Arama

NASA-Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi - Sayfa 3

Güncelleme: 12 Aralık 2018 Gösterim: 36.656 Cevap: 79
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
18 Mart 2017       Mesaj #21
Avatarı yok
Yasaklı

NASA Gezegen X için Yardım Bekliyor!


NASA, internet kullanıcılarından “Backyard Worlds: Planet 9” projesi kapsamında Gezegen X'i bulmak için yardım istedi. 2006 yılında Plüton'un gezegen kategorisinden çıkarılması, Güneş sistemindeki gezegen sayısını 8'e düşürmüştü ancak son zamanlarda Gezegen X ismi verilen 9. gezegenin Plüton'un arkasında gizlendiğine dair teoriler ortaya atılıyor.
Sponsorlu Bağlantılar

Ad:  “Backyard Worlds- Planet 9” .jpg
Gösterim: 679
Boyut:  36.9 KB
NASA bu kapsamda Wise isimli teleskobun kaydettiği görüntüleri yayınlayacak ve internet sitesi üzerinden astronomların katkılarıyla da Gezegen X'i bulmaya çalışacak. Bu bağlamda NASA'ya yardım edecek olan astronomların yapması gereken ise verilen verilere bakarak hareket halindeki nesneleri saptamak ve NASA'ya iletmek. Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nde görevli bilim insanları Mike Brown ve Konstantin Batygin tarafından yapılan ölçüm ve analizlere göre, Gezegen X'in kütlesi Dünya'nın 10 katı kadar fazla. Bununla birlikte çapı da Dünya'dan 3 kat büyük.

Kaynak: NASA / Görsel Telif Hakkı: Caltech

Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
27 Mart 2017       Mesaj #22
Avatarı yok
Yasaklı

NASA, Gezegenler Arası İletişime El Attı!


NASA, gezegenler arası iletişimimiz için verileri ışık sinyaline çeviren, yeni bir teknoloji üzerinde çalışıyor! Verileri yeryüzünde, uzak mesafelere aktarmak için yüksek kapasiteli fiber kablolardan faydalanıyoruz. Ancak günün birinde gezegenden gezegene dolaşan bir tür haline gelirsek, yeni iletişim tekniklerine ihtiyacımız olacak.
Sponsorlu Bağlantılar

Uzayda fiber kabloları kullanamayacağımız açık, bu yüzden Nasa gezegenler arası iletişimi sağlayacak yeni bir iletişim sistemi geliştiriyor. Laser Communications Relay Demonstration (veya kısaca LCRD) adındaki bu teknoloji, verileri bir ışık sinyaline dönüştürüyor. Böylece veri, uzayda rahatça aktarılabiliyor. Işığın önüne çıkacak sis, bulut ve gezegenin kavisi gibi engeller bulunmadığından veri, kolayca iletiliyor. Bu sistemle ulaşılan veri hızı, radyo frekansını kullanan iletişim sistemlerinden 10-100 kat daha hızlı ve daha önemlisi, lazerli iletişim daha küçük ve hafif bir donanımla çalışıyor.

LCRD, 2013'teki bir uydu görevinde başarılı bir testten sonra Uluslararası Uzay İstasyonu'na 2021'de eklenecek. Böylece uydu, Kaliforniya ve Hawaii'deki istasyonlarla gigabit hızında iletişim kurabilecek. Nasa'nın teknolojinin ömrünü ve güvenilirliğini test etmesi birkaç yıl sürecek. LCRD yetkilisi Dave Israel, bu teknolojinin "uzay iletişiminde bir devrime neden olacağını" belirtiyor.

Kaynak: CHIP Online (24 Mart 2017)

Son düzenleyen Safi; 19 Temmuz 2017 20:40
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
29 Mart 2017       Mesaj #23
Avatarı yok
Yasaklı

NASA'nın Asteroid Misyonu!


NASA son zamanlarda asteroidler üzerinde çalışmalar yürütüyor. İlk olarak 2015’te Dawn görevi, asteroid kuşağındaki en büyük kaya olan Ceres’e ulaştı. Daha sonra, asteroid üzerinden toprak alıp Dünya’ya getirmesi için tasarlanan OSIRIS-Rex projesi planlandı. Şimdilerde ise uzay ajansı iki tane düşük bütçeli asteroid görevi planlandığını açıkladı. Lucy, Jüpiter etrafında sürüklenen Trojan asteroidine uçarken Psyche, metal bir asteroidi ziyaret eden ilk uzay aracı olacak. Program ayrıca, Dünya’ya yakın olan asteroidleri inceleyecek olan uzay teleskobu NEOCam’ın finansmanını da karşılayacak.

Asteroidler aslında Güneş sistemini temsil eden en iyi zaman kapsülleri. Donmuş ve el değmemiş olmaları sistemimizin kozmik başlangıcı ile ilgili ipuçları verebilir. Herkes bu görevlerin seçiminin yerinde ve harcanan paralara değecek olduğuna hemfikir, ancak bazı bilim insanları NASA’nın şu anda çeşitlilik oluşturacak yeni misyonlar için finansmanın yeterli olmadığı konusunda endişelere yol açıyorlar.

2018 yılında Kızıl Gezegen’deki sismolojiyi incelemek üzere başlatılacak Mars InSight projesi ve şu anda Ay’ı 3B olarak haritalandıran Ay Keşif Uydusu’nun da Keşif Programı’nda bulunan görevler arasında olduğunu belirtmek gerekiyor. NASA bir bütün olarak birçok görev yürütüyor. Önümüzdeki yıllarda tüm asteroidlerin incelenmesi zorlaşacağı gibi başka gezegenlerin atmosferini incelemek isteyen bilim insanlarına bütçe ayırmak da zorlaşacak. Dünya’nın kendi atmosferi üzerinde yapılan araştırmalar bile tehlikede olabilir.

Sınırlı bütçeye sahip NASA’nın, bir projeyi finanse etmek için verilen her kararın, başka bir projenin başarılı olamayacağı anlamına geldiği bu ortamda vermesi gereken bazı önemli kararlar var. NASA’nın Keşif Programı’na fon almak için başvuruda bulunan 28 proje arasından beşi (üçü asteroid görevi, ikisi Venüs projesi ile ilgili) yarı finale gitti.

Johns Hopkins’de gezegenlerle ilgili çalışmalar yapan ve Venüs’ün atmosferini incelemek için DAVINCI önerisini sunan bilim insanlarından biri olan Sarah Hörst’ün tweetine yanıt olarak birçok bilim insanının hayal kırıklığı yaşadığını ve NASA’nın seçimleri konusunda endişe duyduklarını dile getirdi. Güneş sistemi dışındaki gezegenlerin atmosferleri üzerine çalışmalar yapan Mark Marley, Popular Scıence'a ‘’NASA’nın Venüs projesini seçeceğinden emindim.’’ diye konuştu. Marley, NASA için çalışsa da görevleri seçim sürecinde yer almıyor ve NASA’nın görüşlerinin kendi düşüncelerini temsil etmediğini vurguluyor. “Bu kararı oldukça şaşırtıcı buldum.”

Marley, Venüs’e yapılacak bir yolculuğun ona diğer yıldızların etrafındaki dünyaları incelemede yardımcı olacağını belirtiyor. “Başka sistemlerdeki gezegenlerin ortamlarını anlamaya çalışıyorsanız öncelikle kendi Venüs’ümüzü elimizden geldiği kadar anlamamız gerekir. Diğer sistemlerdeki gezegenlerden verileri almak çok zor ve Güneş sisteminden elde edebileceğinizden daha düşük kalitede.” NASA’da gezegen bilimi direktörü Jim Green telekonferans üzerinden Venüs önerisinin, NASA’nın her projedeki bilim hedefleri, risk ve maliyeti üzerine kurulu olan değerlendirmelerinden yüksek puan alamadığını söyledi.

2017’de NASA, yeni bir New Frontiers projesi (Güneş sistemindeki gezegenlerin birkaçını araştırmak amacıyla NASA tarafından yürütülen bir dizi uzay keşif projesi) seçecek ve Venüs’e atmosferik sonda ve arazi aracı gönderimi, uzay ajansının önceliklerinden biri. New Frontiers projeleri genellikle Keşif Programı’ndan daha büyük bir bütçeye sahip olurlar, bu yüzden Venüs meraklıları için tüm umut kaybolmamış gibi görünüyor. Ancak NASA diğer şeylerin yanı sıra, Satürn’ün atmosferi ve Ay’ın güney kutbu arazisi keşif projelerine öncelik istiyor.

Kaynak: Popular Scıence
Son düzenleyen Safi; 19 Temmuz 2017 20:41
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
30 Mart 2017       Mesaj #24
Avatarı yok
Yasaklı

NASA, Yeni Kütüphanesini Kullanıma Açtı!


Ad:  ,QUvF7VGAkUWPymD44Bq6fg.jpg
Gösterim: 634
Boyut:  72.3 KB
NASA şimdiye kadar bünyesinde bulunan fotoğraf, video ve sesleri ortak bir kütüphanede birleştirdi. Uzay dairesi yeni kütüphanesini kullanıma açtı. Arşivinde biriktirdiği fotoğraf, video ve ses kayıtlarını dijital bir kütüphanede birleştiren ve yeni kütüphanesini kullanıma açan NASA, hem uzaya hem de Dünya'ya ilişkin birbirinden güzel binlerce fotoğrafı paylaştı.Kütüphanede güncel olaylarla birlikte tarihe ışık tutacak anılara da yer veriliyor. NASA'nın kütüphanesine images.nasa.gov'dan ulaşılabilir.

Kaynak: Ntv Bilim / Görsel Telif Hakkı: NASA Kütüphanesi (29 Mart 2017)
Son düzenleyen Safi; 19 Temmuz 2017 20:41
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
31 Mart 2017       Mesaj #25
Avatarı yok
Yasaklı

NASA, Peru'da Mars'a Yakın Koşullarda Patates Yetiştirdi!


ABD Uzay ve Havacılık Dairesi (NASA) ile Perulu bilim insanlarının başkent Lima'da ortaklaşa yürüttüğü çalışmada, Pampas de la Joya çölünden alınan kumda filizlenen bitki ilk ürününü verdi.Mars'taki ortamın sağlanması için simülatörde sıfırın altında hava sıcaklığı, yüksek karbonmonoksit derişimi, 6 bin metre yüksekliktekine eşdeğer hava basıncı ve Kızıl Gezegen'deki gece ile gündüze benzeyen ışık sistemi gibi koşullar oluşturuldu.

Araştırmacılar, çölden getirdikleri 700 kilogram toprağa 65 çeşit patates ekti ancak bunlardan sadece dördü filizlendi. Daha sonra toprağın yerine kırma taş ve besin eriyiği konularak en dayanıklı patates türlerinden biri ekildi. Simülatöre yerleştirilen kameralar sayesinde, tomurcuk filizlenmesi ve yaprakların açması görüntülendi. Sürecin sonunda patates yetişti.

Donma Noktasına Yakın Hava Koşullarına Karşı Dayanıklı!


Peru Mühendislik ve Teknoloji Üniversitesi'nden astrobiyolog Julio Valdivia, çalışmanın dünyada patates yetiştirilemeyen alanlarda patatesin dayanıklı olması açısından da önemli olduğunu söyledi. Valdivia, "süper patateslerin" yüksek oranda karbondioksit bulunan ve donma noktasına yakın hava koşullarına karşı dayanıklı olduğunu ifade etti. Peru ile komşuları Bolivya ve Ekvador'da soğuk ve çorak arazilerde bile 4 binden fazla çeşit patates yetişiyor.

Kaynak: AA Bilim Teknoloji (30 Mart 2017)
Son düzenleyen Safi; 19 Temmuz 2017 20:41
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
1 Nisan 2017       Mesaj #26
Avatarı yok
Yasaklı

NASA Mars'ın Keşfi için Ay'a İstasyon Kuracak!


Ad:  ,POMFaxlPY0OdtVx0GilzQQ.jpg
Gösterim: 567
Boyut:  35.4 KB
NASA, Ay'ın yörüngesine mini bir istasyon inşa ederek bu tesisi bir 'pit-stop' gibi kullanmayı planlıyor.Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi'nin (NASA) Güneş sistemini keşfetmek adına yürüttüğü onlarca planı var. Ancak NASA'nın en dikkat çeken projesi kuşkusuz Mars misyonu. İstasyonun Mars uçuşları için bir 'pit-stop' gibi işlev göreceği gelen ilk bilgiler arasında.

NASA'dan konuyla ilgili yapılan yazılı açıklamada istasyonun yapımı için özel şirketlerin katkısının da alınacağı belirtiliyor.Aynı açıklamada istasyonun Ay'a yapılacak ziyaretlerin dışında daha uzak hedefler için bir durak olarak kullanılabileceğinin altı çiziliyor. NASA' bu istasyonu uzay misyonlarının merkezi haline getirmeyi planlıyor. Zira NASA'nın 'Deep Space Transport Spacecraft' projesi, bu istasyonda birden fazla kez kullanılabilen bir uzay aracının bulunmasını ön görüyor.

Gezegenimizden Ay'ın yörüngesindeki istasyona gelen astronotların bu araçla Mars'a yolculuk yapıp aynı araçla geri dönmesi hedefleniyor. Şimdiye kadar fırlattığı hiçbir roketi ikinci kez kullanmayan ve 2011 yılından itibaren bu konuda çalışmalar yapan SpaceX, kritik bir uzay uçuşuna dün yaptığı test ile imza attı. Firma, "SES-10" haberleşme uydusunu taşıyan ve daha önce kullanılan Falcon 9 roketlerinden birini, ABD Uzay ve Havacılık Dairesi'nin (NASA) Florida'daki Kennedy Uzay Merkezi'nden yörüngesine gönderdi. Bu NASA'nın birden fazla kullanılabilen uzay araçları projesi için atılan ilk adım olarak da yorumlanıyor.

Kaynak: Ntv Bilim (31 Mart 2017)
Son düzenleyen Safi; 19 Temmuz 2017 20:41
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
1 Nisan 2017       Mesaj #27
Avatarı yok
Yasaklı

NASA’nın İlk Metal Asteroid Misyonu: Psyche!


Asteroidler Güneş sistemindeki son keşfedilmemiş alanlardandır. NASA bu alandaki bazı boşlukları doldurmak üzere, yeni tür asteroidleri ziyarete yönelik, 2030’lara uzanan iki misyon duyurusu yaptı. 2023’de yola çıkacak olan Psyche isimli uzay aracı, daha önce üzerinde çalışılan çamur, buz ve kayadan oluşan toplardan farklı bir asteroidi keşfetmek için Mars ile Jüpiter arasındaki asteroid kuşağının içine dalacak. “16 Psyche” bir metal devi; çapı 209 kilometre, demir ve nikelden oluştuğu sanılıyor.

Ad:  16psyche-720x405.jpg
Gösterim: 284
Boyut:  80.0 KB
16 Psyche, bir gezegen embriyosundan, başka bir deyişle Mars büyüklüğünde bir bebek Dünya'dan arta kalan çekirdek olabilir. Şiddetli çarpışmaların kayalık dış katmanları patlatıp geriye Dünya’nın metalik çekirdeğine çok benzer bir asteroid bırakmış olabileceği düşünülüyor. Psyche ekibi bu asteroidi inceleyerek, gezegenlerin nasıl oluştuğuna ve nasıl çekirdek, manto ve kabuk katmanlarına ayrıldığına dair daha fazla bilgi edinmeyi umuyor.

Psyche Araştırma Şefi Lindy Elkins-Tanton “bu, kaya ya da buz değil metalden yapılmış yeni bir Dünya türünü araştırma fırsatı” diyor ve ekliyor: “16 Psyche bu özelliğe sahip olduğu bilinen, Güneş sistemindeki tek uzay nesnesi, bizimki de bir çekirdeği insanların ziyaret etmesinin mevcut tek yolu.” Eğer planlandığı tarihte fırlatılırsa, uzay aracı 16 Psyche’ye 2030’da ulaşacak ve bu devasa metal parçasını 20 ay boyunca inceleyecek.

Ad:  psyche.gif
Gösterim: 802
Boyut:  2.27 MB
Psyche-16 üzerinde uçan Psyche uzay aracına ait animasyon.

Lucy diye isimlendirilen bir başka misyon, Jüpiter yörüngesindeki Truva asteroidleri keşfetmek üzere Ekim 2021’de fırlatılacak. “Truvalar dış gezegenleri oluşturan en eski materyallerin kalıntıları oldukları için, Güneş sisteminin tarihçesini çözmemize yarayacak hayati ipuçları taşırlar” diyor Harold Levison, Lucy misyonu ekibinin baş araştırmacısı. Söylediğine göre “Lucy, adını aldığı insan fosili gibi, bizim köklerimizi anlamamız konusunda devrime neden olacak.”Her iki misyon da NASA standartlarına göre hesaplı; maliyetleri en çok 450 milyon $ civarında.

Kaynak: Popular Scıence
Son düzenleyen Safi; 19 Temmuz 2017 20:42
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
3 Nisan 2017       Mesaj #28
Avatarı yok
Yasaklı

NASA'dan Çığır Açacak 'Güneş' Planı!


Ad:  nasadan_cigir_acacak_gunes_plani_1489764535_4483.jpg
Gösterim: 659
Boyut:  64.4 KB
NASA, Güneş'i lens olarak kullanmanın planlarını yapıyor. Peki bu plan gerçek olursa, Uzay araştırmalarında neler değişecek? NASA astronomları uzayın daha derinlerine bakarken, giderek daha büyük ve daha güçlü teleskoplara ihtiyaç duyuyor. Bu yüzden de Jet Propulsion Laboratory'den bir araştırma ekibi, yıldız sistemimizdeki en büyük nesne olan Güneş'i bir kozmik büyüteç olarak kullanmayı önerdi.

Einstein'ın Görelilik Teorisi'ne göre büyük nesneler çevrelerindeki alanı büküyor ve bu alan içerisinde ilerleyen her nesnenin yolunu eğiyor. Yolu değişen şeylerin arasında ışık da bulunuyor ve doğru şartlar altında bu durum, arkasında kalan alan için bir büyüteç etkisi oluşturabiliyor. Bu durum, yer çekimi lensi olarak biliniyor ve astronomlar, yıllardır bu özelliği kullanarak teleskopların yeteneklerini artırmaktaydı. Dış gezegen Kepler 452b bu şekilde keşfedildi ve bu gezegen binlerce ışık yılı uzaklıkta bulunuyor.

Ancak bu planın bazı teknik sorunları da yok değil. NASA'nın Planetary Science Vision 2050 atölyesinde JPL ekibi tarafından yapılan sunuma göre bu yöntemin çalışması için görüş nesnelerinin (teleskopların) ışığı düzgün odaklayabilmek için Güneş'ten 550 AU uzaklıkta yer almaları gerekiyor. 1 AU uzaklığı, Güneş ile Dünya arasındaki mesafeye denk gelmekte ve 550 AU uzaklığı da yıldızlar arası uzay içerisinde bir noktaya denk geliyor. Karşılaştırma amacıyla belirtmek için Voyager 1 şu anda Dünya'dan 137 AU uzaklıkta ve bu küçük uzay aracının bu noktaya ulaşması 40 yıl sürdü.

Ayrıca Dünya'nın yörüngesi ile ilgili de bir sorun söz konusu. Gezegenin Güneş ve görüş cihazlarına göre konumuna göre belirli yıldızları veya bölgeleri inceleme yeteneği oldukça sınırlı olabilir. Ancak bütün bu zorluklara rağmen, sistemin geri dönüşü oldukça karlı görünüyor. Şu anda bir dış gezegeni yıldızından ayırmakta zorlanmaktayız. Örneğin bu haftanın başlarında sunulan TRAPPIST-1 görüntüleri, genel olarak sadece küçük bir piksel grubundan oluşmaktaydı. Ancak Güneş'in kendisinin bir lens olarak kullanılması ile gezegenlerin kendilerini görme imkanımız olabilir.

Son olarak büyütme oranı da şu andakine göre ciddi bir şekilde iyileşiyor. Sadece birkaç piksel görüntü almaktansa 100 ışık yılı uzaklıktan 1000x1000 piksel görüntülere - gezegen yüzeyinin 10 kilometre kare büyüklüğündeki bir alanı - ulaşabiliriz. Hubble, bu görüntü kalitesine Mars'a bakarken bile ulaşamıyor. Bu büyütme yeteneği de gezegenlerin atmosferlerinin kimyasal yapısını belirleme yeteneğimizi ciddi bir şekilde artıracaktır.

Kaynak: JPL
Son düzenleyen Safi; 19 Temmuz 2017 20:42
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
9 Nisan 2017       Mesaj #29
Avatarı yok
Yasaklı

NASA'nın Zipline Projesi!


Ad:  ,31bw8AAB2kGzoDeTFqaQuQ.jpg
Gösterim: 649
Boyut:  55.8 KB
Uzay araçlarının kalkışı sırasında, bazı zamanlar meydana gelen aksaklıklar nedeniyle Boeing ve SpaceX, astronotların bu esnada roketten güvenli bir şekilde ayrılmalarını sağlamak adına ortak bir çözümle uçuş platformu için NASA'nın yönlendirmesiyle zipline sistemini geliştirdiler.

Roketlerin fırlatma anında bir sorun oluştuğunda astronotların ilgili ortamdan güvenli bir şekilde ayrılabilmeleri mümkün olmuyor, bunun için yeterli süre de yok zaten. Bu bağlamda söz konusu yöntemle astronotlara fırlatma platformunun tepesinde bulunan bir halatla hızlı bir şekilde çıkış imkanı sunuluyor.

Kalkış anında ise ısı ve titreşim seviyesinin yüksek olması nedeniyle platforma tırmanılarak çıkılıyor. Zipline sistemi ile astronotlar fırlatma bölgesinden bağımsız bir yere taşınmış oluyor.

Kaynak: Ntv Bilim / Spacenews (6 Nisan 2017)
Son düzenleyen Safi; 19 Temmuz 2017 20:42
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
10 Nisan 2017       Mesaj #30
Avatarı yok
Yasaklı

NASA'nın, Saniyenin Milyarda Birini Ölçen Saat Projesi!


NASA mühendislerinin Ice, Cloud and Land Elevation Satellite-2 (Buz, Bulut ve Kara Rakım Uydusu-2) veya ICESat-2'yi tasarladıklarında karşılaştıkları problem saniyenin binde biri gibi hızlarda gerçekleşen olayları zamanlamak, ölçebilmek. Söz konusu uzay aracı, buzullar, buz örtüleri, deniz buzu, ormanlar ve bulutlar gibi Dünya yüzeyinde bulunan çeşitli faktörlerin yüksekliğini ölçmek üzere tasarlandı. Ölçümlerin doğru alınabilmesi için Advanced Topographic Laser Altimeter System (ATLAS) adı verilen bir araç ile altı yeşil lazer ışını kullanılıyor. Dünya yüzeyine fırlatılan lazerler, yansıyıp, geri dönüyorlar. Bu işlemin süresi de lazerin yansıdığı yüzeyin yüksekliğine göre değişiyor. Ancak problem de tam olarak bu noktada oluşuyor.

Bilim adamları çözüm için, saniyenin milyarda birine kadar doğru bir şekilde zamanı ölçebilen çok iyi bir saat geliştirdiler. Geliştirilen saat, lazerin birkaç fotonunun sinyal algılayıcısına gönderilmesi ile çalışmaya başlıyor ve cihaz, uydu kaydına uzayda tam olarak nerede olduğunu söylüyor,bu bilgi ve beraberinde yerin yüksekliği hakkında daha önceden var olan bilgi ile ışınların tahminen ne zaman geri dönmesi gerektiğini de belirtiyor. Örneğin Himalayalar üzerine gönderilen bir ışının, Hollanda'ya gönderilen bir ışından çok daha hızlı bir şekilde geri dönmesi gerekiyor.

Sinyal geri döndüğünde, tüm fotonların ayrıldığı, lazerin yeşili ile tamamen eşleşmeyen bir filtreden geçiyor. Sonrasında filtreden geçiş yapan yeşil fotonlar sayılıyor ve geri dönmeleri için geçen zaman çok kararlı bir osilatör (saniyede 100 milyon kez "tikleyen" küçük bir kristal) yardımıyla ölçülüyor. Foton sayıcıların üzerindeki elektronikler ile "tikler" daha da küçük parçalara bölünüyor ve yüzlerce piko-saniyelik bir doğruluk elde edilmiş oluyor. İlgili sürecin saniyede yüzlerce defa uygulanması ve aynı arazinin çok kez ölçülmesi ile de hedef arazinin tam olarak nasıl bir yer olduğu inanılmaz bir doğruluk oranı ile ölçülebiliyor.

Kaynak: Bilimnet (7 Nisan 2017)
Son düzenleyen Safi; 19 Temmuz 2017 20:42

Benzer Konular

19 Kasım 2016 / asla_asla_deme Uzay Bilimleri
25 Ekim 2010 / KisukE UraharA Coğrafya
12 Aralık 2007 / Misafir Deniz Bilimleri
10 Haziran 2008 / kompetankedi Taslak Konular