Arama

Medya Haber - Sayfa 166

Güncelleme: 13 Ekim 2017 Gösterim: 660.606 Cevap: 1.864
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
27 Eylül 2011       Mesaj #1651
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
PKK yine sivilleri vurdu: 2 ölü

Sponsorlu Bağlantılar
Siirt ve Ankara'nın ardından, PKK saldırısı bu kez Batman'da sivil can aldı: 2 ölü, 1'i polis 3 yaralı

Son dönemde, PKK saldırılarında hayatını kaybeden sivillere Batman'da yenileri eklendi.
PKK'lı teröristler, akşam saatlerinde Yavuz Selim Mahallesi Körük Caddesi’nde devriye görevi yapan polis aracına silahlı saldırıda bulundu.
Saldırı anında olay yerinden geçen başka araçtaki bir kadın ile bir çocuk yaşamını yitirirken, 1'i polis 3 kişi de yaralandı.

Saldırının ardından kaçan teröristlerin kullandığı otomobil Batman Stadyumu yakınında bulunurken, saldırganların yakalanması için güvenlik güçleri operasyon başlattı. PKK'lı terörsitlerin geçtiğimiz hafta önce Siirt'te ardından da Ankara'da düzenlediği saldırılarda 7 sivil vatandaş hayatını kaybetmişti.


"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
23 Ekim 2011       Mesaj #1652
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Van'da şiddetli deprem

Sponsorlu Bağlantılar
Van'da 7.2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Depremde ölenler ve enkaz altında kalanlar var. Kandilli Rasathanesi, yaklaşık bin can kaybı olabileceğini açıkladı.

111023DEPREMhlarge

Van'da 7.2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığından yapılan açıklamada, ''Deprem, Van ve ilçelerinde çok kuvvetli hissedilmiş olup, ilk belirlemelere göre hasar ve can kaybı meydana getirmiştir'' denildi.
Merkez üssü Tabanlı ilçesi olan deprem 13:41'de meydana geldi. Kentte bazı evler yıkıldı, bir çok ev hasar gördü. Telefonlar sustu, elektrikler kesildi.

Artçı sarsıntılar nedeniyle çevre illerdeki vatandaşlar da evlerini terk ederek sokaklara çıktı. Depremde kent merkezinde çok sayıda binanın çöktüğü belirtildi. Kazım Karabekir Caddesi'nde bulunan 7 katlı binanın çökmesi sonucu bazı vatandaşlar enkaz altında kaldı. İtfaiye ekipleri enkaz altındaki vatandaşları kurtarmaya çalışıyor.

Beşir Atalay'ın ilk açıklamaları şöyle:
''Van merkezde 10 bina, Erciş'te 25-30 bina ve 1 yurt yıkıldı. Köylerle ilgili henüz tam bir tespit yapılmış değil.
İlk andan itibaren hem acil afet yönetiminin hem de Kızılay ve sağlık ekibinin tüm imkanları seferbar edildi. Hava soğuk olduğu için ısınma ve gıda malzemelerine öncelik tanındı.
Sağlık Bakanı Van'da, sağlık konusunda sıkıntı yok.

Biraz önce Ulaştırma Bakanı'yla görüştük. Acil durumlar için 112 ve 155 numaralı telefonlar kullanılsın.

Kızılay’dan yapılan açıklamada, bölgede iş makinasına büyük ihtiyaç duyulduğu belirtilerek özellikle bölgedeki iş adamları ve müteahitlere çağrı yapıldı.

Afet bölgesine içme suyu sıkıntısı çekildiği belirtilirken, battaniye, yiyecek ve çadır yardımının 24 veya 48 saat içerisinde tamamlanacağı bildirildi.

KANDİLLİ: BİN CAN KAYBI TAHMİN EDİYORUZ
Kandilli Rasathanesi, 6.6 olarak açıklanan depremin büyüklüğünü 7.2 olarak açıkladı.

Kandilli'den yapılan diğer açıklamalar şöyle:

*Depremin sığ bir deprem olduğunu, hasarın Van ve Erciş arasında yoğunlaştığını tahmin ediyoruz.
*Şimdiye kadar görülen en büyük artçı 5.5 büyüklüğünde.
*Depremin şiddeti 8 ile 9 arasında. depremin 9 şiddetinde hissedildiği bölgelerde hasar büyük.
*Bin dolayında evin hasar gördüğünü tahmin ediyoruz. Yaklaşık bin can kaybı tahmin ediyoruz. ama bu rakam daha fazla da çıkabilir.
*20'nin üzerinde artçı sarsıntı oldu.

NTV DEPREM BÖLGESİNDE
NTV muhabiri Özden Erkuş, Van'ın en işlek caddelerinden biri olan Kazım Karabekir Caddesi'nde yaşananları şu sözlerle anlattı:


"Caddede çok katlı bir apartman çöktü. Apartmanın altında bir oto galeri vardı. Bölgede arama - kurtarma çalışmaları sürüyor. Sivil savunma ekiplerinin tamamı buraya ulaşmış değil. O nedenle vatandaşlar kurtarma çalışmalarına yardım ediyor.

Enkazdan 3-4 kişinin cesedi çıkarıldı ancak enkaz altında çok sayıda kişinin olduğu tahmin ediliyor. Van'da 10 bina yıkıldı. Bölgede artçı sarsıntılar halen devam ediyor. Bölgede battaniye, pet şişe su ve bebek mamasına büyük ihtiyaç var.

Vatandaşlar ise depremi ve yaşadıkları korkuyu şöyle anlattı:

''Çok korktuk. 8.1 şiddetinde bir deprem daha söylentisi var. Bu geceyi dışarıda geçireceğiz. Deprem olduğu sırada karşı binada çalışıyordum, bu binanın çöktüğünü gördüm. Yardıma koştuk. Üç kişiyi kurtardık. Sonrasında artçı bir deprem daha meydana geldi. Hâlâ enkazdan sesler geliyor. Çocukların olduğunu düşünüyoruz.

20-30 kişilik bir öğrenci yurdu yıkıldı. 3-4 kişinin kurtarıldığını duyduk ama ilkel şartlarda kazma-küreklerle insanlar kurtarılmaya çalışılıyor. ''

Enkaz altında kalanlara ulaşılması için binaların demirleri kesiliyor, ekipler boşluk yaratarak yaralı kilşilere ulaşmak için yoğun çaba harcıyor.

Çöken öğrenci evinde, enkaz altından sesler geliyor ve yaralı kişilere ulaşmaya çalışılıyor.
Bölgede, yıkılan binalarda çok sayıda kişinin enkaz altında kaldığı ve arama kurtarma çalışmalarına yoğun bir şekilde devam edildiği bildirildi.

Deprem Diyarbakır, Batman, Şırnak, Muş, Erzurum, Bingöl, Bitlis, Siirt, Mardin ile Irak'ın kuzeyindeki Duhok ve çevre yerleşim birimlerinde de hissedildi. İlk bilgiler şöyle:

IĞDIR
Iğdır Valisi Amir Çiçek, Van'daki depremin Iğdır'da da hissedildiğini belirterek, köylerde ve şehir merkezinde araştırmaların devam ettiğini söyledi. Çiçek, ''İlk belirlemelerimize göre can ve mal kaybı olmadı. Biz yine de her konuyu araştırıyoruz'' dedi.

KARS
Kars Valisi Ahmet Kara da Van'daki depremin Kars'ın Sarıkamış ilçesinde hissedildiğini ifade ederek, ''Zarar ziyanımız yok. Deprem Sarıkamış ilçemizde hissedildi. Ben de şu an ilçede Sarıkamış Kaymakamımız ile gerekli incelemeyi yapıyoruz'' diye konuştu.


ARDAHAN
Ardahan Valisi Mustafa Tekmen de, şu ana kadar kendisine ulaşan olumsuz bir durumun olmadığını belirterek, ''İnşallah depremin merkezi olan Van bölgesinde de önemli bir sorun olmamıştır'' dedi.


ERZURUM
Van'daki deprem, Erzurum merkez ve ilçelerinde de hissedildi. Horasan Kaymakamı Emre Çınar, sarsıntı nedeniyle vatandaşların evden sokaklara çıktığını anlatarak, ilk belirlemelere göre herhangi bir can ve mal kaybının yaşanmadığını bildirdi.


Hınıs Kaymakamı Hakan Özarslan ise merkezi Van olan depremin Hınıs ve Karayazı'da da hissedildiğini belirtti. Özarslan, ''Depremi 10-15 saniye hissettik. Şuanda bize ulaşan bir olumsuzluk yok. Arkadaşlarımız sahada araştırma yapıyor. Karayazı'da herhangi bir sıkıntı yok. Köylerde araştırmaları başlattık. Hastanelere de intikal eden bir durum yok. İlçe merkezinde de olumsuz bir durum yok'' diye konuştu.

Bu arada Erzurum Valisi Sebahattin Öztürk, Erzurum'dan 30 kişilik arama kurtarma ekibi ile sağlık ekiplerinin Van'a doğru yola çıkarıldığını söyledi. Vali Öztürk, ayrıca ikinci ekibin hazırlandığını, havalimanında ise hazırlıkların sürdüğünü kaydetti.

BİTLİS
Bitlis Valisi Nurettin Yılmaz, ''Can kaybımız yok ancak panikleyen vatandaşların balkondan atlaması nedeniyle yaralanmalar var. Adilcevaz ilçemize bağlı Aydınlar beldesinde de iki köyde evler çöktü. Oraya Vali Yardımcımızı gönderdik. Henüz bu konuda bize bir bilgi ulaşmadı. Bitlis'ten 4, Muş'tan iki ambulans ve iş makinelerini Van'ın Erçiş ilçesine gönderdik'' dedi.


Sarsıntılar nedeniyle Bitlis'te vatandaşlar büyük bir panik içerisinde evlerini terk ederek sokağa çıktı. Binalarda mahsur kalan bazı vatandaşlar da itfaiye ekiplerinin yardımıyla balkondan çıkarıldı. Sarsıntıda Bitlis kalesinin arka duvarı ve bazı camilerin minareleri yıkılırken, çok sayıda binada da çatlak meydana geldi.

Bitlis Devlet Hastanesi'ndeki hastalar ise binanın zarar görmesinden dolayı dışarı çıkarıldı.
Bu arada ilçede birçok mahallede elektrik kesintisinin olduğu öğrenildi.

DEPREMİN BÜYÜKLÜĞÜ

Bu arada, depremin büyüklüğü, Atatürk Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi'nde 7.0 olarak ölçüldü. Merkez üssü ise Van ile Muradiye arasında Erçek Gölü'nün kuzeyinde Akçift köyü olarak tespit edildi.

ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezi'ne göre ise depremin büyüklüğü 7,3.

PANİKTEN YOLLAR KAPANDI
NTV'ye konuşan Van Belediye Başkanı Kaya, kentte büyük bir panik havası olduğunu ve yolların kapandığını söyledi. Şu ana kadar ciddi bir kayıp bilgisi oluşmadığını söyleyen Kaya, kent merkezinde 2 binada çökme meydana geldiğini de ekledi. Kaya, köylerden henüz bilgi alamadığını belirtti.

YARDIM ÇAĞRISINDA BULUNDU
Erciş Belediye Başkanı Zülfikar Arapoğlu, NTV canlı yayınında yardım çağrısında bulundu. Kurtarma ve sağlık ekibi ile çadır gönderilmesini isteyen Arapoğlu, ilçelerinde çok sayıda binanın yıkıldığını, ölü ve yaralıların olduğunu söyledi.


İNSANLAR MOLOZLAR ARASINDAN BAĞIRIYOR
Çelebibağ Belde Belediye Başkanı Veysel Keser ise şunları söyledi: ''Erciş'te büyük hasar var. Çok ciddi bir kurtarma çalışması yapılmadı. İnsanlar molozlar içinde can çekişiyor. İnsanların seslerini duymaktayız. Hastaneler tıklım tıklım dolu. Hastanenin bir kısmı da yıkık durumda. Çok ciddi bir hasarla karşı karşıyayız. bir an önce buraya yardım gerekiyor. İnsanlar kendi imkanlarıyla kurtarmaya çalışıyor.''


Deprem uzmanı Prof. Dr. Ahmet Ercan, deprem hakkında değerlendirmelerde bulundu:
"Van'ın deprem çekincesi 7.3 ve yıkım gücü 11. Bugün yaşanan 7.2'lik deprem, bu rakama neredeyse yakın.

Geçmişte Çaldıran, Malazgirt ve Erciş'te büyük depremler oldu. Oradaki deprem kuşağı dalla ve saçak kırıklarla İran'a kadar uzanıyor.

Kandilli, depremin ters kırık olduğunu söylüyor. Buradaki kabuk kalınlığı 45 kilometre.
Deprem, bölgenin olağan depremi. Harityada Van Gölü'ne bakarsanız; sanki oturan bir koyuna benzer. Bu koyunun boyunun ucunda deprem oluştu. Bu tür yüzey biçimleri, genellikle kırıklara denk gelir. Bu kırığın yüzeyde yapmış olduğu kırık boyu 57 kilometre.

Görüntüleri ilk izlediğimde, betonarme bir yapının yıkıldığını gördüm. Bir yıkımın gerçekleşmesi için yıkım gücünün 10 şiddetinde olması gerekir. O nedenle ilk etapta açıklanan 6.6 küçük geldi bana. daha sonra ise depremin büyüklüğünün 7.2 olduğu belirlendi.

OLASI DEPREM BEKLENEN YERLER
Olası deprem beklenen yerler; Tunceli, Muş, Varto, Ağrı, Iğdır, Çaldıran, Hakkari, Elazığ, Adıyaman...


Van depremi 29 saniye sürdü ve Gölcük depreminin üçte biri kadar enerji türetti. 15 gün boyunca artçı depremle yaşanabilir. Bu deprem, İstanbul'daki bir depremi tetikler mi? Bu mümkün değildir.
Öte yandan, Van Gölü'nün kenarları yapılaşmaya uygun değildir. Örneğin; Başkale ve Bahçesaray dayanıklıdır; Ahlat ve Çaldıran da ise kısmen yıkımlar görülebilir."

ARTÇI DEPREMLER
Kandilli Rasathanesi, Van Tabanlı köyündeki 6,6 büyüklüğündeki depremin ardından Ilıkaynak ve Gedikbulak köyleri merkezli iki deprem daha ölçüldüğünü bildirdi.


Kandilli Rasathanesi'nin internet sitesinde yer alan bilgiye göre, Merkeze bağlı Ilıkkaynak köyünde saat 13.48'de 5.4, merkeze bağlı Gedikbulak köyünde ise saat 13.56 itibariyle 5.5 büyüklüğünde iki deprem daha ölçüldü.

Halkalı ve Kurubaş köyleri merkezli de iki deprem daha ölçüldüğü bildirildi. Kandilli Rasathanesi'nin internet sitesinde yer alan bilgiye göre, Halkalı köyünde saat 14.32'de 5.5, Kurubaş köyünde ise saat 14.10 itibariyle 4.7 büyüklüğünde iki deprem daha ölçüldü.

Cumhuriyet tarihinin en büyük depremlerinden biri
Van'da meydana gelen 7,2 büyüklüğündeki deprem Cumhuriyet tarihi boyunca Anadolu'da meydana gelen en büyük depremlerden biri olarak kayıtlara geçti.


BAŞBAKAN VAN'A GİDİYOR
Depremin ardından Başbakan Erdoğan Van'a gitmek üzere yola çıktı.


Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Van'da meydana gelen deprem nedeniyle il merkezinde 10 bina, Erciş'te 25-30 bina ve bir öğrenci yurdunun yıkıldığını bildirdi.

Atalay, ''Van merkezde 10 civarında bina yıkılmış, Erciş'te 25-30 arası bina, biri de yurt, yıkılmış durumda. Merkeze bağlı bazı köylerde Alaköy, Mollakasım köyü gibi birkaç köyümüzde belki biraz daha fazla hasar olabilir. Köylerle ilgili henüz tam bir tespit yapılmış değil ama şu anda Valimiz helikopterle köylerle ilgili çalışmalarını sürdürüyorlar'' diye konuştu.

İlk andan itibaren yakın bölge illeri başta olmak üzere hem AFAD'ın hem sağlık teşkilatının hem de Kızılay'ın bütün imkanlarının seferber edildiğini bildiren Atalay, Türk Kızılayı'nın Muş, Elazığ ve Erzurum'daki büyük depolarından malzeme taşıyan tırların bölgeye hareket ettiğini bildirdi.
Atalay, sözlerine şöyle devam etti: ''Hava soğuk olduğu için öncelikle gerek şehirde gerek köylerde çadır, katalitik soba gibi ve gıda gibi destekler öncelikle götürülüyor. Sağlık Bakanımız şu anda orada. İki tane uçağımız ve dört ambulans helikopterimiz de orada. Sağlıkla ilgili hiçbir sorun yok. İnşallah hasar çok fazla olmaz. O konuda şu anda vereceğimiz bilgiler yanıltıcı olabilir yani iyi bilgi almadan o konuda çok ileri şeyler söylemiyorum ama Valimizin ve Kaymakamımızın, özellikle hasarın en fazla olduğu Van ve Erciş ile ilgili bilgileri aktarmış oldum.''

ACİL DURUMLAR İÇİN NUMARALAR
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Van Ferit Melen havaalanının uçuş trafiğine açık olduğunu, kendilerinin de Van'a gideceklerini bildirdi.


Bakan Yıldırım, depremden dolayı yardıma ihtiyacı olan vatandaşların, 112 ve 155 çağrı merkezlerine mesaj atabileceklerini, bunun tüm operatörler için geçerli olduğunu söyledi.


BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
18 Kasım 2011       Mesaj #1653
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Bedelli 25 bin lira, 4 taksit

Bedelli askerlikten 30 yaş ve üstü yararlanacak. 25 bin lira 4 taksite bölünecek.

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın gelecek hafta Meclis’e geleceğini söylediği bedelli askerlik yasa tasarısı Bakanlar Kurulu’nun imzasına açıldı.

Bedelli askerlikten 30 yaş ve üstü yararlanabilecek. Askerliğini bedelli yapmak isteyenlerden de 25 bin TL alınacak. Ödeme kolaylığı için bu miktar 4 taksitte ödenebilecek. Bedelli askerliğin süresi 21 gün olarak belirlendi. Tasarıda, imkanı olmayanların para yerine bir süre kamu hizmeti yapması seçeneğinin yer alabileceği de konuşuluyor.

Bedelli askerlik düzenlemesi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından gerekçeleriyle birlikte açıklanacak. Bunun için Hükümet ve AK Parti kanadından herhangi bir açıklama gelmiyor. Erdoğan’ın, bakanlara tasarıyı göstermeden imzalarını aldığı öğrenildi. Tasarıdaki düzenlemeler bizzat Başbakan Erdoğan tarafından açıklanacak.

Radikal'in haberine göre, bu kapsama 400 bine yakın insan giriyor. Bedelliden yararlanacakların sayısının da 150 bini bulması bekleniyor ve en az 2.5 milyar dolar gelir hedefleniyor. Bu para hazineye değil, sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfına aktarılacak. Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, bu paranın kullanımına ilişkin çalışma yapıyor. Başbakan Erdoğan, kamu vicdanının da rahatlatılması açısından bu paranın önemli bir bölümünün şehit yakınları ve gazilere bırakılmasını istiyor.

İLK CELP 2012 BAŞINDA
Bakanlar Kurulu’nun imzasına açılan tasarı büyük bir aksilik olmazsa Kasım ayı içerisinde hayata geçecek. Haftaya Meclis’e sunulacak tasarı önce komisyonda, sonra Genel Kurul’da görüşülecek. Muhalefet bedelli askerliğe sıcak bakıyor. Meclis’teki görüşmelerde yaş sınırı ve para miktarının aşağı çekilmesi konusunda talepler olmasına da kesin gözüyle bakılıyor. Genelkurmay’ın hasassiyetlerini de gözetecek olan hükümetin bu konuda taviz vermesi beklenmiyor. Bedelli askerlik düzenlemesi büyük olasılıkla aralık ayı öncesi de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanarak yürürlüğe girecek. İlk bedelli tertibinin 2012’nin Şubat ayında ya da nisanda olması bekleniyor.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
22 Aralık 2011       Mesaj #1654
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Ankara nefesini tuttu! VİDEO

Fransa, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının inkârını suç sayan yasa teklifini oyluyor

22 Aralık 2011 Perşembe, 09:19:53

699231 detay?1324546575

Fransa Meclisi, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının inkarını suç sayan yasa teklifini oyluyor. Teklif, Türkiye saatiyle 10.30'da görüşülmeye başlandı. Oturuma katılımın düşük olması dikkat çekti. Kritik oturum, 577 milletvekilinden 41'inin katılımıyla açıldı.

Genel kurulda ilk olarak, yasa teklifini kaleme alan, iktidardaki Halk Hareketi Birliği (UMP) Marsilya milletvekili Valerie Boyer söz aldı. Boyer konuşmasında, ''yasa teklifine tepki olarak Türkiye'nin diplomatik tehditlerinin kabul edilemez olduğunu'' söyledi. Fransız milletvekili, Türkiye'nin ekonomik yaptırım tehditlerinin Dünya Ticaret Örgütü ve AB kurallarına aykırı olduğunu iddia etti. ''Fransız iş adamları, Türkiye'nin tehditlerine boyun eğmesin'' diyen Boyer, yasa teklifinin Türkiye'yi hedef almadığını ve AB uyum yasaları gereğiyle de gerekli olduğunu iddia etti. Fransız vekil, "Bazı ülkeler 1915 olaylarını inkar ederek suç işlediler. Cezasız kaldılar. 1914 yılındaki Ermenilerin üçte ikisi ya tehcir edildi ya da katledildi. Sizden destek bekliyorum" ifadesini kullandı.

Valerie Boyer'in konuşması...

Yasa teklifini sunan Boyer'den sonra Fransa hükümeti adına parlamento ile ilişkilerden sorumlu bakan Patrick Ollier konuştu. Fransız bakan, konuşmasında yasa teklifine karşı çıkmadı ve oylama sonucunu milletvekillerini iradesine bıraktı. Fransız bakan, bununla birlikte, üstü kapalı da olsa hükümetin yasa teklifini desteklediği mesajını verdi. Konuşmasında, Türkiye ve Fransa arasındaki ilişkilere övgüler yağdıran Ollier, bu yasa teklifinin Türkiye'yi hedef almadığını söyledi. Ollier, ''Türkiye büyük bir ulus. Fransa, Türkiye ile ilişkilere büyük önem veriyor. Ekonomik, siyasi ve kültürel alanda önemli işbirliğimiz var. Afganistan, Suriye gibi konular ve G-20 ile NATO gibi uluslararası kuruluşlarda da önemli işbirliğimiz sürüyor'' ifadesini kullandı.
Boyer ve Ollier'dan sonra siyasi grup sözcüleri yasa teklifiyle ilgili söz alacak. Meclisteki bu konuşmaların ardından 12 milletvekili daha konuşma yapacak.

Yasa teklifine ilişkin 10 değişiklik önergesi sunuldu. Değişiklik önergelerinden en önemlisi üniversitelerde görevli veya bilimsel çalışmalar yapanların müeyyidelerden muaf tutulmasını öngörüyor. Önemli bir değişiklik önergesinde de parlamenterlerin tarihi konuda yasa yapamayacağı belirtilerek, bu türden yasaların meclisten geçmesinin ileride Ruanda, Kamboçya, Şatilla ve Sabra gibi diğer potansiyel konularda tartışmanın artmasına yol açacağı görüşü dile getiriliyor. Bu değişikliğin kabul edilmesi beklenmiyor.

7 Aralık'ta Fransa meclisi yasalar komisyonunda kabul edilen teklifin, başkanlık divanında hükümetin de itiraz etmemesi üzerine resmen gündeme alınması kararlaştırılmıştı. Yasa teklifinde, ''Fransız yasaları tarafından tanınan soykırımların reddi, bir yıl ve 45 bin avro para cezasına çarptırılır'' ifadesi yer alıyor. Fransa parlamentosu, 29 Ocak 2001 tarihinde, ''Fransa, 1915 yılındaki Ermeni soykırımını tanır'' ifadesiyle kaleme alınan bir yasayı onaylamıştı.

Fransa meclisi, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının reddinin suç sayılmasını öngören bir yasa teklifini 2006 yılında onaylamıştı. Ancak Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, bu teklifin senatoya gelmesini engellediği için teklif yasalaşmamıştı. Fransa'daki Sosyalistler, bu yasa teklifini Mayıs ayında senato gündemine getirmiş, ancak ezici bir çoğunlukla teklifin oylanma önerisi reddedilmişti.

Teklifin, mecliste kabul edilmesi yasalaşması anlamına gelmiyor. Senatonun da meclisten geçen aynı metni oylayıp kabul etmesinin ve Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin bunu imzalayıp resmi gazetede yayınlanmasının ardından teklif yasa haline gelecek...


Türk vatandaşları inkâr yasasını protesto gösterilerine başladı

Fransa'daki Türk dernekleri, yasa teklifine yönelik tepkilerini göstermek amacıyla bugün meclis binası önünde bir gösteri düzenliyor. Fransa'daki Türk dernekleri koordinasyon komitesi, Paris dışından da çok sayıda Türk vatandaşının otobüslerle başkente geleceğini duyurdu. Teklifin kabul edilmesi halinde, bakan milletvekili ve diğer üst düzeyde bürokratların Fransa'ya yapacağı ziyaretlerin askıya alınması bekleniyor.

‘Çıkarsa hemen dönerim’
Türkiye’nin Paris Büyükelçisi Tahsin Burcuoğlu, Fransa Meclisi’ndeki yasa teklifinin geçmemesi için umudunu koruduğunu belirterek, “Umarız aklıselim galip çıkar ve bu tür bir sıkıntıyı Fransa-Türkiye ilişkileri yaşamaz’’ dedi. Bugün yasanın çıkması halinde uçak biletinin cebinde olduğunu ve Türkiye’ye geri döneceğini belirten Burcuoğlu, daha önce meclis ve senatoya gelen yasa tekliklerine atıfta bulunarak, “2001 ve 2006’yı takiben ilişkilerimizde çok ciddi sıkıntılar yaşadık. Bu defa böyle kötü macerayı tekrar yaşamak istemiyoruz. 1970’lerde 80’lerde burada biz Ermeni terörüyle mücadele ettik. Bugün de bir anlamda bu konudaki mevzuat çalışmalarıyla mücadele etmek zorundayız. Biz yorulduk bir anlamda. Bu mücadeleyi tabiatıyla sürdüreceğiz, ama Türkiye ile Fransa ilişkileri böyle bir durumu hak etmiyor’’ dedi.

‘Yasa sorunsuz geçecek’
Fransa'da iktidar ve muhalefet partilerinin meclis grup başkanları, bugün genel kurulda oylanacak yasa teklifinin sorunsuz bir şekilde geçeceği mesajını verdiler. İktidardaki Halk Hareketi Birliği'nin (UMP) Meclis Grup Bakanı Christian Jacob, genel kurulda yarın oylanacak yasa teklifinin "sorunsuz bir şekilde geçeceğini" söyledi. Fransız basınında çıkan haberlerde de iki büyük partinin desteklemesiyle yasa teklifinin bugün mecliste kabul edilmesine kesin gözüyle bakılıyor. Bununla birlikte yasa teklifine sıcak bakmadığını açıkça söyleyen ve bu konunun tarihçilere bırakılmasını isteyen Meclis Başkanı Bernard Accoyer, aynı teklifin senatodan da geçip, ilkbahara kadar yasalaşma şansının az olduğunu söyledi. Fransa'da ilkbaharda iki turl u cumhurbaşkanlığı seçimleri düzenlenecek.

‘Türkiye tarihi olayı tanısın’
Fransa’nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Bakanı Jean Leonetti, Türkiye’nin 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarını tanıması çağrısında bulundu. Fransız bakan, senato televizyon kanalına yaptığı açıklamada, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarını, Türkiye’nin “tarihi olay” olarak tanıması gerektiğini iddia etti.
Fransız bakan, “Halklar, tarihlerine geri dönüp bakma konusunda açık görüşlü ve cesur olmalı. Ermeni soykırımı yaklaşık 100 yıl önce gerçekleşti ve bunun sorumluları da öldü. Bu sadece Türkiye tarafından tarihi bir olayın tanınmasından ibaret. Büyük halklar açık görüşlülükle tarihlerine bakarlarsa daha saygı kazanmazlar mı’’ dedi.
Jean Leonetti, yasa teklifinin, seçim ve oy kaygısıyla gündeme geldiği iddiasını reddetti. “Eğer bu görüş doğru olsaydı, Sosyalistler buna ‘evet’ demezlerdi. Sosyalistler, iktidar partisinden bir milletvekilinin sunacağı yasa teklifini kabul edecek’’ diyen Leonetti, yasa teklifininde doğrudan Türkiye’yi hedef almadığını sözlerine ekledi.

İşte ‘Soykırım olmadı’ diyene 1 yıl hapis ve 45 bin Euro para cezası getiren yasa tasarısı

Madde 1: 29 Temmuz 1881 kanunun 24. maddesinin birinci bendi alttaki yeni 5 bentle değiştirilmiştir:
"24'üncü maddenin altıncı bendi doğrultusunda, soykırım suçunu veya insanlık ve savaş suçunu savunan, inkâr eden veya kamusal alanda önemsizleştirmeye çalışan alttaki tanımlamalara dayalı cezalandırılacaktır:
1) Uluslararası Ceza Mahkemesi Roma Statüsü'nün 6'ncı, 7'nci, 8'inci maddesi
2) Ceza kanununun 211-1 ve 212-1 maddesi
3) Uluslararası askeri mahkemesinin statüsünün 6. maddesi ve kanunen tanınmış,Fransa tarafından imzalanmış ve onaylanmış uluslararası bir sözleşmenin veya uluslararası
veya Avrupa kurumlarının nitelikli bir karara bağlı,

Fransız yargısı tarafından nitelendirilmiş, Fransa'da uygulanabilir hale gelir." Madde 2: 29 Temmuz 1881 basın özgürlüğüne dayalı kanunun 48-2 maddesi değiştirilmiştir:
1) "Sürgün" kelimesinden sonra "ya da soykırım kurbanı, savaş suçu, düşmanla işbirliği ve insanlık suçu kurbanı" eklenmiştir.
2) "Savunma" kelimesinden sonra "soykırımlar" kelimesi eklenmiştir.

İŞTE O KONUŞMA
HABERTÜRK’ün diplomatik kaynaklardan edindiği bilgilere göre, 15 dakika süren telefon görüşmesi şöyle gerçekleşti:
Juppe: Tasarı yarın (bugün) oylanacak ama Türkiye-Fransa ilişkilerinin bozulmasını hiç ama hiç istemiyoruz. Davutoğlu: “İlişkiler bozulmasın” diyorsunuz ama ben yarın Paris’e gelsem, bu konuyla ilgili bana bir soru sorulsa, susacak mıyım? Ya da “Fransa Meclisi bizden iyi bilir” mi diyeceğim? Elbette susmayacağım ve doğruları konuşacağım.
Benim diplomatik dokunulmazlığım var, ama ya Türk işadamlarının, akademisyenlerinin başına aynısı gelirse ne olacak? Türk kökenli Fransız vatandaşlarınız söylerse ne yapacaksınız?
Onları da tutuklayacak mısınız?

Juppe: Tasarının sonucunu yarın (bugün) göreceğiz. Benim konuyla ilgili görüşümü biliyorsunuz.

32 YIL ÖNCE
Davutoğlu: Kişisel görüşünüzü biliyoruz ama burada Fransa’nın siyasi tutumu söz konusu. Tasarı geçerse, bu ikili ilişkilere zarar verecek. Tedbirlerimiz olacak. 32 yıl önce 22 Aralık’ta Türk diplomatımız katledildi. Aynı gün böyle bir tasarının oylanmasını nasıl açıklayacaksınız?

‘SARKOZY’NİN YAPTIĞI AYIPTIR’
Davutoğlu: Ayrıca Fransa Cumhurbaşkanı Sayın Sarkozy, Cumhurbaşkanımız’ın telefonuna çıkmamış. Bu ayıp tır. En azın dan bir açıklama yapması diplomatik teamüllere uygun olurdu.

ŞEHİT OLDUĞU GÜN
22 Aralık 1979: Paris Turizm Müşaviri Yılmaz Çolpan, Ermeni terör örgütü ASALA militanlarının saldırısı sonucu şehit oldu. Olaydan sonra haber ajanslarına telefon eden bir kişi, Roma, Madrid ve Paris’teki eylemlerden “Ermeni Soykırımı Adalet Komandoları” adlı örgütün sorumlu olduğunu bildirerek, “Türk hükümeti Ermenilere hak tanımadığı için Avrupa’daki Türk diplomatlarını öldürüyoruz” dedi.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
23 Aralık 2011       Mesaj #1655
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Ve soykırımı inkar yasası onaylandı!
  • fileashx?FileID546837&ampWidth292&ampHeight0&ampBlackWhiteFalse
Fransa meclisi genel kurulu, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının reddinin suç sayılmasını öngören yasa teklifini oy çokluğuyla kabul etti. Teklifin mecliste kabul edilmesi yasalaşması anlamına gelmiyor. Bunun için Senato'nun onayı gerekiyor.

VİDEOLAR İÇİN TIKLAYIN


FOTO GALERİ İÇİN TIKLAYIN


Genel kuruldaki oturuma 577 milletvekilinden sadece 70'e yakını katıldı.

İki maddeden oluşan teklif, oy çokluğuyla kabul edildi.

Teklifin görüşülmesi yaklaşık dört saat sürdü. 7 Aralık'ta Fransa meclisi yasalar komisyonunda kabul edilen teklifin, başkanlık divanında hükümetin de itiraz etmemesi üzerine resmen gündeme alınması kararlaştırılmıştı.

Yasa teklifinde, "Fransız yasaları tarafından tanınan soykırımların reddi, bir yıl ve 45 bin euro para cezasına çarptırılır" ifadesi yer alıyor.

Fransa parlamentosu, 29 Ocak 2001 tarihinde, "Fransa, 1915 yılındaki Ermenisoykırımını tanır" ifadesiyle kaleme alınan bir yasayı onaylamıştı. Fransa meclisi, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının reddinin suçsayılmasını öngören bir yasa teklifini 2006 yılında onaylamıştı. Ancak Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, bu teklifin senatoya gelmesini engellediği için teklif yasalaşmamıştı.

Fransa'daki Sosyalistler, bu yasa teklifini Mayıs ayında senato gündemine getirmiş, ancak ezici bir çoğunlukla teklifin oylanma önerisi reddedilmişti. Teklifin mecliste kabul edilmesi yasalaşması anlamına gelmiyor. Şimdi Senato'nun onayı gerekiyor.

Fransa'da cumhurbaşkanlığı seçimleri nisan ayında yapılacak ve teklifi daha önce engelleyen Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin şimdi desteklediği teklif ile seçimleri düşündüğü yorumları yapılıyor. Sarkozy, cumhurbaşkanlığında ikinci dönemi garantilemek amacında.

Türkiye'nin Paris elçisi geri çağrıldı

Gelişmeleri izleyen Türkiye, Fransa Büyükelçisi Tahsin Burcuoğlu'nu Ankara'ya çağırdı. Burcuoğlu'nun saat 18.00'de açıklama yapması bekleniyor.

TEKLİFİ HAZIRLAYAN VEKİL KONUŞTU...

Bu arada yasa teklifini kaleme alan iktidardaki Halk Hareketi Birliği (UMP) Marsilya milletvekili Valerie Boyer, bugün meclis binası önünde gösteri yapan Türklere tepki gösterdi.

Meclis'teki oylamadan sonra soruları yanıtlayan Boyer, "Türklerin meclis binasının önünde gösteri yapıp bize ne yapılacağını dayatmaları kabul edilemez. Bu alışık olmadığımız bir durum" dedi.

"Örgütlenme ve gösteri yapma hakkının karşı mısınız?" sorusunu yanıtlamayan Boyer, yine Türk yetkililerinin diplomatik ve ekonomik alanda yaptırım tehditlerinin kendisini "şoke" ettiğini söyledi.

"Türkiye'ye bir şey dayatmamız söz konusu değil" ifadesini kullanan Fransız milletvekili, bu tür bir yasanın diğer AB ülkelerinde de geçtiğini ifade ederek, "Bu Fransız meclisinin özgür iradesinde alınan bir karar" diye konuştu.

"Bu yasa teklifi Türkiye'ye karşı değil" diyen Boyer, Fransa'nın Türkiye ile ilişkilerine büyük önem verdiklerini söyledi. Boyer, özellikle "AB kapısını çalan Türkiye'nin bu tepkisini anlamakta güçlük çektiğini" ifade etti.

A.A muhabirinin parlamentonun araştırma komisyonunun "tarihin tarihçilere bırakılması, parlamentoların yasa yapmaması" yolundaki soruyu yanıtlamaktan kaçınan Boyer, yine Fransız tarihçilerin yaptığı uyarıyla ilgili soruya da cevap vermedi.

ERMENİSTAN'DAN TEŞEKKÜR

Ermenistan, yasa tasarısını kabul eden Fransa'ya teşekkür etti.

Ermenistan Dışişleri Bakanı Edvard Nalbandyan, AFP'ye yaptığı açıklamada, "ülkesinin duyduğu minnettarlığı" ifade etti. Nalbandyan, "Bir kez daha Fransa'daki en üst düzey yetkililere, meclise ve Fransız halkına minnettarlığımı ifade etmek isterim" dedi.


5 SORUDA İNKAR YASASI İÇİN TIKLAYIN!

Liberation'dan çarpıcı çıkış!

Fransa'nın önde gelen gazetelerinden Liberation, meclis genel kurulunda tartışılan, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının reddinin suç sayılmasını öngören yasa teklifine başmakalesiyle karşı çıktı.

Francois Sergent tarafından kaleme alınan başmakalede, seçimler öncesi gelen yasa teklifi için "fırsatçı ve tehlikeli" ifadesi kullanıldı.

Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin uzun bir süre yasa teklifine karşı çıktığı ve bu konuda Türkiye'ye söz verdiği hatırlatılan başmakalede, seçim öncesi bu teklifin gelmesinin talihsizlik olduğu yorumu yapıldı.

Başkamalede, bu yasa teklifinin tarihçilerin özgür tartışmasını engelleyeceği ifade edildi. "Türkiye'nin tutumunun da savunulamaz olduğu"iddia edilen başmakalede, Türkiye'nin de halkına tarihi gerçekleri yansıtmadığı iddia edildi.

Başmakalade, bununla birlikte, "Türklere ahlak ve moral vizyonu dayatmak Fransız parlamentosunun görevi mi?" sorusu yöneltilerek yasa teklifinin sadece daha fazla Ermeni oyu alabilmek için gündeme getirilmesi eleştirildi.

Kaynak: CNNTÜRK
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
kompetankedi - avatarı
kompetankedi
VIP Bir Dünyalı
6 Ocak 2012       Mesaj #1656
kompetankedi - avatarı
VIP Bir Dünyalı
Teklif yasalaşırsa aidat ve hesap ücreti alınmayacak.

CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel, bankaların sözleşmede yer alsa dahi kart aidatı ve yıllık ücret talep etmemesi için kanun teklifi hazırladı. Yüksel’in TBMM Başkanlığı’na sunduğu Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu ile Bankacılık Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi’ne göre, Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 13. maddesindeki “yıllık ücret” ibaresi kaldırılıyor. Böylece, kanunda bu tür uygulamalara dayanak oluşturabilecek herhangi bir ifadenin yer almaması amaçlanıyor.

Kanunun “sözleşme şartları” başlıklı maddesinde getirilen hükümlere aykırı şekilde ve kart sahibiyle müzakere edilmeden, önceden hazırlanan standart sözleşmelere dayanarak kart hamilinden, sözleşmede yer alsa dahi kart kullanım ücreti, kart aidatı veya yıllık ücret gibi adlar altında hiçbir şekil ve surette ödeme talep edilmeyecek ve kart hamilinin hesabından kesinti yapılamayacak.

Kanun teklifinin gerekçesinde, bankaların, “kredi kartı ücret ve komisyonları” adı altında 2009 yılında 4.5 milyar TL, 2010’da 4.3 milyar TL ve 2011’in ilk 6 ayında 2.4 milyar TL gelir elde ettiği ifade edildi.

2.5 yılda 11.2 milyar TL kâr
Bankacılık sektörünün 2009 kârının 20 milyar TL, 2010 kârının 21.9 milyar TL ve 2011’in ilk 9 aylık kârının 14 milyar TL olduğu, bu kârların yaklaşık yüzde 20 - 23 oranındaki bölümünün kredi kartı ücretlerinden sağlandığı belirtilen gerekçede, şöyle denildi:
“Bu tablo bankacılık sektörü için bir başarısızlık göstergesidir. Çünkü bankalar kârlarını büyük oranda asıl işleri olan bankacılık faaliyetlerinden değil, kredi kartı aidatı, işlem ücreti, havale ücreti gibi bankacılık faaliyeti dışındaki işlerden elde etmektedirler. Halkımız için ise bir trajedi sözkonusudur. Zira Tüketici Hakem Heyetleri ve mahkemelere gitmeleri durumunda ceplerinde kalacak olan yılda ortalama 4.5 milyar TL, hukuka aykırı şekilde, kanunlardaki boşluklardan yararlanarak ellerinden alınmıştır.”


Hesaptan kesinti yapılamayacak

Sözkonusu değişiklik Bankacılık Kanunu’nda da yapılıyor. Bu kanunun “müşteri hakları” başlıklı 76. maddesinde yapılan değişikliğe göre, mevduat hesabı sahiplerinden, hesap işletim ücreti veya yıllık ücret gibi adlar altında hiçbir şekil ve surette ödeme talep edilmeyecek ve mevduat hesaplarından kesinti yapılamayacak.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
HANDSOME - avatarı
HANDSOME
VIP ☪ ɴє мυтŁυ тürĸüм đἶყєɴє
6 Ocak 2012       Mesaj #1657
HANDSOME - avatarı
VIP ☪ ɴє мυтŁυ тürĸüм đἶყєɴє
CezaEvleri Paşalarla Doldu

Ergenekon, Balyoz, Andıç, Poyrazköy gibi davalarda bugüne kadar birçok emekli ve muvazzaf subay tutuklandı

Başbuğ'un tutuklanmasıyla birlikte tutuklu general ve amiraller bir kez daha gündeme geldi. Şu ana kadar 58'si görev başında 81'i de emekli general ve amiral cezaevine konuldu.
Eski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ, bu kapsamda tutuklanan en yüksek rütbeli isim oldu.

Ergenekon, Balyoz, Andıç, Poyrazköy gibi davalarda bugüne kadar birçok emekli ve muvazzaf subay tutuklandı.
EN YÜKSEK RÜTBELİ İSİM
Eski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ, bu kapsamda tutuklanan en yüksek rütbeli isim oldu. Eski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un, yerleştirildiği Silivri 5 nolu cezaevinde tek kişilik geçici koğuşta kaldığı öğrenildi.
Başbuğ tutuklanana kadar en yüksek rütbeli askerler emekli kuvvet komutanlarıydı.
BALYOZ DAVASI TUTUKLAMARI
Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek ve eski Hava Kuvvetleri Komutanı İbrahim Fırtına Balyoz Davası'nın tutuksuz yargılanan sanıklarıydı.
Ancak daha sonra 163 sanık hakkında çıkarılan tutuklama ve yakalama kararı bu iki komutan için de geçerli oldu.
Örnek ve Fırtına tutuklandı, böylece ilk kez kuvvet komutanları tutuklu sanıklar arasında yerini aldı.
Balyoz soruşturmasının sonraki aşamalarında da tutuklamalar devam etti. Halen görevi başında olan 2 orgeneral daha tutuklandı.
İNTERNET ANDICI DAVASI
İnternet Andıcı Davası kapsamındaki tutuklamalar ise ağırlıklı olarak muvazzaflardan oluştu.
Gölcük Donanma Komutanlığı'nda ve Eskişehir'de emekli bir albayın evinde yapılan aramalarda elde edilen belgeler doğrultusunda Hava Harp Okulu Komutanı Orgeneral Bilgin Balanlı tutuklandı.
İnternet Andıcı Davası kapsamında hakkında yakalama kararı çıkarılan Orgeneral Nusret Taşdeler de tutuklandı.
Tüm soruşturmalarda bugüne kadar görevi başındaki 58 general tutuklanmış oldu.
Halen Kara Kuvvetleri Komutanlığı'ndan 17 general, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'ndan 25 amiral, Hava Kuvvetleri Komutanlığı'ndan 13 general ve Jandarma Genel Komutanlığı'ndan 3 general tutuklu bulunuyor.
ERGENEKON DAVASINDA
Ergenekon Davası'nda aralarında Orgeneral Şener Eruygur ve Hurşit Tolon'un da bulunduğu emekli 81 amiral ve general de sanık durumunda.
HASDAL'DA YATAN PAŞALAR
- Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Bilgin Balanlı
- 8. Kolordu Komutanı Korgeneral Korkut Özarslan
- EDOK Muhabere Destek Eğitim Komutanı Korgeneral Nejat Bek
- Harp Akademileri Komutan Yardımcısı Korgeneral Yurdaer Olcan
- Kuzey Deniz Saha Komutanı Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu
- Genelkurmay MEBS Başkanı Koramiral Kadir Sağdıç
- 1 Taktik Hava Kuvvet Komutanı Korgeneral Korcan Polatsü
- Harita Genel Komutan vekili Tümgeneral Gürbüz Kaya
- Hava Harp Akademisi Komutanı Tümgeneral İsmail Taş
- Jandarma Denetleme Başkanvekili Tümgeneral Halil Helvacıoğlu
- KKK Denetleme Başkanvekili Tümgeneral Erdal Bektaş
- Harp Akademileri Kurmay Başkanı Tümgeneral Ahmet Yavuz
- Gaziemir Ulaştırma Okul Komutanı Tümgeneral İhsan Balabanlı
- 52. Taktik Zırhlı Tümen Komutanı Tümgeneral Abdullah Dalay
- 4. Kolordu Komutan Yardımcısı Tümgeneral Nurettin Işık
- İkmal Maliye Okul Komutanı Tümgeneral Fehmi Canan
- Kara Lojistik Yönetim Başkanı Tümgeneral Bekir Memiş
- Donanma Kurmay Başkanı Tümamiral Ali Semih Çetin
- Deniz Kuvvetleri Lojistik Başkanı Tümamiral Soner Polat
- 4. Mekanize Piyade Eğitim Komutanı Tuğgeneral Kasım Erdem
- Kastamonu Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Ali Aydın
- Genelkurmay ATASE Başkanı Tuğgeneral Gökhan Gökay
- Tokat Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Ömer Mimiroğlu
- NATO Savunma Direktör Yardımcısı Tuğgeneral Hakan Akkoç
- Deniz Personel Başkanı Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu
- Denizaltı Filo Komutanı Tuğamiral Ahmet Türkmen
- DKK Plan Prensipler Başkanı Tuğamiral Cem Gürdeniz
- Sahil Güvenlik Kurmay Başkanı Tuğamiral Turgay Erdağ
- İskenderun Deniz Üs Komutanı Tuğamiral Fatih İlgar
- Güney Görev Grup Komutanı Tuğamiral Aziz Çakmak
- Karamürsel Eğitim Merkez Komutanı Tuğamiral Levent Erkek
- Müşterek Doktrin Merkez Komutanı Tuğamiral Levent Görgeç
- Hava Kuvvetleri Komutanlığı Hava Eğitim Komutanı Korgeneral Ziya Güler
- Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Harp Filosu Komutanı Tümamiral Mücahit Şişlioğlu
SİLİVRİ'DE YATAN PAŞALAR
Eski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ
Emekli Oramiral Özden Örnek
Orgeneral Halil İbrahim Fırtına
Orgeneral Şükrü Sarıışık
Korgeneral Engin Alan
Orgeneral Çetin Doğan
Emekli Tümamiral Deniz Kutluk
Emekli Tümamiral Aydın Gürül
Emekli Orgeneral Şener Eruygur


Kaynak: HaberTurk
Adam Olmak; Cinsiyet Meselesi DeğiL.! Şahsiyet Meselesidir!..
Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
7 Ocak 2012       Mesaj #1658
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Kağıt parçası'ndan Silivri'ye Başbuğ

Türkiye tarihinde ilk kez bir Genelkurmay Başkanı sivil mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine konuldu. Peki Poyrazköy kazılarından 'kağıt parçası' çıkışına Başbuğ'un şüpheli durumuna düştüğü süreç nasıl gerçekleşti. İşte ayrıntılar...

120106 basbug nereden nereyehlarge

İlker Başbuğ, Ergenekon ve Balyoz operasyonlarının en yoğun yaşandığı dönemde Genelkurmay Başkanlığı görevini Yaşar Büyükanıt'tan devraldı.

İlker Başbuğ'un iki yıllık görev süresi İrticayla Mücadele Eylem Planı’ndan, Poyrazköy kazılarına ve Balyoz soruşturmasına kadar askerleri içine alan çok sayıda operasyon ve gözaltına sahne oldu.

İlker Başbuğ, her operasyon ya da iddianın ardından basının karşısına çıktı. Bazı açıklamaları tartışma yarattı. Bunlardan biri de Poyrazköy'deki kazılarda ele geçirilen LAW’lara ilişkin tanımlaması oldu: “Beş tane boş LAW ki hiçbir şeye yaramaz niye paketlenerek kim yapmıştır bilemem”

O dönemde askeri içine alan diğer bir soruşturma konusu da İrticayla Mücadele Eylem Planı’ydı. Bu süreç, eski Genelkurmay Başkanı'nı mahkeme karşısına çıkardı.

TÜRK MİLLETİ FARKINDA
Eski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ, silahlı kuvvetlere yönelik suçlamalar karşısında zaman zaman sert uyarılarda da bulundu. Bu uyarılardan biri 17 aralık 2009'da Oruç Reis Fırkateyni’nde gerçekleşti:
“Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı planlı ve kendi amaçları ve menfaatleri çerçevesinde haksız şekilde psikolojik harekat yürütenlere diyorum ki, bulunduğunuz yol bulunduğunuz yer doğru değildir. Türk milletinin büyük çoğunluğu da ne yaptığınızın farkındadır.”
Başbuğ iki yılın ardından görevini 2010’da Işık Koşaner'e devretmişti.

ESKİ KOMUTAN 'ŞÜPHELİ' OLDU
Ancak görevden ayrıldıktan kısa bir süre sonra ismi TSK’ya yönelik bir soruşturma kapsamında bir kez daha gündeme geldi.

Başbuğ'u 'şüpheli' konumuna getiren süreç, İnternet Andıcı Ve İrticayla Mücadele Eylem Planı başlıklı belgeyle ilgili tutuklanan subayların verdiği ifadelerle başladı.

İddiaya göre Başbuğ döneminde kamuoyunu yönlendirme ve kara propaganda amacıyla çok sayıda internet sitesi kuruldu.

SANIKLAR: EMİR KOMUTANDAN
İnternet Andıcı Davası’nın tutuklu sanığı tutuklu Korgeneral Mehmet Eröz, 'Andıç' emrini dönemin Genelkurmay Başkanı'nın verdiğini söyledi. Sanık Yüzbaşı Murat Uslukılıç'ın iddiasına göre ise Albay Dursun Çiçek kapatılan sitelerin tekrar açılması talimatını verdi. Çiçek'in de dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Hasan Iğsız'ın emriyle hareket ettiğini savundu.

Andıcın hazırlandıktan sonra Orgeneral Hasan Iğsız'a sunulduğu, Iğsız'ın da "Sn. Komutana arz" notu yazdığı ifade ediliyordu.

Davanın tutuklu sanığı Genelkurmay Adli Müşaviri Tümgeneral General Hıfzı Çubuklu ise savcılık ifadesinde, Andıç üzerindeki parafın kendisine ait olduğunu ve bu belgenin 1 Nisan 2009'da da İkinci Başkan parafıyla Genelkurmay Başkanı'na arz edildiğini anlattı.

Emekli Albay Dursun Çiçek'in yargılandığı İrticayla Mücadele Eylem Planı davasında da sanıklar Genelkurmay Başkanı'nı işaret etti. Tutuklu askerler emir almadan bu çalışmaların yapılamayacağını savundu.

Eski Genelkurmay Başkanı İrticayla Mücadele Eylem Planı’yla ilgili belge ilk ortaya çıktığında "kağıt parçası" ifadesini kullanmıştı: “Bugüne gelinen nokta bir kağıt parçası olduğunu göstermektedir yani belge olmadığını bize göstermektedir.”

Başbuğ, bu açıklamalar nedeniyle yargı sürecini etkilemeye yönelik sözler olarak değerlendirildi.

Daha sonra her iki davanın sanıkları arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu gerekçesiyle birleştirilmesi kararı verildi. 5 ay sonra da geçtiğimiz salı günü emekli Orgeneral İlker Başbuğ'a, ifade için tebligat gönderildi.

Dün de ifade vermek için gittiği savcının 7 saat süren 60 soruluk sorgusunun ardından gönderildiği İstanbul Nöbetçi 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tutuklandı ve Silivri Cezaevi’ne konuldu.

MADALYALI KOMUTAN
2002 yılında orgeneral olan Başbuğ, 2002-2003 arasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanlığı, 2003-2005 arasında Genelkurmay İkinci Başkanlığı, 2005-2006 yıllarında Birinci Ordu Komutanlığı yaptı. 2006'da atandığı Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın ardından ise 2008'de Genelkurmay Başkanı oldu. TSK Üstün Cesaret ve Feragat Madalyası, TSK Üstün Hizmet Madalyası sahibi olan Başbuğ, iki yıllık görevinin ardından emekli oldu.


BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Sen sadece aynasin...
HANDSOME - avatarı
HANDSOME
VIP ☪ ɴє мυтŁυ тürĸüм đἶყєɴє
7 Ocak 2012       Mesaj #1659
HANDSOME - avatarı
VIP ☪ ɴє мυтŁυ тürĸüм đἶყєɴє
Askere Diklendi!.


Barış ve Demokrasi Partisi Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel'e öyle sözler söyledi ki...



Barış ve Demokrasi Partisi Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel'e "Senin rütben orgeneral de olsa bizim nazarımızda onbaşısın. Senin kıymetin o kadardır. dedi.
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, (Kürtçe eğitimi uygun görmüyorum) diyen Genelkurmay Başkanı Necdet Özel'e tepki gösterdi. Demirtaş, "Senin rütben orgeneral de olsa bizim nazarımızda onbaşısın. Senin kıymetin o kadardır. Bunu böyle bil. Bizim nazarımızda ha bir onbaşı konuşmuş ha Genelkurmay başkanı. Bizim nazarımızda zerre kadar değerin, kıymetin yok yanımızda." dedi.
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş partisinin Sultanbeyli ilçe başkanlığı tarafından düzenlenen programa katıldı. Salona girişte sloganlarla karşılanan Demirtaş burada bir konuşma yaptı. Demirtaş Kürtçe eğitime karşı çıkan genelkurmay başkanının kendileri için bir onbaşıdan farkı olmadığını söyledi.
'SANA KİM SORDU Kİ CEVAP VERİYORSUN'
Demirtaş şöyle konuştu: "Genelkurmay başkanı çıkmış 'ana dilde eğitim olmaz' diyor. Sana kim sordu ki çıkmış cevap veriyorsun? Sen önce çık katliamların hesabını ver. Paşa hazretleri çıkmış bize emir yağdırıyor. Senin rütben orgeneral de olsa bizim nazarımızda onbaşısın. Senin kıymetin o kadardır. Bunu böyle bil. Bizim nazarımızda ha bir onbaşı konuşmuş ha genelkurmay başkanı. Bizim nazarımızda zerre kadar değerin, kıymetin yok yanımızda. Ana dilde eğitimin olup olmayacağını sana mı soracağız? Biz başbakanın bu inkar politikasını tanımıyoruz. Başbakanı tanımıyoruz, genelkurmay başkanını hiç tanımayız. Bizim şahsımızda bunların meşruiyeti yok."
'ÖZGÜRLÜĞÜ ANCAK BİZ GETİRİRİZ'

Demirtaş'ın konuşması boyunca salondakiler sık sık terörist başı Öcalan lehine sloganlar attı. Türkiye'ye barışı ancak kendilerinin getirebileceklerini öne süren Demirtaş, "Bizim yürüttüğümüz özgürlük mücadelesidir. Bir halk özgür olmadan diğer halkın özgür olma şansı yok. Kurtuluş hep birlikte olur. Zulümse hep birlikte direniriz. Bu ülkeye barışı ve özgürlüğü de ancak biz getirebiliriz. Bizim mücadelemiz dışında da hiçbir şans yok." diye konuştu.
OPERASYON KAZASI DEĞİL
Uludere'de 35 kişinin hayatını kaybettiği olayın bir kaza değil, mesaj olduğunu iddia eden Demirtaş şöyle devam etti: "Bütün bu katliamları örtmek için günlerdir bize saldırıyorlar. Başbakanıyla, bakanıyla, medyasıyla bize saldırmaya çalışıyorlar. Sanki tüm bu uçakları kaldıran biziz. Bunların sanki hiç suçu yok bütün suçu bize atmaya çalışıyorlar. Bu mesaj nedir iyi anlamak lazım. 5 TL için, 50 TL için kendini dağa vuran Kürt çocuklarının dramı üzerinden başsağlığı dilemeyenleri iyi anlamak lazım. Siz eğer hakkınızı aramaya devam ederseniz işte bu katliamları yaparız diyorlar. O köye gittik gözlerimizle gördük. Bu bir operasyon kazası değil. Ölenlerden 19 tanesi 12-13 yaşında küçük çocuk. Tamamını katledildi ki herkesin içine bir korku düşsün."

Adam Olmak; Cinsiyet Meselesi DeğiL.! Şahsiyet Meselesidir!..
HANDSOME - avatarı
HANDSOME
VIP ☪ ɴє мυтŁυ тürĸüм đἶყєɴє
8 Ocak 2012       Mesaj #1660
HANDSOME - avatarı
VIP ☪ ɴє мυтŁυ тürĸüм đἶყєɴє
Uludere Kaymakamı'na saldırıya 5 tutuklama

Şırnak'ın Uludere Kaymakamı Naif Yavuz'a saldırıda bulundukları gerekçesiyle gözaltına alınan 5 kişi tutuklandı.

120107 uludere kaymakamhlarge


ŞIRNAK - Irak sınırındaki olayda hayatını kaybeden 35 kişinin yakınlarına taziye ziyaretinde bulunan Kaymakam Yavuz'a düzenlenen saldırıyı gerçekleştirdikleri gerekçesiyle gözaltına alınan 5 kişi, Uludere Jandarma Komutanlığı'ndaki sorgulamalarının tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi.
Savcılıkta ifadeleri alındıktan sonra nöbetçi mahkemeye sevk edilen zanlılar tutuklandı.
Kaymakam Yavuz, 31 Aralık 2011 günü, sınırdaki olayda olayda yaşamını yitirenler için Gülyazı köyünde kurulan taziye çadırını ziyaretinde bir grubun saldırısına uğramıştı.



Kaynak
Adam Olmak; Cinsiyet Meselesi DeğiL.! Şahsiyet Meselesidir!..

Benzer Konular

28 Ekim 2016 / ThinkerBeLL İletişim Bilimleri
20 Ekim 2015 / Jumong Genel Mesajlar
24 Ekim 2008 / CrasHofCinneT Bilgisayar
18 Kasım 2010 / ThinkerBeLL X-Sözlük
21 Şubat 2010 / ThinkerBeLL Bilim ww