Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 220

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.168.851 Cevap: 8.002
NiliM - avatarı
NiliM
Ziyaretçi
18 Mart 2007       Mesaj #2191
NiliM - avatarı
Ziyaretçi
<< Karanlıkların içinde >>

Sponsorlu Bağlantılar


Kağıt önümde kalem elimde
Yazıyorum hikayemi düşüncesizce
Haykırıyorum kendi içimden sessizce


Bağırıyorum beni sevmeyenlere
Haykırıyorum delice
Beni anlamıyorlar bile
Çünki; onlar karanlıkların içinde

Bir dünya düşün ki;
içinde sevgi yok
yanında kimse yok
Ve bir ben düşün
Yalnız sessiz;sessiz bir yerde


SEVİL AKBARDAK

the_pretty - avatarı
the_pretty
Ziyaretçi
18 Mart 2007       Mesaj #2192
the_pretty - avatarı
Ziyaretçi
Sensizlik

Sponsorlu Bağlantılar
Yanımda olmadığın her saniyeye seni bölüyorum,
Senli geçen dakikaları tek tek zihnime kazıyor,
Sensizliğe inat her dakikamı senle paylaşıyorum,
Sen bana geldin geleli,
Her nefeste seni soluyorum.

Yanımda olmadığın her anıma seni ekliyorum,
Her göz kırptığında, gözlerine doluyor,
Sen diye bakıyorum ve sen olduğun için bakıyorum,
Sensizlik ateşi dağlarken yüreğimi,
Merhem niyetine seni anıyorum.

Yanımda olmadığın her dakikama seni serpiştiriyorum,
Ruhuma süzülen her bir damlayı içimde hissediyor,
Ferahlatıcı senli düşüncelerle, yüreğimi besliyorum,
Sen diyorum sen,
Sensin içimdeki kandil ateşi sönmeyen.

Yanımda olmadığın her günüme, seninle başlıyorum,
Masmavi güne seninle günaydın diyor,
Seninle uyanıyorum,
Sen bende, her hücremde gezinirken,
Ben seni yaşıyorum,

Ben bunu hissediyor ve yaşıyorum,
Bakışların daldığında, aklına geliyor muyum?
Ya sen,
Sen ne hissettin,
Bilmiyorum.

Ayşe Manav

tikkymelike - avatarı
tikkymelike
Ziyaretçi
18 Mart 2007       Mesaj #2193
tikkymelike - avatarı
Ziyaretçi
YALNIZ İNSAN

Yalnız insan merdivendir
Hiç bir yere ulaşmayan
Sürülür yabancı diye
Dayandığı kapılardan

Yalnız insan deli rüzgar
Ne zevk alır ne haz verir
Dokunduğu küldür uçar
Sunduğu tozdur silinir

Yalnız insan yok ki yüzü
Yağmur çarpan bir camekan
Ve gözünden sızan yaşlar
Bir parçadır manzaradan

Yalnız insan kayıp bir mektup
Adresi mi yanlış nedir
Sevgiler der fırlatılır
Kimbilir kim tarafından...
.............................
Aragon
blood_lovee - avatarı
blood_lovee
Ziyaretçi
18 Mart 2007       Mesaj #2194
blood_lovee - avatarı
Ziyaretçi
Fatih'in Resmi

Ayasofya kubbesinde ak bir bulut,
Baktım, gitti gider. Balrengi tesbihim
Kehribar günler, düştü yaprak ve umut,
Güz yağmuru indi camda düğüm düğüm.

Benimdi savrulan kaftanlar, benimdi
Atların boynu, yerinde yeller eser!
Surların taşlarına sürdüm elimi,
Benimdi İstanbul, burçlar bana benzer.

Altın sahanlarda aş yedim, su içtim
Altın kupadan, zorlu Tuna'dan geçtim,
Ben Sultan Mehmet, Avni, tuğlarla yüce.

Bir resimde kaldım cüce, ben değilim,
Sarığım, soğuk kürküm, kokusuz gülüm,
Ararım, aranırım yerde delice.

Oktay Rıfat Horozcu
YaKaMoZcuk - avatarı
YaKaMoZcuk
Ziyaretçi
18 Mart 2007       Mesaj #2195
YaKaMoZcuk - avatarı
Ziyaretçi
PROMETE

Kalbinde her dakika şu ulvi tahassürün
minkar-ı âteşinini duy, dâima düşün:

Onlar niçin semâda, niçin ben çukurdayım?
Gülsün neden cihan bana, ben yalnız ağlayım?..

Yükselmek âsümâna ve gülmek, ne tatlı şey!..
Bir gün şu hastalıklı vatan canlanırsa... Ey

müştâk-ı feyz u nûr olan âti-i milletin
meçhul elektrikçisi, aktâr-ı fikretin

yüklen getir - ne varsa - biraz meskenet - fiken,
bir parça rûhu, benliği, idrâki besleyen

esmâr-ı bünye-hıyzini; boş durmasın elin.
Gör dâimâ önünde esâtir-i evvelin

gökten dehâ-yi narı çalan kahramâanını...
Varsın bulunmasın bilecek nâm ü şânını!..


TEVFİK FİKRET
mcduzkeceli - avatarı
mcduzkeceli
Ziyaretçi
18 Mart 2007       Mesaj #2196
mcduzkeceli - avatarı
Ziyaretçi
Çanakkale Şehitlerine

Şu Boğaz Harbi nedir ? Var mı ki dünyada eşi ?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi,
-Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya-
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya,
Ne hayâsızca tahaşşüt ki ufuklar kapalı!
Nerde -gösterdiği vahşetle "bu, bir Avrupalı"
Dedirir-yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yahut kafesi!
Eski Dünya, Yeni Dünya, bütün akvâm-ı beşer,
Kaynıyor kum gibi... Mahşer mi, hakikat mahşer,
Yedi iklimi cihanın duruyor karşında;
Ostralya'yla beraber bakıyorsun Kanada!
Çehreler başka, lisanlar, deriler, rengârenk.
Sâde bir hadise var ortada: Vahşetler denk.
Kimi Hindû, kimi Yamyam, kimi bilmem ne belâ...
Hani tâûna da züldür bu rezil istîlâ...
Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-u asil
Ne kadar gözdesi mevcûd ise hakkıyla sefil,
Kustu Mehmed'ciğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.
Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz...
Medeniyet denilen *****, hakikat, yüzsüz.
Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbâb,
Öyle müthiş ki: eder her bir mülkü harab.
Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı;
Beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı:
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.
Yerin altında cehennem gibi binlerce lâğam;
Atılan her lâğımın yaktığı yüzlerce adam.
Ölüm indirmede. gökler, ölü püskürmede yer;
O ne müthiş tipidir: savrulur enkaaz-ı beşer...
Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak;
Boşanır sırtlara, vadîlere sağnak sağnak.
Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller
Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller.
Veriyor yangını, durmuş da açık sînelere,
Sürü halinde gezerken sayısız tayyâre.
Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler...
Kahraman orduyu seyret ki bu tehdîde güler!..
Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
Alınır kal'a mı göğsündeki kat kat iman?
Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrından râm?
Çünkü te'sis-i ilâhî o metîn istihkâm.
Sarılır, indirilir mevki-i müstahkemler,
Beşerir azmini tevkîf edemez sun-u beşer;
Bu gögüslerse Hüdâ'nın ebedî serhaddi;
"O benim sun-u bedîim, onu çiğnetme!" dedi.
ÂSIM'ın nesli.. diyordum ya... Nesilmiş gerçek;
İşte çiğnetmedi nâmûsunu, çiğnetmeyecek,
Şühedâ gövdesi, baksan a, dağlar, taşlar
O, rükû olmasa dünyâda eğilmez başlar,
Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor;
BİR HİLÂL uğruna, yâ Rab, ne GÜNEŞLER batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!..
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor TEVHÎDİ...
BEDR'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi...
Sana dar gelmiyecek makberi kimler kazsın?
"Gömelim gel seni târîhe!" desem, sığmazsın.
Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb...
Seni ancak ebediyyetler eder istiâb.
"Bu, taşındır" diyerek KÂBE'yi diksem başına;
Rûhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ nâmiyle,
Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmiyle,
Ebr-i nîsânı açık türbene çatsam da tavan,
Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan;
Sen bu âvîzenin altında, bürünmüş kanına,
Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına,
Türbedârın gibi tâ haşre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem;
Tüllenen mağribi, akşamları, sarsam yarana...
Yine birşey yapabildim diyemem hâtırana.
Sen ki, son ehl-i salîbin kırarak savletini;
Şarkın en sevgili sultânı SELÂHADDÎN'i,
KILIÇ ARSLAN gibi iclâline ettin hayran...
Sen ki, İslâmı kuşatmış, boğuyorken husran;
O demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki rûhunla berâber gezer ecrâmı adın;
Sen ki a'sâra gömülsen taşacaksın... Heyhât!
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihat...
Ey şehid oğlu, isteme benden makber,
Sana âğûşunu açmış duruyor PEYGAMBER.

Mehmed ÂKİF ERSOY
tikkymelike - avatarı
tikkymelike
Ziyaretçi
18 Mart 2007       Mesaj #2197
tikkymelike - avatarı
Ziyaretçi
DERTLERİN ÜSTÜNE ÇEKİYORUMM SİFONU

Dertlerin üstüne çekiyorum sifonu,
Yeter artık nedir bu,
Hasretin ayrı bir dert yalnızlığın ayrı bir dert,
Artık hepsinden kurtuluyorum,.
Dertlerin çekiyorum sifonu,
Siliyorum sözlüğümden,
Yok artık böyle bir kelime,
Sadece huzur var dünyamda.
Dertlerin üstüne sifonu çekiyorum,
Ama yalnızlığımı kovamıyorum,
Sanki ben dertlere değil de,
Derler benim üstüme sifonu çekiyor.
............................................
Görkem Özbilgen

iblis1907 - avatarı
iblis1907
Ziyaretçi
18 Mart 2007       Mesaj #2198
iblis1907 - avatarı
Ziyaretçi
Çanakkale

Allah Allah nidalarıyla patladı toplar
Gümbür gümbür;
Zehir oluyor onlara bu yollar
Yer gök karışmış sanki kıyamet
Gözyaşlarında kalır
Vuslat dolu azamet

Çanakkale geçilmez der tüm gönüller
Anlamaz bu nidayı o yabancı eller
Yer gök karışmış
Üstüme üstüme gelir düşman
Savaşırız amansızca
Düşmana vermeyiz ferman

Gözlerimden yaşlar dökülür Mehmetciğin;
Kanının son damlasına kadar
Savaşacaktır kardeşliğin
Namahrem ele sürdürmeyecektir
Namusunu
Allah Allah nidalarıyla
Çevirir topun namlusunu

Ölse de vermez
Canı pahasına bu vatanı
Anlar o zaman
Vatanında kefensiz yatanı
Taş, toprak, vatan, millet
Bizimdir ,bizim kalacak illelebet.


selim özşahin
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
18 Mart 2007       Mesaj #2199
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Ayrılık Gözyaşına Sığmaz

Bir gün yenik düşmesin yine sevdamız siyaha,
Gözyaşıyla anlatılmasın yalanlar bir daha.

Bir ikindi serinliğinde ömrümüzü gölgeler sarmasın,
Gecenin en karanlık yerinde yine sen varsın.

Hiçbir zaman sonu gelmesin bu düşüncelerin,
Kimse olmasa da ben dostu kalayım gecelerin.

Biliyorsun gözyaşına sığmaz ayrılık inleyişlerde,
Kavuşmak tutsaktır sabırsız bekleyişlerde.

Zamanın ellerinde yalnızlıklar ateş, ayrılıklar kor,
Aynalardaki yorgun benim, istersen yüreğine sor...


-Ayrılık Gözyaşına Sığmaz isimli kitabından

Ahmet Beltekin
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
18 Mart 2007       Mesaj #2200
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
hasret geceleri gömülmüş karanlığa
yıldızlara dargın yorganına sarılır
ay
yine öyle eski haliyle
dudakları kırmızı
dökülür nameler buğday başaklarından
balıklar mendil tutar göz yaşlarına
ağaçlar boy verir meyve verir inada
bir de hasret türkülerini çalar radyolar
penceremi özler
bekler sarı güller
yollar düz yollar kıvrımlı
gündüz çiğnendiğinin yorgunluğunu atar
uzanır alabildiğince
hasret geceleri
hasret geceleri
sessiz kimsesiz yorgun
yürekleri çekingen
duymaz ıssız yatağında uzanan
ırmağın sakinliğini
gözler kapalı gök kapalı
yer siyah
karanlık serin
hasret geceleri

Mustafa Küçüktepe

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya