Arama

Sonsuz Aşk - Sayfa 10

Güncelleme: 26 Ekim 2014 Gösterim: 505.827 Cevap: 2.787
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
23 Mart 2006       Mesaj #91
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ASKA ASIK, ASIGA DEGIL!!!!

Sponsorlu Bağlantılar
Gunumuz insani aska asik asiga degil!
Asklarin kisa dönem askerlik gibi kisa sürmesinin nedeni herhalde bu.
Zaplanan asiklar dönemi bu dönem!
Kanaldan kanala gecer gibi asiktan asiga geciliyor. Peki bu neden böyle
oluyor?
Cünkü insan insana sevgisiz, insan insana tahammülsüz, insan insan icin
fedakarlik
duygusunu yitirmis, insan insana kendini adamaktan kaciyor.
Oysa fedakarlik, adanmislik varsa vardir ask. Fedakarligin, adanmisligin
yasamadigi yerde yasamaz ask.
Ne yazik ki ugruna kendini adadigi ne bir ideali var günümüz insaninin...
Ne de ugruna kendini adadigi bir aski.
Nerde ideali, aski ugruna her seyden vazgecen dünün insani...
Nerde hicbir sey icin hicbir seyden vazgecmeyen bügünün insani.
Bügünün insani askta da köse dönmeci. Emek harcamadan yasamak istedigi
gibi, emek harcamadan ask yasamak istiyor.
Sevmeden sevilmek, vermeden almak istiyor. Hic degilse bir koyup üç almak
istiyor. Bir koyup üç alamadi mi iliºki bitiyor. Iliskiler cikar, menfaat
üzerine kurulu. Elektriklenmeler kisa devre.Bir günlük elektriklenmeler,
bir gecelik
sevismeler ask saniliyor.
Sevgili bayanlar baylar, aska ayip oluyor!!!!!!



Can Dündar

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
23 Mart 2006       Mesaj #92
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yağmurlar...

Sponsorlu Bağlantılar
Unutmadım seni.. Şehre yağmur yağdığı gecelerde hiç çıkmadı adın dualarımdan.. Bana geldiğinde de yağmur yağıyordu, benden gittiğinde de.. Sonra geri döndüğünde ve tekrar gittiğinde.. Deli yağmurlar altında terk ettin beni hep.. Belki de yağmura karıştığında görmeyecektin gözyaşlarımı ve için rahat gidecektin bu yüzden.. Bu yüzden her yağmurda ruhum ıslanır. Kana bulanır gözyaşlarım.. Avuçlarımda yaralar kanar yeniden.. Sevda bu başka isim arama bu deli halime.. Kara kapkara bir sevda.. Yüreğe çığ düşüren, akla bulanıklık veren, yıldırımlar çıkaran dudağımdan..

Yorgunum, artık sana yazmak istemiyorum. Artık seni sevmekte istemiyorum. Gözlerine bakmakta.. İstemiyorum baharı getirmesin gülüşlerin.. Varsın mevsim hazan olsun hep.. Hüzün veriyorsun, acı veriyorsun, dert veriyorsun.. Sonbaharı yaşatıyorsun ömrümün baharında..

Bir yudum mutluluk vermiştin bir zamanlar, asırlar süren bir yürek sancısıyla diyetini ödetiyorsun bana.. Artık taşıyamıyorum bu aşkı, minik yüreğime sığmıyor işte anlasana.. Hadi yine bırak ellerimi, yine git kanasın yüreğim ardından, yağmura karışsın gözyaşlarım.. Aldırma.

Ruhunu okşayan bir şeyler ek***** ben yokken.. Artık ruhun yok değil mi?.. Artık bana yer yok değil mi ince düşüncelerde..
Canım can çekişiyor...
Git artık yüreğimden.. Bitsin bu işkence..
Canım yanıyor anlıyor musun.. Yüreğim kanıyor..
Gözyaşlarım yağmura karışıyor.
Git.


"Alıntıdır"

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Mart 2006       Mesaj #93
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Aşk, Ne lüks arabalar ne sporlar...
Sadece bisiklete binmek istiyorum seninle, neşeli çığlıklarını duyarak ha düştük ha düşeceğiz diye...
Ünlü bir şarkıcı olup, herkesin beni dinlemesini değil,taşlı bir kıyıda, ateşin önünde, fısıldamak istiyorum şarkımı sana makamlı makamsız..
Lüks lokantalar, vitrinde yemek gibi geliyor bana.İnan arabesk değil, yarim ekmek ***** üstü kola paylaşmak
istiyorum seninle...
Tüm kitapları okuyup, yazarlarıyla tartışmak değil, Gece yatağımızda sarmaş dolaş, okuyup tartışmak bir kitabı. Senin fikirlerinle benimkilerle yoğurmak, benimkilerle seninkileri...
Bir sır vereyim sana, insanlar bilmiyorlar ama; ruh sevişir bedenden önce.
Geceler bizim.Ne su yatağı, ne mobilya, yatak odasında aşk ...
Yer yatağı sıcak gelir hep bana, ve çiçek, aldırma odayı oksijensiz bırakır çiçek diyenlere.
Onlarca yastık istiyorum aşk, yatak odamıza rengarenk, aldırma zevksiz olur diyenlere, Zevkli, içten duygu anlatımıysa, herhangi bir konuda; zevksiz bir şey yapamayız...
O kadar yoğunki duygularım sana....
Ne lüks villalar istiyorum onlarca odalı, ne dev malikane, ne yalı Duvarı olsun yeter metrekaresi önemli değil...
Bak bir sır daha sana, Eşlerin mutluluklarını, huzursuzluklarını, karakterlerini,geçmişlerini bir evin duvarı anlatır.
Bomboşsa duvarlar, ruh yoktur ikisinde de... Sadece yetmiş seksen yıl yasayacaklardır zaten.

Bizim, fotoğraflarımız olacak en sevgili anlarımızda çekilmiş,mutlaka gülerken.
Senin bana, benim sana hediyelerimiz olacak asılan, çirkinde olsa kendi elimiz değmiş resimler, Belki alçı kalpler, belki bir senin bir benim boyalı ellerimizle kaplayacağız duvarımızı rengarenk..
En güzel aşk şiirleri sana olacak
Duvarlarımız yalan söylemeyecek, buram buram yaşam sevgisi kokacak...
İnsanlar mutsuzlar sevgili, her şeye açlar ve doyumsuzlar...
Bense, bir tek seni istiyorum, bir tek seni aşk ...
Çünkü, sen benim her şeyimsin aşk, aşkım papatyam....
venüsün_kızı - avatarı
venüsün_kızı
Ziyaretçi
24 Mart 2006       Mesaj #94
venüsün_kızı - avatarı
Ziyaretçi

AŞKIM YADİGAR KALACAK SANA Yüreğim ne dediyse onu dinledim ben. Kimi işaret ettiyse ona yöneldim. Şimdi sen diyor da başka bir şey demiyor. Ansızın bastıran bir yağmura hazırlıksız yakalanır ya insan, işte öyle ıslattı beni aşkın. Seni bekledim ben. Yüreğimdeki heyecanı, gözlerimdeki yeşili, dudaklarımdaki ateşi, ellerimdeki titremeyi, küçük dokunuşları sana sakladım. rose Ne sen beni bilirdin ne ben seni ama, bir yerlerdeydin ve mutlaka gelecektin. Ve bir gün çıktın karşıma. İşte o gün sevdaya dair nekadar tortu varsa içimde eridi gitti. Çocuk oldum yeniden. Hani bıraksan yemyeşil bir kırda bağıra çağıra şarkı söyleyip koşarım. Seni bulmanın coskusunu hiç bitmeyecek bir enerjiyle yaşarım. Seninle yep yeni bir hayatın başladığını biliyorum. O hayatın içinde vazgeçilmez kıldığım tek şey sensin.
Bilirim, bu şarkı korkutur bazen insanı. Neler oluyor diye sormadan bir duygu selinin içinde bulursun kendini. Ama zaten aşk öyle bir şey değilmidir? Sorarsan planlarsan onun adına aşk denir mi?okcu Bırak kendini bırak ki aşkınbüyüsü sarsın seni. Kendini o eşsiz duyguların ferahlığına bırak. Tut elimi birlikte çıkalım bu yolculuğa. Yarınsız zamanların iki yolcusu olalım. Kaygısızca yaşayalım aşkı, eriyelim birbirimizde. Yüreklerimiz birbirimiz için atsın, soluklarımız birbirine karışsın. Tutkunun alevleri dalga dalga sararken bedenlerimizi.
Gidersen... Gözümdeki son parıltıyı da alır götürürsün. Bir zemherenin ortasında titrerken bırakırsın beni. Ama merak etme ayakta kalırım ben. Tıpkı fırtınaların boynunu eğip yıkamadığı kavak ağacları gibi. Senden bana yadigar kalan her anıyı bir kez daha bir kez daha yaşarım. Aşkım da benden yadigar kalır sana..
sweetgirl5583 - avatarı
sweetgirl5583
Ziyaretçi
24 Mart 2006       Mesaj #95
sweetgirl5583 - avatarı
Ziyaretçi
bu da benden sıtemıze olsun yenıyım arkadaslar ama sevdım burayı ıyı eglenceler hepımıze
asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
24 Mart 2006       Mesaj #96
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
Sormuşlar bir bilene: HAYAT ne? Diye
Demiş bilgin; iki yönlü bir yol
devam eder bilinmeze
sen görmemezlikten gelsen de
vardır bir yoldaş her köşesinde
Bazen çıkarsın zorlukla da bir yokuştan
bazen de aşarsın dertleri
sanki uçuyormuş gibi inerken buradan.


Peki, SEVGİ nedir? Demiş biri
Kalbine sığmayacak kadar geniş
Dedikodusunu yapamayacağını kadar temiz,
kokusunun alamayacağın kadar uzak
hayal edemeyeceğin kadar yakın…


Ya KORKU nedir? Diye atılmış diğeri
Bir yağmur damlasındaki barut kokusu.
Belki de saklanılan bir hayal yontusu
ya bir miniğin haykırışı,
ya da yüreği yaralı bir kuşun feryadı….


Peki ya UMUT nerededir? Diye atılmış bir umut avcısı.
Bilinmezde değildir bilirim, demiş yerini kaygılı ve tasalı.
Aradın boşuna her yeri ama unuttun en kolay yeri besbelli.
bunu derken işaret etti insanın en derinden yaralanan yerini…

Peki DOST kimdir? Diye sormuş biri.
Demiş; paylaştın mı sevgini, korkunu, ümidini ve yenilgini,
verdin mi desteğini, sordun mu halini,
yolladın mı yüreğini, ağladın mı onun gibi.

Hissettin mi DOSTLUĞU? Demiş diğeri
Bilgin demiş;
Karşılığı olmadan verilir mi hiç yürekteki sevgi?
Dostluk dediğin; tek bir ruhun, iki ayrı bedende dirilmesi…

cooltext89926447ul
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Mart 2006       Mesaj #97
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ne zor sana ulaşabilme gücüm varken,
Ulaşmak istemiyormuş gibi yapmak,
Aşılmaz yollar yokken aramızda;
Kilometrelerce uzakmış gibi yollara küsmek…
Gözlerindeki nemi çoğaltmamak için susmalarımı umarsızlığa bağlamak
Senin için onca endişelenmelerime karşın;
Seni sana bırakmak…
Yüzünde bir hüzün görmemek için senden uzaklaşmak;
Ne zor bir kez bile görmek için;
Çılgınca çarpan kalbimi susturup hasretleri büyütmek.
Gizli gizli hüzünlenerek sana iyiyim ben demek,
Terk edilmişlerin korkusunu yaşamak,
Unutulmamak için onca saati sükunetle beklemek,
Bir acının bir ayrılışın sessiz tanığı olmaktan korkarak telefonlara sarılmak,
Konuşurken sesini titretmemeye çalışmak,
Ne zor senden uzakta hasretinle bedenimi sarsarken
Her an yanındaymış edasıyla konuşmaya çalışmak…
Senin adına senden fazla endişelenmelerimi,
Senden çok yaralanışlarımı sessiz saatlerde yaşamak…
Ne zor hayatı senden uzakta göğüslemek,
Yanından ayrılmak istemeyişlerimi sana sezdirmeden,
Yüreğimin acıyan yanlarını sana bıraktığımı göstermeden,
Oluk oluk akan yaşlarımı bildirmeden,
Hoşça kal yine görüşürüz deyip gitmek…
Ne zor seni sensiz senden uzakta yaşamak…
ZOR....


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
25 Mart 2006       Mesaj #98
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
duuurrrrr

Gecenin ilerleyen saatleriydi…
Yelkovan başını akrebin omzuna yaslamış,
Uyukluyordu adeta…
Dışarısı öyle karanlıktı ki,
Yalnızca birkaç yıldızın sönmüş ışığı vardı.
Ve ben…
Ben ışığımı kaybetmek üzereydim!!

gece durmadı, sustu sadece...
kımıldamadı saat uzun bir süre,
yanıyordu sanki delicesine...
söndüren hafif bir esinti,
seni takip etti,
baktım!
kalktım!
sordum!
gitmesen?
olmaz dedin, gece korktu!
gitmeni hiç yediremezdi, boğuldu,
sadece sustu ve kaldırdı başını göğe
dedi ki bana sessizce,
küçükken yıldızlar vardı bu gökte...
bir göğe baktım bir geceye,
sözün geldi o an dilime
diyemedim...
içim öyle karanlıktı ki,
Yalnızca birkaç yıldızın sönmüş ışığı vardı.
Ve ben…
Ben gidişini seyretmek üzereydim!!

Gözün ilişti o an gözüme
Işığımı aldığım o gözlerin...
Bakamadım....
Canlanıyor zihnimde bakışların
İçimi kıpırdatan
Kalp ritmimi değiştiren bakışların
Bakamıyorum...

Gitmeni yediremiyordu gece
Susmuştu...
Yalnızca sönmüş rüzgarların
Hafif esintisi vardı...

gece baktı bana gizlice
karanlığını kokladığım gece...
göremedim...
ölüyordu zihnimde susuşları!
içimi parçalayan,
beni benden alan ıssızlığını gecenin
koklayamıyordum...

ben öyle durdum sessiz, kimsesiz
susmuştum...
yalnızca içimde kopan fırtınaların
delirten gürültüsü vardı...

Bana bırakmıştım beni
Yalnızdım....
Hayalinle başbaşa bırakmıştın
Ama sensizdim....

Işığımı aldığım gözlerin yoktu…
Sen yoktun!!
Kağıt ve kaleme sarıldım çaresiz,
Akıttım içimi.
Mısralarda…
Kelimelerle, nokta ve virgüllerle…

Ben öyle yazdım durdum, sensiz...
Coşmuştum...
Yalnızca coşmuş duygularımın
Oynattığı kalemim vardı...
Yalnızca sönmüş duygularının
Acıttığı "ben" vardı...

hafif bir esintiydi başucumdaki,
radyoda içli bir şarkı beni anlatan,
yıldızlar sönmek üzere olan,
ve senin gözlerin aldatan;
utandılar halimden,
sordular!
susun dedim yaşlı gözlerle
dokundum resmine
gözlerim tutuştu...
coşmuştuya duygularım,
iki damla yaş aktı
ağladım,
erkek olamadım..
akan yaşlarla kalem durdu
kağıt ıslaktı
kalem ıslandı
gece ıslaktı
şarkı ıslandı...

yarama bastım yıldızların ışıltısını,
gecenin kokusunu,
saatin suskunluğunu,
ve seni!
beni ben yapan sersemi,
beni yakan gizemi,
içimin güneşi gözlerini,
lanetledim ben kendimi!
şarkı mahsunlaştı,
kalem oynamaya başladı,
gece huysuzlandı,
saat ise can içre sızı;
seni benden aldı...
bana derin bir yara bıraktı...

kalem suskun kaldı,
oynaştı ak sayfayla..
şarkı bir çılgın,
yarama bastı
ve dedi,
yok mu yaranın merhemi?
bir şarkı kalmıştı konuşmadığım,
bir şarkı kalmıştı bana dokunmayan...
anlattım uzun uzun bırakıp kalemi!
şarkı güldü,
saat durdu,
gece soldu,
yıldızlar boğuldu,
rüzgar sordu,
nerede?...
neden bir yerlerde?..
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Mart 2006       Mesaj #99
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Senin Yanında Olmayı Diliyorum

“Gözlerimi her kapayışımda senin yanımda olmanı diledim. Nasıl bir aşk bu bilmiyorum. Bir daha kimseyi bu kadar sevebilir miyim onu da bilmiyorum. Tam bir yıl sonra yine aynı yerde oturmuş seni düşünüyorum. Zamana yenik düşmeyen kalbimi alkışlıyorum büyük bir zevkle ve yine senin yanımda olmanı diliyorum. O kadar özledim ki seni, bunu anlatmaya kalemimin gücü dahi yetmiyor. Senin imkansız olduğun her an, hayatım o kadar anlamsız o kadar boş ki! Yüzüm asık, gözlerim buğulu... sonra birden hücum ediyor hatıralar. Sanki vazgeçmememi, pes etmememi yürekten dilercesine koşar adımlarla yaklaşıyorlar bana. Teker teker hatırlatıyorlar kendilerini. Bir gülümseyiş, bir bakış, sahilde bir sabah, gece... çok uzakta değiller aslında imkansız değiller, yaşandılar, gerçekler. Yalnızca “yürekten iste” diye bağırıyorlar bana. İşte o an içimden gelerek gülümsüyorum. Sen duymasan da boşluğa haykırıyorum. “ Evet! Seninle olmayı yürekten istiyorum.” Etrafıma bakınıyorum. Sessizlik. Ben de sessizce devam ediyorum, üzerine dünyaları yüklediğim sandığımdan sesler yükseliyor bu sefer. Nefes almak için bağırıyorlar yine. Yavaşça açıyorum kapağını; ama onlar adeta üzerime atlıyorlar. Şimdi her şey daha bir canlı fotoğraflar, eşyalar... yüzüm bir asılıyor, bir gülüyor, yine her yerde SEN! Yine haykırıyorum ve yine yanımda olmanı diliyorum. Sokağa çıkıyorum, etraf karanlık sadece ayışığı sağlıyor görmemi, gökyüzüne bakıyorum. Yıldızlara anlatıyorum seni, beni, bizi. Hepsi daha bir parlıyor şimdi, sonra yavaşça fısıldıyorum. “Biz ayrıyız.” diyorum. Onlar da benim gibi donuk bakmaya başlıyorlar ve teker teker kayıyorlar sadece senin yanımda olmanı dilemem için, tabi bu fırsatı kaçırmıyorum. Bir kez daha seninle olmayı diliyorum. Eve dönüyorum. Yatağıma yatıyorum. Gözlerimi kapatıyorum. Karşıma geliyorsun, ellerini uzatıyorsun bana. Gel diyorsun ama sesin duyulmuyor. Çok uzaksın. Çok yalnızım. Nefes almakta zorlanıyorum artık. Sensizliğin acısı dineceğine yüreğimde gün geçtikçe büyüyor. Bunu kabullenmem gerek ama vazgeçemiyorum. Bu sefer de odamın duvarlarına bağırıyorum. Senin yanımda olmanı diliyorum. Yeni bir gün doğuyor; ama yine sen yoksun. Attığım her adımda, almaya zorlandığım her nefeste, hayatımın yaşadığım her karesinde adını sayıklıyorum; ama sen yoksun. Gün geliyor gözlerimi ayırmıyorum telefondan. Çalmayacak, çalamaz biliyorum ama kabullenmiyorum. Yine senin yanımda olmanı diliyorum. Bu yükü taşımaya daha fazla gücüm yetmiyor. Tükeniyorum. Gün geçtikçe eriyorum sanki, içimden bir şeylerkayıp gidiyor. Senden geriye kalan parçamda, bu bedeni taşımaya yetmiyor. Artık yanımda olmanı değil, yanında olmayı diliyorum. O bembeyaz çarşafın içinde yanında sonsuza kadar uyumayı diliyorum. Nerde olursa olsun, yeter ki senin yanında olmayı diliyorum ve yanına geliyorum; çünkü senin uğruna ölmeyi göze alacak kadar seni çok seviyorum..”

Bu satırlar gerçek sevginin ardından kalan tek gerçek. Onlar ebediyete kadar beraberler artık, kalpleri bir olup atamasa da ruhları bir olup yaşayacak ve bu satırlar onları atan kalplerde yaşatacak.

GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
31 Mart 2006       Mesaj #100
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
Özlemimizi Beklerken



Hani bekleyişlerimiz,özlemlerimiz vardır.Hani sabahlamalarımız vardır.uykusuz kalmalarımız,kan çanağı olmuş gözlerimiz,sigara üstüne sigara,fincan fincan kahveler…
Bazen de gelmeyeceğini bile bile gözlerimizi onun yollarını bekleme kölesi yapmalarımız vardır.hani bir umut ışığı yaksa gönlümüzde,her şeyimizi vermeye uğruna feda etmeye hazırdırız.hani hiç olmadık,hiç duymadık heyecanlarla beklemelerimiz vardır baharı.geceyi gündüze,kışı yaza,rüzgarı dala kavuşturan rabbimiz özlemimizi ve sevdalımızı bize kavuşturacak bize geri verecek diye bekleriz her baharın gelişini.baharda gonca gonca açan gülleri bir başka bekleriz.zannederiz ki o goncadan onun yüzü çıkacak onun kokusu yayılacaktır.
Özlemimizi beklerken geceye sevdalı deliler gibiyizdir.ayla yıldızlarla konuşmalarımız karanlığa haykırışımız vardır.sanki o karanlığın ardında beliren aydınlıkta bekler bizi özlemini çektiğimiz.onun içindir ki boş boş sözler savurup dalıp gideriz o yokluğa,o karanlığa,o aydınlığa….
Günler ayları aylar yılları koparır takvim yapraklarından.ama sevdalımız,özlemimiz bir kez olsun çalmamıştır kapımız ve bir kez olsun ortak olmamıştır sabahlamalarımıza.
Halbuki kapının bir tık sesine neler vermeyizdir ki.ne yapsak ne etsek boştur artık gidenler geri gelmez derler.
Ama inadına bekleriz,inadına ayaktayızdır güneşle birlikte ve inadına umutlarımızın suyunu verip umudumuzu yeşertiriz her baharın sabahında.


Bu gün olmazsa yarın,yarın olmazsa mahşerde deyip bekleriz günlerce,aylarca…özlemle beklediğimiz özlemimizi.


Benzer Konular

6 Kasım 2015 / ThinkerBeLL X-Sözlük
11 Mart 2012 / Mira Edebiyat
 Sonsuz
14 Şubat 2013 / buz perisi Matematik