Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 278

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.172.983 Cevap: 8.002
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
7 Nisan 2007       Mesaj #2771
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Gücünüz varsa sizin
Sözcüğü tutuklayın.
Sponsorlu Bağlantılar
Öğrenci, kitap, türkçe
En güzel kavramı dilimin
Özgürlüğü tutuklayın.

Ben ki düşünüyorum
Var olduğumdan beri
Silahlar bana dönük
Savaşlar sizin için
Gücünüz varsa artık
Usumu tutuklayın.

Açtı kendini, bir bayrak gibi işte
Ölümün üzerinde Hasan Tahsin...
Bu silah başka silah
Bu ölüm başka ölüm
Gücünüz varsa sizin
Ölümü tutuklayın.

Şükran Kurdakul

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
7 Nisan 2007       Mesaj #2772
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
L/anet

Sponsorlu Bağlantılar





laden sürmüş falcı kadının sonsuza açılıyor kanlı gözbebekleri
layemut bakirelerin çığlıkları duyuluyor cennet ile cehennem arasında
laedri romanlardan intihalci kahramanlar fırlayıp sıkıyor boğazımı

lapa lapa çekirge yeşili kağıt dolarlarla karışık bir emperyalizm yağıyor

laforizmaları aşk şairlerinin tır tır tırmalıyor aynı kelimelerle kulaklarımı
lahuraki kumaştan ona aldığım giysiler kendiliğinden lime lime sökülüyor
larpadak ve ışık hızıyla ve üstelik gözümün önünde kendini lağvediyor aşk

liboral bir şeytan ile faşist bir cin hırıltılarla önümüzde çiftleşiyor görün!

lakayıt bakışlarıyla ezelden aç tarantulalar terimi içiyor bedenimden
lokma gözlü bol rimelli kadınların kalçalarındaki şehvet kimseyi kesmiyor
larvaları yatağımdan artezyen halinde fışkırıyor sömürgeci hayvanların

layenkati kapım çalınıyor, her açışımda bir kapitalist elini cebime sokuyor

lavanta kokularını çalıp global saçlı cadılara sürüyor bir iğrenç el
lenf bezlerimin içine dadanmış hain bir siyah oklu kirpi ağır ağır yürüyor
leşcil ağızları kanlı akbabalar kalkıyor siyah çocukların cansız gövdelerinden

lan bu nasıl ***** bir dünya, bunu da mı kimse görmüyor!



Fadıl Oktay

maipoem - avatarı
maipoem
Ziyaretçi
7 Nisan 2007       Mesaj #2773
maipoem - avatarı
Ziyaretçi
SAVRULAN KÜLLERİ ÖMRÜMÜZÜN

Bir kızın kocaman gözlerinde gördüm
Bulutların dağlara sessizce çöküşünü
Çocuksu susuşları gördüm, kırılan sevinci
Ve kalbimi puslu yamaçlardaki pusulara saldım
Çobanlar çoktan inmişlerdi ovaya
Bense yapayalnız bir ağaçtım doruklarda
Harelenen sularda bir yanık kokusu
Ve uzun boyunlu bir kızın gülümseyişi
Işık zamana bağlı zamansa onun
Kocaman gözleridir artık
Anladım tarih de yazılmaz
Bir aşkın sayfalarına düşmüyorsa gün

Yalnızdım, yapraklarım dökülmüştü bir bir
Deryalara savrulup çöllere düşş
Bir duman tütüyor yine hangi kent yandı
Hangi sokakta vuruldu sevgilim
Bir demet menekşe bir avuç toprak
Burkulan bir yürek miyim hep

Sesimde bir yanma bir kekrelik
Uzayıp giden bir çöl yalnızlığı
Gazeteleri okumuyorum başım dönüyor
Sulanmamış çiçekler gibi kuruyor her şey
Her şey bir yolculuğun hüznünü taşıyor
Gidip de gelmemek üzere bütün yüzler

Puslu yamaçlarda bir çakal gölgesi
Bir dağ suskunluğu yürüyor kentlere
Yenilen biz miyiz yoksa aşklar mı
Bir kızın kocaman gözlerinde görüyorum
Savrulan küllerini ömrümüzün
Bu kenti ayrılıklar yıkacak birgün biliyorum

Ölümden şikâyeti yok ölüp gidenlerin
Ama bir kızın kocaman gözlerinde yangınlar çıkıyor
Acılar dehşetli kinlendiriyor beni
Kabarıp duruyor içimde, kabarıp duran bir okyanus
Yurdumu arıyorum batık bir tekne değilim
Yurdumu arıyorum kızgın küller ortasında

Ahmet Telli
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
7 Nisan 2007       Mesaj #2774
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Duygu zamana elçi...



Ani olur
erlerin ölümü
acımasızca geçer
zaman


ölüm
ömrün finali
terki diyar


gece çökünce
göğün karanlığında
erine suskun olur
kadın


özlemidir
ten kokusu


gece aşk
duygu zamana elçi


hadi
al götür seni...


taht kur
salına, salına yaşa


taptığın aşkı...
duyguların kadını...





Zeki Arlan...

P.u.S.u - avatarı
P.u.S.u
Ziyaretçi
7 Nisan 2007       Mesaj #2775
P.u.S.u - avatarı
Ziyaretçi
A Benim Kardaşlarım

Dostum yok ya dostum, düşman arama!
Sağolası kardaşlarım var ya benim...
Melhem diye tuz ekerler yarama
Sağolası kardaşlarım var ya benim...

Menfaat, çıkar olunca şu konu
Kimi kep'i attı kimi şifonu
Ali Cengiz olur oynar oyunu
Sağolası kardaşlarım var ya benim...

Dursun desen de duramaz yerinde
Kırk tilki var her birinin cebinde
Hesap günü gelir çatar birinde
Sağolası kardaşlarım var ya benim...

Huri melek sandığım masum yüzler
Kimi kuyum kazar, kimisi düzler
Ayışığı kadar kâr etmez hiç sözler
Sağolası kardaşlarım var ya benim...

Böbürlenme Çağlari beş kardeşinle
Ne desen boş, ne desen boş nafile
Sağlığında tükürürler leşine
Sağolası kardaşlarım var ya benim...

Muammer Çalar (Aşık Çağlari)
NiliM - avatarı
NiliM
Ziyaretçi
7 Nisan 2007       Mesaj #2776
NiliM - avatarı
Ziyaretçi
Mutlu Aşk Yoktur

İnsan her şeyi elinde tutamaz hiç bir zaman
Ne gücünü ne güçsüzlüğünü ne de yüreğini
Ve açtım derken kollarını bir haç olur gölgesi
Ve sarıldım derken mutluluğuna parçalar o şeyi
Hayatı garip ve acı dolu bir ayrılıktır her an
Mutlu aşk yoktur

Hayatı Bu silahsız askerlere benzer
Bir başka kader için giyinip kuşanan
Ne yarar var onlara sabah erken kalkmaktan
Onlar ki akşamları aylak kararsız insan
Söyle bunları Hayatım Ve bunca gözyaşı yeter
Mutlu aşk yoktur

Güzel aşkım tatlı aşkım kanayan yaram benim
İçimde taşırım seni yaralı bir kuş gibi
Ve onlar bilmeden izler geçiyorken bizleri
Ardımdan tekrarlayıp ördüğüm sözcükleri
Ve hemen can verdiler iri gözlerin için
Mutlu aşk yoktur

Vakit çok geç artık hayatı öğrenmeye
Yüreklerimiz birlikte ağlasın sabaha dek
En küçük şarkı için nice mutsuzluk gerek
Bir ürperişi nice pişmanlıkla ödemek
Nice hıçkırık gerek bir gitar ezgisine
Mutlu aşk yoktur

Bir tek aşk yoktur acıya garketmesin
Bir tek aşk yoktur kalpte açmasın yara
Bir tek aşk yoktur iz bırakmasın insanda
Ve senden daha fazla değil vatan aşkı da
Bir tek aşk yok yaşayan gözyaşı dökmeksizin
Mutlu aşk yoktur ama
Böyledir ikimizin aşkı da


Louis Aragon
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
7 Nisan 2007       Mesaj #2777
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Ayrılık günü

Ben nice ayriliklar gordum omrumce
Kuslar gordum; kirilmis kolu, kanadi
Ayri dusmus sevdiginden kuslar gordum
Hic bir ayrilik bana bu kadar komadi

Ayriligin bir agridir vurur sakalarimda
Ve buyur gozlerimde bir okyanus kadar
Derinden ses verir icimde bir tel
Sonra, birdenbire kirilir, kopar

Yeryuzu cekilir altindan ayaklarimin
Gecer basima coken bir tavan gibi gokyuzu
Durmadan calinir kulaklarimda
Sarkilarin en huzunlusu

Seni alip uzaklara giden otobus
Benim uzerimden gecer hisimla
Devrilir, bakakalirim ardindan
Bir sel gibi akan gozyasimda...

Artik ne yapsam bos, teselliler faydasiz
Karanlik gitgide en derinlere ceker beni
Caresiz butun sokaklarinda bu sehrin
Boyle perisan beklerim donmeni

Dolasir birbirine yorgun ayaklarim
Ellerimi koyacak bir yer bulamam
Nereye gitsem en koyusu acilarin
Ne yana baksam, cildirtan bir aksam

Istesem ben bu omru, bu talihi istemem
Boyle durup durp senden ayrilmak varsa
Orada bir mezar kazilir benim icin
Ayriligin nerede baslarsa.

Ümit Yaşar Oğuzcan
NiliM - avatarı
NiliM
Ziyaretçi
7 Nisan 2007       Mesaj #2778
NiliM - avatarı
Ziyaretçi
Yurtta Sulh Cihanda Sulh

Eh ne yapak hemşerim?
Yurtda sulh, Cihanda sulh!
Bulgar mı? Allah kerim.
Yurtda sulh, Cihanda sulh!

Aman ha aman aman,
Hiç boşuna ağlaman,
Bize umut bağlaman,
Yurtda sulh, Cihanda sulh!

Evet Bulgar domuzu,
Asıp kesiyor sizi.
Siz de anlayın bizi!
Yurtda sulh, Cihanda sulh!

'Öyle deme be gardaş,
Baş kesiyor Bulgar baş...'
Ne yapalın arkadaş?
Yurtda sulh, Cihanda sulh!

Yunan da uzattı dil,
Tutturdu oniki mil.
Fakat önemli değil,
Yurtda sulh, Cihanda sulh!

'Yahu yirminci asır,
Yamyamlar hür, Türk esir'
Yani bizde mi kusur?
Yurtda sulh, Cihanda sulh!

Şimdi desek Türk heder...
Elâlem Turancı der.
Neme lâzım birader.
Yurtda sulh, Cihanda sulh!

Özbeöz gardaşız be...
Bulgar vururken darbe,
Hala mı tövbe... tövde...
Yurtda sulh, Cihanda sulh!

Düşmüşsünüz denize,
Ârif ne yapsın size?
Atamız dedi bize,
Yurtda sulh, Cihanda sulh!


Ozan Arif
iblis1907 - avatarı
iblis1907
Ziyaretçi
7 Nisan 2007       Mesaj #2779
iblis1907 - avatarı
Ziyaretçi
Can

Minicik ellerini ağzına götürdü, kırmızı bir ölüme büründü gece...
Yavaşça kaldırıp başını, kömür karası kuzguni gözleriyle sordu...
Baba ben ölecekmiyim!
Boğazım düğümlendi, konuşamadım.
Ona daha değil Can daha değil diyemedim.
Sen daha çok küçüksün, ölümü bilemezsin, sordu...
Baba ben ölecekmiyim!
Kelebeğin kaderi güzel doğup çabuk ölmekmiş, peki ya Canımın?
Kelebek misali yaşadı oysa daha yedi yaşındaydı, sordu...
Baba ben ölecekmiyim!
Rüyamda hep annemi görüyorum, beni çağırıyor, sonra birden kayboluyor.
Bende onun gibi toprak mı olacağım, sadece rüyalardamı yaşayacağım? sordu...
Baba ben ölecekmiyim!ü

Ali Hikmet
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
7 Nisan 2007       Mesaj #2780
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Baharın Kokusu Var Teninde
Güne,
güzel başladım,
aklıma geldiğinde.
Baharın kokusu var
teninde...

Renklerin
cümbüşünü yaşıyorum seninle.
Dünyamı değiştirdin,
bir gecede...

Bulutlar dağılıyor,
sen gelince.
Neşe sevinç
coşku iç içe...

Dünyanın
en güzel erkeğini
yaşatıyorum yüreğimde...


İstanbul, Nisan 2004
Hülya Arısan

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya