Arama

Hayata Dair - Sayfa 152

Güncelleme: 2 Ekim 2013 Gösterim: 240.250 Cevap: 1.657
ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
14 Temmuz 2009       Mesaj #1511
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
Buqün öğrendim...

Sponsorlu Bağlantılar

Bugün öğrendim...

Başkası varmış kollarında, başkasına bakıyormuş gözlerin.
Başkasına fısıldıyormuşsun düne kadar bana söylediğin sözleri.
Onu da aynı sözlerle kandırıp, gelecek vaat ediyormuşsun…
Rahatmışsın benim aksime, gülüyor, kahkaha atıyormuşsun olabildiğine.
Korkmuyormuşsun günah almaktan. Yaşananlar acıtmıyormuş içini.
Şartlanıp kalmak istemiyormuşsun tek birine. Her çiçekten bal almak,hayatını değiştirmek istiyormuşsun artık.
Yalanmış söylediğin her söz, aslında hiç sevmemişsin beni.

Bugün öğrendim…

Mutluymuşsun sen bu halinle,hesapsız kitapsız, sorgusuz sualsiz bir dünya istiyormuşsun.
Benim hakkımda hiçbir şey duymak istemiyor, görmekten kaçıyormuşsun beni.
Beğenmiyormuşsun artık, zaten hiç beğenmemişsin. Vakit geçirmişsin kucağındayken ben…
Oyalamışsın sadece. Hem beni hem de kendini seviyorum derken.
O içten sandığım sarılmaların sahteymiş, yüzündeki gülümseme maske…
Bugün öğrendim hiç vermemişsin değer, önemsememişsin.

alıntı
reyan - avatarı
reyan
Ziyaretçi
15 Temmuz 2009       Mesaj #1512
reyan - avatarı
Ziyaretçi
GÖZLERİN ALABİLDİĞİNE UZAKLARI GÖRMELİ HER BAKTIĞNDA

Sponsorlu Bağlantılar

Gözlerin alabildiğine uzakları görebilmeli baktığında.

Şehrin her bir köşesini ve her köşesinde başka bir hayata dönüşen
gölgeleri fark edebilmeli. Sahici olan ne varsa ve içinde yaşamak adına bir
giz taşıyan ne varsa fark edebilmelisin. Böylece zaman senin kollarında
uzamalı. Bazen akrebi sımsıkı avuçlarında tutmalısın. Kimi zaman da bir
yelkovanın sırtında savaşmalısın ara sokakların içinde.

Gözlerin alabildiğine uzakları görebilmeli her baktığında.

Gizli akıtılan gözyaşlarının yarım kalmış hesabı hırslandırmalı yüreğini.
Soğuk bir oda da eskimiş bir yatağa uzanmış ve kısık yanan bir lambaya
saatler boyunca bakan bir adamın incinmişliğine dikkat kesilmelisin.
Onurlu bir adamın incinmişliğiyle pusulanmış sokaklarda yürüyüp ihanetin
ayak izlerinde okumalısın hayatın kaypak yüzünü.
Çekip giden bir kadının geride bıraktığı son hicaz hüzünleri özenle
toplamalısın odanın içinde. Bir kristal bardağı tutuyormuşçasına özenle
toplamalı ve mümkün olduğunca gözlerden uzakta tutmalısın.


Hırçın bir kuzey rüzgârı gibi esmeli bakışların kentin sokaklarında.
Bir kadının saçlarından ateşi çalmalı ve yoksul erkeklerin parmak aralarına
salmalısın. Yoksul evlerin ocaklarından kaynayan yalancı tencereleri
görmeli ve tahta altını yitirmiş çocuklarla yürümelisin savaş alanına.
Vitrinlerden ganimet toplamalı çocuklar ve zengin korkulardan pay
kapmalı gecekondu sokaklarına. Zengin düşlerden doldurmalılar kirli
avuçlarına. Sen sokakların başını tutmalısın ve aynasızların sirenlerine
kulak kabartmalısın.

Gözlerin alabildiğine uzakları görmeli baktığında.

Herkes el ayak çektiğinde sokaklardan yüksekçe bir yere çıkmalı ve
şehri izlemelisin gece yarılarında. Kayan her bir yıldıza selam durup
Taşın altındaki siyah adamın iniltilerine kulak kesilmelisin ve hayat her
sabah yeniden yaratıldığında sen yeniden ayaklarının altında kanayan
yaralarını sarmalayıp yürümelisin.


Dik başlı yürüyüşlerin olmalı.
Her aşkı feda edebilecekmiş gibi duran çelik bir kalp taşıyormuş gibi asi
umarsız ve ifadesiz bakışlarla yürümelisin. Fakat hiç kimse bir yaprağa
gözyaşı dökebilecek olmanı anlamamalı. Güçlü ve direngen yürüyüşlerin
olmalı.

Gözlerin alabildiğine uzakları görmeli her baktığında.

Bir gece kimselere fark ettirmeden kimsesizler mezarlığına gömülen bir
genç kızın cesedini görmelisin. Gözleri bağlanmış bir adamın çığlıklar
gelen bir odaya adım atarken irkilmesini görmelisin. İki adımlık bir
voltanın ürküten yalnızlığına dikkat kesilmeli bakışların. Tecrit edilmiş
hayatların kimselerin duyamadığı iç çekişlerine çevirmelisin bakışlarını.

Acıyı fark etmeli gözlerin.

alıntı
ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
17 Temmuz 2009       Mesaj #1513
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
Sen bitti say ben 3 nokta koyuyorum ...


dumanımı sisinde tutuyorum
sokak lambalarının altına sensizliği dokuyorum
yalnızlığımı döküyorum gözlerimden
tüm zaman kervanları umuduma hamallık eder
hayatıma yüklemişken seni
tüketecek yol arıyorum
sen bitti say
ben üç nokta koyuyorum ...

gece bana çöl
karanlığı delen ışık vaha
yüzüme vuran rüzgar
mevsimlerime sensizlik aşılıyor
beni işaretli sayma ayrılığa dair
seni yaşanmış tüm aşkların toplamı kadar seviyorum
sen bitti say
ben üç nokta koyuyorum…

aşk yalnızca vuslat değildir
yokluğuna sabretmektir bazen
her bakışını senet saymıyorum geleceğimize
ben yarı yolda iz bırakmam
yaranın güzeli de varmış anladım
içim kanadıkça büyüyorum
sen bitti say
ben üç nokta koyuyorum...

gözlerin gökyüzüne düşürüyor beni
seni aramıyorum yıldızların altında
aşkına bir ömür nöbet tutuyorum
ölü sevdalar vadisiyim sanma
her durduğum yere gözyaşımdan bir ben konduruyorum
sen bitti say
ben üç nokta koyuyorum...

gülüşün uzatıyor ömrümü öykümün
solumazsam seni kahramanları yürüyor üzerime
seni düşünerek kurcalıyorum deliliğimi
bütün şüpheleri sürüyorum mecnunun çölüne
kum faust’u boğar şimdi
kendime seni tanımanın bedelini ödetiyorum
sen bitti say
ben üç nokta koyuyorum...

saniyeler zamanımı çalıyor benden
adımlarım mirasımdır esmer kaldırımlara
üstüme geçmişi örtüyorum
artık yüreği çalınmış bir bedenim sayende
her geçen gün için saçıma beyaz bir tel ekliyorum
sen bitti say
ben üç nokta koyuyorum ...

ay ışığında yıkanıp kendimi temize çekiyorum
nedenler ve sonuçlar akıyor üzerimden
ipucu bırakıyorum sana
her karanlığa bin aydınlık çakıyorum
sen bitti say
ben üç nokta koyuyorum...

burada rakibim yaşlı bir çınar ağacıdır
her gecenin sonunda belki mat olacağım
ve kimsesizliğim tekrar tekrar üşüyecek
nasılsa kader bir yerde noktayı koyacak
ve sen ölüm kadar yakınsın bana
seni ölümü bekler gibi bekliyorum
sen bitti say
ben üç nokta koyuyorum...

sokak lambalarının ışıklarını
adımlarımla sensizliğe dokuyorum
beni bir ana kadar sev seni yar gibi seveyim
düğümlü kalsın ayrılık
mecbur gölgeme tutunuyorum yolun sonunda
nefesin kadar uzakta nefesin kadar yakınımda
sen bitti say
ben üç nokta koyuyorum...

alıntı
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
17 Temmuz 2009       Mesaj #1514
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Ben kolay ağlarım,
Sevinç de ağlatır beni acı da,
Hasret de ağlatır, vuslat da,
Hayat da ağlatır beni ölüm de..

Ben kolay kolay ağlamam,
Seviçten de üzüntüden de ağlamam,
Hasretimi de gömerim içime,
Yaşamıma ağlamam, ölümüme ağlayamam..

BT
reyan - avatarı
reyan
Ziyaretçi
17 Temmuz 2009       Mesaj #1515
reyan - avatarı
Ziyaretçi
Vakit gece yarısı
Hüzün kar beyaz iniyor gökyüzünden kimsesizliğimin üstüne
İç çekişlerimden buğulanmış gözlerimin ardından insanlar geçiyorvirgstelaşlı…
Ömrümün en derin uçurumunun kıyısındayım bu gece
Ve ölüm bir “ayrılık” ötemde
Yürüyorum…
Her adımda kentin ayaza durmuş nefesi işliyor içime
Hadi yâr tut gözlerimden…
(d)üşüyorum!
Neredesin?
Gittiğinden beri gelmeyişlerinin kapı eşiklerinde nöbet tutuyor gözlerim
Ve hiç tanımadığım çocukların isimsizliğinde arıyorum seni
Belki hâlâ aynı şehrin sokaklarını tüketmekteyiz
Az önce yanımdan geçip gittin belki de! Kim bilir?
Yahut binlerce kilometre var aramızda
Ve bir yerlerde bana benzemeyen birini beklemektesin
Ama sen bil…!
“Bülbül gülcevirgsben sence konuşuyorum nicedir…” Unuttun mu?
Birbirine koşan cümlelerimiz vardı
Dudaklarımızın kelepçe yüklü şehirlerinden kaçan
Ne vakit aşk düşse geceye;
Mısra mısra sevda damlardı parmaklarımızdan
Ve kafiyeler dökülürdü uykusuzluğumuzun üstüne…
Karanlığa sarılırvirgsağlardık…
Sonra kelimelerimiz kesişirdi aşkın parantez içlerinde
Biz utanırvirgssusardık….
Söylesene kandırdın mı beni?
Yüreğinin tüm acılarını içime saldın ve benliğimi çalıp gittin mi benden?
Öyleyse sen de yalancı çıktın yâr!
Sen de aşkı “var” zannettirdin bana ve gittin!
Sonrası hiçlikvirgssonrası acıvirgssonrası bir yokluğun başlangıcı…

Yoksun!
El ele yürüdüğümüz tüm yokuşları devirdim dilimin üstüne ve sustum!
Sesim yokluğunun ayak izinde gömülü durur şimdi
Ve yüzümde kırılgan gülümseyişleri çocukların…
Var mı haberin?
Parmaklarım Şehirlerarası hüzün taşıyan bir trenin tozlu camında
Yüreğimde müebbete hüküm giydi adın!
Adın ki dilimin ucunda küf tutmuş altı kurşun
Adın ki her harfinde uçurumlarından düşüyorum
Ama bil ve unutma!
Kan kaybından değil
“SEN” KAYBINDAN OLACAK SONUM…!

Vakit yokluğunun ilkbaharı
Umudu sende kalmış yarınlara göçüyorum
Ceplerimde yağmurlarla boyanmış düşlerim var
Ve ellerimde yalanlara batırılmış parmaklarının izi…
Bu gece bir “ben” daha tükettim tütünlerin gölgesinde
Ve bir gün daha tükendim gözlerinsiz
Tükenmiş zamanların zemherisinde kayıbım şimdi
Takvimler bendenvirgsben gözlerinden habersiz…
Kentin üşüyen sokaklarını soluklarımla ısıtarak yürüyorum sensizliğe
Bir çift ayak izinden ibaret yas karası istasyonlara bırakabildiğim
Ben zaten hep kendimi uğurluyorum tren garlarının veda sahnelerinde
Hep kendimden gidiyorum
Ve en çok düşlerimden vuruluyorum İstanbul’un eteklerinde
Kimse bilmiyor; tükeniyorum!
Sen-sizce ölüyorum gözlerimin önünde
Ve sessizce karşılıyorum aşka boyanmış gül rengince toprağın bedenine
öylece kayıp giderken ellerimden bir adım bile atamıyorum kendime
İçime işleyen sevdanın raylara mimlenmiş intihar eylemlerinden kurtaramıyorum yüreğimi
Ve vagonları yokluğunla dolu trenlere ezdiriyorum bensizliğimi
Biliyorum çaresi yok bu hastalığın
Biliyorum yokluğum yokluğuna vurgun
Ve anladım ki alfabesi yok yokluğun

Susuyorum!
Dönmeyeceksen ateşe ver senli düşlerimi
Ve ört üstüme geceyi
Uyuyacağım!

Yolum çokvirgs çook uzun…
Ve yine söylüyorum;

Kan kaybından değil

“SEN” KAYBINDAN OLACAK SONUM…!
reyan - avatarı
reyan
Ziyaretçi
22 Temmuz 2009       Mesaj #1516
reyan - avatarı
Ziyaretçi
Kabuk bağlayan yaralarımdan öğrendim yaralanmayı, sonra da senden.
Düşlerim nerden düştüyse adı intihar olmuştu yaşamamın. Özneliğini yüklendiğim tüm yalnızlıklarımdan istifa dilekçemi sundum kendime.. Yaşama kafa tutarak geçiyorum gençliğimden de. Parmak uçlarımda, tüm mahçupluğuyla kalemim ayrılığı kusuyor. Ama ben seni susuyorum dilimin döndüğünce. Dipteyim. Koynumda ayaza çalan yokluğunun ayak izleri… (aşk gibi)… Aklımın zoruna iliştiriyorum hesapsızlığımı. Yazgımı karalıyorum belki temize çekersin diye ama bu önsözsüz ağıtın nüshası temize çekilmiyor. Yokluğundan ezberliyorum gülüşünü önce. Gelişlerinin cehennemlerine denk geliyor yalnızlığım. Tanrı affetsin kabuk bağlamayı bilmeyen tek başınalığımı.

Yarası git gide derinleşiyor acıya buladığım cümlelerimin. Bir bavul dolusu cümle var defterimde sana dair. Yara bandı tutmayacak kadar derin tüm cümlelerim. Haklıydın… Bitmeyecekti… Olmayacaktı bu düşe konulmuş bir noktam. Virgüllerle dolu bir düştün, beni çok büyüttün… Yapıp bozulacak kadar oynamıyorum artık kendimle... Şimdi asılsız kimliğim bir yıl daha eskidi !!!

Bir sayı daha düşüyor sıfırlanmış ömrüme. Bir yıl daha büyüyorum kendime…Bir adım daha yaklaşıyorum bulmayı umut ettiğim kimliğime... Uçurumlara sürgün ediyorum düşsel kırıklarımı. Varlığımın üstünden bir yıl daha geçiriyor zaman. Yokluğuna bir adım daha yaklaşıyorum. ''İyi ki doğdun''lara sığınmıyorum. "İyi ki"sini keşfedemedim henüz ömrün… Bir yıl daha büyüyorum. Bir yıl daha küçülüyor içimdeki neşe. Bir yıl daha satır arasına sıkıştırıyorum hayallerimi..



Ben vazgeçiyorum, sen büyütür müsün yarınlarımı benim yerime?
O kadar intihar ettim ki yaşamaya mecalsizim…
Sen düşlerimdeki büyük…




Bense düşlerle büyüyen asılsız bir küçük…



reyan - avatarı
reyan
Ziyaretçi
23 Temmuz 2009       Mesaj #1517
reyan - avatarı
Ziyaretçi
Bir yerlerde tıkanıp kaldığında hayatvirgs soluk almak güçleştiğindevirgs
Yüreğin susupvirgs mantığın sürüklemeye başladığında ayaklarınıvirgs
Dağlara dönmeli yüzünü insan.
Yeni patikalarvirgs yeni yollar seçmelivirgs yüreğini ferahlatacak;
Yeni insanlarla 'tanışmalıvirgs yeni kesifler yapacak....
Hep isteyip devirgs bir gün yaparım diye ertelediği ne varsavirgs
Gerçekleştirmeyi denemeli!
Her geçen gecevirgs ölüme bir gün daha yaklaştığını; zamanın bir nehirvirgs
Kendisinin bir sal olup davirgs O dursa da yolculuğun devam ettiğini anlamalı.
Baş döndürücü bir hızla geçiyorsa birbirinin aynı günlervirgs
Her aksam aynı can sıkıntısıyla eve giriliyorsavirgs
Değiştirmeye çalışmalı bir şeyleri;
Küçük şeylerle başlamalı belki; örneğinvirgs bir kaç durak önce inip
Servistenvirgs otobüsten; yürümeli eve kadarvirgs yüreğine takmalı güneş
gözlüklerini;
Gördüğünü hissedebilmeli!
Sağlığını kaybedipvirgs ölümle yüz yüze gelmeden öncevirgs
Değerli olabilmeli hayat!
İlla büyük acılar çekmemelivirgs küçük mutlulukları fark etmek için!
Başkasının yerine koyabilmeli kendini;
Ağlayan birine "gül"virgs inleyen birine "sus" dememeli!
Ağlayana omuzvirgs inleyene çare olabilmeli!
Şu adaletsizvirgs merhametsiz dünyaya ayak uydurmamalı;
Sevgisizvirgs soysuz kalarak!
Dikeni yüzünden hesap sormak yerine güldenvirgs
Derin bir soluk alıpvirgs hapsetmeli kokusunu içine...
Günesin doğusunu seyretmeli arada birvirgs seher yeli okşamalı saçlarını...
Kardavirgs yağmurda; sevincinevirgs coşkusuna; fırtınada boranda;
Öfkesinevirgs isyanına ortak olabilmeli doğanın!
Bir çocuğun ilk adımlarında umudu; bir gencin düşlerinde geleceği;
Bir yaşlının hatıralarında geçmişi görebilmeli!
Çalışmadan başarmayıvirgs sevmeden sevilmeyivirgs mutlu etmeden mutlu
Olmayı beklememeli!
Ama küçükvirgs ama büyük; her hayal kırıklığıvirgs her acı;
Bir fırsat yasamdan yeni bir şeyler öğrenebilmek için; kaçırmamalı!
Çünkü; hiç düşmemişsenvirgs el vermezsin kimseye kalkması içinvirgs hiç
Çaresiz kalmamışsanvirgs dermanı olamazsın dertlerin; ağlamayı bilmiyorsanvirgs
Neşesizdir kahkahaların;
Merhaba dememişsenvirgs anlamsızdır elvedaların...
Nevirgs herkesi düşünmekten kendinivirgs ne; kendini düşünmekten herkesi unutmamalı!
Bilmeli; çok kısa olduğunu hayatın; hep vermek ya da hep almak için...
Sadecevirgs anlatacak bir şeyleri olduğunda değilvirgs
Söyleyecek bir şey bulamadığında da dinleyebilmeli!
Aklı ve kalbiyle katılabilmeli sohbetlere...
Hafızası olmalı insanın; hiç değilsevirgs aynı hatalarıvirgs aynı bahanelerle
tekrarlamaması için!
Soruları olmalıvirgs yanıtları bulmak için bir ömür harcayacak!
Dostları olmalıvirgs ruhunun ve zihninin sınırlarını zorlayacak!
Herkese yetecek kadar büyük olmalı sevgisi;
Amavirgs kapasitesi sınırlı olmalı yüreğinin kivirgs hakkını verebilsin
sevdiklerinin;
Zaman bulabilsin;
Bir teşekkürvirgs bir elveda için...
Yasam dedikleri bir sınavsa eğer;
Asla vazgeçmemeli sevmek ve öğrenmekten;
Amavirgs herkesi sevemeyeceğini de her şeyi bilemeyeceğini de fark edebilmeli
insan!
Tıpkıvirgs her şeye sahip olamayacağı gibi...
Zamanın ninnisiylevirgs uykuda geçirmemeli hayatı...!


(ALINTI)


ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
24 Temmuz 2009       Mesaj #1518
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
Ortası

Avucumda darmadağın bir şey var
Baktığımda göremediğim
Yüzümü şu sıralar ifadesizleştiren bir şey bu…
Adını koyamadım
Mutlu olduğum bir şeymiş gibi geldi bir an çiçeklerimle donattım
Çiçeklerim soldular
Mutsuzluk dedim adına
Uzaklarda olsun dedim
Bir sandık aldım kilitledim,kilitlerini en uzak nehire fırlattım
Özledim onu sonra
Onu açmak için ne nehirler geçtim…
Koyamadım adını…
Aşk dedim
Değildi…
Nefret..
Sanmam..
Hayranlık..
Yok değil
Adı yoktu
Arası bir şeydi bu..
İfadesiz yansımamı bana döndüren..
Mutluluk, mutsuzluk süzgecinin ortasındaydı
Hangi kefeye koysam bir tarafı boştu..
Ve her zaman boş olmaya mahkum olan tek şeydi
Adı yoktu…
Ortası bir şeydi...

alıntı.
reyan - avatarı
reyan
Ziyaretçi
29 Temmuz 2009       Mesaj #1519
reyan - avatarı
Ziyaretçi
Neden diye başlayan kaç cümleye daha misafir olacağımı bilmedenvirgs kabullenememenin verdiği yıkık dökük bir ruh hali ile senden sensizliğinden kurtulmanın çözümlerini arıyorum. Anlamsız bir savaşın ortasındavirgs sana olan düşkünlüğünün zaafı ile esir alınmış bir yüreğin son feryatlarını boşluğa bırakıyorumvirgs yitik melodiler eşliğinde.

Bir boğuşma sendromunun meydana getirdiği bir kaostavirgs hatıraları rüzgarla savurarak seni yüreğimden azat etmenin telaşı ile;benim sendekivirgssenin yüreğimdeki esaretini sonlandırmanın mücadelesini veriyorum kaç zamandır.

Sen çok uzaklarda başka yüreklere fetihlere yolculuk ederkenvirgs ardında bıraktığın enkazın izlerini silipvirgs yeni doğan güne taze umutlar biriktirmekteyim.Ne bekliyordum ki sanki;hep böyle olmadı mı zatenvirgsaşkın yükünü tek kişilik çektiğim gibi ayrılığın yükünü de bana yükledinvirgspayıma düşürdüklerin hep hak etmediklerim oldu.Üzülmevirgskederlenmevirgsmutlu ol diye ne çok tüketmişim kendimi meğerse.

Seni çok sevmem
Zamansızvirgsderin yaralara sebep
Beni en çok kahreden
Çok seviyorum derken sırtını dönüp gitmen
Zoruma giden
Beni yarımsızvirgsyarınsız bırakman
Bahanelerin ardına sığınmam
Savunmasızlığımdanvirgsyalnızlığımdanvirgsçaresizliğimden

Bunu söylemek zor ama bil ki; her şeye neden olan senvirgsnedensizliklerin içinde boğulanvirgslal olmuş dillerlevirgsyüreği darmadağın geride kalan ben..

Yaşadıklarımı yok saysamvirgs bu vedayı hiç sorgulamasamvirgs mevsime ayak uydurup hüzünlerimi hazandandır diyip es geçsemvirgsher şeyin oyun olduğu bir dünyada yalandan zaferlerle kendimi avutsam geçer mi ki bu yaralar;
Sanmıyorum..

Resimleri yakmak anıları seni yok etmeye yetmiyormuşvirgsbir Sezen Aksu şarkısında ki hüzün gibi nota nota çöküyor sensizlik her hücremevirgsuyumaya da cesaret edemiyorum düşümde karşıma çıkarsın diye.

Ve ben;
Ağlamaya mecali olmayan gözlerle
Sitem yükünü satırlara yüklemiş cümlelerle
Sol yanımı kaplayan bir hiçliğe
Kocaman yalnızlıklar büyütüyorum sol yanımda
Ya sen;
Umarsız
Pervasız
Can yakan
Gidişler saklıyorsun hala cebinde

[aLıntı]
ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
30 Temmuz 2009       Mesaj #1520
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
Yerim Belli Mi! Bilmiyorum



Zaman su gibi geciyor,
öyle bir yerdeyim ki!
Sehrin ısıkları gözlerimden alıyor gücünü,
Cünkü gözlerimde sana dair izler var.

öyle bir yerdeyim ki!
Kalbimin sesi dısında,
Hic bir cıt yok.
Rüzgar oksuyor saclarımı ellerinin yerine,
Ama gidermiyor özlemini.

öyle bir yerdeyim ki!
Kimsesiz binbir caresizlik icinde kıvranıyorum.
öyle bir yerdeyim ki!
Burası ...

Boswer,

Sensiz anlamsız zaten...

Hakan Saraç

Benzer Konular

27 Kasım 2010 / Ziyaretçi Cevaplanmış
7 Mart 2012 / Misafir Soru-Cevap
20 Temmuz 2009 / _PaPiLLoN_ Psikoloji ve Psikiyatri