Arama

Hayata Dair - Sayfa 108

Güncelleme: 2 Ekim 2013 Gösterim: 268.147 Cevap: 1.657
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Kasım 2007       Mesaj #1071
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Hüznü Büken Örs Neresinde Hayatın

Sponsorlu Bağlantılar


Şimdiden geçip gitmektedir gelecek
O müthiş yalnızlıkta
Sıyrıklar eksilmez bedenden.

Hüznü büken örs neresinde hayatın

Sisli bizli kapıların ardına gizlediğimiz
Hangi yanıdır yüreğimizin
Ki dil ile ne girdi ki us arasına
Tutuldu aşk
Tutuldu ay
Dilin sunaklarından kalbimize yapıştı.

Durmadan eskiyen yanlarımızı soyunuruz
Tutunmak için bir yüreğin incelmiş kıyısına.

Sensizliğin resmidir / nereye bakılsa
Bu derin sessizlik aynadır elbet
İp kopar
Ayna kırılır
Dağılır bütün görülenler ve görünmeyenler.

Güneşi tutacağım gözlerine ey gece
Ne fark var ki körle zindan arasında
Uyanıklığa değil düşe uyanmışım.

Sır kendimizi görebilmektir

Her şeyin bir özeti var
H a y a t ı n d a.

Nail Yavuz
nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
10 Kasım 2007       Mesaj #1072
nünü - avatarı
Ziyaretçi
adszno7

Sponsorlu Bağlantılar
KENCISii - avatarı
KENCISii
Ziyaretçi
10 Kasım 2007       Mesaj #1073
KENCISii - avatarı
Ziyaretçi
Ayrılık Günü

Ben nice ayrılıklar gördüm ömrümce
Kuşlar gördüm; kırılmış kolu, kanadı
Ayrı düşmüş sevdiğinden kuşlar gördüm
Hiç bir ayrılık bana bu kadar komadı

Ayrılığın bir ağrıdır vurur şakaklarımda
Ve büyür gözlerimde bir okyanus kadar
Derinden ses verir içimde bir tel
Sonra, birdenbire kırılır, kopar

Yeryüzü çekilir altından ayaklarımın
Geçer başıma çöken bir tavan gibi gökyüzü
Durmadan çalınır kulaklarımda
Şarkıların en hüzünlüsü

Seni alıp uzaklara giden otobüs
Benim üzerimden geçer hışımla
Devrilir, bakakalırım ardından
Bir sel gibi akan gözyaşımda...

Artık ne yapsam boş, teselliler faydasız
Karanlık gitgide en derinlere çeker beni
Çaresiz, bütün sokaklarında bu şehrin
Böyle perişan beklerim dönmeni

Dolaşır birbirine yorgun ayaklarım
Ellerimi koyacak bir yer bulamam
Nereye gitsem, en koyusu acıların
Ne yana baksam, çıldırtan bir akşam

İstemem ben bu ömrü, bu talihi istemem
Böyle durup durup senden ayrılmak varsa
Orada bir mezar kazılır benim için
Ayrılığın nerede başlarsa.


dnenkalpler2bh7wzsl1fu0
nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
10 Kasım 2007       Mesaj #1074
nünü - avatarı
Ziyaretçi
Hayat bir Yasam Enerjisidir

Bir kere dunyaya geldikten sonra
artik hayat sizindir.
Onunla istediginizi yapabilirsiniz.

Ama Tanri'nin verdigi hayatla
istedigini yapan veya yapabilen
kac insan var?
Belki hic yok.

İnsan hur dogar, ama her yerde
zincirler icindedir.

Dogar dogmaz baglanir bir ulkeye,
aileye, eve, mahalleye, arkadaslarina,
sucluluk duygularina,
ondan beklenenlere ve
onun kendinden beklediklerine.

Hayallere, umitlere, asklara,
yarinin bugunden daha guzel olacagina
ve daha bircok seye.

İnsan sanki borclu dogar.
Eger uyanmazsa bu borc
-bagimliliklarin yarattigi
bu kredi karti borcu-
ode ode bitirmeyecek.

İnsanda zincirden bol sey yoktur.
Hayatin denizine atilan
mutsuzluk cipalarinin cogu
bu zincirlere baglidir.

İnsan biraz dusunurse, aslinda,
kendi kendini bagladigini kesfeder.

Baglar disarida degil,
aklinin icindedir.

Dugumler atildigi gibi cozulebilir.
Bir dusuncenin gelisi ve gidisi kadar
buyuk bir suratle.

Hayatimiz odunc degildir.

Bitinceye kadar kullanmak uzere
kendi malimizdir.

Basit bir gercek.

Sinema salonlarinda kapilarin uzerinde
kirmizi harflerle "cikis" yazar.

Film hosunuza gitmezse
her an kalkip cikabilirsiniz.

Hayat da bir tur sinemadir.

Antik caglarda, Yunan ve Roma'da
olum bir cikis addediliyordu.

insanlarin hayat dayanilamayacak kadar
cekilmez oldugunda ona son vermeleri
simdi oldugu gibi yasak veya gunah degildi.

Roma'da asiller
olume mahkûm edildiklerinde,
imparatorun emrini
hayatlarini kendileri alarak
yerine getiriyorlardi.

Hayatimdan bezdigimde
normallesmek icin
bir yontem bulmustum.

"Dir dir etme.
O kadar sikâyetciysen cik"
diyordum kendi kendime.

Ve aklim basima geliyordu.

Beterin beterinin beterinden
uzak oldugum,
yasamaya devam etmek icin
bircok neden oldugu aklima geliyordu.

Altmisini gecen ve yalniz yasayan
bir arkadasim, kendine bakamayacak kadar
uzun yasamaktan korktugunu anlatti.

"Her seyini bir vakfa bagisladim.
Yasliligimda bana bakacaklar."

Oysa bu kisi ,Snowmobillerden ve
cep telefonlarindan onceki caglarda
Kuzey Kutbu'nda yasayan
innuit eskimolarindan olsaydi,
bunu kafasina takmazdi.
Yuk olmaya basladiginda
ailesi kizaklarina binip
av pesinde gitmeye devam etmeden
onu arkada birakacaklardi.
Karda donup olecek veya
kurda kusa yem olacakti.

Butun hayatini
bunun boyle olacagini bilerek
yasadigi, bu gercegi kabul ettigi icin
onu geride birakanlara ve hayata
dargin olmeyecekti.

Hayatini yasliliktan korkarak
yasamamis olacakti.

En karanlik zindandaki
en kalin zincir korku ve endisedir.

Yasam dusuncelerle kontrol edilebilecek
bir enerjidir.

Bu ogrenilebilir.

Her gun
"Ben korkusuzum, safim, sevgi doluyum,
bencil degilim" diyerek
ogrenmeye baslanabilir.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Kasım 2007       Mesaj #1075
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ne İşim Var Burda

Sağım solum insan
Yürüyorum kimse farkımda bile değil
Yürüyorum yol ver beni kabullenen.
Vücudum kırgın her yanım ezik
Bekliyorum...
Sağım solum deniz
Bir sahil beldesi ekmek kaygısı beni getiren.
Yürüyorum çünkü
Kabullenemiyorum kendimi
Yürüyorum çünkü küskünüm hayata
Yürüyorum yol var beni kabullenen...
</B>
isimsiz kral
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Kasım 2007       Mesaj #1076
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
EY BALÇIK DÜNYA

Seni bildim bileli,
ey balçık dünya,
başıma nice belâlar geldi,
nice mihnet, nice dert.
Seni sırf belâdan ibaret gördüm,
seni sırf mihnetten, dertten ibaret.

İsa'nın yurdu değilsin sen,
yayıldığı yersin eşeklerin.
Nerden tanıdım seni bilmem ki,
nerden parçası oldum bu yerin,

Bana vermedin bir yudum tatlı su,
sofranı yaydın yayalı.
Elimi ayağımı bağladın gitti,
elimin ayağımın farkına varalı.

Bırak da bir ağaç gibi
yerin altından çıkarıp ellerimi
sevgilinin havasıyla sarmaşdolaş olayım,
uzayıp gideyim bâri.

Ey çiçek, dedim çiçeğe,
dedim, bu küçük yaşta sen,
neden ihtiyar oldun bu kadar,
dedim, nasıl oldu bu böyle?

Çocukluktan kurtuldum, dedi çiçek,
sabah rüzgârını tanıyalı,
hep yukarlara doğru çıkar
yukarlardan gelmiş bir ağaç dalı.

Şunu da söyledi çiçek:
Madem aslımı tanıdım,
madem yersizlik âlemi aslım,
artık bana tek bir şey düşecek:
Yücelip aslıma gitmek.

Sus yerter artık,
var git yokluğa haydi,
yoklukla yok ol.
Git, yokluklardan tanı
yokluktan var olanı.

Mevlana Celaleddin Rumi

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Kasım 2007       Mesaj #1077
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Dünya

Gözlerimi açtığımda ilk seni gördüm
Bazı gün oldu çok güldüm
Bazı gün oldu çok üzüldüm
Senden hayır gelmez ey dünya

Ben hiç kimse için oturup ağlamadım
Dert ve kederimi hiç kimseyle paylaşmadım
Yenik düştüm bu hayata
Senden hayır gelmez ey dünya

Sevgi yerine dert verir sana
Toz pembe hayaller döner hüsrana
Çile odur dert odur
Senden hayır gelmez ey dünya ..

i.k
H€L€N - avatarı
H€L€N
Ziyaretçi
11 Kasım 2007       Mesaj #1078
H€L€N - avatarı
Ziyaretçi
TUTKUNUM

Hayata Dair

Simdi yanimda olsaydin!
Burnumun ucuna
Kucuk opucukler kondurup
ellerimi tutsaydin sikica....

Saclarimi oksayan bir nefes
icimi isitan bir buse
olsaydin dudaklarimda...

Ertelenmis asklarin golgesinde
kirilan umutlarimi savurup
sagnak yagmurlar gibi
oluk oluk aksaydi duygularim
gozlerinden yuregine

Fırtınalı dalgalarda ki
vurgun misâli yansaydi tenimiz...

Simdi yanimda olsaydin!

Ben seni boylesine özlerken
kimbilir sen,
hangi yelde esiyorsun simdi!
Mustafa Şekerci
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Kasım 2007       Mesaj #1079
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Kucak Dolusu Sevgi

İnsanları kucaklamak isterim.

Hadi dostum, sen de bir el ver

Sonra sen de

Dostundan bir el iste.



Belki kucaklayabiliriz dünyayı.

Kim bilir?

i.k
</B>
H€L€N - avatarı
H€L€N
Ziyaretçi
11 Kasım 2007       Mesaj #1080
H€L€N - avatarı
Ziyaretçi

Hayata Dair
Sen Giderken
kapatıp kapıları, gittiğinde
öğrendim sensizliği
ve
sessiz çığlıkların
damarıma basıyor hala
inatla..
her arkama döndüğümde..
mavi karanlık düştüğünde
geliyor soluğun
yüreğime…
alıp sarmalıyorum
yalnızlığıma
kısıp gözlerimi..

gittiğinde sen,
izlerinin sözcükleri
dökülüyor parmaklarımdan
dönüyor
siliyorum..
siliyor değiştiriyorum…

sen gittiğinde,
düşlerim, dile geliyor.
“dile ne istersen……”
bana martı sesi getir
diyorum;
uzaklardan.
yanında vapur sesi olsun,
mavi olsun yanında;
buğulu bir mavi………

ah bir bilsen
dönüp gelsen düşlerime
yeniden..
bak,
tüm mevsimler
güz oldu uzun süredir.
ağırlaştı bedenim,
yürürken yoruluyorum
yapraklardan…
Gassan Satar

Benzer Konular

27 Kasım 2010 / Ziyaretçi Cevaplanmış
7 Mart 2012 / Misafir Soru-Cevap
20 Temmuz 2009 / _PaPiLLoN_ Psikoloji ve Psikiyatri