Arama

Sanat Etkinlikleri - Sayfa 4

Güncelleme: 3 Mart 2016 Gösterim: 136.368 Cevap: 109
_PaPiLLoN_ - avatarı
_PaPiLLoN_
Ziyaretçi
30 Eylül 2007       Mesaj #31
_PaPiLLoN_ - avatarı
Ziyaretçi
Arkhe Grup Sergisi

Sponsorlu Bağlantılar
arkhe
Sanatın betonlaştığı, endüstrileştiği ve buna paralel olarak da hızla tüketildiği bir ortamda, Arkhe grubu ressamları bir fidanın kırılganlığını ve masumiyetini inatla tercih ediyor...

11 Eylül 2007 tarihinde Caddebostan Kültür Merkezi’nde açılacak ve 6 Ekim’e kadar sürecek yeni Arkhe sergisi, hafızaya ve rüyalara has bir imgelem çeşitliliğini klasik pentürün doygun tadıyla sunuyor.

Reyhan Hoş, Sayat Uşaklıgil ve Zeynep Akgün’ün tuval derinliğine yerleştirdiği her nesne, her figür, her uzam ve mekan, boya ve kanvastan yapılma bir ana rahmine sığınmış adeta: Bir köpekle uçmak, hayatın anlamını bir plaj hatırasında yakalamak veya kendini ‘tuval-içinde-tuval’ bir kompozisyona hapsetmek… Tüm bunların ne anlama geldiği, Arkhe grubu ressamlarını olduğu kadar, serginin ziyaretçilerini de ilgilendiriyor.

Arkhe’nin rüyalarından damıtılmış kadrajlara dikkatle bakın: Kendi çocukluğunuzdan bir şeyler bulacaksınız… Belki kaybettiğiniz bir tahta oyuncak, belki güleç yüzlü bir ihtiyar, belki de gizli bir aşk…

Arkhe Grup Sergisi, 11 Eylül - 6 Ekim 2007 tarihleri arasında Caddebostan Kültür Merkezi'nde görülebilir.
_PaPiLLoN_ - avatarı
_PaPiLLoN_
Ziyaretçi
3 Ekim 2007       Mesaj #32
_PaPiLLoN_ - avatarı
Ziyaretçi
beyaz

Sponsorlu Bağlantılar
Ertuğrul Ateş "Beyaz" Resim Dönem Sergisi

Çağdaş Türk Resmi'nin New York’daki temsilcisi olarak önemli sergilere imza atan Ertuğrul Ateş'in, "Beyaz" ismini verdiği sergisi GOSB"da açıldı.

2003 yılında Türkiye’ye dönüp “Hürrem Sultan” dans tiyatrosunu sahneye koyan sanatçı, Osmanlı Padişahlarının portrelerinden esinlenerek yaratığı yeni eserlerini kapsayan “Harem” konulu sergisi ile de büyük ilgi uyırmıştı. Bu çalışmalar, sanatçının yeni açılımının bir başlangıcı sayılabilir.

GOSB Yönetim Merkezi Sanat Galeri'sinde sergilenen 21 eserde Ateş'in de söylediği gibi bir değişim geçirdiğini ve bu dönemi beyaz dönem ilan ettiğini, koyu ve kahverengi renklerden daha canlı renklere döndüğünü görüyoruz.

Sanatçının 14 Ekim 2007 tarihinde GOSB Sanat Galeri'sinde sergilenmeye başlanan eserleri, Ekim ayı sonuna kadar görülebilir.

Ertuğrul Ateş

1954 yılında Adana’da doğdu. 1977 yılında Gazi Eğitim Enstitüsü Resim Bölümü’nü bitiren sanatçı aynı yıl İngiltere’ye giderek Kingsway Princeton Collage ve Bethnal Green Institue'de sanat eğitimine devam etti. Romantik sanat üzerine yoğunlaştı. William Blake ve diğer İngiliz romantiklerinden etkilendi. İngiltere'deki çalışmalarını 1979 yılına kadar sürdürdü. İstanbul’daki ilk sergisini 1980 yılında açtı. Çalışmalarını 1987 yılına kadar İstanbul’da sürdüren sanatçı o yıl ABD’ye giderek New York’a yerleşti. 1987 yılında New York’ta açtığı ikinci sergisinden hemen sonra başta Ahmet Ertegün olmak üzere 10 kişilik bir koleksiyon grubu ile anlaşma imzaladı.

1989 yılında, New York Japon Kültür Merkezi'nde bütün dünyadan sanatçılarla karma bir resim sergisine katıldı. Mayıs ayında Ismael Art Gallery´de ilk kişisel resim sergisini gerçekleştirdi. Bunu Los Angeles (1990), Ankara (1990), New York (1991), İstanbul (1991), ve yine New York (1992) sergileri izledi. Ünlü 57. Cadde galerilerinden Terry Dintanfass galerisine kabul edildi. Ardından Barselona, Kopenhag sergileri yaptı. Chicago Modern Sanatlar Müzesi’nde "Yükselmekte olan Sanatçılar" sergisine kabul edildi. Miami, Dallas, Los Angeles, Chicago, Palm Beach, Boston, South Hampton, New York’ta bir çok sergi gerçekleştirdi. Sonraki yıllarda bir çok ülkede sergiler açan Ateş, 2002 yılında M.E.B. Akademi Hayat’ı kurdu. Aynı yıl Hürrem Sultan Dans Gösterisi’ni sahneye koydu. Ertuğrul Ateş yaşamını 2003 yılından bu yana İstanbul’da sürdürmektedir.
_PaPiLLoN_ - avatarı
_PaPiLLoN_
Ziyaretçi
5 Ekim 2007       Mesaj #33
_PaPiLLoN_ - avatarı
Ziyaretçi
Hikmet Barutcugil "Bir İstanbul Lalesi"

ebru

Ebruzen Hikmet Barutcugil, 5 Ekim 2007 saat 20.30 da gerçekleştirilecek açılış ve 6 Ekim 2007 saat 12.00 daki imza gününde sanatseverlerle buluşacak.

Ebruzen Hikmet Barutçugil in 1970'li yıllardan beri sürdürdüğü ebru çalışmaları dahilinde ebru sanatının gelişimi, çağdaşlaşması anlamında büyük bir yenilik olarak ebru sanatına kattığı, Barut Ebruları, tabiatta zaten var olan görüntülerdir.
Venüs , gezegeninden gelen fotoğraflar, bir hücrenin mikroskoptaki görüntüsü, bir sabun köpüğünün üzerinde oluşan ya da arabalardan damlayan yağların yağmur suyunda oluşturduğu desenler...

Bu desenler sanatçının suyun yüzeyinde oluşturmaya çalıştığı ebru desenleri ile büyük yakınlık göstermektedir. Desenlerin nasıl olacağını kontrol etmek asla mümkün değildir. O kendi içinde bir oluşumdadır. Sürekli hareket eden biçimler, bir noktada kâğıda veya başka bir yüzeye aktarılarak dondurulur. Gökyüzündeki bulutlar gibi, hiçbir zaman aynı desen tekrar etmez. Ebrular bu anlamda ifadelere sığmayan özellikler ve güzellikler taşır. İç içe bir gizem yumağı şeklinde, çözülmesi çok zor, hep sonsuz sonsuzluklardır

Ebruzen Hikmet Barutçugil, suyun yüzeyinde oluşan bu hayal alemlerinin yansımaları üzerine, tasavvuf da önemli bir yere sahip, doğanın en nazlı güzellerinden, Osmanlı döneminin en kıymetlilerinden ve Türkiyenin de tanıtımında esas olan lale çiçeğini, ona can veren suyun sanatı ile birleştirerek ebrular üzerine taşıyan sanatçının Marmaris de gerçekleştireceği ilk sergi olacak olan ''bir İstanbul lalesi'' sergisi, hayal alemlerindeki güzellikleri kısıtlamadan sanatseverlere sunmaktadır.

Hikmet Barutcugil

1952 yılıda doğdu. 1973'de İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi, Uygulamalı Endüstri Sanatları Yüksek Okulu'nda tekstil eğitimine başladı. Yüksek öğreniminin ilk yılında tanıdığı ve öğrencisi olduğu Prof. Emin Barın'ın teşvikiyle hat sanatıyla ilgilenmeye başladı. Hat sanatı ile ilgili çalışmalarını sürdürürken ebru sanatı ile de tanıştı. Öğrencilik yıllarında çalışmalarını tek başına sürdürüp kendisini geliştirdi.

1977'de Akademi'den tekstil desinatörü olarak mezun oldu. Okuldan sonra çalışmalarını ebru üzerine yoğunlaştırdı. 1978-1981 yılları arasında ihtisas için gittiği Londra'da da araştırma ve çalışmalarını aralıksız sürdürdü. Ebruyu her zaman bir bilim dalı gibi görüp, geliştirmeyi hedefleyen sanatçı, bu sanatı yaşatmak için yaşamanın gereğine inandığından, günlük kullanım araçlarından iç mimaride kullanılan malzemelere kadar birçok ürün geliştirdi. Daha önce görülmemiş ebru yöntemleri denedi. Literatüre; Barut Ebrusu olarak bilinen ebru türünü bulan kişi olarak geçti.

Türk Ebru Sanatı'nı tanıtmak ve yaymak amacı ile yurtiçi ve yurtdışında(Amerika, Kanada, Almanya, Hollanda, Danimarka, İspanya, Avusturya, İngiltere, Mısır, Tunus, İsveç, Suriye, Ürdün, Pakistan, Hindistan, Bahreyn, İran, Japonya, Bangladeş, Slovakya, Lübnan, İsviçre, Porto Rico, Bosna Hersek, Fas, Dubai, Estonya) 60 kişisel ve 71 karma sergi ile 138 kurs ve seminer, 42 uygulamalı konferans ve çeşitli sanat terapi seminerleri gerçekleştirdi. Royal College Of Art (Londra), Internationale Gesellschaft für Musik-Ethnologie und Kunsttherapie Forschung (Viyana), Otonom University (Madrid), University of Graz (Avusturya), Basel Paper Museum (İsviçre), University of Massachusetts (Boston, ABD) ve Lok Virsa Museum'da (Islamabad) ve birçok Sanat Akademilerinde dersler verdi.

Hikmet Barutcugil'in eğitim faaliyetleri halen Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Geleneksel Türk Sanatları Bölümü; Marmara Üniversitesi GSF; Ebristan Salacak (İstanbul Ebru Evi), ve bazı eğitim kurumlarında devam etmektedir.

Uluslararası birçok ödülleri olan Barutcugil'in bunlara ek olarak, London British Museum başta olmak üzere dünyaca ünlü müzelerde ve bazı özel koleksiyonlarda sürekli olarak sergilenen eserleri bulunmaktadır.

Ebru sanatı ile ilgili birçok TV programına katılan, dergilerde röportajları yayınlanan Hikmet Barutcugil'in bu konuda yayımlanmış birçok makalesinin yanı sıra "Renklerin Sonsuzluğu", "Suyun Renklerle Dansı", "Suyun Rüyası Ebru", "The Dream of Water", "Efsun Çiçeği", "Ebristanbul", "Siyah Beyaz Ebru" ve "Gül Kitabı" adlı yayınlanmış sekiz kitabı bulunmaktadır.

Sanatçı 1996 yılında İstanbul, Üsküdar'da kurduğu "Ebristan" İstanbul Ebru Evi'nde halen kağıt, kumaş, seramik, cam, ahşap ve mum gibi malzemeler üzerine ebru çalışmalarını devam etmekte; hat, tezhip, minyatür, cilt gibi diğer geleneksel sanatları da uygulayarak sürdürmektedir.
_PaPiLLoN_ - avatarı
_PaPiLLoN_
Ziyaretçi
9 Ekim 2007       Mesaj #34
_PaPiLLoN_ - avatarı
Ziyaretçi
Murat Morova Sergisi Galeri Nev’de Açılıyor


morova

Murat Morova’nın yeni çalışmalarından oluşan sergi 2 Kasım 2007 tarihinde İstanbul Galeri Nev’in Tepebaşı mekanında açılıyor. Sanatçının “Menazir-i Mensiyye” yani “Unutulmuş Manzaralar” adını verdiği sergi dünyaya başka gözle de bakılabileceğini, her zaman gördüğümüzün gerçek olmayabileceğini bize göstermeye çalışıyor.

Daha önce açtığı sergilerine “Remz”, “Nafile Yazılar”, “Yalan Dünya”, “Üryan”, “Dil+Suret” , “Dem Bu Dem”, “Ah Minel Aşk-ı Memnu” gibi başlıklar koyan sanatçı yine bu sergide geleneksel form-felsefe ilişkisini, bugünün çağdaş sanatınının ifadeleriyle – yerleştirme, fotoğraf, desen, kolaj – ve öğeleriyle birleştirerek sunuyor.

“Bu iş hakkında neler söyleyebilirim diye düşündüğümde, önce hiçbir şey dedim, sonra Fuzuli’nin beyitindeki gibi

Söylesem tesiri yok
Sussam gönül razı değil
Dünyaya başka gözlerle bakmak gerekiyor. Her gördüğümüz her zaman gerçek olmayabiliyor.
“At gözlüğü” ile bakanlar da var. “Fildişi kuleler”den bakanlar da
“Kem gözle”, “Yan gözle” de bakılır. “Büyüteçle” bakanlar büyük görür.
“Dürbün”le bakan uzağı yakın.

Sefer halinde düşünmeyle, seferi düşüncenin birbiriyle örtüştüğü anları yabancılaştığımız bir coğrafya üstünden yabancılaştığımız bir estetik bakışla ifadelendirmeye çalıştım.Bakışın değişimi ciddi bir tariflendirme sorunu şimdi. Ehlileştirilmeye çalışmadan,yüzeyde aykırı geleneklerin montajlanması gibi duran elemanların, alanlarını ayırarak çok kişisel bir vizyon dayatıldı. Sınır bilmezlikle kendi ötekilerine bağlanan bir vizyon bu. Asla deklaratif ve acil değil. Kendine değilse de suretine hayran olmanın tadına varmak icin, ”Gülzar-ı fena” dan “Gülzar-ı beka” ya giden yönünden değil, yolcululuğundan mesul bu iş simdiki zaman ile ilgilidir.” diye özetliyor Murat Morova “Menazir-i Mensiyye” adını verdiği bu yeni dizisini.

2001 Venedik Bienali’nde “Kokulu Bahçe” adlı sergiye katılan sanatçı daha önce de “Minimal / Maximal”, “Ruh ve Beden için Çoğaltmalar” ve “Bellekten Modernliğe” adlı grup sergilerine katılmıştı. II.Buenos Aires Bienali, Paris’de Parc de la Villette’de “Musulmans/Musulmanes” sergisi, Kopenhag’da Roundtower’da “İstanbul” adlı sergi, Almanya / Türkiye / Yunanistan’da tekrarlanan “Türkiye / Yunanistan Buluşma Noktası” katıldığı önemli sanat etkinlikleri arasında sayılabilir.

Murat Morova’nın Galeri Nev’deki sergisi 1 Aralık 2007 tarihine kadar açık kalacak. Galeri Nev Pazar ve Pazartesi hariç hergün 11:00 - 18:30 arası açık.
_PaPiLLoN_ - avatarı
_PaPiLLoN_
Ziyaretçi
10 Ekim 2007       Mesaj #35
_PaPiLLoN_ - avatarı
Ziyaretçi
A. Celal Binzet “Karşı Kıyı” Resim Sergisi

binzet

Atlas Sanat Galerisi, 16 Ekim - 17 Kasım 2007 tarihleri arasında A. Celal Binzet'in “Karşı Kıyı” Resim Sergisi'ne evsahipliği yapıyor. Kendini “doğanın sessiz bir gözlemcisi” olarak tanımlayan Binzet, Atlas Sanat Galerisi’ndeki son çalışma serisinde Ege sahillerinin deniz kültürünü mistik bir atmosfer içerisinde inceliyor. Denizin kıyıyla, insanla olan birleşimini, uzaklığını - yakınlığını, mavinin, turkuazın dinlendirici ton çeşitliği içinde kullanarak doğanın güzellikleriyle izleyiciyi buluşturuyor.

Açılış kokteyli: 16 Ekim 2007, 18:00

Yer: Atlas Sanat Galerisi
Cinnah Cad. 19/1 Çankaya - Ankara

Sanatçı Hakkında
1949 yılında Adıyaman'da doğdu. 1971'de Gazi Eğitim Enstitüsü Resim-İş Bölümü'nden mezun oldu. 1983’de Türkiye ve Orta Doğu Amme İdare Enstitüsü’nde “Kent ve Plastik Sanatlar İlişkisi” teziyle yüksek lisansını tamamladı. Uzun yıllar Ankara’da Film Radyo ve Televizyon ile Eğitim Merkezi'nde grafiker olarak çalıştı. Grafik, karikatür ve resim çalışmalarıyla çok sayıda karma sergiye katıldı. On yedi kişisel sergi açtı. Birleşik Ressamlar ve Heykeltraşlar Derneği, Sanat Eleştirmenleri Derneği üyesi olan sanatçı, Çağdaş Sanatlar Vakfı’nın da kurucu üyesi.

Binzet’in sanatla ilgili gazete ve dergilerde çok sayıda yayınlanmış makaleleri bulunuyor. Devlet Resim ve Heykel Müzesi, Kültür Bakanlığı, Gazi Müzesi, Merkez Bankası, Şekerbank, Emlak Bankası, Vakıfbank, Akbank ve özel koleksiyonlarda yapıtları bulunan sanatçı, çalışmalarını Ankara’daki atölyesinde sürdürüyor.
_PaPiLLoN_ - avatarı
_PaPiLLoN_
Ziyaretçi
11 Ekim 2007       Mesaj #36
_PaPiLLoN_ - avatarı
Ziyaretçi
Stanko Abadzic Fotoğraf Sergisi

abadzic

Hırvatistan’ın en önemli fotoğrafçılarından Stanko Abadzic PG Art Gallery’de Türk fotoğrafseverlerle buluşuyor. Yaşamını fotoğrafa adamış olan Hırvat kökenli sanatçı foto muhabiri olmasının da etkisiyle pek çok ülkeyi dolaştı, bu ülkelerin sokaklarını ve insanlarını farklı bakış açısıyla fotoğraflarında yansıttı. Değişik ülkelerde çok sayıda kişisel ve karma sergide yer alan sanatçı aynı zamanda pek çok ödülün de sahibi oldu.

Yaşamın dingin ve içe dönük yönünü yansıttığı fotoğraflarında ışık ve gölgenin birlikteliği ön plan yer alıyor. Geçmişin izleriyle yüklü siyah – beyaz fotoğraflarında sanatçı, karmaşa ve savaşın hakim olduğu günümüz dünyasında kendine dönen bireyin içsel dünyasını izleyiciye sunuyor.

Sergi, 18 Ekim - 23 Kasım 2007 tarihlerinde Pazartesi günleri hariç 11:00 – 19:00 saatleri arasında izlenebilir.


Yer: PG Art Gallery
Cevdet Paşa Cad. No: 15/3
Bebek – İstanbul
_PaPiLLoN_ - avatarı
_PaPiLLoN_
Ziyaretçi
12 Ekim 2007       Mesaj #37
_PaPiLLoN_ - avatarı
Ziyaretçi
Ardışık Örüntüler

esmer

Mac Art Gallery 8 - 30 Kasım 2007 tarihleri arasında çağdaş Türk sanatının özgün isimlerinden Hayri Esmer’in çalışmalarına ev sahipliği yapıyor.

Sanatçı, mimari kurgu, mekan / boşluk ve bunlara bağlı olarak geçişlilik kavramını öne çıkardığı çalışmalarında, yoğun ve dinamik bir görsel etkinin arayışında. Katmanlaşan çizgi istifleri, ardışık yinelemeler, monokrom renk planları, arınmış bir imge / boşluk ilişkisi bu sorunsalın araçları. Böylece güçlü kütlesel formlarla, yalın bir kurgu şeklinde beliren yapı, çevremizdeki mimari yapıyı yeni bir bakış ekseninde görselleşiyor.

Soyutlayıcı ve minimal bir algıyı referans alan son çalışmalarında Esmer; çizgiyi resimlerin esas unsuru; anlama dair her tür etkinin kaynağı ve sorunsalı yapıyor. Bu anlamda İmge ile uzam arasında oluşturulan geçişlilik, aralarındaki sınıra ve ilişkiye günümüz bağlamında yeni bir görsellik kazandırılıyor. Uzam ile imge benzerlikleriyle birbiriyle bütünleşmekte, ama aynı zamanda farklılıklarıyla da birbirinden uzaklaşıyor. Zayıf – güçlü, uzlaşmacı - çatışmacı, dinamik - dingin; yani belirsizliği ve muğlaklığı içeren karşıtlıklarıyla çizgi ve bu karşıt yapılanmaya paralel duran renk görsel gerilimi keskinleştiriyor ve bu ikili bütünleşme her defasında mistik bir algıyı referans alarak var oluyor.

“Bu resimlerde kullanılan teknik akademik geleneğin dışından ödünç alınmıştır. Bir zamanlar reklam sektöründe kullanılan bu teknik yerini bugün bilgisayar teknolojisine bırakarak ölümünü yaşamaya terk edilmiş birçok şey gibi makul kaderini yaşamaktadır. Böylece sanata mal olmuş bir gerçek (çizgi), ona ait olmayan bir teknik ile yeniden ele alınmış olmaktadır.”

Hayri Esmer “Ardışık Örüntüler” Sergisi Pazar hariç hergün 10:00 - 19:00 saatleri arasında Mac Art Gallery’de görülebilir.

Kokteyl: 6 Kasım 2007 Salı saat 18:00 - 20:00.

Sanatçı Hakkında
1966 yılında Diyarbakır, Çermik’te doğdu. 1987’de Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Resim Bölümü'nü bitirdi. 1994 - 1997 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü'nde yüksek lisans; 1998 - 2001 yılları arasında ise, aynı üniversitede sanatta yeterlik yaptı. 1999 - 2001 yılları arasında Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde öğretim görevlisi olarak çalıştı. 2002 - 2005 yılları arasında Anadolu Sanat Dergisi'nin yayın kurulu üyeliğini ve “Plastik Sanatlarda Eleştiri Sorunu” dosya konulu sayının editörlüğünü yaptı. Halen, Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Baskı Sanatları Bölümü'nde öğretim üyesi (Doç.) olarak çalışıyor.
_PaPiLLoN_ - avatarı
_PaPiLLoN_
Ziyaretçi
20 Ekim 2007       Mesaj #38
_PaPiLLoN_ - avatarı
Ziyaretçi
Bu Manzara Başka!

tandirli


x-ist, 18 Ekim – 10 Kasım 2007 tarihleri arasında Emre Tandırlı’nın “Sanal Cennet” başlıklı sergisine ev sahipliği yapacak. Tandırlı, resimdeki manzara geleneğini tuvalleri aracılığıyla yeniden yorumluyor.

Gördüğümüzü, dokunabildiğimizi sandığımız gerçeklikleri tuvalde bir kez daha dönüştüren Tandırlı’nın yeni resimleri, “Sanal Cennet” başlığıyla x-ist’e konuk oluyor. Gündelik yaşantının biricik tanığı ve bir o kadar da yabancısı olan kentler, Tandırlı’nın tuvalleri aracılığıyla bambaşka bir kimliğe bürünüyor. Bir trenin ya da kendi evinizin penceresinden gelip, bir parçanız haline gelen bütün görüntüler bir ‘manzara’ resminde buluşuyor.

Sergi izleyicisine tanıdık ve güvenilir gelen, "huzur verici" bir manzara resmini oluşturmak için bir araya gelmiş bütün imgeler, görünenin aksine bir yorumu zorunlu kılıyor.

Serginin çıkış noktasını, “‘Sanal cennet’ internette sık kullanılan bir ‘wall paper’ın adı; aynı zamanda bu serginin çıkış noktası ve metafizik düzlemde saklı duran cenettin sanal yansımasıdır” sözleriyle anlatan Tandırlı, resimleri aracılığıyla “Yaşadığımız kentin ve doğanın bir parçasıyız, ama acaba onun neresindeyiz?” sorusuna yanıt arıyor:

“Psikolojik açıdan bireyin görsel estetik ihtiyaçlarına uyumlu kılınmış olmakla birlikte günümüz teknolojik koşullarını da ihmal etmeksizin oluşturulan bu sıradan gündelik manzara imgeleri neo-romantik bir üslupla tuvale aktarılıyorlar.

Yani en basit halleriyle bu resimler -pencereden görünenler, işe gidip dönerken geçilen yerler, batı insanının rutin yolculukları sırasında hafızasında kalan silik imgeler, bir bilgisayar ekranı, 80’lerden kalma bir görüntü olarak televizyon ekranlarındaki yayın kesintisi manzarası- aslında sadece günümüzün sıkça rastlanan imgelerinden ibaret olsalar da gerçekte, insan ruhunun sorunsallarını açılımlamaya yönelik bir çabanın detaylandırılması...”


Emre Tandırlı

Emre Tandırlı, 1977 yılında İstanbul’da doğdu. Güzel Sanatlar Lisesi Resim Bölümü’nü bitirdi. 2000'de Mimar Sinan Üniversitesi'nden Sakıp Sabancı Ödülü ile mezun oldu. Devrim Erbil, Aydın Ayan, Mahir Güven, Yalçın Karayağız, Zekai Ormancı'dan eğitim aldı. Mimar Sinan Üniversitesi Resim Bölümü’nde yüksek lisans bölümüne girmesinin ardından, "Romantik Manzara Resmi ve Günümüze Yansımaları" konulu tezi için araştırma yapmak üzere Paris’e gitti. Sorbonne Üniversitesi Plastik Sanatlar Bölümü’nde Çağdaş Sanat Disiplinleri üzerinde çalışan ressam burada doktora programına devam ediyor. Resim çalışmalarını İstanbul ve Paris’te sürdürüyor. Halen Beykent Üniversitesi GSF Resim Bölümü’nde Araştırma Görevlisi olarak çalışan Tandırlı, Türkiye, Fransa, İngiltere ve Kanada’da birçok sergi açtı, karma sergilere katıldı.
_PaPiLLoN_ - avatarı
_PaPiLLoN_
Ziyaretçi
23 Ekim 2007       Mesaj #39
_PaPiLLoN_ - avatarı
Ziyaretçi
Ayşegül İzer ve Emre Senan Sergisi “İstanbul – Edmonton – İstanbul”

edmonton1


Ayşegül İzer ve Emre Senan’ın yapıtları, 23 Ekim – 17 Kasım 2007 tarihleri arasında Kare Sanat Galerisi’nde sergileniyor.

Ayşegül İzer ve Emre Senan, geçtiğimiz yıl Kanada’nın Edmonton kenti, Alberta Üniversitesi, FAB Sanat Galerisi’nde açtıkları “İstanbul – Edmonton – İstanbul” isimli sergilerinin ardından işlerini ilk kez bir arada, Kare Sanat Galerisi’nde sergiliyorlar. İstanbul’dan Edmonton’a giden sergi, tekrar İstanbul’a gelerek izleyicilerle buluşuyor.

edmonton2

Emre Senan’ın bu sergideki işleri, 50x70 cm kağıt üzerine, sınırlı sayıda serigrafi baskılardan oluşuyor. Otuz yıldır her toplantıda her durumda devamlı çizen Emre Senan’ın bu sergide yer alan işlerindeki çeşitli karakterleri ve yaratıkları, sanki bir çeşit sözlük işlevi gören imgesel gösterge sistemine dönüşüyor. Grafik tasarımcı, reklâmcı ve öğretim görevlisi olan Senan’ın çalışmaları Kanada, Fransa, İsviçre, Kore, Çek Cumhuriyeti, Almanya, İran gibi ülkelerde sergilendi ve müzelere kabul edildi, çeşitli ulusal çizgi film yarışmalarında ve GMK sergilerinde birçok ödül kazandı.

Ayşegül İzer, sergide yakın zamanda yapmış olduğu 50x70 cm serigrafi üzerine kolajlardan oluşan ve çoğaltımı olmayan çalışmalarını sunuyor. Italo Calvino’nun, “Görünmez Kentler” isimli eserinden esinlenerek ortaya çıkan bu çalışmalar, hem içerik, hem de uygulama açısından oldukça araştırmacı, şaşırtıcı ve çağdaş bir dile sahipler. Bu çalışmalar, şehir planlarından, haritalara, mimari çizimlerden, matematiksel koordinatlara, metinlere ve tipografiye, rakamlara, hatta kişisel fotoğraflara vs. kadar varan tüm kodları içeriyor. 1986 Yılında ilk birincilik ödülünü kazanan Ayşegül İzer’in pek çok uluslararası ödülü bulunuyor. Çeşitli ulusal ve uluslararası jüri görevlerinde bulunmuş sanatçının işleri müzelerde yer alıyor.

Kare Sanat Galerisi
Abdi İpekçi Cad. No: 26/ 9 Nişantaşı
T: 0212 240 44 48 - 230 58 91
F: 0212 219 77 19

E:
kare@karesanat.comwww.karesanat.com
_PaPiLLoN_ - avatarı
_PaPiLLoN_
Ziyaretçi
26 Ekim 2007       Mesaj #40
_PaPiLLoN_ - avatarı
Ziyaretçi
"İnşa" sergisi


insa

Fotoğraf sanatçıları Murat Germen ve Nazlı Sanberk'in "İnşa" isimli ortak sergileri Fransız Kültür Merkezi'nde 14 Kasıma kadar ziyaret edilebilir.

Germen ve Sanberk, hazırladıkları sergiyi şöyle tanımlıyorlar:

"İnşa, bir süre için varolan ve sonunda bitmiş bir ürüne dönüşen geçici bir süreçtir: Bir yapı, kültür, toplum, fikir, özgürlük veya dogma... İnşaatlar ise bu hiç bitmeyen sürecin devamlı icra edildiği sahneler olarak algılanabilir. İnşa eyleminin doğasında olan tamamlanmamışlık bizi hayal kurmaya iter; diğer taraftan, tamamlanmış bir ürün, bütünü oluşturan tüm detayları sergilediği için öyküsel potansiyelini kaybeder: Çözecek bir bilmece veya yazacak bir hikâye yoktur."
Murat Germen

"İnşa, bir daha aynı yalınlıkla görülmeyecek, yok olacak gizli, özgün ve geçici özellik ve güzellikleri ortaya çıkartmaya yönelik bir çalışma."
Nazlı Sanberk

Murat Germen biyografisi:
İTÜ Kent Plancılığı bölümü mezunu olan Murat Germen, ABD'de MIT'de mimarlık yüksek lisans derecesini Amerikan Mimarlar Birliği (AIA) Altın Madalyası ile aldı. Halen Sabancı Üniversitesi'nde fotografçılık ve görsel iletişim tasarımı dersleri veren Germen, Türkiye, Amerika, İtalya, İngiltere, Özbekistan, Yunanistan ve Japonya'da olmak üzere otuzun üzerinde kişisel ve karma sergiye katkıda bulunmuştur. Etkin olduğu alanlarda yaptığı çalışmalar için ulusal ve uluslararası birçok ödül almıştır.

Nazlı Sanberk biyografisi:
İlk, orta, lise eğitimini Paris, Brüksel ve Ankara'da tamamlayan Nazlı Sanberk, London School of Economics'te ekonomi dalında yüksek lisansını tamamladıktan sonra uluslararası yatırım bankası CSFB'de Türkiye ve Doğu Avrupa üzerine araştırma bölümünde iki yıl çalıştı. 2001 yılında bankadan ayrılıp amatör olarak yıllardan beri sürdürdüğü fotoğraf merakını profesyonel olarak devam ettirmek için Londra Üniversitesi'nde fotoğrafçılık eğitimi aldı. 2002 sonbaharında Türkiye'ye döndü ve fotoğraf çalışmalarını burada sürdürmekte.

Fransız Kültür Merkezi
İstiklal Cad. N:8 Taksim
0212 334 87 40

Benzer Konular

3 Mayıs 2013 / Misafir Müzikhol
28 Nisan 2013 / Need Help Soru-Cevap
28 Eylül 2012 / misafir Soru-Cevap
5 Ocak 2015 / underto Taslak Konular