Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 140

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.167.191 Cevap: 8.002
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
21 Şubat 2007       Mesaj #1391
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Beni düşün ki

Sponsorlu Bağlantılar
Bir gün, seni gam tutarsa eğer
Beni düşün ki, yanında olayım
Tüm zamanı durdurayım
Bütün göğü, yıldızları uçup geçeyim
Cin olup, önünde diz çökeyim.
Bir bir sırala, isteklerini
Hepsini, önüne getireyim
Yeterki, yüzünü güldüreyim
Ruhunu mutlu edebileyim.

Sibel Koçarslan
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
21 Şubat 2007       Mesaj #1392
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Nasıl Bir Sevdaysa...

Sponsorlu Bağlantılar
Ay çok mu gecikti nerdeyse çıkar
Sen yalnızlığıma varır varmaz
Az sonra yağmuru durduracaklar
Rüzgarı değiştirdim
Ustura ağzı poyraz
Yok canım yıldızları unutmadık
Mutlaka yerlerinde bulunacaklar
Kenarı yaldızlı mavi bir karanlık
Sütlü çıplaklığını örtecek kadar
Senin için olduğu asla bilinmeyecek
Yapraklarını birden dökecek dutlar
Şafak sökerken sekiz on kadar şimşek
Balkonda işlemeli müstesna bulutlar
Ayak bastığın an şehir de değişebilir
Yoksa Moskova'mı
Belki Berlin belki Dakar
Belki 30'lardan mehtap yorgunluğu İzmir
Körfez'de şerefine donatılmış vapurlar
Nerede ne zaman kaç kere yaşadık
Nasıl bir sevdaysa eskitememiş yıllar
Bitirdiğimiz herşeye yeniden başladık
Dudaklarımızda birbirimizden mısralar

Attilâ İlhan
Nephthys - avatarı
Nephthys
Ziyaretçi
21 Şubat 2007       Mesaj #1393
Nephthys - avatarı
Ziyaretçi
Beni Düşün, Unutma

Ay doğarken bir söğüdün ardından
Göl yüzünde sisli bir esinti ile
Akşamın göğsüne hüzün serperek
Ve Yağmurdan geceye çiçekli perdeler çekerek

Beni düşün, Beni düşün, UNUTMA

En umarsız en umutsuz günümde
Bağrına bir yumruk çökeldiğinde
Ve dağların mazlum ateşi
O güzelim saçlarına cayır cayır yanıp ulaştığında

Beni düşün, Beni düşün, UNUTMA

Beni düşün bir kavganın içinde
Helal bir ekemeğin peşinde
Ve kurtlardan arta kalmış yüreğimin
Can çekişen o son parçasınıda, sana sakladığımı bil
Bil ki haykırırcasına bu esir gövdemi yakarcasına
Kavuşmak için o serin bağrına
Ateşten bir yol arıyorum


Kar yağarken mor dağların ucundan
Sol yerinde sessiz bir inilti ile
Yastığın yüzüne yaşlar dökerek
Ve Akşamdan gizlice bir ah çekerek

Beni düşün, Beni düşün, UNUTMA

Kan kızılı bir gelincik seherinde
Sırtıma kahbe bir hançer indiğinde
Ve bu gencecik ve bu hemencecik ölüm
Çığırtken bir gazete başlığında
Çığlık Çığlık sana kavuştuğunda

Beni düşün, Beni düşün, UNUTMA

Beni düşün şehre her yağmur yağdığında
Islak ve kırılgan bir türkünün içinde
Göğsünden dudaklarına, doğru sancılı bir isyan kabardığında
Bastırarak kalbini avuçlarınla
Sesini okşadığımı bil

Bil ki yalvarırcasına, uzayan yollara dağılırcasına
Sonsuz bir mahşerin ortasında
Bir zemzem suyu gibi seni seni özlüyorum

Yusuf Hayaloğlu

1152176306100rh7

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
21 Şubat 2007       Mesaj #1394
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Gecenin adı boşluk, bunalım, sıkıntı
Gözlerimizden akan nefret kanla karıştı

Yoldaş ha dese kopartıp dizginlerimizi
Bırakacaktık gecenin, umudun kucağına kendimizi

Sonra yavaş yavaş yürüdük karanlığın içine
Aydınlık sandığımız her şeye küfredercesine

Gecenin sakladığı ırmağın kıyısında oturduk
Öfkelerimizi, umutlarımızı, sevinçlerimizi kustuk

Alıp götürsün istedik ruhumuzu bedenden
Sonra saatlerce konuştuk ne istediğimizi bilmeden

Ay kıpırdamadan duruyordu olduğu yerde
Yıldızlar tek tük görünüyordu göğün göğsünde

Gece kuşları susmuş, meraklı bir fare yaklaşmakta
Hınçla akan ırmak, sabırla bekleyen gece bizden kuşkulanmakta

Kim di bu iki genç gecenin içinde
Pusu atmışlar sanki emperyalist namluya yeniden kimlik çizgisinde

Barış Sevinç
Nephthys - avatarı
Nephthys
Ziyaretçi
21 Şubat 2007       Mesaj #1395
Nephthys - avatarı
Ziyaretçi
Gitti Ah Gitti

gitti ah..,
gecelere hüzünleri serperek
yarali bir kus gibi kanarcasina gitti..,
yalvaran gözlerime, elemi pay ederek,
bir kabahatmis gibi, kacarcasina gitti...

gitti ah..
sarkilara bel baglamak faydasiz.
üstüme kapilari kaparcasina gitti...
gecenin geldigini haber vermeden; hirsiz...
yasanmis bir ömrü calarcasina gitti

gitti ah... bir nehirdi,
yazamadigim siirdi.
yüzüme son bir defa
bakarcasina gitti...

gitti ah...
gözyaslari yanaklarimda kaldi.
hayatin perdesini cekercesine gitti...
belki doyulmamis toz pembe bir masaldi.
gögsümden yüregini sökercesine gitti...

gitti ah...
karsilasmak ömür boyu imkansiz.
beni hazanda koyup bahar dalina gitti...
bilmiyorum ne yapsam, ne söylesem anlamsiz.
ayrilmisti dünyamiz; kendi yoluna gitti...

gitti ah... bir mevsimdi,
cizemedigim resimdi.
kalbime bir civiyi,
cakarcasina gitti...

Yusuf Hayaloğlu
--------------------------------------------------------------------------
Nephthys - avatarı
Nephthys
Ziyaretçi
21 Şubat 2007       Mesaj #1396
Nephthys - avatarı
Ziyaretçi
Ayrılık Hediyesi

şimdi saat sensizliğin ertesi
yıldız dolmuş gökyüzü ay-aydın
avutulmuş çocuklar çoktan sustu
bir ben kaldım tenhasında gecenin
avutulmamış bir ben...

şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim
ki bu yaşlar
utangaç boynunun kolyesi olsun
bu da benden sana
ayrılığın hediyesi olsun

soytarılık etmeden güldürebilmek seni
ekmek çalmadan doyurabilmek
ve haksızlık etmeden doğan güneşe
bütün aydınlıkları içine süzebilmek gibi
mülteci isteklerim oldu ara sıra, biliyorsun..
şimdi iyi niyetlerimi
bir bir yargılayıp asıyorum
bu son olsun be..bu son olsun!
bu da benim sana
ayrılırken mazeretim olsun!

şimdi saat yokluğunun belası
sensiz gelen sabaha günaydın!
işi-gücü olanlar çoktan gitti
bir ben kaldım voltasında sensizliğin
hiç uyumamış bir ben...

şimdi dişlerimi sıkıp
dudaklarıma kanamayı öğrettim
ki bu kızıl damlalar
körpe yanağında bir veda busesi olsun
bu da benden sana
heba edilmiş bir aşkın
son nefesi olsun...

kafamı duvara vurmadan
tanıyabilmek seni
beyninin içindekileri anlayabilmek
ve yitirmeden, yüzündeki anlık tebessümü
bütün saatleri öylece durdurabilmek için
çıldırasıya paraladım kendimi
lanet olsun!
artık sigarayı üç pakete çıkardım günde
olsun be! ne olacaksa olsun!
bu da benim sana
ayrılırken şikayetim olsun

gözyaşım utangaç boynunun inciden kolyesi olsun her damla vefasız teninde bir veda busesi olsun isterim sende ben gibi yan ömrüne hep ağla hep ağla bu benden son dua bu benden ayrılık hediyesi olsun) GÜL YÜREKLİM.....

Yusuf Hayaloğlu
--------------------------------------------------------------------------
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
21 Şubat 2007       Mesaj #1397
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Kırkıncı Oda

Kırkıncı odanın kapısındayım;
Ne varsa bu kapı arkasındadır.
Açsam, ya açmasam kaygısındayım;
Aklım iki cihan arasındadır.

Kim bilir neler oluyor içerde!
Yarab! İnsan bahtım hangi ellerde?
Ha ben ha masaldaki o şehzade;
Gönlüm bir güzelin sevdasındadır.

Cahit Sıtkı Tarancı
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
21 Şubat 2007       Mesaj #1398
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Öfke düş yakamdan



/‘kalırsam, alırım’ demiştin/

sargısız yüreğim
korkuların eşiğinde ağlarken
yarımdı kal deyişlerim
hiç bilmedin ki
ateşlerde yanmaktan
küçücüktü ümitlerim



/nefesimi unuttum sözlerinde/

sana yarım bırakılmış bir şiirim
tam da
gecelerime ışık bağlayacakken
dolunayı kokladı izlerin
bir şifre daha kırılırken gözlerinde
peşindeyim sus vurduğun gizlerin



/sen kokmuyor nicedir koynum/

en kuytu korkuları sevdim
küf bastım usanmadan umutlarıma
çalakalem yazan bir kalemden
kelimeler çaldım alelacele
hiç soğumadı ki bende rengin



/sağlamasını yaptım çürümüş dudaklarının/

sabahlar katlarken yatağımda
adaklar kuruturken yapraksız dallarda
ve toprağın tadı sıvarken damağımı
şiddeti ömür yıkan hıçkırıklar tanıdım
sen kuştüyü masallar ormanında



/sızının şavkı vurdu kıyılarıma/


penceresizim odalarda
bir nefeslik rengim kaldı
ve çığırından çıkmış birkaç nota
azalıp uzanıvermek yanına
ya da çoğalıp gitmek vakti uzaklara


MeHTaP
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
22 Şubat 2007       Mesaj #1399
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Yine şarkılar çalıyor içli
Sanki senin için bestelenmiş
Notaları tanır gibi seni
Art arda özenle dizilmiş.



sami bağcı
MaKaLeLe - avatarı
MaKaLeLe
Ziyaretçi
22 Şubat 2007       Mesaj #1400
MaKaLeLe - avatarı
Ziyaretçi
Mona Roza

Mona Roza, siyah güller, ak güller
Geyvenin gülleri ve beyaz yatak
Kanadı kırık kuş merhamet ister
Ah, senin yüzünden kana batacak
Mona Roza siyah güller, ak güller

Ulur aya karşı kirli çakallar
Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa
Mona Roza, bugün bende bir hal var
Yağmur iğri iğri düşer toprağa
Ulur aya karşı kirli çakallar

Açma pencereni perdeleri çek
Mona Roza seni görmemeliyim
Bir bakışın ölmem için yetecek
Anla Mona Roza, ben bir deliyim
Açma pencereni perdeleri çek...

Zeytin ağaçları söğüt gölgesi
Bende çıkar güneş aydınlığa
Bir nişan yüzüğü, bir kapı sesi
Seni hatırlatıyor her zaman bana
Zeytin ağaçları, söğüt gölgesi

Zambaklar en ıssız yerlerde açar
Ve vardır her vahşi çiçekte gurur
Bir mumun ardında bekleyen rüzgar
Işıksız ruhumu sallar da durur
Zambaklar en ıssız yerlerde açar

Ellerin, ellerin ve parmakların
Bir nar çiçeğini eziyor gibi
Ellerinden belli oluyor bir kadın
Denizin dibinde geziyor gibi
Ellerin, ellerin ve parmakların

Zaman ne de çabuk geçiyor Mona
Saat onikidir söndü lambalar
Uyu da turnalar girsin rüyana
Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar
Zaman ne de çabuk geçiyor Mona

Akşamları gelir incir kuşları
Konar bahçenin incirlerine
Kiminin rengi ak, kimisi sarı
Ahh! beni vursalar bir kuş yerine
Akşamları gelir incir kuşları

Ki ben Mona Roza bulurum seni
İncir kuşlarının bakışlarında
Hayatla doldurur bu boş yelkeni
O masum bakışlar su kenarında
Ki ben Mona Roza bulurum seni

Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza
Henüz dinlemedin benden türküler
Benim aşkım uymaz öyle her saza
En güzel şarkıyı bir kurşun söyler
Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza

Artık inan bana muhacir kızı
Dinle ve kabul et itirafımı
Bir soğuk, bir garip, bir mavi sızı
Alev alev sardı her tarafımı
Artık inan bana muhacir kızı

Yağmurlardan sonra büyürmüş başak
Meyvalar sabırla olgunlaşırmış
Bir gün gözlerimin ta içine bak
Anlarsın ölüler niçin yaşarmış
Yağmurlardan sonra büyürmüş başak

Altın bilezikler o kokulu ten
Cevap versin bu kanlı kuş tüyüne
Bir tüy ki can verir bir gülümsesen
Bir tüy ki kapalı gece ve güne
Altın bilezikler o kokulu ten

Mona Roza siyah güller, ak güller
Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak
Kanadı kırık kuş merhamet ister
Aaahhh! senin yüzünden kana batacak!
Mona Roza siyah güller, ak güller

Sezai Karakoç |



Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya