Galatasaray Spor Kulübü Kuruluş Tarihi - Sayfa 40

Galatasaray'ın Kamerunlu futbolcusu Rigobert Song, kendisini bir "Savaşçı" olarak nitelendirerek, formayı almak için çok çalışmak gerektiğini bildiğini söyledi.

Song, Galatasaray Kulübü'nün aylık resmi yayın organı Galatasaray Dergisi'nin Aralık sayısında yer alan röportajında, geçen sezon kendisi için çok şeyin söylendiğini ve yazıldığını dile getirerek, şunları kaydetti: "Sakat ya da hasta olduğumdan dolayı oynamadığım yazıldı. Sorunum varmış gibi yansıtıldı. Ancak bunun böyle olmadığının kanıtı bu sezon Galatasaray'da oynuyor olmamdır. Sezon başında kadroda iki stoper mevki için beş futbolcu vardı. Sezon başında aramıza yeni iki stoper arkadaş katıldığında benim hakkımda 'Gidecek, gitmeli' yorumlarının yapıldığını biliyorum. Fakat benim de bildiğim bir şey var ki; yıllardır futbol dünyasının içinde tecrübeleri olan biriyim ve ben bir futbol savaşçısıyım. Zorlukları her zaman severim. Formayı almak için çok çalışmam gerektiğini bilirim."

Geçen sezon şampiyonluk unvanlarını koruyamamalarının nedenlerinin sorulması üzerine Kamerunlu oyuncu, bir futbolcu olarak bunu açıklamanın zorluğuna değinerek, geçen sezon üzerlerindeki "Şampiyon takım" baskısını kaldıramadıklarını dile getirdi. "Belki de biz takım olarak bu baskıyı kaldırmaya hazır değildik" ifadesini kullanan Song, iyi bir takım olmalarına rağmen şampiyonluğu tekrarlayamadıklarını anlattı.

"SEVİLDİĞİMİ HİSSETTİĞİM İÇİN BURADAYIM"
Rigobert Song, kariyerinde hiçbir kulüpte dört sene oynamadığının hatırlatılması üzerine, "Ben burada sevildiğimi hissettim. Galatasaray'a geldiğim ilk gün kendimi nasıl iyi hissettiysem, şimdi de öyle hissediyorum" dedi.

Galatasaray'da samimiyetin olduğunu ve büyük bir aile gibi olduklarını anlatan Song, sözlerini şöyle sürdürdü: "Her zaman büyük sevinçler yaşamasak da takım arkadaşlarımla birlikte çok şeyi paylaştık. Güzel günlerimiz de oldu, üzüldüğümüz günler de. Ailem de İstanbul'da çok memnun. Böyle olunca kariyerimde ilk kez bir kulüpte dördüncü sezonuma girdim."

"HER ZAMAN TEKLİFLER ALDIM"
Tecrübeli futbolcu, her zaman transfer teklifleri aldığını belirterek, Avrupa'nın bir çok kulübünden teklif aldığını ve bunların kendisini onurlandırdığını anlattı.

"İyi bir oyuncuysanız, size teklifler gelir" diyen Song, şunları kaydetti: "Sözleşme imzaladığınız gün, kontratınızın son gününe kadar o kulüpte kalmayı arzulayarak, planlayarak o imzayı atarsınız. Ben de Galatasaray ile üç yıllık sözleşme yaptığımda bu fikre sahiptim ve bunu gerçekleştirdim. Galatasaray'da oynamak futbola olan motivasyonumu artırıyor. Çünkü Galatasaray her sezon başında büyük hedefleri olan bir kulüp. Şampiyon olmak, kupayı kazanmak ve Avrupa'da en iyisini yapmak istiyor. Bu sezon sonunda kontratım bitiyor. Bugünlerde bu konuyu aklıma getirmiyorum ama profesyonel futbolcu olarak Ocak ayından itibaren elbette ki bu konuyu yöneticilerimizle görüşeceğim. Önemli olan, onların bana gelecekte ihtiyaçları olup olmayacağını söylemeleri. Bana verecekleri cevaba göre, gelecek sezon nerede olacağıma karar vereceğim."

Geçen sezonki teknik direktörleri Erik Gerets'i öven Rigobert Song, "Gerets çok sağlam karakteri olan bir teknik direktördü. Çok iyi anlaşıyorduk. Ancak mutlaka bazı konularda fikir ayrılığımız oluyordu, bu da çok normal" dedi.

Song, bu sezon savunmada birlikte oynadığı Servet'in çok iyi futbolcu olduğunu kaydederek, birbirlerinin eksiklerini iyi tamamladıklarına inandığını söyledi. Geçen sezona göre daha iyi takım olduklarını ileri süren Song, yeni gelen oyuncuların çok kaliteli futbolcular olduğunu sözlerine ekledi.
Mynet Haber

Hasan idmana çıkmadı



İstanbul Belediye maçında kırmızı kart gördükten sonra devre arasında Galatasaray'dan ayrılacağını açıklayan Hasan Şaş, antrenmana çıkmadı.
3.12.2007

Teknik direktör Karl Heinz Feldkamp, yaklaşık 1 saat süren antrenman öncesinde futbolcularıyla tesislerde yarım saat süren bir toplantı yaptı. Toplantı sonrasında yapılan idmanda, dünkü karşılaşmada 90 dakika forma giyen futbolcular rejenarasyon çalışmasının ardından tesislere gitti. Feldkamp, bir grup oyuncuyla birlikte yan sahaya giderek, burada özel bir antrenman yaptırdı.
Sakatlığı geçen Barış Özbek de bu çalışmada yer alırken, sakatlıkları devam eden Ayhan, Mehmet Güven ve Bouzid takımdan ayrı koşu yapmakla yetindiler. Antrenmanı yönetici Haldun Üstünel de takip etti.

HASAN İDMANA ÇIKMADI
İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçında kırmızı kart gördükten sonra devre arasında Galatasaray’dan ayrılacağını açıklayan Hasan Şaş, antrenmana çıkmadı. Hasan’ın sakat olduğu için antrenmana çıkmadığı ifade edilirken, bu oyuncunun, sabah tesislerde tedavi olduktan sonra MR çektirdiği açıklandı. Hasan’ın kırmızı kart gördükten sonra oyundan çıkarken tartıştığı futbol takımı menajeri Mustafa Turgun, Hasan’ın maçtan sonra kendisini telefonla arayarak özür dilediğini belirterek, "Biz dün akşam olayı kapattık. Bugün de kendisini görmedim. Sabah tedavi olup MR’a gitmiş" dedi.
Hasan’ı kararından mutlaka döndüreceklerini ifade eden Mustafa Turgun, kendisinin ve futbolcu arkadaşlarının tecrübeli oyuncuyu bu kararından vazgeçireceklerini söyledi. Turgun, Hasan’a kulüpten para cezası verileceğini de belirtti.

YARIN İZİN
Galatasaraylı futbolcular, yoğun lig ve Avrupa kupası maçlarının ardından yarın nihayet izin yapacak. Günü dinlenerek geçirecek futbolcular, Fenerbahçe ile oynanacak derbi maçın hazırlıklarını çarşamba günü basına kapalı olarak yapacakları çift antrenmanla sürdürecek.

Başın öne eğilmesin 2-2



Ali Sami Yen'de henüz 40. dakikada Belediye 2-0 öndeydi. 72'de Hakan Balta ile farkı bire indiren Cim Bom, 90+2'de Ümit Karan'la beraberliğe ulaştı ve 2 puanlık kayba karşın namağlup unvanını koruyarak teselli buldu.
3.12.2007

Ali Sami Yen’de gün büyük bir şokla başladı. Dakikalar henüz 40’ı gösterirken skorbordda Belediye’nin 2-0’lık galibiyeti yazıyordu. Kalli ikinci yarıda bütün riskleri aldı, Özgürcan hariç tüm forvetlerini sahaya sürdü ve Galatasaray inanılmaz oynamaya başladı. 72’de Hakan Balta ile farkı bire indiren Cim Bom, galibiyet için rakip kale önünde üs kurdu. Sayısız pozisyonda devleşen Hasagiç, 90+2’de teslim oldu. Ümit Karan’la beraberliğe ulaşan Sarı-Kırmızılılar, 2 puanlık kayba karşın namağlup unvanını koruyarak teselli buldu.

Stat: Ali Sami Yen
Hakemler: Hüseyin Göçek, Alpaslan Dedeş, Aleks Taşcıoğlu
Galatasaray: Orkun xx, Uğur xx, Song xx, Servet xxx, Hakan Balta xx, Hasan x, Mehmet Topal x (Dk. 46 Nonda x), Lincoln x (Dk. 25 Sabri xx), Arda xx, Hakan Şükür xxx, Serkan xx (Dk. 78 Ümit xxx)
İstanbul Büyükşehir Belediyespor: Hasagiç xxx, Kerim xx, Cesario xxx, Volkan xx, Ekrem xx, Sertan xx (Dk. 78 Rızvan x), Efe xx, Ünal xx, İlyas xx (Dk. 67 Orteman x), Erman xxx, Adriano xx (Dk. 90 Gökhan ?)
Goller: Dk. 10 Cesario, Dk. 40 Sertan (İstanbul Büyükşehir Belediyespor), Dk. 72 Hakan Balta, Dk. 90 Ümit (Galatasaray)
Sarı Kartlar: Dk. 30 Efe, Dk. 40 Ekrem, Dk. 77 Hasagiç, Dk. 86 Orteman (İstanbul Büyükşehir Belediyespor), Dk. 73 Hasan (Galatasaray)
Kırmızı Kart: Dk. 80 Hasan (Galatasaray)
Ne goldü ama!
Bu sezon ligde 4 maçta Aslan'ı ipten alan Ümit Karan, bu kez de son dakikada topu nefis kontrol edip, öyle bir döndü ve vurdu ki, attığı jeneriklik golle takımına hayat verdi.
Her zamanki gibi tribünleri boş bırakan Sarı-Kırmızılı taraftarlar, seyir zevki yüksek bir maçı kaçırdı... 7. dakikada İlyas, çalımlarla ceza sahasına yaklaştı, sert vurdu, top kaleci Orkun’da kaldı... 9’da Arda sol kanattan çalımlarla son çizgiye indi ve Hakan Balta’yı gördü. Hakan Balta’nın ortasına Lincoln kafayı vurdu, aut...
11’de Erman sağdan aut çizgisine indi, geriden gelen Santos’u gördü. Santos sert vurdu gol: 0-1.
17’de Serkan’ın düşürülmesi ile kazanılan serbest vuruşu Lincoln kullandı, top Hasagiç’te kaldı...
25’te Lincoln sakatlanarak oyundan çıktı... 32’de Sabri sağ kanattan ortaladı. Penaltı noktası üzerindeki Hakan Şükür topa dokunamadı... 34’te Belediyespor defansının yaptığı hata ile topu kapan Hakan Şükür, Hasan Şaş’a verdi. Şaş, kalecinin üzerinden aşırttı ama defans topu çıkarttı...
40’ta Adriano’nun soldan indirdiği topla ceza sahasında buluşan Sertan, Orkun’un üzerinden aşırttı ve gol: 0-2. 41’de Serkan’ın sağdan ortasında, ceza sahası dışından Hakan Balta sert vurdu; top az farkla dışarıda. 42’de Hasan ceza sahasına ortaladı, Sabri indirdi, Arda sert vurdu, aut...
İkinci yarı tek kale
Kalli 2. yarıya Mehmet Topal’ın yerine Nonda ile başladı. 48’de Arda, ceza sahası içerisinde topla buluştu. Kale sahası önündeki Nonda’yı gördü. Nonda vurdu, top Hasagiç’te kaldı.
58’de ceza sahası çizgisi üzerinde Arda topla buluştu, sert vurdu, korner. 63’te Hakan, ceza sahası içerisinde Nonda’ya indirdi. Nonda vurdu... Defans topu kornere çeldi.
70’te Hasan Şaş’ın ceza sahasına ortaladığı topu Hakan Şükür indirdi. Nonda sert vurdu... Hasagiç çıkardı. 72’de Hakan Balta ceza sahasında önünde kalan topa sert vurdu ve Galatasaray’ın golü geldi: 1-2.
80’de ara pasına hareketlenen Ümit Karan, Hasagiç’in müdahalesi ile yerde kaldı, hakem ‘devam’ dedi. Bu pozisyona itiraz eden Hasan Şaş, 2. sarıdan kırmızı kart görerek son 10 dakikada takımını yalnız bıraktı.
84’te Servet sağdan ceza sahasına girdi, sert vurdu... Top yan ağlarda kaldı... 88’de Sabri’nin serbest vuruşunda köşeye giden topu Hasagiç çıkardı... 90+2’de Arda’nın pası ile ceza sahası içerisinde topla buluşan Ümit Karan döndü, vurdu ve son dakika golü ile takımına 1 puanı kazandırdı: 2-2.

Ve Hasan beklenen açıklamayı yaptı !..


İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçında gördüğü kırmızı kartla çılgına dönen ve ligin devre arasında Galatasaray'dan ayrılacağını açıklayan Hasan Şaş beklenen açıklamayı yaptı.



Milliyet gazetesinde yer alan habere göre herkesi şoke eden sözlerinin arkasında olduğunu vurgulayan tecrübeli futbolcu, yıllardır haksızlığa uğradığını kaydetti. Sarı-kırmızılı oyuncu, "Benim derdim Galatasaray'la değil. Benim derdim, çocukluğumdan beri renklerine aşık olduğum ve şimdi de formasını gururla sırtımda taşıdığım Galatasarayımdan beni ayıran sebeplerle. Galatasaray'ı çok seviyorum, fakat artık yapılanlara da dayanamıyorum" ifadelerini kullandı. Galatasaray'a veda etme kararını bir anlık sinirle almadığına dikkat çeken Hasan Şaş şöyle devam etti:
"Bana sahada futbol oynatmak istemeyenleri gördükçe sinirlerime hakim olamıyorum. Adımı çıkarmışlar bir kere. Ne yapsam suçlu oluyorum. Rakiplerimize faul bile çalınmayacak pozisyonlarda bana sarı kartı tereddüt etmeden çıkarıyorlar. Her insanın siniri, dayanma gücü vardır. Damarıma basarsanız da patlar. Ben sahada her şeyini veren, formasını sonuna kadar terleten, hırslı bir oyuncuyum. Ama bu hırsımı bana karşı kullanmalarına asla izin veremem."
Hasan, sarı-kırmızılı yöneticilerle görüşerek devre arasında Avrupa'da bir kulübe gitme kararını bildireceğini de söyledi. Veda kararını üzülerek aldığını ifade eden yıldız oyuncu, "Türkiye'de artık futbol oynamayacağımı düşünüyorum. Ben de bu nedenle böyle bir karar aldım. Şu an için bir planım yok, ama her şey devre arasında netleşecektir. Futbolu bırakmayacağım. Gelecek tekliflere göre futbol hayatıma Avrupa'da devam edeceğime inanıyorum" diye konuştu.

Pusuya yattı

Beşiktaş'ı Lincoln ve Hakan'sız deviren, Trabzon'u genç Serkan'la yıkan yaşlı kurt, Kanarya'ya da sürpriz bir takım&taktik hazırlıyor Feldkamp'ın, Kadıköy'de Hakan ile Serkan'ın yerine Nonda&Ümit'i oynatacağı, Lincoln'ün yerine de Barış Özbek'i hazırladığı ifade ediliyor.


Belediye beraberliğiyle liderliğini sürdüren G.Saray'da gözler F.Bahçe maçına çevrildi. Teknik direktör Kalli maç kasetlerini izleyerek Kanarya'nın şifresini çözmeye başlarken, ezeli rakibine de sürprizler hazırladığı konuşuluyor. Beşiktaş'ı Hakan ve Lincoln'ü kadro dışı bırakmasına rağmen 2-1, Trabzon'u
ise deplasmanda Serkan'ın golüyle 1-0 mağlup etmeyi başaran yaşlı kurtun, Kadıköy'de de kadroda değişiklikler yapacağı ifade edildi.

YARIM SAAT TOPLANTI
Belediye maçının forveti Hakan-Serkan'dan memnun kalmayan Feldkamp'ın F.Bahçe karşısında Nonda ile Ümit ikilisine yer vereceği bildirildi. Oynaması zor olan Lincoln'ün yerine ise iyileşen Barış Özbek'in görev yapması bekleniyor. Alman hoca, Alex'i Barış ya da Linderoth ile durdurmayı planlarken, ayrıca şok presle Kanarya'yı şaşırtmayı hedefliyor. Kalli dün oyuncuları ile tesislerde yarım saat toplantı yapıp taktiğini anlatmaya başladı.

Lincoln derbide yok

Belediye maçında sakatlanarak oyundan çıkan Cassio Lincoln'ün F.Bahçe'ye karşı forma giymesinin zor olduğu açıklandı.

Cassio Lincoln yüzde 90 yok!

Belediye maçında sakatlanarak oyundan çıkan Cassio Lincoln'ün F.Bahçe'ye karşı forma giymesinin zor olduğu açıklandı. Acıbadem Hastanesi'nde dün MR'ı çekilen Brezilyalı yıldızın durumu hakkında bilgi veren kulüp doktorları, "Arka kaval adalesinde ödem var. Tedavisine başladık. Çarşamba gününden itibaren durumunu gözlemleyip,oynayıp oynamamasına karar vereceğiz" dediler. Ancak adale sakatlıkları çabuk geçmediği için Lincoln'ün derbiye yetişme şansının çok az olduğu bildirildi.

Hasan yanacak

İstanbul Büyükşehir Belediyespor karşısında sinirli hareketleriyle dikkat çeken ve gördüğü gereksiz kırmızı kartla Galatasaray'ı 10 kişi bırakan Hasan Şaş'a ceza yolda.
Hasan yanacak

KALLİ RAPOR HAZIRLIYOR

İSTANBUL Büyükşehir Belediyespor karşısında sinirli hareketleriyle dikkat çeken ve gördüğü gereksiz kırmızı kartla Galatasaray'ı 10 kişi bırakan Hasan Şaş'a ceza yolda. Teknik direktör Karl Heinz Feldkamp'ın vereceği rapor doğrultusunda sarı-kırmızılı oyuncuya talimat gereği 20 ila 30 bin
dolar arasında para cezası kesilecek.

CANAYDIN DEVREYE GİRDİ

G.SARAY Başkanı Özhan Canaydın Şaş'ın, "Takımdan ayrılacağım" şeklindeki sözleri için "Fevri açıklama" dedi. Canaydın, "Kapalıdaki taraftarlarla bir sürtüşmesi oldu. Sanırım onun etkisiyle böyle dedi. Ama kararından vazgeçireceğiz" diye konuştu. Bu arada Hasan dünkü idmana sakatlığı nedeniyle çıkmadı. Ama MR'ı çekilen Şaş'ın sakatlığının olmadığı açıklandı.

Servet Çetin alkış alıyor

Son haftalarda gösterdiği başarılı performansla dikkat çeken Servet Çetin, Fenerbahçe derbisi öncesinde güven veriyor. İstanbul Büyükşehir Belediye maçında hatasız oynayan ve ileri çıkışlarıyla da hücuma destek veren sarı-kırmızılı oyuncu, "Saracoğlu'na 3 puan için gideceğiz" dedi.

Zirveye çıkmadım

"Henüz gelebileceğim en üst noktaya gelmedim. Zira almam gereken çok yol, yapmak istediğim çok şeyler var".


HEDEFLERİ VAR
G.Saray'ın İsveçli futbolcusu Linderoth, kariyerinde henüz zirveye ulaşmadığını söyledi. Tamsaha dergisine konuşan sarı-kırmızılı oyuncu, "Öyle zannediyorum ki, ben henüz gelebileceğin en üst noktaya gelmedim. G.Saray ile zirveye çıkmak istiyorum" dedi.

ÇOK MUTLUYUM
Ön libero olarak
oynayan oyuncuların çok çalışmak zorunda olduğunu ifade eden Linderoth, "Buraya geldikten sonra Türkiye ve İstanbul için edindiğim izlenimlerim sürekli olarak pozitif yönde gelişiyor. G.Saray'da olduğum için mutluyum" diye konuştu.

Derbiyi fazla büyütmeyin



Fenerbahçe ile oynamakla, herhangi bir takıma karşı oynamak arasında pek fark kalmadı.
6.12.2007

Fenerbahçe ile oynamakla, herhangi bir takıma karşı oynamak arasında pek fark kalmadı. Avantajlı olan biziz
Küme düşen takım kalecisinin transferiyle, 13 yıldır çalışmayan hocanın transferi bence aynı şey...
Galatasaray’a transfer olduğunda, kimse onun böylesine başarılı bir performans ortaya koyacağını tahmin etmemişti. Ama şimdi Sarı-Kırmızılı ekip, Süper Lig’in en az gol yiyen takımı konumunda, 14 hafta geride kalırken. Mimikleri, heyecanı, motivasyonuyla taraftarın gönlünde taht kurmaya başladı bile. Yayın danışmanımız Hakan Can, Türk futbolunun belki de son dönemlerdeki en renkli kalecisi Orkun Usak’la çok keyifli bir röportaj gerçekleştirdi. Söz sırası şimdi Orkun’da:

İyi ki ayrılmışım

1997 yılında Galatasaray’ın PAF Takımı’nda oynamayı reddettim. Çünkü kişisel gelişimime bir şey katacağına inanmıyordum. Galatasaray’ın bünyesinde 2-3 sene, 2. ve 3. lig takımlarına kiralandım. Şimdi geldiğim yerde o günkü kararımın büyük etkisi var. Neyi başarıp başaramadığınızı antrenmanda öğrenemezsiniz. Önemli olan maçta oynamak ve performansınızı görmek. Herkes benim iyi bir kaleci olduğumu söylüyordu. Ama bir türlü başaramadığımı Erciyes’te başardım...

Dönüşüm çok tuhaftı

Florya’ya geldiğim ilk gün yabancı bir kulübe gelmiş havası vardı, ama bir de daha önceden oynamış olduğum yere gelmenin değişik bir havası vardı. Çoğu insanı tanıyorsun ama yabancısın! Kamp dönemi biraz zordu. Futbolcular yeni, hoca yeni. Kamp dönemi duygusal yönden benim için çalkantılı geçti.


Kazağıma bile taktılar

Bu gariplikte bir parça basının da payı var. Ben istedim ki, oyunumla ilgili eleştiriler olsun. Ama maçta giydiğim kıyafete, arkadaşlarımla saha içindeki diyaloglarıma bile laf söylendi. Küçüklüğümden kalma mimiklerim var. Ona bile eleştiri yaptılar. Benim oyunumla ilgili ne olumlu ne de olumsuz bir eleştiri var. Boğazlı kazak giymemi dahi eleştirmeleri gerçekten beni çok üzüyor.

Kalli’nin yaklaşımı harika

Kalli hoca, 2-3 idman sonra benle konuştu. Sonra da Aykut’la konuştu. Sezon içerisinde bizden ne beklediğine dair bir konuşma yaptı. Oynamadığım Vestel maçında yine bir konuşma yaptık. Teknik direktörümüz, Aykut ve benle devamlı diyalog halinde. O gün neden beni ya da Aykut’u tercih ettiğini açıklıyor ve sahaya rahat çıkıyoruz. Hocanın bu yaklaşımından dolayı oynamadığınız zaman üzülmüyorsunuz. Teknik direktörümüz 45-50 yıldır futbolun içinde. Hem yaşam adına hem de futbol adına ne yapılması gerekiyor, ne yapılmaması gerekiyor hepimizden çok daha iyi biliyor.

Babam bile gol yememi istedi!

İlk yediğim gol beni yıkmadı. 6. maçta gol yedim. Babam bile esprili bir şekilde, “Artık golü ye de rahatla” diyordu. Galatasaray’ın kalesinde kendini çok fazla gösterecek pozisyon gelişmiyor. Oysa herhangi bir takımda devamlı pozisyon geldiği için kaleci performansı daha fazla ön plana çıkabiliyor.

Türk kaleci kompleksi var

Ben bir Türk kalecisiyim. Bu takımda daha önce Mondragon, Taffarel ve Simoviç gibi iyi yabancı kaleciler görev almış. İnsanların bu takımın kalesinde yine bir yabancı kaleci olmasını istediğini ve “Ona güveniriz” imajı olduğunu sezdim. İnsanlarda, “Nasıl olur da Galatasaray kalesinde küme düşmüş bir takımın kalecisi olur?” kaygısı var. ‘Küme düşmüş bir takımın kalecisi nasıl Galatasaray’ın kalesini korur’ ile ‘13 yıldır takım çalıştırmamış bir hoca nasıl Galatasaray’ı çalıştırır’ bence aynı şey.

Beni bilmeleri mümkün değil

Bizimle bir arada yaşamayan, mesaisi olmayan insanların hakkımızda yaptığı yorumlar sadece 90 dakika gördüğü kadar olur. Ben ne yapıyorum, nasıl bir insanım? Bunları bilmesi mümkün değil. Hayatımda her zaman bir adım öncesinden, bir adım sonrasında çok daha iyi şeyler yapacağıma inanıyorum.

Mondragon da sorun yaşadı

Ben buraya gelene kadar 100 maç oynadım, ama hiçbirisi burada oynadığımız 1 maç kadar değerli değil. Burada, sanki senden önceki kaleci devam ediyor da, sen onun bıraktığı 6 yıldaki performansı devam ettirecekmişsin gibi bir beklenti var. Benim yaşadığım sorunları Mondragon da ilk zamanlarında yaşıyordu.

Gol yersiniz, 10 kişi size bakar

Kalecinin kendi içinde farklı bir dünyası vardır. Kaleci olacak bir insanın kafa olarak ve ruhen diğer oyunculardan çok daha güçlü olması gerektiğine inanıyorum. Sellere, fırtınalara maruz kalan birinci isim kalecilerdir. Takım mağlup olur, onlar üzülür. Ama sen, hem mağlup olduğun için üzülür hem de gol yediğin için üzülürsün. Kalecilik yapan insanlar beni çok daha iyi anlayacaktır. Penaltıdan dahi gol yeseniz, kendi kendimize devamlı sorular sorarız. Bir hata yaparsınız, önünüzdeki 10 kişi size bakar. Ya kafanızı kuma gömeceksiniz ya da motivasyonunuzu sağlayıp oyuna döneceksiniz.

Süreci çok iyi geçirdik

Derbi maçlar eskiden ligdeki konumunuzu belli ediyordu. Ama şimdi öyle bir düzen yok. Her takım, her takımı yenebiliyor. Fenerbahçe ile oynamakla, herhangi bir takımla oynamak arasında pek fark kalmadı. Şu anda 4 puan öndeyiz ve bizim için bu bir avantaj. Tabii ki bu maçın psikolojik baskısının yoğun olacağı kesin. Bence yeni oluşan bir takım için şu an geldiğimiz nokta çok önemli. Şimdi herkesin kendini ispat dönemine girdik. Bu süreci biz çok olumlu geçirdik.

Baskı olacağı kesin

Fenerbahçe’ye karşı sanırım Kadıköy’de 3 ya da 4 karşılaşmam var. Dışarıda şöyle bir söylem var: “Fenerbahçe’yi yenin, ama şampiyon olmayın!” kaybettiğiniz zaman cebinizdekileri almıyorlar, eksi de olmuyorsunuz. Ama tabii ki psikolojik olarak diğer maçlardan daha ağır geçeceği belli.

Anlatsam roman olur

Şu an için konuşursak, kariyerim bence bir başarı öyküsü. 1997 yılında Beykozspor’da profesyonel oldum. 2007’de Galatasaray’da oynuyorum. 10 senede yapılmaması gereken o kadar çok hata yaptım ki, buna rağmen bir şeyler verebiliyorsam futbola, o iradeyi ve azmi göstermişsem, gerçekten kitap olur. Kendime, “Tamam artık benden bir şey olmaz” dediğim zamanlar oldu. Şimdi burada olmam, kendimi burada görmem kitap olur.

Lincoln’den keyif alıyorum

Lincoln’ün frikiklerini tutmaya çalışmaktan büyük keyif alıyorum. İstediği yere atabiliyor. Bazen ben de düşünüyorum ve atmaya çalışıyorum. Ama o düşünmüyor. Direkt vuruyor ve istediği yere gönderiyor. Lincoln topa hükmediyor. Ondan gol yemek bile bence bir keyif. İdmanlarda gerçekten çok eğleniyoruz.

En büyük hayalim Milan...

Çocukluğumdan beri Dünya Kupası’nda oynamak hayalim. Galatasaray’da yıldızlarda oynarken Avrupa Şampiyonası’nda ve Dünya Kupası’nda forma giymek en büyük hayalimdi. Hatta arkadaşlara, “Parma’da, Milan’da oynayacağım. Size de bilet göndermeyeceğim!” diye takılıyordum. Bu hayalimi gerçekleştirme düşüncem var.

Gündem Lincoln



Lincoln'ün derbide oynayıp oynamayacağı henüz netleşmedi.
6.12.2007

Gökmen Özdenak:
Taraftar sabırla Lincoln’ün kükremesini bekliyor. Ama o, miyavlamaktan öteye geçemedi...
Oğuz Dizer:Canaydın gerekli mesajı vermiştir. Akort hazırlıkları başladı demek ki!..
Can Çobanoğlu:
Asıl dert kükremek değil. Bu yönetimin felsefesi, hakikaten ABD’de tez konusu olur!
Serdar Dinçbaylı:
Lincoln bacaklarından önce kafasındaki soru işaretlerini çözmeli ki, beklentileri karşılayabilsin
Sadece miyavlıyor
araftar, sabırla Lincoln’ün kükremesini bekliyor. Ancak Lincoln, bırakın kükremeyi, miyavlamadan öteye geçemedi. Sayın Canaydın, Lincoln’ün neyine güvenerek Fenerbahçe maçında kükreyeceğini söyleyebilir? Geldiğinden bu yana Brezilyalı futbolcuyu dikkatle izliyorum; isim mi olarak geldi yoksa cisim mi? Onu çıkartamıyorum. 2 mükemmel gol ve birkaç da güzel pas... İşte o kadar. Artık kulüp başkanlarının, ‘Hedefimiz Avrupa’ diye yola çıkıp, lokal komplekslerini tatmin amaçlı büyük paralar harcayarak, yıldız fotokopileri getirmelerini kimse yemiyor! Senelerdir ‘Dünya kulübü olacağız’ diyenlerin, kulüplerinin geleceğini sorumsuzca ipotek altına alacak ekonomik savurganlığını ve 1’e 3 gibi yüksek oranlarda harcadıkları milyonlarca Euro’nun bugün oynanan futbolda karşılığı var mı? Evet var; holiganizm.
Gökmen ÖZDENAK
Kızım sana!..
anaydın, “Kızım sana söylüyorum, oğlum sen anla” demiş ve gerekli mesajı vermiştir. Anlayan anlar, anlamayan için tamtamlar çalar! Lincoln için tamtam sesleri henüz duyulmasa da, Canaydın’ın uyarısını dikkate almalı! Akort hazırlığı başladı demek ki.
Bu sitem yanlıştır, zamansızdır diyebilir miyiz? Brezilyalı, alışma dönemini fazla uzattı. Yaşamının en fazla para kazanacağı döneminin hakkını vermeli. Bu nedenle herkesten fazla çalışacak ve sağlığına da iyi bakacak! İstanbul’un balığı meşhurdur. Eğer Boğaz tarafında promil yüklemesi eşliğinde rüzgara karşı balıklanırsan, üşütürsün. Ateş bastı gibi gelse de, bel soğur, ayaklar tutulur ve gecenin sanal formu sahaya çıkınca kaybolur!
Bu detayları Canaydın vurgulamaya başladığında da, genellikle ‘oğlum sen anla’ uyarısının muhatabı kaybolur. Elbette yazık olur. İki tarafa da!
Oğuz DİZER
Kükremek mi?
ezon başında Lincoln transferini bir dernek açılışından çıkarken merdivenlerde müthiş bir bomba olarak Özhan Abi açıkladığında, iki konu aklıma takılmıştı. Birincisi; alışılmamış bu anons şekli Özhan Abi’nin başkanlık duruşuna ne kadar uygundu? İkinci ve önemli olanı ise çıplak gözle seyrettiğim ve daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi; Lincoln iyi futbolcu, ama uyum ve oyunda devamlılık sorunu yaşayan bu oyuncunun ne kadar araştırılıp, alındığıydı. O günkü Özhan Abi demeci ile bugünkü ‘kükreme’ sitemi ve bir var bir yok Lincoln’ün alınma kararını veren Adnan Polat’ın serzenişini gördükten sonra karar verdim ki, Cim Bom’da asıl dert; kükremek değilmiş.
Ve düşündüm ki, Galatasaray’ın yönetim felsefesi, aynı transfer politikası ve takım yönetmek gibi becerileri, hakikaten ABD’de tez konusu olur!.. Sezgin’in de dediği gibi...
Can ÇOBANOĞLU
Beklenti bitmez
dnan Sezgin’in bir lafı vardı: “Galatasaray’da transfer bitmez.” Bitmez bitmesine, ama taraftarın da beklentisi bitmez...
Canaydın’ın da Lincoln’den beklentisi var: “Sahada da aslan gibi kükrese de görsek...” Oysa başta uyaran çok olmuştu, “Problemli bir futbolcudur, istikrarı da yoktur.” İlk haftalarda şahaneydi Lincoln. Kalli-Hakan-Lincoln itişmesinden sonra futbol olarak durdu. Sadece tekmelerden şikayet eder oldu. Türkiye’de kimler mi tekme yemedi; Kosecki yedi, Kubilay yedi, Tanju yedi, en önemlisi Hagi yedi, gıkı çıkmadı. Kimler mi yemiyor şimdi; Hakan yiyor, Arda yiyor, Nonda yiyor. Sırf Galatasaraylılar mı yiyor tekmeyi? Hayır, tüm yıldızlar yiyor.
Bacaklarından önce kafasındaki soru işaretlerini çözmeli ki, başta Canaydın’ın olmak üzere tüm camianın beklentilerini karşılayabilsin Sambacı.
Serdar DİNÇBAYLI

Durumu belirsiz
Lincoln’ün derbide oynayıp oynamayacağı henüz netleşmedi. Sambacı’nın Florya Metin Oktay Tesisleri’ndeki tedavisi günde çift seansla devam ediyor. Kulüp doktorları, Brezilyalı yıldızı Fenerbahçe maçına yetiştirmek için yoğun çaba harcıyor.

"FB maçı şampiyonluk için önemli değil"




Galatasaray Teknik Direktörü Karl Heinz Feldkamp, Fenerbahçe ile hafta sonunda oynayacakları derbi maçın, şampiyonluk adına çok önemli bir karşılaşma olduğunu düşünmediğini söyledi.

Feldkamp, bugün yapılan antrenman sonrasında, derbi maç ile ilgili basın toplantısı yaptı. Alman teknik adam, daha önlerinde 20 maçın bulunduğunu belirterek, ''Şampiyonluk adına çok önemli bir maç olduğunu düşünmüyorum. Benim için önemli olan, genç takımım zor bir deplasmanda, Fenerbahçe karşısında kendini hareket ve oyun olarak nasıl gösterecek? Benim için önemli olan o. Mağlup olunabilir ama önemli olan mağlup olurken, bu nasıl olacak?'' diye konuştu.

Kendilerinin de bir gün mutlaka ligde maç kaybedeceklerini dile getiren Feldkamp, ''Belki bu olduğu zaman beni yollayabilirler, bunu bilmiyorum. Beni ilgilendiren Galatasaray. Onun için bugün idmana çıkmadım, yönetimle görüşmem gereken konular vardı'' dedi.

Feldkamp, orta sahanın etkili oyuncuları Lincoln ve Linderoth'un büyük bir ihtimalle oynayamayacak olmasının, bir antrenör için çok zor bir durum olduğunu ima etti.
Orta sahada Ayhan'ın yokluğunun da unutulmaması gerektiğini vurgulayan tecrübeli teknik adam, 'Bir hoca için kapanması zor büyük bir delik'' dedikten sonra sözü transfere getirerek, ''Aralık ayında zamanı geldi, bana sorarsanız. Biraz hava almamız, geniş düşünmemiz için zamanı geldi'' ifadelerini kullandı.

''Galatasaray'ın 8 yıldır Kadıköy'de başarılı olamaması sizde stres yaratıyor mu?'' sorusu karşısında gülen Feldkamp, daha sonra ''Evet'' yanıtını verdi. Alman teknik adam, Fenerbahçe'nin en tehlikeli oyuncuları kimler?'' sorusunu, ''Bunu size niye söyleyeyim ki? Benim takımımızda olsaydınız belki söylerdim. Ama çok iyi bir takım olduklarını söyleyebilirim'' diye yanıtladı.İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçı sonrasında takımdan ayrılacağını açıklayan Hasan Şaş'ın gitmesinin ya da kalmasının kendi işi olmadığını söyleyen Feldkamp, kendisinin bu konuda, sadece sorulması halinde fikir belirtebileceğini kaydetti. Bütün bir hafta boyunca takımı biraraya getirmek için çalıştığını anlatan Fledkamp, defansta forvet kadar alternatifinin olmadığını söyledi.

Şöleni kaçırmayın
F.Bahçe evindeki tüm maçlarda gol atmayı başardı. Kimseye yenilmedi Ligin namağlup tek takımı G.Saray deplasmandaki 7 maçı boş geçmedi.


Son yıllarda ezeli rakibi G.Saray'a karşı ezici bir üstünlük kuran F.Bahçe, yarınki maçta da favori. Sahasında bu sezon hiç yenilmeyen F.Bahçe, ligin en fazla gol atan takımı sıralamasında da (G.Saray'dan sonra) ikinci. F.Bahçe 14 maçta attığı 23 golle maç başına 1.64 gol ortalaması tutturdu. F.Bahçe bu sezon sahasındaki tüm maçlarda gol atmayı da başardı.
Sarı-lacivertli takımın en skorer oyuncusu ise Kezman'ın sakatlığında forma giyen Semih Şentürk oldu. Semih'in 4 de asisti var.

Derbinin gollü ve zevkli geçeceğine bir başka delil de G.Saray'ın ligin en golcü takımı unvanına sahip olması. Üstelik G.Saray bu sezon deplasmanda oynadığı tüm maçlarda gol attı. Sarı-kırmızılı ekip 14 maçta 27 gole ulaşırken maç başına 1.93 ortalamayla da rakiplerini kıskandırıyor. Hakan Şükür, Nonda gibi forvetlere sahip Cimbom'da en skorer isim ise fazla şans bulamayan Ümit Karan. Tecrübeli oyuncu geçen yıl Saracoğlu'ndaki maçta takımının tek golünü atmıştı.

G.Saray karavanacı
Son 6 derbi masaya yatırıldığında F.Bahçe'nin daha az şut atmasına rağmen G.Saray'dan fazla gol attığı görülüyor. Sarılacivertli oyuncular, daha az şut atmasına rağmen isabet oranında da G.Saray'a fark atıyor.

Fener'in hepsi forvet
F.Bahçe'nin yabancı oyuncuları içinde G.Saray'a gol atamayan tek isim (Roberto Carlos ilk kez oynayacak) Deivid. Sarı-lacivertli ekibin 6 yabancısından Alex (2), Kezman, Edu, Lugano, Appiah bir kez Cimbom'a gol attı.

Penaltılar Aslan'a
Bu sezon G.Saray 5 penaltı atışı kazanırken, Beşiktaş ve Trabzon birer kez beyaz noktanın başına geçti. Üç büyüklerde penaltı kazanamayan tek takım ise F.Bahçe. Sarı-lacivertli takım lehine 14 haftada hiç penaltı verilmedi.

Kanarya güçlü kanatlı
F.Bahçe bu sezon oynadığı 14 maçta kanatlardan geliştirdiği ataklarla çok gol attı. Kazanılan 23 golün 8'i sağ kanattan, 6'sı ise sol kanattan geliştirilen ataklarla kaydedildi. Kanarya'nın filelerle buluşturduğu 9 top ise kaleyi karşıdan gören pozisyonlardaydı.

Aslan göbekten deliyor
G.Saray ise F.Bahçe'nin aksine kazandığı 27 golün 17'sini rakip defansın orta bölgesinden buldu. Aslanlar ceza sahası dışından 5 gol atarken; Lincoln (2) Serkan Çalık ve Mehmet Topal 1'er gole imza koydu. Sarı-kırmızılı ekip kanatlardan da 5'er gol attı.

Birer frikik golü attılar
G.Saray, Volkan ile bu sezon tek frikik golünü atarken, penaltıdan 4 gol kaydetti. F.Bahçe ise korner atışlarından 4, duran top organizasyonundan 2 gol attı. Sarı-lacivertli ekip, Tümer ile frikikten bir gol buldu. F.Bahçe hiç penaltı atışı kullanmadı.

Kovulabilirim

"Bir gün biz de maç kaybedeceğiz. Eğer derbide yenilirsek yönetim beni gönderebilir. Bugün (dün) onun için idmana çıkmadım, yönetim ile bu konuları görüştüm"

Gönderebilirler

G.Saray Teknik Direktörü Feldkamp, dünkü basın toplantısında çarpıcı açıklamalar yaptı. Alman hoca şunları söyledi: "F.Bahçe ile oynayacağımız maçın şampiyonluk adına çok önemli olduğunu düşünmüyorum. Bir gün yenilirsek veya derbiyi kaybedersek yönetim beni gönderebilir. Onun için bugün (dün) antrenmana çıkmadım ve yönetimle bu konularda görüşmelerde bulundum.

Ortada sorun var

Linderoth, Lincoln ve Ayhan'ın Fenerbahçe'ye karşı oynayamayacak olması bir antrenör için kapanması gereken çok büyük bir delik. Defansta forvet kadar alternatifim yok. Cumartesi günü (yarın) Türkiye için süper bir maç olacak. Biraz hava almamız, geniş düşünmemiz gereken bir döneme girdik. Hasan Şaş'ın gitmesi benim işim değil. Ama bana sorarlarsa fikrimi söylerim."

Belki beni kovarlar

"Şampiyonluk için çok önemi yok ama Fener'e karşı oynamak zevktir. Bir gün mutlaka maç kaybedeceğiz, belki o zaman beni yollarlar!".

G.Saray Teknik Direktörü Feldkamp, F.Bahçe derbisinin şampiyonluk adına çok önemli bir maç olmadığını ancak yenilgi halinde belki de gönderilebileceğini söyledi. Önlerinde daha 20 maç bulunduğunu belirten Alman hoca, "Benim için önemli olan, genç takımım zor bir deplasmanda, F.Bahçe karşısında kendini oyun ve hareket olarak
nasıl gösterecek? Mağlup olunabilir ama önemli olan bu nasıl olacak" dedi.

EKSİKLER ÖNEMLİ BİR DELİK
Kalli, kendilerinin de bir gün ligde mutlaka yenileceğini hatırlatarak, "Belki bu olduğu zaman beni yollayabilirler, bunu bilmiyorum" ifadesini kullandı. Lincoln, Linderoth ve Ayhan'ın sakatlığının bir antrenör için "kapanması zor bir delik" olduğunu da belirten yaşlı kurt şöyle konuştu: "F.Bahçe'ye karşı oynamaktan her zaman zevk aldım. Türkiye için süper bir maç olacak. 8 yıldır kazanamamak stres yaratır mı, evet!"

Geçiş yasak
Roberto Carlos ve Gökhan Gönül'ün bindirmelerine karşı sağda Uğur-Sabri, solda ise Balta-Volkan ikilisi set çekecek.


Galatasaray'da derbi taktiği yavaş yavaş belli olmaya başladı. Fenerbahçe'nin kanatlardan özellikle Roberto Carlos ve Gökhan Gönül'ün yaptığı sürpriz bindirmelerle tehlikeli olduğunu belirleyen teknik direktör Feldkamp, Kadıköy'de sağ kanadı Uğur-Sabri, sol kanadı ise Hakan Balta-Volkan ikilisi ile kapatacak.


HERKES PRES YAPACAK

Alman hoca, Carlos ve Gönül'e boş alan bırakmamalarını istediği dört oyuncusundan, top G.Saray'a geçtiğinde ise ataklara destek vermelerini talep etti. Kalli'nin savunma ağırlıklı bir takım çıkarmasına rağmen rakibe önde basacağı da belirtiliyor. Tüm oyuncular pres yaparak, F.Bahçe'ye oyun kurma şansı vermeyecek.