Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 571

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.174.575 Cevap: 8.002
Demir YumruK - avatarı
Demir YumruK
Ziyaretçi
23 Şubat 2008       Mesaj #5701
Demir YumruK - avatarı
Ziyaretçi
En yeniden sevmelere

Sponsorlu Bağlantılar
Varmı mecâlin maralım
Yeni evren kuralım
Yıkıntılar arasından
Mutluluğa ulaşalım

Yorgun gönlün kırık kalbin
Biliyorum evirirsin
Geçilecek engelleri
Yüreğinle devirirsin

Seni sevmek de sanattır
Yürek sesi duymak gerek
O gönülden bu yüreğe
Destek alıp geçmek gerek

Senin adın mutluluktur
Mutluluğu tatmak lazım
Seni mutlu görmek için
Sevdalara yatmak lazım

Sevgili'dir aşkın ismi
Sorulmaz ki aşkın cismi
Sevgilisiz yaşanmaz ki
Yürekte çizili resmi

Şu duygular serbest olsa
Şiir hece mi ister ki
Seni sevmek ister gönül
Sözü başka ne örter ki.

Şeref Öztürk (Usta)

Demir YumruK - avatarı
Demir YumruK
Ziyaretçi
23 Şubat 2008       Mesaj #5702
Demir YumruK - avatarı
Ziyaretçi
Gurbet Elini Uzatmış

Sponsorlu Bağlantılar
gurbet elini uzatmış
yürekler pare pare
hasretleri çoğaltmış

gurbet ömür törpüsü
sılaya özlem türküsü

gurbet elini uzatmış
ağzında tatlar buruk
mesafeler tuzakmış

gurbet ömür törpüsü
sılaya özlem türküsü

gurbet elini uzatmış
sabırdan dişler kırıp
nefesleri daraltmış

gurbet ömür törpüsü
sılaya özlem türküsü

gurbet elini uzatmış
emeğini ellere verip
hayatları kazanmış

gurbet ömür törpüsü
sılaya özlem türküsü


14.11.2004
Samanyolu (Nigar Yıldız) Hanımefendi’ye armağanımdır.

Ahmet Hakan Yılmaztürk

LaDymm - avatarı
LaDymm
Ziyaretçi
24 Şubat 2008       Mesaj #5703
LaDymm - avatarı
Ziyaretçi
Üzülme her hafta gelemem diye
Haftada olmazsa ayda gel canım.
Üç yüz altmış beş'i böl on iki'ye
Sırala otuz'u say da gel canım.

Bekletme geciken müddet ziyandır
Güzele kin,öfke,hiddet ziyandır
Varsa gurur,kibir,şiddet ziyandır
Onları orada koy da gel canım.

Kitap 'aşk masal' der,yıkar bırakmaz
Akıl 'tedbir al'der çöker, bırakmaz
Korku 'gitme kal'der çeker, bırakmaz
Sen gönül sözüne uy da gel canım.

Yazı,güzü,kışı bahar zamanı
Yaşadın bilirsin ki her zamanı
Dinle rüzgârları seher zamanı
Uzaktan sesimi duy da gel canım.


Abdurrahim Karakoç
nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
25 Şubat 2008       Mesaj #5704
nünü - avatarı
Ziyaretçi
AŞK

Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git
Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler.
Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin
Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık
Sevgideydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı
Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü
Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti
Yoktu dünlerde evelsi günlerdeki yoksulluğumuz
Sanki hiç olmamıştı

Oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu
Şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı
İstanbullar
Şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların
dünyaların
Öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi sevmek
Ki Karaköy köprüsüne yağmur yağarken
Bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti
Çünkü iki kişiydik

Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya
Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız
Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu
İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük
Yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde
Memelerin vardı memelerin kahramandı sonra
Sonrası iyilik güzellik.

Cemal Süreya
Demir YumruK - avatarı
Demir YumruK
Ziyaretçi
25 Şubat 2008       Mesaj #5705
Demir YumruK - avatarı
Ziyaretçi
O Bahar Günü

gün baharı yaşıyor
bahar günü süslüyordu
gün mutlu
.....bahar mutlu
..........kız mutluydu
ve o gün
bıraktı kendini
tabiat'ın kollarına

her bahar
her bahar'ın o günü

o gün rastladığı
ve o günün meyvası
kutlarcasına o günü
hep beraber ve mutlu
anıyorlar o bahar gününü...

Savaş Dinçbaş
yimake - avatarı
yimake
Ziyaretçi
25 Şubat 2008       Mesaj #5706
yimake - avatarı
Ziyaretçi
Veda / Necip Fazıl Kısakürek

Elimde, sükutun nabzını dinle,
Dinle de gönlümü alıver gitsin!
Saçlarımdan tutup, kör gözlerinle,
Yaşlı gözlerime dalıver gitsin!

Yürü, gölgen seni uğurlamakta,
Küçülüp küçülüp kaybol ırakta,
Yolu tam dönerken arkana bak da,
Köşede bir lahza kalıver gitsin!

Ümidim yılların seline düştü,
Saçının en titrek teline düştü,
Kuru bir yaprak gibi eline düştü,
İstersen rüzgara salıver gitsin!
CaNaRY - avatarı
CaNaRY
Ziyaretçi
25 Şubat 2008       Mesaj #5707
CaNaRY - avatarı
Ziyaretçi
Yokluğunun girdabında dönerken ömrüm,
Bir bardak çayın sıcaklığında
Ve bir dal sigaranın yanışında aradım seni.
Aldığım her yudumla içime,
Çektiğim her nefesle,
Yüreğime koydum seni.

Tesellinin ferahlığında geçerken günlerim,
Ufuktaki güneşin ışığında
Ve bulutlar ardındaki hayal ülkesinde aradım seni.
Gördüğüm her parıltıda günlerime,
Daldıgım her hayalde, ömrüme koydum seni.

Soğuğun ve karanlığın derinliğinde geçerken gecelerim
Bir uzak yıldızın yerinde,
Ve gecelerin korkutan sessizliğinde aradım seni.
Baktığım her yıldızda dileklerime,
Yattığım her uykuda başucuma koydum seni.

Kuruyan yaprakların hışırtısında geçerken baharım,
Bir yağmur damlasında
Ve sonbahara inat kurumayan yapraklarda aradım seni.
Düşen her damlayla gözyaşlarıma
Ve hazana inat çiçekler açan dallarıma koydum seni.

Hep yanımda olacağın günleri beklemekle geçerken yıllarım
Ansızın kapının çalınışında
Ve sabah uyandırmak için;
Omzuma dokunan elde aradım seni.
Açtığım her kapıda karşıma
Ve hiç ölmeyecekmiş gibi yaşadığım
İmkansız anlarıma koydum seni.

Sessiz bir film gibi gözümden geçerken hatıralarım,
Sevdayı oynayan bir oyuncuda,
Hep kazanan bir başrolde aradım seni.
Hayatımın her sahnesinde
Ve çekim hatasının olmadığı bir ömürde sevdim seni...

Abdülhamid Samur
jöly - avatarı
jöly
Ziyaretçi
25 Şubat 2008       Mesaj #5708
jöly - avatarı
Ziyaretçi
Muntazam

Seni kamçılardan çıkardım
Tevbelerle başladı rahmet vuruşları
İnsan ağlar oldun yürekli göğüsler kurdun
Sesimi işkencelerden alırdın
Elimin altına dökerdin etlerini
Hızlı varışlara bile hazırım daha
Dayanırdı yelken bezleri saf saf insan enginlikleri
Bir geçmiş zaman kalkanı indi
Çınar ağaçlarından sahil sularına
Kalbim kalkıp indi gemilerden
Çok tarandım başka saçlar tarandım sokaklarda
Kabris kamburu çıkardı yıllar
Ve bir tek çıban çıkaran yoktu sancılarla
Habire vuran rüzgar
Kabirlerde su yollarında
Dehlizlerde
İç çekmeler
Sızlanmalar fısıltılar
Ne zora çekiyor zaman ki bildiler farkettim
Götürüp
Kelimeleri başka bir semte attılar beni
Üzgün melal içre ve aşık
Yürüdüğüm deniz sahillerindeyim
Yakın sabahlarda öğlelerde ve daha
Üç parıltısında günün
Devlerimi güreştirmek işim
üstüm başım heykel kırıkları

Cahit Zarifoğlu
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
26 Şubat 2008       Mesaj #5709
arwen - avatarı
Ziyaretçi
ACIYI KURUTAN DUDAKLAR

Acıların ülkesinde doğmuş bir biçare,
Hiç bir zaman düz bir çizgisi olmayan,
Ruhunun satılmadığı, bedeninin satılmadığı bir an,
Hiç görmedim ve göremeyeceğim herhalde,
Bir kere olsun bile...

Ülkesinde, yankılanıp duvarlarda çınlayan
Çorak bir ses vardı,
Bitkileri kurutan, tüyleri inmeksizin uyandıran.
O ses ki bir kez olsun bir can almasın.
Mutlak, bir can kurban olarak verilir.
Biçare sıranın ne zaman kendisine geleceğini düşünür.
Oysaki çizgilerini düzeltmek için ufacık bir ümidi vardı.
Belki de yolun yarısında kenar mahallelerde
Mile oynama arzusuyla yanıyordu.
Haşarı bir çocuk olup
Altına umarsızca yapmak istiyordu.
Bu kadar karanlık bir ortamda bunları görebiliyordu.
Hey Arkadaş yak artık lambanı!
Engellerin ne kadar ölümsüz olsa da,
Dinamit koy tabanına.
Yapamayacaksın, çünkü elini kaldıramazsın.
Enerjin kurumuş, neslin kurumuş.
Sen ve ben hiç göremedik bunları
Ve göremeyeceğiz.

Acılar doğurmuştu bizi.
Kaderimiz ve ülkendeki insanların kaderi,
Acı ve kan üzerine oturtulmuştu.

İçilen bizim kanımızdı.
Fakat bitmedi yıllardır ve bizi ayakta tutan
Sadece O kan.

Sancıyla kıvranacak takat kalmamış,
Ama alıştık arkadaş,
Acıya, nefrete ve zora.
Ben sana alıştım arkadaş.
Fakat karşımda bir sen kalmıştın bana zorluk çıkarmayan.
Seni de kaybediyorum yavaş yavaş...
Ama belki sen bende kaybolursan,
Beni arkamdan vurursan,
Belki bu bende bir çığır açar,
Uzun bir atlayış gerçekleştiririm.
Bendimi bir çırpıda aşar,
Acıların çocuğunu ellerimle öldürürüm;
Hem de büyük bir zevkle...



Temelimdeki acıları yıkarken belki kendimi de yıkacağım.
Seni içimden söküp atarken belki kendimi satmış olacağım.
Sessizlik ve uçarılık istiyorum ama bunu başaramıyorum aslında,
Aradığım benim bağsız uçabilmek,
Engelsiz atılabilmek ve çözmek sorunları,
Gülmek, insanlara gülebilmek,
Kendime gülümseyebilecek birilerini bulabilmek,
İçimdeki acı temellerini yıkacak birini aşılayabilmek,
Çocukluğuma dönmeden mile oynayabilmek
Ve ikiyüzlü şahsiyetimi insanlara gösterdiğimde
İçimdeki zevk çığlıklarının bir an olsun susması,
O çığlıkların susmasa bile insanlara duyurulmaması,
Ama çabalar fayda vermiyor,
Yinede duyuyorlar...
Aşacağım bunları, gülümseyen birilerini bulacağım.
İçimdeki sen çık git hayatımdan.
“Asıl ben” olmamı engelleyen sen
Bana bak ve dinle beni!
Bana verdiğin acının kaynağını nereden alıyorsun,
Devamlı yağmurlu bir havada nasıl yaşıyorsun,
Güneşlerin yok mu senin?
Güzel duyguların ve aşkların;
Duan olmadı mı hiç? ,
Ümit bağladığın bir duan...
Sana yardım etmesini beklediğin bir Allah’ın...
Ne kadar zengin olsan senin hiç bir şeyin olmadı.
Biliyormusun senin sende olan şeylerin ne kadar az? .
Aslında sen yaptıklarının sahibi bile değilsin.
Ama anlayamıyorum bu sonsuz enerjiyi nereden bulursun?
Bu hiç kapanmayan musluğun suyu hangi dağdan?
Aklının sermayesi nereden?
Bunların hiçbiri sana ait değil sefil yaratık.
Sen yaratılmışsın bir kere.
Sen seni yaratana şükret ki hayattasın.
Ama bu senin içimden çıkmana engel olamayacak,
Çirkef şahsiyetini, acılarını bana kusmana artık izin vermeyeceğim.
Senin içine fışkırtacağım gülümsemeyle,
Ruhunda güneşleri açtıracağım.
Ama bu durumun hiç bir zaman affettirmeyecek seni,
Senin bir zamanlar ne kadar insafsız olduğun gerçeğini unutturmayacak
Ve senin içimden çıkmanı, sonsuza dek rahatsız etmemeni engelleyemeyecek.

Artık çıktın içimden...
Çıktın mı?

Hiç görmedim, belki de göremeyeceğim.
Çünkü hiç hissetmedim,
Nasıl bir duygu bilemedim, sensiz bir an...

Artık çıktın içimden...
Çıktın mı?

Hiç bilmediğim bir duygu, evet.
Zaten hiç görmediğim bir şeyi yaşıyorum.
Seni hayatımdan attım ve hayata gülüyorum.
Sensiz bir hayatta başka sensizlikler arayışındayım.
Gülüşüme karşılık verecek bir gülüş arıyorum,
Bir gülüş ve bir öpüş...
O gülücük ve öpücük “Acı” ateşini söndürecek
Ve benden hayat dolu bir ben ve nesiller doğuracak...
Bana gülen
Ve beni öpen o dudakları görüyor gibiyim...


FERİT EMRE ADAKLI

Sedef 21 - avatarı
Sedef 21
Ziyaretçi
26 Şubat 2008       Mesaj #5710
Sedef 21 - avatarı
Ziyaretçi
Zalim Sevgili

Yavaş yavaş kayacağım gözlerimden
Kayıp gidecek yıllar avuçlarından
Tutamayacaksın zamanı
İçeçeksin koca ömrü bir yudumda
Benden uzaklarda uyuyacaksın yalnızlığın koynunda

Dalların üşüyecek
Rüzgarın titreyecek
Fırtınaya yakalanacaksın

Gelemeyeceksin gecelerime
Giremeyeceksin rüyalarıma
Alamayacaksın uykularımı

Elinde ki fotoğrafım,
Dinlediğimiz şarkılar,
Eskide kalan aşkımız,
Tek tesellin olacak
Dinlediğin şarkılarda bulacaksın sadece beni
Sekiz Mayıs sabahı uyanacaksın yalnızlığının sessizliğinde
Kuşların cıvıltısında arayacaksın beni
Odanın duvarlarına sinmiş anılara bakacaksın
Uykuya terk ettiğin yalnızlığınla kalacaksın öylece zalim..

Ya güzelim OLAMAZ deme
Sende yaşayacaksın bu yalnızlığı,
Yokluğumu,
Çatlamış dudaklarında,
Çatık kaşlarında,
Soğumuş avuçlarında

Damarlarında duyacaksın beni
Her şeyi yakacaksın
Çekip gideceksin uzaklara
Bir gün BENSİZ

A benim kadrimi kıymetimi bilmeyenim
Bakma resmime,
Bakma hep güldüğüme,
Bakma yıkılmaz gözüktüğüme,
Sen beni hiç ağlarken gördün mü?
Görmedin ve göremeyeceksin

Uyanacaksın Sekiz Mayıs sabahı
Ağlayacaksın,
Sızlayacaksın,
İçin yanacak,
Gözyaşların sele dönecek.

Ve soracaksın kendine
Ben neden gittim?
Ben nerede hata yaptım diye.
Bulsan da cevabını
Faydası yok artık zalim sevgili!
Çok geç kaldın
Şimdi hazırlan zalim sevgili yokluğuma,
Çünkü sende bir gün
BENSİZ yaşamaya alışacaksın..

Sana sensiz yaşayamam demiştim
Yaşıyorum
Senden başkasını gözlerim gülmez demiştim
Gülüyorum
Sensizlik acı çekerek yaşamaksa
Yaşıyorum be gülüm..

Ne seni nede sevgini istiyorum
Sana olan o çocuksu saf sevdamı
Sende olan yarımı istiyorum
Ve sana en büyük dostumYALNIZLIĞI bırakıyorum

Bülent Kaya

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya