Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 132

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.167.859 Cevap: 8.002
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Şubat 2007       Mesaj #1311
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
dar/alan

Sponsorlu Bağlantılar



yaren yardım et

ışıktan geçmek isteyen göz
önünde durdukça benlik
ruh sadece bedenlik

bir kaç hayat sırtında yaslı yaz
göremiyor rengini
o şimdi kasvetli biraz
ve tanrı kadar kederli sanıyor kendini

bulutlardan uçurtma yapma çabasında ten
her defasında kopan ipe serilir
yetim kızı sardığı kefen

/ nefesten çekilmeden
toprakla uyumaya gitmeliyiz /

o sevmez toprağı
yorgun fotoğraflar omzunda
ağırlaşıyor ninnisiyle kundağı:
ağlasın da büyüsün

yanı başında orman
çeviremiyor kırılan yanaklarını
öyle yalnız bir gülümseme

bindiği atlar geçiyor hatırından
sevdiği bütün adlar terkisinde

/ daraldı zaman
gönül gözü açık kimse kalmadı mı? /

annesi çok uzak
hasretten buruşmuş bir seccadede
kalbini bırakıyor secdeye





Esra Güzelipek

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Şubat 2007       Mesaj #1312
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Saat vurdu yine Safak zamani
Uyku tutmuyor gözlerimi
Sponsorlu Bağlantılar
Dertler gelir gecer
Iz birakir yüzümde
Sanki siper tutmus Düsman
Dayamis Hanceri Bagrima
Korkum yok ölümden
Viz gelir Kursun
Iz birakmis mazi
Iz birakmis Musala taslari
Kan icinde yikandim
Belendim Hasret özlem aci icinde
Firarim var takipdeyim
Ihanet tutmus boynumu idama gidiyorum
Götur beni ne yazar
Kim durdurabilir ardimda bin bir Militani
Bin bir Demokrati
Vatan arayan boyun egmez hakkini arar
Kim durdurabilir bizi kim
Dokunmayin diyorum dokunmayin
Biz Kerbelayin kininden alan
Nevruz atesinden gelen bir ülkeyiz
SUAT ATAR
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Şubat 2007       Mesaj #1313
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
sorguçlar takılana dek.....

insanlar köşe başında ölüyorlardı
yaşlı, yatalak
yarım kalıyordu her hikaye
her şey.
tut dedim kendime
ağacın altından yarım yamalak
bir gölge olsun
sarıl.
olmadı.
yıllardır kıvrımlaştım içimde
ulanlaştığım varoşlar mıydı
yoksa deliveren ırmağına uzanmış
at üstünde oynaşan köy mü
beni gece boyu efkarıyla şişleyen
bu çolak sessizlik.

bir kıvılcımla debeleniyordum
içimde
hayatsız bir an
ölmek
yatalak insanlar gibi
sessiz
uzanmak
ırmağın yanındaki kahverengi toprağa
beyaz süslemeli
bir entarin de oldu mu
düşmanını bile görürsün yanıbaşında.

ölmek
aykırı bir sanatıydı toprağın
dönüşümlü suratlar
kemikler unufak
ırmağın boynundaki köy değirmeni çalışıyordu boyna
gümbürtüsü günahların
ve farkında olmadan öldüğünün
şaşkın sorular geliyordu
ve son ayak sesi
....
....
.......
karanlık sadece güneşin gidişiydi
bu sefer ilahiydi hikayeler
bir sonuç bağlamak gerekli değildi o kadar
bir sebep yeterdi azrailin perdesine
olsundu ne çıkar
hikayeler yarım kalsındı
gitmek gitmek
uzun uzun gitmek vardı
şerit şerit
sorgu sorgu
sorguçlar takılana dek
cennetin kapılarına
deccal zincirini koparana dek
ölmek
bir firar kalbimden
düşüncelerimde arta kalan
ekmeğin buğusu kadar sıcak ensemde
ölmek
kapıların ardında
boylu boyunca
yatalak
ve yaşlı.



A.Serdar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Şubat 2007       Mesaj #1314
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

Gelsin

Hakk’ın emriyle dört kitap indi
Muhammed Mustafa elçi seçildi
İman ışığı parladı, küfür kesildi
Nuru Muhammedi görenler gelsin

İnançla inşa edildi hak din İslam
Birden aydınlandı şu küçük dünyam
Gamı beladan beri canım ona kurban
İslam’ın yoluna canın koyanlar gelsin

Server-i Kainat ki en hakiki mürşit
İlmi noksansız, buna Mevlamız şahit
Kalemle cihat ediyor binlerce müceddit
İslam’ın yoluna cihat edenler gelsin

İmam Hüseyin’in başı kesildi bu yolda
Nice erenler, dervişler asıldı bu yolda
Nice İslam bülbülü yakıldı bu yolda
İslam’ın yolunda şehit olanlar gelsin

Gelsinler şu gönlüme, saadeti bulayım
Hakkı batıldan ayırıp hakikate ereyim
Bilmiyorum ki ben bir alperen miyim
Allah için doğruyu söyleyenler gelsin
Deniz Efe
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Şubat 2007       Mesaj #1315
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ötme Bülbül Ötme
Ötme bülbül ötme şer değil bağım
Yar senin elinden de ben yana yana
Tükendi fitilim eridi yağım
Yar senin elinden de ben yana yana
Ya dost ya dost ya dost
Deryadan bölünmüş sellere döndüm
Vakitsiz açılan güllere döndüm
Ateşi kararmış küllere döndüm
Yar senin elinden de ben yana yana
Ya dost ya dost ya dost
Haberim duyarsın da peyiklerinen
Yarimi sarsınlar şehitlerinen
Kırk yıl dağda gezdim geyiklerinen
Yar senin elinden de ben yana yana
Ya dost ya dost ya dost
Deryadan bölünmüş de sellere döndüm

Pir Sultan Abdal
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Şubat 2007       Mesaj #1316
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yaraladı Dostlar Beni….! Adım gibi bildiğimi, ben söylerim, saklayamam,
Zaman naçar kaldı demek, dostlar beni karaladı,
Yüzü kara olan çakal, dostum olmaz, aklayamam,
Vuran vurdu sırtımızdan, dostlar beni yaraladı….

Doğruluktan dem vururuz, deliye çıkar adımız,
Durduk yerde dellenirken, dilde kalmıyor tadımız,
Hakka nasıl varacağız, dile düşerken yadımız,
Vuran vurdu sırtımızdan, dostlar beni yaraladı….

Kuyruğundan tutup seni, çıkartırım o ininden,
Şüphem vardır, biliyorsun, hem imandan hem dininden,
Sabır derim elbet sabır, taştığında kork kinimden,
Vuran vurdu sırtımızdan, dostlar beni yaraladı….

Tek kalsam da söylüyorum, bayrak bizim Vatan bizim,,
Dilde tekbir şehit düşen, kefensizce yatan bizim,
Yüreğimde, sol yanımda, dinim İSLAM atan bizim,
Vuran vurdu sırtımızdan, dostlar beni yaraladı….

Kapanmışken gönülleri, açılmaz ki perde perde,
Sağnak olsun her tür bela, ki düşsünler türlü derde,
Muhammedi resim yapan, dürzü nerde deyyus nerde,
Vuran vurdu sırtımızdan, dostlar beni yaraladı….
Ali Altınlı
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Şubat 2007       Mesaj #1317
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Fakiri doyurmak var
Haklı'yı kayırmak var
Kötüyü ayırmak var
İslam güzelden yana

Yolda kalmışa el at
Garibe acı hayat
Olmaz kardeş yan gel yat
İslam güzelden yana

İlim öğren ibadet
Ölüm önümüzde set
Kurbanda bol, bol ye et
İslam güzelden yana

Kula kul hiç olunmaz
Mecnuna yol sorulaz
Gönül,hatır kırılmaz
İslam güzelden yana

İnsansa zülum etmez
Cimriye para yetmez
Alimdir koyun gütmez
İslam güzelden yana

Kafirse zalim olur
Zekat bereket bulur
İnsan hu diye solur
İslam güzelden yana

Allahı bilen onar
İmanlı od'a yanar
O isterse su çağlar
İslam güzelden yana

Kaderin neyse yaşa
Yollar çıkarmış arşa
Kötü şeymiş kargaşa
İslam güzelden yana

Güzel gülü dermek var
Kötüyü sarmak var
Bak sonunda mezar var
İslam güzelden yana

İslam sevgi demektir
İslam saygı demektir
İslam emek demektir
İslam güzelden yana

(Serdar Sayıl-2004)
Serdar Sayıl
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
18 Şubat 2007       Mesaj #1318
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
ne olur kim olduğunu bilsem pia'nın
ellerini bir tutsam ölsem
böyle uzak seslenmese
ben bir şehre geldiğim vakit
o başka bir şehre gitmese
otelleri bomboş bulmasam
içlenip buzlu bir kadeh gibi
buğulanıp buğulanıp durmasam
ne olur sabaha karşı rıhtımda
çocuklar pia'yı görseler
bana haber salsalar bilsem
içimi büsbütün yıldız basar
bir hançer gibi çıkıp giderdim

ben bir şehre geldiğim vakit
o başka bir şehre gitmese
singapur yolunda demeseler
bana bunu yapmasalar yorgunum
üstelik parasızım pasaportsuzum
ne olur sabaha karşı rıhtımda
seslendiğini duysam pia'nın
sırtında yoksul bir yağmurluk
çocuk gözleri büyük büyük
üşümüş ürpermiş soluk
ellerini tutabilsem pia'nın
ölsem eksiksiz ölürdüm

Attilâ İlhan
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
18 Şubat 2007       Mesaj #1319
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Seni yazmak istiyorum Bebeğim
Seni yazmak, dize dize...
Önce gözlerini yazmalıyım senin
Gözlerini satır satır.
O gözler ki;
Seni ilk gördüğüm anı anımsatır.

Seni yazmak istiyorum Bebeğim
Seni yazmak, yaprak yaprak...
Dudaklarını yazmalıyım Bebeğim
Dudaklarını gonca gonca.
O dudaklar ki;
Islatır dudaklarımı uykudan uyanınca.

Seni yazmak istiyorum Bebeğim
Seni yazmak duygu duygu...
Yüreğini yazmalıyım Bebeğim
Yüreğini, sımsıcak.
O yürek ki;
İçine Dünya'nın en büyük aşkı sığacak.


ömer bilgin
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
18 Şubat 2007       Mesaj #1320
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Yalan mı sevgi üstüne söylenmiş bütün şarkılar
Dostluk adına yazılmış bütün romanlar yalan mı
Yalan mı şiirler

Uzanamadığımız bir ciğer gibi
Mundar ettiğimiz bütün güzellikler

Hep ayakta kalmak zorundayız değil mi?
Dimdik ve kuvvetli
Ama yanlışlarımızla ayakta kalmak
Yere yıkılmaktan bin beter değil mi?

Nasıl düşüneceğiz veya nasıl düşünmemiz gerek?

Eğer bir yanlışlığımız varsa ve bu yanlışlarımızı
Kendimizin kabulu doğrularla örtmeye çalışıyorsak
Haksızlığımızı haklıymış gibi gösterirken
Yüzümüz bir parça bile kızarmıyorsa
Senin doğrularının sonucuyla
Benim doğrularım çakışıyorsa
Ve ayrı ayrı yollardan giderek
'Hiç bir şeyin' kavgasını yapıyorsak ikimizde
Yazık...

Yazık sevgi üstüne söylenmiş bütün şarkılara
Dostluk adına yazılmış bütün romanlara
Yazık şiirlere

Nereye kadar 'ben'cilik
Nereye kadar 'bencil'lik
Kimindir öncelik?

Biz asırlar altında kaldık, ezildik
Yüzümüzde maskeler ile dolaştık
Olduğumuz gibi görünemedik
Niyetlerimizi sahte tebessümlerle perdeledik
Anlaşılmaz gözlerle baktık birbirimize

Asırlardır nifak tohumları ile bahçeler yaptık
Kan çiçekleriyle doldurduk her köşeyi
Sırtımızdan vurduk birbirimizi kalleş kurşunlarla
Yağlı urganlarda sallandırdık erdemliklerimizi
Mertlik, tüfek icat edilmeden önce de bozuktu
Sevgiler ise eski kitapların arasında unutulan
Kurumuş gül yapraklarıydı

Zoru başarmak nedir?
Haketmeyen birisine sevgiyle yaklaşabilmek mi?
Haklı olduğun halde seni haksız görenlere
Haklısınız diyebilmek mi?
Aradığımız erdemlik bu mu?
Eğer buysa ödülün ve cezanın anlamı nedir?

Doğrunun rengi tek yanlışınsa rengarenk
İki doğrunun rengini karıştırdığımızda
Ortaya çıkan yepyeni renk midir doğru?

Bütün kavgalar iki doğrunun da doğru olması mı?

Eğer hala köprüler kuramıyorsak uçurumlara
Hala kapılar açamıyorsak dostluklara
Ve hala ulaşamıyorsak insan olmanın onuruna

Yazık
Sevgi üstüne söylenen bütün şarkılara
Dostluk adına yazılan bütün romanlara
Barış şiirlerine yazık...


mehmet emin ermekin

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya