Arama

Medya Haber - Sayfa 180

Güncelleme: 13 Ekim 2017 Gösterim: 660.136 Cevap: 1.864
Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
22 Mayıs 2012       Mesaj #1791
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Memur zammı 'hakem'e kaldı
Hükümet ve memurun 21 gün süren zam pazarlığından sonuç çıkmadı. Hükümet son turda teklifi iki kez yükselterek yüzde 3.5+4'e çıkardı. Ancak artış memurların beklentisinden uzak kaldı. Son sözü Hakem Kurulu söyleyecek.
Sponsorlu Bağlantılar


120521 memur1v2 120521 memur2standard

Yaklaşık 4.5 milyon memur ve memur emeklisini ilgilendiren toplu sözleşme görüşmelerinden uzlaşma çıkmadı.2012 için yüzde 3+3'lük zam teklifini yüzde 3.5 + 3.5'a yükselten hükümetin son hamlesi yüzde 3.5 + 4 oldu. 2013 yılı teklifi de yüzde 3 + 3'e yükseltilmişti.
Masaya yüzde 16'lık artışla oturan Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, görüşmelere saat 24.00'e kadar ara verdiklerini ve o saate kadar yeni teklif beklediklerini ifade ederken, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, nihai teklifi sunduklarını söyledi.

Anlaşma sağlanamadığı için süreç hakem heyetine devredilecek ve müzakereler 29 Mayıs'a kadar heyet tarafından sürdürülecek.
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, ''Kamu İşveren Heyeti'nin getirdiği yeni teklif 2012 için 3,5 4, 2013 için bir yenilik yok, ek ödeme yok, eş yardımında artış yok, taban aylığa zam yok, 4-C'liye yüzdelik zam yok, emekliye zam yok, toplu sözleşme ikramiyesine zam yok, yok, yok, yok'' dedi.
Toplu sözleşmenin sabah 08.30'a kadar imzalanabileceğine işaret eden Gündoğdu, istediklerinin olmaması durumunda Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'na müracaat edeceklerini söyledi.

'TEPKİSİZ KALMAYACAĞIZ'
Bu başvurunun yasal süresinin 3 gün olduğunu belirten Gündoğdu, "Eylem yapacağımızı, tepkisiz kalmayacağımızı bunun içinde, her tür eylem çeşitliliğinin olacağının buradan altını çizerek ifade ediyorum'' dedi.

"İŞ BIRAKMA OLACAK MI?"
''Eylem içinde iş bırakma olacak mı'' sorusu üzerine de Gündoğdu, ''Kamu-Sen, KESK, saygın iki konfederasyonumuz, yasa gereği onlar tekliflerini masaya taşıdılar. Birlikte hareket edebilirler. Ama bizim böyle bir birlikteliğe ihtiyacımız yok. Hem üye sayısı itibarıyla hem de bakış itibarıyla hem de olayları tanımlama ve yaklaşma boyutuyla... 1 Mayıs gibi hepimizi ilgilendiren bir konuda bile 3 ayrı miting yapmak durumunda kalmışsak burada da farklılıklar ya da birleşmeler olabilir. Ama bizim gündemimizde böyle bir tasarı söz konusu değil'' diye konuştu.

HAKEM KURULU'NDA KİMLER VAR?
Bu arada Bakanlar Kurulu, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu üyelerini belirledi.
Buna göre, toplu sözleşme görüşmelerinin uyuşmazlıkla sonuçlanması durumunda toplanacak kurula, Sayıştay Başkanı Recai Akyel başkanlık edecek.
Bakanlar Kurulu tarafından memur sendikaları konfederasyonuna gönderilen yazıya göre, Sayıştay Başkanı Akyel'in başkanlığını yapacağı Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'nun diğer üyeleri şöyle:
İlhan Hatipoğlu, Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürü
Erhan Usta, Kalkınma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı
Cavit Dağdaş, Hazine Müsteşar Yardımcısı
Şaban Talaş, Devlet Personel Başkan Yardımcısı
Hacı Bayram Tombul, Memur-Sen
Hüseyin Rahmi Akyüz, Memur-Sen
İsmail Koncuk, Türkiye Kamu-Sen
Ali Kılıç, KESK
Prof. Dr. Sedat Murat, İstanbul Üniversitesi
Doç. Dr. Aydın Başbuğ, Gazi Üniversitesi


BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Sen sadece aynasin...
Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
22 Mayıs 2012       Mesaj #1792
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Erdoğan memurlar için son sözü söyledi
Memur konfederasyonlarının Başbakan Erdoğan'dan beklediği haber geldi...
Sponsorlu Bağlantılar

Memurun son umudu da bitti. İş bırakmayı gündemine aldı. İmzaların atılmasına saatler kala masadan kalkan memur konfederasyonları Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan da umduğunu bulamadı.
Başbakan, masadan kalktıktan sonra kendilerini arayan Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti Başkanı ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu'ya, "Bütçe açığı, cari açık, Orta Vadeli Mali Plan ve kamu mali disiplinini" gerekçe göstererek "Bu son teklifimiz" dedi. Başbakan'ın bu cevabı üzerine Memur-Sen de iş bırakma eylemini gündemine aldı.
Memur-Sen adına toplu sözleşme masasında yer alan Toplu Sözleşme Genel Sekreteri Hacı Bayram Tonbul, "Bu saatten sonra artık yeni bir teklif çıkacak görünmüyor" dedi. Tonbul, yüzdelik zammın memura faydası olmadığını; asıl taleplerinin taban aylık zammı olduğunu vurguladı.
Ancak hükümetin buna hiçbir şekilde karşılık vermediğini belirterek, memur maaşının yarısının tazminatlardan oluştuğunu, bu nedenle emekli ikramiyesi ve maaşının düşük kaldığını söyledi. "Bizim bu koşullarda toplu sözleşme imzalamamız mümkün değil" dedi.
Masadan kalktıktan sonra Başbakan ile görüşüp görüşmedikleri sorumuz üzerine Tonbul, Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu'nun Başbakan ile görüştüğünü söyledi. Tonbul, "Başbakan da cari açıktan, bütçe açığından, Orta Vadeli Plan hedeflerinden söz ederek, kamu mali disiplinini bozamayacaklarını belirterek, bunun son teklifleri olduğunu söylemiş. Dolayısıyla bizim açımızdan şuan için yapacak birşey kalmadı" dedi.

5 BİN KİŞİYLE HAKEME
Çarşamba günü Ankara'da ilk eylem olarak 5 bin kişiyle kamu hakem heyetine başvuracaklarını açıklayan Tonbul, "Bunun ardından iş bırakma dahil her türlü eylemi tartışıyoruz" dedi. Tonbul, uzlaşmazlık tutanağının imzalanmasının ardından 3 gün içinde hakem heyetine başvurulacağını; heyetin de 5 gün içinde karar vermesi gerektiğini anımsatarak, heyetin kararı için son kararın 29 Mayıs olduğunu vurguladı.
Ancak memurun eylem yapması için son günün beklenmesi gerekmediğini belirten Tonbul, Memur-Sen'in bugüne kadar iş bırakmayı gündemine almadığını, ancak bugünden sonra iş bırakmanın da eylem biçimi olarak gündemlerinde olduğunu açıkladı.

TWİTTER'LI EYLEM
Memur-Sen, heyet başvurusunun ardından ikinci eylemini sosyal medya üzerinden yapacak. Yüz binlerce Memur-Sen üyesi kamu çalışanı, twitter üzerinden Bakanlar Kurulu'na, milletvekillerine twitter atarak taleplerinin karşılanmasını isteyecek.
Tonbul, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in, "2012 için 3 artı 3 verileceğini herkes biliyordu, bütçede bunun için ayrılan ödenek belliydi" sözlerini de eleştirerek şöyle konuştu:
"Toplu sözleşme yasası geç çıktı. Ağustos'ta çıksaydı, hemen toplu sözleşmeyi yapardık. Kaynak da bütçeye ona göre konulurdu. Ama böyle olmazdı. Bütçe dengelerinden vazgeçilmeyecekse, toplu sözleşmenin ne mantığı var?"

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Sen sadece aynasin...
Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
23 Mayıs 2012       Mesaj #1793
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Sendikalar Grev Başlattı
Hükümet ile memurun 21 gün süren zam pazarlığından sonuç çıkmadı.
Hükümet ve memurun 21 gün süren zam pazarlığından sonuç çıkmadı. Hükümet son turda teklifi iki kez yükselterek yüzde 3.5+4’e çıkardı.

Ancak artış memurların beklentisinden uzak kalınca, eylem kararı alındı. Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, EğitimBir-Sen olarak, bugün için iş bırakma kararı aldıklarını belirterek, şöyle konuştu: “Kamu-Sen ve KESK eylem kararı aldığı için ondan kaçmak ve o güne sığınmak gibi derdimiz yok. Aynı gün, aynı amaçla iş bırakma eylemi yapacağız ama aynı mekanlarda basın açıklaması, eylem açıklamaları yapmayacağız. Sorun belli, Türkiye eğer büyüyorsa biz bu büyümeden pay istedik ya da Türkiye’de, Maliye Bakanı ve diğer yetkililerin yansıttığı gibi ekonomide işler rayında değil, birileri rol yapıyor. Bu iki soruya cevap aradık. Dünyanın krizi en iyi yöneten ülkesiysek bunu memurlar da hissetsin.”

ADETA DALGA GEÇİYOR

Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir, Hükümet’in, 2012 için kamu emekçilerinin maaşlarına yüzde 3.5+4 zam önerisine karşı, Eğitim-İş olarak, tüm kamu çalışanlarının ve emeklilerin haklarını savunmak, insanca yaşam standartlarına kavuşmalarını sağlamak için bugün diğer emek örgütleriyle birlikte üretimden gelen gücünü kullanarak, iş bırakacaklarını açıkladı. Demir, “Bu teklif kabul edilebilir bir teklif değildir. Yüzde 3.5+4’ün ortalama memur maaşında yapacağı artış 55-75 TL arasındadır. Yüzdelik artış oranında buçuklu artış yapan Hükümet, kamu çalışanlarıyla adeta dalga geçmekte, kamu çalışanlarının emeklerini yok saymaktadır. Hükümeti, bir an önce bu yaklaşımından vazgeçmeye çağırıyoruz.”

Tüm Sağlık-Sen, Hükümet’in zam önerisini protesto etmek amacıyla bugün iş bırakacağını açıkladı. Tüm Sağlık-Sen’den yapılan yazılı açıklamada, bir yılda benzine yüzde 23, mazota yüzde 24, kömüre yüzde 26, doğalgaza yüzde 34, elektriğe yüzde 18 zam yapıldığı belirtildi. Açıklamada, şöyle denildi: “Milletvekili danışmanlarına ve meclis sekreterlerine yüzde 170 zam yaparken, emekli milletvekili maaşları yüzde 60 artırılırken, 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 300 bin civarında memura yüzde 15 zam yapılırken yetersiz olmayan mali kaynakların sağlık çalışanlarına sıra geldiğinde yetersiz olmasını protesto ediyoruz. Sayfalar dolusu taleple toplu görüşme masasına gittiğini deklere eden ciddiyetten uzak yetkili sendikanın masadan eli boş olarak kalkmasını ve sağlık çalışanlarına gereken önemi vermeyen Kamu İşveren Heyeti’ni protesto ediyoruz.”
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Sen sadece aynasin...
Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
24 Mayıs 2012       Mesaj #1794
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Zana’ya 10 yıl hapis
Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana, "örgüt propagandası yaptığı" gerekçesiyle 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

120524 leylazana640hmedium

Diyarbakır'da görülen davada, Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana için hapis kararı çıktı. Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 4 Aralık 2008 tarihinde ''terör örgütüne üye olmak'' suçundan 10 yıl hapis cezasına çarptırılan ancak ''sanığın eksik savunması'' nedeniyle Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nce bozulan kararın ardından yeniden görülmeye başlanan davanın duruşmasına tutuksuz sanık Diyarbakır bağımsız Milletvekili Leyla Zana katılmazken, avukatı Fethi Gümüş hazır bulundu.
Mütalaada, sanık Zana'nın katıldığı her miting, toplantı ve basın açıklamasında terör örgütünün istemlerine uyarak, propaganda kastını aşıp ''terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek'' suçunu işlediğinin anlaşıldığını belirterek, ''Sanık, beyanlarında PKK'yı terör örgütü olarak görmediğini, örgütün elebaşı Öcalan'ı da 'Kürt halk önderi' olarak gördüğünü, PKK'nın faaliyetlerini de 'özgürlük ve demokrasi' mücadelesi olarak gördüğünü belirterek, dolaylı olarak atılı suçlamaları kabul ettiği, tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır'' denilmişti.

Mütalaada, sanık Zana hakkında, 9 kez ''terör örgütünün propagandasını yapmak'' suçunu işlediği gerekçesiyle 45 yıl, ''Terör örgütü üyesi olmak'' suçundan da 10 yıl olmak üzere toplam 55 yıla kadar hapis cezası istenmişti.

‘DÜŞÜNCE KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLSİN’
Sanık avukatı Gümüş, müvekkilin milletvekili olması nedeniyle davanın durdurulması ve bunun TBMM'ye bildirilmesi gerektiği kanaatinde olduğunu savunarak, ''Müvekkilim şayet bir suç işlemiş ise bu örgüt üyeliği suçu değildir. Müvekkilim eğer örgüt üyesi ise yani hakkında önceden bir belge bilgi var olmuş olsa idi milletvekili olamazdı. Müvekkilim sanığın sözlerinin düşünce kapsamında değerlendirileceğini düşünüyoruz'' dedi.
Mahkeme heyeti, sanık avukatının ''sanığın milletvekili oluşu nedeniyle davanın durdurulması'' yönündeki talebiyle ilgili olarak 17 Kasım 2011 tarihinde görülen duruşmada, yargılamanın devamı yönünde karar verdiklerini ve söz konusu kararın da TBMM'ye gönderildiğini bildirdi.

KARAR
Mahkeme heyeti, kısa bir aranın ardından kararını açıkladı.
Mahkeme, ''sanık Leyla Zana hakkında 'Terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek' ve 9 kez 'Terör örgütünün propagandasını yapmak' suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise de yapılan yargılama neticesinde sanığın eylemlerinin ve faaliyetlerinin bir bütün halinde terör örgütü PKK üyeliği boyutuna ulaştığı'' gerekçesiyle sanığın TCK'nın 314/2. maddesinde yer alan ''Terör örgütü üyesi olmak'' suçundan 10 yıl hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi.

10 YIL CEZAEVİNDE KALMIŞTI
1991 yılında Meclis'te Kürtçe yemin eden Zana, 1994 yılında tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. 10 yıl hapis yatan Zana, 2004 yılında tahliye edilmişti.
Leyla Zana, Diyarbakır Bağımsız Milletvekili olarak son seçimde yeniden parlamentoya girmişti.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Sen sadece aynasin...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Mayıs 2012       Mesaj #1795
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
arkadaşlar ben 5.sınıf öğrencisiyim ve benim gibi sosyal kitabındaki 98 2. etkinliği bulamayanlar için bir gazete haberi veriyim:

Cumhurbaşkanı Gül, Google'ı gezdi

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ABD'nin San Francisco kentinde bulunan Google merkezini ziyaret etti.

Gül, burada Google'da çalışan Türk mühendisler tarafından karşılandı.Cumhurbaşkanı Gül'e, Google kurucularından Sergey Birin eşlik etti. Gül, Google Earth'ten Tarabya Köşkü'nü izledi.
Cumhurbaşkanı Gül, San Francisco temasları kapsamında sosyal paylaşım sitesiFacebook'u da ziyaret etti..

Cumhurbaşkanı Gül, Facebook'u ziyaret etti

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ABD'nin San Francisco kentinde dünyaca ünlü sosyal paylaşım sitesi Facebook'un genel merkezini gezdi.

ABD'nin Batı kıyısındaki gezisine devam eden Gül, Google'dan sonra Facebook'u da ziyaret etti. Cumhurbaşkanı Gül, eşi Hayrünnisa Gül ile birlikte Facebook tahtasına kendi imzalarını attı. Basın mensuplarının Facebook binasindan görüntü almasına izin verilmedi.

Bu arada Cumhurbaşkanı Gül ve eşi Hayrünnisa Gül, Google'in kurucusu Sergey Brin ile sürücüsüz arabaya bindi. Gül, Brin tarafından Google alanında gezdirildi


teşekkür ederseniz bir şey değil
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen _Yağmur_; 28 Mayıs 2012 10:18
Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
28 Mayıs 2012       Mesaj #1796
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
'NATO'nun genel sekreteri bir Türk olabilir'
Amerika Birleşik Devletleri, NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen’in halefi için şimdiden hazırlıklara girişti. Bu konuda arayışlara girişen Washington, ittifak üyesi ülkelerin nabızını yokluyor. Pek çok NATO ülkesi, genel sekreterin bir Türk olmasına sıcak bakarken, Almanya bu fikre karşı çıkıyor.

120528 nato haberhlarge

NATO'da, Genel Sekreter Anders Fogh Rasmussen'in görev süresinin dolmasına daha bir buçuk yıl var. Ancak geçen haftasonu 25'inci NATO zirvesine ev sahipliği yapan Amerika Birleşik Devletleri, şimdiden Rasmussen'in halefi için arayışlara başladı. Obama yönetimi, kendine yakın düşünce kuruluşları üzerinden nabız yokluyor. Amerika'nın eski NATO büyükelçisi ve Amerikan Atlantik Konseyi Başkan Yardımcısı Nicholas Burns da, dünyanın önde gelen gazetelerine verdiği mülakatlarda yakın bir gelecekte NATO Genel Sekreterliği görevine bir Türk'ün gelmesi gerektiğini söylüyor.

ALMANYA ŞİDDETLE KARŞI ÇIKTI
Burns ayrıca, ittifaka üye ülkelerin Washington büyükelçileriyle de görüşerek, NATO'nun geleceği ve yeni Genel Sekreter'in Türk olması konusunda nabız yokladı.

28 üye ülkeden 27'si, bir Türk'ün NATO genel sekreteri olmasından herhangi bir sakınca olmadığını dile getirirken, Almanya bu fikre şiddetle karşı çıktı.
Türkiye ile diplomatik sorunlar yasayan Fransa ve Yunanistan gibi ülkeler, bir Türk'ün NATO genel sekreterliğine getirilmesinin değerlendirilebileceğini ve adayın niteliğinin önem taşıdığını kaydetti. Almanya ise, NATO genel sekreterliği görevi için bir Türk adayı desteklemeyeceğinı ve bu fikre kapalı olduğunu belirtti.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Sen sadece aynasin...
Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
30 Mayıs 2012       Mesaj #1797
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
'Kürtaja yasak' haziranda Meclis'te

Tıbbi gereklilik dışında kürtaja yasak getirmeye hazırlanan Sağlık Bakanlığı, kanun tasarısını önümüzdeki ay Meclis'e taşıyacak.

120530 akdaggwidec

Başbakan Erdoğan'ın çıkışıyla gündeme gelen kürtaja yasak için Sağlık Bakanlığı çalışmaya başladı. Bakan Akdağ, düzenlemeye ilişkin olarak, ''Önümüzdeki ay içerisinde bu çalışmaları Bakanlar Kurulu'na yetiştirmeyi planlıyoruz. Ondan sonrası Bakanlar Kurulu ve Meclis'in işi'' dedi.
Akdağ, daha önceki açıklamalarına paralel olarak, ''Kişisel yaklaşımım, prensip olarak gerekmedikçe, tıbbi gereklilik olmadıkça kürtaj yapılmamasıdır'' şeklinde konuştu.

Akdağ ayrıca, sezaryenle ilgili de konuştu:
"Şimdiye kadar birçok yaptırım uyguladık. Bir takım başka yaptırımlar ya da tedbirler alabiliriz. Örneğin tıbbi gereklilikler dışında kadının mutlaka normal doğuma öncelikle iknasını isteyebiliriz. Tıbbi gereklilik yoksa onun normal doğuma ikna edilmesi için bir süreç tarif edebileceğiz. Bunun üzerinde çalışıyoruz''

"AKIL VE BİLİM"
Bu arada konuyla ilgili Aile ve Sosyal Poltikalar Bakanı Bakan Fatma Şahin de konuştu.
Şahin, Koruyucu Aile Şenliği etkinliğine katılmak için gittiği Denizli'de, "Kürtaj ve sezeryan konusunda akıl ve bilim ne diyorsa o uygulanacak" dedi.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Sen sadece aynasin...
kompetankedi - avatarı
kompetankedi
VIP Bir Dünyalı
30 Mayıs 2012       Mesaj #1798
kompetankedi - avatarı
VIP Bir Dünyalı
Alıntı

'tıbbi gereklilik olmadıkça kürtaj yapılmamasıdır'

Buna kararı kim verecek; Doktorlar. Bu kararı alabilmek için kurul kararını bekleyecek. Hamile kalan vatandaş yasal sınırda durumunu kullanabilir ancak ya doktor hatasıyla sürdüdürülen gebelikteki beklenmedik sonuçları doğurduğunda ne olucak? Ben söyliyeyim doktor tıp ve teknolojinin ne kadar gelişmiş olsada hataya açık olduğunu söyliyip sıyrılacak peşinden siz kovalamaya başlayayıp doktor doktor dolaşıcaksınız. Başından sonuna doktor kontrolunde mucadele vermiş olmanız bu aşamada sizi açıkta bırakacak ortada kalıcaksınız. O hastahane bu doktor derdinizi dinleyecekler ama kanun onunuze engel olucak. "Evet haklısınız" duyucağınız standart cümle olucak lakin sonuca yaklaşamıyacaksınız. Bu sefer illegal yolları arıyacak belkide anne sağlığını tehlikeye düşüreceksiniz.

Sonuç olarak yasal sınırı aştığınızda başınıza gelicek budur. Sizi ancak devlet hastahanesindeki kuruldaki doktorların vericeği karar kurtarabilir. Buda okadar kolay değil.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
1 Haziran 2012       Mesaj #1799
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
3. Yargı Paketi komisyondan geçti

Kamuoyunda 3. Yargı Paketi olarak bilinen ve yargı sisteminin hızlandırılmasına yönelik bir takım düzenlemeler içeren tasarı komisyondan geçti.

120531 yargC4B1hlarge



Yargı sisteminin hızlandırılması amacıyla hazırlanan '3. Yargı Paketi' komisyondan geçti.

TBMM Adalet Komisyonu, 'Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun Tasarısı'nı görüşmelerini tamamladı. Tasarı; 2 günü geçen hafta, 2 günü de bu hafta olmak üzere 4 günlük yoğun bir çalışmanın ardından kamuoyunda '3. Yargı Paketi' olarak bilinen tasarı kabul edildi.

Tasarı, hakimlerin tutuklama yerine adli kontrol uygulayabileceğine yönelik düzenlemedeki süre sınırını kaldıran konu başta olmak üzere, bir çok konuda önemli değişiklikler içeriyor.

LÜZUMLU EŞYALARIN HACZİNE SON
Tasarı mevcut haliyle yasalaşırsa aile bireyleri için lüzumlu görülen eşyalar haczedilemeyecek.
Borçlunun haline münasip evi de haczedilemeyecekler arasına alınırken, para, kıymetli evrak ve değerli madenler kapsam dışı tutuldu.

Haczedilen mallar ise elektronik ortamda satılacak.
Bu tasarıdaki düzenlemeler yürürlüğe girdiği tarihten önce başlatılan takip işlemleri hakkında eski hükümler uygulanacak.


BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Sen sadece aynasin...
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
1 Haziran 2012       Mesaj #1800
Avatarı yok
Yasaklı
İstanbul'un Fethinin 559. Yılında Fatih'in Torunları Ayasofya'da Kıyama Durdu

İstanbul'un Fethi'nin 559. yıldönümü kapsamında on binler, Ayasofya'nın önünde "Fetih Namazı"na durdu. Türkiye'nin dört bir yanından gelen ve Ayasofya'nın önündeki alana sığmayarak çimlerin üzerinde saf tutan on binler, Anadolu Gençlik Derneği Genel Başkanı Salih Turhan'ın ardında saf tuttu. Binlerce Fetih Gönüllüsü, namazın ardından hep bir ağızdan "Biz biz biz, Fatihlerin nesliyiz", "Bilet ile değil, abdest ile girmek istiyoruz" sloganları attı.

İstanbul'un Fethi'nin 559.yıldönümü kutlamaları Anadolu Gençlik Derneği'nin Ayasofya Camii önünde düzenlediği "Fetih Namazı" ile daha da anlamlı oldu. Öğle saatlerine doğru Sultanahmet Meydanı'nda toplanmaya başlayan ve Türkiye'nin dört bir yanından gelen on binler, Fetih coşkusunu ve Ayasofya'nın esaretini açtıkları pankartlar ve afişlerle en güzel şekilde yansıttı. Kalabalık sık sık , "Biz biz biz Fatihlerin nesliyiz", "Ayasofya camiidir, cami kalacak", "Müslüman uyuma, mabedine sahip çık", "Zincirler kırılsın, Ayasofya açılsın" sloganları atarak, tekbir getirdi.

78 Yıllık Esaret Son Bulsun

Namazdan önce kalabalığa hitaben bir konuşma yapan Anadolu Gençlik Derneği Genel Başkanı Salih Turhan, Ayasofya'nın 1934 yılından bugüne dek, tam 78 yıldır ibadete hasret olduğunu söyledi. "Bu durum bizim vicdanımızı rahatsız ediyor" diyen Turhan, "Ayasofya, Fatih Sultan Mehmed Han'ın İstanbul'u fethettikten sonra, ilk Cuma namazını kıldırdığı mabettir. Fatih İstanbul'u fethettikten sonra önce burayı tamir ettirmiş ve bahçesine medrese kurdurmuştur. Vakfiyesinde de buranın başka bir amaçla kullanılmamasını bizzat tembihlemiş, aksi bir durumda bunu yapanlara lanet etmiştir." diye konuştu.

Ayasofya'nın sadece taş bir binadan ibaret olmadığını ifade eden Turhan, "Ayasofya, Hakk'ın Batıl'a galebe çalmasıdır. Buranın İslam beldesi olduğunun nişanıdır. Sultan Mehmed'e vefa adına Ayasofya ibadete açılmalıdır. Bu üzücü duruma artık bir son verilmelidir." ifadelerini kullandı.

Ayasofya, İslam Ümmetine Emanettir; Emanete Sahip Çıkılmalı

Konuşması sık sık sloganlarla kesilen AGD Genel Başkanı Turhan, konuşmasının devamında şunları söyledi: "Ayasofya'nın ibadete açıldığı gün, bizim bayramımız olacaktır. Ayasofya, İslam Ümmetine emanettir. Emanete sahip çıkmak Müslüman olmanın vasfıdır. Batı'da Ayasofya'nın yeniden kilise olarak açılması için kampanya başlatılmış durumda.''

Azınlıklara gösterilen hoşgörü, bu toprakların kahir ekseriyetini oluşturan Müslümanlara gösterilmemektedir. Sümela Manastırı'nı ibadete açan, Akdamar Kilisesi'ni onaranlar 78 yıldır ezan sesine hasret kalan Ayasofya'yı da yeniden ibadete açmalıdırlar." Salih Turhan, konuşmasının ardından on binlerce Fetih Gönüllüsüne "Fetih Namazı'nı kıldırdı.

Türkiye'yi İslam Birliği Yerine Haçlı Birliğine Sokmaya Çalışıyorlar

Eyleme destek veren Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak da kısa bir konuşma yaptı. Kamalak, "Hükümet, Türkiye'yi Haçlı Birliğine sokmaya çalışıyor. Bugün Sultan Fatih'e sorsak, 'İslam Birliğine mi girmeliyiz, yoksa Haçlı Birliğine mi?" diye. Ne cevap verir bize? Aynı soruyu vatandaşımıza da sorduğumuz zaman Sultan Fatih gibi cevap veriyor, İslam Birliği diyor. Peki Türkiye'yi İslam Birliği yerine Haçlı Birliğine sokmak isteyen hükümeti kim iktidara getirdi?" ifadelerini kullandı. Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı ve herhangi olumsuz bir durumun yaşanmadığı "Fetih Namazı"nın eda edilmesinin ardından, onbinler İnönü Stadı'ndaki Fetih Kutlamalarına katılmak üzere harekete etti.



Kaynak : Habernet / Milli Gazete (27 Mayıs 2012,03:55)
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.

Benzer Konular

28 Ekim 2016 / ThinkerBeLL İletişim Bilimleri
20 Ekim 2015 / Jumong Genel Mesajlar
24 Ekim 2008 / CrasHofCinneT Bilgisayar
18 Kasım 2010 / ThinkerBeLL X-Sözlük
21 Şubat 2010 / ThinkerBeLL Bilim ww