Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 344

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.175.530 Cevap: 8.002
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Mayıs 2007       Mesaj #3431
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Analar

Sponsorlu Bağlantılar
Garibin anası pencerelerden
Yanık türkülerle yollara bakar
İncecik yüzünde her akşam üstü
Çizgi çizgi nokta nokta bir efkar.

Fakirin anası her sabah sessiz
Ağlar çocuğunun aç çıplak durduğuna
Elleri koynunda kalır çaresiz
Bin pişman doğduğuna,doğurduğuna.

Mahkumun anası susar konuşmaz
Suçu kendisinde sanır.
Kaçar insanlardan aydınlıklardan
Duvarlara bile baksa utanır.

Açılsa üstüm biraz,duyar da gece yarısı
Kalkar yatağından gelir
Bir mübarek el usanır yorganıma usulca
Bilirim anamın elidir.

Bir merhamet bir sıcaklık bir gurur
Yavrum diyen sesinde
Ve huzurun günde beş vakit nabzı vurur
Beyaz tülbentinde,seccadesinde.

Karımın anası anama benzer
Öylesine yakın duygulu ince.
Özü sözü bir,yayla gözesi kadar berrak
Oturtacak yer bulamaz çıkıp yanına gidince
Yüreği destanlar gibi sımsıcak.

Ve alnım açıksa,başım dikse
Dirliğimiz varsa,mutluysam
Yüzüme gülüyorsa böyle bu şehir.
Bir beyaz zambak gibi pırıl pırılsa yavrum
Ve yavrumsa herşeyi bana sevdiren bir bir
Bu mutluluk bu düzen bu bitmeyen aydınlık
Anasının yüzü suyu hürmetinedir.


Yavuz Bülent Bakiler

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Mayıs 2007       Mesaj #3432
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Olsun

Sponsorlu Bağlantılar
yaşam bir diklenikmiş
olsun

kara kışlarda açan
kar çiçeğim var

dört yan sivrisinekmiş
olsun

yürek yaylamda uçan
kelebeğim var

dünya kor cehennemmiş
olsun

acıları kutsayan
can meleğim var

insanlar şeytan cinmiş
olsun

gönlümü kanatlayan
bir can perim var



Bilal Kayabay

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Mayıs 2007       Mesaj #3433
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
SENİ BENİM KADAR SEVEMEYENLER

seni benim kadar sevecek olan
başını taşlarda çürütmelidir
yarasına dikenleri sarmalı
kalbinde dağları yürütmelidir

gözleri her sabah başka bir çeşme
her akşam krater, her gece duman
gökleri günboyu alevlenirken
boynunda bir kement olmalı zaman

yollar düğüm düğüm boğmalı onu
ızdırap sızmalı baktığı yerden
kaplan tutuşmalı, kurt inlemeli
saçından bir teli yaktığı yerden

sana benim kadar tutulmak demek
vurulmak demektir kartallar gibi
tâcını, tahtını kaybetse bile
gülümseyebilmek krallar gibi

seni benim kadar sevecek olan
ruhunu kapından kovabilir mi
seni benim kadar sevemeyenler
seni benden fazla sevebilir mi

Nurullah Genc

Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
3 Mayıs 2007       Mesaj #3434
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
şurada burada sıkılmış limon kesikleri
paslanmaya bırakılmış demir çubuklar
tertemiz kaynaklara atıksu tarifesi
taze sürgünlerin ince boyunlarında ağır kementler
henüz sıcaklığı soğumamış körpe cesetler

karanlıklar ortasında bir ışık adası gibi
talancıların gözünden nasılsa kaçmış çimenler
birkaç tomurcuk üç-beş yeşil yaprak

ıslak bir kağıt gibi yırtıp atmış
kentin dokusunu acımasız kasırgalar
arıtmıyor sabun çıkartmıyor sular
giysilerden yalnızlığın kokusunu

aşk mevsimi değil miydi bahar
elele tutuşmaktan korkan ürkek ceylanlar
hani nerede eşlerine kur yapan kumrular
kuş cıvıltılarına hasret kulaklar
denizler denli derin içezikliği

geleceksen sekizinci günde gel sevgilim
burada haftanın yedi gününde de
aşka geçit vermiyor yağmurlar

yalnızca bir ad yaraşabilir bu mevsime: “acı bahar”

Mustafa Yıldız
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Mayıs 2007       Mesaj #3435
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Özlediğim Şehir İstanbul
Yalnız kentin direksiz sokaklarında büyüdüm ben
Ve her gece karanlığında ay ışığında uyudum ben
Çığlıklarımı yalnızlar duyardı kendi sesleri gibi
İçimizdeki sevgiyi büyütemedik sevgilimiz izin vermedi

İstanbul koca şehir özledim seni
Haliçin ayağını Boğazın direğini Çamlıca'nın rüzgarını
İstanbul koca şehir özlettin kendini
Kaldırımsız caddeleri çocuksuz parkları

Ve yaşadım acımasız gecelerin en derin saatlerini
En güvenilir sevgilinin ihanetini
Dost dediğim canların nefretini
Ve ezilen yüreğimin erimesini

Duvarlara yumruk salladığım günler
Seni düşünmeden uyuduğum geceler
Ve kahrolası ayrılık saatleri
Ve kahrolası ihanetin bedeli

Şimdi konuşmuyor vurduğum duvarlar
Şimdi anlatmıyor yıldızsız saatler seni
Her anışımda Seni bir kez daha kahroluyorum
Tıpkı hiç gelmeyecek gençliğim gibi...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Mayıs 2007       Mesaj #3436
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ölümcül Ayrılık

Veda akşamı düştüm yollara
Ne ben bende ne sen bana ait
Sitem edip hatıranla yıllara
Ne sen bende ne ben sana ait

Gece soğuk, gündüz karanlık
Sendin ısıtan ateş ışıyan güneş
Her şey olsaydı da sonsuza dek
Olmasaydı bu ölümcül ayrılık

Hamdullah Arvas
Guest_ASU - avatarı
Guest_ASU
Ziyaretçi
4 Mayıs 2007       Mesaj #3437
Guest_ASU - avatarı
Ziyaretçi

Küskün Bir Şiir


küserdim kendime
susardım da gecelerce
sadece o parça çalardı sessizce
gözyaşlarıma engel yokken,
kirpiklerime saklanırdı gözyaşlarım
damla damla...
saatler geçerdi,günler geçerdi,
mevsimler değişir,kış biter yaz gelirdi
yolculuklar başlar,ayrılıklar biterdi,
gece güneşle buluşurdu denizin ortasında,
yakamoz yakamoz...
bir ben yanlız kalırdım,birde gölgem,
tenimde kuralıklık başlar,
dudaklarım çatlardı,
ellerim cebimde öksüz,yetim kalırdı
sessiz sessiz...

alıntı...
Sedef 21 - avatarı
Sedef 21
Ziyaretçi
4 Mayıs 2007       Mesaj #3438
Sedef 21 - avatarı
Ziyaretçi
SENDEN SONRA

Bak yine güneş doğuyor yine sabah oluyor
Penceremden sızan güneş yokluğunla beraber bedenimi daha da yakıyor
Gözlerim her yerde seni arıyor dalıyor mazilere
Yüreğimde harlanmış bir ateş gözlerimde yalnız sen
Ne gören var bu ateşi nede duyan mazideki sesleri
Her gün aynı ses
Her yerde aynı yüz durmadan titreten ellerimi
Dışarıda rüzgar var
Belki yağmur yağar yağarda söndürür yüreğimdeki yangını
Belki sel olur alı götürüm yüreğimden sana dair her şeyi
Sevmeyi sevilmeyi
O kadar yaklaşmışken tam bu seferde oldu derken beklemediğin anda
Kaybetmeyi
Ağlamayı
Bilmediğin bir karanlıktayken çıkış kapısını bulamamayı
Kısacası senin bana tattırdığın her şeyi ama her şeyi
Hayır her şeyi olamaz
Ya senin yanındayken geçirdiğim o günleri
Onlar asla olamaz
Mutluydum belki sahte bir mutluluktu bendeki
Ama huzurluydum güvende hissederdim kendimi senin yanındayken
Hele gözlerine baktığım o an
İşte o an dururdu sanki zaman her şey ikimizin etrafında gelişirdi
Ne gözlerim senden başkasını görür ne kulağım senin sesinden başkasını algılar
Ne de yüreğim senden başkasını için çarpar
Her şeyim yalnız sen ve senin sevdiğin her şeydi
Yağmurdu
Buluttu
Rüzgardı
Yalnız bu üç kavramdı seni benden alan
Gözlerin gülüşün ve sana sevgimdi
Her seferinde üç kavrama inat beni sana daha da bağlayan
Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
4 Mayıs 2007       Mesaj #3439
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
Yine kendimle sonsuz bir savaşın içine girdim
ßirkez daha aşka küskünlüğümü haykırmak istiorum
Ama olmuyor...
Olmuyor işte yapamıorum..
Yine sensizliğe yenik düşüyorum...
ßir yanım haykır diyor..ßir yanım unut...
Aslında kendimde biliorum yine olmayacağını
Yine boşuna haykırmak için güçsüz olduğumu...
Ama deli yüreğime engel olamıorum işte...
Yalnızlıkmıydı benim istediğim yoksa senmiydin??
ßilemiorum...
ßelkide benim için en iyisi yalnızlıktı..
Hayır...Hayır..
Tam olarak istediğim yalnızlıkta değil aslında
€vet..€vet yalnızlık değil sensizlikti benim istediğim...
Ama bir türlü olmadı işte...
Ne yalnız kalabildim ne de sensiz...
€n sonunda anladım;
Hayal gözlüm sensiz olmaz...!!!
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Mayıs 2007       Mesaj #3440
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Aldanma Cahilin Kuru Lafına

Aldanma cahilin kuru lafına
Kültürsüz insanın kulu yalandır
Hükmetse dünyanın her tarafına
Arzusu hedefi yolu yalandır

Kar suyundan süzen ceşme göl olmaz
Gül dikende biter diken gül olmaz
Diz diz eden her sineğin bal'olmaz
Peteksiz arının balı yalandır

İnsan bir deryadır ilimle mahir
İlimsiz insanın şöhreti zahir
Cahilden iyilik beklenmez ahir
İşleği ameli hali yalandır

Cahil okur amma alim olamaz
Kamilik ilmini herkes bilemez
Veysel bu sözlerin halka yaramaz
Sonra sana derler deli yalandır

Aşık Veysel Şatıroğlu







Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya