Arama

ESO - Avrupa Güney Gözlemevi (European Southern Observatory) - Sayfa 10

Güncelleme: 3 Nisan 2016 Gösterim: 51.021 Cevap: 206
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
3 Ocak 2012       Mesaj #91
Avatarı yok
Yasaklı
Ötegezegen Beta Ressam

Sponsorlu Bağlantılar
eso1024b

Beta Ressam b(Beta Pictoris b/ESO1024b.)

eso1024cqeg

Gezegen Beta Ressam, çevresi.(Planet around Beta Pictoris/ESO1024c.)

eso1024d

Beta Ressam Yakınları.(Around Beta Pictoris/ESO1024d.)


Kaynak:ESO/VLT Gözlemi/Bilim Bülteni(10 Haziran 2010)
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
4 Ocak 2012       Mesaj #92
Avatarı yok
Yasaklı
Klasik Sarmalın Berrak Yeni Bir Görüntüsü

Sponsorlu Bağlantılar
eso1020a

HAWK-I, kızılötesi görülen klasik spiral Messier 83.(The classic spiral Messier 83 seen in the infrared with HAWK-I.)

ESO yakın bir gökada olan Messier 83'ün ESO'nun Şili Paranal Gözlemevi'nde bulunan Çok Büyük Teleskobu üzerindeki HAWK-I aleti ile alınmış güzel bir görüntüsünü yayınladı. Resimde gökada kızılötesi ışıkta gösterilmekte ve şimdiye kadar yerden alınan en keskin ve detaylı Messier 83 görüntülerini oluşturan kameranın etkileyici gücünü gözler önüne sermektedir.

Messier 83 (ESO0825) gökadası yaklaşık 15 milyon ışık-yılı uzaklıkta Suyılanı takımyıldızında bulunmaktadır. 40 000 ışık yılı genişliğiyle Samanyolu Gökadası'nın yüzde kırkı boyutunda olan gökada, sarmal şekli ve merkezi boyunca yıldızların bulunduğu çubuklu yapısının varlığı sebebiyle birçok yönden kendi gökadamıza oldukça benzemektedir. Messier 83 sahip olduğu birçok süpernovası nedeniyle gökbilimciler arasında ünlüdür: süpernova patlamaları bazı yıldızların yaşamlarını sonlandıran büyük patlamalardır. Geçtiğimiz yüzyıl boyunca, Messier 83'ün içerisinde altı adet süpernova gözlenmiştir - başka bir gökadayla karşılaştırıldığında rekor sayılabilecek bir sayı. Süpernovalar olmasa bile, Messier 83 sadece bir dürbünle bile görülebilecek en parlak yakın gökadalardan bir tanesidir.

Messier 83 ESO'nun Çok Büyük Teleskobu (VLT) üzerindeki güçlü kamera HAWK-I [1] kullanılarak elektromanyetik tayfın kızılötesi bölgesinde gözlenmiştir. Kızılötesi ışıkta görüntülendiğinde Messier 83'ün çoğunu anlaşılması güç hale getiren tozun büyük bir kısmı saydam hale gelmektedir. Sarmal kollardaki sıcak genç yıldızların etrafındaki parlak ince gaz da, kızılötesi görüntülerde daha az göze çarpmaktadır. Sonuç olarak gökada yapısının daha fazlası ve onu oluşturan yıldız topluluklarının büyük bir kısmı görülebilmektedir. Bu temiz görüntü özellikle gökadanın tozlu bölgelerinde gizlenen genç yıldız kümelerini bulmaya çalışan gökbilimciler için önemlidir. Bu gözlemlerin temel bilimsel hedeflerinden bir tanesi de bu tür yıldız kümelerinin araştırılmasıdır. [2] Daha önce alınan görüntülerle karşılaştırıldığında, HAWK-I'in keskin görüşü gökada içindeki daha fazla yıldızı gözler önüne sermektedir.

VLT'nin devasa aynasının, kameranın geniş görüş alanı ve muazzam duyarlılığının ve ESO'nun Paranal Gözlemevi'nin mükemmel gözlem koşullarının birleştirilmesiyle HAWK-I dünyanın en güçlü kızılötesi görüntüleyicisi haline gelmektedir. 2007'de faaliyetlerine başlayan (ESO0736) bu kamerayı kullanabilmek ve geceleyin gökyüzünün yerden elde edilecek en iyi kızıltötesi görüntüleri elde edebilmek için gökbilimciler hevesle sıraya girmektedirler.

Notlar:

[1] HAWK-I , Yüksek Duyarlıklı Geniş-alan K-bandı Görüntüleyicisi anlamına gelmektedir. Kamera ile ilgili daha teknik bilgiler önceden yayınlanmış bir basın bülteninde bulunmaktadır (ESO0736).

[2] Bu görüntüyü hazırlamak için kullanılan veriler Mark Gieles (Cambridge Üniversitesi) ve Yuri Beletsky (ESO) liderliğindeki takımdan elde edilmiştir. Bu gayret gerektiren veri analizini Mischa Schirmer (Bonn Üniversitesi) gerçekleştirmiştir.


Kaynak:ESO Basın Açıklaması/Görüntülü Bülten(19 Mayıs 2010)

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
4 Ocak 2012       Mesaj #93
Avatarı yok
Yasaklı
Gökada Messier 83

eso1020b

Messier 83 HAWK-I, kızılötesi görüntü Yüksek ışıklar.(High lights of the HAWK-I infrared image of Messier 83/ESO1020b.)

eso1020c

Messier 83 görünür / kızılötesi karşılaştırma görünümü.(An infrared/visible comparison view of Messier 83/ESO1020c.)

eso1020d

Messier 83 civarında gökyüzü.(The sky around Messier 83/ESO1020d.)


Kaynak:ESO/VLT Gözlemi/Görüntülü Bülten(19 Mayıs 2010)
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
5 Ocak 2012       Mesaj #94
Avatarı yok
Yasaklı
Bir Küme ve Bir Gökadalar Denizi

eso1019a

Gökada Kümesi Abell 315.(The Cluster of Galaxies Abell 315.)

Binlerce uzak gökadanın çoğunu ve özellikle Abell 315 olarak bilinen büyük kütleli gökada kümesine ait olan geniş bir grubu gösteren, yeni bir geniş-alan görüntüsü ESO tarafından yayınlandı. Oldukça kalabalık görünen bu gökada topluluğu Abell 315 - ve çoğu gökada kümesi- gibi karanlık maddenin egemen olduğu "buzdağının ucu" gibi sadece bilinen kısımdır. Kümenin devasa kütlesi arka fondaki gökadalardan gelen ışığın yönünü değiştirmekte, gözlenen şekillerini hafifçe bozmaktadır.

Çıplak gözle gökyüzüne baktığımızda, çoğunlukla, sadece Samanyolu gökadamızdaki yıldızları ve onun en yakın bazı komşularını görürüz. Daha uzak gökadalar insan gözüyle farkedilmeyecek kadar sönüktürler, yine de onları görebilseydik, tam anlamıyla gökyüzünü kaplamış olacaklardı. ESO tarafından yayınlanan bu yeni görüntü, uzun poz süresi verilerek alınan geniş alan görüntüsüdür ve gökyüzünde yaklaşık dolunay büyüklüğünde bir bölgeye toplanmış binlerce gökadayı gözler önüne sermektedir.

Bu gökadalar bizden uçsuz bucaksız bir uzaklık aralığını kapsamaktadır. Bazıları sarmal kollarını ya da özellikle görüntünün üst kısmındaki eliptik ışık halkalarını ayırt edebileceğimiz görece yakın konumdadırlar. Daha uzak olanlar tıpkı bir su kabarcığı gibi görünürler - ışıkları Yeryüzü'ne ulaşmak için sekiz milyar veya daha fazla yıl boyunca yol almıştır.

Görüntünün merkezinden başlayarak, aşağıya ve sola doğru genişleyen, yaklaşık yüzlerce sarı gökadanın biraraya geldiği yoğunluk, 1958 yılında Amerikalı gökbilimci George Abell tarafından derlenen katalogta 315 numara olarak belirlenen büyük kütleli bir gökada kümesini işaret etmektedir. [1] Küme Yeryüzü ile sönük, kırmızı ve mavi gökadalar arasında yeralmaktadır ve bizden yaklaşık iki milyar ışık yılı uzaklıktadır. Balina takımyıldızı doğrultusunda yer almaktadır.

Gökada kümeleri Evrende kütleçekimi ile bir arada tutulan en büyük yapılardan bazılarıdır. Fakat bu yapıların içinde gördüğümüz birçok gökadadan fazlası vardır. Bu devlerin içindeki gökadalar, diğer yüzde onluk kısımdan sorumlu olan gökadalar arasındaki sıcak gazla birlikte kütlenin sadece onda birine katkı yapmaktadırlar. [2] Kütlenin geriye kalan yüzde 80'lik kısmını gökadalar arasındaki görünmeyen ve içeriği bilinmeyen karanlık madde oluşturmaktadır.

Karanlık maddenin varlığı kütleçekimsel etkisi vasıtasıyla ortaya çıkarılmıştır: bir gökada kümesinin devasa kütlesi kümenin arkasındaki gökadalardan gelen ışığa kozmik bir büyütme gözlüğü gibi davranarak, ışığın yörüngesini eğer ve gökadalar bu nedenle biçimleri bozulmuş olarak görünürler.[3] Gökbilimciler arkafondaki bu gökadaların bükülmüş şekillerini gözleyip analiz ederek bu bozulmaya neden olan kümenin çoğunlukla görülmese bile toplam kütlesini bulabiliyorlar. Bununla birlikte, bu etki çok zayıftır, ve kayda değer sonuçlar elde edebilmek için çok sayıda gökada ölçümü gerekmektedir: Abell 315 örneğinde, Güneş'imizin kütlesinin yüzbin milyar katından fazla miktarda olan kümenin toplam kütlesini tahmin edebilmek için bu görüntüdeki yaklaşık 10 000 sönük gökadanın şekli üzerinde çalışılmıştır. [4]

Bu görüntüde taranan muazzam kozmik uzaklık ve boyut çeşitliliğini tamamlamak için başa çıkılması zor, gökadalardan ve gökada kümelerinden daha küçük ve Yeryüzü'ne daha yakın az miktarda nesne, ayrıca gökadamızda bulunan birçok yıldız, mavi, yeşil ve kırmızı izler şeklinde görülen asteroitler alan boyunca dağıtılmıştır. [5] Ana asteroid kuşağına ait bu nesneler Mars ve Jüpiter yörüngesi arasında yer alırlar, ve boyutları en parlak olanların birkaç on kilometreden, en sönük olanların birkaç kilometreye kadar dağılım gösermektedir.

Bu görüntü ESO'nun Şili La Silla Gözlemevi'nde bulunan 2.2 metrelik MPG/ESO teleskobu üzerindeki Geniş Alan Görüntüleyicisi ile alınmıştır. B filtresinde yaklaşık bir saat, V ve R filtrelerinde bir buçuk saat poz süresi verilerek üç farklı genişbant filtresinde alınan farklı pozların birleştirilmesiyle oluşturulmuştur. Görüş alanı 34x33 açı dakikasıdır.

Notlar:

[1] 1958 yılında oluşturulan Abell kataloğu 2712 gökada kümesini içermektedir, ve 1989 yılında eklenen 1361 küme ile tamamlanmıştır. Abell bu etkileyici koleksiyonu gökyüzü fotoğraf plakalarının görsel tetkiki ile yaklaşık olarak bizden aynı uzaklıkta bulunan ve ortalamadan fazla gökadanın bulunduğu alanları araştırarak bir araya getirmiştir.

[2] Gökada kümesinin kütlesinin yüzde onu x-ışın teleskoplarıyla görülebilir kılan on milyon derece veya daha fazla sıcaklığa sahip, çok sıcak protonlar ve elektronlar (plazma) karışımından meydana gelmektedir.

[3] Uzay bilimciler bu hafif biçim değişikliklerini dev yaylar, halkalar ve çoklu görüntüler gibi daha dikkat çekici işaretleri olan güçlü kütleçekimsel merceklenmenin aksine, zayıf kütleçekimsel merceklenme olarak adlandırmaktadırlar.

[4] Abell 315 gökada kümesinin zayıf mercekleme çalışması 2009 yılında Astronomi & Astrofizik dergisinde yayınlanmıştır (“Weak lensing observations of potentially X-ray underluminous galaxy clusters”, by J. Dietrich et al.).

[5] Her asteroidin mavi, yeşil ve kırmızı izleri sırasıyla üç filtreden biriyle saptandığını göstermektedir. Her bir iz, bu filtrelerin her biriyle farklı poz süreleri verilerek birbiri ardınca gerçekleştirilen daha küçük bir çok alt izden oluşmaktadır, bu alt izlerin uzunluğundan asteroidin uzaklığı hesaplanabilmektedir.


Kaynak:ESO Basın Açıklaması/Görüntülü Bülten(05 Mayıs 2010)
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
5 Ocak 2012       Mesaj #95
Avatarı yok
Yasaklı
Gökada Kümesi Abell 315

eso1019b

Abell 315 Yakınları.Bu görüntü, Sayısal Gökyüzü Araştırması 2 verilerine dayalı, galaksiler kümesi Abell 315 etrafında geniş bir alanı (2.6 x 2.9 derece) gösterir.(Around Abell 315.This image, based on data from the Digitized Sky Survey 2, shows a wide area (2.6 x 2.9 degrees) around the cluster of galaxies Abell 315/ESO1019b.)


Kaynak:MPG/ESO Teleskobu Gözlemi/Görüntülü Bülten(05 Mayıs 2010)
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
6 Ocak 2012       Mesaj #96
Avatarı yok
Yasaklı
E-ELT Yerleşkesi Seçildi - Dünya'nın En Büyük Teleskobunun Kurulacağı Yer: Şili Armazones

eso1018a

Cerro Armazones gece panorama.(Cerro Armazones night-time panorama.)

ESO Konseyi 26 Nisan 2010 günü planlanan Avrupa Aşırı Büyük Teleskobu (E-ELT) için Cerro Armazones’i teleskobun kurulacağı temel yerleşke olarak seçti. Cerro Armazones Şili'nin Atacama Çölü'nde bulunan 3060 metre yüksekliğinde bir dağ, teleskobun kurulacağı yeni yerleşke Antofagasta şehrine 130 kilometre ve ESO'nun Çok Büyük Teleskobuna evsahipliği yapan Cerro Paranal'a ise 20 km uzaklıkta bulunuyor.

ESO Genel Müdürü Tim de Zeeuw "Bu aşama gökbilim bilgisini büyük çapta geliştirecek olan çok iddialı bu projenin temel tasarımını sonuçlandırmamızı sağlayacak önemli bir dönüm noktasıdır. Geride bıraktığımız birkaç yıl boyunca çok büyük işler yapan yerleşke seçimi takımına teşekkür ediyorum." diyor.

ESO'nun bir sonraki adımı birincil aynası 42 metre çapında olan Avrupa aşırı büyük optik/kızılötesi teleskobunu (E-ELT) inşa etmek. Dünya'da bu tür teleskopların ilki olan E-ELT "gökyüzünü izleyen dünyanın en büyük gözü" olacak. ESO detaylı inşa planlarını toplulukla birlikte planlıyor. E-ELT gökbilimdeki çözüm bekleyen en öncelikli birçok sorunu ele alacak ve neticede belki de Evren algımızı Galileo'nun teleskobuyla 400 yıl önce yaptığı gibi kökten değiştirecek. 2018 yılında süreç planlandığı gibi başlatılacak.

ESO üyesi ondört ülkenin temsilcilerinden oluşan organizasyonun yönetim kurulu olan ESO Konseyi tarafından alınan E-ELT yerleşkesi kararı birkaç yıldır devam eden karşılaştırmalı meteorolojik araştırmalara dayanmaktadır. Yer seçimi çalışmalarında toplanan verilerin çoğu halka sunulacaktır.

Yer seçimi sürecinde birçok faktörün dikkate alınması gerekmektedir. Atmosferin "astronomik kalitesi", örneğin, açık gece sayısı, su buharı miktarı ve atmosferin "kararlılığı" gibi etkenlerin (seeing olarak da bilinir) çok önemli bir rol oynadığı ortadadır. Fakat inşa ve işletme maliyetleri, diğer ana tesislerle (VLT/VLTI, VISTA, VST, ALMA ve SKA gibi) işlevsel ve bilimsel sinerji gibi diğer değişkenler de hesaba katılmalıdır.

Mart 2010'da, ESO Konseyi'ne, E-ELT Yer Seçimi Danışma Kurulu'nun hazırladığı temel sonuçları içeren bir ön rapor sunuldu. [1] Sonuçlar incelenip nihai listeye (Şili Armazones, Ventarrones, Tolonchar ve Vizcachas, ve İspanya La Palma) alınan herbiri kendine özel güçlü yanlara sahip yerlerin gökbilim gözlemleri için çok iyi koşullara sahip oldukları onaylamaktadır. Teknik rapor Paranal yakınlarındaki Cerro Armazones'in en iyi gökyüzü kalitesi dengesine sahip olması ve ESO'nun Paranal Gözlemevi ile birlikte işletilebilmesi gibi tüm faktörler dikkate alındığında öncelikli bir yerleşke olarak açıkça kendini göstermektedir. Cerro Armazones ve Paranal gökbilim gözlemleri için benzer ideal koşulları paylaşmaktadır. Özellikle yılda 320'nin üzerindeki açık gece sayısıyla.

Konsey, Yer Seçimi Danışma Kurulu'nun açık önerileri ve özellikle yerleşkenin bilimsel kalitesi gibi konuyla ilgili diğer tüm görüşler dikkate alındığında, Cerro Armazones'in E-ELT’nin temel yerleşkesi [2] olarak seçilmesini uygun bulmuştur.

"E-ELT'nin dönüşüme liderlik eden bilimsel yeteneklerini halihazırda bütünleşmiş son derece güçlü VLT gözlemevine eklemek dünyadaki en gelişmiş optik/kızılötesi gözlemevi olan Paranal'ın uzun dönemli geleceğini garati altına almakta ve yer tabanlı gökbilimde ESO'nun dünyadaki lider konumunu daha da güçlendirmektedir." diyor de Zeeuw.

Cerro Armazones'in E-ELT'nin gelecekteki yerleşkesi olarak seçilme beklentisi ve projeye olanak sağlayıp, desteklemek için ESO'ya Paranal arazisine komşu azımsanmayacak miktarda araziyi hibe eden Şili Hükümeti, Armazones'i de içeren bölgeyi özellikle ışık kirliliği ve madencilik faaliyetleri gibi tüm ters etkilere karşı sürekli koruma garantisi verdi.

Notlar:

[1] Bağımsız E-ELT Yer Seçimi Danışma Kurulu (SSAC) dünya genelindeki olası birçok yerleşkeden elde edilen sonuçları oldukça detaylı bir şekilde analiz etmiştir. Benzer çalışmalar ABD'li Otuz-Metre Teleskobu (TMT) yer seçimi takımı tarafından yürütülmüştür. Verimlilik için TMT takımı (tümü Kuzey ve Güney Amerika'da) tarafından önceden seçilmiş yerler TMT takımı verileri SSAC ile paylaştığı için SSAC tarafından araştırılmamıştır. SSAC'ın Armazones'i de içeren kısa listesindeki iki bölge, TMT listesinde de yeralmaktaydı.

[2] ESO Konseyi önergesinin tam metni aşağıdaki gibidir:ESO Konseyi E-ELT Temel Yerleşkesi Önergesi

Teşhis:

* Yer Seçimi Danışma Kurulu’nun çok açık önerisine göre E-ELT Şili’nin kuzeyindeki Cerro Armazones bölgesine kurulmalıdır.

* E-ELT ve Güney Yarımkürede kuruluacak , en önemlileri ALMA ve SKA olan gelecekteki tesislerle önemli ölçüde bilimsel sinerji;Paranal ile birlikte gerçekleştirilecek işlevsel ve bilimsel sinerjiler ve E-ELT’ye ev sahipliği yapmak için İspanya ve Şili’ye cömert teklifleri için Şili ve İspanya’ya, önerdikleri E-ELT yerleşkesi tekliflerinin geliştirilmesi sürecinde yerleşke kalitesi ve yoğun tartışmalara olan çok düşünceli katkılarından ötürü samimi teşekkürlerini ifade etmektedir.

Konsey E-ELT yerleşkesi için her şeyden önemli olan faktörün bölgenin bilimsel kalitesi olduğu sonucuna varmıştır. Cerro Armazones’in bilimsel kalitesi ve ESO’nun gelecekteki bilimsel liderliğini etkileyen pozitif katkılar, İspanya’nın yaptığı önemli tekliften daha ağır basmış ve E-ELT’nin buraya kurulmasını zorunlu kılmıştır.

Bununla birlikte Konsey Şili’deki Cerro Armazones’i E-ELT’nin temel yerleşkesi olarak kabul etmek için Genel Müdür’ün önerisini onaylayarak kesin kararı vermiştir.Konsey bu kararın daha sonraki bir tarihte inşa planını tamamlamak için temel olduğunu kaydetmiştir.


Kaynak:ESO Basın Açıklaması/Kurumsal Bülten(26 Nisan 2010)
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
6 Ocak 2012       Mesaj #97
Avatarı yok
Yasaklı
Görüntüler Cerro Armazones (E-ELT Teleskobu)

eso1018b

ESO'nun Paranal Gözlemevi yakınında Şili çöl, Cerro Armazones ESO Astronomik Monitör gece.(Cerro Armazones at night Night at the ESO Astronomical Site Monitor on Cerro Armazones in the Chilean desert, near ESO's Paranal Observatory/ESO1018b.)


eso1018d

Cerro Paranal ve Şili'deki Cerro Armazones.(Cerro Paranal and Cerro Armazones in Chile/ESO1018d.)

eso1018f

Gece Cerro Armazones.(Cerro Armazones at night/ESO1018f.)

eso1018i

Armazones üzerinde Güneş ve Ay.(Sun and Moon on Armazones/ESO1018i.)

eso1018k

Cerro Armazones'te Gün Batımı.(Cerro Armazones at Sunset/ESO1018k.)



Kaynak:ESO/E-ELT Teleskobu/Kurumsal Bülten(26 Nisan 2010)
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
7 Ocak 2012       Mesaj #98
Avatarı yok
Yasaklı
VISTA Gökyüzündeki Kedinin Gizli Sırlarını Yakaladı

eso1017a

Kedi Pençesi Bulutsusu VISTA kızılötesi görünümü.(VISTA’s infrared view of the Cat’s Paw Nebula.)

Kedi Pençesi Bulutsusu, NGC 6334, büyük kütleli yüzlerce yıldızın doğum yeri olan, büyük bir yıldız doğumevidir. Şili Paranal Gözlemevi'ndeki Görünür ve Kızılötesi Gökbilim Tarama Teleskobu (VISTA) ile alınan yeni, görkemli bir ESO görüntüsünde kızılötesi ışık görüntüyü anlaşılmaz hale getiren parıldayan gaz ve toz bulutlarının arasından geçmekte ve görüntüde Kedi'nin bazı gizli genç yıldızları gözler önüne serilmektedir.

Samanyolu'nun merkezine doğru, Dünya'dan 5500 ışık-yılı uzaklıkta, Akrep takımyıldızı doğrultusunda bulunan Kedi Pençesi Bulutsusu 50 ışık-yılı genişliğinde bir alanı kaplamaktadır. Görünür ışıkta, sıcak genç yıldızlar tarafından aydınlatılan gaz ve toz, gökcismine takma adını veren gizemli kırmızımsı şekilleri meydana getirmektedir. ESO'nun La Silla Gözlemevi'ndeki (ESO1003) Geniş Alan Görüntüleyicisi (WFI) ile alınan yeni bir görüntü ile bu görünür ışık görüntüsü detaylı bir şekilde kaydedilmiştir. NGC 6334 gökadamızdaki en aktif büyük kütleli yıldız doğumevlerinden birtanesidir.

VISTA, ESO'nun Şili Atacama Çölü'ndeki Paranal Gözlemevi'ne en son eklenen dünyanın en büyük tarama teleskobudur (ESO0949). Bulutsunun böylesine güzel fakat dikkat dağıtan tozunu bir uçtan bir uca tamamıyla gören, ve görünür ışık teleskoplarının görme yeteneğinden gizlenen nesneleri gözler önüne seren kızılötesi dalgaboylarında çalışmaktadır. Görünür ışık yıldızlararası toz tarafından dağıtılma ve soğurulma eğilimi göstermektedir, fakat toz kızılötesi ışıkta neredeyse saydam özellik göstermektedir.

VISTA'nın ana aynası 4.1 metre genişliğindedir ve - herhangi bir teleskop üzerindeki- en büyük kızılötesi kamera ile donatılmıştır. Yakınındaki zirvede bulunan ESO'nun Çok Büyük Teleskobu (VLT) ile birlikte olağanüstü görüş koşullarını paylaşmaktadır. Bu güçlü teleskobu kontrol eden gökbilimciler Kedi Pençesi Bulutsusu'nda bulunan bazıları neredeyse Güneş'ten on kat daha büyük kütleli yıldızların doğum sancılarını görmeye gayret ettiler.

Kızılötesindeki görüntü dikkat çekici biçimde görünür ışıktakinden farklıdır. Görüşü çok daha az engelleyen toz ile bu yıldızların nasıl oluştukları ve yaşamlarının ilk birkaç milyon yılındaki gelişimleri hakkında çok daha fazla şey öğrenebilecekler. VISTA'nın çok geniş görüş alanı bir fotoğraf içinde tüm yıldız oluşum bölgesinin şimdiye kadar çekilen en net görüntüsünün alınmasına imkan vermektedir.

VISTA görüntüsü burada ilk kez tamamen görülen karanlık tozun muhteşem sarmaşık filiziyle kaplanmış Samanyolu Gökadamız'ın sayısız yıldızıyla doldurulmuştur. Toz bazı yerlerde VISTA kamerasının duyarlı olduğu yakın kızılötesi ışınımı bile engelleyecek kalınlıktadır. Resmin merkezine yakın bölgelerdeki gibi, tozlu alanların çoğunda, turuncu renkle görülen bölgeler başka türlü gizli kalacak genç yıldızları ve onlara eşlik eden jetlere ilişkin kanıtları göstermektedir. Daha dışarıya doğru ise, VISTA'nın görüntüsünde açığa çıkan hafifçe yaşlı yıldızları yaşamlarının ilk birkaç milyon yılındaki ilk çekirdek birleşmesinden kararsız durum dönemine kadar götüren süreçler gözler önüne serilmektedir.

VISTA teleskobu şu anda tamamlanması yıllar alacak birçok büyük güney yarımküre gökyüzü taramasına başlamıştır. Teleskobun büyük aynası, yüksek kalileti görüntüler, duyarlı kamera ve devasa görüş alanı onu uzak ara Yeryüzü'ndeki en güçlü kızılötesi tarama teleskobu haline getirmektedir. Bu çarpıcı fotoğrafın gösterdiği gibi VISTA, uzay bilimcileri aksi takdirde elde edemeyecekleri verilerin analiziyle meşgul etmeye devam edecektir. Bu kedinin sırları şimdiden açığa çıktı.


Kaynak:ESO Basın Açıklaması/Görüntülü Bülten(21 Nisan 2010)
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
7 Ocak 2012       Mesaj #99
Avatarı yok
Yasaklı
Kedi Pençesi Bulutsusu(VISTA Teleskobu)

eso1017b

Kedi Pençesi Bulutsusu VISTA kızılötesi görünümü.(Highlights from VISTA’s infrared view of the Cat’s Paw Nebula/ESO1017b.)

eso1017c

Kedi Pençesi Bulutsusu görünür / kızılötesi karşılaştırma görünümü.(An infrared/visible comparison view of the Cat’s Paw Nebula/ESO1017c.)



Kaynak:ESO/VISTA Teleskobu Gözlemi/Görüntülü Bülten(21 Nisan 2010)
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
8 Ocak 2012       Mesaj #100
Avatarı yok
Yasaklı
Gezegen Teorisi Altüst Oldu

eso1016a

Yörüngede bir gezegen izlenimi.(İmpression of an exoplanet in a retrograde orbit.)

Birleşik Krallık (BK) Ulusal Astronomi Toplantısı'nda geçiş yapan dokuz yeni ötegezegenin keşfedildiği duyuruldu. Yeni sonuçları geçiş yapan ötegezegenlerin daha önceki gözlemleriyle karşılaştıran uzay bilimciler hayrete düştü, daha geniş 27 gezegen örneğinden altısı yörüngelerinde yıldızlarının dönme eksenine ters yönde dolanıyorlardı - kendi Güneş Sistemi'mizde görülenin tam olarak tersi bir durum. Yeni keşifler şu anki gezegen oluşum teorileri için beklenmedik ve ciddi bir sorun teşkil ediyor. Ayrıca sıcak Jüpiterler olarak bilinen türden ötegezegen içeren sistemlerin de Dünya-benzeri gezegenler içermelerinin mümkün olmadığı öne sürülüyor.

Gözlem kampanyasının önemli bir kısmına Andrew Cameron ve Didier Queloz ile birlikte önderlik eden Cenevre Gözlemevi'nden doktora öğrencisi Amaury Triaud, "Bu, ötegezegenler alanına bıraktığımız gerçek bir bomba" diyor.

Gezegenlerin genç bir yıldızı çevreleyen gaz ve toz diski içinde oluştukları düşünülmektedir. Bu ilkel gezegen diski yıldızın kendisiyle aynı yönde dönmektedir ve şimdiye kadar bu diskten meydana gelen gezegenlerin hepsinin aşağı yukarı aynı düzlemde dolanmaları gerektiği, ve yörüngelerinde yıldızın dönme yönüyle aynı yönde hareket ettikleri düşünülüyordu. Güneş Sistemi'ndeki gezegenler için durum bu şekildedir.

Geniş Alan Gezegen Araştırması'yla (WASP, [1]) dokuz yeni ötegezegenin [2] ilk kez keşfedilmesinden sonra, gökbilimciler yeni ve eski taramalarda bulunan geçiş yapan ötegezegenlerin [3] özelliklerini belirlemek ve keşifleri onaylamak için, Şili La Silla gözlemevindeki 3.6 metrelik ESO teleskobu üzerindeki HARPS tayfçekerini, yine La Silla'da bulunan Swiss Euler teleskobu ve diğer teleskoplarla elde edilen verileri kullandılar.

Çalışma takımı eski gözlemlerle yeni verileri karşılaştırdığında, şaşırtıcı bir şekilde, araştırdıkları sıcak Jüpiter'lerin yarısından fazlasının yörüngelerinin kendi yıldızlarının dönme ekseniyle aynı doğrultuda olmadığını buldu. Hatta bu genişletilmiş çalışmada altı ötegezegenin (bunlardan iki tanesi yeni keşfedildi) geriye doğru harekete sahip olduğunu buldular: yıldızlarının etrafında "yanlış" yönde dönmekteydiler. [4]

Yeni sonuçları bu hafta BK Glasgow'daki Ulusal Astronomi Kongresi'nde sunan, St. Andrews Üniversitesi'nden Andrew Cameron "Yeni sonuçlar gezegenlerin her zaman yıldızlarının dönme yönleriyle aynı yönde dolanmaları gerektiği görüşüne gerçekten meydan okuyor" diyor.

Sıcak Jüpiter'lerin ilk kez keşfedilmesinden bu yana, 15 yıldır kökenleri bir bulmaca gibiydi. Bu gezegenlerin kütlesi Jüpiter'le aşağı yukarı aynı büyüklükte veya daha fazla, fakat kendi güneşlerine çok yakın mesafede dolanmaktalar. Dev gezegenlerin merkezlerinin, gezegen sistemlerinin sadece soğuk dış sınırlarında bulunan taş ve buz parçaları karışımından meydana geldikleri düşünülüyor. Bununla birlikte sıcak Jüpiter'lerin yıldızlarından uzakta oluşmaları ve sonradan iç kısımlara doğru yer değiştirerek daha yakın bir yörüngede dolanmaları gerekiyor.

Çoğu uzay bilimci bunun, oluştukları toz diski ile kütleçekimsel etkileşiminden dolayı olduğuına inanmaktadır. Bu senaryo birkaç milyon yıldan daha uzun bir sürede meydana gelmektedir ve kendi yıldızının dönme ekseniyle aynı doğrultuda olan bir yörüngeyle sonuçlanmaktadır. Ayrıca sonradan Dünya-benzeri kayalık gezegenlerin oluşmasına da olanak sağlamaktadır, fakat bu senaryo yeni gözlemlere malesef bir açıklama getirememektedir.

Ters yönde hareket eden yeni ötegezegenlere açıklama getiren alternatif yeni bir yerdeğiştirme teorisine göre sıcak Jüpiter'lerin yıldızlarına yakın olmalarının sebebi hiç de toz parçacıklarıyla olan etkileşim değil, daha yavaş bir evrim sürecini kapsayan daha uzak gezegen veya yoldaş yıldızlarla yüz milyonlarca yıldan daha uzun süren bir kütleçekimsel mücadeledir.

Bu çalkantıların dev ötegezegeni eğilmiş ve uzatılmış bir yörüngeye sıçratmasından sonra gelgit sürtünmesine maruz kalacak olan gezegen, her defasında enerji kaybederek yıldızına daha yakın bir yörüngede dönecektir. En sonunda yıldıza yakın, neredeyse dairesel fakat gelişigüzel eğilmiş bir yörüngeye park etmiş olacaktır. Cenevre Gözlemevi'nden Didier Queloz " Bu sürecin dramatik bir yan etkisi bu sistemlerdeki daha küçük diğer Dünya-benzeri gezegenleri yok etmesi" diyor.

Yeni keşfedilen gezegenlerden ters yönde hareket eden iki tanesi daha uzakta bulundular, büyük kütleli yoldaşlar muhtemelen bu tersine hareketin sebebi olabilir. Bu yeni sonuçlar diğer gezegen sistemlerinde fazladan cisimlerin daha yoğun araştırılmasına neden olacaktır.

Araştırma bu hafta İskoçya'da gerçekleşen BK Ulusal Astronomi Kongresi'nde (NAM) sunulmuştur. Bu özel durumda, uluslararası dergilere yayınlanmak üzere dokuz yayın gönderilmiştir, bunlardan dört tanesinde ESO tesislerinde elde edilen veriler kullanılmıştır. Aynı özel durumda, WASP konsorsiyumuna, 2010 Kraliyet Gökbilim Topluluğu Grup Başarı Ödülü verilmiştir.

Notlar:

[1] Yeni bulunan dokuz yeni ötegezegen Geniş Alan Gezegen Araştırması (WASP) ile keşfedilmiştir. WASP her biri gezegen geçiş olayları için gökyüzünü eş-zamanlı olarak sürekli görüntüleyen sekiz geniş-alan kamerasından oluşan iki robotik gözlemevini kapsamaktadır. Bir gezegen kendi yıldızının önünden geçtiğinde bir geçiş olayı meydana gelir, yıldızdan gelen ışık geçici olarak az miktarda engellenir. Sekiz geniş-alan kamerası milyonlarca yıldızı eşzamanlı olarak görüntüleyerek bu nadir rastlanan geçiş olaylarını saptamaya çalışmaktadır. WASP kameraları Belfast Queen's Üniversitesi, Keele Üniversitesi, Leicester ve St Andrews, Açık Üniversite, La Palma Isaac Newton Grubu ve Kanarya Adaları Astrofizik Enstitüsü'nü içeren bir konsorsiyum tarafından işletilmektedir.

[2] Bilinen ötegezegenlerin şu anki sayısı 454 olarak tesbit edilmiştir.

[3] Geçiş yapan yeni bir gezegenin keşfini onaylamak, özelliklerini tesbit etmek ve yıldızın gezegenle birlikte ortak kütle merkezi etrafındaki yalpalama hareketini tesbit etmek için dikine hız takip gözlemi gerekmektedir. Bu, dünya genelinde hassas tayfçekerlerle donatılmış teleskoplar ağı ile yapılmaktadır. Kuzey yarımkürede, Kanarya Adaları'ndaki Nordic Optik Teleskobu ve Fransa'daki 1.93 metrelik Haute-Provence teleskobu üzerindeki SOPHIE aygıtı bu araştırmaya öncülük etmektedir.

Güneyde, her ikisi de La Silla da bulunan, 3.6 metrelik ESO teleskobuna bağlı ötegezegen avcısı HARPS ve Euler Swiss teleskobu üzerindeki CORALIE tayfçekeri, yeni gezegenleri onaylamak ve her gezegenin yıldızının ekvatoruna göre eğimli olan yörüngesi arasındaki açısını ölçmek için kullanılmıştır. Gezegenlerin büyüklüklerini belirlemek için gerekli parlaklık ölçümlerini Hawaii ve Avustralya'da bulunan Las Cumbres Gözlemevi robotik Faulkes Teleskopları sağlamıştır. WASP ötegezegen adaylarının takip gözlemleri Şili La Silla'daki Swiss Euler Teleskobu (Cenevre Gözlemevi'nden çalışma arkadaşlarıyla yapılan işbirliği sayesinde), La Palma Nordic Optik Teleskobu, ve Fransa Haute-Provence Gözlemevi'ndeki 1.93 metrelik teleskop (Marsilya Astrofizik Laboratuvarı ve Paris Astrofizik Enstitüsü'nden çalışma arkadaşları işbirliğinde) ile elde edilmiştir.

WASP gezegenlerinin yörünge eğikliği açısı çalışmaları her ikisi de güney yarımkürede La Silla'da bulunan 3.6 metrelik ESO teleskobuna bağlı HARPS ve Euler Swiss teleskobu üzerindeki CORALIE tayfçekerleri ile kuzey yarımküredeki Tautenburg Gözlemevi, McDonald Gözlemevi ve Nordic Optik Teleskobu ile gerçekleştirilmiştir.

[4] Sıcak Jüpiterler kütle olarak Jüpiter kütlesi civarında veya daha büyük kütleli, fakat kendi yıldızlarına Güneş Sistemi'mizdeki herhangi bir gezegenden çok daha yakın bir yörüngede dolanan gezegenlerdir. Hem büyük hemde yakın olmalarından dolayı yıldızlarına olan kütleçekim etkileri nedeniyle bulunmaları daha kolay ve yıldız diskinden geçiş yapmaları da daha muhtemeldir. Bulunan ilk ötegezegenlerin çoğu bu türdendir.


Kaynak:ESO Basın Açıklaması/Bilim Bülteni(13 Nisan 2010)
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.

Benzer Konular

4 Aralık 2014 / Misafir Uzay Bilimleri
16 Eylül 2008 / virtuecat Coğrafya
27 Nisan 2009 / HipHopRocK Siyasal Bilimler
27 Nisan 2009 / HipHopRocK Siyasal Bilimler