Arama

Sizin Yazılarınız - Sayfa 16

Güncelleme: 14 Eylül 2014 Gösterim: 56.655 Cevap: 157
Intersect - avatarı
Intersect
VIP VIP Üye
29 Temmuz 2013       Mesaj #151
Intersect - avatarı
VIP VIP Üye
Çok yorgunum, Hayat yorgunluğu bu, aşk acılarından, günlük stresten herşeyden bıktım. Bazı insanlar vardır acıyı az hissetmek için sürekli uyurlar, Kendimi bildim bileli uykum var.
Sponsorlu Bağlantılar
Yok bir şey iyiyim. Sadece ölü olmayı tercih ederdim.
nicely - avatarı
nicely
VIP VIP Üye
12 Ağustos 2013       Mesaj #152
nicely - avatarı
VIP VIP Üye
995161 704174019612182 895548557 n

Sponsorlu Bağlantılar
Birbirimize tutundukça ;Bıçakların ucu kapanacak.. ~Smiley9TenderMsn Inlove
Intersect - avatarı
Intersect
VIP VIP Üye
6 Eylül 2013       Mesaj #153
Intersect - avatarı
VIP VIP Üye
HER BİR SOZCUGUNE KADAR KENDİME AİTTİR. İSTEDİGİNİZ YERDE ARATABİLİRSİNİZ.. BLUESKY'İN KALEMİNDEN..


Aslında acı olan ayrılık değildir. Suçluluk hissidir. O bensiz ne yapar düşüncesidir. Ona bensizken ya birşey olursa korkusudur. Aslinda hic birimiz istemedik ayriliklari.. ama hayat iste yeri gelince gosteriyor gercek yuzunu ve bu yine hayatin sana aldigin nefes bile bana ait deme seklidir. Hic bir zaman yapacak bir sey yoktur. Hayat ne derse sen o'sundur. Bunun sonucu bölük pörçük bir yasam olsa bile gikini cikaramazsin ayrilikla bas basayken.. Cunku hayat son sozunu soylemistir. Arkasindan yalnizlik girer devreye. Yalvarir yakarir bir sans daha icin ama donmez o eski gunler geri. Cunku bilirsin hic bisey eskisi gibi olmayacaktir. hayat be derse sdn o'sundur... Ne bir eksik ne bir fazla.. Artisi veya eksisi olmayan bir yasam cikar karsina.. Zaman akip gider dur diyemezsin.. Bogazin dugumlenir. Kalirsin. İcinde firtinalar koparken sen gikini bile cikaramazsin. Cunku hayat son sozu soylemistir. Ne bir eksik ne bir fazla.. Uzulursun belki... Ama bosadir. Sonra birgun yalnizlik degisir. Kotulesir! Kapiyi ustune kilitlemedeb once aradan sana bakar ve guler. GİKİNİ CİKARAMAZSİN! İcinden sadece "Tanrim beni kurtar!" dersin. Ama kimse yardimina gelmez. Susarsin, bi kosede sadece beklersin. Ama ne bekledigini sen bile bilmezsin. Birgun gelir KADER cikar karsina. Aralar kapiyi gulumser sana. Seni kurtaracagim der. İnanmazsin. Cunku cok vurgun yemissindir. Kimseye guvenemezsin. Ama kader soz verir. Kapiyi kapatip seni yalnizliga terk etmeden once son bir kez gulumser sana.. Oda gider. Ve sen karanliga tekrar donersin. - Bir biri ardina gecen gunlerden sonra artik evden bike cikmazsin. Bombos evinde tek dostun aynadir. Cunku sen aglarken o hic bi zaman gulmezdi.. Yaptiklari yetmezmis gibi bir anda Hayat cikagelir. Dalga gecer seninle. Baslar yine firtinalar.. Bagirmak istersin. "SUS, SUS VE ÇEK GİT!" ama halin yoktur konusmaya. Tukenmissindir artik.. Dusunceler icinde gozlerini kapatir ve uykuya dalarsin.. Sabah olur kalkmak istersin ama acamazsin gozlerini.. Hic birsey yetmezmis gibi birtek seye uzulursun. Gozlerindeki isik sonerken karsindaki son sey hayattir. ama sen herseye ragmen mutlusundur. Cunku kader sozunu tutmustur. Seni bu hayattan cekip almistir. Sonra yepyeni bir yere gelirsin. Her yer civil civildir. İnsanlar, cocuklar.. Sonsuz bir yasam vardir karsinda. Ama hala birsey eksiktir. Yillardir gormedigin birsey.. Hatirlarsin onu, ama birturlu adini koyamazsin.. Sen kalabaliga bakip dalmisken aralarindan birsey cikagelir. Bu kaderdir. Yaklasir ve tutar elinden.. Yillar sonra hissettigin bu sicaklik paha bicilmezdir. Kader seni cekistirir ama nereye bilemezsin.. En sonunda bir kapinin onunde durursunuz. Kader kapiyi aralar ve o an icindeki eksiklik kaybolur. MUTLULUK dönmüştür yillar suren aradan sonra.. Karsinda atesler icinde yanan seyler gorursun. Bunlar hayat ve yalnizliktir. Dalga gecme sirasi sendedir. Ama yapmazsin. Cunku bilirsin onlar bu kadarina bile degmezdi. -Hersey tamamlanmistir. Artik eski gunler haricinde hersey geri gelmistir. Dusunceler icinde gozlerini yumarsin.. Kader kulagina fisildar; "MUTLU OL!" . Gozlerini actiginda tekrar sensindir. Evinde.. Yataginda.. Ama bu sefer mutlusundur cunku son gordugun acilarin yok olusudur.. Durursun ve aklindan sunlar gecer; " Hayat sadece bir figuran, Rolleri Kader belirler.." ve sonra kahkahalara bogulursun.. Cunku sen bunu hak etnissindir.. TEK BİR SOZCUGUNE KADAR BANA AİTTİR. İSTEDİGİNİZ YERDR ARAYABİLİRSİNİZ.. YALNİZ COCUKTAN SEVGİLERLE.. Hoscakalin..
Yok bir şey iyiyim. Sadece ölü olmayı tercih ederdim.
Şeb-i Yelda - avatarı
Şeb-i Yelda
Ziyaretçi
7 Eylül 2013       Mesaj #154
Şeb-i Yelda - avatarı
Ziyaretçi
İcinde firtinalar koparken sen gikini bile cikaramazsin!!
sen sen beni ağlatmak istiyorsun ama ağlamicam hayır No
nicely - avatarı
nicely
VIP VIP Üye
2 Ekim 2013       Mesaj #155
nicely - avatarı
VIP VIP Üye
644139 371528586268077 1888660208 n

DİYORSUN Kİ SÖK AT
Ben SENİ Bir günlük yaşamadım ki, Kapatıp gözLerimi silip atayım.. Bєn Sevdayı Bir kelimeye sığdıramadım ki Susup Herşeyi Unutayım.. Ben Sєvdayı Bir DamLa gözyaşında Aramadım ki ağladım Aktı gitti diyeyim.. Ben Sevdayı ********ce yaşamadım ki Her an BaşkasıyLa olayım.. Ben Sevdayı "Yüreğimde" yaşadım ; Söyle NasıL Söküp atayım.. Sendeki imkansızlığı, sana sarılamamanın acısını sevdim Sırf sonunda sen varsın diye sana olan hasreti sevdim Yalnızken aklımda oluşunu, hayallerime rüyalarıma doluşunu sevdim Seni bir qün görme umuduyla yaşamayı sevdim Seni "yaşama nedenim" bilmeyi sevdim
BEN SENİN YÜREĞİNİ SEVDİM SENİ ÇOK BAŞKA SEVDİM BİRTANEM...
Birbirimize tutundukça ;Bıçakların ucu kapanacak.. ~Smiley9TenderMsn Inlove
Gazi - avatarı
Gazi
Kayıtlı Üye
1 Mayıs 2014       Mesaj #156
Gazi - avatarı
Kayıtlı Üye
Sizin Yazılarınız
Hüseyin KAYA

Tarih: 24-02-2014 10:13:00

GÜZELLER GÜZELİ MERS’İN HİKÂYESİ

Mersaviler’in bugün Viranşehir ilçesi yakınlarında olan MERS köyünde yaşadıkları dönemde, beş erkek, bir kız kardeşin kaderi zalim bir ağanın eli ile yazılır.
Babalarını kaybetmiş olan bu altı kendi halinde yaşayan kardeş köyün en efendi ailelerinden idiler.
Beş erkeğin beşi de dürüst, namuslu ve adil idi.

Kız kardeşleri köyün en güzel kızı idi. Onu görenler bir daha görmek ister, bir gören de onunla evlenmek isterdi. Ay doğunca serin yaz akşamları onun güzelliği kadar aydınlatamazdı MERS köyünü.
Güzelliği dillere destan idi.

Köyün bir de ağası vardı; zalim mi, yardımsever mi belirli olmayan. Köyün en kötü zamanlarında yardım ederdi köylüsüne ama en güzel, en iyi gelirini de elde ederdi. Kimse karşı gelmezdi, gelemezdi. Ses çıkarmayana munis, hakkını İsteyene, ya da karşı gelene de zalim idi.

Ağa MERS’in en güzel kızına aşık olmuş. Güzelin ayaklarına altından halılar sermek varken o, zalimin zulmünü göstermiş köy yerinde. MERS’in en güzel kızını benden başka kimse alamaz diyerek kardeşlerinden istemiş. Kardeşleri kız kardeşlerine danışmışlar. Zalim ağa seni ister demişler. Kız kime sevdalı bilinmez gizliden gizliye ama ağayı istememiş:

“Siz benim ağabeylerim iseniz beni zalimlerden korumanız gerekir demiş.”

Ağaya olumsuz cevap ulaştırılmış aracılar ile…

Ağa bu. Nasıl olur da kendisine istenilen verilmez. Küplere binmiş, öfkeden kudurmuş. Sağa sola haber salmış; öldürürüm, yaşatmam demiş.

Aracılar girmiş araya. Bir gençlere bir ağaya haber ulaştırmışlar. Ama kız; “Nuh demiş, peygamber“ dememiş. Cevabı hep olumsuz olmuş.

Fakat ne yapacaklarını da bilmeden kalakalmışlar. Baba yok, yol göstermeye cesaret edecek başka bir büyük de yok. Kimse ağanın zulmüne karşı gelmek cesareti gösteremiyor.

Kardeşlerden küçüğünün aklına bir fikir geliyor.

“Biz, kız kardeşimizi ağaya vereceğimizi söyleriz. Gelsinler hazırlık yapsınlar, biz de bu arada zaman kazanırız. Bir hal çaresine bakarız.” Demiş
Gün gelmiş hazırlıklar tamamlanmış. Ağa ekibi ile kına için kız evine gelmiş. Adet odur ki kına yakılır, kına yakanlar evlerine dönerler, ertesi gün gelip kızı alırlar. Ama öyle olmamış. Ağa bir şeylerden şüphelenmiş.:
“Bugün kızı alıp götüreceğiz,” demiş.

Zaten henüz bir plan yapmamış olan gençler neye uğradıklarını şaşırmışlar. Bir ara toplanıp bu konuyu tartışmışlar. En küçük olanın şöyle bir fikir ileri sürmüş:

“Siz hemen çadırlarınıza gidin, sahip olduğunuz atlarınıza, eşeklerinize ne kadar alabileceğiniz eşya varsa yükleyin ve yola koyulun. Kız kardeşimizi de yanınıza alın. Ben onun yerine geçeceğim. Bir ara bir çaresine bakar ben de sizin peşinizden gelmeye çalışırım.” Der. Herkes kabul eder. Küçük kardeş kız kardeşinin olduğu çadıra geldi. Ona durumu anlattı. Gelinliği giydi, duvağı geçirdi kafasına ve gelin alayını bekledi. Ağanın yardımcıları gelip gelini aldılar. Ata bindirdiler ağanın çadırının yolunu tuttular. Akşam karanlığından faydalanıp giden kardeşlerin aklından çıkmayan ise küçük kardeşlerinin başına gelebilecek olan kötü durum idi. Onun öldürülme durumu söz konusu idi. İçleri rahat olmasa da üzgün üzgün yola devam ettiler.

Ay gökyüzünün güneşi idi bu akşam MERS ise solgun. Yüzünde hüzün vardı. Anne ve baba yadigarı küçük kardeş geride kalmıştı hem de zalim bir ağanın çadırındı gelinlikli, duvaklı.

Ağa bir süre sonra çadıra geldi. Gecenin eğlencesi ve sahip olacağını hayal ettiği MERS’in odadaki varlığı ona tatlı bir sarhoşluk vermişti.

Mers zannettiği küçük kardeşe yaklaşınca, küçük kardeş, koynunda sakladığı hançeri ani bir hareketle ağanın karnına batırdı.
Biraz önce zevk çemberinde gezinen ağa şimdi acı içinde yerlerde idi. Artık durma zamanı değildi. Siyah kıl çadırın ip ile bağlanmış perdesini kaldırıp çadırın etrafında kimsenin olup olmadığını kontrol ettikten sonra hızla kardeşlerinin gittiği yola düştü.

Artık durma zamanı değildi. Ardına bile bakmadan uzaklaştı MERS köyünden.
Dünya dönüyor, dağ taş MERS diye haykırıyor. Yıldızlar göz yaşı olmuş yere yağıyor. Kara bulutlar kaplıyor ortalığı yaz ortasında. Göz gözü görmez oluyor. Kimse takibe çıkamıyor gençleri o gece sabah olana dek.

Beş kardeş Büyükkeşişlik köyüne gelirler. Burası mağaraları ile bilinen bir yerdir. Ortasında bir doğal hendek bulunur. Buna kütler “feyt” derler. Mağaranın birine yerleşirler. Ağayı öldüren küçük kardeşin çok güzel bir hanımı vardır. Adı Gazal’dır. Çocuklarının koruyucusu, eşinin sevdiği, evininin eşinden sonra direği… Bugün ĞAZOĞLU dedikleri aile bu küçük kardeşin soyundan gelir. Gazal’ın bir erkeği aratmayan yiğitliğidir. Bir aile soyuna ad veren…

Gazal’ın çok tatlı bir oğlu vardır beş kızdan sonra olan. Bu oğlana çok düşkündür. Herkese Kürtçe lavık dekat(dikkat) bıkın(edin), levık(oğlan) bınnerin (bakın), lavıkı (oğlan)lıkuye(nerede)… gibi kullanımlarla korumak ve kollamak istemlerini dile getirirmiş. Çocuk büyüdükten sonra da lavık olarak kalmış annesinin yanında. Ailenin diğer fertleri de onu lavık olarak bilmişler. Bu nedenle ondan olan nesle ad olarak “laviler” denmiştir.

Ağanın emir eri de bunların izlerini sürerek büyük keşişlik köyüne yakın bir mesafede olan küçük keşişlik köyüne kadar gelir. Burada ağanın zulmünden kurtulmuş olmanın verdiği rahatlıkla düşünürken kardeşleri takip etmekten vazgeçer ve o da küçük alanlı köyüne yerleşir. Emir eri olarak bilindiğinden bugün “Emirler” olarak bilinen ailenin bu mert adamdan geldiği söylenir.

Mers kardeşlerini korumak ve kollamak için daha sonraki yıllarda büyükkeşilik köyündeki evlerinde yaşarken hiç dışarı çıkmamış ve kardeşleri hepsi tek tek evlenip evi terk edene kadar onlara hizmet etmiştir. Daha sonraki dönemde de güzelliği günden güne yayılmış, dağları, ovaları, çölleri aşmış ve ta Arabistan diyarına kadar gitmiştir. Birçok Arap şeyhi Mers’i istemeye gelmiş ama o kardeşlerinin izinleri olmadığı için evlenmemiştir.
Beş kardeşin beşi de Mers’i korumak için evlenmesine izin vermemişler. O da kaderine boyun eğmiş evlenmeyip büyük anne olma duygunu yaşayamamıştır.

Mers köyünden çıkan ve mertliklerini zulme karşı durarak sürdürebilme durumu kalmayınca zalimi zulmü ile baş başa bırakıp yerlerini, yurtların terk etme durumunda kalan Mersaviler Mers gibi dünya güzeli kardeşlerini evlendirmediklerinden Mersin olması muhtemel aşk hikâyesini yazmak mümkün olmamaktadır.
Aslında bir başka rivayette de Mers’in bir Arap Şeyhi ile evlendirildiği ve başka diyarlara gönderildiği söylenir. Böylece dünyalar güzeli Mers aşiret ağalarının zulmüne boyun eğilip de evlendirilmek durumunda kalınmamıştır.
Zulüm bir ailenin yer değiştirmesine, bir genç kızın da kaderinin bağlanmasına sebep olmuştur.

HÜSEYİN KAYA
Intersect - avatarı
Intersect
VIP VIP Üye
9 Haziran 2014       Mesaj #157
Intersect - avatarı
VIP VIP Üye
İnsanlar... çok aptal. Mesela değer bilmezler, mesela umursamazlar... Gereksizler! Hepsi gereksiz. Bu hayata boş gelmiş boş gidecek bir ton insan. Yalanlar, dolanlar üstüne kurulu birkaç hayat. Ee peki ya sonrası? İnsanları anlamak gerçekten zorlaşıyor bazen. Birini tanıyorsun mesela evet bu o kişi diyorsun, ama günler geçiyor ve o gidiyor. Ne kadar basit geldi değil mi sizede? Ben sadece bir satırda bitirmişken o hayatımdan saatlerimi, hayallerimi çalmış oluyor. Herşeyden önce giden zaman koyuyor insana. O dakikalara neler sığdırabilirsin oysa! Ama insan aptal. Doğrusunu bildiği halde yapamayacak kadar aptal hemde. Gerçekten sevgiyi falan hak edenler için kötü bir hayat bu. Bir söz vardı, ''Bu hayat, göğsünün içinde kalp taşıyanlar için yaşanacak bir yer değil artık.'' diye. Şahsen mesela ben zombilerle dolu bir dünyayı bu dünyaya tercih ederim...

Zombi istilasını iple çekiyorum.
Yok bir şey iyiyim. Sadece ölü olmayı tercih ederdim.
mavisiyah - avatarı
mavisiyah
Ziyaretçi
14 Eylül 2014       Mesaj #158
mavisiyah - avatarı
Ziyaretçi
Tanışğımız ”her insan”…
Hiç bir karşılaşma tesadüf değildir…


Hiç bir hissediş, düşünüş, bakış, algılayış, seziş de öyle… Hatta bunların tersi de tesadüf değil… Alışveriş yaptığımız market, yemek yediğimiz lokanta, su içtiğimiz çeşme, yürüdüğümüz kaldırım ve orada yanlarından birer yabancı olarak geçip gittiğimiz insanlar… Tesadüf gibi görünen karşılaşmalar, yolu sorduğumuz herhangi biri, hafifçe çarptığımız insan… Bize gülümseyen küçük bir çocuk, önümüzden aniden uçuveren kuş…
Gün boyu yaşadığımız en basit olay bile herhangi bir zihinsel, fiziksel, ruhsal ya da duygusal bir olayın tetikleyicisi olur. Küçük ya da büyük…

Bazen hiç hesapta olmayan durumların içine çekiliveririz. Hayal bile etmediğimiz olayları yaşarken buluruz kendimizi. Bir martı çığlığı, bir satıcı bağırış
ı, alır götürür bizi yıllarca ya da yollarca uzaklara…

Hem öğretmen hem de öğrenciyizdir her ilişkinin içinde. Doğduğumuz aile, gittiğimiz okullar, sıra arkadaşımız, dostumuz, eşimiz, çocuğumuz vs. Her ilişki, farklı bir yönümüzün aynasıdır. Ve bizler de onlar için birer aynayız.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.

Benzer Konular

28 Ocak 2021 / Misafir Genel Mesajlar
6 Temmuz 2015 / Misafir Forum Oyunları
5 Mayıs 2006 / Misafir Bilgisayar