Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 773

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.164.436 Cevap: 8.002
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
25 Temmuz 2009       Mesaj #7721
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Olduğun Gibi Görün ya da Göründüğün Gibi Ol

Sponsorlu Bağlantılar
Güneş gibi ol şefkatte, merhamette.
Gece gibi ol ayıpları örtmekte.
Akarsu gibi ol keremde, cömertlikte.
Ölü gibi ol öfkede, asabiyette.
Toprak gibi ol tevazuda, mahviyette.
Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.


Mevlana Celaleddin Rumi

Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
25 Temmuz 2009       Mesaj #7722
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
ERKEKLER HEP YALNIZ AĞLAR

Sponsorlu Bağlantılar
Günlerdir sınırında yaşıyoruz aşkın
Günlerdir uçurumunda
Bu kaçıncı atışım kendimi
Kollarından yalnızlığa
Bu kaçıncı dargınlık
Bu kaçıncı barışma
Belli ki
Sensizliğe sürgün artık bu gözler
Sensizliğe sürgün bu dudaklar bu eller
Şimdi yorgun bir çınar gibi kalbim
Artık sana değil
Sensizliğe yaslanacağım
Hoşçakal güz çiçeğim hoşçakal
Seni artık
Göz yaşlarınla ıslanmış
Yastıklara bırakacağım

Oysa yıllarca
Yemyeşil bir orman köyünde sakladım gözlerini
Dağ başlarında çoban ateşleri yaktım üşümeyesin diye
Ellerine kör gecelerin karanlığında sarıldım
Ve haykırdım
En dipsiz kuyulara adını
Ezberlettim seni kurtlara-kuşlara
Sense beni sokaklara vurdun
Ve en zehir şarkılara

Bilirsin
Rüzğara bıçak
Yağmura ateş
Buluta kurşun işlemez
Sende öylesine vurdun ki beni
Artık bana
Hiçbir acı kar etmez

Neylersin
Önce melekler terk etti bizi
Sonra masmavi düşler
Öpüşler- gülüşler-çiçekler
Büyüsü kalmadı artık kavuşmaların
Bundan böyle
Bizi her köşede
Bambaşka bir cehennem bekler

Sen de bundan böyle
İçi boş şarkılarla avut kendini
En ucuz aşklarla yıka kirli ruhunu
Açılırsın
Taşlar yosuna sarılır bilirsin
Sarmaşıklar duvarlara
Geceler karanlığa
Sende yalnızlığa sarılırsın
Ve kadınsın
Ağlayabilirsin gönlünce
Göz yaşların pınarlar misali çağlar
Unutma ki erkeğim ben
Ve erkekler hep yalnız ağlar.

Ahmet Selçuk İLKAN
“Erkekler Hep Yalnız Ağlar” kitabından

Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
25 Temmuz 2009       Mesaj #7723
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Arkadaşım Badem Ağacı

Sen ağaçların aptalı
Ben insanların
Seni kandırır havalar
Beni sevdalar

Bir ılıman hava esmeye görsün
Düşünmeden gelecek karakış..
Açarsın çiçeklerini..

Bense hayra yorarım gördüğüm düşü...
Bir güler yüz bir tatlı söz..
Açarım yüreğimi hemen

Yemişe durmadan çarpar seni karayel
Beni karasevda
Hemde bilerek kandırıldığımızı

Kaçıncı kez bağlanmışız bir olmaza
Koo desinler bize şaşkın
Sonu gelmesede hiç bir aşkın
Açalım yinede çiçeklerimizi
Senden yanayım arkadaşım

Havanı bulunca aç çiçeklerini
Nasıl açıyorsam yüreğimi
Belki bu kez kış olmaz
Bakarsın sevdan düş olmaz
Nasıl vermişsem kendimi son sevdama
Vur kendini sen de bu güzel havaya


Aziz Nesin
son lejyon - avatarı
son lejyon
Ziyaretçi
25 Temmuz 2009       Mesaj #7724
son lejyon - avatarı
Ziyaretçi


Bir deli özlem bu..

Özlüyorum seni,
Yalansız bir özlem bu
Dolansız, saf bir özlem.
Yeni doğan bir çoçuğun
Minicik elleri gibi
Yumuşak ve mazlum
bir özlem bu...

Gökyüzü kadar büyük
Senin kadar yüce
bir özlem bu...

Hasretten ağlayanan sevdalıların
Yıllarca kavuşamayanların
İki gün bile dayanılamayan
bir özlem bu...

Ne yapacağini bilmeyen
Telefonlar bekleyen
Ağlayan, isyan eden
Kendisini harap eden
bir özlem bu...

Yolda yürürken
Otobüslere dört gözle bakan
Belki, onu görürüm diye
Kıpır kıpır yerinde duramayan
Salak salak, bos bos gezinen
Seni arayan bir özlem bu.

Bulutlara baktığında bile
Sanki seni göreceğini sanan
Orda olmadiğını bilen
Ama yinede şansını deneyen
bir deli özlem bu...

Yani güzelim,
Bir kalpsizi bile,
Ağlatabilecek,
bir deli özlem bu...
Tutku Bakay
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
25 Temmuz 2009       Mesaj #7725
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
EĞER

O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar
bırakılmasaydı eğer.

Dayanılması o kadar da zor değildir,
büyük ayrılıklar bile, en güzel yerde başlatılsaydı eğer.

Utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer.

Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,
çalınan birinin kalbiyse eğer.

Korkulacak bir yanı yoktur aşkların,
insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.

O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,
hiçbir zaman duyulmasaydı eğer.

Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar,
kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer.

Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine delice bakmasalardı eğer.

Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı
belki de,
kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer.

Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece
sohbetlerinin,
son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer.

Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman,
meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır
yaralamasaydı eğer.

Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman,
beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer.

Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla,
tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer.

O büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi,
yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer.

O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar,
son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer.

Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri,
her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer.

Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de,
dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer.

Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel,
namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer.

Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından,
dokunulası ipekten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer.

Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de,
sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer.

Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine,
kulağına okunacak biri olsaydı eğer.

İnanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir
ayrılık gizlendiğine
belki de, kartvizitinde "onca ayrılığın birinci
dereceden failidir"
denmeseydi eğer.

Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar,
ihanetinden onlar da payını almasaydı eğer.

Issızlığa teslim olmazdı sahiller,
kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle
avunmaya kalkmamış olsaydın eğer.

Sen gittikten sonra yalnız kalacağım.
Yalnız kalmaktan korkmuyorum da, ya canım ellerini
tutmak isterse...

Evet Sevgili,
Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu, kim
uzanmak isterdi ince parmaklarına,
mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık
etmiş olmasalardı eğer!!

Can yücel

son lejyon - avatarı
son lejyon
Ziyaretçi
25 Temmuz 2009       Mesaj #7726
son lejyon - avatarı
Ziyaretçi
Ağla Yüreğim
Akşam olur
Bir başıma kalınca
Bu yerde...

Özlemin
Ateş olur..!
Dokunduğun her yerde
Kıvılcımlar saçar
Özlem ateşin
Yangınlara döner...

İçimde
Yıkılmaz sandığım
Dağlar erir
Ormanlar bir bir yanar.

Eğil başım
Sen..
Öne eğil....

Bunca yıldız varken
Gece neden karanlık olur
Sevdiğim.....

Kaybetmeyince
İnsan
Bilmezmiş
Elindeki nimetin kıymetini.

Ağla yüreğim kendi haline
Sen
Şimdi ağla..

Melih Baki
Nephthys - avatarı
Nephthys
Ziyaretçi
25 Temmuz 2009       Mesaj #7727
Nephthys - avatarı
Ziyaretçi
Ne Olursan Ol

Paranı ver, gönlünü ver, canını ver
Ama SIRRINI VERME! ...
Günlerini say, kazancını say, büyüklerini say
Ama YERİNDE SAYMA! ...
İşini beğen, aşını beğen, eşini beğen
Ama KENDİNİ BEĞENME! ...
Emek ver, kulak ver, bilgi ver
Ama SAKIN BOŞ VERME! ...
Fidan büyüt, çocuk eğit, yoksul besle
Ama KİN BESLEME! ...
Davet et, hayret et, ülfet et, affet
Ama İHANET ETME! ...
Kitap oku, meslek oku, dünyayı oku
Ama LANET OKUMA! ...
Sınıfını geç, hayatını seç, rakibini geç
Ama GÜLÜP GEÇME! ...
Gönül al, dost al, yoldaş al
Ama BEDDUA ALMA! ...
Yaklaş, tanış, konuş, uzaklaş
Ama UŞAKLAŞMA! ...
Doğrul, sayrıl, evril, devril
Ama EĞRİLME! ...
Hislen, tasalan, seslen, uslan
Ama PASLANMA! ...
İtil, ütül, atıl, katıl
Ama SATILMA! ...

Mevlana Celaleddin Rumi
son lejyon - avatarı
son lejyon
Ziyaretçi
25 Temmuz 2009       Mesaj #7728
son lejyon - avatarı
Ziyaretçi
t
SEVGİLİM, BİR GÜNÜN..
503bar

Sevgilim, bir günün ortası şimdi
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini
İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,
Güvercinler güneşten bir sessizliği biriktiriyor

Ben seni düşünüyorum seni
Hani tıpkı o ilk günlerdeki gibi
Kalbim diyorum kalbim
Daha dün tezgâhtan çıkmış bir su sayacı gibi
Aşkı anılar besliyor düşler kadar
Bu yüzden diyorum ki aşk eskidikçe aşktır
Sevgi eskidikçe sevgi.

Günümüz ekmeğimiz, türkümüz
Çoluğumuz çocuğumuz
Binalar yan yana yükselip gidiyor
Vapurların ağzı köpük içinde
Uzaklarda ne kapılar açılıyor
Tirenin biri bir istasyona varıyor
Ordan çıkıyor biri.

Her şey biliyor her şey
Sen biliyor musun bakalım
Seni nice sevdiğimi?
Üstüne titrrediğimi?

Geldiğimi?
Gittiğimi

Hadi!


Cemal Süreyya
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
25 Temmuz 2009       Mesaj #7729
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Sevgilinizin yüreğindeki sevda, dilindeki kelimelerle
Yaptığı konakta oturuyorsun
Her odadan değişik bir manzaraya bakacaksın
Her oda ayrı kokular içinde
Gül, lâle, sümbül, papatya kokacak
Sarmaşık bir ağaca
Kıvrıla kıvrıla nasıl dolanırsa
Yüreğine sevda öyle sarılacak

Bundan önce hafızanda ne varsa
Bir bant gibi silinecek
Sevdayla dönen bir dünyada
Sevgilinle göz göze
Yürek yüreğe yaşayacaksın
Adlarınız iki güvercin gibi
Bir senin
Bir onun dudağına konacak

İsteğin üzerine bu sevda
Kimseler duymasın diye şifrelendi
İki yürekten başka
Bilen yok çözme yöntemini
Bu sır hep saklı olacak
Bir gün unutulursa bu şifre
O zaman elâ gözlü, gözler gözlerde
Yürek yürekte kilitli kalacak
Arif Eren
ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
26 Temmuz 2009       Mesaj #7730
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
Zaman



Güldü kahkahalarla zaman,
Biz saatlerle yaşayan insanlara.
Nasılda elimde oynatıyorum sizi,
Bana göre yaşamak zorundasınız,
Ben geçtikçe yaşlanıyorsunuz git gide.
Benden nefret ediyorsunuz biliyorum,
Peki sevdiğiniz zamanlar da yok mu?
İçinizden sövüyorsunuz belkide,
Çok hızlı geçiyorum diye.
Ama ben çok mutluyum,
Herkez benim peşimde koşuyor.
Peki ben neyin peşindeyim?
Bunu hiç sormayın çünkü bilmiyorum,
Tek bildiğim görevimin geçmek olduğu.
Ben geçtikçe sizinde süreniz dolacak,
Süreniz dolunca gideceksiniz tek tek,
Siz gittikçe ben yeni insanlar tanıyacağım,
Bu böyle sürüp gidecek,
Taki dünyanın sonu gelene kadar.
İşte o zaman zamanı gelecek,
Zamanı gelince zaman bile duracak...


Elif Yalçın

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya