Arama

Sahipsiz Mektup'lar - Sayfa 20

Güncelleme: 2 Haziran 2012 Gösterim: 277.718 Cevap: 628
Ayperisi - avatarı
Ayperisi
Ziyaretçi
11 Kasım 2006       Mesaj #191
Ayperisi - avatarı
Ziyaretçi
Biliyorum okumayacaksın, ama yine de yazıyorum.
Okumayacaksın, çünkü göndermeyeceğim. Belki masamın
Sponsorlu Bağlantılar
çekmecesinde, belki giymediğim bir gömleğin cebinde
bulacaklar yıllar sonra. Kimi aşk mektubu diyecek,
kimi umut dolu bir mektup... Kimi cümlelerin
içtenliğine bağlanacak, kimi soruların sertliğiyle
irkilecek... Eski bir kâğıt olacak şu an elimde
tuttuğum kâğıt şüphesiz. Bazı harfler okunmayacak,
bazı soru işaretleri de öyle. Kimi sorularım yargı
gibi anlaşılacak. Kimi noktalarım da silinecek.
Bitmemiş cümleler kalacak yıllar sonra, bugün
bitirdiğimi sandığım pek çok hatıradan geriye...

Seni mutlaka merak edecekler. Seni suçlayanlar
çoğunlukta olacak. Benim kendimi suçlayan
ifadelerimden bile bana acıyan çıkacak. Senin güzel
olduğuna hükmedecekler hemen. Güzel değilsen bile
alımlı olduğunda hemfikir kalacaklar. Seni sevdiğimi
tartışmayacaklar bile. Ama senin beni sevip sevmediğin
konusunda birbirlerine girecekler.

Sen okumayacaksın, ama okuyacakmışsın gibi yazıyorum
yine de. Okumayacaksın, çünkü göndermeyeceğim.
Yazdıktan sonra yırtıp atmayı da düşünmüyor değilim.
Yakmak, aklımdaki bir başka çözüm. Ama hayır,
saklayacağım. Okumayacak olsan da kelimelerimi
sevdiğini biliyorum. Sevdiğin için, benim sana
birşeyler yazdığımı hissedeceğini biliyorum. Ben
yazarken içinin ürperdiğini, gülen yüzünün
hüzünlendiğini, konuşan dilinin suskunlaştığını,
aklının karıştığını, kalbinin küt küt attığını
hissediyorum. Belki sırf bu yüzden yazıyorum.
Yazmıyorum da sanki sana dokunuyorum. Sanki kâğıdı
katlamıyor, sana sarılıyorum. Mektubu saklamıyorum da
sanki seni unutmaya çalışıyorum.

Hayır, okumayacaksın. Okumayacaksın çünkü
göndermeyeceğim. Göndermeyeceğim, çünkü adresin yok.
Belki postacıya tarif etsem bulur seni. Ama önce beni
çok iyi tanıması gerek. Benim de onu. Tanıması yetmez
anlaması da şart. Benim de onu. Benim için senin ne
anlam ifade ettiğini iyi bellemesi gerek. Bellemeli ki
seni bulabilsin. Bellemeli ki seni bulmak ayaklarını
yormasın, aklını usandırmasın. Ama göndermeyeceğim bu
mektubu. Okumayacaksın.

Bu mektubu göndermeyeceğim. Çünkü sahibini bilmiyorum.
Seni seviyorum ama kimsin bilmiyorum. Ne yüzünün
şekli, ne sesinin tonu, ne oturduğun evin manzarası.
Hangi vurguyla çıkar ağzından sevgin ve öfken? Hangi
renkleri seversin? Yemek önüne gelince elin gayri
ihtiyari tuzluğa gider mi? Bulmaca çözerken en çok
hangi soruda takılırsın? Büyüyünce ne olacağını
söylemiştin küçükken? Telefon gelince koşar mısın?
Mektup alınca ne hissedersin? Seni korkutan bir kapı
zilinin sebebi olmak istemem.

Hayır göndermeyeceğim. Bu mektubu okumayacaksın.
Çünkü ben ne istediğini bilmeyen biriyim. Ayaklarım
yere sağlam basmaz asla. Kararlılıklarım yoktur, asla
ama asla diyeceğim prensiplerim de. Kalabalıklar
içerisinde kolay seçilmem. Kütüphanelerin en dikkat
çekmez kitabıyımdır. Bazen öyle korkak, bazen öyle
sıradan, bazen öyle ufak tefeğimdir ki...
farkedemezsin beni.

Bu mektubu göndermeyeceğim. Çünkü ben yokum.

Göndermeyeceğim...
Çünkü sen de yoksun!

Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
11 Kasım 2006       Mesaj #192
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
Sensizlikte başladım yeni bir güne... Bu nasıl bir şey biliyor musun? Bilemezsin...
Bilseydin,aynı acıyı sende yaşatsaydın yaşatır mıydın bana bunu...iki gün oldu senle aynı şehirde değiliz.ne kadar tuhaf değil mi? Aynı şehirde olup da seni görmediğim halde sanki uzansam dokunacaktım sana ama burdan asla...
Sponsorlu Bağlantılar
Gözlerim bir noktaya dalmış öyle; duraksadım bir an...karşımda hayalini hatırlıyor da ne düşündüğümü hiç hatırlamıyorum.
Geceyi seviyorum ya! ayrı bir güzelliği var karanlık çöktüğünde sanki bütün rezillikleri kapatıyor.
Offff! Gene yoksun yanımda... seni çok seviyorum ama yazık bunu sen bile bilmiyorsun. Ah sevdiğim yanımda olup da bana sarılmanı nasıl isterdim. Ama olmadı olacak mı dersen, aslaaaaaa......
Üzülme ama sakın ağlama seni sonsuz bir aşkla seviyorum.
Üzülme seni hayalinle yaşatmaya devam ediyorum,
Ne kadar sürer bende bilmiyorum!!!

Balkondayım şimdi,ya sen nerdesin? Bildiğim bir yerde mi?
Belki de sen de gittin benden sonra başka bir şehre kim bilir?

Burayı seviyorum. Denizin dalgasını dinliyor ve kötü değil hep iyi yönünle seni düşünüyorum. Hatalarını hatırlamıyorum,ihanetini unutuyorum.

Evde de kimse yok(!) resmini aldım karşıma, biraz denizi dinliyor, biraz seni seyrediyorum. Neler neler yaşıyorum. Kendimi dinliyorum da çok kızıyorum kendime.... Sonra elime kalemi alıp yazıyorum...

ben senden uzaktayım sevgili,
çok özledim sıcak tenini,
bir gün dönecek misin geri,
yoksa ben mi gelip alayım seni,
sevgili;
sen benim yüreğimsin,
ama sen hiç düşünmez bırakıp gidersin,
seni asla affetmeyeceğim bilirsin....
of ne zordu bu aşk(!)
seni sevmediğimi zannedip gidiyorsun,
aşk değil bu bir sürgün,kaçak
sakın arkaya dönme,
sakın sakın,
çünkü o an anlayacaksın
sana olan sevgimi,
seni seviyorum....

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Kasım 2006       Mesaj #193
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ey Sevgili;
Suretini,gülcemalini,ellerini,gözlerini,yüreğini,sevdanı,endamını bilmediğim sevgili.Neredesin?sensizliğe bu gecede mahkumum,nice gecelerde olduğu ve nice gecelerde olacağı gibi.Gözyaşı nereden gelir bu pınarlara ve nereye gider,sorarım sana?Sensizlik zor, “sen”sizlik, “ben”sizlik...
Ellerim ellerini bekler,gözlerim yüreğini,
Tutunamayan ben, sarmak ister sineni..
Üstad ne güzel demiş:
Ellerin, ellerin ve parmakların,
Bir nar çiçeğini eziyor gibi..
Ellerinden belli olur bir kadın,
Denizin dibinde geziyor gibi.
Ellerin,ellerin ve parmakların.
Ellerini özlüyorum,nar çiçeği kokan ellerini.Hep sonbaharda düşünürüm ve okşarım onları.Kuruyan,solan yaprakların ağaçlardan süzülüp,gelin edasıyla omzuma yaslandığı an.Kuytu sokaklarda yalnız sevdaların ayak izlerini saklayan “çilekeş yalnızların annesi” kaldırımları arşınladığım an.Her güvercinin kanadını kokladığım an.Göz yaşlarımı yanaklarımdan toprağa emanet ettiğim an.Rüzgara, hasretimi kulağına fısıldamasını rica ettiğim an.Masmavi gökyüzünde ,ak bulutlara yoldaş olup yittiğim an.
Menzilsiz otobüs yolculukları yapıyorum senin için.Üç seyyah yol şeritlerine gömülüyor : gece,ben ve sen...
Bilinmeyeni kovalıyorum,kedi gözlerine bakarak.Terliyorum,üşüyorum, ürküyorum.Başımı cama her yasladığımda siluetini görüyorum,akan zamanın içinde.Hızlı gidiyor otobüs,dikiz aynasında göz göze geliyoruz şoförle.Gözleri “yetiştireceğim” diyor. Gözlerim “nereye” diyor,”ruhum geride kalıyor”. Yanımdasın; “yetişmek istemiyorum” diyorsun.
Mola veriyoruz yaşama.
Çayına şeker atıyorum,karıştırıyorum usul usul.Erimesini seyrediyoruz, bütünleşmelerini.”Şeker çaya aşık” diyorsun.Benzinci siluetini gizlediğim camı köpüklüyor itinayla.Hortumla su tutuyor sevdama.Köpükler süzülüyor her yanından,her damla köpükte gizli sen,ben ve gece.Süzülüyor,süzülüyor ve köpük kaplı minik birikinti oluyor.Cama bakıyorum,tertemiz ama sen yoksun.Tekerleğin yanında biriken suyun yanına çöküyorum.Ellerimi daldırıp seni arıyorum.Avucumu havaya kaldırıyorum,parmaklarımın arasından süzülüyor..Nerdesin?Tekrar daldırıyorum,tekrar tekrar..
Ve ıslak parmaklarım suratımda dolaşıyor..
Cebimden çıkarıp bir şeker atıyorum suya.
Başım tekrar cama yaslanıyor,otobüs geri geri hareket ederken.Yerde bir köpük damlası,bana bakıyor (mu).Orda mısın?Ellerimde serinlik,birkaç damla parmaklarımın arasında. YOKSA...?
Gece alnımdan öpüyor,bende ellerim(n)den..
feather
Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
11 Kasım 2006       Mesaj #194
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
Bana Hayatı Öğreten Adam
Gene aynı yerden yazıyorum sana... Sen aynı yerde misin bilinmez. Sevgilim gidişinin arkasından aylar geçti, yıla döndü. Belki geleceksin diye bekledim. Gelecek misin?
Giden unutulurmuş bebeğim.. Ben unutamadım, gidişinden sonra çok ağladım, sensizliğe dayanamadım, sensizlikte yandım. Sonra elime kalemimi alıp hep sana yazdım. Kitaplığımda çok şiirlerim var, çok sevdaları anlatan yazılar, hepsi sana...
Aslında sen unutulursun, gidenlerin hepsi unutulur ama ya yaşananlar... Unutmaya çalışırken hatırlana o anlar.. Sana bunları hatırlatıyorum ben unutmasam da belki sen unutmuşsundur diye... Ağlamıyorum da artık çünkü sen öğrettin bana gülmeyi, sen öğrettin bana hayatla alay etmeyi... Bana o kadar şey öğrettin ki, beni baştan yaratan sen oldun. Şimdi nasıl unutayım, kendime baktıkça hatırlıyorum seni...
Şimdi seni çok özlüyorum çok...ama biliyorum sende unutmadın beni gittiğin yerlerde...gözünde arkada olmasın sevdiğim beni bıraktığın yerde yaşıyorum seni... Sensizlikte zor çekilmiyor ama bunu bile öğrettin bana... Daha neler neler öğrettin... Tek başıma yaşayabileceğim bir aşk bıraktın bana...
Sen bana güzelliği, doğruluğu bıraktın ve bir gün beni arasan aynı yolda bulacaksın.
Senden sonra ayakta durmakta zorluk çektim, farkındasın biliyorum ara sıra yıkıldım. Şimdi ayakta durabiliyorum ama arada seni yanımda istiyorum. Bir arıyor sesini duyuyorum, yüzünü görmesem de rahatlıyorum. Sana bir defa sıkıca sarılmak istediğimi söylüyorum. Dayanamayacağını söylüyorsun. Şimdi sensiz yollardayım,gelmeyeceğini bilsem de beni bulunmayan bir dürüstlükle sevdiğini ve hep seveceğini biliyorum....

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Kasım 2006       Mesaj #195
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
yangınlara düşmüş yıldızların korunda titriyor hayat
yavaşça eriyor alevlerin ortasında dans eden ruh
suratlarda patlıyor nihayetsiz sıcakların kavuran yosmalığı
yankılanıyor ıstakoz ağıtları
canhıraş feryatlarla kulaklarımda
kaynayan yokluğu salıyor gece
bir kez daha
ve daima
sorgusuz üzerime
boş avuntuların dışına taşan
sahte sevinçlerde sürünüyor masumiyet
içime işleyen bir sensizlik şarkısında
vuruyor dalgalar
hoyratça kıyılarıma
rimeli akmış bir ******nin elinden
kayıyor yaşam
her gün bitiminde
koyuyor gece kendini insafsız
yıkılan inadında sarhoş saatlerin
yalpalayarak arşınlanıyor ıssız kaldırımlar
yine bir başına
eğreti öykülerin
anlaşılmaz kahramanının
son sözünde dolanır aşk
cesedimin üzerine basıp da geçer zaman
zalim çekiciliğiyle
ey yalnızlık!
yeter artık!
gündüzümü kirletme!
yara almış yüreğimin
tam ortasında akıyor karanlık
puslu dakikalar
gece
yine yanıyor hücrelerimde
yine tutsak boşluğa bedenim
ve seyrediyor yine
her an…hep gece
feather
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Kasım 2006       Mesaj #196
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Sabaha karşı bir düş kurdum...Yalnızlığımın eşiğinde, acabalarımın senfonisi çalıyordu.. Belkilerim vardı.. Birde , birde sensizliğim..
Sabaha karşı bir düş kurdum...Sen bundan habersiz.. Benden habersiz uyurken.. Düşlerimi gezdirdim..Uykusuzluk diyarının tenha caddelerinde.. Ve düşüncelerimin hiç bilinmedik, ıssız köşelerinde, sen oldum..
Sabaha karşı bir düş kurdum..... Seni kurdum zamansız..Ve amansız.. Ve herşeyi yanıma alarak, adımlarının gölgesi oldum..Sen oldum.. Sensizlik oldum..
Sabaha karşı bir düş kurdum... Düşümde güneşi, güneşte aydınlığı, aydınlıkta seni, sende ise kendimi buldum.. Neler yazmadımki adına...

"Baş harflerini nerelerde kullanmadımki, hatta noktasızlaranokta koyup, adını bile kısalttım, kimse bilmesin diye.."

Mana aradım.. çözümsüzlüğün ortasında ...
Sabaha karşı bir düş kurdum...Gecenin en sonuna gidiyor..Günün ilk ışıklarını karşılıyordum..Saat dördü vururken....
Ben hala seni düşünüyordum..

"Sen yoktun biliyorum..Benimkisi, çok uzaklarda, bilkinmedik bir şehrin, en kuytu en karanlık , şimdilerde özlem dolu bir evin değişmesini bekleyen patlamış ampulu gibi,
Işıksız geceleri aydınlatma hevesi..."

Özlem dolu bir insan ne yapıyorsa ben de onu yapıyordum.. Sensizliğe doğru yürüyor, dönüp bakmadan ardına.. Gidiyordum işte..
Gidiyorum....

Mutluyum Çünkü Gitmekte Olduğum Yer Senin Kalbin
Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
12 Kasım 2006       Mesaj #197
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
Senden arda kalan yıkıntılar arasındayım... Yar gitti arkasına bakmadı, ağlamaklıyım! Ne günler yaşamıştık, neler paylaşmıştık, bu kadar kolay mıydı sevgili terketmek!

Ah sevgili(!)

Sen benim her şeyimdin, benim sevdiğimdin, çok severdin hani, nasıl da gittin. Öksüz çocuklar gibi beni nasıl da sensizliğe mahkum ettin ya da kim bilir, belki de bırakmak zorunda kaldın. El ele tutuşup, hiç ayrılamayacağımızı düşünürdük, ayrılacağımızı bilircesine, her gittiğimiz yerde şarkımızı söylerdik..... Biz seninle hep gülerdik, ağlamayı beceremedik! ben ne kendimi sensiz düşünebilirim, ne de seni bensiz...
Olmaz olamaz. O zaman güneş doğar mı gökyüzüne, aynı güzellikle, ya çiçekler açar mı, hayat devam ediyor dercesine...
sende yapamazsın bensiz. gel bekliyorum.seni çok seviyorum...
Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
12 Kasım 2006       Mesaj #198
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
Sana bu yazıyı bir geceyarısında yazıyorum
Özgürlüğün zirvesinde sohbete dalmış yıldızlar
Hazin bir şarkı tutturmuş maziden kalan
Zavallı dünya habersiz zavallı dünya sağır
Bir tek ben dinliyorum
Derken kayıp gidiyor yıldızlardan biri
Bir intikam fişeği gibi saplanıyor karanlığın karnına
Senin namına yıldızLarı kıskanıyorum
Kimbilir kaç ışık yılı uzakta
İmanım gibi biliyorum vakit ayrılık vaktidir
Ve gazinolarında şairler mısra arıyorlar masaların altlarında
Kanını içiyorlar bilmeden cennet otlarının
Ben ise yurdumun en sert tütününden bir sigara sarıyorum
Dumanını ciğerlerime değil ta iliklerime kadar çekiyorum
Ne kadar ceylan varsa Asya collerinde
Domaniç yaylasında ne kadar dizginsiz at
Başlıyorlar koşmaya kılcal damarlarımda
Sıcak solukları yalarken alnımı
Toynaklarımı hissediyorum alyuvarlarımda
Sana bu mektubu evimin balkonundan yazıyorum
Elimi koyuyorum tam yüreğimin üstüne
Birbirimize verdiğimiz sözLeri hatırlıyorum
Ulu kayalar parçalanıyor beynimin bir yerinde
Bir yerinde demirden dağlar eriyor
Sana olan sevdamı yineliyorum
Ve bildiğin sebeplerden ben gelemiyorum
Ve yine biliyorsun ki sevmedim sıcaklığından başka bir şeyi
Başı dumanlı dağları, dolunayı, ufukları
Birde rüzgara tutulmuş saçlarını sevdim
Önce Allah sonra genlerim şahit
Sevdamı ilelebet yüreğimde saklayacağım
Ve şairler doğruluyorlar masaların altlarından
Parmaklarının ucunda geleceğin karanlıkları var
Benim kalemimden kan değil aşk damlıyor
Ve geceler boyu böylece geleceği emziriyorum
Kahrolayım sevmedim gözlerinden baska bir seyi..
Bir de Seni çok Sevdim..
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
12 Kasım 2006       Mesaj #199
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Halen bıraktığım gibi misin?
yağmur değmesinden mi öpüşlerin
bir esmer toprağı hafiften ıslatır gibi
avuçlarındayken bir el hissettirebiliyor musun
korumuşluğunu
halen bıraktığım gibi misin?
hem dost hem sevgili olabiliyor musun
kalkanların ardındaki yüreklere
yetiyor mu sözlerin
kalkanların birer birer inmesine
tüm kapıların sana açılmasına,
koşulsuz bağlanmalara
tutsaklıkta yalnız kalmaya korkan sevgiliye
bir ömür vaat ediyor musun yine
"hiç bitmeyecek" fısıltısında
rahat uykulara yatırırken
halen yetenekli misin?
sevdayı bir yürekte yaşanmaya mahkum edip gitmelerde
sessiz veda süsünde
son cümleleri boğazda düğümlemelere
söyle yine kahramanı mısın
yarım kalmış öykülerin
ardından yarım kalmışlığına ağlanılırken
halen bıraktığım gibi misin?
feather
rain_ - avatarı
rain_
Ziyaretçi
12 Kasım 2006       Mesaj #200
rain_ - avatarı
Ziyaretçi
Bugun biraz gerginim yine,
Sesim değisik gelebilir biraz,
Ama sen anlarsın,bana katlanırsın...
Tuhaf laflar edebilirim,seni belki uzebilirim..
Ama sen susarsın cunku beni tanırsın...
Öyle cabuk kızma derdin hep,
Bukadar da kolay alınma....
O zman benı sar hadı sarıl bana...
Degismez huylar bilirsin birkerede sen dene alısmayı
Ben gogsune yatarken oyle derın nefes alma!
BU ARA IHTIYACIM VAR SANA,
ELLERIMI SAKIN BIRAKMA,
BANA HUZUR VEREN TEK YER SENIN YANIN UNUTMA! GÜN VARINCAYA KADAR SABAHA
SAKIN HICBIR YERE KALKMA!
FAZLA BISEY ISTEMEM SADECE DUR BURDA...Msn Cry

Benzer Konular

17 Haziran 2009 / _PaPiLLoN_ Taslak Konular
19 Haziran 2014 / By_Dark Cevaplanmış
16 Ağustos 2014 / Misafir5 Cevaplanmış
3 Şubat 2016 / Safi X-Sözlük
15 Eylül 2015 / Safi X-Sözlük