Arama

Dünyada ve Türkiye'de Ekonomi Gündemi, Güncel Haberler - Sayfa 42

Güncelleme: 15 Ağustos 2018 Gösterim: 244.065 Cevap: 685
AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
22 Şubat 2007       Mesaj #411
AreX - avatarı
Ziyaretçi
22 Şubat 2007

Sponsorlu Bağlantılar
DSİ SULAMA PROJELERİNİ ÖZEL SEKTÖRE AÇIYOR... -İLK AŞAMADA 4 PROJENİN YİD YÖNTEMİYLE YAPILMASI İÇİN YPK KARARI ÇIKARILACAK

Kaynak yetersizliği nedeniyle sulama projelerini hızla tamamlamayı hedefleyen Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü, ilk etapta 4 sulama projesini Yap-İşlet-Devret (YİD) yöntemiyle özel sektöre yaptıracak.

A.A muhabirinin edindiği bilgiye göre, DPT'den onay alındıktan sonra Yüksek Planlama Kurulu'na sunulacak 4 projeden ilki Manyas Ovası 2. Merhale Projesi olarak belirlendi.

Balıkesir'deki proje ile 25 bin 169 hektarlık tarım alanının suya kavuşması planlandı. Proje çerçevesinde tamamlanan Manyas Barajı'ndan alınan su borulu sistemle sulama yapılacak bölgelere ulaştırılacak.

Kahramanmaraş'ta gerçekleştirilecek Adatepe Sulama Projesi ise iki kısımdan oluşuyor. İlk kısımda 10 bin 525 hektar cazibe, bin 771 hektar arazi de pompaj ile sulanacak.

Projenin ikinci aşamasında ise 12 bin 656 hektar cazibe 10 bin 588 hektar arazide pompaj olmak üzere tamamlanmak üzere olan Adatepe Barajı'ndan alınacak suyla, toplam 35 bin 540 hektar büyüklüğündeki alanda sulu tarım yapılabilecek.

Nusaybin Çağ sulama projesinde de Çağ regülatöründen alınacak suyla bin 150 hektar tarım alanı cazibe, 8 bin 20 hektar alan da pompaj yöntemiyle sulanabilecek.

Son olarak İzmir Beydağı Ödemiş sulama projesiyle 18 bin 200 hektar büyüklüğündeki alan da sulu tarıma kavuşacak.

Projelerin YİD usulüyle gerçekleşmesi için YPK'nın karar vermesi halinde görevlendirilecek DSİ bu projelerle ilgili ihaleleri kim daha ucuza sulama yapıyorsa o şirkete verecek.

İhaleyi alan şirket barajlar zaten yapılmış olduğu için hem çok fazla sermayeye ihtiyaç duymayacak, hem de yatırımı kısım kısım yaptıkça su ulaştırdığı çiftçilerden ücretlerini toplamaya başlayabilecek.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
22 Şubat 2007       Mesaj #412
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Türk Ekonomisi ve
Dışa Açık Ekonomi Politikaları

Sponsorlu Bağlantılar
Türkiye, 1980 öncesi dönemde ithal ikamesine dayalı bir ekonomi politikası izlemiş ve iç talebin karşılanması için, öncelikle ithal edilen malların ülke içinde üretilmesi amaçlanmıştır. Yeni kurulan sanayi dalları, çok uzun sürelerle gümrük ve diğer eş etkili vergilerle korunmuştur. Ekonomide köklü dönüşümleri amaçlayan geniş kapsamlı bir İstikrar Programı ise 1980'li yılların başında hazırlanmış ve 24 Ocak 1980 tarihinde yürürlüğe konmuştur. Böylece, ithal ikameci sanayileşme stratejisi terkedilmiş, ihracata ağırlık ve öncelik veren bir sanayileşme modeli benimsenmiştir.
Gerçekleştirilen reform politikaları, merkezden yönetim yerine piyasa mekanizmalarına giderek daha fazla ağırlık verilmesi biçiminde bir felsefe değişikliğini de beraberinde getirmiştir. Sermaye piyasalarındaki yeniden yapılanma ve gelişmeler sonucunda 1981 yılında Sermaye Piyasası Kanunu yürürlüğe girmiştir. Kanun'un amacı; tasarrufların menkul kıymetlere yatırılarak, halkın iktisadi kalkınmaya etkin ve yaygın bir şekilde katılmasını sağlamaktır. Ertesi yıl Türk sermaye piyasasında düzenleyici ve denetleyici görevlere sahip Sermaye Piyasası Kurulu oluşturulmuştur. 3 Ocak 1986 tarihinde ise Türk ekonomisinin gelişiminde son derece önemli bir rol oynayan İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) faaliyete geçmiştir. Sağlanan vergi kolaylıklarının etkisiyle yatırım fonlarının hızla büyümesi ve yabancı yatırımcıların sermaye piyasalarına girişlerinin serbestleştirilmesi, İMKB'nin hızlı bir şekilde büyümesindeki etkenler arasındadır. İMKB'nda halen üç piyasa faaliyet göstermektedir. Bunlar; Hisse Senetleri Piyasası, Tahvil ve Bono Piyasası ile Uluslararası Pazar'dır.
İMKB Hisse Senetleri Piyasası'nda Ulusal Pazar, Bölgesel Pazar, Yeni Şirketler Pazarı, Gözaltı Pazarı ve Toptan satışlar Pazarı olmak üzere beş pazar bulunmaktadır. Hisse Senetleri Piyasası'nda Temmuz 1999 itibariyle toplam işlem hacmi 41.7 milyar dolara ulaşmış, günlük ortalama işlem hacmi ise 302 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Yabancı yatırımcılar, İMKB'nda işlem gören şirket sermayelerinin halka açık bölümünün %55'ini portföylerinde bulundurmaktadır.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
23 Şubat 2007       Mesaj #413
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
"Emlak sektöründe yatırımlar artacak"

23 Şubat, 2007 11:38:00 (TSİ)

Dünyada ve Türkiye'de Ekonomi Gündemi, Güncel Haberler
alisverismerkezi23subathi
Tüketim talebinin artması alışveriş merkezi yatırımlarını hızlandırdı
The Wall Street Journal gazetesi, büyüyen ekonominin, Türkiye'de büyük alışveriş merkezleri başta olmak üzere, emlak sektörüne yapılacak yatırımları artıracağını yazdı.

The Wall Street Journal gazetesinin haberinde, Türkiye'nin, düzelen ekonomik durumu, siyasi istikrarı ve potansiyel AB üyesi olmasının yanı sıra genç nüfusu ile artan tüketici talebinin emlak sektörüne yatırım açısından önemli unsurlar olduğu vurgulandı.

Gazetenin haberinde, AB'de Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın (GSYH) ortalama yüzde 2,4 oranında büyümesine rağmen, Türkiye'nin bu yıl, GSYH temelinde büyüme oranının yüzde 6,4 oranında olmasının beklendiği kaydedildi.

Haberde, Türkiye'nin emlak sektörünün yerli ve yabancı yatırımcılar açısından cazibesinin daha da artacağı ifade edildi.

4 milyar dolarlık yatırım

The Wall Street Journal gazetesinin haberinde, geçen yıl, emlak sektöründeki işlem hacminin 1,1 milyar dolar olduğu belirtilirken, bu yıl emlak sektöründe 4 milyar dolarlık bir işlem hacmi beklendiği vurgulandı.

Türkiye'ye, son yıllarda, perakende sektörüne önemli oranda yatırım yapıldığı belirtilen haberde, bu yatırımların katlanarak devam edeceği ifade edildi.

Haberde, Türkiye'de tüketim talebinin artması nedeniyle büyük alışveriş merkezi yatırımlarının artış gösterdiği ve başta İstanbul olmak üzere Ankara, İzmir, Antalya, Denizli, Muğla ve diğer bölgelere de alışveriş merkezi yatırımlarının sırada beklediği kaydedildi.

Gazetenin haberinde, İstanbul'a, önümüzdeki beş yıl içinde 45 yeni büyük alışveriş merkezinin yapılmasının planlandığı belirtildi.
AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
23 Şubat 2007       Mesaj #414
AreX - avatarı
Ziyaretçi
23 Şubat 2007

TÜRKİYE-IMF -IMF HEYETİ, 6. GÖZDEN GEÇİRME ÇALIŞMALARI İÇİN ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA TÜRKİYE'YE GELECEK -1 MART'TA TEMASLARINA BAŞLAYACAK OLAN HEYET, 5 MART'TAN İTİBAREN ANKARA'DA RESMİ GÖRÜŞMELERDE BULUNACAK -GÖZDEN GEÇİRME ÇALIŞMALARI KAPSAMINDA, SON MAKRO EKONOMİK DURUM VE BEKLENTİLER, 2006 YILI KAMU MALİYESİ GERÇEKLEŞMELERİ, 2007 YILI PARA POLİTİKASI VE KAMU MALİYESİ PROGRAM HEDEFLERİ İLE YAPISAL REFORMLAR ELE ALINACAK

ANKARA (A.A) - Uluslararası Para Fonu (IMF) Heyeti'nin, Stand-By düzenlemesinin 6. Gözden Geçirme çalışmaları için önümüzdeki hafta Türkiye'ye geleceği bildirildi.

Hazine Müsteşarlığı'ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, IMF ile yürütülmekte olan Stand-By düzenlemesinin 6. Gözden Geçirmesi çalışmaları ve IMF'nin mutad 4. Madde görüşmeleri kapsamında Türkiye Masası Şefi Lorenzo Giorgianni başkanlığındaki bir heyet 1 Mart'ta Türkiye'deki temaslarına başlayacak.

Açıklamada, söz konusu heyetin 4. Madde kapsamındaki görüşmelerine bir süre için IMF İcra Direktörlerinden Willy Kiekens ve Avrupa Bölümü Direktör Yardımcısı Susan Schadler'ın da katılacağı, heyetin İstanbul'da temaslarda bulunduktan sonra, 5 Mart tarihinde Ankara'da resmi görüşmelere başlayacağı belirtildi.

Hazine açıklamasında, 6. Gözden Geçirme çalışmaları kapsamında, son makro ekonomik durum ve beklentiler, bu çerçevede 2006 yıl sonu kamu maliyesi gerçekleşmeleri, 2007 yılı para politikası ve kamu maliyesi program hedefleri ile yapısal reformlar konusundaki son gelişmelerin ele alınacağı belirtilirken,heyetin ziyareti sırasında 6. Gözden Geçirme'nin yanı sıra, IMF'nin ana sözleşmesi gereğince tüm üye ülkelerle düzenli aralıklarla gerçekleştirdiği 4. Madde görüşmelerinin de yapılacağı bildirildi.

4. Madde görüşmeleri kapsamında ülkelerin orta ve uzun vadeli ekonomi politikalarının değerlendirildiği belirtilen açıklamada, bu kapsamda, IMF heyetinin kamu kuruluşları, özel sektör temsilcileri ve sivil toplum örgütleriyle de görüşmelerde bulunacağı kaydedildi.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
23 Şubat 2007       Mesaj #415
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Kurşunsuz benzine 5 kuruş zam

23 Şubat 2007
A.A.
Dünyada ve Türkiye'de Ekonomi Gündemi, Güncel Haberler Türkiye Petrol Rafinerileri Anonim Şirketinin (TÜPRAŞ) rafineri çıkış fiyatında yaptığı ayarlamanın ardından, 95 oktan kurşunsuz benzinin pompa fiyatına litrede 2-5 kuruş zam geldi.

Rekabet ve serbestlik nedeniyle şirketler ve şehirlere göre değişen benzinin pompa fiyatındaki artış, bugünden geçerli olmak üzere yürürlüğe girdi. Yeni ayarlama ile Ankara'da OPET, POAŞ VE BP bayilerinde kurşunsuz benzinin litre fiyatı 2,70 YTL, Shell bayilerinde ise 2,69 YTL oldu.

İstanbul'da ise OPET, POAŞ ve BP bayilerinde 2,71 YTL satılan kurşunsuz benzin, Shell bayilerinde ise 2,70 YTL'den alıcı buluyor.

Ankara, İstanbul ve İzmir'de, bazı dağıtım şirketlerinin uyguladığı 95 oktan kurşunsuz benzinin eski ve bugünden geçerli yeni fiyatları (litre/YTL) şöyle:

95 OKTAN KURŞUNSUZ BENZİN

Eski Fiyat
Yeni Fiyat
ANKARA

OPET 2,67
2,70 POAŞ 2,67 2,70 BP 2,67 2,70 Shell
2,67 2,69
İSTANBUL (Anadolu)
OPET 2,66 2,71 POAŞ 2,66 2,71 BP 2,66 2,71 Shell 2,66 2,70
İZMİR
OPET 2,65 2,70 POAŞ 2,65 2,70 BP 2,65 2,70 Shell 2,65 2,69
MaKaLeLe - avatarı
MaKaLeLe
Ziyaretçi
24 Şubat 2007       Mesaj #416
MaKaLeLe - avatarı
Ziyaretçi

EMLAĞA YATIRIM

Emlağa 4 milyar dolarlık yatırım WSJ: Türkiye'de büyüyen ekonomi, emlak sektörüne yatırımları artıracak

The Wall Street Journal gazetesi, Türkiye'de, büyüyen ekonominin, büyük alışveriş merkezleri başta olmak üzere, emlak sektörüne yapılacak yatırımları artıracağını bildirdi.

The Wall Street Journal Gazetesinin haberinde, Türkiye'nin, düzelen ekonomik durumu, siyasi istikrarı ve potansiyel AB üyesi olmasının yanı sıra genç nüfusu ile artan tüketici talebinin emlak sektörüne yatırım açısından önemli unsurlar olduğu vurgulandı.

Gazetenin haberinde, AB'de Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın (GSYH) ortalama yüzde 2,4 oranında büyümesine rağmen, Türkiye'nin bu yıl, GSYH temelinde büyüme oranının yüzde 6,4 oranında olmasının beklendiği kaydedildi.

Haberde, Türkiye'nin emlak sektörünün yerli ve yabancı yatırımcılar açısından cazibesinin daha da artacağı ifade edildi.

4 MİLYAR DOLARLIK YATIRIM...

The Wall Street Journal gazetesinin haberinde, geçen yıl, emlak sektöründeki işlem hacminin 1,1 milyar dolar olduğu belirtilirken, bu yıl emlak sektöründe 4 milyar dolarlık bir işlem hacmi beklendiği vurgulandı.

BÜYÜK ALIŞVERİŞ MERKEZLERİNE İLGİ...

Türkiye'ye, son yıllarda, perakende sektörüne önemli oranda yatırım yapıldığı belirtilen haberde, bu yatırımların katlanarak devam edeceği ifade edildi.

Haberde, Türkiye'de tüketim talebinin artması nedeniyle büyük alışveriş merkezi yatırımlarının artış gösterdiği ve başta İstanbul olmak üzere Ankara, İzmir, Antalya, Denizli, Muğla ve diğer bölgelere de alışveriş merkezi yatırımlarının sırada beklediği kaydedildi.

Gazetenin haberinde, İstanbul'a, önümüzdeki beş yıl içinde 45 yeni büyük alışveriş merkezinin yapılmasının planlandığı vurgulandı.

AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
24 Şubat 2007       Mesaj #417
AreX - avatarı
Ziyaretçi
24 Şubat 2007

MENKUL KIYMET İHRAÇLARI...

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Akbank T.A.Ş'nin sermaye artırma talebini kayda aldı.

Buna göre Akbank, 2007 yılı içerisinde çıkarılmış sermayesini 600 milyon YTL, 2008 yılında 1 milyar YTL, 2009 yılında da 1 milyar YTL temettü dağıtımı yolu ile bedelsiz artırmayı öngörüyor.

SPK'nın haftalık bültenine göre Kurul, Marshall Boya ve Vernik Sanayi A.Ş'nin 3 milyon 592 bin 192 YTL tutarında ve Serve Kırtasiye Sanayi ve Ticaret A.Ş'nin 1 milyon 150 bin YTL tutarında iç kaynaklardan karşılanmak üzere bedelsiz, hisse senedi ihraç taleplerini kayda aldı.

Metemteks Tekstil San. ve Tic. A.Ş., 8 milyon 256 bin 700 YTL tutarında bedelli hisse senedi ihracı için Kurul'a başvururken, Selçuk Ecza Deposu Tic. ve San. A.Ş, Adana Çimento Sanayii T.A.Ş, Ditaş Doğan Yedek Parça İmalat ve Ticaret A.Ş, Acıselsan Acıpayam Selüloz San ve Tic. A.Ş, Türkiye Sınai Kanlkınma Bankası A.Ş. de sermaye tavanlarını yükseltmek amacıyla SPK'ya müracaat etti.

Global Menkul Değerler A.Ş. 10 milyon YTL tutarında A tipi Karma Hızır Reis Fonu, Türkiye İş Bankası A.Ş. 25 milyon YTL tutarında A tipi Privia Değişken Yatırım Fonu ve yine Türkiye İş Bankası A.Ş. 100 milyon YTL tutarında B tipi Privia Değişken Yatarım Fonu ihracı nedeniyle Kurula başvurdu.
a.a.
MaKaLeLe - avatarı
MaKaLeLe
Ziyaretçi
25 Şubat 2007       Mesaj #418
MaKaLeLe - avatarı
Ziyaretçi

AÇLIK SINIRI 629 YTL..

Açlık sınırı 629 YTL'ye yükseldi Türk-İş, Şubat'ta açlık sınırının 628 YTL 75 YKr, yoksulluk sınırının 2 bin 48 YTL 05 YKr'ye yükseldiğini bildirdi.


Türk-İş Araştırma Merkezi'nce yapılan araştırmaya göre, 4 kişilik bir ailenin dengeli ve sağlıklı beslenebilmesi için aylık zorunlu gıda harcaması tutarı, bu ay bir önceki aya göre 1.75 oranında arttı. Bu artış ile son dört yılın en yüksek Şubat ayı artışı elde edildi. Gıda harcaması tutarında son 12 ay itibariyle artış oranı yüzde 13.27 olurken, geçen yıl bu oran yüzde 6.09 düzeyinde gerçekleşti.

Açlık sınırı tutarındaki artış 10.81 YTL ve yoksulluk sınırı tutarındaki artış 35.22 YTL düzeyinde olurken, yıllık artış tutarı ise sırayla 73.68 YTL ve 240.01 YTL hesaplandı.

Gıda harcaması çalışmasına temel alınan beslenme kalıbındaki ürünlerden süt, yoğurt, peynir grubunda sütün fiyatı bu ay gerilerken, peynirin fiyatı değişmedi, yoğurdun fiyatında ise yüzde 1.22 oranında artış tespit edildi.

Et, tavuk, balık, sakatat, bakliyat grubunda et fiyatı değişmezken, tavuğun kilogram fiyatı 3.55 YTL'den 3.85 YTL'ye yükseldi, yumurta fiyatı ise değişmedi.

Balık fiyatları genelde aynı kalırken, hamsinin fiyatı geçen aya göre 1 YTL arttı. Sakatat ürünlerinin fiyatı bu ay yine değişmedi. Bakliyat ürünlerindeki yüksek fiyat artışı dikkat çekti. Bakliyatlardan kuru fasulye, nohut, barbunya fiyatı artarken, kırmızı mercimek fiyatı aynı kaldı. Yeşil mercimek fiyatında ise 20 YKr gerileme görüldü.

Meyve sebze grubunda bu ay ortalama itibariyle yüzde 7.39 oranında fiyat artışı yaşanırken, geçen ay 1.76 YTL olarak hesaplanan ortalama meyve sebze fiyatı bu ay 1.89 YTL olarak belirlendi.

Ekmek, makarna, pirinç, un gibi ürünlerin bulunduğu grupta da bulgur fiyatı yüzde 20.69 ve irmik yüzde 9.47 oranında arttı.

Şeker fiyatı yüzde 4.44 oranında artarken, margarin fiyatı geriledi. Reçel, zeytin, tuz ve baharat fiyatı değişmezken, bal, pekmez, çay ve ıhlamur fiyatı da arttı.
Milliyet


AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
26 Şubat 2007       Mesaj #419
AreX - avatarı
Ziyaretçi
26 Şubat 2007

PETROL FİYATLARI YÜKSELDİ...

SİNGAPUR (A.A) - Uluslararası ham petrol fiyatları yükseldi. ABD'deki petrol stoklarının azalması ve kış koşullarının sertleşmesi sebebiyle, ABD ham petrolünün Nisan ayı varil teslim fiyatı 31 sentlik artışla 61,45 dolara çıktı.

Brent türü Kuzey Denizi petrolünün Nisan ayı varil teslim fiyatı da 34 sentlik yükselişle 61,22 dolara yükseldi.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Şubat 2007       Mesaj #420
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
‘Erdoğan başbakan kalmalı’ görüşümü muhafaza ediyorum

Dünyada ve Türkiye'de Ekonomi Gündemi, Güncel Haberler
clear pixel
Güler Sabancı, 7 Kasım’da yaptığı açıklamada Erdoğan’ın çok genç olduğunu, aktif siyasette kalıp Çankaya’ya çıkmaması gerektiğini belirtmişti. Sabancı, “Görüşümü aynen muhafaza ediyorum” diye konuştu
clear pixel
26.02.2007
Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, 2007’ye dair bir risk görmediğini, seçimlerin de bir risk oluşturmadığını söyledi. Sabancı, bir sürpriz beklemediğini, sorun yaşanacağını düşünmediğini belirterek, “Demokrasi anlayışımız, ekonomik gücümüz var. Bir fevkaladelik yaşayacağımızı düşünmüyorum” dedi.

Güler Sabancı, 7 Kasım 2006’da Çimsa’ya bağlı Eskişehir Çimento’nun ek tesislerinin temel atma töreninde, “Sayın Başbakan henüz 52 yaşında. Genç, dinamik. Aktif siyasette hem partisi, hem de Türk siyaseti için daha faydalı olacağını daha çok katkı sağlayacağını düşünüyorum. Bu yüzden Çankaya’ya çıkmamalı” demişti. “Erdoğan’ın Başbakan olarak kalması yönündeki görüşünüzü muhafaza ediyor musunuz?” şeklindeki soruya Güler Sabancı, “Evet görüşümü aynen muhafaza ediyorum” karşılığını verdi. Sabancı, siyasi tahmin yapmakta başarısız olduğunu da itiraf ederken, “Ancak ben seçimlerde bir sürpriz çıkacağını sanmıyorum” diye konuştu.

Risk yok faiz yüksek
Güler Sabancı, risk görmemekle birlikte reel faizlerin neden bu kadar yüksek olduğunu anlamakta zorluk çektiğini ifade etti. Merkez Bankası’nın enflasyon hedefinin yüzde 4 olduğunu hatırlatan Sabancı, “Bizim tahminimiz yüzde 7.5 düzeyinde. Öyle bile olsa, şu anki reel faiz seviyesi çok yüksek” diye konuştu.

Sabancı, geçtiğimiz günlerde özellikle Mısır’da yaptığı ve bazı sektörlerde artık üretim gerçekleştirerek rekabet etmenin zor olduğuna ilişkin açıklamasının anımsatılması üzerine, Türkiye’nin katma değeri yüksek işlere odaklanması gerektiğini anlattı.

Güler Sabancı, 2000’li yıllara kadar cari işlemler açığı veren gelişmekte olan ülkelerin, 2000’den sonra işlem fazlası vermeye başladığını, bunun karşılığı kadar da harcama yapmadıkları için gelişmiş ülkeleri finanse etmeye başladıklarını belirtti.

“Bunu iyi okumak lazım, fabrikaların daha ucuz yerlere gitmesi bunun bir sonucu, küreselleşmenin sonucu... Bize özel değil, herkes aynı durumda” diyen Güler Sabancı, Türkiye’nin de bunu geçmişte yaşadığını, Avrupa’dan da Türkiye’ye geldiklerini anımsattı.

Bu, ”delokalizasyonun“ Türkiye’de hangi sektörler için geçerli olduğunu sorulması üzerine Sabancı, ”Ben Türkiye’de bilmiyorum, ama dünyada bu işi tekstil yapıyor. Türkiye’de de dünyadan farklı olacağını sanmıyorum“ karşılığını verdi.

Kârlılık bizim genlerimizde var
Sabancı Grubu’nun faaliyet gösterdiği tüm alanlarda rakiplerine göre iyi durumda olduğunu kaydeden Güler Sabancı, tekstildeki zorluklara rağmen Yünsa ve Bossa’nın da çok kârlı olduğunu söyledi. Sabancı, ”Galiba bu bizim iş yapma biçimimizden kaynaklanıyor. Rekabetçi anlayış bizim genlerimizde var. Bu bir kültür meselesi. İş mükemmeliyetçiliğine odaklıyız. Verimlilik asla taviz vermeyeceğimiz bir olgu. Bu yüzden de tüm şirketlerimiz rakiplerine göre iyi durumda“ dedi. Sabancı, Temsa ve Teknosa’nın bölgesel güç olma yolunda ilerlediğini ifade etti.

Güler Sabancı, bazı aile üyelerinin hisse satışları olmasaydı holdingin daha iyi durumda olup olmayacağının sorulması üzerine, ”Hiçbir etkisi olmadı. Çok sağlıklı bir şey yaşadığımız. Hissedarlarımız genç. Kendileri bir girişimde bulunmak istiyor. Kurumsal bir yapıyız, yolumuza devam ediyoruz“ diye konuştu.

Nükleer santral olacaksa ki bana göre mutlaka olacak bunu en iyi Sabancı yapar
Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, 2015 yılına kadar sıfırdan 4500-4700 megawat enerji üretecek yatırım planladıklarını ve amaçlarının enerjide liderlik olduğunu söyledi. Sabancı, üretecekleri enerjinin en az yüzde 27’sinin ise yenilenebilir olmasına dikkat edeceklerini, tüm planlarını bunun üzerine yaptıklarını da kaydetti. Bu rakama nükleer santral yatırımının dahil olmadığını kaydeden Sabancı, şöyle devam etti: “Küresel ısınma söylemleri arttıkça nükleer enerjiye karşı olanlar bile yavaş yavaş yumuşuyor ve bunun gerekli olduğunu görüyor. Tüm dünya bu noktaya geliyor. Türkiye de bunun gerekli olduğunu anlayacak. Bu iş bu ülkede yapılacaksa ki bize göre mutlaka yapılacak. Bunu en iyi Sabancı yapar. Biz hükümetin de azınlık hissedarı olduğu, teknoloji sahibi yabancı bir ortak ve lokal oyunculu bir sermaye katılımının nükleer santral projesinde gerçekçi olacağını düşünüyoruz.”

Kordsa operasyonunu galiba iyi anlatamadık
Güler Sabancı, grup olarak 2006’nın önemli gelişmelerini de sıraladı. Bir numaraya Citigroup-Akbank ortaklığını koyan Sabancı, ikinci sıraya da CarrefourSa ile GİMA birleşmesini koydu. Sabancı, ”Bu birleşme ile çok önemli bir şirket halka açık hale geldi“ dedi. Polyester üretim işinden, hissedarlara değer sağlayarak çıktıklarını belirten Sabancı, Kordsa operasyonunun da 2006’nın en önemli gelişmelerinden biri olduğunu söyledi. Sabancı, ”Ancak galiba bu işi iyi duyuramadık. Artık İMKB’de Kordsa hissesi alan, global bir şirketin hissesini alıyor. Kordsa’yı çatı şirket yaptık. İçinde 11 ülkeden 12 fabrika var artık. Buradaki ciro hedefimiz ise 1 milyar dolar“ dedi.

Dağıtım ihalelerinde ben açıklamayı baz alıyorum
Dağıtım ihalelerinin ertelenmesine ilişkin olarak bunun beklemediği bir gelişme olduğunu ifade eden Güler Sabancı, ”Seçim nedeniyle ertelenmiş olabilir mi?“ sorusuna da, ”Olabilir, ama ben yapılan açıklamayı baz alıyorum“ dedi. Sabancı, yeni ihale açılıncaya kadar geçen sürenin iyi kullanılması ve hukuki altyapının tamamlanması gerektiğini sözlerine ekledi.

Haber: Ercan İNAN

Benzer Konular

1 Haziran 2007 / virtuecat Ekonomi
27 Ekim 2015 / Misafir Soru-Cevap
18 Ağustos 2013 / Hi-LaL Meslekler
13 Haziran 2008 / Bia Turizm