Arama

Medya Haber - Sayfa 78

Güncelleme: 13 Ekim 2017 Gösterim: 660.910 Cevap: 1.864
nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
23 Ekim 2007       Mesaj #771
nünü - avatarı
Ziyaretçi
PKK terör örgütü mensuplarınca 21 Ekim 2007 günü Hakkari/Dağlıca'daki bir birliğimize karşı girişilen silahlı saldırıyla başlayan çatışmalar, geçen süre boyunca aralıklarla devam etmektedir.

Çatışmalarda saat 13.00 itibariyle etkisiz hale getirilen terörist sayısı 34'e ulaşmıştır.
Sponsorlu Bağlantılar
Birliğe silahlı saldırının başlamasından bir süre sonra kendileriyle irtibat kesilen 8 personelimizle, yapılan tüm aramalara rağmen halen irtibat kurulamamıştır.
Gelişmeler hakkında kamuoyuna bilgi verilmeye devam edilecektir.
Saygı ile duyurulur.
nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
24 Ekim 2007       Mesaj #772
nünü - avatarı
Ziyaretçi
Türkçe resmi dil oldu

Sponsorlu Bağlantılar
Turan KASAP/PRİŞTİNE / DHA
Medya Haber
Kosova'nın başkenti Priştine'de, Türkçe resmi diller arasına alındı.

Priştine Belediye Meclisi'nin Kosova Demokratik Türk Partili (KDTP) üyesi İdris Mumcu'nun sunduğu öneri, bugün oylandı. Belediye Başkanı İsmet Beciri tarafından oylamaya sunulan öneri, oy çokluğu ile kabul edildi. Oylama sonucunda Türkçe Priştine'de resmi diller arasına alındı. Oylamanın ardından Arnavut ve Boşnak Belediye Meclisi üyeleri KDTP'li üyeleri tebrik etti.
İdris Mumcu, oylamanın ardından yaptığı açıklamada, “Pek de kolay olmadı ama anlayış vardı. Belediye Meclisi üyeleri ile teker teker konuştuk. Hepsi de düşüncelerini değiştirdi ve Türkçe'nin resmi dil olmasının yolu açıldı" dedi. Arnavut meclis üyesi Enver Rakoviça da “Kosova ve Priştine Türkleri için çok iyi karar alındı. Bundan böyle Türk dili başka dillerle aynı şekilde belediyemizde kullanılacak” diye konuştu.
Türkçe, Priştine'nin yanısıra Prizren, Mitroviçça ve Gilan'da da resmi diller arasında bulunuyor.

BARIŞ - avatarı
BARIŞ
Ziyaretçi
28 Ekim 2007       Mesaj #773
BARIŞ - avatarı
Ziyaretçi
PKK'yı lanet mitingine bomba
28 Ekim 2007 Pazar 15:36
İzmit'te miting için hazırlıklar yapılırken, teröristlerin yerleştirdiği bomba patladı.
İzmit'te Atatürkçü Düüşünce Derneği öncülüğünde, bazı sendikalar ve sivil toplum örgütlerince düzenlenen terörü protesto mitinginin başlayacağı saatte, 5 bin kişinin toplandığı alanın yakınında bomba patladı. Patlamada 1'i çocuk 3 kişi yaralandı.

Patlama, mitingin başlayacağı ilan edilen saat 14.00'te meydana geldi. 5 bin kişinin toplandığı Perşembe Pazarı alınında miting için hazırlıklar yapılırken, 50 metre uzaklıkta iki ağacın arasına teröristler tarafından yerleştirilen bomba büyük gürültüyle patladı. Miting alanında bulunan ve yolda gelen gruplar panik içinde kaçışırken, patlamanın olduğu bölgede bulunan Mustafa Özdemir adındaki çocuk ile Selçuk Demirağ ve henüz kimliği belirlenemeyen bir kişi daha kanlar içinde kaldı.

Yaralılar Kocaeli Devlet hastanesi'ne kaldırılırken, çevrede güvenlik önlemi alan polisler, patlamanın olduğu yeri kordon altına aldı. Miting alanında bulunanlar patlamanın hemen ardından terör örgütü aleyhine sloganlar atarken, bombanın patladığı haberi duyan çok sayıda kişi de miting alanına gelerek protestoya katıldı.

Kocaeli Emniyet Müdürü Hüseyin Namal olayla ilgili soruşturmanın sürdürüldüğünü, teröristlerin mitingte panik çıkartmak için bu öylemi planladıklarını söyledi. Namal, patlamada içine çevreye zarar vermesi için demir parçaları yerleştirilen ses bombasının kullanıldığını sandıklarını, soruşturmanın devam etitğini söyledi.
Aynacan - avatarı
Aynacan
VIP Gecenin Aydınlığı!
1 Kasım 2007       Mesaj #774
Aynacan - avatarı
VIP Gecenin Aydınlığı!
21. yüzyılın en hızlı büyüyen hastalığı

21. yüzyılın en hızlı büyüyen hastalığı olarak nitelendirilen ve henüz tam bir tedavisi bulunamayan diyabetin, hastalıklardan ölüm nedeni sıralamasında 5. sırada yer aldığı bildirildi.
Kar amacı gütmeden diyabet hastalığını önlemek, onunla mücadele etmek ve hastalara destek olmak için kurulan Amerikan Diyabet Derneği'nin internet sitesinde yer alan araştırmada, dünya genelinde 246 milyon diyabet hastasının olduğu ve bu rakamın 2020 yılında 380 milyona çıkacağının tahmin edildiği belirtildi.
21. Yüzyılın en hızlı büyüyen hastalığı olarak nitelendirilen diyabet hastalığının henüz tam bir tedavisi bulunamadığı, hastalıklardan ölüm nedeni sıralamasında 5. sırada yer aldığı ve 2000 yılında doğan her 2 çocuktan birinin diyabet riskiyle karşı karşıya olduğu vurgulandı.
Amerika'da yaklaşık 75 milyon Amerikalı'nın diyabet hastası olduğu ve her 4 Amerikalı'dan birinin ya diyabet hastası olduğu ya da tip 2 olarak bilinen diyabet hastalığı tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğu kaydedildi.
Tip 1 diyabet olanların çok acil bir bakıma ihtiyacı olduğu bildirilen araştırmada, hareketsiz yaşamın, hastalığın yaygınlaşmasında büyük rolü olduğu belirtildi.
Uzmanlar, diyabetin kontrol altına alınması için sebze tüketilmesini, yemek porsiyonlarının ve yüksek kalorili yiyeceklerin azaltılmasını, haftada 2-3 defa balık yenmesini ve günlük yürüyüş yapılmasını öneriyor.
Not: Bilgilendirme amaçlıdır.
Demir YumruK - avatarı
Demir YumruK
Ziyaretçi
1 Kasım 2007       Mesaj #775
Demir YumruK - avatarı
Ziyaretçi
Türk ordusu seferberliğe hazırlanıyor...

SALİHA ÇOLAK Ankara

Türkiye'nin Kuzey Irak operasyonunu tartıştığı bir dönemde seferberlik ve savaş sırasında orduya çağrılacakların yaş sınırını yükselten tasarı ile yoklama kaçaklarına verilen para cezasını artıran tasarı, dün TBMM Milli Savunma Komisyonu'nda kabul edildi.



Komisyon, dün yaptığı toplantıda 6 tasarı bir teklifi kabul etti. Bülent Ecevit'in başbakanlığı döneminde 1999'da TBMM'ye gönderilen, AKP hükümeti tarafından yenilenen, Askerlik ve Yedek Subaylar ve Yedek Askeri Memurlar Yasası'nda değişiklik öngören tasarı komisyondan geçti.



Gerekçede tasarıyla, "Türkiye'nin jeopolitik durumu ve komşularıyla devam etmekte olan problemleri göz önüne alındığında, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin seferi kadrosunun yüzde 100 seviyesine çıkarılması ve bu seviyede tutulması yanında, nitelikli personele sefer görevi verilmek suretiyle, ihtiyacın tam olarak karşılanmasının" amaçlandığı bildirildi.

Bilgisayar mühendisleri cepheye



Görüşme sırasında emekli Tümgeneral olan MHP İzmir Milletvekili Erdal Sipahi, "Neden tüm yardımcı hizmetler düzenlemeye dahil edildi?" diye sordu.
Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, artık savaşlarda muharip sınıflar olduğu kadar yardımcı hizmetlere de ihtiyaç duyulduğunu, uçak mühendisi ve bilgisayar mühendisi gibi yardımcı hizmetlerin ihtiyaç duyulan elemanlar haline geldiğini, yasa ile bu eksikliğin giderileceğini bildirdi.



Kabul edilen tasarıya göre, yardımcı sınıf yedek subayların yarbay ve daha aşağı rütbedekileri, 60 yaşını geçmemek üzere, mevcut yaş hadlerinden 10 yıl fazlasına kadar, sağlık durumları elverişli olduğu sürece en gencinden başlanarak orduya alınabilecek. Böylece, astteğmen, teğmen ve üstteğmenler 41 yerine 51, yüzbaşılar 46 yerine 56, binbaşılar 52 yerine 60 yaşına kadar askere çağrılabilecek.

Erdoğan'dan savaş gerekçesi



Yoklama kaçaklarına verilen cezayı caydırıcı hale getirerek seferberlik durumunda silah altına alınacakların tam olarak tespit edilmesini sağlamayı hedefleyen tasarı da komisyondan geçti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla 2006'da TBMM'ye gönderilen, bu dönem de yenilenen bu tasarının gerekçesinde, olaganüstü bir durumda silahlı kuvvetleri seferi kadro seviyesine çıkarmak için ülkenin özellikleri göz önüne alınarak bir seferberlik sistemi geliştirildiği belirtildi. Gerekçede, şöyle denildi:
"Silahlı kuvvetleri, barış durumundan sefer durumuna kısa zamanda geçirmek, savaşa hazır hale getirmek ve gerçekci planlarla yönetmek zaferin ana unsurlarıdır. Ülkenin sahip olduğu etkin muharip güç potansiyelini süratle silah altına alabilme imkan ve kabiliyeti aynı zamanda düşman ülkeyi savaşa başlamaktan alıkoyabilecek en önemli caydırıcı unsurdur. Silahlı kuvvetleri barış halinden seferberlik ve savaş haline süratle ve etkin bir şekilde geçirmek maksadıyla, çağ içindeki yedek personelin silah altına alınması gerekmektedir."

Para cezası



Bu tasarıyla, ilk ve ikinci yoklamalardan birini yaptırmayana verilen bin kuruşluk ceza 20 YTL'ye, ikisini birden yaptırmayana verilen 1500 kuruşluk ceza da 30 YTL'ye çıkarıldı.
Kendisini askerliğe elverişsiz hale getirme girişiminde bulunanların, hastanede geçen günlerinin askerlikten düşülmesini sağlayan düzenleme de kabul edildi.
Komisyon, üniversite mezunlarına 2 yıl, yüksek lisans eğitimini tamamlayanlara 1 yıl tecil hakkı getiren, disiplinli ve başarılı erbaş ve erlere fazladan 7 gün izin verilmesini öngören tasarıyı da kabul etti.



Erdoğan'ın ABD gezisine Org. Saygun da katılıyor

ABDULLAH KARAKUŞ Ankara

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, terör örgütü PKK'ya yönelik Kuzey Irak operasyonunun ele alınacağı ABD ziyaretine, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Ergin Saygun'u da götürecek. ABD Başkanı George W. Bush ile yapacağı görüşmede PKK için "acil somut adım" isteyecek olan Erdoğan, somut adım atılmazsa Türkiye'nin gerekeni yapmakta kararlılığını heyete Saygun'u alarak gösterecek.



Heyette askeri kanattan, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin NATO Temsilciliği'ni de yapmış olan Saygun'un yanı sıra Genelkurmay Plan ve Prensipler Daire Başkanı Tuğgeneral Kenan Koçak ve Başbakan'ın askeri danışmanı Genelkurmay Harekât Başkanı Korgeneral Nusret Taşdelen'in de olması bekleniyor.

Paşa yanında olacak



Erdoğan'ın 5 Kasım'da Bush'un davetlisi olarak ABD'ye yapacağı ziyarete, Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan ile Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül de katılacak. Erdoğan'ın, özellikle Bush görüşmesine askeri kanattan da isimleri götürmesiyle, "Somut adımlar atılmazsa, operasyona hazırız. Türkiye gerekeni yapacak güce sahip. Sabrımızda sona gelindi. Kendimizi koruyacak güç ve kararlılığa sahibiz" mesajını vermek istediği belirtiliyor. Erdoğan, askeri kanattan gelen ve "PKK'lıların elinde ABD silahları var" denilen raporları da Bush'un önüne koyacak.



Erdoğan görüşmede, "terör örgütünün ele başlarının teslim edilmesi, Irak'ın PKK'ya yönelik lojistik desteğinin kesilmesi, Kürt yöneticilerin PKK'ya yataklık etmemesi" konularını gündeme getirecek. Erdoğan, Saygun'u yanına alarak Türk kamuoyuna da, her adımın askeri kurumlarla işbirliği ve diyalog içinde atıldığı mesajını verecek.

'Üst arama' tepkisi



Saygun, ABD Genelkurmay Başkan Yardımcısı Oramiral Edmund Giambastiani’nin resmi davetlisi olarak 11-17 Kasım 2006 tarihlerinde yaptığı ABD ziyareti sırasında Beyaz Saray'da üstünün aranmak istenmesine tepki göstermiş, ABD Ulusal Güvenlik Danışman Yardımcısı Dr. Jack D. Couch ile yapacağı görüşmeyi iptal etmişti. Bu kriz üzerine Türkiye, ABD makamları nezdinde tepkisini ortaya koymuştu. Couch, daha sonra Saygun'un Washinton'da kaldığı otele bizzat giderek olaydan duyduğu üzüntüyü ifade etmiş, özürlerini bildirmiş ve görüşme otelde gerçekleşmişti.



Marat Karayılan, Cebel Sincar'da, operasyon bölgesi genişliyor.

PKK'nın eli en kanlı liderlerinden Murat Karayılan'ın, Kuzey Irak'ın Yezidi Kürtlerin yaşadığı Cebel Sincar bölgesinde olduğu bildirildi. Türkiye'nin yapacağı bir sınır ötesi harekatta, bu bölgeye kadar uzanmasının da tartışıldığı öğrenildi.


Yakın bir süre önce, Kuzey Irak'taki Peşmergelere ait bölgede bir hastanede tedavi gören ve Türkiye'nin burada olduğunu bildirmesi üzerine kaçan Murat Karayılan'ın son olarak Cebel Sincar bölgesinde olduğu iddia edildi.



Örgüt içinde kendisine suikast yapılan, burada yaralanan, korumalarının öldürüldüğü iddia edilen ve tedavisinden sonra tekrar örgütün başına dönen Murat Karayılan'la ilgili çalışmalar sürdürülüyor.



Irak'ın Cebel Sincar bölgesinde yaklaşık 300 bin Yezidi Kürt nüfusunun bulunduğu bildiriliyor. Ermenistan'daki Yezidi Kürtlerin yaşadığı bölgede daha önce de PKK militanlarının üslerinin bulunduğu iddia edilmişti.



Irak'taki Cebel Sincar, bölgesinde Karayılan ile birlikte çok sayıda PKK militanı ve lider kadronun da yaşamaya başladığı gelen bilgiler arasında. Kandil Dağı'na yapılacak bir operasyon öncesi PKK militanlarının bir bölümünün burayı terkettiği de söyleniyor.



Gelen bilgiler, Yezidi Kürtlerin yaşadığı ve PKK militanlarının yerleştiği Cebel Sincar'ın da Kandil gibi dağlık bölge olduğu şeklinde. Ayrıca Cebel Sincar bölgesi, yoğun şekilde Türkmen nüfusun yaşadığıTelafer'e de çok yakın.



Bölgeye yakından tanıyan kaynaklar, Amerikan ordusunun bir süredin Telafer'e yaptığı saldırıların bu açıdan da irdelenmesi gerektiğini belirtiyorlar.



Bütün bu gelişmeleri değerlendiren kaynaklar, Türkiye'nin bir sınır ötesi harekatta, gireceği yada operasyon yapacağı bölgeler arasında Cebel Sincar'ın da bulunabileceğini söylüyorlar. Bölgenin uzak olduğu için, yapılacak harekatın nokta hedef şeklinde ve havadan yapılacağı da kaydedeliyor.



Türkiye'nin bu konuda, Amerika ile istihbarat çalışmasını sürdürdüğü ve elindeki bilgileri verip, karşılıklı görüştüğü de anlatılıyor. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, ABD gezisi öncesi bu konuda CİA'nın, Türkiye'ye bu yönde bazı bilgileri verdiği de bildiriliyor.


Son gelişmeler, Murat Karayılan ve bazı lider kadro ile militanların Cebel Sincar'da olduğu iddiaları, sınır ötesi operasyonun kapsayacağı bölgelerin ne olacağı, Erdoğan'ın ABD gezisinden sonra netleşecek.
kambis - avatarı
kambis
Ziyaretçi
3 Kasım 2007       Mesaj #776
kambis - avatarı
Ziyaretçi
Prof.Dr. Naci Görür: Marmara fokur fokur kaynıyor
Metin FERAH-Mutlu YUCA/ BOLU, (DHA)

İSTANBUL Teknik Üniversitesi öğretim üyesi Prof.Dr. Naci Görür, Marmara Denizi’nin bin 200 metre derinliğinde 7 saatlik inceleme yaptığını belirterek, “Denizin altındaki kırık, İstanbul’un nasıl bir tehdit altında olduğunu açıkça göstermektedir. Marmara’nın altında tıpkı 99 depremi öncesindeki belirtiler mevcut. Marmara’nın altı fokur fokur kaynıyor'' dedi.
Prof.Dr. Görür, Bolu’daki Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde düzenlenen ‘Deprem, Binalarımız ve Önlemler’ konulu konferansta, ‘Beklenen Marmara Depremi ile İlgili Deniz Altı Araştırma Sonuçlarında Son Durum’ konulu bir sunum yaptı. Bolu Vali Yardımcısı Hüseyin Doğan, AİBÜ Rektörü Prof.Dr. Atilla Kılıç, bilim adamları, oda temsilcileri ile mimar ve mühendislerin de katıldığı konferansta konuşan Prof.Dr. Görür, Marmara Bölgesi’nin deprem bakımından dünyanın en aktif bölgelerinden biri olduğunu söyledi.

99 MARMARA DEPREMİ İSTANBUL’U TOPUN AĞZINA İTMİŞTİR
1999 Marmara Depremi olmasaydı, Marmara Bölgesi’nin şu an büyük bir risk altında olmayacağına dikkat çeken Prof.Dr. Görür, “99 depremleri Marmara Bölgesi’ni ve İstanbul’u topun ağzına itmiştir. Kuzey Anadolu Fayı’nın, depremleri batıya taşıma özelliği bulunuyor. 99 depremleri Marmara’nın altındaki kabuğu yükledi. Kuzey Anadolu Fayı’nın kuzeyindeki kara kütlesi her yıl güneyine doğru 2.5 santim hareket ediyor. 2.5 santim hareket demek, 55 saniye süren 99 depreminde Adapazarı’ndan Gölcük’e olan kara kütlesini batıya doğru 5.5 metre itelemesi demek. Yılda 2.5 santim batıya doğru gitmesi gereken blok, 55 saniyede 5.5 metre aniden Marmara’nın kabuğuna doğru itilmiş vaziyette. Bu da, Marmara altındaki kabuğun 250 senede biriktireceği enerjiyi 55 saniyede biriktirmesine neden olmuştur'' dedi.

1999 DEPREMİ ÖNCESİ BELİRTİLER MEVCUT
Marmara Denizi’nde araştırma gemileriyle yapılan çalışmalarda tabandaki fayların belirlendiğini, yapılan sismik ölçümlerle denizin altının röntgeninin çekildiğini söyleyen Prof.Dr. Görür şöyle konuştu:
“Marmara Denizi’nin 1230 metre derinliklerine yapılan 30 dalışla fayın üzerinde inceleme yaptık. Fayın kalp atışlarını duymak için fay boyunca aletler yerleştirdik. Denizin altındaki kırık, İstanbul’un nasıl bir tehdit altında olduğunu açıkça göstermektedir. Marmara’nın altında tıpkı 99 depremi öncesindeki belirtiler mevcut. Marmara’nın altındaki fay boyunca su çıkışları, metan gazı, petrol ve gaz hidrit çıkışları mevcut. Marmara’nın altı fokur fokur kaynıyor.''

DEPREM SİYASİ BİR İŞ DEĞİLDİR
Son derece aktif olan bu fayın dünyanın çağdaş ve insan hayatına önem veren ülkeleri tarafından mutlaka gözlem altına alınacağını ifade eden Prof.Dr. Görür, “Faydaki akışkanların nitelik ve niceliklerin sürekli incelenmesi gerekir. Kurulacak gözlem istasyonundan yapılacak araştırmalar deprem felaketinin habercisi olabilir. Marmara’da bu kadar büyük bir deprem beklenildiği halde 350 bin liralık bir sensör alıp gözlem istasyonu kuramıyorsunuz. Lale için milyarlarca lira harcayan İstanbul Büyükşehir Belediyesi, ne de İstanbul Valiliği 350 bin YTL vermedi. Ben hayatımı tehlikeye atarak, Marmara’nın 1200 metre derinliğinde deniz altında 7 saat inceleme yaptım. Deprem; siyasi, particilik ve ideolojik bir iş değildir. Ne bu günkü ne de geçmişteki Türk hükümetlerinin hiçbiri deprem konusunda gerekeni yapmamış ve sınıfta kalmışlardır'' dedi.

HÜKÜMETİN GÖREVİ TEDBİR ALMAKTIR
1999 Marmara depremi öncesinde İstanbul Teknik Üniversitesi’nin, bu bölgede deprem beklendiği yönünde hazırladığı raporun göz ardı edilmesi sonucu 20 bin insanın öldüğünü vurgulayan Prof.Dr. Görür, “Bütün araştırmalar beklenen Marmara depreminin kaçınılmaz olduğunu ortaya koyarken, Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin görevi gerekli tedbirleri almak değil midir? İstanbul’daki mevcut yapı stoğunun büyük bir depreme dayanamayacağı da belli. O halde mevcut binaları güvenilir hale getirmek için daha ne bekliyorsunuz? Bu güne kadar hazırlanan 5 yıllık kalkınma planlarında hiçbir kent için deprem güvenliği ile ilgili bir tasarı bulunmamaktadır. Kuzey Anadolu Fayı’ndaki kırılma 1939’dan itibaren doğuya doğru geldi. Bu fayda en son deprem hangi bölgede olduysa, oranın batısı hedef haline gelmiştir. En son 99 depremi Gölcük’te olduğuna göre, oranın batısı Marmara Denizi ve çevresi şu an için büyük bir risk altındadır'' diye konuştu.
Demir YumruK - avatarı
Demir YumruK
Ziyaretçi
3 Kasım 2007       Mesaj #777
Demir YumruK - avatarı
Ziyaretçi
Babacan: Operasyon invasion değil incursion

Genişletilmiş Irak’a komşu ülkeler dışişleri bakanları toplantısının sonuç bildirisi üzerinde uzlaşmaya varıldığı ve Türkiye’nin istediği yönde Irak topraklarının terör amaçlı kullanılmaması hususlarına yer verildiği öğrenildi.
Babacan'ın ikili görüşmelerde Türkiye'nin olası bir operasyonunun "işgal" (invasion) olarak değil, sadece giriş ve temizleme amaçlı bir hücum (incursion) niteliğinde olduğunu söyledi.
Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, dün gün boyu yüksek düzeyli memurlar tarafından ele alınarak hazırlanan bildiriye, akşamki çalışma yemeğinde son hali verildi. Katılımcı bakanların bildiri üzerinde uzlaşma sağladığı ve böylelikle Mısır’ın Şarm El Şeyh kentindeki ilk genişletilmiş toplantının aksine, bildiri üzerinde çok fazla görüş ayrılığı ve tartışma olmadığı öğrenildi.
Bildiride, Türkiye’nin özellikle çok hassas olduğu terör konusuna vurgu yapılırken, genel hatlarıyla Irak topraklarının terör amaçlı kullanılmaması, terör kaynaklarının kurutulması, finans yollarının engellenmesi, Irak’a yönelik veya Irak’tan gelen silah geçişlerinin önlenmesi, sınırların kontrol altına alınması gibi hususlara yer veriliyor. Katılımcı bakanların "terörün her türlüsünü kınadıkları" bildiride, Irak’ın toprak bütünlüğü ve siyasi birliği ile egemenliği ve bağımsızlığının korunması gerektiğine de dikkat çekiliyor.

BABACAN’IN İKİLİ GÖRÜŞMELERİ

Bu arada edinilen bilgiye göre, Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan’ın toplantı çerçevesindeki ikili görüşmelerinin ana gündem maddesini de Türkiye’nin olası sınır ötesi operasyonu oluşturuyor.
Babacan’ın dün akşam görüştüğü Almanya Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier ve bu sabah bir araya geldiği Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner’in, olası bir operasyonla ilgili sorular yönelterek, Türkiye’nin nabzını yokladığı ve nereye kadar kararlı olduğunu öğrenmeye çalıştığı bildirildi.
Babacan’ın bu meraklı sorular karşısında kamuoyu önünde söylenen hususları tekrar ettiği ve Türkiye’nin sabrının sonuna geldiğini aktardığı öğrenildi.
Edinilen bilgiye göre Babacan, meclisinden yetki almış bir hükümetin bu yetkiyi kullanmaması durumunda bunun sorgulanacağına da işaret ederek, bu çerçevede bütün seçeneklerin masada olduğunu tekrarladı.
Dışişleri Bakanı Babacan’ın Türkiye’nin olası bir operasyonunun "işgal" (invasion) olarak değil, sadece giriş ve temizleme amaçlı bir hücum (incursion) niteliğinde değerlendirilmesi gerektiğini söylediği de öğrenildi.

TÜRKİYE TOPLANTI BİLDİRGESİNDEN MEMNUN

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genişletilmiş Irak’a Komşu Ülkeler Dışişleri Bakanları İkinci toplantı bildirisinin, ortak mücadele için işbirliği yapılması gereken terörizm konusunda güçlendirilmiş paragraflar içerdiğini, bundan da memnuniyet duyduklarını söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genişletilmiş Irak’a Komşu Ülkeler Dışişleri Bakanlar İkinci toplantısı kapanışında yaptığı konuşmada, toplantı çerçevesinde hazırlanan sonuç bildirgesini değerlendirdi. Erdoğan, toplantıda, Irak’ta istikrar, refah ve huzurun yeniden yerleşik hale gelmesinin mümkün olduğunu belirterek, Irak’taki siyasi gruplar arasında ulusal uzlaşının sağlanması, güvenlik ve istikrar yolunda ilerleme kaydedilmesinin herkesin üzerinde durduğu en önemli mesele olduğuna dikkat çekti. Bu konuda Birleşmiş Milletler’in Irak’da daha görünür ve etkin bir faaliyete girişmiş olmasının memnuniyet verici bir gelişme olacağını söyleyen Erdoğan, toplantıda kabul edilen nihai bildirinin kapsamlı bir metin halinde temel ilkelerin yanı sıra uygulamaya dönük bazı pratik unsurlar içerdiğini, bundan da memnuniyet duyduklarını dile getirdi. Erdoğan, özellikle Irak’ın tahrip gören kültürel mirasının bu konuda uzman uluslararası örgütlerin katkısıyla yeniden ayağa kaldırılması, Irak toplumunun yardıma muhtaç kesimine yapılan yardımın artırılmasını, sürdürülebilir kalkınmanın teşvik edilmesi yönünde adım atılmasını, bildirinin pratik unsurları arasında ilk akla gelenler olarak sıraladı.
Başbakan Erdoğan, konuşmasının devamında, bildirinin herkesin ortak mücadele için işbirliği yapılması gereken terörizm konusunda güçlendirilmiş paragraflar içerdiğini, bundan da memnuniyet duyduklarını ifade etti.

BUNDAN SONRAKİ TOPLANTI KUVEYT’TE

Erdoğan, Irak’a komşu ülkeler toplantılarının "genişletilmiş" biçimde devam ettirilmesini faydalı ve yararlı bulduklarını vurgularken, sonraki Genişletilmiş Irak’a Komşu Ülkeler Toplantısının Kuveyt’te düzenlenmesi kararı alındığını bildirdi.

“BÖLGE DÜZEYİNDE TERÖRÜN ÜSTESİNDEN GELİNMESİ GEREKMEKTEDİR"


Irak Başbakanı Nuri El Maliki de burada yaptığı konuşmada, kapanış bildirisinin oldukça zergin niteliğe sahip olduğunu söyledi. Kapanış bildirisinde, Irak’ın içinde bulunduğu sorunların üstesinden gelinmesinde Irak’a yardımcı olmasına yönelik arzunun dile getirildiğini söyleyen Maliki, Irak’ın önümüzdeki dönemde atılımlarını devam ettireceğini, milli uzlayışı sağlayacağını kaydetti. Maliki, BM başka olmak üzere, bütün ülkeler ve uluslararası kuruluşlarla işbirliğini sürdüreceklerini vurgulayarak, Irak’taki gelişmelerin işbirliği sayesinde daha olumlu yönde devam edeceğini ifade etti.
Maliki, Irak hükümeti olarak zorluklara göğüs gerdiklerini, terörün üstesinden gelmek için gayret ve çabaları seferber ettiklerini kaydederek, “Çünkü terör nerede olursa olsun, terörün bulunduğu yerde kalkınmadan söz edilemez. Terörle mücadelede çok taraflı işbirliği zorunludur. Kökten dincilik, etnik terör, mezhepsel çekişmeler kalkınmaya olumsuz etkilerdir. Vatandaşlarımız arasında eşitlik hüküm sürmektedir. Bölge düzeyinde terörün üstesinden gelinmesi gerekmektedirö diye konuştu.
Türk hükümetine ve Irak’a destek olan tüm ülkelere teşşekkür eden Maliki’nin konuşmasının ardından katılımcılar, öğle yemeğine geçti.
Demir YumruK - avatarı
Demir YumruK
Ziyaretçi
5 Kasım 2007       Mesaj #778
Demir YumruK - avatarı
Ziyaretçi
Dikkat kış bugün başlıyor!

kis Hafta başında soğuk havanın etkisine giren Türkiye'de hafta sonunda bahardan kalma günler yaşandı. Bolu ve çevresi yine hafta sonu kaçamak yapanların gözde adresiydi. FOTOĞRAF: METİN FERAH / DHA
05/11/2007 (577 kişi okudu)
RADİKAL - İSTANBUL - Yurdun batı kesimleri Orta Akdeniz ve Balkanlar üzerinden gelen yağışlı hava sisteminin etkisi altına girdi. Batıda sıcaklıklar 10 dereceye kadar düşerken, Karadeniz ve Doğu Anadolu'da zaman zaman kar yağışı bekleniyor. Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü'nün değerlendirmesine göre, yurdun batı kesimleri Orta Akdeniz ve Balkanlar üzerinden gelecek yağışlı sistemlerin etkisine girdi. Buna göre sağanak yağış bugün Marmara, Ege, Akdeniz, İç Anadolu, Karadeniz ile Doğu Anadolu'nun batısında etkili olacak. Yarın, Trakya dışında tüm yurtta devam edecek yağmur ve sağanak şeklindeki yağışlar hava sıcaklığındaki azalmaya bağlı olarak Karadeniz Bölgesi'nin yüksek kesimleriyle Doğu Anadolu Bölgesi'nin yükseklerinde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacak. Yağışlı hava hafta sonuna kadar etkisini sürdürecek. Sıcaklıklar ise bugünden itibaren tüm yurtta dört ile altı derece arasında düşecek.
Demir YumruK - avatarı
Demir YumruK
Ziyaretçi
12 Kasım 2007       Mesaj #779
Demir YumruK - avatarı
Ziyaretçi
Yol kesen teröristler 2'si korucu 7 kişiyi kaçırdı

DOĞAN HABER AJANSI

VAN'ın Başkale İlçesi Oğulveren Köyü yakınlarında yol kesen PKK'lı teröristlerin 2’si köy korucusu 7 kişiyi yanlarına alarak kaçtıkları öne sürüldü.
İran sınırına yaklaşık 10 kilometre uzaklıkta bulunan Başkale’nin Oğulveren Köyü yakınlarında bulunan Oğulveren Köprüsü’nde dün saat 20.00 sıralarında yol kesen teröristler bir süre propaganda yaptı. Daha sonra da köylerine giden 2'si köy korucusu toplam 7 kişiyi yanlarına alan teröristler karanlıkta kaçtı. Yerel kaynaklar kaçırılanların 18- 20 yaşları arasında bulunduklarını bildirdi. Olay ardından güvenlik güçleri bölgede kapsamlı operasyon başlattı.

KAÇIRILANLARIN KİMLİKLERİ

PKK'lı teröristlerin kaçırdığı 7 kişinin Mustafa Uygur (Köy Korucusu), Zübeyit Demir (Köy Korucusu), Okan Demir, Cüneyt Yıldız, İskan Demir, Adem Soner ve Kenan Uygur olduğu belirtildi. Yetkililer ise bu konuda açıklama yapmadı.
nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
13 Kasım 2007       Mesaj #780
nünü - avatarı
Ziyaretçi
Buradaki 2 bin ev yıkılacak
Tarih: 12 Kasım 2007 Kaynak: Sabah Yazan: Ercan Sarıkaya
GetAttachmentaspx&amphm  qsfile3d6ad909fe efce 4c0a 994c 3f21737f566c&ampct3daW1hZ2UvanBlZw 3d 3d&ampname3daW1hZ2UwMDEuanBn&ampinline3d1&amprfc3d0&ampempty3dFalse&ampimgsrc3dcid253aimage001254001C825DD9544BFD0&ampshared3d1&amponeredir1&ampip101106219&ampdd1339&ampmf0Türkiye'nin en büyük ekolojik tarihi ve turizm koridorlarından biri İstanbul'un Küçükçekmece semtinde hayata geçiyor. Sazlıdere Barajı'ndan başlayan ve Marmara Denizi'nde biten 4 milyon metrekarelik, ekolojik koridor ile turizm ve kültür alanının ilk aşaması 5 yılda tamamlanacak. Projenin ilk adımı Büyükşehir Belediyesi'nin Küçükçekmece İç- Dış Kumsal Alanı'nı "Kentsel Yenileme Alanı" olarak ilan etmesiyle atıldı. Bu kapsamda Küçükçekmece Gölü çevresi ile Marmara Denizi Menekşe Plajı çevresindeki 2 bin konut ise yıkılacak. Proje alanında bölgenin deprem riski göz önüne alınarak, birbirinden bağımsız binalar yapılacak. Kentsel fonksiyon alanları olarak Avcılar tarafında yerel halkın bir araya geleceği bir merkez bina ve spor tesisi, Küçükçekmece tarafında ise eğlence ve eğitim amaçlı bir "Eco World" akvaryumu ile kültür merkezi inşa edilecek.

7 Yıldızlı Otel Var
Konutlara da yer verilecek proje alanının Bakırköy'e doğru olan kıyısında ise bin 800 yat kapasiteli marina, yat kulübü ve müzesi ile 7 yıldızlı bir otelin bulunduğu bir turizm kompleksi yer alıyor. Projede sahil kesimleri, halkın kullanımına uygun bir şekilde düzenlenecek. Proje E-5 trafik aksında yeni kavşak önerisi getirirken, kuzeyden bağlanacak karayolu da dikkate alınıyor. Proje alanına hafif metro hattı ve metro durağı yapılacak. Küçükçekmece Gölü rehabilite edilecek ve göl ile Marmara Denizi arasında bağlantı olan kanal genişletilip nostaljik gezi alanı yapılacak. Küçükçekmece Gölü su sporlarına ev sahipliği yapacak. Projenin ikinci aşamasında ise dünya mirası listesinde olan ve 15 bin yıl önce insanların yaşadığı belirlenen Yarımburgaz mağaraları rehabilite edilip kültür turizmine açılacak. Bölgedeki kaçak mahalleler de yıkılacak.

"İlçe Nefes Alacak"
Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay proje ile büyük bir arkeolojik park kazanmış olacaklarını vurgulayarak, "Yıllardır kaçak yapılarla birbirinden kopan ekolojik koridor yeniden hayat bulacak. İlçenin nefes alacağı alanlar oluşturacağız. Yıktığımız binaların sahiplerinden, projeye katılmalarını isteyeceğiz. İsterlerse katılacaklar, isterlerse yerlerini satıp başka bölgelere gidecekler" dedi.

Benzer Konular

28 Ekim 2016 / ThinkerBeLL İletişim Bilimleri
20 Ekim 2015 / Jumong Genel Mesajlar
24 Ekim 2008 / CrasHofCinneT Bilgisayar
18 Kasım 2010 / ThinkerBeLL X-Sözlük
21 Şubat 2010 / ThinkerBeLL Bilim ww