Arama

Sokak Çocukları (Bizim Çocuklarımız) - Sayfa 4

Güncelleme: 13 Nisan 2011 Gösterim: 57.567 Cevap: 67
RuYa - avatarı
RuYa
Ziyaretçi
19 Haziran 2007       Mesaj #31
RuYa - avatarı
Ziyaretçi
Çocuklarına kötü davranan, onları mutsuz eden ülkeler arasında ilk sıralardayız.
Cami avlusuna bırakıp terkediyoruz.
Sponsorlu Bağlantılar
Onları eğitmiyoruz,
Öğretmiyoruz,
Dövüyoruz, sövüyoruz,
Şiddet gösteriyoruz,
Ruhlarını örseleyip;
Sırtlarından para kazanıyoruz.
İtiraz edemiyorlar,
Karşı koyamıyorlar.
Çaresiz...
Gözyaşlarını görmüyorsunuz, yüreklerine akıyor.
Ürkek, sessiz, çelimsiz
Oyuncakları olmamış
Trenleri, bebekleri de...
Oyun çağlarında çok başka yerlerdeler.
Yetersiz anne babaları, o masum bakışları hak etmiyor.
Bilmiyorlar...
En son saçları ne zaman okşanmamıştı acaba?
Ne zaman kendilerini kocaman, sevgi dolu güvenli kollarda hissetmemişlerdi
Rengarenk topları olmuş muydu hiç...
Bilinmez...
Gelecekleri belirsiz,
Güveni karanlık sokaklarda arıyorlar.
Hani çocuklar geleceğimizdi
Hani biz bu dünyayı onlara bırakacaktık
Onları suistimal ederek
Özgüvenlerini ellerinden alarak;
Sünepe, sessiz bir çoğunluk mu yaratıyoruz acaba?
Onları yeterince seviyor muyuz?
Güveniyor muyuz?
Çocuklara kıymayın efendiler
Şarkı söylesinler,
Okula gitsinler,
Kahkahalar atsınlar,
Şeker de yiyebilsinler...... ALİ GÜNDOĞDU

*TeoDora* - avatarı
*TeoDora*
Ziyaretçi
19 Haziran 2007       Mesaj #32
*TeoDora* - avatarı
Ziyaretçi
Çoğalmak

Sponsorlu Bağlantılar
Kalabalıkta kalabalıkça yalnızlık
Yalnızladıkça birbirimizi
Haydi çoğalalım
Çoğaltarak kendimizi

Bir canım çoğal da bin can ol
Isıt yaşlıların yalnızlıklarını
Ilınsın üşümüşlüğü bırakılmışların

Çoğalın dudaklarım çoğalın sonsuz
Öpün bütün ağlayan çocukları kimsesiz
Çoğal gözlerim çoğal
Gör bütün görmeyenlerde yapayalnız
Ellerime tutunun ellerime çoğalın
Okşayın sevecenlikle çocukları
Hıçkırırlarken uykularında bile

Sedef 21 - avatarı
Sedef 21
Ziyaretçi
22 Haziran 2007       Mesaj #33
Sedef 21 - avatarı
Ziyaretçi
Sokak Çocuğu




Yıldızlar örttü üzerimi senin
Yerine anne
Çok ağladım canımın acısından
Yaralarım hiç iyileşmedi anne
Dinmedi hiç gözyaşlarım
Kimse fark etmiyor hala
Ben bir çocuğum anne
Büyüyemedim hala
Suç mu cezamı bana yaşamak
Neden doğdum
Ne benim bu pis dünyadan umudum
Ben bir çocuğum
Sevgiyi tadamadım daha
Şevkat nedir bilemedim
Seni çok özledim anne
Neredeysen gel bir an önce
Sahi sen benim başımı hiç okşadın mı?
Öptün mü beni yanaklarımdan?
Anne bir merhamete
Ömrümü vereceğim
Ben bir çocuğum anne
Kimse fark etmesede
Ben sevgisizim anne
Ben bir sokak çocuğuyum anne.



Handan Koca
RuYa - avatarı
RuYa
Ziyaretçi
25 Haziran 2007       Mesaj #34
RuYa - avatarı
Ziyaretçi
Hani şu uçurtması gökyüzünde asılı kalan,
Bilyelerini rüyalarında unutan,
Ve oyuncaklarını masal kahramanlarına çaldıran,
Çocuk varya o benim işte, o benim abi...
Sahi bir annem olmalıydı değil mi
Ben dudaklarımda sokakları besteliyorum oysa
Sahi abi tadı nasıldı anne sütünün
Anneler nasıl okşardı çocuklarını
Anne kokusu nasıldır kim bilir
Ana ha, bir anne çizebilirmisin benim için
Karanlığın kar soğuğu parmak uçlarına bir anne
Ve yanına beni eklermisin abi
Tıpkı suluboya resimlerdeki gibi sımsıcak
Sahi abi senin gözlerini kesmiyor değil mi
Bir köprünün soğuk, gergin ve karanlık bedeni
Sahi sen hiç seyrettin mi aydedeyi bir köprünün altından,
Üşüdün mü abi kayan bir yıldıza bakarken,
Boşver...
Gel boyat istersen ayakkabılarını
Ben şu ayakkabıların bağcıklarından asılıyorum hayata
Gel boyat ayakkabılarını
Boyatta resmi çıksın dostun, düşmanın tüm kaldırımların ...SALİH YILMAZ
mar33 - avatarı
mar33
Ziyaretçi
19 Temmuz 2007       Mesaj #35
mar33 - avatarı
Ziyaretçi
bak işte bu gerçekten güzeldi.bu şii ri Bedirhan Gökçe nin yorumuyla dinle
My Love For You - avatarı
My Love For You
Ziyaretçi
20 Temmuz 2007       Mesaj #36
My Love For You - avatarı
Ziyaretçi
Elleri kirli, gözleri kara,
İnsafsızca salınmışlar sokaklara,
Nasıl kıymışlar, nasıl bu canlara?
Bunlar bizim çocuklarımız.
Bunlar sahip çıkamadıklarımız!

Alışmışlar ızdıraplara,
Hayeller bile uzak onlara,
Birileri alır iter suçlara...
Bunlar bizim çocuklarımız.
Bunlar sahip çıkamadıklarımız!

Biz sahip çıkmasak, birileri yürütecek kervanını,
Kesecekler mahsunların, kollarını, bacaklarını!
Karşımıza çıkaracaklar suç makinalarını!
Bunlar bizim çocuklarımız.
Bunlar sahip çıkamadıklarımız!

Önce tek tek kurutmalı bataklıkları,
Sonra eğitmeli bu yavruları...
Sevdirmeli tüm insanları.
Bunlar bizim çocuklarımız.
Bunlar bizim yarınlarımız!


Yılmaz Çelik

RuYa - avatarı
RuYa
Ziyaretçi
21 Temmuz 2007       Mesaj #37
RuYa - avatarı
Ziyaretçi
O çocuksun sen...
Gözyaşları yağmura karışan,
Umutsuzca etrafına bakınan,
Sıcaklığa hasret çocuksun...
Hayatın en ağır yükünü yüklemişler sırtına,
Yalnızlığı...
Ezilmemek için bu yükün altında,
Sarılmışsın kendine sımsıkı...
Gelip geçenler görmemişler seni.
Şemsiyelerinin altında,kalın paltolarının içinde
Üşüyerek gitmişler evlerine...
Sıcacık evlerinde,
Televizyon izlerken görmüşler seni.
Kameranın ışığıyla kamaşan
Umutsuz gözlerinin manasıanlaşılmadan,
Bitirmişler haberi...
Tek şey söylemişler haberin sonunda senin için,
Sokak çocuğu...
Gözlerindeki umudun hırsızı sokakmış gibi,
Sanki tek suçlu oymuş gibi,
Hep suçladılar onu...
Kimsenin aklına gelmedi sana bir palto almak,
Islanma diye kimse çağırmadı seni
Şemsiyesinin altına...
Kimse düşünemedi senin de üşüyor olabileceğini...
Ertesi gün gazetenin küçük bir köşesinde gördüler seni,
´BİR SOKAK ÇOCUĞU DONARAK ÖLDÜ!´ başlığı ile...

Seda Karslıoğlu
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
31 Temmuz 2007       Mesaj #38
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Son yıldızı da söndürdüler...

Yaşam semalarımızın saten mavisi boşluğundan bizlere cilveyle göz kırpıyorlardı.
Bebeğin anasının memesine sarılışında, çiçeklerin tomurcuk tomurcuk patlayışında, binlerce yıllık ayrılığın sonunda âşıkların özlemle kavuşmasında, serçelerin ürkek/ telaşlı koşuşturmacalarında ve hayatı bezeyen her güzel şeyde bir tane çoğalıyor; gecemizi aydınlatıyorlardı.
Yaşamın bize yabancı olan/ bizleri bilinmezliğin korkusuyla kuşatan karanlık sokaklarını, rutubetli/ taş duvarlarını, soğuk ve ıssız yalnızlıkları şavklarıyla ışıtıyor; bizleri korkularımızdan arındırıyorlardı.

Ama, son yıldızı da söndürdüler...

İzlandalı anne Sophia Hansen, kendisine iki kız çocuğu kazandıran Türk genci Halim Al ile yaptığı evliliği sürdürememiş, ayrılmışlardı.
Halim Al’ın kızlarını annelerine göstermemesi üzerine Sophia Hansen de analık güdüleriyle bir hukuk mücadelesi başlatmış, Türk adaletine ve mahkemelerine müracaat etmişti.
Yaklaşık iki yıl süren bu hukuk mücadelesi sonucu, Sophia Hansen kızlarını haftada bir kez de olsa görebilme hakkına (şansına) sahip olmuştu.
Ama Halim Al, kızlarını çeşitli Bizans oyunlarıyla gizleyip, onların beyinlerini annelerinin aleyhine yıkayıp, anne Sophia Hansen’i hayatlarından dışlamaya çalışıyordu.

İstanbul’un bir ilçesi büyüklüğündeki 200–250 bin nüfuslu İzlanda’da insanlar; / acımasız kuralların işlediği vahşi doğada bile analık kavramlarının böylesine ayaklar altına alınmadığı gerçeğine karşın, / Türkiye’deki bu hukuk tanımazlığa karşı tepki koyuyorlardı.
Ve Başbakan Bülent Ecevit, resmi bir ziyaret için gittiği Çin’de bu konuda cevap vermekte zorlandığı sorularla karşılaşıyordu.
RuYa - avatarı
RuYa
Ziyaretçi
1 Ağustos 2007       Mesaj #39
RuYa - avatarı
Ziyaretçi
Kimisi öksüz
Kimisi terk edilmiş
bazısının içinde özlem
bazısının içinde hasret var
bazıları ise
onları terk eden ailelerine
kin tutuyor,nefret kusuyorlar
gidiyorlar bir yolda
bir amaçları yok aslında
tek istekleri
karınlarını doyuracak
üç kuruş para
ve ilerliyorlar sonu belli olmayan
uçsuz bucaksız boşlukta... EBRU ŞAHİN
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Ağustos 2007       Mesaj #40
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Elleri kirli, gözleri kara,
İnsafsızca salınmışlar sokaklara,
Nasıl kıymışlar, nasıl bu canlara?
Bunlar bizim çocuklarımız.
Bunlar sahip çıkamadıklarımız!

Alışmışlar ızdıraplara,
Hayeller bile uzak onlara,
Birileri alır iter suçlara...
Bunlar bizim çocuklarımız.
Bunlar sahip çıkamadıklarımız!

Biz sahip çıkmasak, birileri yürütecek kervanını,
Kesecekler mahsunların, kollarını, bacaklarını!
Karşımıza çıkaracaklar suç makinalarını!
Bunlar bizim çocuklarımız.
Bunlar sahip çıkamadıklarımız!

Önce tek tek kurutmalı bataklıkları,
Sonra eğitmeli bu yavruları...
Sevdirmeli tüm insanları.
Bunlar bizim çocuklarımız.
Bunlar bizim yarınlarımız!


Yılmaz Çelik

Benzer Konular

11 Mayıs 2010 / ahmetseydi Taslak Konular