Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 502

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.167.119 Cevap: 8.002
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
23 Eylül 2007       Mesaj #5011
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Yolum düştü evinizin önünden geçtim,
Eviniz yoktu, kiraz ağacınız yoktu,
Sponsorlu Bağlantılar
Tahtadan yapılmış çift kapılı,
Gıcırdayan bahçe kapınız yoktu
Bana hep sevgiyle yaklaşan annen yoktu
Yoktular işte
Sığırcıklar, Serçeler, Güvercinler
konacak dal bulamamışlar dı onlar da yoktu.

Mektuplarımızı taşıyan kepçe kulaklı çocuk büyümüş
Öğretmen olup Eskişehir'e taşınmış
Evinizin yerine 5 katlı apartman dikilmiş
Kiraz ağacının yerine asfalt dökülmüş

Vay be vay ki vay vay
Şöyle bir bakıyorum da geçmişimize
Şu an ile kıyaslıyorum
O günler paramız vardı iyi kötü cebimizde
Ama tüketeceğimiz mallar hep karaborsaydı
Yağ kuyruklarında, tüp kuyruklarında
Ellerimiz de para yerine geçen karnelerle
sıralarda beklerken tanışmıştık seninle
Yüreğimi yakan bir bakış kondurmuştun
gözlerimin taaa içine
hatırlarmısın?
Her bakışında utangaç Kazım'ı kızartırdın
Utanırdım sen bakarken, gözlerimi gözlerinden kaçırırdım
Ama sen, sen güzelim
Beni ayarlamayı kafana koymuştun
Çok cilveler yapıyor,
Beni tam kalbimin ortasından vuruyordun.
Daha ne kadar utanacaktım ki
Artık senin yanında çok rahattım
Mahallemin en güzel kızlarından biriydin
Buğday tenin,güneş sarısı saçların
Toprak rengi gözlerin vardı.
Onlar artık sadece benim di.
Uzun zaman havadan sudan bahsederek geçti günlerimiz.
Baktın benden teklif çıkmayacak
Eeee dedin ne olacak bu halimiz
Yaşlarımız daha 15-16 lardaydı be gülüm
Daha orta sonlardaydık,
Aşk'tan meşk'ten ne anlardık.
Başımızda kavak yelleri esiyordu.
Bir gün hiç unutmam,
Beni okuluna çağırdın,sınıfından ders ortasında izin alıp
koridorda benimle buluşmuştun.
O gün dudağıma ateşli bir öpücük kondurmuştun.
Hayatımda ilk defa bana güzel bir duygu yaşatmış,
beni çok mutlu etmiş ve ayaklarımı yerden kesmiştin.
Bu durum gizli yerlerde sık sık ve uzun süre devam etmişti
ikimizde hayatımızdan memnunduk.

Fakat bir gün;
Bizden yaşça büyük sarışın bir delikanlı
o gün, çok dikkatimi çekmişti
Yanımda bakışırlarken gözlerini yakaladım
Allah için benden de yakışıklı bir delikanlıydı
Nereden bilirdim o aşuftenin o delikanlıyı kıskandırmak için
Beni kullandığını.
Hiç bir şey demeden uzaklaşıp gittim o ihanet ortamından
Hala beni sevdiğini söylüyordu karşılaştığımızda utanmadan,
Beni kıskandırmak için yaptığını söylüyordu durmadan,
Bu olayı bana o gün en candan arkadaşı anlatmıştı zaten
iyi ki bitirmiştim, iyi ki fark etmiştim ona fazla bağlanmadan.

30 yıl sonra o mahalle de dün onunla karşılaştım,
Ayak üstü bir merhabalaştık, abisini ziyarete gelmiş,
iki tane çocuğu varmış biri kız biri erkek
Acelesi de vardı zaten kocam şimdi gelir diyordu,
Huzursuz du, konuşmayı çok istiyordu, bir gören olur diye de çok korkuyor du
Zaman ne kadar da çabuk geçmişti
30 yıl birbirimizden çok şeyler götürmüştü
Kadının eski güzelliğinden eser kalmamış,
gözlerinin önü çökmüş, sazlarına beyazlar düşmüştü.
Cep telefonunu verdi, benim cebimi aldı,
Ben müsait olunca seni ararım o eski günlerimizi yad ederiz dedi,
Kırmadım aldım telefonunu ayrıldık.
Telefon numarasını yırttım attım
Telefon numaramı değiştirdim görüşmemek için
Çünkü o evli bir kadın dı
Tekrar başlamak, yuva yıkmak bana yakışmaz dı,
Of of yine eski duygularım uyandı,
iyi veya kötü günler yaşandı,
Bazen fırtınalar esti yüreğimde,
Bazen se süt liman dı
Ne geldiyse başıma zaten aşırı duygusallıktan geldi.
Ama yaşananlar yaşandı
Yaşta zaten 47 ye dayandı.
Ama bende öyle bir kalp var ki
yaş hala onaltılardaydı
Hayatım sanki hala ikinci baharındaydı
Baktıkça söyle bir geriye
Yaşanan çok güzel, çok acı anılarım kaldı.


kazım doğan

arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
23 Eylül 2007       Mesaj #5012
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Geceleri hep seni hep seni düşünüyorum,
Yalnız ve çaresiz başımla hayallerim geliyor gözlerimin önüne,
Sponsorlu Bağlantılar
Seni düşünüşümde her yaktığım sigaranın sonunda,
Sen gelecekmişin gibi oluyor,
Benliğimde bir yara saklı kendi kendimi avutup sabahı yapıyorum,
Olacak gibi olmayacağını anladığımda bir köşeye çekilip,
Yalnız seni düşünüp sessizce döküyorum gözyaşlarımı karanlığa,
Herşeyim kaderim seni ve aşkı bekliyorum,
Umudu ümitleri senin gelişini bekliyorum


özge ünal

arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
23 Eylül 2007       Mesaj #5013
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Gözlerime bak! ..
Göreceksin içimdeki seni..
Göreceksin birdamla umut için
Terkedilen dünleri...

Ağlıyorsam dokunma!
Islanmasın yüreğin..
Dağılmasın yüzümdeki çiseler...
Kimbilir kaç yağmur daha
Üşüyecek bu beden
Ve kırılacak filizlenen ümitler...

Bak.. İyice bak gözlerime,
Bulduğunda kendini çekinme,
Kopar git karanlığımdan,
Düşmesin yanlızlığımın gölgesi üstüne..
Giderken gönlümü al,
Biraz olsun bana da bırak,
Gülümseyen aydınlığından...

Ağlamalıyım.. Doya doya..

Yıllanmış anılarımı, sancılarımı,
Sana ve aşka dair ne varsa,
Koyup cebime herşeyimi,
Suskun bir deniz seferinde
Atmalıyım balıklara...

Gözlerime bak..Son kez..
Göreceksin..
Anılarda sen,
Sende ilkbahar,
Ve gözbebeğinde kaybolmuş,
Yorgun, hiçliğiyle bir ben....


nihal abdal
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
23 Eylül 2007       Mesaj #5014
arwen - avatarı
Ziyaretçi
SEN
Çalan sazımın mızrabında
Anlamsız sözlerimin sonunda
Üşüyen bedenimin terinde
Gözlerim kapanıyor
Sensiz yarınlara...

BEN
Seni seviyorum
Dokundun yüreğime acıdı.
Vaktin ölümünde
Yaşatmaya çalıştığım ne idi.
Kıyamadım ki zamana
Yoksa çoktan giderdi.

SEN
Uçsuz bucaksız
Güneşi doğmayan.
Sabahı olmayan,
Akşamcı kahvem.
Gülümse hayata.

BEN
Suçluyum senle
Suçsuz olsam da sensiz
Orkinos balıkları gibi
Çırpınıyorum yine.
Batmamak için debelensem de...



dilek hokkaömüroğlu
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
23 Eylül 2007       Mesaj #5015
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Gitme...
Yüksünürüm
Yüreğimde bir parça bulut
Avucumda biriken kan damlacıkları
Gözpınarlarım çağlayan

Gitme...
Serde zerdali bakışın
Sevmen yangın yeri
Her tetik üşürüm yokluğunda

Gitme...
Tefsiri yapılan aşkın arzında
Diz çöktüm bir şovalye sükutunda
Kutsa beni
Süprüntü imgelerin gel-gitinde
Biriken sevdamın vurgunu
Yüreğimin sahil şeridinde

Gitme...
Üşür düşlerim
Kıyıya vurulur her zerre
Faili sevdalar boy vermez
Taranmaz sicim acılar

Gitme...
Yalandan dünya kıvranır
Böğrüme acı çöreklenir
Acı kahve tadından bölünür arzular
Birileri asılır günah tohumu karasına

Gittin...
Esir düştüm sabıkalı bakışlara
Kartvizitimde mühürlendi
Müebbet bir aşkın mahkumu izdüşümü
Giden... vuslata döndürmez yüzünü
Kalan...sürgün olur hayaline


Musa BİLİK
Meral BOZOKALFA
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
23 Eylül 2007       Mesaj #5016
arwen - avatarı
Ziyaretçi
TÜKENDİM


göklerde feryad ediyor
biten sevdaya
üzülsekte geri gelmez
bosa aglama

belki hayalimdesin sen
belki yollarindayim ben
istesende sana gelmem
cünkü haramsin bana sen

uzansan tutamazsin
arasan bulamazsin
ne faydasi var artik
karalar baglayamazsin

belki pismansin
sevsende silada
yansanda uzaktasin

AMA ŞU BiR GERCEK
NE YERiNi BASKASI ALIR
NEDE BUNA iZiN VERiR KALBiM! ! !

CÜNKÜ KALBiM ASKINA SADIK
GiTTiN AMA HiC BiTMEDiN...

damarlarima kadar yerlesmisken sen
askimi yalanla vuran katilken
yinede ASIKTIM sana ben

oysa karanliklara bile aldirmiyorken
yüreginin isigini esirgedin benden

senden ask istedim
sevgi istedim
sev istedim
beni terket
aski hapset demedim

ama sen gittin
durmadan gittin
yalana dolana sahteye gittin
bense caresiz yalnizligi sevdim

sanmaki icimdeki kivilcim bitti
sadece sonsuzluga hapsedildi
sonsuzluk
beni sana baglayan
o derin bakisli gözlerindi

NE ASKA KALDI CESARETiM
NE SEVDANA KALDI ESARETiM
ESiRiN BELKi KÖLENDiM
AMA SONUNDA BENDE TÜKENDiM! ! !


KARDELEN GÜLCEMAL
yüksel2 - avatarı
yüksel2
Ziyaretçi
23 Eylül 2007       Mesaj #5017
yüksel2 - avatarı
Ziyaretçi


Sakarya Türküsü

İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;
Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.
Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;
Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.
Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;
Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir.
Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat;
Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat!
Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne,
Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine;
Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için.
Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?
Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur,
Sırtına Sakaryanın, Türk tarihi vurulur.
Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük?
Bu dâva hor, bu dâva öksüz, bu dâva büyük! ..

Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya!
Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?

İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal.
Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal,
Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;
Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan.
Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu ân;
Kehkeşanlara kaçmış eski güneşleri an!
Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu;
Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu?
Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna;
Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna?
Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir?
Bulur mu deli rüzgâr o sedayı: Allah bir!
Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler;
Sakarya, kandillere katran döktü geceler.

Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya,
Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!

İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su;
Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu.
Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek;
Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?
Kafdağını assalar, belki çeker de bir kıl!
Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl!
Sakarya, sâf çocuğu, mâsum Anadolunun,
Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun!
Sen ve ben, gözyaşiyle ıslanmış hamurdanız;
Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız!
Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader;
Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider!
Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz;
Sen kıvrıl, ben gideyim, Son Peygamber Kılavuz!

Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya;
Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya! ..

(1949)
Sedef 21 - avatarı
Sedef 21
Ziyaretçi
23 Eylül 2007       Mesaj #5018
Sedef 21 - avatarı
Ziyaretçi
Oğlum


‘Bize şiir yazmadın mı baba’ dedi oğlum
yüreğim satırlara sığar mı oğlum
‘bize şiir yazmadın mı baba’ dedi oğlum
sizi yazmaya sözcükler yeter mi oğlum.

Ben ağlayamam,gülemem;çünkü babayım
tüm duyguları hapsederim yüreğime oğlum
kuşak farkıdır,yaş farkıdır tüm haksızlıklarım
bir gün sen de yaşarsın,bilirim oğlum.

Senin canın yandığında,benim yüreğim yanar
hangi acı büyüktür bilemem oğlum,
her gülüşünde,yüreğimde güvercinler uçar,
sevincim üşür diye,havaya salamam oğlum.

Ne sevgiler yaşadım içimde,yazdım anlatamadım
onun içindir size korkudan yazamadım oğlum.
Yaşamak mı güzeldir,yazmak mı?Hala bulamadım.
Baba derken gözüme bak..anlarsın oğlum.

Bilsem ki sevgi anlatılır,dizelerim bitmez
bir değil,binlerce şiir yazardım oğlum
bilirim sevgiyi anlatmaya dizeler yetmez.
Yetseydi şiirler çoktan biterdi oğlum.

Ne babalar,ne oğullar göçtü dünyadan
sevgiler toprağa sığmıyor oğlum,
sevgi öyle bir duygudur, vermiştir yaradan
dağı deler,çöller aşar kimse göremez oğlum.

Sevgi dediğin bazen kar olur yağar.
Üşütür seni,kar soğuktur oğlum.
Erir,su olur toprağa hayat katar,
sen baharı gör,sellere bakma oğlum.

Dursun Yüksek
kambis - avatarı
kambis
Ziyaretçi
23 Eylül 2007       Mesaj #5019
kambis - avatarı
Ziyaretçi
Bana Evet Der misin
Yanmadı mı bedenin daha
Haydi yakalım tüm dünyayı
Seviselim son kez bahar görecek gibi
Evet der misin
Esmedi mi rüzgarlar teninde deli deli
Haydi estirelim mi rüzgarları
Katarak tüm yıldızları kollarına
Seviselim mi geceyi aydınlatarak
Bana evet der misin
Okumadın mı sevdamızı bir masalda
Dokunmadın mı sevişmelerimize bir sevdalı şiirde
Büyütmedin mi sevdamızı efsanelerin sonsuzluğunda
haydi mavi katalım sevdamıza
haydi ay ışığı ekleyelim şarkımıza
haydi yok edelim ne varsa yaratılmış
bir sevda kalsın ardımızda:
bir bizim sevdamız kalsın
bana evet der misin
Gassan Satar
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
24 Eylül 2007       Mesaj #5020
arwen - avatarı
Ziyaretçi
UNUTLMAKTAN GELİYORUM


Karın ağrılarıma basarak tuzu

Tozlu yollara sürüyorum ayaklarımı

Gözümün birinde toz ağrısı

Diğerinde ayrılık ıslaklığı

Nereye dönsem kaostayım

Bir fırtına katmış beni önüne

Üzerime örtünmüş karanlık uykularım

Biraz sürgün, birazda firardayım

Yollar ayaklarımın altına mıhlanmış

Ne kadar gitsem de aynı yerdeyim

İstikameti pusulasız ben

Bir ceylan gibi boynumdan vurulmaktayım

Dört tarafım avcı,

Dört tarafım umut taciri

Yaslasam sırtımı hançerin ağzında,

Dönsem yüzümü namlunun ucundayım

Sorma halimi

Unutulmaktan geliyorum...



SEMİH HAN

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya