Dünyada ve Türkiye'de Ekonomi Gündemi, Güncel Haberler - Sayfa 65

TÜRKİYE'YLE KAFAYI BOZAN ECONOMİST'İN DERDİ

Sponsorlu Bağlantılar

Sayfalarında Türkiye'ye kendi ülkesinden daha fazla yer ayıran The Economist'in, bu haftaki nüshasında iki tuhaf değerlendirme...

Sabah'tan Süleyman Yaşar, sürekli Türkiye üzerine haber ve yorumlar yayınlayan 'The Economist'in iki tuhaf isteği'ni yazdı:

Vatandaşların, Libor yolsuzluğu nedeniyle kaybettiği toplam 176 milyar liranın geri alınması için davalar açılacağı haberi geçen hafta ABD basınında yer aldı.

Bir yanda bu kadar büyük bir tazminat davası, bir yanda da finansal regülatörlere ödenecek cezalar, Libor yolsuzluğuna karışan İngiliz bankalarını batırabilir. Ama nedense İngiltere'de yayımlanan The Economist dergisi bu konulara hiç değinmiyor. Herhalde bu haberi "ekonomik" bulmuyor.

Sayfalarında, Barclays bankasının İngiltere'de yaptığı ve pek çok İngiliz bankasının karıştığı, vatandaşları soyan Libor yolsuzluğuna pek yer vermeyen, İran'a silah satışlarını finanse eden Standard Chartered'a ise neredeyse hiç değinmeyen, kara para aklayan İngiliz bankalarını sorgulamaktan kaçınan The Economist dergisi kendi ülkesine böylesine ilgisizken, nedense Türkiye ile pek ilgili!

The Economist'in Türkiye'ye ilgisi, 12 Haziran 2011 seçimlerinden önce seçmenlere oylarını CHP'ye vermelerini bile önerecek kadar ileriye gitmişti. The Economist, Yunanistan'da 17 Haziran'da yapılan genel seçimlerde ise nedense Yunanlı seçmene akıl vermeye kalkmadı. Oysa Yunanistan seçimleri euronun yaşaması için Türkiye seçimlerinden çok daha önemliydi.

The Economist bu haftaki nüshasında da yine Türkiye'yi ele aldı. "Erdoğan'ın amaca zarar veren tutkusu" başlıklı bir yazı yayımladı. Yazının özünü, iki tuhaf değerlendirme oluşturuyor.

Bu değerlendirmelerden birincisi şu... The Economist "With scores of generals jailed on coup- plotting charges the army has been cowed into silence" diyor. Anlamı şu: Darbe planı yapan çok sayıda general hapse atıldıkları için, görevdeki askerlerin gözü korktuğundan konuşmaktan korkuyorlar. Yani askerler konuşmaları gerekirken konuşamıyor!

Peki The Economist'in vatanı İngiltere'de askerler konuşabiliyor mu? Geçen yıl haziranda İngiltere Hava Kuvvetleri komutanı Simon Bryant parlamenterlere, "Libya'da savaşmamız için malzeme ve asker ihtiyacımız var" dedi. Bunun üzerine İngiltere Başbakanı David Cameron, Hava Kuvvetleri Komutanı'nı adeta azarlayıp, "Siz savaşacaksınız, ben konuşacağım" dedi ve generalin konuşmasını yasakladı. Ardından da askerlerin bırakın basınla konuşmasını, İngiltere parlamentosu üyeleriyle konuşmasını bile savunma bakanının iznine bağladı.

The Economist, kendi ülkesinde yaşanan bu olayı görmezden gelip, İngiltere uygulamasının tam aksini Türkiye'de istiyor. İstediği açıkça askeri vesayetin Türkiye'ye geri gelmesi.

Gelelim The Economist'in ikinci isteğine... The Economist aynen şunları yazıyor: "Media bosses fearful of losing government contracts have sacked critical journalist."

Ne anlama geliyor bu? Medya patronları devletten aldıkları ihaleleri kaybetmemek için önemli gazetecilerini işten kovuyormuş. The Economist'e göre medya patronunun devletten ihale alması normal, ihaleyi kaybedeceği düşüncesiyle gazeteci kovması anormal.

Oysa medya patronunun devletle ihale işi olursa zaten o medya özgür medya olamaz. Ama anlaşılan The Economist, gazete patronunun maliyede vergi işini, devlet bakanlığında teşvikini, yargıda davasını takip eden, patronun istediği bankaya el koyması için bürokratı tehdit edip şantaj yapan gazeteciliği tekrar hayata geçirmek istiyor. Aslında The Economist'in özlemi gazete patronlarının siyasetçiyi yönettiği bir Türkiye'ye geri dönülmesi. Her şeyin eskiden olduğu gibi olması.

Anlayacağınız The Economist, askerin konuşmadığı, gazete patronunun politikacıya istediğini yaptıramadığı bugünkü Türkiye'yi "otoriterleşmekle" suçluyor. Oysa tam tersine askerin konuşamaması ve gazete patronunun siyasetçiyi yönetemediği bir düzenin kurulması, Türkiye'de demokrasinin gelişmekte olduğunu gösteriyor bize.

kaynak: aktifhaber

Gazprom

Avrupa Komisyonu’nun tekel uygulamaları nedeni ile hakkında soruşturma başlatması Rusya’nın dev enerji şirketi Gazprom’un tepkisine neden oldu.

Şirketten yapılan açıklamalarda şu ifadelere yer verildi:

“4 Eylül 2012 tarihinde Avrupa Komisyonu kendi internet sitesinde OAO Gazprom’un faaliyetlerini rekabet mevzuatı açısından soruşturmak üzere resmi süreç başlattığını ilan etmiştir.

Şirketimiz bugün itibariyle Avrupa Komisyonu’ndan bu konuda herhangi bir resmi bildirim almış değildir. Soruşturma sürecinin başlatılmış olması, Gazprom’un AB rekabet kurallarına aykırı biçimde davrandığı anlamına gelmemektedir.
OAO Gazprom uluslararası hukuka ve Gazprom Grubu’nun faaliyet gösterdiği her ülkenin ulusal mevzuatına titizlikle uymaktadır. Gazprom Grubu’nun AB piyasasındaki faaliyetleri, fiyatlandırma mekanizmaları da dâhil olmak üzere, diğer doğalgaz tedarikçileri ve ihracatçılarının uyguladığı yasal standartlarla tam bir uyum içindedir.

Soruşturmanın yasal haklarımıza ve Avrupa mevzuatından ve uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru menfaatlerimize saygı göstereceğini, AB yetki alanının dışında kayıtlı bir kurum olan OAO Gazprom’un Rusya Federasyonu mevzuatı uyarınca özel toplumsal işlevler ve stratejik kuruluş statüsü tevdi edilmiş, devlet eliyle idare edilen bir işletme olduğunu dikkate alacağını umuyoruz.

Avrupa Komisyonu ile iyi niyet çerçevesinde işbirliği yapma taahhüdüne her zaman sadık kalan OAO Gazprom, bugün de yapıcı bir diyalog adına bu etkileşimi sürdürme şiarına bağlıdır.”

kaynak: aktifhaber

OTOYOLLARDAN 8 AYDA ELDE EDİLEN GELİR?

Karayolları Genel Müdürlüğü verilerinden yaptığı derlemeye göre, yılın ilk 8 ayında otoyol ve köprülerden elde edilen geliri açıkladı.

Karayolları Genel Müdürlüğü verilerinden yaptığı derlemeye göre, Ağustos ayında köprü ve otoyollardan toplam 30 milyon 347 bin 66 araç geçiş yaptı. Bu araçlardan toplam 56 milyon 755 bin 390 lira geçiş ücreti alındı.

Ağustos ayında otoyolları 18 milyon 840 bin 22 araç kullanırken, gelirin 51 milyon bin 718 lirası bu araçlardan elde edildi.

Ağustos ayında Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerini kullanan araç sayısı 11 milyon 507 bin 44 oldu. Ağustos’ta elde edilen gelirin 5 milyon 753 bin 672 lirası bu araçlardan geldi.

Yılın 8 aylık bölümünde köprü ve otoyollardan geçen araç sayısı 239 milyon 453 bin 989 olurken, bu araçlardan elde edilen gelir 536 milyon lirayı geçti. Bu gelirlerin 138 milyon 682 bin 249 lirası Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerinden elde edilirken, 397 milyon 390 bin 789 lirası ise otoyollardan sağlandı.

kaynak: aktifhaber

ABD Merkez Bankası'nın yeni parasal genişleme planı ile yükselişe geçen altın fiyatları yatırımcının da yüzünü güldürdü
ABD Merkez Bankası'nın (FED) hafta içinde açıkladığı yeni parasal genişleme planı ile yükselişe geçen altın fiyatları yatırımcının da yüzünü güldürdü. Haftalık bazda 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı yüzde 1,95 oranında, Cumhuriyet altınının satış fiyatı ise yüzde 1,94 oranında değer kazandı.
Önceki hafta sonu 99,95 lira olan 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı 101,90 liraya, 669,00 lira olan Cumhuriyet altınının satış fiyatı 682,00 liraya yükseldi.
İMKB'DEKİ DURUM NE?
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda (İMKB) işlem gören hisse senetleri haftalık bazda ortalama yüzde 0,36 değer kazandı. İMKB 100 Endeksi haftalık
bazda 243 puan artarak 68.180 puana yükseldi.
EURO DA YüKSELİYOR
Bugünkü kapanışa göre, haftalık bazda doların satış fiyatı yüzde 0,39 geriledi, euro'nun satış fiyatı ise yüzde 2,44 arttı.
YATIRIM FONLARI NE KADAR GETİRDİ?
Bu hafta borsa yatırım fonları yüzde 0,10 oranında, yatırım fonları karma yüzde 0,06 oranında, hisse senedi yoğun yüzde 0,51 oranında azaldı.
Emeklilik fonları bireysel yüzde 0,17 oranında, emeklilik fonları gruplara yönelik yüzde 0,04 oranında, yatırım fonları emtia yüzde 0,95 oranında, yatırım fonları esnek yüzde 0,09 oranında, yatırım fonları fon sepeti yüzde 0,95 oranında, borsa yatırım fonları karma yüzde 0,21 oranında, yatırım fonları para piyasası yüzde 0,09 oranında, yatırım fonları tahvil bono yüzde 0,14 oranında, yatırım fonları uluslararası yüzde 1,42 oranında değer kazandı.
BONO PİYASASINDAKİ GETİRİ NE DURUMDA?
İMKB Tahvil ve Bono Piyasasında, ağırlıklı ortalamalara göre çeşitli vadelerdeki bono ve tahvillerin haftalık net getirileri ise yüzde 0,15 ile yüzde 0,17 arasında gerçekleşti.
Bu hafta sonunda ortalama faizleri yüzde 4,50 dolayında olan haftalık reponun net getirisi de yüzde 0,07 olarak gerçekleşti.

Kaynak

Yunanistan Büyük Satışa Hazırlanıyor

Zor bir dönemden geçen Yunanistan, elinde 'ne varsa' satışa çıkaracak.İngiliz Guardian'ın verdiği bilgiye göre, Yunanistan elindeki bazı kamu varlıklarıya ilgili büyük bir satış planına hazırlanıyor.Plana göre, Yunanistan'ın hazineye para girmesi için devletin elinde bulunan adalar, saraylar, değerli gayrimenkuller, marinalar, havalimanları, yollar, petrol şirketi, piyango kurumu ve posta hizmetleri satışa sunulacak. Satılacaklar arasında Yunanistan’ın farklı ülkelerdeki varlıkları da var. Londra’daki tarihi konsolosluk konutları satılacaklar listesinde bulunuyor.


Kaynak : NTVMSNBC / Guardian (20 Eylül 2012,09:55)

Almanya Merkez Bankası Bundesbank, IMF'yi Azarladı

Almanya Merkez Bankası, konfeti gibi çevreye para saçtığı ve yetkilerini aştığı gerekçesiyle IMF'yi hedef aldı. Bundesbank aylık raporunda, "IMF likidite mekanizmasından bir bankaya dönüşüyor. Bu IMF'nin ne yasal, ne de kurumsal rolüyle örtüşen bir durumdur" ifadesini kullandı. Bundesbank, fonun Yunanistan, İrlanda ve Portekiz'e yardım etme konusunda haklı olduğunu, ancak standartların zayıfladığını kaydetti. Almanya Başbakanı Angela Merkel, yarın IMF Başkanı Christine Lagarde ile görüşme yapacak. Görüşmede odak noktanın Avrupa'daki kriz olması beklenirken, Alman hükümet sözcüsü herhangi bir basın toplantısı veya açıklama planlanmadığını duyurdu.


Kaynak : NTVMSNBC (25 Eylül 2012,09:26)

Elektriğe yüzde 9.81 zam
Elektriğe konutta yüzde 9.81, sanayide ise yüzde 4.03 zam yapıldı. Zamlı tarife bugünden itibaren geçerli olacak.

BDDK Kredide 'Esneme' Önerdi

BDDK, kredi hacmindeki artışın yavaşlatılması politikasının amacına ulaştığını belirterek 'esneme' önerdi.Ekonomideki 'fren-gaz' tartışması sürerken, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) da ayağın frenden çekilmesine destek sayılabilecek bir rapor yayınladı. Kurum, kredi hacmindeki artışın yavaşlatılması politikasının amacına ulaştığını belirterek 'esneme' önerdi.

Kurumun yayınladığı finansal piyasalar raporunda, 2011'in üçüncü çeyreğinden sonra üç çeyrek boyunca azalan kredi büyüme hızının, yılın ikinci çeyreğinde bir önceki döneme göre arttığı belirtildi. Ancak yüzde 9.1 seviyesindeki büyüme hızının, küresel krizin etkilerinin en fazla hissedildiği 2009 haricinde son 10 yıldaki en düşük büyüme oranı olduğu vurgulandı.Raporda, "Kredilerdeki artışın yavaşlatılması amacına ulaşıldı" tesbitine yer verilerek, "Küresel gelişmeler, büyüme hedefleri ve kredi kalitesindeki iyileşme dikkate alınarak kredilere yönelik sıkılaştırıcı politika tedbirleri esnetilebilir" denildi.


Kaynak : NTVMSNBC (27 Eylül 2012,17:12)