Arama

Sonsuz Aşk - Sayfa 129

Güncelleme: 26 Ekim 2014 Gösterim: 554.744 Cevap: 2.787
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
2 Nisan 2007       Mesaj #1281
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Acı Bahar

Sponsorlu Bağlantılar
şurada burada sıkılmış limon kesikleri
paslanmaya bırakılmış demir çubuklar
tertemiz kaynaklara atıksu tarifesi
taze sürgünlerin ince boyunlarında ağır kementler
henüz sıcaklığı soğumamış körpe cesetler

karanlıklar ortasında bir ışık adası gibi
talancıların gözünden nasılsa kaçmış çimenler
birkaç tomurcuk üç-beş yeşil yaprak

ıslak bir kağıt gibi yırtıp atmış
kentin dokusunu acımasız kasırgalar
arıtmıyor sabun çıkartmıyor sular
giysilerden yalnızlığın kokusunu

aşk mevsimi değil miydi bahar
elele tutuşmaktan korkan ürkek ceylanlar
hani nerede eşlerine kur yapan kumrular
kuş cıvıltılarına hasret kulaklar
denizler denli derin içezikliği

geleceksen sekizinci günde gel sevgilim
burada haftanın yedi gününde de
aşka geçit vermiyor yağmurlar

yalnızca bir ad yaraşabilir bu mevsime: “acı bahar”

Mustafa Yıldız

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
2 Nisan 2007       Mesaj #1282
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Biliyorum agliyorsun bir yerlerde
Ben de agliyorum
Sponsorlu Bağlantılar
Kadere inat hala sana
Derinlerimden can alan canimi aliyor
Nasil unutabilirim ki seni
Unutamam...
Unutamam yas tutmus yüregimi..


Gölgen düser sarp aksamlarima
Bir kadin [align=center]agliyor içimde
Bende ki bana çok uzaklarda
Kapinda günlerim her gece
Tutumamam..
Sende ki sana...


gozlerin bir ciglik,
bir yarali haykiris,
gozlerin bu gece cok uzaktan gecen bir gemi
ellerin bir marti taslari ve urkek
ellerin firtinadan cirpinan bir beyaz yelken


Yedi tepenin ardinda soguk umutlardan baska,
Sarilacagi olmayanlarin çocuklariyiz biz
Düslerle büyüdük
Beni beklemen birtek hayalim,o eski pencerede
Simdi sen içini saran özlemle bekler misin?
Bir pencere kenarinda bilmem ama...
Kapiyi baskasina açacak..
Söz vermis sevdamiza hep aglayacaksin...
Yüzünde eski bir günahin izleri...
Olmayacaksan nefesim...
Gitme giyme beyaz gelinligi...
Asi hüzünler sarar gecemi...
Geçmem,geçemem...
Dönülmez tövbelere gömdüm seni


gelin Oldun Gidiyorsun
Ne Zordur Bilirmisin Döneceğin Umuduyla
Yastiğa Başini Tek Koymak
Ne Zor Seni Beyazlar Içinde
Yaban Ellere Uğurlamak...
Söz Geçmesede Kinime;
Tek Dileğimdir
Tanridan Seni Yaşamak..!
Seninle Yaşlanmak...
Ne Olur Gitme
Söz Verdim Kendime
Sözverdim Sensiz Olamayacağim Diye Kaderime.....



geceye inat yokluğunda
bir bedel ki sürgünlerde sensizliğim
sonu yok....dönüşü yok...
bedeli bensizlik olsun ihanetinin

NiliM - avatarı
NiliM
Ziyaretçi
2 Nisan 2007       Mesaj #1283
NiliM - avatarı
Ziyaretçi
SEVDAYA İLİŞKİN

Yüzünü bana döndür
Böyle bakışımın nedenini sorma
Uzun tümceler ezberletirim sana
Kalın kitaplar getiririm o zaman
Dakikalar tükenir. Birazdan
Bir ömür tamamlanır
Yaşanır olur yaklaşan ayrılıklar
Otobüs şöyle bir sarsılır da
Yaslanır birden
Sevgilimin gurbet aklına

Bir su olur giderim
Gittiğim yerlerden alır
Esmerliğini yüzüm
Emekçilerin yaşamına karışırım sonra
Ter kokar gömleklerim

Bu bitmez yolculukta
Camdan bakarak
Görkemli, aşılmış mı bilemem
Akşamları gerginleşen dağlar görürüm
Uzun bir
- Ah...
Gibi
Düşersin aklıma

Yolcular bir bir uyur
Bırakıp bu dünyayı giderler
Yedeğimdeki sevdalar uyanır
Kavga aşk olur bana
Ömür bitmez yol bitmeyince
Bir ezgi çalınır
Sazın ucu gökyüzünü kanatır şimdi



AHMET ADA
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
2 Nisan 2007       Mesaj #1284
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Küçücük bir uzaklığa takıldı ayaklarımız. Yüzüstü kapaklandık yere. Kalplerimiz kanadı… Bayırlardan geçtik, yokuşlar indik, dağ-tepe seğirttik ama biz seninle düz yolda yürüyemedik. Alt tarafı gün batımı birkaç yalnız yürüyüştü mızmızlandığımız…

Alt tarafı, geceleri pencereden buruk bir gülümsemeydi yıldızımıza, böyle zorlandığımız…

Ve tökezledik, düşmek istedik.

Biz gizliden gizliye bu uzaklığı sevdik galiba.

Kapımızı vurmuş ta duymadık aşkı. Kim bilir ne kadar beklettik. Belki soğuktu üşüdü, kalkıp açmadık… Biz kapımıza gelmiş aşkın kalbini kırdık…
BARIŞ - avatarı
BARIŞ
Ziyaretçi
2 Nisan 2007       Mesaj #1285
BARIŞ - avatarı
Ziyaretçi
HİÇ Kİmseyİ Senİn Kadar Sevmedİm
Seni gördüm,
toy bir çocuktu yüreğim
henüz yağmur yağmamış buluttum...
Hiç kimseyi senin kadar sevmedim...
Tutsaktım,
Yok pahasına bir gemiye satıldım
sonra gözlerimi sattım,
Hiç kimseyi senin kadar sevmedim...





Yalnızlığıma
nice zaman
silah çektim, süngü tuttum...
Dağların zirvesinde destan,
çöllerin ortasında ağıttım...
Hiç kimseyi senin kadar sevmedim...





Yakacak diye gözlerin, kalbimi
ellerinin nârına
kendim attım.
Senden duydum en güzelini sözlerin
en tatlı yudumları
senden yuttum
Hiç kimseyi senin kadar sevmedim...





Sevdan için
her gül mevsiminde
arzu arzu,
umut umuttum....
Gördüğüm her renkte rengini gördüm
Duyduğum her seste adına
türküler tuttum...
Hiç kimseyi senin kadar sevmedim....





Akrep düştü gecelerime
Gelirsin tutkusuyla
yıldızlarını göğün
birer birer uyuttum...
Adından başka
isimleri
kelimeleri
harfleri
Adından başka
Bütün bildiklerimi unuttum...
Hiç kimseyi senin kadar sevmedim...





Ben,
hiç kimseyi
senin kadar sevmedim
NiliM - avatarı
NiliM
Ziyaretçi
2 Nisan 2007       Mesaj #1286
NiliM - avatarı
Ziyaretçi
ÖLÜM ÜLKESİNDE AŞK

Gece bir karşı varlıktı karanlığıma
Gece tanımsız bir bütünlük
Senin hayatını düşündüm
Sevmek sevgilinin suretini bürünmektir biraz da

Sonbahar uzaktan bakmaktı sana
Sonbahar yeniden ölüm

Mithatpaşa Caddesi'nde yürüyorum
Kim bilir bu duyguyu kaçıncı kez yaşıyorum
Güzelyalı tenha bir gece olmuş İzmir'de
Hep senin gözlerini görüyorum
Yaşamak yumuşak dikenlerinde yokluğunun
İkimizde iki ayrı evrende iki ayrı barış
Bir uyumu eylemek zordur bunun gibi
Uyum yokluğuysa uyumuzluğun

Sen yok gibisin
Yokluğunu kim tamamlayacak
Güzelyalı bir vapur olmuş körfezde
Sulara ışığını sürüyor yanılsama
İşte bir kavram sevgimi tamamlayacak
Yanılsama yansır içinde bir vapur penceresinin
Sevgilim gölgen gölgeni görüyorum senin
Kimse bilmeyecek yerini ölüm ülkesinin
Ölüm ülkesi karanlık bir gece
Kimsenin tanıklığı yok sevgimize
Gece kimsenin bilmediği bir ölüm ülkesidir
Sevgilim bu sonbahar günlerinde

Nadir olan şey yok gibidir



Ahmet Güntan
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
2 Nisan 2007       Mesaj #1287
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
"Üzülme bu kadar, sil gözyaşlarını" diyorsunuz.
İnanın ki beni hiç ama hiç anlamıyorsunuz.
Biliniz ki bana çok haksızlık ediyorsunuz.
Sizin de başınıza geleceğini bilmiyor musunuz?

Neydi, neydi o güzel günler, bir zamanlar,
Kovalardı birbirini hep o güzel kahkahalar.
Ah nerede, nerede o canım güzel kadınlar,
Hepsi birden neden, nasıl yok oldular,

Dün, "Necdetciğim ne olur gitme," diyenler,
"Doymadım sana kal biraz daha," diye inleyenler,
Neredeler şimdi, söyleyin ne olur neredeler ?
Çoğu yok olup gitti.Belki de beni orada beklerler.

Kulağımdan çıkmayan "Canım, cicim" ler yok oldular,
Hepside kopkoyu zifiri karanlıklara boğuldular.
Beni yaşarken karanlıklarda bırakarak ayrıldılar.
Aldı şimdi onların yerini "Ah ile Vah" lar.

Pişmanlıkla siz de kafanızı taştan taşa vurursanız,
Beni hatırlayıp kendi derdinize çare arayınız.
Onun için ne olur beni anlayıp alaya almayınız,
Benim yerimde siz olsanız, ağlamayıpta ne yapardınız ?

Necdet Çobanlı
uA_Serdar_ - avatarı
uA_Serdar_
Ziyaretçi
2 Nisan 2007       Mesaj #1288
uA_Serdar_ - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

GERÇEK AŞK

Bir zamanlar, bütün duyguların üzerinde yaşadığı bir ada varmış:
Mutluluk, Üzüntü, Bilgi ve tüm diğerleri, Aşk dahil...

Bir gün, adanın batmakta olduğu duygulara haber verilmiş... Bunun üzerine hepsi adayı terk etmek için sandallarını hazırlamışlar.
Aşk, adada en son kalan duygu olmuş, çünkü mümkün olan en son ana kadar beklemek istemiş.

Ada neredeyse battığı zaman ;Aşk yardım istemeye karar vermiş.
Zenginlik, çok büyük bir teknenin içinde geçmekteymiş.

Aşk, "Zenginlik, beni de yanına alır mısın ?" diye sormuş.
Zenginlik, "Hayır, alamam.
Teknemde çok fazla altın ve gümüş var, senin için yer yok." demiş.
Aşk, çok güzel bir yelkenlinin içindeki Kibir 'den yardım istemiş.
- "Kibir, lütfen bana yardım et !"
- "Sana yardım edemem, Aşk.
- "Sırılsıklamsın ve yelkenlimi mahvedebilirsin." diye cevap vermiş Kibir.
Üzüntü yakınlardaymış ve Aşk yardım istemiş :
- "Üzüntü, seninle geleyim."
- "Of, Aşk, o kadar üzgünüm ki, yalnız kalmaya ihtiyacım var."
Mutluluk da Aşk'ın yanından geçmiş;
Ama o kadar mutluymuş ki Aşk'ın çağrısını duymamış.
Aşk, birden bir ses duymuş.
- "Gel Aşk! Seni yanıma alacağım..."
Bu Aşk'tan biraz daha büyük birisiymi.
Aşk o kadar şanslı ve mutlu hissetmiş ki, onu yanına alanın kim olduğunu öğrenmeyi akıl edememiş.
Yeni bir kara parçasına vardıklarında, Aşk 'a yardım eden yoluna devam etmis. Ona ne kadar borçlu olduğunu fark eden Aşk,

Bilgi 'ye sormuş: "Bana yardım eden kimdi?"
- "O, Zaman idi" diye cevap vermiş Bilgi.
- "Zaman mı? Neden bana yardım etti ki?" diye sormuş Aşk.

Bilgi gülümsemiş:
- "Çünkü sadece Zaman Aşk'ın ne kadar büyük olduğunu anlayabilir..."

Tebrik ediyorum harikaydı
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
2 Nisan 2007       Mesaj #1289
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Sönmüş saçlarında son damla ışık,
Bir düş’ün içinde gibi her akşam
-Ve yüzleri duman kadar dağınık-
Geçer bu sokaktan binlerce adam.
Umut gözlerinde ölü bir bakış,
Çığlık bir bükülüş dudaklarında;
Bulamadıkları nedir ki, yaz kış
Dolaşırlar şehrin sokaklarında?
Sanki yalvaran bir duadır onlar,
Belki tanrılara açık vesvese,
Bir nehir. Bu nehir her akşam akar
Derinden ruhları çağıran sese.

Ahmet Muhip Dranas
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
3 Nisan 2007       Mesaj #1290
arwen - avatarı
Ziyaretçi
ben sana kosan evrenim
uzanir varligina
cografyamda tasan tüm kollarim

gelislerine gebe denizlerimde
kopar sana anafor yüregim

durunca gözelerimin basinda sen
yikilir
bahar fiskiran daglarimin zirvelerinde hakimiyetim

dökülür üzerine mavi okyanuslarim
seyreder
kizil renklerini gün görmez yildiz gözlerim

tasarim hasret yagmurlarimla
cöllerimde bent kurmus seraplara

sür nadasa birakilmis topraklarimi
sula
bogulsun taskinlarinla

gectikce ic ice ruhlarimizin hücreleri
serpilir önünde ovalarim
acilir günesim ay tünemis kalbinde

deser askin burnu gögsümüzü
gecer ic ice kiyilarimiz
yerle bir olurum
gögüsledigin deryalarimda
basar sirra kadem, sivrilen engebelerim

akar tenine tenimdeki gül kokulu islaklik

Sultan`isin tüm mevcudiyetimin
hakimiyeti senindir kaf daginda gömülü definelerimin

bir yer
bir göksün üzerimde salinan

asarken atmosferimi
uzanirken ötelerime
merdiven olur sana tüm katmanlarim

bir inilti dolanir askin buluttan diline

bal yapar tüm arilar
bir kralice peri konar petekten dudaklarina
titrer ciceklerim sana

yanar kraterlerimiz
saklar magma
akarken
bir tek bize lavlar
aglar
gurbet silaya sila gurbete

konaklar ne huriler gönlün baginda
acar gönül tülünü cariyen
ve huri sabriyla askini kundaklar

sevdanin kölesi ise yürek
hem dünya
hem de öteler
catlar
ahu bakisli, nazarlardan
...
gül yürekli sevdalardayim, askin ask kustugu anlari soluyoruz ruh esim...!

Sude Nur Haylazca

Benzer Konular

6 Kasım 2015 / ThinkerBeLL X-Sözlük
11 Mart 2012 / Mira Edebiyat
 Sonsuz
14 Şubat 2013 / buz perisi Matematik