Arama

Sanat Etkinlikleri - Sayfa 5

Güncelleme: 3 Mart 2016 Gösterim: 139.169 Cevap: 109
_PaPiLLoN_ - avatarı
_PaPiLLoN_
Ziyaretçi
1 Kasım 2007       Mesaj #41
_PaPiLLoN_ - avatarı
Ziyaretçi
Hatice Türkeli, Resim Sergisi...

Sponsorlu Bağlantılar
turkeli
Hatice Türkeli’nin under the sheltering sky "esirgeyen gökyüzünün altında" adlı resim sergisi 30 Ekim - 9 kasım tarihlerinde Vakıfbank Levent Sanat Galerisinde gerçekleşecek.

Under the Sheltering Sky "esirgeyen gökyüzünün altında"
Türkeli'nin kendi tarihini, bilgi ve deneyimlerini, ümitleri ve umutsuzluklarını, mutluluğu ve mutsuzluklarını, kırgınlıkları ve sevgisini katarak oluşturduğu toplam on figüratif çalışmadan oluşan koleksiyon, dekoratif bir haz alma objesi olmaktan öte, sevinçten hüzne, en geniş yelpazedeki insani duygu ve durumları tüm naifliği ve benzersizliği (unique) içinde ele almayı amaçlamıştır.

Yönetmen ve senarist, Tarkan Elbingil'in "Şeker Kız - Esirgeyen Gökyüzünün Altında" adlı yapım aşamasındaki filminin, görüntü yönetmeni için hazırlanan görsel eskizlerinin etkisi sonucu yola çıkılarak gerçekleştirilen bu sergi, dünya genelinde hızla yok olan köy realitesine bir çeşit "öteki dünya" adaletine Anadolu kültürü açısından öznel bir bakış açısı getirmeyi amaçlamıştır.

Sinemanın tüm diğer sanat dallarının dominant bir ezicilikle önüne geçmesini baz alan sanatçı, Sinema-resim ilişkisi temelinde kendine has bir yol çizmiştir. Çalışmalarının en temel karakteristiğini ise Türkiye coğrafya ve demografik gerçeklerinden yola çıkarak, olabildiğince yeni ve evrensel sözler söyleyebilmek oluşturmaktadır.

Hatice Türkeli



Akademik eğitimini, Güzel Sanatlar Fakültesi, Plastik Sanatlar Bölümünde tamamlayan Türkeli, yüksek lisans araştırma ve tez çalışmalarını "mitolojinin resme etkisi" çerçevesinde sürdürmüştür.

"Atölye Muse" adlı stüdyosunda hem seminerler veren hem de artistik çalışmalarına devam eden ressam, tüm dünyada giderek daha çok kabul gören figüratif (anlam yaratan) resim anlayışını benimsemiş ve eserlerini bu anlayışa uygun bir zihniyetle ortaya koymuştur.

Sinemanın tüm diğer sanat dallarının dominant bir ezicilikle önüne geçmesini baz alan sanatçı, sinema-resim ilişkisi temelinde kendine has bir yol çizmiştir. Çalışmalarının en temel karakteristiğini ise, Türkiye coğrafya ve demografik gerçeklerinden yola çıkarak, olabildiğince yeni, ve evrensel sözler söyleyebilmek oluşturmaktadır.

Yurtiçi ve dışında çeşitli sergilere katılan Türkeli, kitap kapak tasarımlarından sinema filmi storyboardlarına kadar artistik resim uygulamasına izin veren pek çok yan alanda da ürünler vermiştir.

Hatice Türkeli, Resim Sergisi
30 Ekim 2007- 9 Kasım 2007
Vakıfbank Levent Sanat Galerisi
Hacı Adil Yol Çayır Çimen Sk. No.2
1. Levent- İstanbul
Tel:
_PaPiLLoN_ - avatarı
_PaPiLLoN_
Ziyaretçi
2 Kasım 2007       Mesaj #42
_PaPiLLoN_ - avatarı
Ziyaretçi
Akşamları Yemekten Sonra

Sponsorlu Bağlantılar

yemek

x-ist, 15 Kasım – 8 Aralık 2007 tarihleri arasında Erhan Özışıklı’nın “Akşamları Yemekten Sonra” başlıklı kişisel sergisine ev sahipliği yapacak.

"Akşamları Yemekten Sonra” (A.Y.S.) başlıklı sergi, Özışıklı’nın hayatlarına misafir olduğu tanıdıklarını A.Y.S. izlenimiyle tuvallerine aktardığı büyük boyutlu çalışmalardan oluşuyor. Sanatçı, akşamları yemekten sonra evde oturup yakınlarının evlerini, o anki hallerini canlandırdığı hayali yolculuklar olarak adlandırılabilecek A.Y.S izleniminin ve bu izlenimle ortaya çıkan resimlerini şöyle anlatıyor:

“Akşamları yemekten sonra evde oturup yakınlarımın evlerini, o anki hallerini gözümde canlandırıyordum. Bu anlar benim için hayalimde ziyaret ettiğim evlere doğru yaptığım yolculukların yanı sıra yeni ve değişik bir rehavet hissini de içeriyordu. Eğer bu evleri belirli bir rehavet duygusunu gözeterek resmedersem, bu resimlerin karşısında durup onları izleyenleri de hem benim akşamları kanepemde otururken çıktığım gezintilere çıkarabilir hem de onlarla A.Y.S izlenimimi paylaşabilirim diye düşünüyordum. İzleyicinin resimlerde, dolayısıyla zihnimde çıkacağı bu gezintilerin benim diğer evlere yaptığım yolculuklara olan benzerliğinde, işlediğim konunun ne kadar yerinde olduğunun kanıtını bulur gibiydim… Fakat bu böyle olmadı….”

Resimlerinde gerçek ile düşsel olanın sınırlarında bir "ara yer"e işaret eden Özışıklı, anlatımcılığın tuzağına düşmeden karşıtlıkları görünür kılmayı amaçlıyor.

Ressam, çevresindeki insanların sıradan hallerini ya da onların hayali imgelerini resimlerine taşıyor. Renklerin seçimi ve boyanın sürülüşü ile bunlar arasındaki zıtlıklar, Özışıklı’nın resimsel dilini oluşturan en önemli unsurlar olarak öne çıkıyor. Ressamın gerçeküstücü referanslarla biçimlendirdiği yeni resimlerinde metafizik unsurlar belirginleşirken, tuvaline aktardığı semboller, sergi izleyicisinin belleğindeki işaretlere dönüşüyor.

Erhan Özışıklı Kimdir?

Erhan Özışıklı, 1980 yılında İstanbul’da doğdu. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Resim Bölümü’nü 2005 yılında tamamladı. Daha sonra yine aynı okulda yüksek lisans öğrenimine başladı. Çeşitli karma sergilere katıldı ve yarışmalarda ödüller aldı. Geçen yıl “Kesişme II”de resimleri büyük beğeniyle karşılanan ressam, gerek soyut gerekse figuratif çalışmalarıyla resim sanatının genç soluklarından biri olarak gösteriliyor.
nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
13 Aralık 2007       Mesaj #43
nünü - avatarı
Ziyaretçi
Paris Afiş Sergileri

wg13125
Asım İşler anısına düzenlenen Paris Afiş Sergileri bu haftasonu başlıyor. 28 Ocak'a kadar sürecek olan sergide kent insanının yaşamında önemli yer tutan reklam afişleri, tuval üzerine resimler, ve renkli gazete sayfaları üzerine gravürler sergilenecek. Sanki Paris'te bir ken turu yapmışçasına bir hava estiren sergiyi, Fransa hayranları ya da kısa bir süreliiğine de olsa İstanbul'dan ayrılmış gibi hissetmek isteyenler kaçırmamalı.
Ne Zaman: 15 Aralık ? 28 Ocak
Ne Kadar: Kişi başı: 8 ytl
Nerede: Mac Art Gallery
Adres: Mim Kemal Öke Caddesi, Lal Apt.23/3
Nişantaşı, İstanbul
Tel: (212) 343 8540
nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
24 Aralık 2007       Mesaj #44
nünü - avatarı
Ziyaretçi
bdavetiyebs5dh7

Hollanda asıllı Maria Sezer’in ‘RAKU PLATES’ sergisi 14 Aralık-12 Ocak tarihleri arasında
Galeri Kent’te sanatseverlerle buluşuyor.

Maria Sezer doğa ile içiçe yaşayan, doğayı yakından gözlemleyen ve doğal malzemelerle çalışan bir sanatçı. Düşüncelerini ve hayat felsefesini anlatmak için baskı, resim, dokuma, yerleştirme (enstalasyon), fotoğraf, video, film ve seramik kullanıyor. Organik malzemelerle yerleştirmeler yaptığında, sergiden sonra bu malzemeleri doğaya geri atan sanatçı insanı da doğanın bir parçası olarak görüyor ve aynı evrelerden geçtiğine inanıyor. Bu sebeple projelerinden birinde insan vücütları üzerine çamurla doğadan aldığı motifleri yapıp bunlardan fotoğraf serileri hazırlamıştı. ‘Çamurun bir tür toprak olduğunu düşünürsek , çamurun da yaratsal kuvvetleri olduğunu düşünebiliriz. Çamurun içinde hayatın temel planı olduğunu varsayabiliriz’ diyor sanatçı.
Maria Sezer’in Raku tabakları bu düşünce ile ortaya çıkmaya başladı.

Sanatçı Galeri Kent’te raku tabaklarını insitu (yerinde) yapılan çamurla duvar resimleri ile beraber sunacak.
Maria Sezer 1977den beri Istanbul’da oturuyor. Türkiye’ye geldiğinde Hollanda’da Breda’daki St. Joost Sanat Akademisinde dördüncü senesini bitirmişti. Istanbul’da kalmak istediği için Devlet Güzel Sanatlar Akademisine geçti ve 1980’de diplomasını aldı. Ardından Robert College’de sanat eğitmenliğine başladı ve 1996’a kadar bu işini sürdürdü.
1996’da, Mimar Sinan Üniversitesi adını alan eski okuluna dönüp, sanatta yeterlilik programına katıldı ve 2004’te bu programı bitirdi. Halen Işık Üniversitesi , Güzel Sanatlar Fakültesinde öğretim üyeliği yapan sanatçı yurtiçi ve yurtdışında birçok kişisel ve karma sergi ve çalışmalarda yer aldı.
Galeri Kent
Ahmet Fetgari sok.
Niyagara apt.138/3 Teşvikiye/İst.
Tel:0212 2256715
info@galerikent.com
nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
17 Ocak 2008       Mesaj #45
nünü - avatarı
Ziyaretçi
Moskova'daki Nazım Hikmet

wg165
Bu Hasret Bizim/ Kişisel Eşyalarıyla ve Özel Belgeleriyle Moskova'daki Nazım Hikmet başlıklı Nazım Hikmet sergisi bu haftasonu başlıyor. Nazım Hikmet'in daktilosundan cüzdanına, takım elbiselerinden pijamalarına, hesap cüzdanlarından imzaladığı kitaplarına kadar pek çok kişisel eşyasını bulabileceğiniz sergiyi gezmek bir belgeseli izlemek gibi. Sergide mavi gözlü devin oyuncakları bile şaşırtıcı bir şekilde mevcut. Edebiyat meraklılarının ve Nazım Hikmet severlerin bu haftasonu ne yapacağı sanırız belli oldu.
Ne Zaman: 19 Ocak Cumartesi ? 22 Mart Cumartesi
Nerede: Yapı Kredi Kültür Merkezi
Adres: İstiklal Caddesi No: 285
Beyoğlu, İstanbul
Tel: (212) 293 3710
nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
28 Şubat 2008       Mesaj #46
nünü - avatarı
Ziyaretçi
Binbir Gece Balesi

wg2
Ödüle doymayan Binbir Gece Bale Topluluğu sonunda Türkiye'de. Binbir Gece Masalları'nın baleye uyarlaması olan gösteri izleyenleri büyülüyor. Azerbaycan Devlet Opera ve Bale Tiyatrosu tarafından sergilenecek bu görsel şovu sakın kaçırmayın. Bu fırsatı her zaman bulamayabilirsiniz.
Ne Zaman: 01 Mart Cumartesi, 21:00 - 03 Mart Pazartesi, 21:00
Ne Kadar: Biletix 'ten, kişi başı; 45 ytl
Nerede: AKM Büyük Salon
Adres: İnönü Mah. Gümüşsuyu Caddesi
Taksim, İstanbul
Tel: (212) 245 2590
nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
20 Mart 2008       Mesaj #47
nünü - avatarı
Ziyaretçi
Cihat Burak Retrospektifi
wg21mart5
Mimar, ressam ve öykü yazarı Cihat Burak'ın yaşamını ve sanatını anlatan muhteşem bir sergi Cihat Burak Retrospektifi bu haftasonu sona eriyor. Sergiyi hala gezmediyseniz, zengin düş ve gözlem gücüyle yapılmış pek çok resimden mahrum kalmışsınız demektir. Haftasonu sergiyi gezmek için son fırsatı kaçırmayın.
Ne Zaman: 12 Aralık Çarşamba ? 23 Mart Pazar
Nerede: İstanbul Modern Sanatlar Müzesi
Adres: Meclis-i Mebusan Cad. Liman İşletmeleri Sahası
Karaköy, İstanbul
Tel: (212) 334 7300
nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
23 Nisan 2008       Mesaj #48
nünü - avatarı
Ziyaretçi
"Atatürk ve Çocuk” Fotoğraf Sergisi


ata

23 Nisan 2008
Rezan Has Müzesi 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında gerçekleştirmeyi düşündüğümüz sergide, Atatürk’ün özellikle çocuklarla birlikte ve sosyal hayatının yansıtıldığı fotoğrafların büyük baskıların yanısıra, Atatürk’ün orjinal imzalı fotoğrafı ve imza denemeleri yer alacaktır.
Aynı gün sergideki fotoğrafların çoğunun sahibi olan; Türkiye'nin 4500 adetle en büyük Atatürk Fotoğrafları koleksiyoncusu Hanri Benazus saat 15:00’da “Atatürk ve Hümanizm” adlı bir konuşma gerçekleştirecektir. Ardından şu ana kadar çoğu Atatürk ile ilgili 28 adet kitabı yayınlanmış olan Hanri Benazus kitaplarını imzalayacaktır.
nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
24 Mayıs 2008       Mesaj #49
nünü - avatarı
Ziyaretçi
Topkapi’dan Surre Alayi geciyor

Gectigimiz hafta Topkapi Sarayi'nda acilan Surre-i Humayun sergisi gorulmemis bir ilgiyle karsilandi. Osmanli Devleti'nin hac mevsiminde kutsal topraklara gonderdigi ayni ve nakdi yardimlari goturen Surre Alayi'na ait paha bicilmez objeler, yaklasik 100 yil sonra gun yuzune cikti.

Yil 1916; Medine'den bir tren, degerli esyalar yuklu olarak Istanbul'a dogru yola cikar. O zamanlar 1. Dunya Savasi vardir ve Medine bosaltilmistir. Osmanli'nin Hicaz Muhafizi Fahreddin Turkkan Pasa da Mescid-i Nebevi hezinesinde muhafaza edilen maddi ve manevi degere sahip butun objeleri, savas sirasinda yagmalanmasindan korkarak trenle Istanbul'a gonderir. Yil 2008; Birinci Dunya Savasi'nin kaos ortaminda Istanbul'a getirilen paha bicilemeyen objeler, Osmanli padisahlarinin Mekke ve Medine'ye gonderdikleri Surre-i Humayunlarin hatiralariyla birlikte Topkapi Sarayi'nin depolarindan cikarildi ve sergilenmeye baslandi. Kultur Bakanligi, Istanbul Buyuksehir Belediyesi Kultur A.S. ve Topkapi Sarayi isbirligiyle sergilen eserler, bir taraftan kutsal topraklarin kokusunu hissettiriyor, bir taraftan da Osmanli'nin Mekke, Medine ve peygamber sevgisini gozler onune seriyor.

Surre kelime olarak para kesesi demek. Terim olarak, Osmanli Devleti tarafindan her yil hac mevsiminde Mekke ve Medine ahalisine gonderilen ayni ve nakdi yardimlari ifade ediyor. Surre Alayi ise bu yardimlarla birlikte kutsal topraklara gidemeyenlerin gonderdigi hediyeleri ve Kâbe'nin yeni ortusunu tasiyan kafileye deniliyordu. Bu kafileye dunyanin dort bir tarafindan gelerek Istanbul'dan yola cikan haci adaylari da katiliyordu. Simdi olimpiyat atesi gittigi sehirlerde nasil heyecanla karsilaniyorsa Surre Alayi da her gittigi sehirde heyecanla karsilaniyordu. Her sehirde hacca gitmek isteyenler bu kafileye dahil olur, gidemeyenler ise kutsal topraklara gonderecekleri hediyeleri verirdi. Hazine degerinde bir yukle gittigi icin de alaya askerler eslik ederdi. Iste boyle gorkemli bir hikâyeye sahip Surre Alayi, kutsal topraklara en son 1917 yilinda gonderilmis; fakat Sam'dan oteye gidememis ve gelenek ortadan kalkmis. Surre Alayi'ndan geriye gorkemli hikâyesinin yaninda Topkapi Sarayi'nda korunan Surre Alaylarina ait esyalar ile Fahreddin Pasa'nin gonderdigi eserler kalmis. 15. ve 19. yuzyillar arasindaki doneme ait bu kiymetli koleksiyonda; halilar, seccadeler, Kâbe kapisi anahtarlari ve kilitleri, Kâbe ortuleri, ipek ve altin sirma keseler, yakut-zumrut islemeli samdanlar, Surre devesinin degerli taslar ve altinla islenmis ortuleri, Kur'an-i Kerim kaplari gibi bircok cesit obje var.

Surre devesi

Surre Alayi'nin basinda Kâbe ortusunu ve degerli hediyeleri tasiyan ve sirf bunun icin yetistirilmis develer bulunurdu. Bu develere Mahmil Devesi denirdi. Onlara baska yuk yuklenmez ve asla binilmezdi. Ozel olarak yetistirilirler ve sadece hacca gider gelirlerdi. Surre devesinin nesli de sadece bu isi yapardi. Develere mercan, lapis lazuli ve gumus islemeli ortuler giydirilir. Altin sirma islemeli kadife ortuler icinde hediyeler tasitilirdi.

Hangi hediye kimin onceden belliydi

Surreler daha yola cikmadan yardimlarin gidecegi sahislarin butun ayrintilari bir deftere yazilirdi. Bu defterlere surre defterleri denirdi. Arsivlerde ki en eski surre defteri 1601 yilina ait 16 sayfalik bir nusha. En son defter ise 1909 tarihine ait.

Murassa aski

Altin yaldizli gumusten yapilan bu aski gumus, yakut, zumrut, firuze elmas ve zebercet ile suslenmis. 18. yuzyil sonu 19. yuzyil basina ait oldugu saniliyor.

Kâbe'ye gidemeyenlere ozel sergi

Mukaddes beldelere gidip yuz surme imkâni olmayan sultanlar ve halk, kandil, samdan, buhurdan, tespih, Mushaf ve en kiymetli sanat eserlerini "benden bir nisane olsun" deyip Surre Alayi ile gonderirdi. Bu hediyelerin en kiymetlilerinden birisi muzede bulunan "Kevkeb-i Durri" elmasi; Sultan 1. Ahmet'e babasindan kalmis, padisah da bunu "Boyle bir elmas bize degil 'Alemlerin Sultani'na yakisir" diyerek Hazreti Peygamber'in kabrine hediye etmisti. Kutsal topraklara gidemeyenler icin bu sergi bulunmaz bir nimet. Yine Kâbe'nin anahtar ve kilitlerini, oraya gonderilen paha bicilemez eserleri gorebilirsiniz.

Bayhan: Topkapi'dan daha cok sergi cikar

Istanbul Buyuksehir Belediyesi Kultur A.S. Genel Muduru Nevzat Bayhan, Topkapi'da Surre-i Humayun gibi yuzlerce sergi cikartacak kadar bollukta eser oldugunu soyluyor. Kultur AS ile Topkapi Sarayi'nin ortak calismasiyla hazirlanan sergi, 25 Mayis'a kadar Topkapi Sarayi'nda gezilebilir.

Kâbe'ye giden altin torbalari

Osmanli Devleti tarafindan her yil hac mevsiminde Mekke ve Medine ahalisine ayni ve nakdi yardimlar gonderiliyordu. Bunlari ve hac kafilesini Istanbul'dan kutsal topraklara goturen alaya Surre Alayi deniyordu. Ilk defa Abbasi Halifesi El-Muktedir Billah, 924 yilinda surre adi altinda, Mekke ve Medine ahalisine para gonderdi. Kutsal topraklara surre (para) gonderen ilk Osmanli hukumdari ise Yildirim Bayezid Han'di. Misir'in fethinden sonra Osmanli'nin vazife olarak ustlendigi surre, asirlar boyu karadan gitmis. Daha sonra karayolunun uzun olmasi ve guvenlik sorunlari nedeniyle denizden gonderilmis. 1908'de 'Hicaz Demiryolu' hatti acilinca surreler yine karadan gonderilmeye baslandi. 1915'e kadar Mekke'ye surre gonderilmesi devam etti. Birinci Dunya Savasi'nda Mekke Emiri Serif Huseyin'in 1916'daki isyanindan sonra surre, Medine'ye kadar gitse de Mekke'ye ulasamadi. 1917 yilinda gonderilen son surre ise Sam'dan oteye gidemedi. Boylece 1517 yilinda Sultan Selim'in Misiri almasiyla Osmanli'ya gecen surre gelenegi, 1917 yilinda trajik bir sekilde son buldu.
_PaPiLLoN_ - avatarı
_PaPiLLoN_
Ziyaretçi
20 Haziran 2008       Mesaj #50
_PaPiLLoN_ - avatarı
Ziyaretçi
imperiaflex 0 0 0




Rezan Has Müzesi'nden 2 Sergi

Anadolu’da Pişen Toprak ve Türk Resim Sanatı’nın Bir Asırlık Öyküsü başlıklı iki önemli sergi 22 Temmuz’a kadar Kadir Has Üniversitesi Rezan Has Müzesi’nde görülebilir.Rezan Has Müzesi’nde yer alan bu iki sergiyle sanatseverler, Türkiye’nin hem tarihsel mirasını, hem de modern resmin temelini oluşturan yapı taşlarını birlikte değerlendirebilme şansına sahip oluyorlar.


Gönül Paksoy’un İstanbul Arkeoloji Müzesi’ne kayıtlı koleksiyonu’nun bir bölümünden oluşan “Anadolu’da Pişen Toprak” sergisi, M.Ö. 7000 - M.S. 1500 tarihleri arasındaki 8500 yıllık döneme ait eserlerden oluşuyor.

Uygarlıklar beşiği Anadolu’nun çağlar boyu süren serüveninin sessiz ve gizemli tanıkları olan bu eserler, bin yılların bilgelik ve estetiğini bugüne taşıyor.

“Türk Resim Sanatı’nın Bir Asırlık Öyküsü” adlı sergiyse Osman Hamdi Bey, Hoca Ali Rıza, Halil Paşa ve Sabri Berkel gibi önemli ressamlarının eserlerinden oluşuyor. Sergi kapsamında 19. yüzyıldan 20. yüzyıla uzanan Türk resim geleneğinin karakteristik örneklerini bir arada görmek mümkün.

“Anadolu’da Pişen Toprak” ve “Türk Resim Sanatı’nın Bir Asırlık Öyküsü” başlıklı sergiler, 22 Temmuz’a kadar 09:00 - 18:00 arası Rezan Has Müzesi’nde ücretsiz olarak görülebilir.


“Anadolu’da Pişen Toprak” ve “Türk Resim Sanatının Bir Asırlık Öyküsü”
Kadir Has Üniversitesi, Cibali Kampüsü
Rezan Has Müzesi

Benzer Konular

3 Mayıs 2013 / Misafir Müzikhol
28 Nisan 2013 / Need Help Soru-Cevap
28 Eylül 2012 / misafir Soru-Cevap
5 Ocak 2015 / underto Taslak Konular