Arama

Dünyada ve Türkiye'de Ekonomi Gündemi, Güncel Haberler - Sayfa 39

Güncelleme: 15 Ağustos 2018 Gösterim: 244.065 Cevap: 685
AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
12 Şubat 2007       Mesaj #381
AreX - avatarı
Ziyaretçi
12 Şubat 2007

Sponsorlu Bağlantılar
DIŞ BORÇ GERİ ÖDEMESİ... -HAZİNE, BU HAFTA, 217 MİLYON DOLAR DIŞ BORÇ SERVİSİ YAPACAK

(A.A) - Hazine, bu hafta, 217 milyon dolar genel bütçe ve hazine garantili dış borç servisi yapacak.

Edinilen bilgiye göre Hazine, haftanın en büyük dış borç geri ödemesini 118,7 milyon dolar ile 14 Şubat Çarşamba günü yerine getirecek. Hazine, bugün 60,2 milyon dolar, yarın 25,2 milyon dolar, 15 Şubat'ta 4,4 milyon dolar, 16 Şubat'ta 8,6 milyon dolar dış borç geri ödemesi gerçekleştirecek.

Ocak ayında 1 milyar 246,7 milyon dolar dış borç ödemesi yapan Hazine, Şubat ayının ilk 10 gününde 2 milyar 310,3 milyon dolar ödeme yerine getirdi. Böylelikle Hazine'nin bugüne kadar, bu çerçevede yaptığı ödeme tutarı 3 milyar 557 milyon doları buldu.

2002 yılında 9 milyar 567,9 milyon dolar, 2003'de 11 milyar 498,3 milyon dolar, 2004'de 11 milyar 749 milyon dolar ve 2005 yılında da 16 milyar 23,4 milyon dolar dış borç geri ödemesi yapan Hazine, bu çerçevede geçen yıl 18 milyar 7,6 milyon dolar ödeme gerçekleştirdi.
AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
12 Şubat 2007       Mesaj #382
AreX - avatarı
Ziyaretçi
12 Şubat 2007

Sponsorlu Bağlantılar
TÜRKİYE'NİN KÜRESEL EKONOMİDEKİ YERİ... -REINVENTING BRETTON WOODS KOMİTESİ BAŞKANI MARC UZAN: -''TÜRKİYE, YENİ ŞEKİLLENMEKTE OLAN ULUSLARARASI FİNANS COĞRAFYASININ EN ÖNEMLİ AKTÖRLERİNDEN BİRİSİ OLACAK'' -''TÜRKİYE, AVRUPA'NIN YÜKSELEN KISMINDA YER ALAN STRATEJİK BİR ÜLKEDİR''

PARİS/ANKARA (A.A) -Reinventing Bretton Woods Komitesi Başkanı Marc Uzan, Türkiye'nin, yeni şekillenmekte olan uluslararası finans coğrafyasının en önemli aktörlerinden birisi olacağını söyledi.

IMF, Dünya Bankası başta olmak üzere, İkinci Dünya Savaşı'nın ardından oluşturulan uluslararası finansal sistemin yeniden şekilendirilmesi için çalışan ve çok sayıda uluslararası kuruluşun üye olduğu Reinventing Bretton Woods Komitesi'nin Başkanı Marc Uzan, Türkiye'nin küresel ekonomideki yeri konusunda A.A muhabirinin sorularını yanıtladı.

Uluslararası finans coğrafyasının yeniden şekillenmekte olduğunu ve bu şekillenme içinde G-7 dışındaki yeni yükselen güçlerin yer alacağını vurgulayan Marc Uzan, bu yeni coğrafya içinde, Türkiye, Çin, Hindistan, Brezilya, Rusya ve IMF içinde kotası artırılan Güney Kore ile Meksika gibi ülkelerin bulunduğunu kaydetti.

-TÜRKİYE'NİN ARTAN KÜRESEL AĞIRLIĞI...-

G-20 içinde bulunan Türkiye gibi ülkelerin, küresel ekonomideki artan güçleri çerçevesinde uluslararası finans kuruluşlarında daha çok söz sahibi olacaklarını belirten Marc Uzan, bunun doğal bir sonuç olduğunu ifade etti.

Türkiye'nin, Avrupa'nın yükselen kısmında yer alan stratejik bir ülke olduğunu belirten Marc Uzan, Türkiye'nin üyeliğinin, Avrupa Birliğine yükselen bir piyasa dinamizmi getireceğini söyledi.

IMF-Dünya Bankası yıllık toplantılarının ardından, G20 Toplantılarında da, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu yükselen piyasalara, IMF ve Dünya Bankası gibi kuruluşlarda daha çok söz hakkı verilmesi benimsenmişti.

-IMF'DEKİ KOTA PAYININ ARTMASI...-

Uluslararası Para Fonundaki (IMF) kota payının artmasının, Türkiye ekonomisinin dünya ekonomisi içinde artan rolünün uluslararası karar mekanizmalarına daha iyi yansımasına fırsat vereceği belirtiliyor.

Reinventing Bretton Woods Komitesi de yükselen piyasa ekonomilerinin göstermekte olduğu hızlı büyüme ve gelişme performansına bağlı olarak, kota dağılımının bu ülkelerin dünya ekonomisi içinde artan ağırlığını ve rolünü yansıtmadığını vurguluyor.

G-20, Arjantin, Avustralya, Brezilya, Kanada, Çin, Fransa, Almanya, Hindistan, Endonezya, İtalya, Japonya, Meksika, Rusya, Suudi Arabistan, Güney Afrika, Güney Kore, Türkiye, İngiltere, ABD ve AB'den oluşuyor.
(MSE-TLN)

AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
12 Şubat 2007       Mesaj #383
AreX - avatarı
Ziyaretçi
12 Şubat 2007

PETROL PİYASASINA YENİ DÜZEN

ANKARA - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 5576 sayılı ''Petrol Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun''u onayladı.
Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden yapılan açıklamaya göre, Sezer, kanunu yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderdi.

5015 sayılı Petrol Piyasası Kanununu değiştiren kanuna göre, akaryakıt dışında kalan solvent, madeni ve baz yağ, asfalt, solvent nafta ve benzeri petrol ürünlerinden elde edilen akaryakıt ile Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunca belirlenen seviyede ''ulusal marker'' içermeyen akaryakıt, petrol boru hatlarında yapılacak tahribat ile petrol ürünü hırsızlığı da kaçak petrol kapsamında olacak.

Kaçak petrolü satışa sunan, satan, bulunduran, bu özelliğini bilerek ticari amaçla satın alan, taşıyan veya saklayanlar, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.

Kaçak petrole ilişkin mahkumiyet hükmü veya müsadere kararı kesinleşenler, varsa lisansları iptal edilerek, kamuoyuna ilan edilecek; bu kişilere, yeniden lisans verilmeyecek
AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
12 Şubat 2007       Mesaj #384
AreX - avatarı
Ziyaretçi
12 Şubat 2007

TAHVİL-DOLAR-REPO-PARİTE... -26 KASIM 2008 VADELİ, BUGÜN VALÖRLÜ TAHVİLİN BİLEŞİK GETİRİSİ YÜZDE 19,71 SEVİYESİNDE BULUNUYOR

İSTANBUL (A.A) - İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında (İMKB) Tahvil ve Bono Piyasası Kesin Alım Satım Pazarında 26 Kasım 2008 vadeli, bugün valörlü tahvilin saat 11.55 itibariyle basit getirisi yüzde 21,22, bileşik getirisi yüzde 19,71 seviyesinde bulunuyor.

-DOLAR KOTASYONLARI-

Bankalararası piyasada dolar kotasyonlarında fiyat, alışta en düşük 1,4040 YTL, en yüksek 1,4075 YTL, satışta en düşük 1,4085 YTL, en yüksek 1,4125 YTL olarak belirlendi.

-REPO-

İMKB Tahvil ve Bono Piyasası Repo-Ters Repo Pazarında gecelik işlemler tek orandan yüzde 17,50'den gerçekleşiyor.

-PARİTE-

Uluslararası piyasalarda avro-dolar paritesi 1,2986, sterlin-dolar paritesi 1,9467, yen-dolar paritesi ise 122,05 düzeyinde seyrediyor.
AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
12 Şubat 2007       Mesaj #385
AreX - avatarı
Ziyaretçi
12 Şubat 2007

BDDK AYLIK BÜLTENİ... -BANKACILIK SEKTÖRÜ TOPLAM AKTİFLERİ, GEÇEN YIL KASIM AYINDA, 482,2 MİLYAR YTL SEVİYESİNE YÜKSELDİ -BANKACILIK SEKTÖRÜ DÖNEM NET KARI YÜZDE 81 GİBİ YÜKSEK BİR ORANDA ARTARAK, 2006 KASIM AYINDA 10,7 MİLYAR YTL'YE ÇIKTI
--------------------------------------------------------------------------------

(A.A) - Türkiye'de 2006 yılı Ekim ayında 467,4 milyar YTL seviyesinde olan bankacılık sektörü toplam aktifleri, yüzde 3,2 oranında artarak Kasım'da 482,2 milyar YTL seviyesine yükseldi.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) Ocak ayı Aylık Bültenine göre, Ekim döneminde 208,6 milyar YTL olan bankacılık sektörü toplam kredileri yüzde 2,7 oranında artarak, Kasım ayında 214,3 milyar YTL'ye çıktı.

Bankacılık sektörü aktif dağılımı incelendiğinde, Kasım döneminde sektörün toplam aktiflerinin yüzde 4,1'inin duran değerlerden oluştuğu görüldü. Nakit ve nakit benzeri varlıkların toplam bilanço içerisindeki payı incelenen dönemde yüzde 11 seviyesine yükseldi.

Kredilerin aktif toplamı içindeki payı incelenen dönemde yüzde 44,7 iken menkul değerler cüzdanının toplam aktifler içerisindeki payı yüzde 32,8 olarak gerçekleşti.

Bankaların kaynak yapısına bakıldığında, Kasım ayında döneminde toplam pasiflerin yüzde 77,8'i yabancı kaynaklardan, yüzde 12,2'si özkaynaklardan oluştu.

Bankaların en büyük fon kaynağı durumunda olan mevduatın bankacılık sektörü toplam pasifleri içindeki payı yüzde 62,9 seviyesinde gerçekleşti. Bankacılık sektörü yabancı kaynakları açısından bakıldığında, bankalara borçlar kaleminin mevduatın ardından yüzde 12,9'luk pay ile ikinci sırada yer aldığı görüldü.

2006 yılı Ekim döneminde 296 milyar YTL seviyesinde olan bankacılık sektörü toplam mevduatı (toplanan fonlar) son bir aylık dönemde yüzde 2,4 oranında artarak 303,1 milyar YTL seviyesine yükseldi.

İncelenen dönemde yabancı para mevduatların toplam mevduatlar içerisindeki payının yüzde 39,1 seviyesinde gerçekleştiği görüldü.

Bir önceki yılın aynı döneminde 15,1 milyar YTL seviyesinde olan bankacılık sektörü provizyonlar sonrası net faiz (kar payı) gelirleri yüzde 14,3 oranında artarak Kasım ayında 17,2 milyar YTL seviyesine yükseldi.

Kasım 2005 döneminde yüksek gerçekleşen faiz (kar payı) dışı giderler toplamı incelenen dönemde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 2,6 oranında azaldı.

Faiz (kar payı) dışı gelirler toplamında gerçekleşen yüzde 55,7 oranındaki artış faiz (kar payı) dışı giderlerde meydana gelen azalışla birleşince, yüksek miktarlı kambiyo zararına karşın bankacılık sektörü vergi öncesi karındaki artış yüksek oranlı gerçekleşti.

-BANKACILIK SEKTÖRÜNÜN KARI-

2005 yılının Kasım döneminde 9 milyar YTL seviyesinde gerçekleşen bankacılık sektörü vergi öncesi karı, yüzde 48,2 oranında artarak Kasım ayında 13,3 milyar YTL'ye yükseldi.

Ancak, vergi provizyonunda bir önceki yılın aynı dönemine göre gerçekleşen yüzde 14,2 oranındaki azalışın katkısıyla bankacılık sektörü dönem net karı yüzde 81 gibi yüksek bir oranda artarak, 2005 yılı Kasım dönemindeki 5,9 milyar YTL seviyesinden incelenen dönemde 10,7 milyar YTL'ye yükseldi.

İncelenen dönemde mevduat bankaları, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarının bankacılık sektörü toplam aktif büyüklüğü içindeki payları sırasıyla yüzde 94,1, yüzde 2,8, ve yüzde 3,1 seviyesinde gerçekleşti.

Banka sahipliği açısından bakıldığında, Kasım ayında yerli özel bankaların, kamu bankalarının ve yabancı bankaların toplam aktif büyüklüğü içesindeki payları Denizbank ve Bank Pozitif Kredi ve Kalkınma Bankası'nın yabancı grubuna alınmasının da katkısıyla sırasıyla yüzde 55,4, yüzde 31,5 ve yüzde 13,1 oldu.


AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
12 Şubat 2007       Mesaj #386
AreX - avatarı
Ziyaretçi
12 Şubat 2007

Avrupa Birliği 7. Çerçeve Programı

ANKARA, TOBB Hisarcıklıoğlu: “Türkiye’nin küresel piyasalardaki yarışta öne çıkması, rekabet gücünü artırması, bilgi, bilgi teknolojileri ve yenilikçiliğe yapılacak yatırımlarla mümkün olacaktır. Günümüz dünyasında rekabet gücünün ana unsurunu “bilgi ve bilgiye dayalı ekonomi” oluşturuyor.”


1 Ocak 2007 tarihinde başlayan Avrupa Birliği Yedinci Çerçeve Programı, TÜBİTAK, TOBB ETÜ ve TURBO-ppp işbirliğiyle düzenlenen toplantıyla tanıtıldı. İşletmeler, gerçek kişiler ve üniversitelere araştırma geliştirme alanında kaynak sağlayacak olan 7. Çerçeve Programı, ilk kez yedi yıl süreli olarak ve bütçesi yükseltilerek uygulanacak.

TOBB ETÜ sosyal tesisler toplantı salonunda yapılan toplantıya, Devlet Bakanı Ali Babacan, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Nükhet Yetiş, TOBB ETÜ Rektörü Prof. Dr. Tahsin Kesici, AB Komisyonu Araştırma Genel Müdürü Jose Manuel Silvia Rodriguez ve NOKIA teknoloji politikalarından sorumlu Başkan Yardımcısı Erki Ormala katıldı.

Toplantının açılışında konuşan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, bilgiye yapılan yatırımın, geleceğe yapılan yatırım olduğunu vurgulayarak, “Türkiye’nin küresel piyasalardaki yarışta öne çıkması, rekabet gücünü artırması, bilgi, bilgi teknolojileri ve yenilikçiliğe yapılacak yatırımlarla mümkün olacaktır. Günümüz dünyasında rekabet gücünün ana unsurunu “bilgi ve bilgiye dayalı ekonomi” oluşturuyor” dedi.

TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun konuşması şöyle:

“Çerçeve programları KOBİ’lerimize büyük fırsatlar sunmaktadır. Bunlardan yararlanmak veya sadece seyretmek de bizim elimizdedir. 6'ncı çerçeve programına yapılan başvuruların sadece yüzde 17'si KOBİ’lerimize aitti. Demek ki, KOBİ’lerin çok daha aktif bir şekilde hazırlanması gerekiyor. Bu konudaki en büyük sıkıntımız, çerçeve programlarına yönelik çabaların, dağınık ve belli bir stratejiden yoksun bulunmasıydı. Bu yüzden Türk iş camiası olarak, TÜBİTAK’ın, bu konuda liderliği üstlenmesinden memnuniyet duyuyoruz. TÜBİTAK’ı, sanayiden, özel sektörden kopuk, bürokrasiye boğulmuş eski yapısından kurtararak, bilimi ve inovasyonu destekleyen, çağdaş bir yapıya kavuşturulmasında büyük emeği olan, sayın başkan Nüket Yetiş’e de ayrıca teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Çerçeve programları Avrupa ülkelerinde 25 yıllık süreci ifade ediyor. Türkiye ise ilk defa 6'ncı Çerçeve Programına katılmıştı. Bu bir öğrenme süreciydi. Elimizdeki bilgilere göre, 6'ncı programa başvuran 1,217 projeden 847’sinin, yani % 70’nin geri çevrildiği görüyoruz. Demek ki proje hazırlamanın teknik altyapısında, çözmemiz gereken sorunlar var. Toplam 370 proje için sağlanan yaklaşık 50 milyon Euro’nun, Türkiye’nin programa sağladığı maddi katkının ancak beşte biri düzeyinde kalması, üzüntü vericidir. Yani biz kendi cebimizden, Avrupa Birliği ülkelerinin araştırma geliştirme projelerini finanse etmişiz.

Türkiye'nin bu programa katılmama lüksü yok. Araştırma ve geliştirme konusunda zaten çok geride kalmış durumdayız. Üniversitelerimizdeki akademisyen başına düşen bilimsel yayın sayısı, yılda ancak 0,52 düzeyinde, yani yılda bir tane bile değil. Araştırmacı sayımız az. Üniversite-Sanayi ilişkisi kurulmadığından, sanayicimiz bu süreçleri bilmiyor ve bilmedikleri bir alana da doğal olarak para yatırmak istemiyorlar. Oysa bilgiye yapılan yatırım, ülkemizin ve işimizin geleceğine yapılan yatırımdır.

Bilgiye yapılan yatırımın önemi, ülkemizde anlaşılmaya başlanmıştır. Nitekim hükümetimiz özel sektörün AR-GE çalışmalarına destek olmak amacıyla çok önemli bir finansal desteği TÜBİTAK’a aktarmıştır. Bu aktarılan kaynağın önemini özellikle dikkatlerinize sunmak istiyorum.

Türkiye’nin küresel piyasalardaki yarışta öne çıkması, rekabet gücünü artırması, bilgi, bilgi teknolojileri ve yenilikçiliğe yapılacak yatırımlarla mümkün olacaktır. Günümüz dünyasında rekabet gücünün ana unsurunu “bilgi ve bilgiye dayalı ekonomi” oluşturuyor. Nitekim Avrupa Birliği’nin Lizbon Stratejisi ile üye devletlerin önüne koyduğu hedef de, dünyanın bilgiye dayalı en rekabetçi ekonomisi” haline gelmektir. Ülkemizin sahip olduğu genç nüfusunun, küresel piyasada Türkiye için rekabet avantajı haline dönüşmesi, genç nüfusun eğitimine ve toplumun bu kesimine beceri kazandırılmasına yapılacak yatırımla mümkün olacaktır.

Rekabet gücü yüksek ülkelerin bu güçlerinin arkasındaki itici gücü, tesadüf veya mucize değildir. Mucize, ülkelerin araştırmaya, araştırmacıya ve yenilikçiliğe yaptıkları yatırımla mümkün olmaktadır. Türkiye’nin toplam ihracatı içindeki yüksek teknoloji ürünlerinin payı yüzde 7 seviyesindedir. Buna karşın orta teknolojinin payı yüzde 31, düşük teknolojinin payı yüzde 44’tür. Dış ticaretteki açığımızı azaltmak ve küresel rekabet ortamında ayakta kalabilmek için bu yapıyı iyileştirmek zorundayız.

Global piyasalardaki güçlü rekabet baskısıyla baş edebilmek ve Türk firmalarının bu piyasalardaki varlığını sürdürebilmek, teknolojik alandaki güçlü alt yapının oluşturulmasıyla mümkün olacaktır. Ayrıca Türkiye, 2005–2010 yılları arasında araştırmacı sayısını 40 bine, araştırma ve geliştirme faaliyetlerine milli gelir içinde ayıracağı payı da yüzde 2’ye çıkarmayı hedeflemektedir. Bu açıdan, Avrupa Birliği’nin 7’nci çerçeve programına iş dünyası olarak çok önem veriyoruz. Yedi yıllık dönemde, Türk araştırma kuruluşlarının, KOBİ’ler başta olmak üzere, ülkemiz girişimcilerine yönelik, ciddi bir kapasite oluşturabileceklerine inanıyorum.

Değerli bakanımız Ali Babacan, hem ekonomiden sorumlu olması hem de AB Baş müzakerecisi olması açısından, Türk ekonomisinin AR-GE ihtiyaçlarını en iyi bilen siyasetçimizdir. Avrupa Birliği’nin 7. çerçeve programından iş dünyasının azami ölçüde yararlanması için gayret göstermektedir. Kendisine teşekkür ediyorum.”

Kaynak: TOBB
AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
12 Şubat 2007       Mesaj #387
AreX - avatarı
Ziyaretçi
12 Şubat 2007

KAPALIÇARŞI'DA DÖVİZ... -KAPANIŞ SAATLERİNDE DOLAR 1,4100 YTL, AVRO 1,8270 YTL OLDU

İSTANBUL (A.A) - İstanbul serbest piyasada kapanış saatlerinde doların satış fiyatı 1,4100 YTL, avronun satış fiyatı 1,8270 YTL oldu.

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, piyasanın kapanışı itibarıyla Kapalıçarşı'da 1,4080 YTL'den alınan dolar 1,4100 YTL'den satılıyor. 1,8250 YTL'den alınan avronun satış fiyatı ise 1,8270 YTL oldu.

Serbest piyasada Cuma günkü kapanışta 1,3980 YTL olan dolar güne 1,4080 YTL, 1,8170 YTL olan avro 1,8320 YTL'den başlamıştı.
AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
13 Şubat 2007       Mesaj #388
AreX - avatarı
Ziyaretçi
13 Şubat 2007

KTB BAŞKANI ÇELİK: -''KARS-TİFLİS-BAKÜ DEMİRYOLU PROJESİYLE KARS CAZİBE MERKEZİ HALİNE GELECEK''

KARS (A.A) - Kars Ticaret Borsası (KTB) Başkanı İsmet Çelik, Kars-Tiflis-Bakü demiryolu projesinin tamamlanmasıyla Kars'ın cazibe merkezi haline geleceğini kaydetti.

Çelik, yaptığı yazılı açıklamada, Kars-Tiflis-Bakü demiryolu projesinin, iki yıl içerisinde tamamlanmasıyla Kars ekonomisini şahlandıracağını belirterek, Kars'ın eskiden olduğu gibi Doğu'nun ticaret merkezi olacağını ifade etti.

Komşu ülkelerden gelecek ziyaretçilerin esnafın yüzünü güldüreceğini ifade eden Çelik, şunları kaydetti:

''Kars-Tiflis-Bakü demiryolu projesinin tamamlanmasıyla Kars cazibe merkezi haline gelecektir. Projenin başarıya ulaşması için halkın yerel yönetimlerle birlik ve beraberlik içinde hareket etmesi gerekir. Bakü-Kars arası uçak seferlerinin de başlaması için girişimlerde bulunulmalı ve bir Gümrük Müdürlüğü'nün kurulması için harekete geçilmelidir.''

Açıklamada ayırca, yerel yönetimlere, alt yapı çalışmalarına hız vermeleri ve proje hakkında Ar-Ge çalışması yapmaları çağrısında bulunuldu.
AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
13 Şubat 2007       Mesaj #389
AreX - avatarı
Ziyaretçi
13 Şubat 2007

PETROL KAÇAKÇILIĞINA AĞIR CEZA... -PETROL KAÇAKÇILARINA AĞIR CEZALAR VERİLMESİNİ DÜZENLEYEN PETROL PİYASASI KANUNU, RESMİ GAZETE'DE YAYIMLANDI -KAÇAK PETROLÜ SATIŞA ARZ EDEN, SATAN, BULUNDURAN, BU ÖZELLİĞİNİ BİLEREK TİCARİ AMAÇLA SATIN ALAN, TAŞIYAN VEYA SAKLAYAN KİŞİ, 2 YILDAN 5 YILA KADAR HAPİS CEZASI VE 20 BİN GÜNE KADAR ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILACAK -KAÇAK PETROLÜ İHBAR EDENLERE VE BU PETROLÜN YAKALANMASINDA GÖREV ALANLARA, PETROL BEDELİNİN YÜZDE 25'İNE KADAR İKRAMİYE VERİLEBİLECEK

(A.A) - Kaçak petrolün tanımını yeniden yaparak, petrol kaçakçılığına ağır cezalar getiren, Petrol Piyasası Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Kanuna göre, ''EPDK tarafından belirlenen seviyede ulusal marker içermeyen akaryakıt, yasal yollarla Türkiye'de serbest dolaşıma girdiği belgelendirilemeyen veya menşei belli olmayan petrolü ve petrol ürünleri, kurumdan izin alınmadan; akaryakıt haricinde kalan solvent, madeni ve baz yağ, asfalt, solvent nafta ve benzeri petrol ürünlerinden elde edilen akaryakıtı ya da akaryakıta dönüştürmek maksadıyla kullanılan veya bulundurulan akaryakıt haricinde kalan solvent, madeni ve baz yağ, asfalt, solvent nafta ve benzeri petrol ürünleri'' de kaçak petrol sayılacak.

Kaçakçılık Mücadele Kanunu'na göre kaçak olan petrol ve petrol ürünleri, sıvı veya gaz halindeki hidrokarbonlarla, hidrokarbon türevi olan yakıtları nakleden boru hatlarından (her türlü üretim, iletim ve dağıtım hatları dahil) veya bunların depolarından veya kuyulardan yasalara aykırı şekilde alınan petrolü ve petrol ürünleri de kaçak petrol hükümlerine göre cezalandırılacak.

Dağıtıcı lisansı sahipleri, EPDK tarafından belirlenen esaslara uygun olarak, bayilerinde kaçak petrol satışının yapılmasını önleyen teknolojik yöntemleri de içeren bir denetim sistemi kuracak ve uygulayacak.

Kaçak petrol, kanunun hükümleri dışında satışa arz edilmeyecek, atılmayacak, bulundurulmayacak. Bu özelliğini bilerek ticari amaçla satın alınması, taşınması veya saklanması da yasaklandı.

-KAÇAK PETROLE EL KONULMASI VE TASFİYESİ-

Kaçak petrol yakalandığında derhal el konulacak ve yakalandığı ildeki il özel idaresine, miktarını, cinsini ve özelliklerini gösterir bir tutanakla teslim edilecek. Kaçak petrol hakkında tasfiye kararı, soruşturma evresinde hakim tarafından verilecek. Bu karar, kaçak petrole el konulduğu tarihten itibaren onbeş gün içinde, eşyadan numune alınmasının mümkün olduğu durumlarda numune alınarak, mümkün olmaması halinde ise gerekli tespitler yaptırılarak verilecek.

Kaçak petrolden alınacak numunelere ilişkin usul ve esaslar, EPDK tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenecek. Kaçak petrolün teknik düzenlemelere uygunluğunun tespiti, EPDK tarafından belirlenen akredite laboratuvarlar tarafından yapılacak. Bu çerçevede gönderilen numunelerin tetkik ve tahlil giderlerini EPDK karşılayacak. Laboratuvarlar, bunlara ilişkin tetkik ve tahlil işlemlerini öncelikle ve ivedilikle sonuçlandıracak.

Kaçak petrolün tasfiyesi, ilgili il özel idaresi tarafından bu kanun hükümlerine göre yapılacak. Kaçak petrolden, teknik düzenlemelere uygun olanlar, EPDK tarafından belirlenen usul ve esaslara göre ilgili il özel idaresi tarafından, teknik düzenlemelere uygunluğunun tespiti tarihinden itibaren en geç bir ay içinde açık artırma suretiyle satışı yapılarak veya yaptırılarak tasfiye edilecek. Bir ay içinde satılamayan kaçak petrol, pazarlık usulü ile satılacak.

Kaçak petrolden teknik düzenlemelere uygun olmayanlar, EPDK tarafından belirlenen usul ve esaslara göre ilgili il özel idaresi tarafından, teknik düzenlemelere uygun olmadığının tespiti tarihinden itibaren en geç bir ay içinde, satılmak üzere Tasfiye İşleri Döner Sermaye İşletmeleri (TASİŞ) Genel Müdürlüğü'ne devredilecek ve TASİŞ tarafından satışa ilişkin masraflar düşüldükten sonra, bakiye bedel ilgili il özel idaresine aktarılacak.

-KAÇAK PETROLÜN PARASININ DEĞERLENDİRİLMESİ-

İlgili il özel idaresi tarafından, kaçak petrolün satışından elde edilen gelirden, kaçak petrole ilişkin vergiler ilgili vergi dairesine yatırıldıktan sonra kalan para, bankada açılacak bir emanet hesaba yatırılacak.

Kaçak petrolün tasfiyesine ilişkin düzenlenmeyen diğer usul ve esaslar, Maliye Bakanlığı'nın ve Gümrük Müsteşarlığı'nın görüşü alınarak, EPDK tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenecek.

Yargılamanın, tasfiye edilen kaçak petrolün sahiplerinin lehine sonuçlanması halinde; toplam satış bedelinden vergiler düşüldükten sonra kalan tutar, satış tarihinden kararın kesinleştiği tarihe kadar geçen süre için kanuni temerrüt faizi oranında hesaplanan faiz de ilave edilerek hak sahibine ödenecek. Emanet hesabında bulunan tutarın hak sahibine yapılacak ödemeyi karşılamaması halinde, aradaki fark Maliye Bakanlığı'nca genel bütçeden karşılanacak.

Kaçak petrole ilişkin mahkumiyet hükmünün veya müsadere kararının kesinleşmesinden sonra emanet hesaptaki tutar, genel bütçeye gelir olarak yatırılacak.

Kaçak petrole ilişkin mahkumiyet hükmü veya müsadere kararı kesinleşenler, EPDK tarafından, varsa lisansları iptal edilerek kamuoyuna ilan edilecek. Ayrıca kanun kapsamında bu kişilere hiçbir şekilde yeniden lisans verilmeyecek, teminatla iade hükümleri uygulanmayacak.

Kaçak petrole ilişkin olarak kanunda yer almayan hususlarda, 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu hükümleri uygulanacak.

Bu madde kapsamında veya kaçak petrol ile mücadele konusunda; EPDK, TASİŞ, il özel idarelerince yapılacak her türlü mal, araç-gereç ve hizmet alımlarında, Kamu İhale Kanunu; kaçak petrolün satışında, Devlet İhale Kanunu hükümleri uygulanmayacak.

-İHBAR EDENLERE İKRAMİYE-

Kanun uyarınca, kaçak petrolün yakalanması halinde, ihbar edenlere ve yakalayan kamu görevlilerine ikramiye verilecek.

İhbar sonucunda kaçak petrolün sahipli yakalanması halinde, kaçak petrolün satışından sonra vergiler dahil elde edilen toplam gelirin yüzde 10'u tutarında ihbar edene, yüzde 10'u tutarında kaçak petrolün yakalanması eylemine bizzat ve fiilen katılan kamu görevlilerine ikramiye ödenecek.

Kaçak petrole ilişkin mahkumiyet hükmünün veya müsadere kararının kesinleşmesini takip eden bir ay içerisinde kaçak petrolün satışından vergiler dahil elde edilen toplam gelirin yüzde 15'i tutarında ihbar edene, yüzde 15'i tutarında kaçak petrolün yakalanması eylemine bizzat ve fiilen katılan kamu görevlilerine ilave ikramiye verilecek.

Bir ihbar olmadan kaçak petrolün sahipli yakalanması halinde; kaçak petrolün satışından sonra vergiler dahil elde edilen toplam gelirin yüzde 10'u tutarında kaçak petrolün yakalanması eylemine bizzat ve fiilen katılan kamu görevlilerine ikramiye ödenecek. Kaçak petrole ilişkin mahkumiyet hükmünün veya müsadere kararının kesinleşmesi halinde de bu görevlilere, petrolün satışından elde edilen gelirin yüzde 15'i kadar ek ikramiye verilecek.

Yakalanan kaçak petrolün sahipli olmaması halinde; ihbar edenlere ve yakalayan kamu görevlilerine ödenecek ikramiyeler yüzde 50 eksik ödenecek.

Yapılacak ikramiye ödemeleri, ilgili il özel idaresi tarafından öncelikle emanet hesaptan karşılanacak, emanet hesaptaki paranın ikramiye ödemelerine yetmemesi halinde aradaki fark derhal Maliye Bakanlığı'nca ilgili il özel idaresine aktarılacak.

Kaçak petrole ilişkin mahkumiyet hükmünün veya müsadere kararının kesinleşmesini takip eden bir ay içerisinde kaçak petrolün satışının yüzde 25'i kadar ilgili il özel idaresi bütçesine gelir kaydedilmek üzere, Maliye Bakanlığı'nca genel bütçeden ödeme yapılacak. Bu maddeye göre ödenecek ikramiyeler damga vergisi hariç vergi, resim ve harca tabi olmayacak.

İhbar edenlerin kimlikleri, izinleri olmadıkça veya ihbarın niteliği haklarında suç oluşturmadıkça açıklanmayacak.

-PETROL KAÇAKÇILARINA VERİLECEK CEZALAR-

Kaçak petrolü satışa arz eden, satan, bulunduran, bu özelliğini bilerek ticari amaçla satın alan, taşıyan veya saklayan kişi, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ve 20 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacak.

Kaçak petrol ve kaçakçılıkta kullanılan suç araç ve gereçleri müsadere edilecek.

Ulusal markeri yetkisiz olarak üreten, satışa arzeden, satan, yetkisiz kişilerden satın alan, kabul eden, bu özelliğini bilerek nakleden veya bulunduran kişiye de 2 yıldan 5 yıla kadar hapis ve 20 bin güne kadar adli para cezası verilecek.

Ulusal markerin kimyasal özelliklerini taşımasa bile, bu madde yerine kullanılmak amacıyla üretilen kimyasal terkipler hakkında da bu hüküm uygulanacak.

Kanunen daha ağır cezayı gerektirmeyen hallerde; EPDK tarafından, kaçak petrolü taşıyan ve piyasaya arzedenlere, saklayanlara ve bulunduranlara, tasfiye edilen kaçak petrolün vergiler dahil satış bedelinin 3 katı tutarında ayrıca idari para cezası verilecek.

Kanunda çıkarılması öngörülen yönetmelikler ve düzenlemeler, 2 ay içinde yürürlüğe konulacak.
AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
13 Şubat 2007       Mesaj #390
AreX - avatarı
Ziyaretçi
13 Şubat 2007

AB EKONOMİSİ -2006 YILINDA AB'DE YÜZDE 2,9, AVRO BÖLGESİ'NDE YÜZDE 2,7 BÜYÜME GÖRÜLDÜ

BRÜKSEL (A.A) - AB ve ortak para Avro Bölgesi, 2006 yılını yüzde 3'e yakın güçlü ekonomik büyümeyle tamamladılar.

Resmi istatistik kurumu Eurostat'ın verilerine göre, AB son çeyrekte yüzde 0,9 ve geçen yılın tamamında yüzde 2,9 büyürken 13 ülkenin dahil olduğu Avro Bölgesi'nde bu oranlar sırasıyla yüzde 0,9 ve yüzde 2,7 düzeyinde gerçekleşti.

Büyüme oranları bir önceki yıl AB'de yüzde 1,7 ve Avro Bölgesi'nde yüzde 1,4 olmuştu.

AB'nin en önemli ekonomik rakibi ABD ise 2005 yılında yüzde 3,2 olan büyüme hızını geçen yıl yüzde 3,4'e çıkardı. AB böylece 2006'da, uzun bir aradan sonra ABD'nin ekonomik performansına oldukça yaklaşmayı başardı.

Bu arada yıllardır AB ortalamasının altında büyüyen Avrupa'nın en büyük ekonomisi Almanya, 2006 yılında yüzde 2,7 büyüme oranıyla Avro Bölgesi ortalamasını tutturdu.

Dünya ihracat şampiyonluğunu elinde bulunduran Almanya'da iç talebin de canlanmaya başlaması, güçlü büyümeye katkı sağladı.

Benzer Konular

1 Haziran 2007 / virtuecat Ekonomi
27 Ekim 2015 / Misafir Soru-Cevap
18 Ağustos 2013 / Hi-LaL Meslekler
13 Haziran 2008 / Bia Turizm