve tamamlanarak bu yıl içinde TBMM'ye gönderilmesi planlanan taslakta, halen devlet yardımı sağlanmasında yetersiz kalan 2090 sayılı ''Tabii Afetlerden Zarar Gören Çiftçilere Yapılacak Yardımlar Hakkında Kanun''un da yürürlükten kaldırılması öngörülüyor.

Doğal afetler nedeni ile tarımsal üretim imkanları önemli ölçüde bozulan muhtaç çiftçilere devlet tarafından yapılacak yardıma ilişkin usul ve esasları belirleyen kanun taslağı ile ilk kez ''muhtaç çiftçi ve çiftçi'' tanımı da yapılırken, ''Mal sahibi, kiracı, yarıcı veya ortakçı olarak devamlı veya en az bir üretim dönemi veya yetiştirme devresi tarımsal üretim yapan gerçek kişi'' çiftçi sayılacak.

Taslakta, doğal afetin tanımı da genişletiliyor. Devlet, yangın, deprem, heyelan, hortum, yıldırım, taşkın, sel, don, dolu, kuraklık yanında, artık ''yabani hayvan saldırısı, kar baskısı, bitki döllenmesini etkileyen sıcak hava dalgası (sıcak hava basması)'' gibi afetlerden kaynaklanan zararı da karşılayabilecek.

-''ASGARİ YILLIK GELİRİ 19,1 BİN YTL'DEN YÜKSEK OLANLARA,
DEVLET YARDIMI YOK''-

Taslağa göre, doğal afet dolayısı ile zarar gören çiftçiye devlet yardımı yapılabilmesi için, çiftçinin yıllık gelir toplamının her yıl bakanlar kurulunca açıklanan 16 yaş ve üzeri asgari ücret brütünün yıllık toplamının 3 katına (mevcut durumda 19 bin 116 YTL) tekabül eden miktar veya altında olması gerekiyor.

Asgari gelir dışında, ayrıca ''çiftçinin tarımsal ürünlerinin yüzde 30 zarar görmesi'' veya ''çiftçinin tarımsal ürünlerinin en az yüzde 50'sinin zarar görmesi'' şartı aranacak. Zarar oranı, bakanlık ve ilgili kurumlardan gelecek öneriler değerlendirildikten sonra kesinleştirilecek.

Doğal afetlerden tarımsal üretimleri belirlenen oranın üzerinde zarar gören ve yıllık asgari geliri de belirlenen miktarın altında kalan üreticilerin zararlarının ise yüzde 70'i, karşılıksız nakdi yardım şeklinde devletçe karşılanacak.

Taslakta ayrıca, çiftçinim tarımsal ürünlerinin yüzde 30 zarar görmesi halinde, ''çiftçinin zarar toplamının 16 yaş ve üzeri asgari ücret brütünün 36 katına tekabül eden miktarının yüzde 70'i, bu miktar üzerindeki kısmın yüzde 10'u nakdi olarak ödenir'' şeklinde bir alternatif de bulunuyor.

-SİGORTA YAPTIRANA YÜZDE 10 DAHA FAZLA YARDIM-

Zararın ödenmesinde yüzde 70 oranının belirlenmesinde; tarım sigortasının da zararın yüzde 100'ünü karşılamaması, belirli oranda muafiyet payının konulması göz önüne alınırken, sigortaya göre bir avantaj sağlanmaması da öngörüldü.

Taslakta ayrıca, Tarım Sigortaları Kanunu'nun tanıtımını ve yaygınlaştırılmasını teşvik etmek amacıyla; ''daha önce sigorta yaptıranlara yüzde 10 daha fazla yardım yapılması şeklinde'' düzenleme yer aldı.

Devletçe zararları herhangi bir suretle karşılanmış olanlar ile Tarım Sigorta Kanunu kapsamındaki afet nevileri, bölge ve ürünler için, ayrıca bu kanun kapsamında devlet yardımı yapılmayacak.

Doğal afetlerden zarar gören çiftçilerin zarar oranı, gelirleri ve yapılacak yardımın miktarı, il ve ilçelerde oluşturulacak hasar tespit komisyonları tarafından belirlenecek.

Mevcut 2090 sayılı kanunda, doğal afete uğrayan çiftçiye yardım yapılabilmesi için, çiftçinin tarımsal ürünler ve evi dahil tüm mal varlığının yüzde 40'ının zarar görmesi gerekiyor. Yani çiftçinin evi sağlamken, hayvanları ve tarlasındaki ürünleri zarar görse bile, toplamda mal varlığının yüzde 40'ı zarar görmemişse, mevzuat gereği devlet yardımı verilemiyor.

Bu nedenle bu ay 24 ilde yaşanan yoğun sel olayları nedeniyle tarım alanları büyük oranda zarar görse bile, çiftçilerin mal varlıklarının toplamda yüzde 40'ı zarar görmediği için, devlet mevcut mevzuata göre ödeme yapamadı. Zararın karşılanması için ayrıca 3 adet bakanlar kurulu çıkarıldı.

Hazırlanan taslak yasalaşırsa, artık, yeni düzenlemelere gerek kalmadan, kanuna dayanarak yardım yapılabilecek.

-BÜTÇEYE ÖDENEK ŞARTI -290 MİLYON YTL BORÇ-

Taslak gereğince, doğal afetlerden zarar gören çiftçilere yapılacak yardımlar; bakanlık bütçesinin afet tertibine konulacak ödenek ile muacceliyet hükümlerine göre alınacak diğer paraların bütçeye özel gelir ve ilgili tertiplere özel ödenek kaydedilen paralardan karşılanacak.

Özel ödeneklerden yılı içerisinde kullanılmayan miktarlar ertesi yıl bütçesine devren özel gelir ve ödenek kaydedilecek.

Maliye Bakanlığı'nca afet tertibine aktarılacak ödenek, o yılki bakanlık bütçesinin yüzde 2'sinden az olamayacak.

Mevcut durumda, afetler tertibine yeterli kaynak konmadığı, ayrılan ödenek afet zararlarını karşılamakta yetersiz kaldığı için, devletin halen afetzede çiftçilere 290 milyon YTL borcu bulunuyor.

Bu yıl afetler tertibine 46,9 milyon YTL ödenek konurken, bakanlığın 300 milyon YTL'lik talebine karşın, 2007 bütçesine konan ödenek 57 milyon YTL'de kaldı.

Diğer taraftan taslağa, afetzede çiftçilere mevcut 290 milyon YTL'lik borcun ödenmesi için bütçeye bir defaya mahsus ödenek konması amacıyla bir geçici madde eklendi.

Taslağa göre, hasar tespit komisyon kararı ile talep edilen karşılıksız nakdi yardım; çiftçilerin Ziraat Bankası'ndaki hesabına aktarılmak üzere defterdarlık kanalı ile il müdürlüklerine gönderilecek.

Bakanlık merkez, il ve ilçe müdürlüklerince yapılan kontrol ve denetimlerde, verilen nakdi yardımın haksız alındığı tespit edildiğinde, yardımın bir ay içerisinde geri ödenmesi için çiftçiye tebligat yapılacak. Sürenin sonunda, geri ödeme yapılmazsa o ana kadar verilen karşılıksız yardım temerrüt faizi ile birlikte genel hükümler çerçevesinde tahsil edilecek ve para afetler tertibine aktarılacak.

Taslağın genel gerekçesinde, Türkiye'de dolu, don, sel ve kuraklık gibi afetlerin zaman zaman çok etkili olduğu, buna karşın çiftçiye, mevcut 2090 sayılı kanun ve kısmen tarım sigortası dışında destek sağlanamadığına işaret edildi.
AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
30 Kasım 2006       Mesaj #259
AreX - avatarı
Ziyaretçi
30 Kasım 2006

ASGARİ ÜCRET TESPİT KOMİSYONU TOPLANTISI SONA ERDİ -TÜİK, DPT VE MALİYE BAKANLIĞINDAN EKONOMİK VE SOSYAL GÖSTERGELERLE İLGİLİ BİLGİ İSTENMESİNE KARAR VERİLDİ -İKİNCİ TOPLANTI 15 ARALIKTA TİSK'TE YAPILACAK

(A.A) - Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun ilk toplantısı sona erdi.

Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Mustafa Türkel, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından ayrılırken yaptığı açıklamada, komisyonun Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) ve Maliye Bakanlığından ekonomik ve sosyal göstergelerle ilgili bilgi istenmesine karar verdiğini bildirdi.

Türkel, komisyonun ikinci toplantısının 15 Aralık saat 12.00'de TİSK'te yapılacağını kaydetti.

Daha sonraki toplantının Türk-İş'te yapılacağını anlatan Türkel, bugünkü toplantıda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu'dan, asgari ücretten alınan vergilerin azaltılmasına yönelik Maliye Bakanlığı çalışmasının gelecek toplantıda kendilerine ulaştırılmasını talep ettiklerini bildirdi.

Türkel, bu çalışmayı önemsediklerini vurgulayarak, görüşlerini, konuyla ilgili taslağı inceledikten sonra belirteceklerini söyledi.
AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
30 Kasım 2006       Mesaj #260
AreX - avatarı
Ziyaretçi
30 Kasım 2006

AB'DEN ÜÇ YILDA 1,6 MİLYAR AVRO HİBE... -AVRUPA BİRLİĞİ TARAFINDAN, 2007-2009 DÖNEMİNE İLİŞKİN TÜRKİYE'YE 1 MİLYAR 602 MİLYON AVRO FON TAHSİSİ YAPILDI -YENİ DÖNEMDE 'PROJE' BAZLI YAKLAŞIMDAN 'PROGRAM' BAZLI YAKLAŞIMA GEÇİLECEK

(A.A) - Avrupa Birliği (AB) tarafından Türkiye'ye, 2007-2009 dönemini kapsayan 3 yıl için toplam 1 milyar 602 milyon avro fon tahsis edildi.

A.A muhabirinin edindiği bilgiye göre, 2007-2013 dönemini kapsayacak bütçeden daha fazla pay alma umudu taşıyan Türkiye, gelecek yıl 497 milyon avro, 2008 yılında 538 milyon avro, 2009 yılında ise 566 milyon avro tutarında hibe kullanabilecek.

Buna göre bu yıl 500 milyon avroya yakın hibe kullanacak olan Türkiye'nin, önümüzdeki 3 yılda alacağı kaynak pek değişmeyecek.

2010-2013 dönemine ilişkin Türkiye'ye yapılacak tahsisat ise Türkiye'nin kullanım kapasitesine göre analiz yapılıp, 2009 yılında belirlenecek.

Bu arada Türkiye'nin hibe kullanacağı IPA Fonunda, 2007-2013 dönemi için toplam 11,5 milyar avro bulunuyor. Ancak aday ülkelerin yanı sıra Sırbistan, Bosna Hersek ve Arnavutluk gibi potansiyel adaylar da bu fondan yararlanabilecek. Bu da Türkiye'ye düşen dilimin azalmasına neden olacak.

-EN FAZLA KAYNAK KURUMSAL GELİŞMEYE-

Bu arada AB tarafından kullandırılacak hibelerin en büyük bölümü, kurumsal gelişmeye yönelik teknik yardım projelerine ayrılmış durumda.

2007'de 252 milyon avro, 2008'de 248 milyon avro, 2009'da da 231 milyon avro aktarılacak bu alanın, 3 yıllık kaynak kullanımı 733 milyon avroya yaklaşacak.

Bölgesel gelişme için ayrılan fonlarda ise yıllar itibariyle bir artış olacağı öngörülüyor. Nitekim gelecek yıl 167 milyon avro verilecek bu alanda, 2008 yılında 173 milyon, 2009 yılında ise 182 milyon avro olmak üzere toplamda 524 milyon avro verilecek.

Üç yıllık dönemde, sınır ötesi işbirliği çin 24 milyon avro, insan kaynaklarının geliştirilmesi için 161 milyon avro, kırsal kalkınma için ise 159 milyon avro tutarında hibe kullandırılacak.

-HANGİ KURUM KOORDİNE EDECEK?-

Kurumsal gelişmeye yönelik teknik yardımlardan AB Genel Sekreterliği, sınır ötesi işbirliği projelerinden ise Devlet Planlama Teşkilatı (DPT), AB Genel Sekreterliği ve Dışişleri sorumlu olacak.

Bölgesel gelişme ve insan kaynaklarının geliştirilmesi projeleri DPT koordinasyonunda, kırsal kalkınma ise Tarım Bakanlığı koordinasyonunda gerçekleştirilecek.

-YENİ DÖNEMİN FARKI NE?-

AB'den 2007-2009 döneminde kullanılacak hibelerde yeni yaklaşımlar da geliyor. Bu çerçevede 'proje bazlı' yaklaşımdan 'program bazlı' yaklaşıma geçiliyor.

Bu kapsamda operasyonel programlar hazırlanacak. Operasyonel programlar bakanlıklar yürütecek. DPT tarafından da koordinasyon sağlanacak.

Burada öncelikle, stratejik çerçeve belgesi hazırlanacak. İşin makro durumu ortaya konacak. Ardından hazırlanacak operasyonel programlarda 10 milyon avro üzeri projelerin isimleri de yer alacak.

İkinci fark ise daha az Brüksel merkezli bir yapıya gidilmesi olarak gösteriliyor.

Yeni uygulamada, sadece operasyonel programlar Brüksel tarafından onaylanacak. Proje tahsisatları içeride yapılacak.

Burada amaç, Türkiye'nin tam üyelik sonrası büyük çaplı yapısal fonlara alıştırılması olarak açıklanırken, AB kaynak kullanımı mekanizmasının metodolojisi ve kurumlarının oluşturulması hedefleniyor.

AB hibeleri, bölgesel kalkınma, tarım, enerji, çevre ve ulaşım, balıkçılık, veterinerlik, tüketicinin ve sağlığın korunması, finansal kontrol ve rekabet, endüstriyel politikalar, kültür, eğitim, sosyal politika, telekomünikasyon ve enformasyon konularındaki projelere veriliyor.

Hibe kullanımı konusunda Hazine Müsteşarlığı bünyesindeki Avrupa Birliği Merkezi Finans ve İhale Birimi, DPT, AB Genel Sekreterliği ile AB Komisyonu Türkiye Delegasyonundan bilgi alınabiliyor.

Benzer Konular

1 Haziran 2007 / virtuecat Ekonomi
27 Ekim 2015 / Misafir Soru-Cevap
18 Ağustos 2013 / Hi-LaL Meslekler
13 Haziran 2008 / Bia Turizm