Arama

Oftalmoloji (Göz Hastalıkları Bilimi)

Güncelleme: 3 Mart 2018 Gösterim: 5.290 Cevap: 4
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
9 Şubat 2012       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye

oftalmoloji


göz hastalıkları ve görme kusurlarının tanı ve tedavisiyle ilgilenen uzmanlık dalı. Ortaçağdaki ilk göz hekimleri tıp öğrenimi görmemiş gezgin uzmanlardı; ilk kez 1738’de uygulanan şaşılık ameliyatının bu uzmanlarca gerçekleştirildiği bilinir. 16. yüzyılda göz hastalıkları üzerine yazılar yazan Alman hekim Georg Bartisch oftalmolojinin kurucusu olarak kabul edilir. Göz hastalıklarından glokom 1750’de, gece körlüğü 1767’de, renk körlüğü 1794’te, aştigmatlık 1801’de tanımlandı.

İlk oftalmoloji eğitimi Göttingen Üniversitesi Tıp Okulu’nda 1803’te başladı. Eğitim veren ilk göz kliniği 1805’te Londra’da açıldı. HollandalI hekim Frans Cornelis Donders 1864’te görme kusurlarında muayene ile uygun gözlük camı verilmesi sistemini geliştirdi. Gözün içindeki yapıları görme olanağı sağlayan oftalmoskopun bulunmasıyla (1851) çeşitli iç hastalıklarından kaynaklanan göz bozukluklarının incelenmesi olanaklı duruma geldi.

20. yüzyılda oftalmoloji alanındaki gelişmeler, özellikle düzenli göz muayeneleriyle göz hastalıklarının önlenmesi ve doğuştan göz bozukluklarının erken evrede tedavisine olanak sağladı. 1944’te New York’ta ilk göz bankasının kurulması kornea nakli ameliyatlarının yaygınlaşmasına yardımcı oldu.

Oftalmoloji gelişim bozuklukları, hastalık, yaralanma, zehirlenme, yaşlanma nedeniyle ortaya çıkan göz bozuklukları ve kırma kusurlarıyla ilgilenir. Hastalıklara tanı koymak amacıyla görme işlevini ölçen testlerin yanı sıra, nörolojik ya da bütün vücudu etkileyen bazı hastalıkların belirtilerini sap- 135 Ogaden tamak için göz dibi muayenesi de yapılır. Tedavide çeşitli ilaçlardan yararlanılır, kırma kusurlarında gözlük verilir, gerektiğinde cerrahi girişim uygulanır.

kaynak: Ana Britannica

BAKINIZ

Göz Nedir? Gözün Yapısı ve Görevleri
Göz Sağlığı
Göz Tansiyonu (Glokom)
Göz Kapağı Hastalıkları
Kuru Göz Hastalığı
Sarı Nokta (Leke) Göz Hastalığı
Ambliyopi (Göz Tembelliği)
Şaşılık
Miyop (Miyopi)
Astigmat
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 18 Temmuz 2016 19:45
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Eylül 2012       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

Göz Ağrısı Neden Olur?


Gözünüz ağrıdığında eğer görünürde darbe ya da benzeri bir somut neden yoksa, bu ağrının kaynağı birbirinden farklı sebepler olabilir. Göz kuruluğu, kontakt lens kullanımı ya da baş ağrısı sonucu göz ağrısı şikayeti ortaya çıkabilir. ‘Ağrı’ sözcüğü yoruma açık bir sözcüktür ve herkes kendi ağrısını farklı biçimde, kendine göre tarif edebilir. Göz ağrısı söz konusu olduğunda bu ağrı en çok zonklama, ‘bıçak saplanır gibi’, keskin, yanma, sızlama, ‘gözümde bir şey var’ gibi ifadelerle tarif edilir. Gözlerin yorulması ya da zorlanması ağrıya neden olabilen ufak sorunlardır. Gözleri dinlendirerek ya da doğru gözlük numarası ile bu tip sorunlar çözülebilir.

Göz ağrısı gözün yüzeyinde ya da daha derindeki bölümlerinde ortaya çıkabilir. Yüzeydeki bir ağrı daha çok sızlama, kaşınma, yanma türü bir ağrıdır. Bu tip ağrılarda göze yabancı bir cisim kaçması, bir göz enfeksiyonu ya da göz yüzeyini tahriş eden herhangi bir sebep, göz ağrısının nedenleri arasında sayılabilir. Zonklama ya da ağrı şeklinde tarif ettiğiniz ve gözün derin bir bölgesinden kaynaklandığını hissettiğiniz ağrılar ise daha ciddi bir tıbbi durumdan kaynaklanıyor olabilir. Ciddi derecedeki göz ağrıları geçmek bilmiyor ve hele bir de görmenizde bozukluğa yol açıyorsa, hemen bir göz doktoruna görünmeniz gerekir.

Göz Ağrısının Nedenleri


  • Alerjiler
  • Arpacık: göz kapağının ucuna yakın kırmızı, ağrı yapan iltihaplanma ya da enfeksiyondur; evde sıcak kompres iyi gelebilir
  • Blefarit: göz kapaklarını etkileyen iltihaplanma
  • Ektropion: göz kapağının dışa dönmesi
  • Entropion: göz kapağının içe dönmesi
  • Glokom: göz tansiyonu; göz tansiyonu ağrısız başlayabilir, ilerledikçe ağrı artar
  • Göze yabancı bir cismin kaçması: göze bir toz parçası, bitki veya benzeri biçim kaçtığında genellikle göz yaşıyla temizlenir ancak eğer cisim dışarı çıkamazsa kornea tabakasının çizilmesine yol açabilir
  • Göz kuruluğu
  • Göz yangısı (konjonktivit): göz küresinin beyaz bölgesini ve göz kapağının içini kaplayan zarın iltihaplanması veya bu bölgede enfeksiyon, alerjiler veya enfeksiyonlar buna neden olabilir; gözün beyaz kısmı kızarır, kırmızılaşır ve akıntı olabilir
  • Gözyaşı kanalı tıkanıklığı
  • İritis: gözün renkli kısmının iltihaplanması
  • Kontakt lens problemleri
  • Korneal abrazyon: kornea tabakasının çizilmesi; çizilme daha sonra iltihaplanmaya da dönüşebilir; sürekli olarak göze bir şey kaçmış gibi rahatsız edici bir his olur ve bu durum acı verebilir, ağrı yapabilir
  • Küme tipi baş ağrısı / Migren
  • Optik nevrit: optik sinirin iltihaplanması
  • Sinüzit: Sinüs boşluklarındaki enfeksiyon gözlere baskı yaparak göz ağrısına yol açabilir
  • Sklerit: göz küresinin sert, beyaz, dış kısmının iltihaplanması
  • Şalazyon: göz kapağında bir tür kist; göz kapağı içinde bir şişlik oluşur ve dokununca can yakar
  • Üveit: Gözün orta katmanının iltihaplanması
  • Viral enfeksiyonlar: örneğin grip gibi
  • Yaralanmalar: künt travma ya da yanık şeklinde olabilir
Göz ağrısı başlı başına rahatsız edici olabilir ancak ağrının yanı sıra gözde kızarıklık, sulanma, akma, baş ağrısı, bulantı gibi başka belirtilerde ortaya çıkabilir. Aşağıda bu durumların hangileri acil olarak görülmeli ve mutlaka doktora gösterilmeli, liste şeklinde bulabilirsiniz.
Son düzenleyen Safi; 18 Temmuz 2016 20:24
biruni - avatarı
biruni
VIP Önce Sağlık
26 Temmuz 2013       Mesaj #3
biruni - avatarı
VIP Önce Sağlık
Göz Rengi
Göz rengimiz atalardan kalmıştır. Genelde güneşli bölgelerde yaşayanların gözü koyudur. Çünkü koyu renk güneş ışınını engeller.
Genelde az güneş ışını gören yörelerde gözler mavidir. Mavi renk; ışını daha fazla içeri alır.

Gözün İçi
Gözün, gözle görülen kısmı kadar içi de vardır. Doktorlar göz muayenesinde optik sinirde beyin hücrelerinin temsilcilerini görürler.
Banyoda küvet deliğine takılan saçlarınız gibi, çevresel şartlar dışardan göz içine zarar verebilirler.

Göz Bakımı
Doktor teşhisi önemli. Doktor en iyisini bilir. Her ne kadar sağlıklı iseniz dahi; glokom, maküler dejenerasyon, katarakt ve refrakter sistemlerine destek bulmanız lazım.
Özellikle glakom gelişince; görüşünüzü koruma şansı o kadar yükselir.

Göz
  • Dünyada olup biteni toparlayıp beynimize aktaran, beynimizin de bu verilerle ne yapmak istediğimizi harekete geçiren organımızdır.
  • Tutmuyor, ellemiyor, koklamıyor ve dinlemiyor olabiliriz. %80 beynimize ne yapmamız gereken komutu veren görme organımızdır.
  • Vücudumuzda en hareketli kaslar; göz kaslarıdır.
  • Gözlerimiz, 36.000 bilgiyi işlemden geçirebilir, 2.000.000'dan fazla çalışan parçacığı vardır.
  • Duyu organlarımızdan biri olan göz, diğer organlardan farklı olarak; diğer organlar fonksiyonlarını kaybedince ölüme yaklaşılır, göz fonksiyonları kaybolunca ölüm olmaz.
Gözlerimiz, uyku esnasında da hareket ederler (REM).
İnsanların gözü, diğer hayvanlara göre farklıdırlar. Gözlerimiz birbirlerini çok yakındırlar, bu; genişçe bir derinlikle görmemize sebeptir. Buna karşılık, dar görüş alanımız var. Dürbün gibidir gözlerimiz.
Göz ucunda pembe küçük pembe kızıl et vardır. İsmi "karankul"dur. Açık havada insana gereklidir. Açık havada kullanmadığımız için bu et parçası zamanla kendini kaybettirir.
Tatlı suda olduğu kadar tuzlu suda da görmemizmümkündür. (Tuzla birleştiğinde tahriş edici özellik olmaz gözlerimizde)

Gözlerimizin Çalışması

Göz kürelerimiz sıvı tabakasıyla kaplıdır. Devamlı hareket halindedirler.
Bu sıvı olmazsa göz kürelerimiz söner, patlayan balona benzer.

Göreceğiniz nesne gözün şeffaf tabakası olan kornea'dan geçerek iris e gelir. İris, gözün renkli bölümüdür ama göze ışık girmesini ve böylece lensin ışığı retina tabakasına odaklamasını
sağlar. irisin arka tarafında kamera gibi lens bulunur. Bu önemli organ;ışık spektrumunda göze zararlı olabilecek bazı elementleri de süzer.
Avcı hayvanlar dürbün gibi görür, avlanan hayvanlar daha geniş çevreden görür.

Yaşımız ilerledikçe görme yeteneğimizin azalmasına sebep olan etkenler;
  • Refrakter Sorunları
Uzağı görememe, yakını görememe
  • Maküler Dejenerasyon
Işık sinyallerinin içeri geçmesi, siyah-beyaz veya renkli imgeleri kontrol eden sistemdir.
Islak maküler ve kuru maküler diye iki çeşittir.
  • Katarakt
Işınların göz lenslerimizi buhurlaştırması sonucu olan rahatsızlıktır.
  • Glokom
Gözün sızma sisteminin tıkanmasıdır.
Son düzenleyen Safi; 17 Temmuz 2016 17:58
Düşüncene katılmam şart değil, düşünceni anlatman için savaşırım...
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
17 Temmuz 2016       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM

Oftalmoloji (Göz Hastalıkları Bilimi)


Göz Bozuklukları


Göz kameraya benzeyen optik bir sistemdir. Dışarıdan gelen ışık ve görüntüler kornea (gözün en dış saydam tabakası) ve lens tabakasında kırılarak retina üzerindeki görme noktasına ulaşırlar.
Normal bir gözde dışarıdan gelen ışınlar kornea ve lenste kırılarak görme merkezine düşerek net görüntü oluştururlar. bazı durumlarda ise kornea, lens ve gözün yapısına bağlı olarak, görüntüler retina üzerinde net olarak oluşmayabilir.

Miyopi :


Dışarıdan gelen ışınların görme noktasına ulaşmadan odaklaşması sonucu gelişir. Gözün ön-arka ekseninin uzun olmasına bağlı olarak veya kornea ve lensin kırıcılığının değiştiği durumlarda ortaya çıkar. Miyop gözlerde uyum gücü çok az olduğu için kişi uzağı görebilmek için gözlük kullanmak durumundadır.

Astigmatizma :


Korneanın kırma gücünün biribirine dik iki eksende farklı oması sonucunda görüntünün farklı düzlemlerde kırılmasıyla meydana gelir. Kornea ve lensin yapısına bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Astigmatizma, her mesafede yansıma ve bulanık görmeye neden olur.Astigmatik görme, sirklerdeki yamuk aynalarda oluşan görüntüye benzetilebilir.

Hipermetropi :


Dışarıdan gelen ışınların görme noktasının arkasında odaklanması sonucunda gelişir. Gözün ön-arka ekseninin kısa olmasına bağlı olarak veya kornea ve lensin kırıcılığının değiştiği durumlarda ortaya çıkar. Hipermetrop gözlerde uyum gücü yüksektir. Düşük dereceli hipermetrop kişiler uyum yaparak normal görebilirler, fakat göz çabuk yorulur. Yüksek hipermetropide ise hem uzak, hem de yakın görme bozuktur.

PRESBİYOPİ :


Yaşın ilerlemesine bağlı olarak lens tabakasının esnekliğini yitirmesi ve bunun sonucunda yakın görmenin bozulmasıdır. 35-40 yaşlarında başlar ve 60 yaşına dek sürekli ilerler.

KERATOKONÜS :


Kornea yüzeyinde bir bölümün incelerek öne doğru çıkmasıdır. Bu kişiler gözlükle net göremezler. Hastalığın derecesine göre özel olarak üretilen kontakt lensler kullanabilirler. Çok ileri derecelerde ise keratoplasti adı verilen kornea nakli ameliyatı gerekebilir.

UNUTMAYIN !


Miyopi, hipermetropi, astigmatizma ve presbiyopi gözün genel kırma kusurlarıdır. Bu kırma kusurları gözde tek tek meydana gelebileceği gibi, birden fazla kırma kusuru birarada görülebilir. Kırma kusuru bir gözde veya her ikisinde birden olabilir. Bunların dışında korneanın bozukluklarına bağlı özel kırma kusurları meydana gelebilir. Bir gözde, kırma kusuru ile birlikte korneada, görme tabakasında veya görme sinirinde bozukluklar olabilir.
Bu nedenle, kırma kusuru olan kişiler her yıl düzenli göz ve göz dibi muayenesinden geçmelidirler.

Çocuklarda gözde herhangi bir kayma ve görme bozukluğu şüphesi varsa en kısa sürede göz kontrolü yapılmalıdır. Herhangi bir problem olmasa da 4 yaş civarındaki çocukların göz muayenelerinin yapılması gereklidir.
Kırma kusurları olan kişilerin net görebilmeleri için çeşitli alternatifler vardır.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
3 Mart 2018       Mesaj #5
Avatarı yok
Yasaklı

Oftalmoloji (Göz ve Göz Hastalıkları Bilgisi)!


Göz çok karışık bir organ olduğu için özel olarak incelenmesi gerekir. Göz hastalıkları ile ilgilenen uzman hekime oftalmolog (göz hastalıkları uzmanı) denir. Tıp bu dalda da büyük gelişmeler göstermiştir. Son derece ince ve duyarlı aletlerle göz küresinin her tarafı incelenebilmektedir.

Göz cerrahisinde de önemli gelişmeler olmuştur. En mühim ameliyattan birisi de kornea aşısıdır (keratoplasti). Bu ameliyat yeni ölmüş veya hayatta olan (kendi isteğiyle korneasını veren) bir insan gözü korneasının, hemen alınarak görmesi ileri derecede engellenmiş bir insanın gözüne aşılanması prensibine dayanır. Böylece sadece korneayı ilgilendiren hastalıklardan biriyle görme kabiliyetini kaybeden bir insan tekrar görebilmektedir.

Kaynak: AnaBritannica

Benzer Konular

16 Ağustos 2010 / _Yağmur_ Genel Mesajlar
30 Ağustos 2012 / Misafir Tıp Bilimleri
15 Temmuz 2016 / Ziyaretçi Cevaplanmış
23 Nisan 2014 / Ziyaretçi Cevaplanmış
24 Eylül 2008 / Gabriella Tıp Bilimleri