Arama

Şiir Nehri -2- [Arşiv] - Sayfa 127

Güncelleme: 18 Ocak 2010 Gösterim: 1.169.518 Cevap: 8.002
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Şubat 2007       Mesaj #1261
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Gizli Şehir

Sponsorlu Bağlantılar
Ressamın tualinde, bir eski evin
Ahşap penceresinde
Siyah bir gecenin
Etrafına ıssızlık çöktüğünde
İstanbul’un tarihi bir yerleşim bölgesinde
Tütsüsü yayılır ruhuma
Haliç’e esen bad-ı seherin

Eminönü Yeni Cami uzakta
Koşamaz balıkçı motorları
Boğuşur dalgasız denizde
Kulaç atar karşıki sahile,
Bir başka mor gece yaşanır
Piyer Loti de.

Bir şehr-i İstanbul gizlidir
Bu mezarlıkta.
Ay süzülür, Halic'e selam verip
Çeker gider
Ulvi sessizlik her gece böyle
Devam eder

Bu beldenin Sultan'ına hayran olur etraf
İnsanlar ibadet ederler beş vakit
Çevresinde saf tutarak
İstekler sunulur, dilekler arz olunur,
Dost-u yarin dibinde dualar okunur.

Bu çarkın içine giren çıkamaz bir daha
Hacetler iletilir buradan Allah’a
Sebepler aleminde yaşıyorsak dünyada,
Sebep yahu duamıza, bizi bağışla.

Mehmet Akif Tiryaki
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Şubat 2007       Mesaj #1262
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Şehr-i Aşk
bir şehir/
Sponsorlu Bağlantılar
güzelliği fotoğraflarda kalmış/siyah beyaz
...

Gün aşıran kadınlar sokağında
hüzünbaz evler,
Cumbalarından mendil düşürüyor
avare aşıkların ayak ucuna
_____lale kokusunu yenilerde tanıdı kent
biraz sarhoş taklidi
biraz yalan dolan
bir gün daha nasılsa geçer
başın ölüme dönük
______ne çok istemiştim büyümeyi,
büyümek ölmekmiş anlatmadı hilebaz hayat...

sallantısı ağaçların zevk-i sefadan
devir aşk devri..

Aşka rastgelsin diye karşılaşmalar
zaman kollanıyor şimdilerde..
Bahisler akreple yelkovanın bitmeyen yarışına..

______kentin en yüksek yerine dikilmiş saat kulesi,
ki evine saat alacak kadar zamanı yok kimsenin...

Adımlarım ağır aksak aşktan döndü,
yalnızlık çarpıldı yüz kere yüzüme
ah yüzüm ne kadar sahte
yüzüm neden yüzsüz

_____ay ışığından aydınlık çalan sokak lambaları
yirmi bir mumluk bir hayatı üflediler nefesime,büyüyorum...

köşe başlarını tutan
meçhul dokunuşların eşliğinde eksiliyorum
toplanmak isterken
kaça bölünür bir insan bu kadar yokken..

ah ellerim neden titrek
ellerim neden (el)sizsiniz
tutun beni düşüyorum

aşk gibi gelen,aşka çarpmadan dönenlere...

İlknur YILDIRIM...

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Şubat 2007       Mesaj #1263
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

.................

düş düşkünü çocukluğum
ömrümün izdüşümünde asılı kaldı
tınısını yitirdi yakarışlar
sen gelirsin diye gülüşlerimi astım
penceremin demir parmaklıklarına
olmadı avunmadı yüreğim
hoyratlığım acımdandır bilmezsin
bahar sendedir gelmezsin
sana yansımış suretim
aynalarda gördüğüm
sırtımda kambur gibi taşıdığım kirli geçmişim var
varlığımı düşünmedim yoksulluğum kadar
ki
kimliğimi
kana bulanmış bir aşkın yanı başına düşürdüm
zanlıyım
göz altında ölüyorum
faili meçhul aşk ölümleri koynumda
yaralıyım dünden yana
günceme sesin düştü
kanadım,ağladım,yandım
düşündüm sonra
seni sevmek istanbul kadar
bir çocuğun elma şekerini sevdiği kadar
anne kokusu kadar sevmek seni
bu dünyayı hiçe saymak
ölümlere kucak açmak seni sevmek
seviyorum seni
geleceğin kadar yalandı sevmelerin
savruk bir kentin
yaralı meydanlarında beklerim seni
üşürüm
ama
yine de severim seni...

İlknur YILDIRIM...
tikkymelike - avatarı
tikkymelike
Ziyaretçi
17 Şubat 2007       Mesaj #1264
tikkymelike - avatarı
Ziyaretçi
ÜÇÜNCÜ KARANLIK

Boşluğa vurulan
Bir prangaydı
Çelişkisinde kinin...
Renklendirilen
Rakamlar
Önyargıya dayandı
Geginleşen sözcükler
Takıldıkça tuzağa
Bölündü
Temmuz ışıkarı
Orta yerinden...
İncelmişti dostluk
Sabahın
Selamsız başlangıcında.
Maskesi düştü
Bencilliğin
Varsayımlara
Değer biçme zamanı
Hırsın hasılatı
Kaldırıldı
Çıkar tahtasında.
Döndürüldü çark
Soğukluğunda
Yürek atışlarının...
Tek yönlü
Esti rüzgarlar
Sabahında
Üçüncü karanlığın

Üzeyir Lokman Çaycı
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Şubat 2007       Mesaj #1265
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
*ŞEHİRSEL AŞK*
yana yakıla kuşanmışken sensizliği
köhnemiş bilmişliklerimle
geceleri dumana bürünen bu şehirde
büyüttüm ben aşkı...
kömür koktu yüreğim
islere bulandı yatağım
zehir akıttı bedenim
çiçekler zehir koktu...
bir yanı eksik kalmış çocukluğumun
ağıdını sen mi yakacaktın
ucu bucağı yok inançlarımın
ucuda bucağıda bende yitti
bu şehri sakladım ellerimde
biraz mağrur
gururu ve öfkeyi saçlarında taşıyan bu şehri
ben ağladım şehir sustu
ben sustum şehir kan kustu
neden sonra anladım
bu şehir biraz seni
ama en çokta beni büyütmüş
aşk diye...

İlknur YILDIRIM...
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
17 Şubat 2007       Mesaj #1266
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Henüz okula yeni gidiyordum
Annem ablan olur dese de
Ben abla demiyordum
Çünkü onu seviyordum

Çatal kapıya vuruyordu bir gün çoban
Açtığımda kapıyı kalbim duruyordu
Kucağında bir kuzu
Küpeli koyun doğurmuştu
O da yanında, kuzuyu seviyordu

O akşam babamı çağırmaya gelmiş
Çiçekler içinde bindallıyı giymiş,
Dünürcüleri gelecekmiş meğerse
Görmüş çocuğu beğenmiş

Kaçtım yanlarından küçük bir odamız vardı
Annem yoğurdu,peyniri orda yapardı
Ağlıyordum geldi anam yanıma
‘Ağlama oğlum’ diyordu şaşkınlığıyla
‘Ben sana onun kızını alırım’

Düşlerimde o anne ben baba oldum
Şehre gidip şeker tuz aldım
Dut ağacının en tepesine
Düşersin desin diye çıktığım
Naylon gözlük takıp baktığım
Ağladığım ilk aşkımdı o benim

Şimdi aşk değil benim aradığım
Yüreğimde o çocuk saflığım
Gıptayla baktım gördüğümde
Hep o sevgiydi aradığım


sami çimen
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Şubat 2007       Mesaj #1267
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

Bir Sigara İçimlik Mutluluklar

Biliyorum, bunun adı artık tırmalamak.
Yeter, ben de biliyorum, bırakmalı artık…
Ne çıkar zaten sonundan bu bataklıkların,
Dibinden derinliklerin?
Ne çıkar bu yolların sonundan?
Ne çıkar bu ırmakların suyundan?
Güneşin batışından,
Aydınlıktan,
Karanlıktan…
Ne çıkar artık bu gözyaşlarından?

Kâğıttan, kalemden…
Ne çıkar artık?

Aşklardan, eski kadınlardan,
Sevgilerden, özlemlerden.
Eski sevişmelerden ne çıkar artık?


Yeni hüzünler mi, yeni gözyaşları mı?
Yeni aşklar, yeni kadınlar,
Yeni sevgiler, yeni özlemler mi çıkar?
Yeni dipsiz derinlikler, yenİ bataklıklar, yeni sonsuz yollar mı?

Ne çıkar, ne çıkar artık?
Ne kaldı ki geriye ?

Yeni yıkıntılar,
Yeni mahvoluşlar,
Yeni hüzünler,
Yeni gözyaşları gelecek biliyorum.

Ama biliyorum, canım yanacak yine…
Yine kalemler bitecek,
Yine şişeler devrilecek…
Yine dolacak gözler, süzülecek o yaşlar kirpiklerden…
Yine yakılacak son sigaralar,
Koyulacak son kadeh şaraplar.
Yine de yeni kadınlar, yeni aşklar, yeni sevgililer, yeni besteler de gelecek,
Bir sigara içimlik mutluluklar da…


Tolga GÖRKEM..
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
17 Şubat 2007       Mesaj #1268
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Özlemler azdıkça yüreğim yandı
Aşkımdan mecnuna döndüm bir zaman
Belki de bu benim bittiğim andı
Ardıma bakmadan gittim bir zaman

Kabuslu günlerim uzadı durdu
Beynimi kemirdi sevdanın kurdu
Terk ettim sılayı vatanı yurdu
Deryada denizde yittim bir zaman

Gahi yücelerde bulutlar ile
Gahi benliğimde umutlar ile
Gahi bataklıkta pis otlar ile
Gözyaşı içinde bittim bir zaman

Bazen kurda kuşa gittim yem oldum
Bazen Ali iken bazen Sem oldum
Bazen dizginlendim bazen gem oldum
Zalime zulüme yettim bir zaman

Yüreğim kanadı gözlerim yaşlı
Alem bir dert çekti ben iki başlı
Gittiğim yollar hep çakıllı taşlı
Özüme çok zulüm ettim bir zaman

Semahi yara çok derman kalmadı
Çok selam gönderdim yarim almadı
Dert azat etmedi beni salmadı
Ben beni özümden ittim bir zaman



erol duran
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Şubat 2007       Mesaj #1269
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yalnızlık HatıЯası
Yazılan sayfalar, anlamlı ama boş sözler...
Kelimeler, cümleler;
Sevgililer ve ayrılıklar...

Duvarda asılı zaman katilleri;
Saatler... !!!
Zamanın öldüğünü hatırlatır hep!
Ve zaman öldüğü kadar da ölümsüzdür senin için...
Kırıcı, ölümcül, kanlı bir maratondur o.

Hatra gelir hep eski sevgililer,
Güzel günler, ayrılıklar...
İlk bakışlar, ilk öpüşmeler...
İlk sevişmeler, ilk sigaralar beraber yakılan...
İlk aşklar...

Belirsizlikler ve anlamsızlıklar gelir hatra hep...
Özlenen dostlar yalnızlığı hatırlatır hep;
Saatler boyu yalnızlık...

Şişesinin dibinde kalmış birkaç damla mey,
Ve birkaç sarmalık tütündür o anın dostları...
Ve belki de biraz selüloz, biraz kursun...

Yirmi beş mumluk ampulün gölgemsi aydınlığında,
Çizik plakların cızırtısını dünlerken yakılan sigara
Ve o unutamadığın şarkı...

Yıkılan hayaller, başarısız planlar...
Hepsi yüzüne vurur yalnızlığını içten içe gülerek...
Hepsi kaybolur devr-i âlemde...
Sen de...

Tolga Görkem...
tikkymelike - avatarı
tikkymelike
Ziyaretçi
17 Şubat 2007       Mesaj #1270
tikkymelike - avatarı
Ziyaretçi
SENCE

Seni kırmak bana bir suç
Seni görmemek cehennemin diğer bir adı
Sen bendeki sevgiyi göremedin
Göremezsin de;
Çünki bendeki bendeki sevgiyi görmek zaman ister
Düşün seni görmemek bana bir cehennem
Seni kırmak bana bir suç
Seni kaybetmek bana sence nedir?
Bence ben olmamak
Peki beni görmemek,,kırmak ve kaybetmek
Sence nedir?

Canan Boran

Benzer Konular

2 Aralık 2006 / Misafir Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya