Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 266

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.171.849 Cevap: 8.002
Nephthys - avatarı
Nephthys
Ziyaretçi
3 Nisan 2007       Mesaj #2651
Nephthys - avatarı
Ziyaretçi
DEVLERİN ESRARI

Sponsorlu Bağlantılar

“yâr, ismini söylesem / düşer dillere dillere”




‘belâ’ demiştik elest bezminde Allah’a
zamanın akmadığı o zamansız mekanlarda
bir de sana ‘belâ’ demiştim
hâlâ değişen bir şey yok bak bende
gözlerindeki yaldız ezelden kıvılcım
kirpiklerinin ucuyla
ebede intizar yolun tozlarını süpürürsün.

ince belli hüzünler abanır düşlerime
ayak uçlarımda birikir kara yazgı
sana benden öte kar beyazı iksir kalır
bir kelebek ömrü kadar kısa ve muamma kalır
kitaplarda yaşayan efsanelere bakma
bir gün çözülür de devlerin esrarı.
yaşasaydı bu zamanda Aslı’nın Kerem’i
Şirin’in Ferhat’ı, Zin’in Mem’i
aşk dersini bir dilenciden öğrenirlerdi.

söylesem adını yâr
ne Leyla kalır, ne Züleyha geriye.



Zafer ŞIK
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
3 Nisan 2007       Mesaj #2652
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Nerdesin nerde!
İç burukluğum,
Sponsorlu Bağlantılar
gittikce hızlanan bir küheylan gibi
dört nala artmakta.
Bilinenin bilinmeyenle sırdaslığı ortaya çıktı işte!
Dem damar birbirine karıştı.
Umudum yok!
Sevin!

/Bu kadar keskin bir itirafı doğrusu kendimden beklemezdim.
Yakıştıramadım da.
Okyanusun bir tarafında el sallarken, bilinmezliğin çizgileri çizdi seni,
bilinmezliğin örtüleri örttü.../

Yokluk yok olmasaydı o da olacaktı!

Nerdesin!
Hala mı yalvarmalıyım yok yere!
Hala mı beklemeliyim giderken...

Ah ki nerdesin!
Hep aradığım dünlerde,
bir yerdesin şuracıkta.
Ama nerdesin!

Tül perdelerin ardından kaybolma ne olur!
Bir çocuk gibi sızlanmalarım neye yarar sonra!
Sen gelmedikten sonra!

Nerdesin!
Yok ama yok nerdesin!

/İç geçirmelerime acıyıp ta şöyle bir bakayım deme.
Duymadığın hıçkırıklarım martı seslerini aşamıyor, ben bilirim!
Nerdesin! /

Ah ki nerdesin!

Ki nerdesin ah!

Nerdesin ah!

Ah!



fatih gökler


Nephthys - avatarı
Nephthys
Ziyaretçi
3 Nisan 2007       Mesaj #2653
Nephthys - avatarı
Ziyaretçi
İçimin Bahçesindeki Şımarık Çocuk


Ahmet Ceren


İçimin bahçesindeki şımarık çocuk
Bir pencerenin ardından seyrediyorum şimdi
Seni
Koş koşabildiğin kadar
Yorulmayı öğren
Düşmeyi
Ve kalkabilmeyi
Sana bir el uzanmadan...
İçimin bahçesindeki şımarık çocuk
Yeni dünyalar keşfet kendine
Kötülüklerden yılma
İyilikleri kuyruk yap uçurtmana
Buz gibi derelerden yıka yüzünü
Bırak saçlarını okşasın rüzgar
Ama zamansız koparma çiçeklerimi...
İçimin bahçesindeki şımarık çocuk
Gözyaşlarım büyütüyor işte ağaçlardaki meyvaları
Baharın geldiğini düşün görünce onları
Ama aklından da çıkarma
Gelecek sert kışları...
Dokun onlara
Dokunur gibi gözyaşlarıma
Damlaların sıcaklıðı içini ısıtsın
Ama
Zamansız soldurma çiçekleri...
İçimin bahçesindeki şımarık çocuk
Herşeyi öğrendiğinde,dünyayı öğrendiğinde
Kapımı çal,
Sana
Yeni dünyalar sunacağım...
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
3 Nisan 2007       Mesaj #2654
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Sigaramın ucunda yanan garip bir sevda.
Dumanında görür gibiyim hatıralarımı.
Sesleniyorlar sanki bana hep bir ağızdan
elveda dergibi......................

Ucundaki kül ciğerim gibi unufak,ben
sevdamdan,aşkımdan ve hasretten,bir
zalimin elinden yandım,o bir kiprik çöpüyle
yada vefasız bir çakmakla yandı.ne fark
eder ikimizde yanmışız,kül olmuşuz........

Parmaklarımda sigaramdan kalma sarı
renkler,lekeler var hatıra.onda geri kalan
yere atılmış,benim gibi acı dumanı tüten
ucu sarı renkli izmarit.

Onuda bir dudak öptü,zefkle,keyifle içine
çekti,bitince sonuna geldi,fırlatıp yere attı,
üstüne basıp çiğnedi,geçip gitti.
Benide bir dudak öptü,usandı,hevesi geçti
işim bitince fırlatıp dışarı attı,hatırımın bağrını
basıp,çiğnedi geçip gitti.
ikimizde çiğnenmişiz,basılmışız,atılmışız
ne fark eder..................



ibrahimoğlu halil
Nephthys - avatarı
Nephthys
Ziyaretçi
3 Nisan 2007       Mesaj #2655
Nephthys - avatarı
Ziyaretçi
*GÜLÜM BU ŞİİR SENİN İÇİN*Crying






SEVEMEDİ İSTANBUL İKİMİZİ..


Seninle hiç İstanbul’da olamadık
Göremedi İstanbul ikimizi…

Ne bir semaver tüketebildik
Ne Aşiyan’da hüzün…
Bir tepeden seyretmek için bu güzelim kenti
Ne Çamlıca kısmet oldu ne Piyer Loti…
Hiçbir vapur taşımadı bizi Marmara’da
Bir güvertede seni
Liseli aşıklar gibi dakikalarca öpemedim..
Ellerini avuçlarımda tutup ta içimi dökemedim

Şöyle bir elimi atıp ta omzuna
Kolun belimde
Yürüyemedim seninle Beyoğlu’nda
Bir sinema yada tiyatro koltuğunda
Parmak uçlarıma değmedi dudakların
Pasajda Arjantinleri çekip
Nevizade’de bir iki tek atamadık
Doyulmaz uykulara bir türlü yatamadık

Seninle İstanbul’da olamadık
Duyamadı İstanbul sesimizi
Sahaflar’da yorulup ta kitaplara bakmaktan
Çınaraltı’nda mola veremedik
Karışıp çılgın kalabalığına Kapalı Çarşı’nın
Tadına varamadık bir öğlen rakısının
Yada Sultanahmet’te bir müzeyi gezip
Dostlara uğrayamadık
Gülhane’den uzanıp Sarayburnu’na
İntiharı düşünemedik enine boyuna
Ne Laleli’den geçebildik sevgilim
Ne kendimizden
Bir çalgılı Kumkapı meyhanesinde
Aglayamadım doyasıya sımsıcak göğsünde
Eski İstanbul’da gezdiremedim seni
Yemiş’te Asmaaltında
Ne kaldırımlarımı gördün ne çayhanelerimi
Ne çocukluğumu bildin ne gençliğimi

Seninle hiç İstanbul’da olamadık
Saramadı İstanbul hiç bizi
Çılgınlar gibi dolanamadık otobüslerle
Trenlere binemedik
Bırak bütününü bu koca kentin
Sadece bir tek semtin
İçinde bile olamadık
İstanbul hiç doymadı bize bitanemmm
Bizde O’na doyamadık…



Kalemin Gözyaşı
scanner_11 - avatarı
scanner_11
Ziyaretçi
3 Nisan 2007       Mesaj #2656
scanner_11 - avatarı
Ziyaretçi
SEN VURDUN DA BEN ÖLMEDİMMİ

"Adın sevdaydı......Şimdiki adını bilmiyorum."

Yokluğunda ne ateşleri hasretinle yaktım da
Bir seni yakamadım, beni yaktığın gibi
Çölde su, Asker de gün,Oruçta ekmek gibi bekledim seni
Sen se araya korkuları koydun
Yasaklar koydun
Bitmez tükenmez engeller koydun
Şimdi nerdesin diye sorma bana
Sen Çağırdında ben gelmedimmi.

Sen varken darılmazdım çiçeksiz baharlara
Yağmurlu havalara
Bu kasvetli akşamlara darılmazdım
Sen varken
Bakıp içlenmezdim tren istasyonlarına
Otobüs duraklarına
Sen varken ayrılanlara ağlamazdım
Yıkılmazdım biten sevdaların ardından
Gidenlere kızmazdım
Kalanlara acımazdım
Sen varken böyle üşümezdim titremezdim
Masumdum, çocuklar gibi
Böyle delirmezdim küfretmezdim
Hele ölmeyi hiç düşünmezdim
Şimdi soruyorum sana
Adı sevdaysa bu cehennemin
Sen yaktın da ben yanmadımmı.

Biliyorsun
Bütün acılara "yeşil ışık" yaktım olmadı
Bütün korkularına " arka çıktım " olmadı
Dağlara merdiven dayadım olmadı
Haziranda kar oldum yağdım avuçlarına olmadı
Sevdim olmadı, yandım olmadı,taptım olmadı
Benden artık pes
Bu aşkın biletini istediğin gibi kes
Nasılsa gidiyorsun
Biliyorum git
Ama ardında
Ağlayan bir çift göz
Paramparça bir yürek
Ve yıkılmış bir dağ görmek istemiyorsan
Çek silahını daya sırtıma
Titrersem namerdim!!!!
Sen vurdun da ben ÖLMEDİMMİ....?


A.S.İLKAN
NiliM - avatarı
NiliM
Ziyaretçi
3 Nisan 2007       Mesaj #2657
NiliM - avatarı
Ziyaretçi
SEVİNÇSİZ ANILAR

Ölümüm kandil olacak,
Akşamlar akşamlar akşamlar olacak
Ben bu acılı baloda
Maskesini yitirmiş seferi şair
Ben inançsız yolcu
Bütün istasyonlarda
Kanlı rütbeler takılacak omuzuma
Bir kuşluk vakti dalgın atların hıncını düşünürken
Sen "Yalnızlığın bahçesini sulamış olacaksın"
Ve gidiyorum...
Dudaklarımda bir nergis tadı
Bak, kar izleri örttü bile,
Kendini iyi koru, bu kış çok uzun sürebilir.
Anılarım tutkularıma bağlıydı bilirsin
Artık pişmanlık olsa da olur olmasa da.
Ne olursun sen hep böyle kal
Varsın ellerim ellerinsiz kalsın.
"Ölümüm kandil olacak,
akşamlar akşamlar akşamlar olacak..."



Cezmi Ersöz
CaNaRY - avatarı
CaNaRY
Ziyaretçi
3 Nisan 2007       Mesaj #2658
CaNaRY - avatarı
Ziyaretçi
UNUT BENİ CAN

Bu kaçıncı gece
hasretinle yandığım
Kaçıncı gece
yıldızları yıkadığım göz yaşlarımla?
Mesafeler yırtıldı hıçkırıklarımla
Bosnalı kadınlar duydu feryadımı.
Sen, sen duymadın mı can?

Ne vardı bu kadar uzak yerlerde açacak?
Benden uzak o iklimlerin,
Benden uzak o şehrin,
Kahrolasiıo kalabalıkların
Benim kadar ihtiyacı mı vardı sana,
Benim kadar hasret çekti mi?
Kahrolası o şehrin semaları,
Benim kadar yandı mı?
Ne vardı can?
Ne vardı uzak iklimlerde açacak?

Ne vardı
Kendimizi bu kadar kahredecek?
Kara trenler umut olmamalıydı,
uzayan yollarda kalmamalıydı bakışlar.
Dünya, bir tek nokta olmalıydı can...
Bir tek noktada dogmalıydık.
Dönüp dönüp sana varmalıydı yollar,
Ben, hep hasret türküleri söylememeliydim,
Sen, hep hasret şiirleri okumamalı.
Hasret diye bir söz olmamalıydı lügâtlarda
Geceler boyu her gün
göz yaşlarımla ıslanmamalıydı yıldızlar.

Gönlüm bu sevdaya dar gelir oldu
Boğuyor karanlıklar can...
Mesafeler kurşun oldu amansız,
Feryadıma şahit oldu yıldızlar
Can... Can...
Hasretin ağır bir yük omuzlarımda.
Ben çekmekten usandım,
sen usanmadın mı?

Bildim, bitmeyecek bu hasret!
Uzak iklimlerde açmış iki çiçeğiz.
Hangimiz gelsek diğerinin yanına,
Kuruyup, kaybolacağız.
Ben, kıraç topraklara döndüm can,
Ben, kurumuş dereler gibiyim.
Issız mağaralarda kaldı umudum.
Belli bu sevda kahredecek bizi,
Unut be can...

Unut bu sonu gelmez sevdamızı...
Bırak yeni güneşler doğsun semalarında
bulutlar gizlemesin yıldızlarını
yeniden başlasın herşey
yeniden doğ bensiz şafaklarda.
Unut can,
unut senin için yazdığım sevda şiirlerini.
De ki; bir rüya idi bitti.
De ki; bir hayaldi,
solgun aynalarda yansıyan.
De ki; bir romandı,
sonu koskoca bir hiçle biten.
Unut beni can,
Unut vakit varken...

Birak hasretin bana kalsın.
Varsın cehenneminde kavrulsun gönlüm.
Ben yine her gece
saçlarını koklayayım uzak yıldızlarda.
Gözlerimde takılı kalsın hayalin.
Sen unut can,
sen unut!
Kahredersem,
Milyon kere kahrolayım!


Mehmet Taş
NiliM - avatarı
NiliM
Ziyaretçi
3 Nisan 2007       Mesaj #2659
NiliM - avatarı
Ziyaretçi
SEVDA ŞİİRLERİ

Burada bitiyor bir sevda, yenisi nerde
başlar; ya da başlar mı bilmem?
Kendi derinliğiyle dolan bir kuyu mu
yüreğim; kendi boşluğuyla yetinen?

Burada bitiyor bir sevda, ele avuca
sığmayan kederler, kimi gülüşler ve bir
o kadar da unutulmaya yatkın anılar
bırakarak geride; belki birkaç da şiir...

Sürüp gidecek yaşamım, kimi yerlerde
sanki yeniden okur gibi bir romanı
ve gülümser gibi yine aynı şeylere
sıkıntılı, dalgın; çoğunlukla acılı.

Burada bitiyor bir sevda, kaldım işte
yine dağlar, uçurumlar arasında bir başıma.
Burada bitiyor bir sevda, önsöz gibiydi
bir çağrıydı, daha nice yeni sevdaya.


Ahmet Erhan
DEsssT16 - avatarı
DEsssT16
Ziyaretçi
3 Nisan 2007       Mesaj #2660
DEsssT16 - avatarı
Ziyaretçi
Rüyalarım Olmasa

Yıldızlara baktırdım, fallara çıkmıyorsun,
Seni görmem imkânsız rüyalarım olmasa.
Pencereden bakmıyor, yollara çıkmıyorsun;
Seni görmem imkânsız rüyalarım olmasa...

Zor mu geldi kalbinde bana sevgi saklamak?
Yakıp gittiğin yeri dönüp bir kez yoklamak?
Değil sabaha kadar seni öpüp koklamak,
Seni sarmam imkânsız rüyalarım olmasa...

Sevmesem özler miyim seni can pahasına?
Ne olur bir fırsat ver, beni bir daha sına.
Adını söyleyemem, senden bir başkasına;
Seni sormam imkânsız rüyalarım olmasa...

Düşlerimde incitsem günlerce uyuyamam,
Sana değil, saçının bir teline kıyamam.
Yıllar sonra dönsen de nerde kaldın diyemem;
Seni kırmam imkânsız rüyalarım olmasa...

Yalvarırım mektup yaz, beş dakkanı ayır da,
Su serp yanan sineme sağlığını duyur da,
Yaban gülü gibisin, dağda, kırda, bayırda;
Seni dermem imkânsız rüyalarım olmasa...

Cemal Safi

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya