Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 159

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.165.392 Cevap: 8.002
C.A.N.D.Y - avatarı
C.A.N.D.Y
Ziyaretçi
26 Şubat 2007       Mesaj #1581
C.A.N.D.Y - avatarı
Ziyaretçi
BEKLE BENİ

Sponsorlu Bağlantılar
"KARLAR TOZARKEN BEKLE
ORTALIK AĞARIRKEN BEKLE,
KİMSELER BEKLEMEZKEN BEKLE BENİ...
"

-K.Simonov-

I
Bekle beni küçüğüm, umudu karartmadan
sevinci yitirmeden bekle
döneceğim bir gün elbet bekle beni.
Bahar geldiğinde kırlara çıkacaksın
dizboyu otlar üstünde koş koşabildiğince
ve sakın yitirme neşeyi.
Kırların sessizliğinde yüreğinin sesini dinle
ve orada benim için küçücük bir yer ayır
ve bekle beni küçüğüm.
Doğa pervasızdır biraz
bakarsın en olmaz yerde
masmavi bir su fışkırır
ve suyun ışıldayan göğsünde
sevincin nilüferleri.
Bahar şaşırtmasın seni
sırtüstü uzan bir gölgeye
suların, kuşların sesini dinle
ve bekle beni orada döneceğim küçüğüm

II
Mapusane türküleri hüzünlüdür biraz
belki her dinleyişinde yüreğin burkulmakta
için sızlamaktadır ama acılara alışılmaz
birşeyler var değişecek,
birşeyler var değiştirmemiz gereken
önce acılardan başlanacak
Beş on yıl dediğin pek kolay geçmeyebilir
üstelik bu savaş, bu kahredici kıyım
bitmeyebilir daha uzun süre
Ama sen sahip çıkarak yaşama ve sevince
bekle beni küçüğüm, acılar bitecek bir gün
sevgiler çiçek açacak.
Mapusane türküleri hüzünlüyse de biraz
yüreğin burkulmasın için sızlamasın sakın
ve bekle beni küçüğüm

III
Kış kıyamet bir gün bakarsın çıkıp gelmişim
varsın azgınlaşsın tipi
ve uğuldayadursun dışardaki rüzgâr
Sakın şaşırma küçüğüm
üşümüş bir serçe gibi titremesin ellerin
apansız çıkıp geleceğim
kış kıyamet de olsa bir gün
Uğuldayan bu rüzgâr,
bu delice yağan kar ürkütmesin seni
direnmektir artık bekleyişin öbür adı
Sen türküler söyle ve gülümse küçüğüm çünkü;
sesinin ırmağıyla yeşerecek hasretin bozkırları
Bekle beni küçüğüm
umudu karartmadan sevinci yitirmeden bekle
döneceğim bir gün elbet bekle beni küçüğüm
.


Ahmet TELLİ
nisan_yagmuru - avatarı
nisan_yagmuru
Ziyaretçi
26 Şubat 2007       Mesaj #1582
nisan_yagmuru - avatarı
Ziyaretçi
Hangi Ayrılık?

Sponsorlu Bağlantılar

Hangi sevgili var ki, senin kadar duyarsız ve kalpsiz?
Ve hangi sevgili var ki, benim kadar çaresiz?

Hangi ayrılık var ki, böyle kanasın ve böyle acısın?
Ve hangi taş yürek var ki, benim kadar ağlasın?


Hangi gün karar verdin, küt diye çekip gitmeye?
Hangi lafım dokundu sana, böyle inceden inceye?
Hangi otobüs söyle, hangi uçak, hangi tren?
Seni benden götüren, beni bir kuş gibi öttüren.
Hangi kırılası eller dolanır, kırılası beline?
Hangi rüzgar şarkı söyler, o ay tanrıçası teninde?
Hangi çirkin gerçek uğruna, tükettin güzel ütopyamızı?
Hangi boşboğazlara deşifre ettin, en mahrem sırlarımızı?
Hangi cama kafa atsam?
Hangi kapıyı omuzlayıp kırsam?
Hangi meyhanede dellenip, hangi masaları dağıtsam?

Bende bu sersem başımı, karakolun duvarına vursam.
Kendimi caddeye atıp, arabaların altına savursam.
Hangi tercih beni en hızlı şekilde öldürür?
Hangi şekil öldürmez de, ömür boyu süründürür?
Kayıp ilanı mı versem, şehir şehir dolanmak yerine?
Ödül mü koysam, ölü veya diri seni bulup getirene?
Hangi ayrılık var ki, böyle diş ağrısı gibi durmadan zonklasın?
Hangi cam kesiği var ki, böyle musluk gibi içime damlasın?
Hiç sanmam! ...
Hasta kalbim bunu bir süre daha kaldıramaz! .
Feriştah olsa, böyle eli kolu bağlı bekleyip duramaz.
Hangi mübarek dua,
Hangi evliya tesir eder, seni döndürmeye?
Hangi aptal mazeret ikna eder, ateşimi söndürmeye?
Olur mu be! . olur mu?
Bu da benim gibi adama yapılır mı?
Aşk dediğin mendil mi?
Buruşturup bir kenara atılır mı?
VEFA bu kadar basit mi? Alınır mı? Satılır mı?

Hangi hırsız çaldı, seni yırtık cebimden?
Hangi pense kopardı bizi birbirimizden?
Hangi uğursuz hamal taşıdı valizini?
Hangi çöpçü süpürdü yerden bütün izini?
Hangi yaldızlı otel çarşaf serip barındırdı?
Hangi süslü manzara seni kolayca kandırdı?
Hangi şarlatan imaj böyle çabuk ilgini çekti?
Hangi pembe vaadler o saf kalbini cezbetti?

Dağ gibi adamı eze eze! .....
Hangi anası tipli parlak çömeze,
Hangi alemlerde kahkahanı ettin meze?
Hangi yamyamlara yedirdin o masum rüyamızı?
Hangi mahluklar çiğnedi el değmemiş sevdamızı?
Hangi bıçak keser şimdi benim biriken hıncımı?
Hangi mermi dağıtır insanlara olan inancımı?
Hangi bekçi, hangi polis artık zapteder beni?
Ve! .. Hangi su bağışlatır?
Hangi musalla temizler seni?

Bu Nasıl Ayrılık? ...


Yusuf Hayaloğlu
__
________________


tikkymelike - avatarı
tikkymelike
Ziyaretçi
26 Şubat 2007       Mesaj #1583
tikkymelike - avatarı
Ziyaretçi
SEN YÜREĞİMDE YEŞERENSİN

Soğuk bir kış günüydü,kara ayazın hüküm sürdüğü,
O günlerde tanımıştım seni,
Ne kadar da mahzundun,bir o kadar da gururlu ve mağrur
Beklemiştim seni saatlerce soğuğu iliklerimde hissederek

Seni tanımak;geçen zaman içinde,
Neredeydin bu zamana kadar ey sevgili
Bu zamana kadar boşunamı?yaşadım
Boşunamıydı ömrümün dikenli yollarda geçmesi

Ben yaşamayı seninle tattım,
Nefes almayı,yürümeyi,koşmayı,okumayı
Kısacası hayatı seninle yeniden yaşamaya başladım
Sevgi bu olsa gerek,aşk dedikleride...

Şimdi tebessümle bakıyorum geleceğe
Çünki içinde sen varsın,
Ağustos böceği var,
Adı konmamış maviş boncuk tomurcuk var

Ne diyeyim yar sana,sen değilmisinki...
Bana şiir yazmayı öğreten,
Hayatı öğreten,yaşamayı öğreten
Beni ben yapan SEN DEĞİLMİSİN EY SEVGİLİ

Tuncay Özdemir
MaLiNBeR - avatarı
MaLiNBeR
Ziyaretçi
26 Şubat 2007       Mesaj #1584
MaLiNBeR - avatarı
Ziyaretçi
EFKAR DAĞITALIM….

Yo Yo!! Vallahi de billâhi de olmaz,
Kırk yıllık "Kâni"den "Yani" olmaz.
Zaten memleketimiz Yobazsız olmaz.
Olsa bile zaten bunun tadı tuzu olmaz.

Siz nasıl bana "korkma sen" dersiniz,
Ve de olmıyacak bir günah işlersiniz.
Hem yobazın koluna girip gezersiniz,
Hem de sizi kınayanları azarlarsınız.

Yo! Yo! Vallahi de billâhi de olmaz,
Bu sözlerle bizi uyutmak hiç olmaz.
Verdiğiniz sözde durmamazlık olmaz.
Hele hele ezansız namaz asla olmaz.

Ben onların hakkındanda yalnız gelemem,
Onlar sizin hakkınızdan gelsin istemem.
Meydanın onlara kalmasını hiç istemem,
Çünkü sonra ben ne yapacağımı bilemem.

Gelin biz bunları unutup, rüyalara dalalım,
Hacıyla Yobazı bırakarak keyfimize bakalım.
Gözümüzü açınca gelin derdimizi unutalım,
Dertleşip iki kadeh içkimizle efkâr dağıtalım.

NECDET ÇOBANLI
C.A.N.D.Y - avatarı
C.A.N.D.Y
Ziyaretçi
26 Şubat 2007       Mesaj #1585
C.A.N.D.Y - avatarı
Ziyaretçi
GÖZLERİN KAL DİYOR


Bu nasıl ayrılık, bu nasıl veda
Gözlerin kal diyor dudakların git
Bakışın anahtar, gözlerin kilit
Ellerin aç diyor, dudakların git.

Ayrılık; dönüşü olmayan nehir
Yalnızlık; yıkılmış bomboş bir şehir
Kaç sevda kül oldu böyle kimbilir
Gözyaşın kal diyor, dudakların git.

Gidersem, bir daha dönmeyeceğim
Kalırsam, kalbime yenileceğim
Çözemedim seni delireceğim
Gözlerin kal diyor, dudakların git.

Duvardan insin mi resimlerimiz,
Yabancı olsun mu isimlerimiz?
Ya o, deli dolu gecelerimiz
Anılar kal diyor, dudakların git.

Bu roman da biter belki birazdan
Ne aşklar yıkıldı gururdan, nazdan
Ağlıyor besteler yine hicâzdan
Şarkılar kal diyor, dudaklar git...



Ahmet Selçuk İLKAN
Son düzenleyen Blue Blood; 27 Şubat 2007 03:10
C.A.N.D.Y - avatarı
C.A.N.D.Y
Ziyaretçi
26 Şubat 2007       Mesaj #1586
C.A.N.D.Y - avatarı
Ziyaretçi
SENİ ARIYORUM
Şimdi bir an dönerek gerilere, hani
Bir zamanlar beni ölesiye yaşatan
Ellerimi bırakıp, sevecen ellerini
Çevremi sımsıcak bir sevgiyle kuşatan
Seni arıyorum.
Bir deniz hıçkırıyor ta içimde, dinle
Giderek yalçın kayalar, kumlar eriyor
Şimdi baş başayım bir kıyıda kendimle
Ve bende var ettiğin o ben, can veriyor
Seni arıyorum.
Gülerdin bir zamanlar güneş batmazdı
Baştanbaşa bir gül bahçesiydi ortalık
Renkler ya mavi, ya pembe, ya beyazdı
Oysa şimdi ne yana baksam karanlık
Seni arıyorum.
Varsın ama yoksun. yanımdasın, değilsin
Gözlerim boşuna deliyor geceleri
Tek seni bir kez daha görebilmek için
Daldırıp ellerimi benden içeri
Seni arıyorum.
Ellerim içimde bir kan golüne batıyor
Bağırıyorum kimseler duymuyor sesimi.
Dişlerim hırsla dudaklarımı kanatıyor
Ve senden uzakta verirken son nefesimi
Seni arıyorum.
Bu son aldanışım, son yıkılışım olacak
Gelsen de boş artık gelmesen de, ben yokum
Yine de son bir ümit kırıntısıyla, bak
O, her şeyi yitirdiğim anda bulduğum
Seni arıyorum.
Ümit Yaşar Oğuzcan
C.A.N.D.Y - avatarı
C.A.N.D.Y
Ziyaretçi
26 Şubat 2007       Mesaj #1587
C.A.N.D.Y - avatarı
Ziyaretçi
siir10062 kuslar


BİR DAKİKA
Deniz, durgun göl gibi gitgide genişliyor
Sular kayalıklarda nur'dan izler işliyor,
Engine sarkan gökler, baştan başa yıldızlı..
Şimdi göğsümde kalbim, çarpıyor hızlı hızlı.
Göklerden bir yıldızın gölgesi düşmüş suya
Dalmış suyun koynunda bir gecelik uykuya.
Bazan uzunlaşıyor, bazan da kıvranıyor,
Durgun suyun altında bir mum gibi yanıyor.
Yakın olayım diye bu gökten gelen ize
Öyle eğilmişim ki, kayalardan denize
Alnımdan düşen saçlar yorulmuş suya değdi
Baktım geniş ufuklar başımın üstündeydi.
Bilemem nasıl oldu, geldi ki öyle bir an
Yenilmez bir haz duyup denize atılmaktan
Kurtulmak ne kolaymış faniliğimden dedim
Doğruldum atılırken bir dakika titredim.
Bir dakika sonsuzluk doldu, taştı gönlümden
Bir dakika, bir ömrü kurtarmıştı ölümden.
Nazım Hikmet Ran
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Şubat 2007       Mesaj #1588
Misafir - avatarı
Ziyaretçi


Sana Ne Demeliyim bilmem ki

Sana ne demeliyim, bilmem ki
Dost desem olmuyor
Yaren desem uymuyor
Yar mı desem, ne dersin
Sana ne demeliyim, bilmem ki

Bir sürec yaşadık birlikte, dost diyerek
Mevsimler birbiri ardına akarak gitti
Sözler sevileşti suskun gönülde
Yürekte zamanlar zay olup gitti

Gömdük düşleri, duyguları
Kül bastırdık üzerine
Ne gönlün ocağı kabullendi
Ne iç yangını yüreğimizin
Umuda el salladık, ufuk yanarken
Diyemedik birbirimize
Dememiz gerekeni
Sana ne demeliyim, bilmem ki

Soğuklar apansız bastırdı
Kar kapıda, ben yangınlardayım
Bulutlar çöktü üzerime, bulutlar geçti...
Düşmedi bir damlacık olsun, yağmur tenime
Ve ben, senli düşlerin buğusundayım

Sana ne demeliyim, bilmem ki
Dost desem olmuyor
Yaren desem uymuyor
Yar mı desem, ne dersin
Sana ne demeliyim, bilmem ki

Sana ne demeliyim bilmem ki

KÖMEN
Haydar Okur
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Şubat 2007       Mesaj #1589
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
YOKLUĞUNLA

Zalim gurbetin kahrını
Çile çile çekiyorum
Ecel şerbetin zehrini
Bile bile içiyorum...

Yokluğunla dolup taşıp
Girdaplarda akıyorum
Çalkantılı ummanlara
Dertlerimi döküyorum...

Albümlere bakıp bakıp
Resimleri yakıyorum
Anıları karıştırıp
Hayaline bakıyorum...

Yastığında unuttuğun
Bir tel saçın kokuyorum
Yar bağımda büyüttüğüm
Bir gül için şakıyorum...

Mecnun gibi yarattığın
Bana,seni soruyorum
Gidişinde bıraktığın
Yokluğunla duruyorum...

Şu bitmeyen gecelere
Yüreğimde sancılara
Hiç dinmiyen acılara
Kör kurşunlar sıkıyorum...


Bazı dostluklar gözyaşı gibi akar geçer.Hüzünlendirir..
Bazı dostluklar da azgın sel gibidir. Yıkar geçer..Acıtır..
Kimi dostluklar da şırıl şırıl bir ırmak gibi.Ruhu besler..
Gerçekten kalıcı dostluklar da; içinde tüm güzellikleri barındıran durgun bir denizdir.Daldıkça çok şeyler öğretir.Hiç tükenmez...

Abdullah ATAY
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
26 Şubat 2007       Mesaj #1590
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Eskidendi, Çok Eskiden

Hani erken inerdi karanlik,
Hani yagmur yagardi inceden,
Hani okuldan, işten dönerken,
Işiklar yanardi evlerde,
Eskidendi, çok eskiden.

Hani ay herkese gülümserken,
Mevsimler kimseyi dinlemezken,
Hani çocuklar gibi zaman nedir bilmezken,
Eskidendi, çok eskiden.

Hani hepimiz arkadaşken,
Hani oyunlar tükenmemişken,
Henüz kimse bize ihanet etmemiş,
Biz kimseyi aldatmamişken,
Eskidendi, çok eskiden.

Hani şarkilar bizi bu kadar incitmezken,
Hani körkütük sarhoşken gençligimizden,
Daha biz kimseye küsmemiş,
Daha kimse ölmemişken,
Eskidendi, çok eskiden.

Şimdi ay usul, yildizlar eski
Hatiralar gökyüzü gibi gitmiyor üstümüzden
Geçen geçti,
Geçen geçti,
Geceyi söndür kalbim
Geceler de gençlik gibi eskidendi
Şimdi uykusuzluk vakti.

Murathan Mungan

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya