Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 572

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.173.867 Cevap: 8.002
JuNe - avatarı
JuNe
VIP WaMPiR
26 Şubat 2008       Mesaj #5711
JuNe - avatarı
VIP WaMPiR
Hani Sevmiştin

Sponsorlu Bağlantılar
Hani çok sevmiştin beni
Hani ölüm dahi ayıramazdı
Hani aşk üzerine edilen
Binlerce yeminler nerede

Ne o yeminler var şimdi
Nede sen varsın
Bir nefretin kaldı içimde
Birde bıraktığın kırık kalp

Sana kalbimde verecek bir busem vardı
Onu da nefretin rüzgarlarına bıraktım
Şimdi yaşayan bir ölüyüm artık
Ne yaşandan zevk alıyorum nede sevmekten

Hani gölgesine oturup ismimizi kazıdığımız
Ve sevmeye ant içtiğimiz o ağaç
Beraber gezdiğimiz sokaklar
Sinema köşelerinde birbirimizin kulaklarına
Seni seviyorum diye fısıldadığımız o günler,
Yalanmıydı.

Sen sefa sürerken,
Ben cefa çekiyorum
Aşkınla yanan şu yüreğimi
Hala söndürmüş değilim

En iyisimi sen
Benim sevgimin üstüne
Bir bardak soğuk su iç

Ne MUTLU TÜRKÜM Diyen !Türkiyem
jöly - avatarı
jöly
Ziyaretçi
26 Şubat 2008       Mesaj #5712
jöly - avatarı
Ziyaretçi
Geçerdi Hep

Sponsorlu Bağlantılar
Geçerdi hep
Pırıltılı kanunlar
Neves gecelerden
İhtimal buhranlı gecelerdi hep
Yüreğinde yalnızlığın tortusu
Vazoda yaseminler
Ufukta yağmur kuşları
Çözülmez bilmecelerdi hep
Ansızın dalar
Bir yorgunluğa uyanırdın
Güneş çekilmiştir bahçelerden
Lambalar çok erken yanmış
Aldatılmak korkusu
Sık sık bozulan yeminler
Enfarktüs kuşkuları
Sinsi bir kederdi hep
Zaman zaman düşündüğün
Aklına geldikçe güldüğün
Şan şeref ve ün
Beyhude şeylerdi hep


Attilâ İlhan

firstlady - avatarı
firstlady
Ziyaretçi
26 Şubat 2008       Mesaj #5713
firstlady - avatarı
Ziyaretçi
AYAK ÜSTÜ YAZILMIŞ ÖLÜMSÜZ AŞK ÖYKÜLERİ
1.
Bildiğim kendimi bildim bileli aşık olduğum,
Bildiğim ancak aşıkken var olduğum...
İşte bu yüzden, benim için aşık olmak;
Çoktandır hasretine katlandığım yokluğum.
'Eğer aşktan söz edildiğini duymamış olsalar
Hiçbir zaman sevemeyecek olan insanlar vardır, '
Demiş La Rochefoucauld
Benimse hep böylelerini severek başladı vurgunum...

2.
Her durakta ölümsüz bir aşk edineceğim
Bir bakıştan, bir duruştan,
Çağrışımın sonsuz hızından
Unutulmaz bir sevgili daha bırakacağım ardımda.
Belki de yaşanabilecek en güzel serüveni
Terk edeceğim
Daha otobüsün ilk basamağında.
Kim bilebilir ki?
Sonrayı, sonrasını kim bilebilir?
Gizli gizli veda edeceğim ona; görmeyecek
Ve bu duyguyla burkulmuş yüreğim
Otobüs camına bağrında bir ok ile
Bir aşk levhası çizecek, ah min-el!
Bu da ötekiler gibi,
Kendisini ölesiye sevdiğimi bilmeden
Yaşayıp gidecek..

3.
Şimdi hemen kalksam buradan
Hemen çıksam uzun sokaklardan birine
Kiminle karşılaşabilirim
Kime vurulurum ölesiye, eve dönmeden
Geceme kuzguni bir cehennem gibi eklenen
Bir ölümcül sevda hangi köşe başında
Keser yolumu
Bir tenhaya ulak olan
O suret avı
Bırakır mı yakamı
Haracı ödenmeden
Bırakır mı yakamı
Bir suretten, bir şiirden, bir hüzünden
Ak kağıda düşürülmüş
İmzasını görmeden

Bırakmazlar yakamı, bilirim, ben ölmeden

4.
Hangi aşk mümkündür aşığı öldürmeden
Her aşk, her şiir
Ardından uzun uzun bakılan adı bilinmedik sevgilerden,
Küskün omuzlu terk edilmişliklerden,
Perspektifinde hep bir sokak taşıyan
O sessiz
O faili meçhul cinayetlerden
Resim altı sözcüklerden
Aşk mümkün olsa idi ah, aşığı öldürmeden

Bırakır mı yakamı kağıdın ölüm beyazı sureti
Elle bilenmiş sözcükler,
Yüreğime sokulan serüvenin hançer tadı
Nabzımın atışına ayak uyduran vezninde
Gece adımları şiirlerimin
Bırakır mı yakamı yaşadıklarımı
Dökmeden imgelerin giysilerine
Hayatın maskelenmiş gerçekliğine
Upuzun bir mesafeyle yeniden sokulmak için
Yeniden ve yeniden.

Murathan Mungan

jöly - avatarı
jöly
Ziyaretçi
26 Şubat 2008       Mesaj #5714
jöly - avatarı
Ziyaretçi
O Akşamin Boş Anisi

Nedir bu akşamlarin çekiciligi?
Iki köşenin ortasini istiyorum ben
Bir cennet biri cehennem degil
Bir ihtiyarin sevimli dansini unutamam
O sevişler ve nazlardan kurtuldum
Muradima ermek için
Kara adamin gitar çalişma azmi gibi
Gelemiyorum boynuna sarilmam için
Hayat üç bölüme ayrildi
Uyku, eglence ve iş oldu
Sohbeti yaktim sonuna kadar
Çünkü milyonlar kaybolmuş

Ama benim unutamadigim sadece
Siyah bir kaplumbaga
Zaten kulakta bir bagriş
Boş sözler ve karşimda kara renkler
Birkaç parmak arasinda
Kirmizi bir kitap ve çift beyaz kagit
Yüreginin kolunu tutalim
Eller görmesin benim iç yüzüm
Çünkü ben kimim
Ben de bilmiyorum
Şu anda düşündügüm her şey ortada
Sadece resimlerde degil
Beyaz-mavi gömleklerden kurtulun
Herkes benim gibi ve geceler gibi
Karalara bürünsün
Bir enstrümanin canli sesini özlemişim
Ama feryat için ses kalmadi
Ne yapsam tekrar tekrar nafile
Zaten yürek efkarli
Son olarak bu rüya degil
Sadece bir realite
Ama baş dik
Ve dudak hala güler yüzlü.

Kaynak: H.I.S
Bülent Yılmaz
Sedef 21 - avatarı
Sedef 21
Ziyaretçi
27 Şubat 2008       Mesaj #5715
Sedef 21 - avatarı
Ziyaretçi
< aşkımın dili >

Ne şiirler anlatır SENİ SEVDİĞİMİ
Ne şarkılara beste olur AŞKIM
Kalem yetmez kağıt biter
Ne kadarda kızsan
Bitmez kalbimde bu AŞK


Ellerim ellerine değdiği anda
Gözlerim gözlerine baktığı zaman
İçimde bir sevinç fışkırır
Güvercinler gökyüzünün derinliklerine tırmanır


SEVİL AKBARDAK
CoCuqibi - avatarı
CoCuqibi
Ziyaretçi
27 Şubat 2008       Mesaj #5716
CoCuqibi - avatarı
Ziyaretçi
Ayrılık

Hangi gün karar verdin,
Küt diye çekip gitmeye?
Hangi lafım dokundu sana,
Böyle inceden inceye?

Hangi otobüs söyle,
Hangi uçak, hangi tren;
Seni benden götüren,
Beni bir kuş gibi öttüren?

Hangi kırılası eller dolanır şimdi,
Kırılası belinde?
Hangi rüzgar şarkı söyler,
O ay tanrıçası teninde?

Hangi çirkin gerçek uğruna,
Tükettin güzel ütopyamızı?
Hangi boşboğazlara deşifre ettin,
En mahrem sırlarımızı?

Hangi cama kafa atsam;
Hangi kapıyı omuzlayıp kırsam?
Hangi meyhanede dellenip,
Hangi masaları dağıtsam?

Ben de bu sersem başımı,
Karakolun duvarına vursam!
Kendimi caddeye atıp,
Arabaların altına savursam!.

Hangi tercih beni,
En hızlı şekilde öldürür?
Hangi şekil öldürmez de
Ömür boyu süründürür?

Kayıp ilanı mı versem,
Şehir şehir dolanmak yerine?
Ödül mü koysam, ölü veya diri,
Seni bulup getirene?

Hangi ayrılık var ki,
Böyle diş ağrısı gibi, durmadan zonklasın?
Hangi cam kesiği var ki
Böyle musluk gibi, içime damlasın?

Hiç sanmam, hasta kalbim,
Bunu bir süre daha kaldıramaz..
Feriştah olsa, böyle
Eli-kolu bağlı, bekleyip duramaz!..

Hangi mübarek dua,
Hangi evliya tesir eder, seni döndürmeye?
Hangi aptal mazeret ikna eder,
Ateşimi söndürmeye?

Olur mu be, olur mu?
Bu da benim gibi adama yapılır mı?
Aşk dediğin mendil mi;
Buruşturup bir kenara atılır mı?

Vefa bu kadar basit mi?
Alınır mı, satılır mı?

Hangi hırsız çaldı
Seni yırtık cebimden?
Hangi pense kopardı,
Bizi birbirimizden?

Hangi uğursuz hamal taşıdı valizini?
Hangi çöpçü süpürdü,
Yerden bütün izini?

Hangi yaldızlı otel,
Çarşaf serip barındırdı?
Hangi süslü manzara,
Seni kolayca kandırdı?

Hangi şarlatan imaj,
Böyle çabuk ilgini çekti?
Hangi pembe vaatler,
O saf kalbini cezbetti?

Dağ gibi adamı eze-eze,
Hangi anası tipli parlak çömeze
Hangi alemlerde kahkahanı ettin meze?

Hangi yamyamlara yedirdin,
O masum rüyamızı?
Hangi mahluklar çiğnedi,
El değmemiş sevdamızı?

Hangi bıçak keser şimdi,
Benim biriken hıncımı?
Hangi mermi dağıtır,
İnsanlara olan inancımı?

Hangi bekçi,
Hangi polis artık zapteder beni?
Ve hangi su bağışlatır,
Hangi musalla temizler seni?

Hangi sevgili var ki
Senin kadar duyarsız ve kalpsiz?
Ve hangi sevgili var ki
Benim kadar çaresiz?

Hangi ayrılık var ki
Böyle kanasın ve böyle acısın?
Ve hangi taşyürek var ki
Benim kadar ağlasın?

Yusuf Hayaloğlu |
LaDymm - avatarı
LaDymm
Ziyaretçi
27 Şubat 2008       Mesaj #5717
LaDymm - avatarı
Ziyaretçi
Hiç olmayacak bir gecede
bir sokağı, sırılsıklam, yakalamak
bir ucundan, geçip gitmeksizin.

Kar ortasında donmuş bir güneş.
Büyük Sahra'da yürüyen buz dağları.
Kadife yüzeyli kaktüsler.
Düşlerde bile kalmamış.

Hiç olmayacak bir gece için
koştuğumuzda birbirimize,
yazıp yaşayamamaktı, biliyorduk
artık özlemleri bile
hak etmediğimizi.

Yarın sabah marketlere dolacak
insanlar, ellerinde
yazarkasaların fiş kusmukları.
Sonra bankalarda
teleişlemlerin mucizeleri başlayacak.
Paydos düdüğüyle işçiler,
gözlerinde üretimin parıltısı
ve ceplerinde
farkına varılmaksızın yitirilmiş
yaşamların kırıntılarıyla
tulumlarını asacaklar.

Hiçbiri, hiçbiri bilmeyecek,
hiç olmayacak bir gecede,
hiç geçilmeyecek bir sokağı
ıslak uçlarından yakalamanın
ne demek olduğunu.

Çünkü onlara
hiç anlatılmayacak.

Ahmet Cemal

KaRaYeL61 - avatarı
KaRaYeL61
Ziyaretçi
28 Şubat 2008       Mesaj #5718
KaRaYeL61 - avatarı
Ziyaretçi
19 Mayis

Bir gemi yol alıyor,
Karadeniz sularında.
Çürük çarık bir gemi,
Ha battı ha batacak.
Tüm gücüyle direniyor,
Azgın dalgalara.

Bir güneş taşıyor içinde
Samsun'da doğacak.
Işık saçacak yurduma
Boğacak karanlıkları,
Kurtaracak vatanımı,
Düşman istilasından..

Bölünmüş tüm Anadolu
İnğiliz'e.fransız'a,yunan'a
Ülkem kan ağlıyor
Düşman çizmesi altında.

İşkenceler diz boyu
Kan akıyor ırmaklardan.
Tesbih yapmış sallıyor düşman,
Anamın bacımın meme ucundan.

Padişah satmış memleketi
Kendi çıkarları uğruna.
Toplanmış tüm silahlar
Çırılçıplak halkım ortada..

Bu gün Ondokuz Mayıs
Bir gemi yanaşıyor Samsun'a
Doğan güneşin aydınlığın da
Çıkıyor Mustafa Kemal Samsun'a

İçlerinde vatan sevgisiyle
Sopayla,Orakla,tırpanla
Boğuluyor düşmanlar
Kendi akıttıkları kanda.

Bir Mustafa Kemal vardı
Türk Milletine önder olan.
Bir Mustafa Kemal vardı
Yurdumuzu kurtaran.

Bir Mustafa Kemal vardı
Laik Cumhuriyet'i kuran.
Bir Mustafa Kemal vardı
Cumhuriyeti gençlere bırakan.

Bir Mustafa Kemal vardı
Çağdaş medeniyete ulaştıran
Bir Mustafa Kemal vardı
Bu Milletin kalbinde yatan.

Bu gün ondokuz Mayıs
İrtica kol geziyor yurdumda
Laik Cumhuriyetimi yıkmak istiyorlar
Türbanla,kara çarşafla,yobazlıkla

Aydınlarımız vuruluyor birer birer
İktidarlar gaflet uykusunda
Şimdi de Yargı hedef oldu
Laik Cumhuriyeti koruyan.

Bu gün Ondokuz Mayıs
Huzurana çıkacağız utanmadan
Emanetini koruyamadık
Affet,Affet bizi Atam.

Bu gün Ondokuz Mayıs
Bir güneş doğacak Samsun'dan
Boğulacak irtica,boğulacak karanlıklar
Çıkacak binlece Mustafa Kemal
Demir YumruK - avatarı
Demir YumruK
Ziyaretçi
28 Şubat 2008       Mesaj #5719
Demir YumruK - avatarı
Ziyaretçi
Gurbette bir yıl

Bir yıl bitti, huzurlumusun,
Hadi söyle bana, gurbet kızı.
Sözlerini hep böyle unuturmusun,
Söyle ne zaman bırakacan nazı.

Yeni bir döneme başladığında,
Dargın mı olacağız, gurbet kızı.
Bir gün yalnızlıktan ağladığında,
Söyle bırakacak mısın bu nazı.

Dost sandıkların, terk edip gittiğinde,
Gerçek dostlarını tanıdın mı gurbet kızı.
Etrafındakilerin hepsi bittiğinde,
Hala sürdürecek misin bu nazı.

Anlatmışısındır beni evine gittiğinde,
Bir dostum var orada diye gurbet kızı.
Peki evindekiler buraya geldiğinde,
İzah edebildin mi onlara bu nazı.

Sormuşlardır sana benim kim olduğumu,
Cevap verebildin mi onlara gurbet kızı.
Hissettiğinde benim ne acılar duyduğumu,
Hala sürdürecek misin sen bu nazı.

Mehmet Aslan

kaynak:antoloji
Sedef 21 - avatarı
Sedef 21
Ziyaretçi
28 Şubat 2008       Mesaj #5720
Sedef 21 - avatarı
Ziyaretçi
Razı Mısın

Ben mecnun olmaya razıyım
Sen leyla olmaya razı mısın
Ben çöllerde sürünmeye razıyım
Sen beklemeye razı mısın
Ben seni aramaya razıyım
Sen beni bulmaya razı mısın
Ben seni seviyorum
Sen sevgime layık mısın?

15.11.2004
Fatih Polatkan

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya